Meletî kentimiz, düşman tarafından özel olarak hedef alınan, asimilasyon ve inkâr saldırılarının en fazla uygulandığı ketlerimizden olmuştur.

1925 yılında Türk devletinin yürürlüğe koyduğu Şark Islahat Planı’nın uygulama merkezlerinden biri olan Melêtî’de soykırım politikaları acımasızca uygulanmıştır. Kürt halkı dilinden, kültüründen ve tarihinden koparılmaya çalışılmıştır. Türk devleti, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin halkımızla bütünleşerek kitleselleşmeye başladığı dönemlerde 2. Ordu Komutanlığı’nı Meletî’ye taşıyarak yürüttüğü kirli savaşın askeri üssüne dönüştürmüştür. Bölgenin direnişçi Kürt ve Alevi kimliğini değiştirmek için yoğun baskıların yanında faşist zihniyetin pratik yansıması olan Türkleştirme politikalarıyla Kürt halkının varlığını tamamen ortadan kaldırmak istemiştir. Türk devletinin bütün insanlık dışı saldırılarına rağmen Meletî halkımız özgürlük ve direniş kültüründen asla kopmamış, Nurhak dağlarında direniş ateşleri her zaman yanmaya devam etmiştir. Başta Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Kadir Mangalar olmak üzere birçok devrimcinin sırtını dayadığı ve işgalcilere karşı savaştığı Nurhaklar, Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın tarih sahnesine çıkmasıyla yeniden dirilmiş ve direniş merkezi haline gelmiştir. Türk devleti halkımızın direniş kültürü karşısında bir kez daha hezimete uğramış, Kürt gençleri akın akın gerilla saflarına katılarak faşist zihniyete gereken cevabı vermiştir.

Bêrîtan yoldaşımız Meletî’de, Türk halkına mensup bir ailede dünyaya geldi ve büyüdü. Türk devletinin Kurdistan’da yürüttüğü kirli savaşı saklama çabalarına rağmen savaşın yansımalarına tanıklık eden Bêrîtan yoldaşımız, duyarlı bir genç kadın olarak kendi çabalarıyla mücadelemizi tanımaya çalıştı. Yoğun devlet baskısının hakim olduğu bir çevrede yetişmiş olmasına rağmen hakikat arayışından asla vazgeçmedi. Liseden sonra Mereş’te üniversiteye giden yoldaşımız, mühendislik bölümüne kaydını yaptırdı. Bu süreçte Kürt toplumunu daha yakından tanımaya başlayan yoldaşımız, okuyup araştırdı ve Rêber Apo’nun fikirleriyle tanıştı. Rêber Apo’nun halkların kardeşliğini esas alan paradigmasına ve bunun merkezine koyduğu kadın özgürlüğüne büyük ilgi duydu. Bêrîtan yoldaşımız, partimiz PKK’yi yakından tanıdıkça mücadelemize daha fazla bağlanmaya başladı. PKK’nin yarattığı ölümsüz kahramanların yaşam ve mücadelelerini Hakî Karerlerin, Kemal Pîrlerin, Mazlum Doğanların, Zîlan ve Bêrîtanların şahsında daha derinlemesine tanıyan yoldaşımız, yurtsever devrimci gençlik çalışmalarına katılarak özgürlük mücadelesi saflarına ilk adımını attı. Gençlik çalışmaları sırasında Amed’te işgalcilere karşı savaşarak 2010’da şehadete ulaşan Şehîd Pîro Semsûr – Rıza Güven yoldaşla tanışan Bêrîtan yoldaşımız, PKK’nin şehitler çizgisine bağlılığını Şehîd Pîro şahsında daha iyi tanıdı ve özgürlük mücadelesine bütün gücüyle katılma, son nefesine kadar mücadele içinde olma kararlığına ulaştı. https://hpgsehit.com/index.php/ehit-kuenyeleri/2010-ehitlerimiz/item/1134-piro-semsur-riza-guven  Bêrîtan yoldaşımız, halkları birbirine düşman haline getiren zehirli düşüncelere karşı Rêber Apo’nun birlikte yaşam ve mücadele felsefesinin yarattığı gücü kendi kişiliğinde somutlaştırmayı esas aldı. Faşizmin kalesi haline getirdiğini iddia ettiği bir alanda, genç bir Türk kadını olarak PKK’yle bütünleşen ve halkların özgürlüğü için mücadele eden Bêrîtan yoldaşımız, bütün dikkatleri üzerine çekti ve büyük bir etki yarattı. Bêrîtan yoldaşımızın PKK’lişerek Rêber Apo’nun zafer çizgisindeki yürüyüşünü asla kabul etmek istemeyen Türk devleti, yoldaşımızı hedef haline getirdi. Gözaltı ve tutuklamalarla iradesini kırmak istedi. 2011 yılında işgalci Türk devleti tarafından tutuklanarak zindana konulan yoldaşımız, direnişini zindanlarda da devam ettirdi. Özgürlük ruhuna sahip yiğit bir Türk kadını olarak özgürlük yürüyüşünden ve mücadele ısrarından asla taviz vermedi. Bir yıla yakın süre tutsak kalan yoldaşımız, zindanı bir eğitim alanına dönüştürdü ve kendisini daha fazla geliştirip mücadele çizgisini yükselterek zindandan çıktı.

