Baran yoldaşımız, Mereş’in Bazarcix ilçesinde köklerine bağlı yurtsever Alevi bir ailenin ferdi olarak İskenderun’da dünyaya geldi.
Kadim Sînemilî aşiretine mensup olan yoldaşımız, her ne kadar düşmanın baskı ve politikaları sonucu kutsal vatan toprağı olan Kurdistan’dan uzakta yaşamak zorunda kalsa da kadim Kürtlük özünü ve kimliğini korumayı başardı. Aynı zamanda Alevi inancına bağlı olan yoldaşımız, Aleviliğin insana ve doğaya verdiği değeri kişiliğinde temsil etmeyi bildi. Ailesi hem Kürtlük hem de Alevilik üzerinden sürekli düşman baskısı altında olduğundan Avrupa’ya göç etti. Bundan dolayı yaşamının büyük bir kısmını ülkesinden uzakta geçirmek zorunda kalan Baran yoldaşımız, kapitalist modernitenin tüm ideolojik ve kültürel saldırılarına rağmen kendisini korumayı başardı. Yakın çevresinden yaşanan şehadetlerin etkisinde olan yoldaşımız, her zaman şehitler gerçekliğine layık olmanın arayışında oldu. Bunun ancak mücadeleye katılmakla mümkün olacağının bilincinde olan Baran yoldaşımız, bu temelde ilk olarak yurtsever devrimci gençlik faaliyetlerinde yer aldı. Gençlik çalışmalarını özünü korumanın, ülkeye olan bağlılığını sürdürmenin ve Kurdistan’da süren özgürlük savaşını hissetmenin zemini yapan yoldaşımız, her geçen gün daha fazla yoğunlaşarak ve yetmezliklerinden sıyrılarak hakikate ermenin çabasında oldu. Yaşamdaki duruşu ve güçlü yoldaşlığı ile kendisi gibi Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan Kürt gençlerini etkileyen ve onları mücadeleye çeken yoldaşımız, başarılı çalışmalarıyla halkımızın ve yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Kurdistan’da sürdürülen özgürlük mücadelesinin her geçen gün daha da çetinleşmesi, düşmanın halkımız ve Hareketimiz üzerindeki baskı ve soykırım politikalarını genişletmesi Baran yoldaşımızı daha fazla mücadele etmeye sevk etti. Düşman saldırılarına karşı takınılacak en doğru tutumun mücadeleyi büyütmek olduğunun bilincinde olan yoldaşımız, bunun da ancak Kurdistan’a dönerek gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin farkındaydı. Baran yoldaşımız, üniversitede Makine Mühendisliği bölümünü bitirip yüksek lisans yapan aydın ve kendisini yetiştirmiş bir Kürt genciydi. Avrupa’da ve kapitalist modernite sistemi içerisinde kendisi için rahat yaşam imkânları çokça bulunsa da bunları elinin tersiyle iterek kendi ülkesinde özgür yaşam umudunu büyütmek için mücadele etmeyi seçti. Bu temelde yüksek bir inanç ve kararlılıkla 2010 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Baran yoldaşımız, gerillaya katılarak halkımızın özgürlük mücadelesinin yılmaz bir neferi olma yolundaki ilk adımını attı.
Alevilik inancının verdiği etkiyle doğaya büyük bir sevgi besleyen ve her canlının yaşam hakkına saygı gösteren Baran yoldaşımız, gerilladaki ilk eğitimlerini aldı ve bu süreçte Kurdistan doğası ile bütünleşme imkânı buldu. Baran yoldaşımız, özgürce aldığı her nefeste ruhunu tazeledi, kendisini yeniledi ve Kürtlük özünü daha fazla açığa çıkarma imkânı buldu. Apocu ideoloji hakkında belli bir birikimi olsa da gerillanın komünal yaşamı içerisinde bu felsefeyi pratikleştirmeyi kendisi açısından önemli bir şans olarak gördü. Bu anlamdaki çabaları ve duruşuyla tüm yoldaşlarını da daha fazla teşvik eder konumda oldu. Aynı zamanda askeri eğitimlere de büyük bir ilgi ve dikkatle katılan yoldaşımız, Partimizin geliştirdiği Devrimci Halk Savaşı’na aktif bir katılım sağlamak istedi. Yine gerilla saflarına geç katıldığını düşündüğünden dolayı yüksek bir tempoda katılarak kısa sürede ideolojik ve askeri anlamda yetkinleşmeyi hedefledi.
