Ezilen halkımızın özgürlük umudu olan PKK’nin kuruluşuna ve mücadelemizin yenilmezliğinin somut ispatı olan tarihi Zindan Direnişi’ne ev sahipliği yapan Amed kentimizin Kurdistan Özgürlük Mücadelesi tarihinde unutulmaz bir yeri vardır.
Yanı sıra Şêx Seîdler başta olmak üzere sömürgecilere karşı geliştirilen birçok tarihi direnişe de bütün gücüyle katılarak ve öncülük yaparak halkımızın tarihinde Amed’in adı direnişle özdeşleşmiştir. Bu köklü mücadele geleneğinden hiçbir zaman kopmayan Amed halkımız, direnişçi ruhunu her zaman korumuştur. Sömürgecilerin ağır işkenceleri altında can çekişen ve soykırım tehlikesiyle yüze yüze kalan halkımız, Rêber Apo öncülüğünde gelişen partimiz PKK ile birlikte yeniden direnişçi özüne dönmüş ve sömürgecilere karşı verilen emsalsiz direnişin kalesi haline gelmiştir. Amed Zindanları’nda atılan direniş tohumu, Rêber Apo’nun insanüstü çabasıyla en güçlü ve en anlamlı şekilde cevaplandırılmış, 15 Ağustos Atılımı’na dönüşmüştür. Bu kutsal mirasa her zaman büyük bir iradeyle sahip çıkan Amed halkımız, mücadelesini her geçen gün büyütmüş, geliştirdiği serhildanlarla mücadele tarihimizde yeni bir dönem başlatmıştır. Amed’in yiğit halkı sokak sokak kendisini örgütleyerek işgalci güçlere karşı asla boyun eğmeyeceğini bütün dünyaya göstermiş ve binlerce yiğit evladını Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katarak yurtseverlik görevine görkemli bir şekilde sahip çıkmıştır.
Zagros yoldaşımız, Amed’in tarihi direniş mirası içinde şekillenen, yurtseverlik duygularının son derece gelişkin olduğu değerli bir ailemizde dünyaya gözlerini açtı. Amed’in Sur ilçesinde yoğunlaşan mücadelemizin kültürünü özümsedi ve yakından tanıdı. Yakın akrabalarından ve çevresinden mücadele saflarına birçok katılımın olması Zagros yoldaşımızın gerillaya karşı her zaman yakın bir ilgi duymasını sağladı. Yakın akrabaları olan ve mücadelemizin gelişmesi için büyük bir emek veren yoldaşlarımız Navdar Çiya – Zülfü Fidanten’in 2007 yılında ve Navdar Çiya – Şervan Fidanten’in de 2012 yılında Amed’de işgalcilere karşı fedaice savaştıktan sonra şehadete ulaşması Zagros yoldaşımızın sömürgecilere karşı olan öfkesini büyüttü. Çevresinde Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne olan bağlılığı kadar keskin zekasıyla da tanınan ve öne çıkan Zagros yoldaşımız, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitim gördü. Bu süreçte işgalci Türk devletinin baskı ve asimilasyon politikalarına birebir şahitlik etti. Zagros yoldaşımız, duyarlı kişiliğiyle hiçbir zaman kendisini yaşadığı toplumdan ayrı görmedi. Halkımızın yüz yüze kaldığı saldırılara karşı mutlaka cevap olması gerektiğine inandı ve bu süreçte devrimci yurtsever gençlik çalışmalarında aktif olarak yerini aldı. Bu süreçte Rêber Apo felsefesini ve halk içinde çalışma yürüterek toplumsal gerçekliğimizi yakından tanıdı. Önderlik çözümlemeleri yoldaşımızın üzerinde büyük bir etki yarattı. Kapitalist sistemi ve onun bölgesel uzantısı Türk devlet sistemini Önderlik değerlendirmeleriyle bilince çıkaran Zagros yoldaşımız, kendisi için öz kimliğini inkâr eden sistem içindeki bir yaşantıyı asla kabul etmedi. Yoğunlaşmalarını derinleştiren yoldaşımız, sistemin kendisine sunduğu tüm imkanları reddetti ve eğitim gördüğü Tıp Fakültesini dördüncü sınıfta bırakarak ve sistemden koparak halkımızın onurlu direnişini seçti. Bu temelde 2013 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katıldı.
