Basına ve Kamuoyuna!
11 Ekim 2023 günü Zap bölgesinde gerçekleştirilen düşman saldırılarında Cizîra Botan’ın yiğit kadını ve cesur YJA Star savaşçısı Cûdî Çekdar yoldaşımız şehadete ulaştı.

Basına ve Kamuoyuna!
14 Ekim 2023 günü Metîna bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında Amed’in yiğit evladı Hüseyin Pîran ile öncü YJA Star militanı Rûken Zîlan yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Yaşamları, mücadeleye katılımları ve Apocu ideolojideki keskin duruşları ile bulundukları her alanda ve zamanda öncü birer militan olan Hüseyin ve Rûken yoldaşlarımızın şehadetleri bizler açısından her ne kadar zorlayıcı olmuşsa da mücadeleyi daha da büyütmenin gerekçesi olacaktır. Dur durak bilmeden, şehitlere bağlılığın gereğini pratiği ve yaşamdaki duruşuyla yerine getiren Hüseyin ile kendisini emekle var eden ve özgürlük mücadelemizde hep değer yaratan konumunda olan öncü PAJK militanı Rûken yoldaşlarımızın mücadelesi biz geride kalan yoldaşlarına örnek olacaktır.
Şehit yoldaşlarımızın takipçileri olarak yoldaşlarımızın yurtsever aileleri ve tüm Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin anısına bağlı kalacağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Hüseyin Pîran |
Hüseyin Pîran – Cahit Aktay
|
Kod Adı: Rûken Zîlan |
Rûken Zîlan – Zeynep Sevim
Hüseyin yoldaşımız direnişin ve isyanın merkezi Amed’in Pîran ilçesinde toplumsal değerlerine bağlı, yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinin köklü toplumsal bir gelenekten gelmesi ve ahlaki değerlerinin ön planda olması nedeniyle Hüseyin yoldaşımız da bu şekilde yetişti. Bu nedenle daha küçüklükten itibaren çevresinde sevilen ve sayılan biri oldu. Yaşadığı çevrenin tarihten getirdiği bir yurtseverlik bilincinin olması Hüseyin yoldaşımızı da etkisi altına aldı. Daha çok duygusal olan bu etkilenme nedeniyle, Hüseyin yoldaşımız yaşadığı Kurdistan coğrafyasına, kendisini ifade ettiği Kürt diline sarsılmaz bir şekilde bağlı yaşadı. Düşmanın her türlü özel savaş uygulamalarına, baskı ve dayatmalarına bu yurtseverlik duyguları sayesinde direndi, teslim olmadı. Rêber Apo ve kutsal şehitlerimiz öncülüğünde 1990’lı yıllardan itibaren Kurdistan’ın dört bir yanına yayılan ve halkımız tarafından sahiplenilen özgürlük mücadelemiz yurtsever bir gelenekten gelen Hüseyin yoldaşımızı da derinden etkiledi. Özellikle Kurdistan gerillasının insanüstü fedakarlıklar göstererek halkımızın özgürlüğü için mücadele etmesi Hüseyin yoldaşımız için hep ilgi çekici oldu. Bu nedenle daha küçük yaşlarda gerillaya özendi, gerillaya katılmayı en büyük hayali ve amacı yaparak, yıllarca bu hayale ve amaca ulaşmanın çabasında oldu. Halkımızın düşman saldırılarını en derinden yaşadığı, Önderliğimiz ve Hareketimize yönelik en kapsamlı saldırıların geliştiği bir süreçte gerilla saflarına katılmayı düşünen Hüseyin yoldaşımız bazı sorunlar nedeniyle ilk başta bu istemini başaramadı. Fakat bir çocukluk arkadaşının gerillaya yeni katıldığı bir süreçte Botan alanında düşman pususunda şehadete ulaşması Hüseyin yoldaşımızın daha fazla ısrarcı olmasına neden oldu. Birlikte gerilla saflarına katılmayı düşündüğü yoldaşının erken şehadeti Hüseyin yoldaşımızın düşmana olan öfkesini daha da katladı. Hem çocukluk hayalini gerçekleştirmek hem de şehadete ulaşan yoldaşının intikamını almak için yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız 2008 yılında gerilla saflarına katılarak en büyük amaçlarından birini gerçekleştirdi.
Gerilladaki ilk eğitimlerini gördüğü Qendîl alanında yaklaşık üç yıl pratik yürüten yoldaşımız, gerilla ve dağ yaşamına dair ilk bilgilerini burada aldı. Kendisini ideolojik ve askeri olarak yetkin hale getiren yoldaşımız artık daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine kanaat getirerek özellikle savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmeyi önerdi. Etkili bir savaşçı ve işgalcilere karşı savaşta misyon sahibi bir gerilla olabilmek için kendisini gerilla savaş taktiklerinde eğitmesi gerektiğine inanan yoldaşımız, orta otomatik silahlar branşında eğitim gördükten sonra Zap alanına geçti. Zap alanında da üç yıl çalışmalarda yer alan yoldaşımız, burada düşman saldırılarına karşı özellikle Ertuş alanında geliştirilen eylemlerde önemli rol oynadı. Aldığı eğitimlerin hakkını başarılı pratiği ile vermesini bilen yoldaşımız, bu özelliği ile kısa sürede öncü bir konuma geldi. Bu süreçte çalışman, fedakar ve dürüst yönleri daha fazla ön plana çıkan Hüseyin yoldaşımız birlikte mücadele ettiği yoldaşlarında büyük etkiler yarattı.
Botan’da şehadete ulaşan çocukluk arkadaşının intikamını alma hırsını günden güne büyüten Hüseyin yoldaşımız, O'nun şehadete ulaştığı alanlarda gerillacılık yapmayı temel hedeflerinden biri haline getirdi. Bu hedefine ulaşmak için derinlikli yoğunlaşmalar yaşayan ve emek veren yoldaşımız 2014 yılında Botan alanına geçti. 2015 yılından itibaren başlayan savaş sürecini Kato Jîrka alanında karşılayan Hüseyin yoldaşımız, burada düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak üstlendiği tarihi sorumluluğu yerine getirdiği gibi, içindeki intikam hırsının da gereğini yerine getirdi. Daha önceleri edindiği savaş tecrübeleri sayesinde yaşanan yoğun savaşa öncülük eden yoldaşımız, örnek bir katılımın sahibi oldu. 2017 yılında tekrar Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, burada Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nda eğitim çalışmalarına dahil oldu. Savaşçı ve pratikçi yönü daha ön planda olan yoldaşımız, devrimciliğin tek ayak üzerinde yürütülemeyeceğine kanaat getirerek ideolojik ve felsefi anlamda daha fazla derinleşmek için çaba sahibi oldu. Rêber Apo ideolojisinde derinleşmeyi ve böylelikle bir hakikat savaşçısı olmayı kendisine ilke edinen yoldaşımız, bunun da Önderlik felsefesinin bir kişilik özelliği haline getirilmesi ve yaşamsallaştırılması ile mümkün olacağına inandı. Yoğunlaşmalarını daha çok bu esaslar üzerine yapan yoldaşımız, ulaştığı ideolojik derinlikle daha fazla sorumluluk alacak düzeye geldi. Eğitimden sonra tekrar askeri çalışmalara geçmek için dayatan yoldaşımız bu isteminde başarılı oldu ve tekrar pratik çalışmalara dahil oldu. İdeolojik derinlik, irade ve nefs mücadelesi gerektiren çalışma ve alanlarda pratik yürüten yoldaşımız, her anını mücadele içinde geçirerek bu çalışmalarda da başarılı oldu. Bu nedenle yoldaşlarının güvenin kazanan Hüseyin yoldaşımız, yaşamındaki mütevazılığı, emekçi kişiliği ve dürüst yoldaşlığı ile örnek bir Apocu militan olmayı başardı.
İşgalci Türk devletinin Metîna, Zap ve Avaşîn’e yönelik saldırılar başlatması, namertçe bir savaş yürütmesi ve bu insanlık dışı saldırıları sonucunda yoldaşlarımızın kahramanca şehadete ulaşması, Hüseyin yoldaşımızı derinden etkiledi. Tam bir yoldaş canlısı olan Hüseyin yoldaşımız, yüreğinde büyüttüğü büyük intikam hırsıyla Metîna alanına geçti. Zendûra ve Girê Hakkari Direniş alanlarında fedaice savaşarak şehadete ulaşan yoldaşlarının intikamını almayı bir yoldaşlık görevi ve borcu bilen yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için yoğun bir çalışma temposunun içinde oldu. Bu temelde 14 Ekim 2023 günü Metîna alanında gerçekleşen düşman saldırılarında Rûken Zîlan yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Hüseyin yoldaşımız, son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başardı.
