Egîd yoldaşımız, Mêrdîn'in direnişçiliği ve düşmana boyun eğmeyen asil duruşuyla tanınan ilçesi Nisêbîn'de dünyaya geldi.

Fakat ailesinin Türkiye kenti Samsun'a göç etmesinden dolayı Kurdistan'dan uzakta büyümek zorunda kaldı. Ailesinin yurtsever ve Kürtlük değerlerine son derece bağlı olmasından dolayı her ne kadar ülkemiz Kurdistan'dan uzakta büyümek zorunda kalsa da özüne bağlı bir şekilde yetişti. Egîd yoldaşımız, gittiği okulun ve yetiştiği ortamın özelliklerinden dolayı Kürt kültür ve dilinden uzak kalmasına rağmen hem ailesinin desteği hem de kendi çabaları ile kişiliğini oluşturan dilini ve kültürünü korumak için müthiş bir çabanın sahibi oldu. Bu nedenle hiçbir zaman düşmanın baskı ve sindirme politikalarına teslim olmayarak kendi olmakta ısrarcı oldu. Kurdistan'da uzakta yaşamak zorunda olmasından dolayı düşman gerçekliğini ve onun yarattığı faşist zihniyeti erkenden tanıma imkanı bulan yoldaşımız, bu nedenle küçük yaştan itibaren düşmana karşı tepkili oldu. Bir Kürt olarak varlığını inkar eden ve halkımızı soykırımdan geçirmek isteyen bu sisteme karşı ancak mücadele edilmesi gerektiğini düşünen yoldaşımız, bunu erkenden kavradı. Her ne kadar Kurdistan'dan uzakta yaşasa da her zaman temel gündemi ülkedeki yaşam ve süregelen özgürlük mücadelesi oldu. Dayısı Fırat Mardin – Serdar Deniz yoldaşımız başta olmak üzere yakın çevresinden birçok kişinin gerilla saflarında olması Egîd yoldaşımızın mücadelemizi ve gerillayı büyük bir merakla takip etmesinin temel gerekçeleri oldu. Gerillanın kahramanlık destanlarını dinleyerek büyümesi ve artık yaşanan özgürlük mücadelesinin bilincinde olması Egîd yoldaşımızın gerillaya olan merakını yerini sempati ve sevgiye bıraktı. Dayısı Fırat Mardin – Serdar Deniz yoldaşımızın 2007 yılında şehadete ulaşması, Egîd yoldaşımızın derinden etkilediği gibi yaşamında bir dönüm noktası olmasına da neden oldu. Bu süreçten sonra Kurdistan Özgürlük Hareketi'ne olan ilgisini mücadeleye dönüştürmeye başlayan yoldaşımız, ilk olarak bulunduğu kentte devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına başladı. Her ne kadar yaşadığı kentte yurtseverlik potansiyeli fazla olmasa da ısrarla ve sabırla mücadelesini yürüttü. Mücadelemizi tanımayan kesimlere, halkımızın haklı davasını anlatmak için büyük bir çabanın sahibi oldu. Mücadelemize ve Önderliğimize olan sarsılmaz inancın verdiği güç ve moralle tüm baskı ve yıldırma girişimlerine karşı inandığı değerlerden bir an bile taviz vermedi. Mücadele içerisinde Rêber Apo gerçekliğini daha iyi anlamaya başlayan yoldaşımız, tüm yoğunlaşmasını Önderliğimizin fikirlerini yaşamsallaştırmaya verdi. Düşmanın Rêber Apo'ya yaklaşımlarını en büyük mücadele gerekçesi yapan yoldaşımız, düşmanın 2008 yılında Önderliğimize yaptığı fiziki saldırı sonrası gerilla saflarına katılmak istedi. Düşmana en anlamlı cevabı ancak böyle verebileceğini düşünen yoldaşımızın bu istemi yürüttüğü çalışmalardan dolayı kabul edilmedi. Fakat bir defa yüreğine gerilla aşkı düşen yoldaşımız bu isteminden hiçbir zaman vazgeçmedi. Her fırsatını bulduğunda gerillaya katılmak istediğini yoldaşlarıyla paylaştı. 2011 yılında İran devletinin Hareketimize yönelik saldırılarına karşı bir kez gerilla saflarına katılmak istemini yineleyen yoldaşımız, bir kez daha yürüttüğü çalışmaların öneminden dolayı bu istemini gerçekleştiremedi. Fakat Şengal ve Kobanê'de DAİŞ çeteleri eliyle halkımıza karşı soykırım saldırılarının zirveye çıktığı 2014 yılında artık gerilla saflarına katılmasının vaktinin geldiğini düşünen Egîd yoldaşımız, okuduğu üniversiteyi 3 sınıfta terk ederek yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve yıllarca hayalini kurduğu gerilla ile buluşmayı başardı.