Medya Savunma Alanları’na geçerek yeni savaşçı eğitimlerine dahil olan Zagros yoldaşımız, büyük bir istekle gerilla yaşamına ve eğitime katıldı. İradeli kişiliği, istekli ve coşkulu katılımı ile hızlı bir şekilde gerilla yaşamına uyum sağladı. Gerillanın yoldaşlık ilişkileri ve samimiyeti, Zagros yoldaşımız üzerinde derin bir etki bıraktı. Eğitim sürecinde ideolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da büyük bir ilerleme sağladı. Kişiliğini çözümleyerek sistemin oluşturduğu olumsuz özelliklerden kurtulup Apocu felsefeyle kendisini yeniden yaratmak için her zaman büyük bir çaba ortaya koydu. Yaşama moralli katılımı ve öğrenme arzusu ile hızla öğrendi, öğrendiklerini yaşama aktardı ve yeni yoldaşlarına öncülük yaptı. Başarılı bir şekilde eğitimi tamamlayarak ilk gerillacılık pratiğine başlayan yoldaşımız, kısa sürede pratiğe adapte oldu başarılı bir pratik geliştirdi. Yarattığı güven, titiz ve sonuca odaklı çalışma tarzı ile aldığı her görevi başarıya ulaştırmayı esas alan Zagros yoldaşımız, hızla gelişen ve öne çıkan yoldaşlarımızdan oldu. Bir süre Merkez Karargâh Komutanlığımızın yanında stratejik öneme sahip kurum ve çalışmalarda yer alarak Hareketimize ve halkımıza önemli hizmetlerde bulundu. Yürüttüğü her çalışmayla birlikte, aynı zamanda doktorluk da yapan Zagros yoldaşımız, en zor koşullarda büyük bir emek vererek yoldaşlarını tedavi etti. Birlikte yaşadığı yoldaşlarının yoldaşı, aynı zamanda yaralanan yoldaşlarının da doktoru oldu. Birçok farklı ve olumlu özelliği aynı anda kişiliğinde geliştirip derinleştiren Zagros yoldaşımız, çok yönlü ve sorunlara mutlaka çözüm gücü olmayı başaran bir yoldaşımız olarak tanındı. Bulunduğu çalışmaların önemine rağmen her zaman en ön cephede işgalcilere karşı savaşmak için ısrarcı oldu. Metîna’ya geçerek çalışmalarına devam eden yoldaşımız, işgalcilere karşı verilen tarihi direnişte yerini aldı. Sömürgecilere karşı olan büyük öfkesini katıldığı eylemlere yansıttı. Şehitler çizgisine büyük bir bağla bağlı olan yoldaşımız, ölümsüz şehitlerimizin mücadele mirasını yükseltmek ve zafere taşımak için durup dinlenmeden çalışmayı, üretmeyi esas aldı. Birçok farklı çalışmada yer alan ve sonuca ulaştırmayı hedefleyen Zagros yoldaşımız; olgun, mütevazı ve emekçi kişiliğiyle bütün yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı.
25 Kasım 2017 yılında işgalci Türk devletinin saldırısı sonucu ölümsüzlerimiz arasına katılan Zagros yoldaşımız, Apocu militan duruşu ve güçlü yoldaşlık ilişkileri ile her zaman aramızda yaşamaya devam edecektir. Halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için fedaice yaşayıp, savaşan ve ölümsüzleşen şehitlerimizin mücadelesini zafere taşıyacağımızın sözünü yeniliyoruz.
17 Ekim 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






