Azê yoldaşımız, çetelere karşı geliştirdiği görkemli direnişle adını tüm dünyaya duyuran Kobanê'de yurtsever bir ailede dünyaya geldi.
Ailesinin Kürtlük özelliklerini korumasından dolayı Azê yoldaşımız da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Yaşadığı çevrenin aksine ailesinin daha sosyal ve demokrat özelliklere sahip olmasından dolayı Azê yoldaşımız, küçük yaştan itibaren kendisini daha fazla ve iyi ifade etme imkanı buldu. Kişiliği üzerinde etkili olan bu husus yoldaşımızın özgüvenli bir şekilde yetişmesine zemin hazırladı. Buna karşın yaşadığı çevrenin etkisini de göz ardı etmeyen yoldaşımız, çevresinde ve ailesinde duyulan bir karakterin sahibi oldu. Ailesinin mücadelemizin ilk yıllarından itibaren Rêber Apo'yu tanıması ve özgürlük hareketimize gönül vermesinden dolayı Azê yoldaşımız da küçük yaştan itibaren Apocu Hareketi tanıdı. Evlerine giden yoldaşlarımız şahsında özgürlük hareketimizi daha yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız, her geçen gün mücadeleye olan bağlılığını daha da güçlendirdi. Gençlik dönemlerinde yaşamın hakikatini anlamak için farklı arayışları olsa da Rêber Apo'nun özgürlük felsefesini bilince çıkardığında tüm yoğunlaşmasını Önderliğimizi anlamaya verdi. Rojava Özgürlük Devrimi'nin ilk tohumlarının atıldığı 2011 yılında yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer almaya başlayan Azê yoldaşımız, bu süreçte tanıdığı yoldaşlarıyla yürüttüğü tartışmalarla hem mücadelemizi hem de Rêber Apo'nun özgür yaşam felsefesini daha iyi anladı. Gelişen devrimin de bu temelde gerçekleştiğini gören yoldaşımız, daha fazla katılma kararlılığına ulaştı. 2012 yılıyla birlikte gelişen özgürlük devrimine daha aktif katılmak ve halkımıza yönelik gelişen saldırılara cevap vermek için savunma birliklerine geçti. Bu tarihten sonra sürekli direniş cephelerinde yer alan Azê yoldaşımız, halkımıza yönelik çete saldırılarını her zaman en önde karşılayan yoldaşlarımızdan oldu. Savaş sürecindeki cesareti ve kararlı duruşuyla tüm genç kadınlara örnek olan yoldaşımız, birçok genç kadının devrim saflarına akmasında rol oynadı. Kurdistan'da Rêber Apo öncülüğünde gelişen kadın özgürlük paradigmasının açığa çıkardığı gelişmelerin Kürt kadını üzerindeki etkisinin farkında olan yoldaşımız, bu özgürlük paradigmasına öncülük yapma iddiasında oldu. Bunun için kendisini askeri, örgütsel ve ideolojik anlamda geliştirmesi gerektiğinin farkında olan yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla bu konuda ciddi bir çabanın sahibi oldu. Tarihi Kobanê Direnişi'ne kadar bulunduğu savaş cephelerinde bir kez yaralanan Azê yoldaşımız, bunu daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yaptı.
DAİŞ çetelerinin Kobanê'ye saldırması üzerine buradaki direnişte yer alma kararı alan Azê yoldaşımız, doğup büyüdüğü toprakları bu insanlık düşmanı çetelere ve onun işbirlikçilerine teslim etme niyetinde olamazdı. Tarihe mal olan bu destansı direnişte beraberindeki yoldaşlarıyla fedaice savaşan yoldaşımız, tüm imkansızlıklara rağmen güçlü inancı ve Apocu iradesiyle çeteleri kırmayı başardı. Savaş sürecinde üç kez yaralanan Azê yoldaşımız, güçlü iradesi ve zafere olan inancı sayesinde bir an bile mevzisini bırakmadı. Her yaralanmayı onur nişanı olarak ele alan yoldaşımız, direniş sürecinde şehadete ulaşan yoldaşlarının intikamını almadan ve çocukluğunun kentini özgürleştirmeden durmadı. Kobanê'nin özgürleştirilmesinden sonra mücadelesini farklı yerlerde sürdüren yoldaşımız, Hesekê'de rejime karşı geliştirilen direnişe de aktif bir şekilde katıldı. Burada da bir kez yaralanan yoldaşımız, yine kaldığı yerden mücadelesini sürdürdü. Daha sonra birçok farklı çalışmada yer alan Azê yoldaşımız, yer aldığı her çalışmada başarılı sonuçlar aldı. Bunun yanı sıra militan kişiliği ve yaşamdaki duruşu ile örnek bir kadın savaşçı olan yoldaşımız, birlikte mücadele ettiği tüm yoldaşlarına güven vermeyi başardı. Bu nedenle önemli çalışmalarda yer alarak ve başarılı sonuçlar elde ederek yoldaşlarının güvenine layık oldu.
