Mahabad kentimiz, Kurdistan tarihinde oynadığı öncülük rolüyle halkımızın hafızasından silinmeyen bir yer edinmiş ve her dönem halkımızın özgür gelecek mücadelesine verdiği güçlü destekle öne çıkmıştır.
Qazî Muhammed ve yoldaşlarının 22 Ocak 1945 yılında Çarçira Meydanı’nda yaktıkları direniş ve bağımsızlık ateşi halkımızın hafızasında her zaman diri kalmıştır. Sömürgeci devletlerin Kürt iradesini ve kimliğini yok sayan inkâr ve imha saldırıları sonucunda yıkılan Mahabad’daki Kurdistan Cumhuriyeti sonrasında oluşan uzun süreli umutsuzluk dönemi, Rêber Apo öncülüğünde ortaya çıkan partimiz PKK ile birlikte sona ermiş ve özgür yaşam umudu yeniden yeşermiştir. Yurtsever Rojhilat halkımız da Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni serhildanlar ve kitlesel katılımlarla selamlayan alanlarımızdan olmuştur.
Mahabad’ta dünyaya gelen ve direnişçi gelenekle yetişen Rêzan yoldaşımız yurtsever kültürün hakîm olduğu bir aile ve çevrede büyüdü. Onuru, dili, kültürü ve tarihiyle yaşamak isteyen her Kürt gibi erkenden sistemin saldırgan imha siyasetiyle tanışan yoldaşımız, halkımızın da bütün halklar gibi özgürce yaşaması gerektiği gerçeğini gördü ve bunun mücadelesini verdi. Maddi zorluklar içindeki bir ailede büyüyen yoldaşımız erken yaşlardan itibaren çalışmaya başlayarak ailesine yardımcı olmaya çalıştı ve emekçilik, kişiliğinin en belirgin özelliği haline geldi. Rêber Apo şahsında halkımızın özgürlük umutlarının yok edilmek istendiği Uluslararası Komplo döneminde partimiz PKK ve Rêber Apo’yu yakından tanımaya başlayan Rêzan yoldaşımız, PKK’yi tanıdıkça gerilla mücadelesinin halkımızın yegane kurtuluş ve özgürlük yolu olduğu gerçeğini gördü. Önderliğimizin yürüttüğü emsalsiz mücadelenin militanı olmaya karar veren Rêzan yoldaşımız 2006 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katıldı.
Qendîl alanında ilk gerillacılık eğitimini alan ve uzman bir gerilla olarak pratiğe başlayan Rêzan yoldaşımız, bir süre bu alanda çalışma yürüttükten sonra Xakurkê alanına geçti. Emekçi ve girişken kişiliğiyle devrim görevlerine büyük bir istekle sarılan ve başarıya ulaştırmayı esas alan Rêzan yoldaşımız, hızla militanlaşan öncü yoldaşlarımızdan oldu. Kendisini sürekli geliştiren yoldaşımız geçirdiği zorlu pratiklerle büyük bir tecrübe edindi ve tecrübelerini yoldaşlarına aktardı. PKK ve şehitler gerçeği üzerinde sürekli yoğunlaşmaları olan, askeri alanda olduğu kadar ideolojik alanda da kendisini geliştirmek için yoğun çaba sarf eden Rêzan yoldaşımız, her zaman her göreve hazır bir militan oldu. Yeni dönem gerillacılık taktikleri üzerinde yoğunlaşarak kısa sürede uzman bir gerillaya dönüşen yoldaşımız, militan özellikleri önde olan bir komutan olarak yoldaşlarına da öncülük yaptı. Qendîl ve Xakurkê’deki başarılı gerilla pratiğinin ardından Cîlo alanına geçerek Zagroslar’da mücadelesine devam etti. Gittiği her alana kısa sürede uyum sağlayan yoldaşımız, yaşamında ve savaşında bütün yoldaşları için örnek bir duruş sergiledi. Son olarak Zap alanına geçen ve sömürgeci Türk ordusuna karşı etkili bir mücadele yürüten Rêzan yoldaşımız, bu alanda da üzerine düşen dönem görevlerini layıkıyla yerine getirdi. İşgalcilere karşı bitmez öfkesini eyleme dönüştüren yoldaşımız, PKK’nin yarattığı militan ve fedai ruhun güçlü bir temsilcisi oldu. Rêber Apo ve kutsal şehitlerimizin sadık bir takipçisi olan Rêzan yoldaşımız, yeni dönemin ihtiyaçlarına cevap olan tarzı ve komutanlığıyla yoldaşları için geride büyük bir birikim bıraktı. 28 Haziran 2017 günü Zap alanında şehadete ulaşan Rêzan yoldaşımız her zaman mücadelemizde yaşayarak önümüzü aydınlatmaya devam edecektir.
23 Eylül 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi
