Tayhan yoldaşımız, Bedlîs’de yurtsever bir ailede dünyaya geldi.
Garzan halkımızın köklü yurtseverlik geleneğinin hakim olduğu bir çevrede büyüyen yoldaşımız, özüne bağlı bir şekilde yetişti. Kurdistan’da yaşayan tüm çocuklar gibi düşman gerçekliğini ilk olarak birer asimilasyon merkezi olan okullarda tanıyan yoldaşımız, yabancısı olduğu bir dil ve kültürle eğitim görmenin, yaşamak zorunda olmanın derin çelişkisini yaşadı. Buna rağmen ailesinin ve çevresinin ancak okunarak mevcut düşman gerçekliğinden kurtulunacağına dair görüşlerinden dolayı okuluna devam etti. Diğer yandan düşmanın Kurdistan’da her gün yaşamın her alanında halkımıza yönelik baskı ve işkencelerini sürdürmesi, yeri geldiği zaman katliam yapmaktan çekinmemesi Tayhan yoldaşımızda büyük bir öfkeye neden oldu. Bu nedenle yaşama dair çelişki ve sorgulamaları daha da derinleşen yoldaşımız, gençlik dönemlerinden itibaren bu çelişkilere cevap bulmaya çalıştı. Düşmanın tüm yönelimlerine karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın kahramanca ve fedailik çizgisinde bir mücadele ile savaşması Tayhan yoldaşımızı derinden etkilediği gibi yaşadığı çelişkilerin cevabına dair de bir ışık oldu. Gerillaya bu mücadele gerçekliğinden dolayı geliştirdiği sempatisini zamanla sarsılmaz bir bağlılık, sevgi ve saygıya dönüştüren yoldaşımız, kendisinin de halkımıza karşı sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğinin bilincine vardı. 1999 yılında gerilla saflarına katılan amcasının oğlu Tayhan – Haydar Barin yoldaşımızın 2007 yılında Dersîm’de şehadete ulaşmasından derinden etkilendi. Şehîd Tayhan yoldaşımızın anısına bağlı kalmayı, onun amaçlarını gerçekleştirmeyi temel yaşam gerekçesi haline getiren yoldaşımız, bunun da ancak mücadeleden geçtiğinin bilincindeydi. Bu temelde artık düşmanın halkımız üzerindeki baskı, işkence ve katliamlarının tahammül sınırlarını aştığı, halkımıza nefes alacak imkân bırakılmadığı bir süreçte yurtsever bir Kürt genci olarak sorumluluklarını yerine getirmesinin vaktinin geldiğini düşünen yoldaşımız, 2015 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Özgürlük mücadelesine Garzan bölgesinden katılan Tayhan yoldaşımız, ilk andan itibaren Şehîd Tayhan – Haydar Barin yoldaşımızın ismini alarak fedailik çizgisinde yürüteceği mücadele hattını belirledi. Bir süre Garzan alanında kalan yoldaşımız, gerilla ve dağ yaşamına dair ilk tecrübelerini burada edindi. Buradaki yoldaşlarının yaklaşımlarından ve kendisi için verilen emeklerden etkilenen yoldaşımız, gerilla yaşamına daha da bağlandı. Bu yoldaşlarının haklarını ancak tüm benliği ile mücadeleye atılarak ödeyebileceğini düşünen Tayhan yoldaşımız, bu konuda hiçbir zaman en ufak bir tereddüdün sahibi olmadı. Her zaman büyük bir coşku, heyecan ve istekle her çalışmaya katıldı. Garzan bölgesinde bir süre kaldıktan ve önemli bir birikim kazandıktan sonra yoldaşlarının önerisiyle daha iyi bir eğitim sürecinden geçmek için Medya Savunma Alanları’na geçti. Heftanîn bölgesinde gördüğü yeni savaşçı eğitimiyle birlikte yetkin bir gerilla olan yoldaşımız, burada tecrübelerini yoldaşlarıyla da paylaşarak doğal devrimci görevlerini yerine getirdi. Eğitim sürecinde aldığı ideolojik derslerle kendi gerçekliğini daha iyi anlamaya başlayan Tayhan yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmayla köklü bir öze dönüş hamlesi başlattı. Rêber Apo’nun yaşam felsefesi, yaptığı tarih ve toplum çözümlemeleri sayesinde kimliği ile yeniden buluştuğunu ifade eden yoldaşımız, böylece yeniden doğduğunu dile getirdi. Bu nedenle her zaman kendisini Rêber Apo ve gerillanın kutsal yaşamının yaratıcıları olan şehitlerimize karşı borçlu gören yoldaşımız, bunu ancak mücadelesini büyüterek ve fedailik çizgisinde bir yürüyüşle ödeyebileceğini düşündü. Aldığı eğitimlerle askeri ve ideolojik anlamda belli bir yetkinleşme yaşayan Tayhan yoldaşımız, yüksek bir moral ve tüm zorluklarını aşan bir coşku ile pratik çalışmalara katıldı.
Medya Savunma Alanları’nın birçok farklı bölgesinde çalışmalara katılan Tayhan yoldaşımız, yer aldığı her çalışmalardaki duruşu, sonuç alıcı tarzı sayesinde hep aranan bir yoldaşımız oldu. Birçok önemli çalışmada yer alan yoldaşımız, özellikle savaş tünellerinin yapımında verdiği emekle her zaman örnek alınan bir yoldaşımız oldu. Türk devletinin yoğun saldırılarına karşı birer direniş kalesine dönüşen savaş tünellerinin yapımında ve geliştirilmesinde gösterdiği çaba, ısrarı ve pratiği ile stratejik anlamda önemli kazanımların elden edilmesini sağlayan yoldaşlarımızdan oldu. Fakat tüm başarılı pratiğine rağmen hiçbir zaman kendisini yeterli görmeyen Tayhan yoldaşımız, her zaman daha fazla mücadele etmenin arayışında oldu. Bunun da Hêzên Taybet çalışmalarına dahil olarak mümkün olabileceğine inanan yoldaşımız, bu temelde Hêzên Taybet’e geçti.
Burada aldığı eğitimlerle fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu gerçekliğini daha fazla bilince çıkaran yoldaşımız, bu konuda yaşadığı yoğunlaşmalarını daha da derinleştirdi. Yaşam duruşuyla yoğunlaşmalarının ne kadar derli toplu ve özgür yaşama odaklı olduğu hemen anlaşılan Tayhan yoldaşımız, bu yaşama karşı sürekli tehdit olan Türk devletinin saldırılarına karşı daha etkili bir mücadelenin sahibi olması gerektiğini düşündü. Bu nedenle yeni dönem gerilla taktiklerinde daha çok derinleşen yoldaşımız, askeri anlamda önemli bir birikimin sahibi oldu. Yine samimi, dürüst ve çıkarsız katılımı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başaran yoldaşımız, yoldaşlarının kendisine gösterdiği saygı ve sevgiye layık olmanın çabasında oldu. 17 Ekim 2018 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki Yücel yoldaşımızla birlikte şehadet ulaşan Tayhan yoldaşımız, fedaice başladığı mücadelesini yine fedaice tamamladı. Yoldaşları olarak Tayhan yoldaşımızın anısını yaşatacağımızın ve hayallerini gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.
3 Ekim 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi
