Cesur yoldaşımız, aslen Cûdî Dağı’nın yüksek yamaçlarında yer alan Spîndarok köyünden olan bir ailenin ferdi olarak Adana’da dünyaya geldi.

Ailesinin yurtsever ve Kürtlük değerlerini korumalarından dolayı Cesur yoldaşımız da Botan’ın özlü kültürü ile büyüdü. Bu nedenle Türk devletinin tüm asimilasyon ve soykırım saldırılarına rağmen kendisini var eden değerleri korumayı başardı. Botan’da büyüyen her Kürt çocuğu gibi özgürlük mücadelemizi küçük yaştan itibaren tanıyan yoldaşımız, yakın çevresinden ve akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması nedeniyle gerillaya büyük bir sempati duydu. Gerillayı çocukluğunun kahramanı haline getiren yoldaşımız, hep gerillayı görmenin hayaliyle yaşadı. Aynı zamanda düşman gerçekliğine de yabancı olmayan yoldaşımız, düşmanı halkımıza yönelik yaptığı katliam, baskı ve işkencelerle tanıdı. Bu nedenle küçüklüğünden itibaren düşmana büyük bir öfke duydu. İlk gençlik dönemlerinde düşmana olan öfkesi artık intikam duygusuna dönüşen yoldaşımız, mutlaka halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer almaya başlayarak mücadeleye atıldı. Bu çalışmalarla mücadele gerçekliğimizi daha iyi anlamaya başlayarak her geçen gün daha aktif bir katılımın sahibi oldu. Bu nedenle bir kez düşmana esir düşen yoldaşımız, burada iradeli bir duruş sergileyerek düşmanın tüm baskı ve işkencelerine karşı direnmeyi bildi. Düşmanın bu yönelimlerine mücadelesini büyüterek karşılık vermesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu yönlü arayışlara girdi. Yakın çevresinden özgürlük saflarında şehadetlerin yaşanmasından derinden etkilenen Cesur yoldaşımız, şehitler gerçekliğine de layık olması gerektiğinin farkındaydı. Halkımıza karşı sorumluluklarının her geçen gün arttığının farkında olan yoldaşımız, bir Kürt genci olarak halkımızın beklentilerine cevap olması gerektiğinin bilincindeydi. Bunu ancak gerilla saflarına katılarak gerçekleştirebileceğini düşünen yoldaşımız, nihai kararını DAİŞ çetelerinin Şengal ve Kobanê’ye saldırmasından sonra verdi. Çete saldırılarında halkımızın ve yoldaşlarımızın fedaice direnişinden etkilenen Cesur yoldaşımız, 2014 yılında yüzünü yanı başındaki Cûdî’ye dönerek gerilla saflarına katıldı.

Nihayet çocukluğundan itibaren hayalini kurduğu gerilla ile buluşan Cesur yoldaşımız, yeni bir yaşama kapı araladığının farkındaydı. Bu yaşama tüm benliği ile katılması gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, ilk andan itibaren büyük bir çabanın sahibi oldu. Cûdî’deki yoldaşlarından aldığı ilk eğitimlerle kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Burada yoldaşlarının tecrübelerinden yararlanan yoldaşımız, yaşamsal, ideolojik ve askeri anlamda önemli bir birikim kazandı. Cûdî bölgesinde yaklaşık iki yıl pratik faaliyet yürüten yoldaşımız, yetkin bir HPG gerillası oldu. Gerillacılığın tüm ayrıntılarına hakim olmayı esas alan Cesur yoldaşımız, Botan’ın gerilla için manevi değerini yaşamının her anında hissederek burada işgalcilere karşı savaşarak kahramanlaşan şehitlerimize layık olmak için eşsiz bir emeğin sahibi oldu.

Daha sonra yoldaşlarının önerisiyle daha iyi eğitim almak için Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, aynı mücadele temposunu burada da sürdürdü. Burada akademik anlamda ilk eğitimini alan yoldaşımız, edindiği tecrübeler ışığında güçlü bir çıkış yakaladı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra bir süre Garê’de mücadelesini sürdüren yoldaşımız, burada yer aldığı tüm çalışmalarda fedakarlığı ile öne çıktı. DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik saldırılarının had safhaya çıktığı bu süreçte halkımızla birlikte direniş cephelerinde yer almak isteyen Cesur yoldaşımız, ısrarla savaşın yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Bu temelde önerisi kabul edilen yoldaşımız, Başûrê Kurdistan’da Kurdistan Özgürlük Gerillası öncülüğünde sürdürülen direnişe katıldı. Yer aldığı hamle ve eylemlerde adı gibi cesareti ile önemli bir rol oynayarak yoldaşlarının kendisine olan inancını boşa çıkarmadı. Başûrê Kurdistan’da DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılıp halkımız için tehdit olmaktan çıkmasında büyük bir rol oynadı.

Başûrê Kurdistan’daki görevini layıkıyla yerine getirdikten sonra bir kez daha Medya Savunma Alanları’na geçen Cesur yoldaşımız, ara vermeksizin işgalci Türk devletinin saldırılarının yoğun olduğu alanlara geçmek istedi. Fakat yoldaşlarının önerisiyle yeni dönem gerilla taktiklerini öğrenmesi için bir süre eğitim çalışmalarına katıldı. Edindiği savaş tecrübelerini yeni dönem gerilla taktikleriyle zenginleştirmeyi amaçlayan yoldaşımız, böylece bir süre askeri uzmanlık eğitimlerine katıldı. Bir yandan yoldaşlarından yeni gerilla taktiklerini öğrenirken diğer yandan da savaşa dair tecrübelerini yoldaşlarıyla paylaşarak eğitimin daha verimli geçmesini sağladı. Eğitim sürecindeki fedakâr ve emekçi katılımı ile her çalışmaya koşan ve yoldaşlarının yükünü hafifletmenin çabasında olan Cesur yoldaşımız, tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Yaşamdaki militanca duruşu ve askeri derslere olan ilgisi ve yatkınlığı ile örnek bir Apocu militan olan Cesur yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra ısrarla savaşın yoğunlaştığı alanlara geçti. Fakat kimi örgütsel ihtiyaçlardan dolayı farklı çalışmalara geçmesi önerilen yoldaşımız, Apocu bir militana yakışacak bir olgunlukla bu görevi kabul etti. Apocu bir militanın her çalışmanın hakkını vermesi ve bu çalışmayı başarıya taşıması gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, katılımı ile bunu kanıtladı.

17 Aralık 2018 günü görevi başındayken gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşan Cesur yoldaşımız, adı gibi cesur ve mütevazı kişiliği ve samimi yoldaşlığı ile her zaman mücadelemizde yaşayacaktır. Yoldaşları olarak Cesur yoldaşımızın özgür Kurdistan hayalini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.

5 Ekim 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi

 

 

 

 

 

© 2025 hpgsehit.com KURDISTAN