Bedlîs’in Norşîn ilçesinde dünyaya gelen Dijwar yoldaşımız, adım adım halklaşan PKK gerçekliği ile büyüdü.
Köklü bir yurtseverlik geleneğine bağlı olan değerli bir ailede yurtsever kimliği ile yetişti. İşgalci Türk devletinin Kurdistan’ı Kürtsüzleştirmek için uyguladığı baskı ve şiddet yüzünden ailesi ile birlikte metropollere göç etmek zorunda kaldı. Türkiye metropollerinde yaşadıkları neticesinde Kurdistan’daki Türk devlet işgalini erken yaşta gördü, anladı, çözümledi ve bu gerçeklik karşısında mücadele edebilecek kişiliği yaratma arayışına girdi. Düşmanın PKK gerçekliği karşısında boşa çıkan birçok politikası gibi bu yaklaşımı da Dıjwar arkadaşın şahsında boşa çıkartıldı. Türk devleti milyonlarca Kürdü Kurdistan’da sürerek köklerinden koparmaya çalıştı, ancak metropollere göç eden Kürtler zorluklar pahasına büyük bir onurla her mahallede bir Kurdistan yaratmayı başardı. Faili meçhul cinayetlerden tutuklama ve işkencelere kadar her türlü devlet terörüne rağmen halkımız büyük bir özgürlük ve onur mücadelesi vererek duruşunu korumayı bildi. Halkımızın direnişçi kültürüyle yetiştirdiği en değerli evlatları Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin en ön saflarına atılarak bu direnişi zafere doğru taşıdılar.
Dijwar yoldaşımızın ailesi de bu gerçekliği temsil eden yurtsever bir aile olarak Dijwar yoldaşımızı büyüttü. Dijwar yoldaşımız Kürt ve Kurdistan gerçekliğini bilince çıkarmış ve benliğine işlenmiş şekilde çok güçlü yaşadı. Üniversite kazanıp Yalova Üniversitesi’nde Yerel Yönetimler bölümünü okuduğu yıllarda ideolojik açıdan daha derinlikli bir şekilde yoğunlaştı. Kapitalist modernitenin yalana dayalı bireyci yaşamını ret ederek halkının değerlerine bağlı bir şekilde yaşamayı tercih etti. Aydın ve bilinçli bir Kürt genci olarak gerilla saflarına katılmadan önce de birçok önemli görevin sorumluluğunu üstlendi ve başarıyla yerine getirmesini bildi. Düşmanın kendisine dönük yönelimlerine karşı asla taviz vermeyerek direngen karakteriyle başı dik bir duruş sergiledi ve bu uğurda üç yıl zindanda kaldı. Bu süreci Rêber Apo’yu daha iyi anlama ve devrimcilikte derinleşme temelinde ele alan Dijwar yoldaşımız, zindandaki üç yılını Mazlumların, Dörtlerin, Hayrilerin, Kemallerin ve Saraların ardılı olmayı başaran bir tutumla tamamladı. Zindandan çıktıktan sonra devrim görevlerini en ön saflarda üstlenmek için 2016 yılında PKK’ye katılım kararı aldı ve bu kararını tereddütsüzce pratikleştirdi.
Heyecan ve moralini her an diri tutan, hesapsız katılımı ve gözlerindeki yoldaşlık sevgisi ile Rêber Apo’nun yarattığı güzel devrimcilerden birisi olmayı başardı. Dijwar yoldaşımız her zaman Rêber Apo’ya doğru yoldaş olmanın sorumluluğu ile mücadeleye yaklaştı ve bu temelde kendisini eğitmeyi kutsal bir görev olarak bildi. Düşmana karşı olan öfkesi ile kendi şahsında kısa sürede büyük bir gelişim göstererek askeri açıdan önemli bir derinliğe ulaştı. Her zaman en ön saflarda olma iddiası ve kararlılığıyla fedailiğin yaşayan özü oldu. Taktik zekasını ve becerilerini gittikçe daha fazla geliştirmenin ve düşmanı yenilgiye uğratacak stratejik hamleler yapmanın yoğunlaşması ve azmi içerisinde oldu. Var olan ile yetinmeyen Dijwar yoldaşımız hep bir adım ötesini hesapladı ve buna göre mücadele etti. Bu temelde mücadeleyi daha ön saflarda ve daha profesyonelce yürüteceği Hêzên Taybet’e katıldı. Burada güçlü bir çıkış sağlayan Dijwar yoldaşımız katıldığı tüm eğitimlerde ve sonrasında yürüttüğü tüm çalışmalarda güçlü bir pratik duruş sergiledi. Bu yönüyle daha önemli görevlere katılma düzeyine ulaştı. Güven veren kişiliği sayesinde Parti değerlerini ve mücadelesini büyüten Apocu fedai bir militan haline geldi. Saygılı ve mütevazı kişiliği ile bulunduğu tüm ortamlarda mücadele değerlerine ve yoldaşlık ilişkilerine bağlı bir duruş sergileyerek tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısına nail oldu. Dijwar yoldaşımız yaşamda olduğu gibi önemli çalışmalarda da aranan bir yoldaş haline geldi. Enerjik kişiliği sayesinde sürekli çocuksu bir heyecanla hareket etti ama yaşamın hakikatine ulaşmayı başarmış bir devrimcinin olgunluğuyla çalışmalarını yürüttü. Bu yönleriyle tüm yoldaşlarına ilham kaynağı oldu. Öz disiplinini hiçbir şart ve koşulda elden bırakmadı. Şehitlere olan bağlılığı ve mücadele uğruna bedel ödemenin ne demek olduğu yakından bilen, şahit olan ve bu gerçeklikle büyüyen birisi olarak mücadele saflarında bu gerçekliğe kopmaz bir bağla bağlı kaldı. Her adımda şehitlere verdiği sözün gereklerini yerine getirmenin çabası içerisinde olan Dijwar yoldaşımız, bizler için şehitlere bağlılığın hakiki ifadesi ve şehitlerin yoldaşı oldu.
Düşmanın 14 Ekim 2019 tarihinde Garê’de gerçekleştirdiği saldırıda Kürt halkının değerli bir evladı ve fedai devrimcisi olarak şehadete ulaştı. Dijwar yoldaşımız nasıl ki fedailere yoldaş olma iddiası ile kendisini yarattı ise, bizler de mücadele arkadaşları olarak ancak Özgür Önderlik ile Özgür Kurdistan yürüyüşünü başararak onunla yoldaş olabileceğimizin bilincindeyiz. Bu temelde şehitlerimize olan bağlılık sözümüzü Dijwar yoldaşımız şahsında bir kez daha yineliyor ve mücadelelerini zafere ulaştırma sözü veriyoruz.
13 Eylül 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