Şehit yoldaşlarının hayallerini gerçekleştirmek için gece gündüz demeden çalışan ve yüreğini şehitlerimizin özlemleri ile büyüten Hüseyin yoldaşımız, dürüst, özgürlük değerlerine bağlı ve kendisini adayan duruşuyla birlikte çalışma yürüttüğü her yoldaşında asla unutulmayacak izler bıraktı. Yoldaşları olarak Hüseyin yoldaşımızın mücadelesini zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
Kurdistan’ın köklü ve yurtsever aşiretlerinden bir olan Didêrî aşireti mücadelemizin başlangıcından günümüze kadar büyük bir bağlılıkla gerillayı sahiplenip bağrına bastı. Gerillanın, özlemini duydukları özgür ve eşit yaşamın kurucusu olduğunun bilincinde olan bu değerli aşiretimiz en değerli evlatlarını mücadelemize katarak yurtseverliklerinin gereğini yerine getirdi. Yurtseverliğin dilini korumanın, toprağına, ülkesine bağlı olmanın yanı sıra ülkesi için gerektiğinde tereddüt etmeden mücadele ederek bedel ödemek olduğunu kanıtlayan Didêrî aşireti bu özellikleriyle Kurdistan’da örnek olmayı başardı. Bu yurtsever ve değerli aşirete mensup bir ailede doğan Rûken yoldaşımız, koçerlik kültürü ile büyüdü. Koçerliğin doğa ile iç içe sistemden uzak yaşamı sayesinde kapitalist sistemin kirine bulaşmadan özüne uygun bir şekilde büyüyen yoldaşımız doğal, özlü bir kişilik haline geldi. Yine zorlu yaşamlarının gereği ile emekle iç içe olan Rûken yoldaşımız, büyük fedakarlıklar sonucu yaratılan değerlerin farkındalığıyla büyüdü. Yaşam biçimlerinin gereği olarak kadının ön planda olduğu bir toplumda yaşaması Rûken yoldaşımızı özgüvenli kıldı. Ayrıca sistem okullarında okumayan yoldaşımız, bu nedenle kendisini kalıplara sıkıştırmadı ve özgür fikirli bir kadın olarak çevresinde tanındı. Yaşadığı yerlerin gerillanın faaliyet alanlarına yakın olmasından dolayı gerilla ile sık sık karşılaşma imkanı bulan yoldaşımız, gerillanın yoldaşlık ilişkilerinden, yaşamındaki gizemden derinden etkilendi. 1990’lı yıllardan itibaren yakın çevresinden ve ailesinden gerilla saflarına katılımların olması Rûken yoldaşımızı etkileyerek belli sorgulamalara gitmesine neden oldu. Yine tanıdığı gerillaların, akrabalarının ve en son 2012 yılında kardeşi Zîlan – Mercan Sevim’in şehadeti Rûken yoldaşımızın bu sorgulamalarını mücadele arayışına evirmesine neden oldu. Düşmanın halkımıza yönelik baskı ve saldırılarının her geçen gün artması, soykırımı dayatması ve özgürlük için mücadele eden gerillanın gözünü kırpmadan şehadete ulaşması Rûken yoldaşımızın mücadeleye atılma gerekçesi oldu. En etkili mücadelenin ve şehitler çizgisine layık olmanın ancak gerilla saflarına katılmakla mümkün olduğunun bilince çıkaran yoldaşımız 2014 yılında 15 Ağustos Atılımı’nın yıldönümünde Garzan alanından gerilla saflarına katıldı.
Garzan alanında kısa bir süre kalan yoldaşımız, burada bizzat şahitlik ettiği ve dahil olduğu gerilla yaşamından derinden etkilendi. Burada tanıştığı gerillaların derin yoldaşlık sevgileri, birbirlerine olan saygıları ve özgürlük çizgisindeki duruşlarından etkilenen Rûken yoldaşımız, böylece doğru yere geldiğine tamamen kanaat getirdi. Garzan alanından daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, ilk eğitimlerini Garê alanında gördü. Aldığı eğitimlerle özgürlük mücadelesine olan duygusal bağlılığını ideolojik bir bağlılığa dönüştürmenin çabasında oldu. Eğitimlerde kadın tarihine, Kurdistan tarihine dair öğrendiklerini yaşamının esası haline getiren Rûken yoldaşımız; bu anlamda kişiliğinde eksik, yetmez yanlarla mücadele etmeye başladı. Gerilla saflarında okuma yazmayı hızlıca öğrenen yoldaşımız artık kendisi araştırmalar yapmaya başladı. Yaşam kaynağımız Önderliğimizin kitaplarını, çözümlemelerini okuyarak birinci elden partimiz PKK’yi, kadın özgürlük felsefesini öğrenmeye, anlamaya başladı. Araştıran ve okuyarak kendisini ideolojik olarak geliştiren yoldaşımız, öğrendiklerini anında yaşamında pratikleştirerek söz eylem birlikteliğini yakaladı. Uzun bir süre Garê alanında kalan yoldaşımız, burada birçok faklı çalışmada yer aldı. Disiplinli çalışma tarzı, emekçi ve fedakar katılımı sayesinde kısa sürede hem yoldaşlarının saygısını kazandı hem de önemli sorumluluklar üstlenerek örnek bir YJA Star militanı oldu. Kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştirmeyi her şeyin önünde gören yoldaşımız, bu amaçla sürekli yoğunlaşma halinde oldu. Koçer olmasından dolayı sahip olduğu sade, doğal, dürüst ve bağlı kişilik özelliklerini Apocu felsefe ile harmanlayan yoldaşımız, özgür kadın kimliğine ulaşmanın yoğun arayışında oldu. Özgür kadının kimliğine sadece ideolojik birikimle ulaşılamayacağının bilincinde olan yoldaşımız, halkımıza, kadınlara ve özgürlük gerillasına yönelik tarihin en ağır saldırılarının olduğu bir süreçte kadın bir militan olarak daha fazla rol oynaması gerektiğini düşündü. Özgürlüğün ancak soykırımcı, erkek egemenlikli sistemin yenilgisiyle mümkün olacağının farkında olan Rûken yoldaşımız, bunun da direniş mevzilerinde savaşmaktan geçtiğini biliyordu.
