Ezîz yoldaşımız, tarihte birçok medeniyete ev sahipliği yapan Reqa’da Arap halkımıza mensup bir ailede dünyaya geldi.
Reqa gibi birçok inancın ve halkın bir arada yaşadığı bir kentte dünyaya gelmesi ve orada büyümesinden dolayı tüm halklara saygılı ve onların da haklarını gözeten bir kişilik edindi. 6 yıl okuyan Ezîz yoldaşımız, bu okul sürecinde BAAS rejiminin tekçi zihniyetini yakından tanıma imkanı buldu. Buna rağmen hiçbir zaman birlikte yaşadıkları diğer halklara ayrımcı bir gözle bakmadı. 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Reqa’yı işgal etmesinden sonra bu çetelerin denetiminde yaşamak zorunda kalan yoldaşımız, çetelerin gerçek yüzlerini kısa sürede tanıdı. Onların İslamiyeti temsil etmediğini fark eden yoldaşımız, yaptıkları tüm insanlık dışı uygulamalarına büyük bir öfke duydu. Bu nedenle her zaman kendilerini bu çetelerden kurtaracak bir gücün gelmesini bekledi. Rojava’dan Suriye’nin farklı bölgelerine kadar çetelere karşı amansız bir mücadele yürüten özgürlük güçlerinin Reqa’yı işgalci çetelerden temizlemek için başlattığı operasyonu büyük bir sevinçle karşılayan Ezîz yoldaşımız, bir an önce şehrin kurtarılmasını bekledi. Rojava özgürlük güçlerinin Reqa’yı çetelerden temizlemesiyle yeni bir dönemin başladığına tanıklık eden yoldaşımız, kendi yaşamında da önemli değişimler yaşadı. Özellikle özgürlük güçlerinin tüm halkları ve inançları eşitlik ve özgürlük temelinde birleştirmesi Ezîz yoldaşımızın hem çocukluk hatıralarını canlandırdı hem de hayalini kurduğu geleceğe dair umutlarını yeniden yarattı. Bu süreçten sonra özgür yaşama dair arayışları artan yoldaşımız, özellikle binlerce savaşçıya ve milyonlarca insana ilham kaynağı olan Rêber Apo gerçekliğini daha fazla öğrenmek istedi. Bunun için tanıştığı Apocu devrimcilere ilk olarak Rêber Apo’yu sordu. Önderliğimizin ideolojisi, felsefesi ve yaşamıyla ilgili edindiği bilgilerden derinden etkilenen yoldaşımız, kendilerine özgür yaşam olanağı sunan özgürlük mücadelesine katılarak Rêber Apo’nun öğrencisi olmaya karar verdi. Bu temelde Kuzey ve Doğu Suriye’deki özgürlük güçlerine katılan Ezîz yoldaşımız, burada aldığı eğitimlerle kısa sürede yetkin bir savaşçı oldu. Bu süreçte tanıştığı Apocu devrimcilerin duruşlarından ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilenen Ezîz yoldaşımız, kendisinde Apocu bir kişilik yaratmak istedi. Bunu en iyi Kurdistan dağlarında gerçekleştirebileceğini düşünen yoldaşımız, yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Daha önce dağlık bir coğrafyada yaşamayan Ezîz yoldaşımız, Kurdistan dağlarının heybetine hayran kaldı. Birer yaşam kaynağı olan bu dağlarda halklarımızın özgürlüğü için mücadele etmeyi kendisi için bir şans olarak değerlendirdi. İlk başlarda dağ yaşamına alışmakta zorluk yaşayan yoldaşımız; istekli katılımı, güçlü iradesi ve özlemini duyduğu özgür geleceğe kavuşmanın yarattığı motivasyonla tüm zorlukları aşmayı başardı. Yeni savaşçı eğitiminde aldığı ideolojik derslerle Rêber Apo’nun özgürlük felsefesini daha iyi anlamaya başlayan yoldaşımız, insanlığın ancak bu felsefe ile özgür bir yaşama kavuşacağına inandı. Bunun da bu özgürlük felsefesini benimseyenlerin etkin mücadelesiyle mümkün olduğunun bilincindeydi. Bu nedenle bir militan olarak kendisinde Apocu ilke ve ölçüleri yaratması gerektiğinin farkında olan yoldaşımız, bu anlamda verdiği emek ve harcadığı çaba ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Fedakarlığı, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile örnek bir militan olmayı başardı. Askeri anlamda belli tecrübeleri olsa da gerilla savaş sanatında kendisini daha fazla geliştirmek istedi. Bu anlamda tüm derslere büyük bir ilgi göstererek tecrübelerine yenilerini eklemek istedi. Özellikle yeniden yapılandırılan gerilla taktiklerinde uzmanlaşmak isteyen yoldaşımız, bu konudaki istekli duruşuyla tanındı. Aynı zamanda kendi tecrübelerini de yoldaşlarıyla paylaşan Ezîz yoldaşımız, bu anlamdaki yoldaşlık görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyi başardı.
Eğitimlerini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra ısrarla savaşın yoğun yaşandığı alanlara geçmek isteyen yoldaşımız, bu konudaki ısrarı ile yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi bildi. Türk devletinin tüm halkların ortak düşmanı olduğu gerçekliğini erkenden fark eden yoldaşımız, kendilerine yıllarca zulmeden DAİŞ çetelerinin en büyük destekçisinin Türk devleti olduğunun farkındaydı. Bu nedenle özgür yaşam alanlarına saldıran bu işgalcilere karşı savaşmayı çok istedi. Yaşamdaki duruşu, askeri anlamda kazandığı meziyetler ve güvenilir kişiliği sayesinde yoldaşlarını ikna etmeyi başaran Ezîz yoldaşımız, savaşın yoğun olduğu alanlara geçti. Burada düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak direnişin büyütülmesinde etkin bir rol alan yoldaşımız, cesareti ve fedakarlığı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Birlikte mücadele ettiği tüm yoldaşlarının fedailik çizgisinde bir katılımın sahibi olmasından derinden etkilenerek bu çizgiyi kendisinde de yaratmak istedi. Bunun için dürüst bir şekilde çaba harcayan yoldaşımız, bu çabalarında başarıya ulaşarak fedai bir militan oldu.
18 Eylül 2024 günü düşmana karşı gerçekleştirilen başarılı bir eylemde yer alan yoldaşımız, burada düşmana ağır darbe vurulmasını sağladı. Eylem dönüşünde gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşan Ezîz yoldaşımız, tutkuyla bağlı olduğu özgürlük mücadelesini zirvede tamamlamayı başardı. Son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başaran Ezîz yoldaşımızın özgür Ortadoğu hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
11 Eylül 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