Gerilla saflarına Besta bölgesinden katılan Egîd yoldaşımız, ilk eğitimini de buradaki yoldaşlarından aldı. Birbirinden tecrübeli birçok yoldaşından yaşamsal anlamda önemli dersler alan yoldaşımız, özlü katılımı sayesinde kısa sürede önemli gelişmeler kaydetti. Gerillacılıkta gelişmenin düşünürken yapma, yaparken düşünme diyalektiğine bağlı olduğunu hemen fark eden yoldaşımız, bu düşünce biçimini tüm gerillacılık yaşamında rehber edindi. Yaşama anlam verme gücü derin olan yoldaşımız, amacında net olduğu için karşılaştığı sorunları anlamlandırarak kısa sürede aşmayı başardı. Böylece eğitimlerini başarılı bir şekilde tamamlayarak yetkin bir özgürlük gerillası olmayı başardı. Eğitimden sonra Şengal ve Kobanê'de süren onurlu direnişe dahil olmak istese de yoldaşlarının önerisi ile kendisini daha fazla eğitmesi ve gelişmesi için Medya Savunma Alanları'na geçti. Gerillacılıkta yeni olmasına rağmen dürüst ve sade katılımı sayesinde yoldaşlarının güvenini kazanan Egîd yoldaşımız, Hareketimiz için önemi büyük olan çalışmalarda görevlendirildi. Yaklaşık üç yıl bu çalışmalarda kalan yoldaşımız hem yoldaşlarının güvenini boşa çıkarmadı hem de kendisini sürekli geliştirmek isteyerek örnek bir duruş sergiledi. Birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının engin tecrübelerinden önemli dersler çıkaran ve bunları yaşamının temeli yapan yoldaşımız, bu çalışmalarda başarılı bir pratiğin sahibi oldu.

2016 yılından itibaren işgalci Türk devletinin başta Medya Savunma Alanları olmak üzere birçok gerilla alanına ve halkımıza yönelik saldırılarını artırması nedeniyle mücadelesini savaşın yoğun olduğu alanlarda sürdürmek isteyen yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için ısrarla önerilerde bulundu. Yaşamdaki militanca duruşu, iddialı ve kararlı katılımı sayesinde yoldaşlarına güven vererek, ilk önce uzmanlık eğitimlerine katılması önerildi. Bu eğitim sürecinde yeni dönem gerilla taktiklerinde önemli bir derinleşme yaşayan yoldaşımız, birçok branşta uzmanlaştı. Aynı zamanda ideolojik anlamda da kendisini geliştirerek Rêber Apo felsefesini kişiliğinde temsil etmeyi bildi. Eğitimin ardından düşman saldırılarının yoğun olduğu Avaşîn bölgesine geçen yoldaşımız, burada hızla pratik çalışmalara dahil oldu. Düşmana vurmak için yaşadığı heyecanı ve coşkuyu tüm çalışmalarına yansıtan yoldaşımız, kısa sürede öncü bir militan haline geldi. Nihayet halkımızın intikamını alacağı gün geldiğinde bir an bile tereddüt etmeden düşmanın üzerine yürümesini bildi. Cesareti ve fedakarlığı ile beraberindeki yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan Egîd yoldaşımız, yer aldığı ve emek verdiği tüm eylemlerin başarılı sonuçlanmasında büyük rol oynadı. Düşmana karşı amansız bir direnişin geliştirildiği Avaşîn bölgesinde başarılı performansı ile düşmanın işgal hayalini hüsrana uğratan Egîd yoldaşımız, yaşamda ve savaşta fedaice katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı Apocu bir militan oldu.

2 Mayıs 2018 günü gerçekleşen bir düşman saldırısında beraberindeki Andok Gever yoldaşımızla birlikte şehitler kervanına katılan Egîd yoldaşımız, adı gibi yiğitçe bir yaşamın ve mücadelenin sahibi oldu. Yoldaşları olarak Egîd yoldaşımızın anısını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.

25 Ekim 2025

HPG Basın İrtibat Merkezi

 

 

 

 

 

© 2025 hpgsehit.com KURDISTAN