Bu amaçla Şehîd Berîtan Özgür Kadın Akademisi’nde eğitim gördükten sonra büyük bir istek, ısrar ve heyecanla yüzünü düşman saldırılarının yoğun olduğu alanlara döndü. Savaşan kadının güzelleşeceğini ve sevileceğinin bilinciyle gittiği Metîna alanında, ilk olarak derin yoldaşlık ilişkisi, kadın özgürlük çizgisindeki net duruşu ve yaşamdaki coşkulu katılımı ile yoldaşlarınca sevilip sayılan bir militan oldu. Metîna alanında birçok farklı yerde çalışma yürüten Rûken yoldaşımız; çalışmalarındaki başarılı katılımı ile yoldaşlarının kendisine olan güvenine layık oldu. Yeri geldiğinde en ön mevzilerde, yeri geldiğinde alt yapı çalışmalarında yer alan yoldaşımız, yeri geldiğinde de en önemli ve kritik çalışmalara katılarak bütünlüklü militanlığının gereğini hakkıyla yerine getirdi. Küçük büyük görev ayrımı yapmaksızın nerede, hangi çalışmada ihtiyaç varsa orada olmayı bilen Rûken yoldaşımız, sürekli her şeye hazır kişiliği sayesinde yoldaşlarınca aranan bir YJA Star militanı oldu. Kadın özgürlük çizgisindeki net duruşuyla ve yoldaşça yaklaşımlarıyla tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başaran Rûken yoldaşımız, kişiliği ile hep çekim merkezi olmayı başardı.
14 Ekim 2023 günü Metîna alanında gerçekleşen düşman saldırısında Hüseyin yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Rûken yoldaşımız; temiz yüreği, dürüst, doğal ve mütevazı kişiliği ile her zaman yoldaşlarınca hatırlanacak ve mücadele gerekçemiz olacaktır.
27 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
14 Nisan 2020 günü Amed’e bağlı Licê alanında güçlerimiz ile işgalci Türk ordusu arasında şiddetli bir çatışma yaşandı ve bu çatışmada fedaice savaşan Bijî Amed yoldaşımız şehadete ulaştı.
Yüreğindeki halk sevgisi ve özgürlük tutkusuyla geldiği gerilla saflarında Azad Sîser, Çeko Amed, Azad Farqîn, Gülnaz Ege ve Berçem Cîlo gibi değerli komutanlarla aynı saflarda mücadele etme şansına ulaşan Bijî yoldaşımız bu komutanlarımızdan edindiği tecrübelerle tereddütsüz bir katılımın sahibi oldu. Her zaman fedailik tarzında bir katılımı esas alan ve bunun için her türlü fedakarlığı yapmaktan geri durmayan Bijî yoldaşımız, duruşuyla örnek bir Apocu militan oldu.
Bijî yoldaşımızın başta değerli ve yurtsever ailesi olmak üzere tüm Amed ve Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Bijî Amed yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Bijî Amed |
Bijî Amed – Hebûn Kardaş
Haksızlığa, zulme, işkence ve sömürgeciliğe hiçbir zaman boyun eğmeyen ve sürekli isyan halinde olan Amed halkımız bu duruşuyla özgürlük mücadelesinin merkezi oldu. Değerli Amed halkımız bu kutlu duruşundan dolayı her ne kadar tarihten günümüze kadar işgalcilerin hedefi olmuşsa ve birçok defa katliamlarla yüz yüze kalmışsa da inandığı değerlerden taviz vermeden mücadelesini sürdürdü. Mücadeleci kimliğini nesilden nesile aktaran ve bir direniş kültürü yaratan Amed halkımız bugün yine özgürlük mücadelemizin öncülüğünü yapmaya devam ediyor. Sömürgeci Türk devleti her ne kadar özel savaş oyunları ve uygulamalarıyla halkımızı mücadeleden koparmaya çalışmışsa da özgürlüğün tadına varan halkımız büyük bedeller ödeme pahasına mücadeledeki azim ve kararlılığını sürdürmeye devam ediyor. Bağrından çıkardığı binlerce yiğit evladının fedakarca ve fedaice savaşı ile Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin gelişerek büyümesini sağlayan Amed halkımız bu yiğit evlatlarıyla ne kadar gurur duysa yerindedir.
Amed’in yiğit evlatlarından biri olan Bijî yoldaşımız da bu mücadeleci halk geleneği içinde şekillenen ve çevresinde tanınan, saygın ve yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Ailesinden ilk toplumsal değerleri, kültürü ve ahlakı edindiği gibi yurtseverlik bilincini de edindi. Bu nedenle daha küçük yaşlardan itibaren mücadelemizi tanıdı. Büyüdüğü Amed sokaklarının devrimci havasını soluyan ve mücadele içinde kendisini tanıyan Bijî yoldaşımız gençlik yıllarından itibaren yurtsever gençlik çalışmalarında yer aldı. Kurdistan gençliğinin radikal duruşunu kişiliğinde temsil etmeyi başaran yoldaşımız düşmanın özel savaş politikalarına karşı hep tetikte oldu. Düşmanın Kürt gençlerini mücadeleden uzaklaştırmak için geliştirdiği uygulamalara karşı sürekli gençleri uyararak, onların bilinçlenmesini ve mücadeleye katılmalarını sağladı. Bu yönüyle bulunduğu çevrede öncü bir genç oldu. Aynı zamanda halkımızın öz savunma bilincinin gelişmesi için de çabalayan Bijî yoldaşımız yeri ve zamanı geldiğinde düşman saldırılarına karşı bu görevi üstlenmekten geri durmadı. Düşmanın halkımıza karşı insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir şekilde saldırması ve soykırımı dayatması Bijî yoldaşımızın mücadelesini daha da büyütmesi gerektiği kanaatinin oluşmasına neden oldu. Bunun da ancak gerilla saflarına katılarak mümkün olacağının bilincinde olan yoldaşımız 2015 yılının Newroz gününde yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Halkımız için direnişin anlamına gelen Newroz gününde gerilla saflarına katılan yoldaşımız bu anlamlı günde gerilla mücadelesindeki rotasını da belirlemiş oldu. Doğup büyüdüğü Amed alanında gerilla mücadelesine katılan Bijî yoldaşımız, gerilladaki ilk eğitimlerini Amed’in ölümsüz komutanları Azad Sîser, Eylül Amed ve Evîn Amed’den aldı. Bu değerli komutanlarımızın onlarca yıllık savaş ve yaşamsal tecrübelerinden yararlanan Bijî yoldaşımız kısa sürede yetkin bir gerilla oldu. İşgalci Türk devletinin yoğun saldırı için hazırlık yaptığı ve halkımızın iradesini kırmayı amaçladığı bir süreçte gerilla saflarında yer alması kendisini askeri anlamda daha fazla geliştirmesini sağladı. Bakurê Kurdistan’da onlarca tecrübeli yoldaşından gerillacılığın temel esaslarını ve ülkemiz şartlarındaki uygulama biçimlerini detaylıca öğrendi. Yine Önderliğimizin iyi bir yoldaşı ve öncü bir militan olabilmek için kendisi Önderlik felsefesinde ve ideolojisinde geliştirmeyi esas alan yoldaşımız, Apocu kişilik ölçülerini benimseyerek kişiliğinde önemli çıkışlar yaptı. Düşmanın 2015 yılının Temmuz ayından itibaren Bakurê Kurdistan’ın bir çok il ve ilçesinde halkımıza yönelik soykırım saldırıları geliştirmesi Bijî yoldaşımızda büyük bir öfkeye neden oldu. Bundan dolayı her zaman eylem arayışında oldu. Gerilla saflarında yeni olmasına rağmen girişken ve sürekli kendisini geliştirme arayış ve çabasında olan yoldaşımız bunu yaşamına da yansıtmayı başardı. Bu özelliklerinden dolayı birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Başta Sûr olmak üzere Cizîr, Nisêbîn, Şirnex ve daha birçok alanda halkımızın ve ona öncülük eden özgürlük savaşçılarının yiğitçe ve fedailik çizgisinde bir mücadele yürüterek düşman saldırılarına cevap vermesi Bijî yoldaşımızı derinden etkiledi. Apocu bir militan olarak yürütülen bu mücadeleye denk bir duruşun ve katılımın sahibi olması gerektiğine inanan yoldaşımız, bu amaçla mücadelesini daha büyüttü. Amed alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılan yoldaşımız, bu eylemlerdeki başarılı katılımı, cesareti ve fedakarlığı ile öncü bir militan oldu. Amed’li bir gerilla olarak Amed’de mücadele etmesi Bijî yoldaşımız için ayrı bir gurur kaynağı olmasının yanı sıra avantaj da sağladı. Alanı çok iyi bilmesi nedeniyle birçok çalışmada yer alan yoldaşımız, bu çalışmalardaki başarıları ile öne çıktı.
Durdurak bilmeyen bir çalışma temposu ve sonuç alıcı tarzı nedeniyle yer aldığı her çalışmada öncü olan Bijî yoldaşımız 14 Nisan 2020 günü Licê alanında düşmanla yaşanan çatışmalarda fedaice savaştıktan sonra düşmana esir düşmemek bombasını kendisinde patlatarak şehadete ulaştı. Tüm devrimci yaşamında olduğu gibi düşmanla yaşanan son çatışmalarda da Apocu militan duruşundan taviz vermeyen Bijî yoldaşımız mücadelesini zirvede tamamlayarak halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini aldı.
26 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
25 Ekim 2017 günü Botan’ın Besta bölgesinin Deriyê Qaçê alanında bir grup yoldaşı ile görevi başında iken düşman saldırısı sonucunda şehadete ulaşan Brûsk Timoqî yoldaşımızı şehadetinin yıl dönümünde saygı ile anıyoruz.
Kêla Memê bölge komutanı iken şehadete ulaşan Brûsk yoldaşımızın anısı, mücadele azmi, büyük cesareti ve kararlılığı biz yoldaşlarına daima örnek olacaktır. Brûsk yoldaşımızın tüm yaşamını tereddütsüzce adadığı halkımızın özgürlük mücadelesini mutlaka zafere ulaştırma ve amaçlarını başarma sözü veriyoruz.
Başta Brûsk yoldaşımızın değerli ailesine, yurtsever Timoqî halkına ve tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Brûsk Timoqî yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Brûsk Timoqî |
Brûsk Timoqî – Hüseyin Değirmenci
Brûsk Timoqî yoldaşımız, Êlih şehrinin yurtsever Timoq ilçesinde dünyaya geldi. Mele Abdurrahmanê Timoqî gibi tüm Kurdistan’da yurtseverliği ile sembolleşmiş büyük bir yurtsevere sahip olan Timoq köyü, aynı izi takip etmiş ve yüzlerce genci mücadele saflarına katılmıştır. Büyük yurtseverlik mücadelesinde önemli bir rolü olan Timoq köyü, birçok şehidi ve halen mücadele eden devrimcisi ile Kurdistan’ın bilinen yerlerinden olmuştur. Brûsk yoldaşımız da bu köyde doğup büyüdü, Timoq köyünün asil yurtseverlik değerlerini özümsedi ve erken yaşlarda mücadele ile tanıştı. Özellikle sömürgeci soykırımcı Türk devletinin baskıları, 90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetleri ve işkencelerde katledilenler Brûsk yoldaşımızın düşman gerçeğini tanımasını sağladı. Düşmana duyduğu öfkeyi örgütlü mücadeleye dönüştürmek için arayış içerisine girdi. Kurdistan Özgürlük Hareketi’ne ilgisi gelişti, yakından tanıdı, sempati duydu ve duygusal olarak bağlandı. Özellikle amcasının oğlu Brûsk yoldaşın şehadeti kendisini derinden etkileyip arayışını güçlendirdi. Rêber Apo’ya dönük gerçekleştirilen uluslararası komplodan sonra mücadele saflarına katılma kararı alarak 1999 yılında partimiz PKK’ye katıldı.
Kelareş’te gerilla saflarına katılan Brûsk yoldaşımız, burada iki yıl boyunca pratik yürütüp gerillaya dair ilk eğitimlerini aldı, tecrübe kazandı. Qendîl alanına geçti ve burada da iki yıl boyunca mücadele edip, ideolojik ve örgütsel anlamda kendisini eğitip güçlendirdi. 1 Haziran 2004 Atılım sürecine katılmak ve aktif rol olmak üzere öneri yapan Brûsk yoldaşımız Colemêrg alanına geçti. Bakur ortamında da 2005’e kadar gerillacılık yaparak, savaş pratiği içerisinde önemli tecrübeler kazandı. Brûsk yoldaşımız edindiği tecrübeleri yoldaşlarına aktarmak, yeni dönem taktiğinde derinleşmek ve yürüttüğü pratiğin muhasebesini yapmak üzere Medya Savunma Alanları’na geçip Haki Karer Akademisi’ndeki eğitim ortamına dahil oldu. Eğitimden aldığı güç ve komutanlık iddiası ile pratik alana yönelen Brûsk yoldaşımız Zap, Garê ve Xakurkê alanlarında faaliyet yürüttü. Özellikle Xakurkê alanında yıllarca sorumlu düzeyde birlik ve tabur komutanlığı yaptı. Birçok eyleme bizzat katılan, yanındaki yoldaşları katan, düşmana ağır darbeler vuran pratiklerde yer aldı. Brûsk yoldaşımız, mütevazı duruşu, emekçiliği, fedakarlığı ve samimi yoldaşlığı ile tüm arkadaşlarının sevgi ve saygısını kazanan bir komutan oldu.
2015 yılında sömürgeci soykırımcı Türk devletinin halkımıza topyekun soykırım konseptini devreye koyması ve saldırması ile mücadelemiz yeni bir sürece girdi. Brûsk yoldaşımız da bu sürece cevap olabilmek ve düşman saldırılarını bertaraf etmek için daha güçlü hazırlanmak gerektiğini gördü. Bu temelde Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’ndaki eğitim ortamına katılarak mücadele sorunlarına, örgütsel çizgi savaşçılığına, cins ve sınıf mücadelesine, taktik sorunlara kafa yordu ve çözüm yollarını aradı. Parti Merkez Okulu’nda yaşadığı yoğunlaşma, aldığı eğitim ve güçle sorumluluk alarak pratik alana yöneldi.
Brûsk yoldaşımız, Öz Yönetim Direnişi’nin amansız bir biçimde sürdüğü 2015-2016 yılı kışında, mevsim şartlarının çok zor olduğu bir dönemde yüzünü Bakurê Kurdistan’a dönüp Botan’a geçti. Tüm engel ve zorlukları aşarak Botan’a ulaşan Brûsk yoldaşımız, Sêrt Öz Yönetim Direniş Komutanlığı’ndaki yerini hızla aldı. Botan ve Sêrt’i fazla tanımamasına rağmen erkenden uyum sağlayıp çalışmaya başladı. Sêrt halkının cesur evlatları ile birlikte güçlü bir öz savunma sistemi kuran Brûsk yoldaşımız, işgalci düşmana karşı etkili eylemlerin geliştirilmesinde rol oynadı. Daha sonra Besta bölgesine geçerek sorumluluk üstlenen Brûsk yoldaşımız, Kêla Memê bölgesinin komutanlığını yaptı. Brûsk yoldaşımız burada da emekçi kişiliği, fedakarlığı, içten yoldaşlığı ile öncülük rolünü oynadı.
Brûsk yoldaşımız, bir grup arkadaşıyla birlikte görevi başında iken 25 Ekim 2017 günü Deriyê Qaçê alanında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı. Ardında önemli bir mücadele mirası bırakarak şehitler kervanına katılan Brûsk yoldaşımızın anısı biz yoldaşlarına daima yol gösterecek, uğruna fedaice mücadele ettiği amaçları mutlaka başarılacaktır.
25 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
20 Ekim 2023 günü yaptığımız açıklamada; 18 ve 19 Ekim günlerinde Kurojahro Direniş Alanı’nda güçlerimiz ile işgalci Türk ordusu arasında yoğun çatışmaların yaşandığı, bu çatışmalarda rütbeli 2 işgalcinin cezalandırıldığını ve 2 yoldaşımızın da kahramanca savaşarak şehadete ulaştığını halkımız ve kamuoyu ile paylaşmıştık.
Bu çatışmalar da büyük bir cesaretle işgalcilere karşı savaşan Jîndar Rûmet Meyaser ve Zagros Besta yoldaşlarımız şehadete ulaştı. Öncü YJA Star gerillası ve PAJK militanı Jîndar Rûmet Meyaser ile Reqa’nın direnişçi evladı Zagros Besta yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Jîndar Rûmet Meyaser |
Jîndar Rûmet Meyaser – Berjîn Arşimet
|
Kod Adı: Zagros Besta |
Zagros Besta – Ahmed Çorto
Jîndar Rûmet Meyaser yoldaşımız, Kurdistan’ın başkenti Amed’in Farqîn ilçesinde yaşama gözlerini açtı. Jîndar yoldaşımız, Xelîkan aşiretine mensup, köklü ve güçlü yurtseverlik duygularına sahip bir ailede büyüdü. Çocukluğundan itibaren Fermandar Egîd (Mahsum Korkmaz)’in anı ve kahramanlık öykülerini dinleyerek Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni yakından tanıdı. Özgürlük mücadelesini aktif yürüten bilinçli ve politik bir ailede büyümesi Jîndar yoldaşımızın erken yaşlarda toplumsal mücadelenin farkına varmasını sağladı. Gerici erkek egemen zihniyetin kadın üzerindeki baskıları Jîndar yoldaşımızda köklü çelişkilere ve derin arayışlara yol açtı. Kadını zapturapt altına alarak kölelik statüsünde tutmaya çalışan devletçi erkek aklına, sistemine ve zihniyetine karşı çıktı. Cevherindeki güçlü özgür kadın ruhu bu arayışlarını büyüttü, okuyup araştırmasını ve özgürlük hareketini daha da derinlikli tanımasını sağladı. Jîndar yoldaşımızın ailesinden katılımların olması onun özgürlük mücadelesine bağlılığını güçlendirdi. Özgürlük mücadelesine katılan amcasının oğlu Şervan Partizan (Şerafet Arşimet) 2009’da Çewlîk’te, amcasının kızı Deniz Amed (Esra Arşimet) 2019’da Serêkaniyê’de, amcasının oğlu Şervan Partizan (Nimet Arşimet) 2021’de Dêrsîm’de şehadete ulaştı.
