Brûsk yoldaşımız Wan’ın Erdîş ilçesinde Serhed’in kadim Bekiran aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi.
Ailesinin köklü bir direniş geleneğinden gelmesi, Kürt kültür ve geleneklerini tüm baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen ısrarla sürdürmelerinden dolayı özüne bağlı bir şekilde yetişti. Yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı erkenden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıyan yoldaşımız, özellikle gerillaya karşı büyük bir sempati besledi. Gerillanın fedakârca mücadele etmesinden ve halkımızın özgürlüğü için bedel vermekten çekinmemesinden derinden etkilendi. Türk devlet okullarında bir süre okuyan Brûsk yoldaşımız, tüm Kürt çocukları gibi düşman gerçekliğini ilk olarak burada tanıdı. Her şeyi ile kendisine ait olmayan bu okullarda kendisini bir yabancı gibi hissetti. Bu nedenle ilk okulu bitirdikten sonra okula devam etmedi. Düşmanın okullar aracılığı ile geliştirmek istediği asimilasyondan çok fazla etkilenmeyen yoldaşımız, okulu bıraktıktan sonra doğal köy ortamında Kürtlük özüne uygun bir şekilde yaşadı. Burada ailesine köy işlerinde yardımcı olan yoldaşımız, gençlik dönemlerinden itibaren ailesinin geçimine katkıda bulunmak için Türkiye metropollerine gidip çalışmak zorunda kaldı. Gittiği şehirlerde düşman gerçekliğini daha iyi anlayan Brûsk yoldaşımız, buralarda Kürt halkının ötekileştirildiğini daha net bir şekilde gördü. Aynı zamanda emeğinin değersizleştirildiğini ve Kürt olmasından dolayı ayrımcılığa maruz kaldığını gören yoldaşımız, bu uygulamaların mimarı olan Türk devletine büyük bir öfke duymaya başladı. Bulunduğu yerde bazı yurtsever gençler aracılığı ile örgütlü mücadeleyi tanıyan yoldaşımız; gittiği toplantılar, arkadaşlarıyla yaptığı tartışmalarla hem düşman gerçekliğini daha fazla bilince çıkardı hem de halkımızın yürüttüğü özgürlük mücadelesini daha yakından tanıdı. Kısa süre sonra devrimci yurtsever gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız, aktif bir şekilde katılım sağladı. Türk devletinin halkımıza yönelik baskı, şiddet, işkence ve katliamlarına karşı mutlaka mücadelesini büyütmedi gerektiğini düşünen Brûsk yoldaşımız, bu yönlü arayışlarını daha da derinleştirdi. Özellikle Türk polislerinin Kürt analarına yönelik uyguladığı şiddet ve işkencelere büyük tepki gösteren yoldaşımız analarımızın özgür bir ülkeyi fazlasıyla hakkettiğini düşünerek mücadeleye gerilla saflarında devam etme kararlılığına ulaştı. Bu temelde 2015 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Brûsk yoldaşımız, gerilla saflarına katılarak çocukken hayranlık duyduğu gerilla ile bütünleşti.
Bakurê Kurdistan’dan gerilla saflarına katılan Brûsk yoldaşımız, ilk eğitimini buradaki yoldaşlarımızdan aldı. Savaş şartlarında tecrübe sahibi olan böylesi yoldaşlardan eğitim görmenin fırsatını iyi değerlendirerek kısa sürede gerilla ve dağ yaşamına alıştı. Bir süre Bakur’da kaldıktan sonra daha sistematik eğitimler alması için Medya Savunma Alanları’na geçmesi önerildi. Bu öneriyi kabul eden Brûsk yoldaşımız, daha sonra Xakurkê bölgesine geçerek yeni savaşçılar eğitimi almaya başladı. İdeolojik ve yaşamsal derslere büyük bir önem veren Brûsk yoldaşımız, bunları kişiliğini Apocu ilkeler temelinde dönüştürmenin zemini yaptı. Eğitim süreci ile yaşadığı derin yoğunlaşmalarla sistemin kişiliğinde yarattığı tahribatları bir bir aşmaya başlayan yoldaşımız, böylece kendisini daha özgür hissetmeye başladı. Gerilla saflarına katıldığı süreçte Türk devletinin başta gerilla alanları olmak üzere tüm halkımıza ve Hareketimize yönelik kapsamlı saldırılara girişmesi üzerine kendisini gerilla savaş sanatında geliştirmesi gerektiğini düşünen yoldaşımız, böylece askeri derslere büyük bir önemle yaklaştı. Gerillacılığa dair tüm ayrıntıları en ince detayına kadar merak eden ve öğrenmek için çaba harcayan Brûsk yoldaşımız, eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamladı.
Yine Xakurkê bölgesinde pratik çalışmalara katılan yoldaşımız, eğitimlerde öğrendiklerini başarılı bir şekilde yaşamsallaştırdı. Türk devletinin halkımıza yönelik saldırılarına karşı büyük bir öfke besleyen Brûsk yoldaşımız, bir an önce savaşın yoğun olduğu cephelere giderek Türk devletinin yaptığı katliamların intikamını almak istedi. Bu amacına ulaşmak için yoğun bir ısrarın sahibi olan yoldaşımız, yaşamdaki militan duruşu ve savaşa dair yoğunlaşmalarıyla da bunu gösterdi. Böylece yoldaşlarının güvenini kazanarak düşmanla savaşın yoğun olduğu alanlara geçti. Burada işgalcilere karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Dürüst, cesur ve yetenekli kişiliği ile birlikte mücadele yürüttüğü tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Yaşamın her anında moralli ve sürekli hareket halinde olan Brûsk yoldaşımız, bu özellikleriyle tüm yoldaşlarını yaşamın ahengine ortak etmeyi başardı. Bu nedenle her zaman birlikte yaşanmak ve mücadele edilmek istenen bir Apocu devrimci oldu. 20 Mart 2018 günü gelişen düşman saldırısında beraberindeki yoldaşlarıyla şehadete ulaşan Brûsk yoldaşımız, ardından zengin bir mücadele mirası ve hiçbir zaman unutulmayacak değerli anılar bıraktı. Yoldaşları olarak Brûsk yoldaşımızın hayallerini gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.
20 Ekim 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






