Bakurê Kurdistan'ın Meletî bölgesinde dünyaya gelen Armanc yoldaşımız kendi öz merkezliden ziyade Kemalist etkilerin hakim olduğu bir çevrede genişledi.
Meletî döneminde yoğun bir şekilde Alevilik üzerinden Kemalist kesimin diğer etkilerine maruz kalmasından dolayı üniversite yıllarına kadar da Kürdistan Özgürlük Mücadelesini tanımamış olan yoldaşımız, buna karşılık her zaman doğrunun ve kendi özüne yardımiyetinin arayışı içinde oldu. Yetiştiği koşulların kendi yetkilerinde ilk şekillenmenin yarattığı gerçeğin sıra yanı hem çocukluğunda hem de gençlik yıllarında tarihsel olarak yaşanan haksızlığa ve adaletsizliğe hiçbir zaman göz yummadı. Gençlik yıllarından itibaren özellikle üniversitede okuyan dönem araştırmaları çerçevesinde Kemalist sonuçların dışına çıkmak ve kendi varoluşsal kökleriyle buluşmak istedi. Kendi hizmetlerinin hem halk gerçekliğinden hem de bir kadın olmasından dolayı sürekli olarak baskılanma durumu artık görmezden gelinemeyen bir hakikat olarak kendisini gösterdi. Sistem içerisinde var olabileceği için kendi kimliğinden, kendi bilgilerinden ve sınıftan vazgeçmesi yönünde giderek daha net gören yoldaşımız, bunu hiçbir şekilde kabullenmedi. Yurtseverlik düşmanın yapmak istediklerini bilince çıkardıkça öğrenen yoldaşımız, bu dönemde aradıklarının teslimini Rêber Apo'nun paradigmasında buldu. Üniversite okumak için geldiği Mêrdîn'de asimile yapılan hakiki Kürt yurtseverleriyle tanıştı. Kürt dili, yurtseverlik kültürü capcanlı bir şekilde yaşaması Armanc yoldaşımızı akrabalarıyla buluşturdu. Bu nedenle Mêrdîn'e ve Mêrdîn halkına karşı yüreğinde büyük bir bağlılık ve sevgi oluştu. Aydın bir Kürt genci, özgürlüğe tutkusuna sahip olan Kürt kadını olarak mücadele için yüksek bir kararlaşma düzeyine ulaştı. Bu kararda olup olmadığı sistem ve sunduklarını elinin tersiyle iten Armanc yoldaşımız, Artuklu Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümünü terk ederek 2014 yılında Mêrdîn'de gerilla saflarına katıldı.
Gerillayı ilk kez Bakurê Kurdistan'da görüldüğünde büyük bir hayranlıkla adeta büyüledi. İçerdiği andan itibaren derin bir sorgulamaya tabi tutuldu ve özgür insan kişiliğini şahsında yaratmanın oluşumlarını verdi. İlk gerilla eğitimini Botan dağlarında gören yoldaşımız, dağlara ve burada kurulan özgür yaşama adeta aşık oldu. Gerillanın temel eğitimlerini de burada gören yoldaşımız, Kürdistan gerçekliği ve bu gerçeklik uğruna verilen mücadeleyi merkeze almaya çalıştı. Güçlü kavrayış düzeyiyle kısa sürede önemli ölçüde yol kateden yoldaşımız, askerî açıdan Bakur'da verilen mücadelede üstün bir rol üstlenmek için çabaladı. Botan'da suikastın izlediği eğitim üzerine uzmanlaştıktan sonra çok sevilen Mêrdîn'e bu sefer bir YJA Star gerillası olarak geri döndü. Mêrdîn'de büyük bir coşku ve heyecanla pratik faaliyetlere katıldı. Gerilla saflarında yaşayabileceği bir anı büyük bir fedakarlık ve değer yaratımıyla uğraşmaya çalışan yoldaşımız, kendisini ona yönelik zorlu Bakur pratiğine liderlik etme potansiyeli taşımaya çalıştı. Bunda önemli oranda başarı elde etti. Burada ilk andan itibaren önemli bireylerin yaşayabileceği bir duruş sergiledi.