Zindan sürecinden sonra yoğun baskılara maruz kalan yoldaşımız, genç bir kadın olarak sistemin ona biçtiği kölece yaşamı kabul etmedi. Hakî ve Kemallerin izinden giderek halkların kardeşliğinden ve özgürlükten yana seçimini yaptı. Bêrîtan yoldaşımız 2011 yılında Amed’de gerilla saflarına katılarak bütün özel savaş politikalarını boşa çıkardı. Başta Kürt ve Türk gençleri olmak üzere bütün onurlu gençlere gerçek mücadelenin nasıl yürütülmesi gerektiğini açıkça göstermiş oldu. Büyük bir merak duyduğu gerilla yaşamına çekinmeden katılan ve heyecanla öğrenmeye çalışan Bêrîtan yoldaşımız, birçok zorlukla karşılaşmasına rağmen asla pes etmedi, zorlukları aşmayı bildi. Şehîd Bêrîtan Hêvî – Gülnaz Karataş yoldaşın yaşamına ve savaşına büyük ilgi duydu. İhanete ve teslimiyete karşı takındığı yiğitlik duruşuyla halkımızın tarihinde unutulmaz bir yer edinen Şehîd Bêrîtan’ın ismini alarak onun şahsında şehitlerimizin mücadelesinin takipçisi olarak Bêrîtanlaştı. Gerilla yaşamının ve yoldaşlığın kutsallığına büyük bir bağla bağlanan Bêrîtan yoldaşımız, yaşamının her anında kendisini yeniden yarattı, daha güçlü bir katılımın yol ve yöntemlerini aradı. Yaklaşık iki yıl Amed’de gerillacılık pratiği yürüten yoldaşımız, ilk gerillacılık deneyimini Bakurê Kurdistan’da edindi ve güçlü bir katılım sağlayarak pratik içinde yetişen yetkin bir gerillaya dönüştü. Amed’de yürüttüğü güçlü pratiğin ardından Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, aldığı eğitimlerle hem ideolojik hem askeri alanda derinleşti ve komutanlaşarak öncü bir YJA Star militanına dönüştü. Rêber Apo’nun geliştirdiği kadın özgürlük çizgisinin ısrarlı takipçisi olan yoldaşımız, bulunduğu her ortamda gerici özelliklerle mücadele etti. Özgürlük ruhunun ve ölçülerinin bulunduğu her ortamda hakim olmasını sağladı. Xakurkê’ye geçerek bir süre pratik yürüten yoldaşımız, işgalcilere karşı savaşta üzerine düşen görevleri başarıyla yerine getirdi ve daha sonra Avaşîn’e geçerek mücadelesini devam ettirdi.

Avaşîn’de Türk ordusunun geliştirdiği saldırılara karşı yoldaşlarıyla birlikte gereken cevabı veren Bêrîtan yoldaşımız, yaşam ve savaşta yetkinliğini sürekli geliştirdi, Önderlik ideolojisinde derinleşerek pratiğe aktarmayı esas aldı. Her yoldaşından kendini sorumlu gören Bêrîtan yoldaşımız, onların gelişimi için her zaman çaba sahibi oldu, kurduğu güçlü ilişkilerle bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı. Ulus-devlet zihniyetinin ve milliyetçiliğin Türkiye toplumunda yarattığı ezen ve ezilen ulus ikilemini devrimci duruşuyla bertaraf etti. Bêrîtan yoldaşımız, etnik kökenleri fark etmeksizin kadın – erkek tüm insanların farklılıklarıyla eşit ve özgür yaşaması gerektiğine inanarak mücadele etti. Tüm gücünü inandığı değerlerin yaşamsallaşması için harcadı. Kurdistan dağlarında fedaileşen Bêrîtan yoldaşımız; yaşamı, savaşı ve mücadelesiyle kutsal şehitlerimizin mücadele bayrağını layıkıyla taşıdı ve “Halkların Kardeşliği” şiarının öncü devrimcisi, militanı ve komutanı olarak adını tarihe yazdırdı.

Genç bir Türk kadını olarak bütün benliğiyle Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında katılan, Hakîlerin ve Kemallerin takipçisi olan, Bêrîtanca savaşan ve Zîlanca fedaileşen Bêrîtan yoldaşımız, Rêber Apo felsefesinin yarattığı militan kişiliğin en güzel örneklerinden biri haline geldi. Kürt ve Türk halklarının yiğit militanı ve şehitler çizgisinin tereddütsüz yürüyüşçüsü Bêrîtan yoldaşımız, mücadelemizde yaşamaya devam edecek ve anısı daima yolumuzu aydınlatacaktır.

12 Kasım 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi

 

 

 

 

 

© 2025 hpgsehit.com KURDISTAN