İşgalci Türk devletinin başta Medya Savunma Alanları olmak üzere tüm gerilla alanlarına, halkımızın kazanımlarının bulunduğu her yere saldırması ve Rojava Özgürlük Devrimi'ni ortadan kaldırmak için yürüttüğü politikalar Azê yoldaşımızın işgalci Türk devletine büyük öfke duymasına neden oldu. Türk devletinin bu saldırgan politikasına karşı gerilla saflarına katılarak cevap vermesi gerektiğini düşünen yoldaşımız, bu temelde 2016 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü. Askeri anlamda belli bir tecrübesi ve birikimi olan Azê yoldaşımız, öncelikle ideolojik eğitimlere dahil oldu. Aldığı eğitimle geçmiş pratiğini sorgulama ve bunlardan ders çıkarma imkanı bulan yoldaşımız, kendisini Rêber Apo'nun özgürlük felsefesi temelinde çözümledi. Pratiğinde açığa çıkan eksik ve yetersiz yaklaşımları görmek ve aşmak için derin bir yoğunlaşma süreci yaşayan yoldaşımız, bu süreçten daha güçlü bir şekilde çıktı. Eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Şehîd Delal Amed – Hülya Eroğlu yoldaşımızın yanında çalışmalara katılan Azê yoldaşımız, bu süreci yaşamının en değerli anları olarak ifade etti. Şehîd Delal'in engin askeri ve ideolojik birikiminden yararlanma imkanı bulan Azê yoldaşımız, bunu büyük çıkışlar için zemin yaptı. Daha sonra Garê alanında birçok farklı çalışmada yer alarak yoldaşlarından edindiği tecrübeleri pratikleştirme imkanı bulan yoldaşımız, yer aldığı her çalışmada duruşu ile örnek bir YJA Star gerillası oldu. Başta Delal Amed ve Azê Malazgirt yoldaşımız olmak üzere tanıdığı birçok yoldaşının şehadete ulaşmasını kendisi için mücadeleyi büyütme talimatı olarak algılayan Azê yoldaşımız, ancak fedai bir katılımla yoldaşlarının intikamlarını alarak hayallerini gerçekleştirebileceğini düşündü. Bunu da en iyi Hêzên Taybet çalışmalarına katılarak yerine getirebileceğini bilen yoldaşımız, 2019 yılında Hêzên Taybet çalışmalarına geçme önerisinde bulundu.
Önerisi kabul edildikten sonra Batı Zap bölgesine geçen yoldaşımız, burada temel eğitimini aldı. Burada daha sonra kahramanlık destanları yazacak olan başta Şehîd Doğa Viyan – Gulbahar Hizmali yoldaşımız olmak üzere birçok fedai ile aynı havayı soluma imkanı buldu. Burada yaşadığı yoğunlaşmalarla en büyük hedefini Rêber Apo'nun fiziki özgürlüğünü sağlamak olarak belirleyen yoldaşımız, bunun için fedaice bir katılımın gerekliliğine inandı. Bunun için son derece fedakar, azimli, tereddütsüz ve çıkarsız bir katılımın sahibi oldu. Fedailiğin PKK'nin yaşayan özü olduğu gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan Azê yoldaşımız, tüm yoğunlaşmasını fedailik çizgisinde derinleşmeye adadı.
Eğitimden sonra farklı alanlarda çalışmalar yürüten yoldaşımız, Türk devletinin Zap, Avaşîn ve Metîna'ya yönelik saldırıları karşısında ısrarla savaşın yoğunlaştığı bu bölgelere geçmek istedi. Özellikle Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde birlikte eğitim gördüğü, mücadele ettiği ve özgürlük halayları çektiği birçok yoldaşının fedaice savaşarak şehadete ulaşması Azê yoldaşımız için intikam gerekçesi oldu. Hem bu yoldaşlarımızın intikamını almak hem de Mersin ve Ankara'da gerçekleştirdikleri fedai eylemlerle Önderliğimiz üzerindeki tecridin kırılmasında önemli bir rol oynayan Şehîd Sara, Şehîd Rûken, Şehîd Rojhat ve Şehîd Erdal yoldaşlarımızın açtıkları yoldan ilerleyerek Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamayı amaçladı. Her ne kadar işgalci Türk devletinin yoğun saldırıları olsa da Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçmeyi başaran Azê yoldaşımız, destansı direnişlere ev sahipliği yapan Girê Cûdî alanına geçti. Burada düşmanın her saldırı girişiminde ağır darbeler almasını sağlayan yoldaşlarımızdan olan Azê yoldaşımız; savaşta ve yaşamdaki fedai duruşuyla öncülük misyonuna denk bir katılımın sahibi oldu.
İradesinin son raddesine kadar direnişten asla geri durmayan ve bu duruşu ile yoldaşlarına da ilham kaynağı olan Azê yoldaşımız, 23 Kasım 2024 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşarak 13 yıl boyunca kesintisiz ve fedailik çizgisinde yürüttüğü özgürlük mücadelesini zirvede tamamlamayı başararak adını halkımızın özgürlük tarihine yazmayı başardı.
27 Ekim 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