2015 – 2016 süreci işgalci Türk ordusu Çöktürme Planı temelli soykırım amacıyla Kürt şehirlerine ve halkımızın öz yönetimlerine saldırınca, halkımız da buna karşı öz savunma direnişine geçti. Öz Yönetim Direnişi'ne önder olan kadim yurtseverliğin güçlü biri de Nisêbîn'di. Hêzên Taybet'in fedai komutanı Xebatkar Baran – Zamani Çamak yoldaşın öncülüğünü yaptığı tarih Nisêbîn Direnişi, işgalci Türk ordusu askeri, polis, çete ve paramiliter yapılarına literatürde ''Nisêbîn Sendromu'' olarak geçen tarih bir hezimet yaşattı. Armanc yoldaşımız da Bagok dağından Nisêbîn'e geçen, fedaice halk savunmasında yer alan, direnişiyle destan yazan kahramanlardan korundu. Tarihi direnişteki rolüyle oynadıktan sonra tekrar dağlara geri döndü. Bu tarihi direniş süreci Armanç yoldaşımızın yaşamında ve gerilla pratiğinde asla unutulamayacağı, anıların en anlamlı kısmı, bir dönüm noktası oldu.
Armanc yoldaşımız, fedailiği kendisi için bir yaşam çizgisi olarak esas aldı. Bakur'daki pratikten sonra Medya Savunma Alanları'na geçen yoldaşımız, daha ileri düzeyde mücadeleye katılmaya ve fedai komutan Xebatkar Baran'ın yoldaşının yürümesine izin vererek Hêzên Taybet'e geçti. Eğitimde yürüttüğü pratiğin sonuçları üzerinde güçlü bir şekilde yoğunlaştılar. Rêber Apo'nun paradigması ve Kadın Özgürlük İdeolojisine büyük bir yoğunlaşma temelindeki yoldaşlığımız, bir kadın ve her açıdan sıcaklıktaki Apocu fedai bir militan olarak tarihi görevlerinin olduğu ve bu hizmetleri yürütürken kendi kişiliğini her zerresine kadar hakikat yaratması kavradı. Bu kavrayışla tamamladığı eğitim süreçlerini büyük bir kararlılık çerçevesinde kendi alan pratiğine uygulama esasını aldı. Katıldığı andan itibaren güçlü ve iradeli durdurulmasıyla dikkat çeken Armanc yoldaşımız, güler yüzlü yüzüyle her zaman yoldaşlarının yanında olmayı başardı. Savaşçı bir kişiliğe sahip olan ve Nisêbîn Öz Yönetim Direnişi'nde yer alıp son nefesine kadar fedaice savaşan Apocu fedai militanlarını, Xebatkar, Yıldız, Kawa ve Bahtiyarlar'ı asla unutmadı. Kahraman yoldaşlarını yaşama ve yaşatma mücadelesi veren Armancı yoldaşımız, şehitlere yüreğinin en güzel yerinde yer verdi, bilincini orada meşalesiyle aydınlattı. Armanc yoldaşımız, Kürtlük duygularından uzak büyütülmenin intikamını düşmanlarından alırca savaşmasına. Düşman olan öfkesini her zaman taze tuttu ve hep savaş cephesinde yer aldı. "24 saat Önderlik ile yaşamak" kimyasını kendisini esas alarak militan kadın durmasını yeteneğiyle bütünleştiren Armanc yoldaşımız, bu yaşam fedaisine sahip oldu.
Olgun tutukluluk, özverili tutumlu, militanca yaşam ile Önderliğin ve şehitlerin hakiki bir yoldaşı oldu. Armanc yoldaşımız, özlü genç bir kadının hakikatle tanıdığında uçlarına dönebileceğini, tarihi özünü canlandırıp ne kadar güçlü Kürtleşebileceğini, iradesini çelikleştirip militanlaşabileceğini ve fedai iradeyle tarihi destanlar yazabileceğini kanıtladı. Yiğit YJA Star savaşçısı, PKK ve PAJK'ı yaşamsallaştırmaya çalışan Apocu fedai bir militan olarak adını mücadele tarihimize yazdı. 17 Ağustos 2019'da düşmanın Zap'ta gerçekleştirdiği saldırıda Filiz Dêrsîm yoldaşımızla birlikte şehadete ulaştı. Bize düşen Armanc yoldaşımızın bize emanet ettiği devrim bayraklarını omuzlayıp zafere ulaşmaktır. Yoldaşları olarak şehitlerimize zafer sözümüzü yineliyoruz.
29 Eylül 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