Bu çabaları ve verdiği emekle tüm yoldaşlarını etkileyen Baran yoldaşımız, özlü yaklaşımlarıyla etrafında daima saygı uyandırdı. Mücadelemizin efsane komutanlarından Şehîd Fazıl Botan – Ahmet Şeker yoldaşımızın yanında bir süre çalışmalara katılan Baran yoldaşımız, bu süreçte hem askeri anlamda yetkinleşme hem de PKK’nin özüne ulaşma anlamında oldukça önemli tecrübeler kazandı. Fazıl yoldaşımızın engin tecrübelerinden ve derin yoldaşlığından etkilenen Baran yoldaşımız, böylece mücadelesini daha aktif yürütme kararlılığına ulaştı. Bu temelde savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmeyi öneren yoldaşımız, her ne kadar bu konuda ısrarcı olsa da kendisine olan güven ve inanç dolayısıyla Hareketimiz açısından stratejik olan çalışmalara katılması için görevlendirildi. Bu çalışmalarda önemli gelişmelerin açığa çıkarılmasında ve ileri bir aşamanın kat edilmesinde azımsanmayacak düzeyde emek sahibi olan Baran yoldaşımız, yine de mevcut katılım düzeyinin halkımızın özgürlük umudunu karşılamadığını düşündü. Bu nedenle mücadelesini daha da büyütmek ve Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak için Hêzên Taybet çalışmalarına geçmek için öneride bulundu ve yoldaşımızın önerisi kabul edildi. Hêzên Taybet bünyesinde aldığı eğitimlerle fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu gerçeğini kısa sürede bilince çıkaran Baran yoldaşımız, kendisini her adımda yeniden var etmenin çabası içerisinde oldu ve tüm devrim yürüyüşünde bu anlayışla hareket etti.
Eğitim sürecinde gördüğü ideolojik eğitimlerle kapitalist modernite sistemini bütün boyutlarıyla bilince çıkaran ve buna karşı kişiliğinde amansız bir mücadele başlatan yoldaşımız, mücadele ettikçe kendisini daha iyi tanıdı ve Rêber Apo’nun geliştirdiği Demokratik Modernite ilkelerini kişiliğinde yaratma çabasını geliştirdi. Rêber Apo’nun demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasında derinleştikçe halk gerçekliğimizi daha iyi anlamaya başlayan yoldaşımız, Kurdistan’dan ayrı yaşadığı dönemlerde eksikliği giderme imkânı buldu. Eğitimini bitirdikten sonra tekrar stratejik çalışmalarda görev üstlenen Baran yoldaşımız, ulaştığı moral ve ideolojik düzey ile çalışmalarında niteliksel gelişmeler kaydetti. Özellikle yeni dönem savaş taktiğimizin pratikleşmesi için gerillanın kullandığı tekniğin gelişmesi için eşsiz bir fedakarlıkla katılım sağladı. Halkımıza, kahraman şehitlerimize ve Önderliğimize karşı var olan dönem görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmeyi vicdani bir sorumluluk olarak gören Baran yoldaşımız, fedailik tarzında yaşadığı derinleşme ile üstlendiği her çalışmayı başarı ile sonuçlandırmayı bildi. Bu nedenle her zaman örnek alınan bir duruşun sahibi olan yoldaşımız, güçlü yoldaşlığı ile de tüm yoldaşlarında derin izler bırakmayı başardı. 16 Ocak 2019 günü Garê’de şehadete ulaşan Baran yoldaşımızın değerli anısı ve bugüne bıraktığı eşsiz ürünleriyle her özgürlük gerillasının yüreğinde ve mücadelesinde yaşamaya devam edecektir.
19 Eylül 2025
HPG Basın İrtibat Merkezi