Güçlü arayışlara ve büyük hayallere sahip olan Jîndar yoldaşımız, amaçlarını gerçekleştirmek üzere 2014 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katıldı. Zap’ta ilk gerilla eğitimini aldı ve burada gerillacılığa başladı. Zap’ın büyük birikimini, mücadele mirasını, arazisinin sertliğini ve bir gerilla öğretmeni gibi olan büyük öğreticiliğini kendisine örnek aldı. Üç yıl boyunca Zap’ta pratik yürüterek kendisini geliştirdi. Farklı alanlarda görev yürüttükten sonra 2017 yılının sonunda komutanlaşmak ve Demokratik Modernite Gerillacılığı’nda yetkinleşmek üzere Mahsum Korkmaz Askeri Akademisi’nde eğitime katıldı. Buradaki eğitim ortamından, yoldaşlarından ve Hareketimizin öncü komutanlarından güçlü dersler aldı, kendisini oldukça yetkinleştirdi ve büyük bir komutan adayı olarak kendisini pratiğe hazırladı. Eğitimden sonra Avaşîn’e geçti ve burada üç yıl boyunca aralıksız bir şekilde faaliyet yürüttü. Hareketli gerilla timlerinde yer alıp, uzman tim savaş tarzı üzerine yoğunlaştı ve yoğunlaşmalarını pratikleştirdi. Suikast, pusu, baskın, saldırı, sızma gibi gerilla taktiklerini bizzat tatbik ederek tecrübe alıp yetkinleşti. Ferdi silahlardan orta otomatik silahlara, bazı hava araçlarından suikast ve sabotaj taktiğinde kullanılan silahlara kadar savaş tekniğinde büyük bir ustalık kazandı. Aynı zamanda arazide ve savaş mevzilerinde düşman saldırılarına ve tekniğine karşı kendisini korumayı ve düşmanı boşa çıkarmayı öğrendi. Jîndar yoldaşımız korkusuzluğu ve yüksek cesareti ile birçok eylemde yer aldı. Düşmanın üzerine giderek silah kaldırılan eylemlerde öncülük yaptı.
Jîndar yoldaşımız edindiği tecrübeleri yoldaşlarına aktarmak, taktikte derinleşmek ve zafer gerillacılığını şahsında bir hakikat haline getirmek için 2021’de askeri uzmanlık akademisine geçti. Burada da aynı coşku, heyecan, istek ve yüksek performansla katıldı. Eğitimden sonra bir süre YJA Star Merkez Karargah Komutanlığımıza bağlı çalışmalarda yer aldı.
Jîndar yoldaşımız, oldukça yetenekli, zeki, yüksek kavrayış düzeyine sahip, kavradığını anında pratikleştirebilen ve girişken bir yoldaşımızdı. Edebiyat ve sanata olan ilgisi de yüksek olan Jîndar yoldaşımız, müzik ve folklordaki yeteneği ile Kurdistan dağlarında özgür Kürt kadının yankılanan sesi oldu. Jîndar yoldaşımızın güçlü tarih bilinci ve yüreğindeki derin yurtseverliği onun ulusal kimliğimize ve dilimize dört elle sarılmasını beraberinde getirdi. Anadilimiz olan Kürtçeyi çok iyi düzeyde okuyup yazarak, düşmanın Kürtlere hakim kılmak istediği asimilasyon çarkını kendi şahsında yenilgiye uğrattı. Kürtçe’ye olan hakimiyeti, duygu ve düşüncelerini duru bir biçimde dile getirme kabiliyeti ve güçlü hitabeti yoldaşları için daima öğretici oldu.
Jîndar yoldaşımız her daim canlı, dinamik, etrafına ışık ve moral saçan, samimi yoldaşlığı ile güç veren bir güzellik pınarıydı. Gerillanın kolektif ve komünal yaşamının özgürlük ölçüleriyle dile gelmesi Jîndar yoldaşımızı daima heyecanlandırdı ve bu yaşama tüm benliğiyle katıldı. Parti ve yoldaşlık yaşamının güzelliğinden ve yüceliğinden öğrendiği gibi, o da içten katılımıyla yoldaşlarının yaşamını güçlendirip güzelleştirdi.
Özgürlük arayışı güçlü olan Jîndar yoldaşımız, sınıf ve cins çelişkisini hep derinlikli olarak sorguladı. Bu temelde kendi şahsında bin yılların anlayış ve zihniyeti ile mücadele edip kendisini yetkinleştirdi. Pratik süreçte yaralı yoldaşlarıyla beraber günlerce arazide tek başına kaldı, tüm zorluklarla mücadele etti, bunları aştı ve kendi gücünü açığa çıkardı. Kadının büyük gücünün kişiliğinde açığa çıkması, bunun farkına varması ve örgütlü mücadeleye dönüştürmesi Jîndar yoldaşımızda büyük sevince yol açtı. Özgür kadın ideolojisi ile kendi gücünün farkına vardıkça ve bunu kişiliğinde somutlaştırdıkça Apocu ideolojiye ve Rêber Apo’nun büyük emeklerine olan hayranlığı ve bağlılığı daha da büyüdü. Jîndar yoldaşımız nefs mücadelesini, cins mücadelesini, sınıf mücadelesini ve en önemlisi de işgalci düşmana karşı mücadeleyi iç içe bütünlüklü olarak yürütmeyi esas aldı. İdeolojik ve pratik alanda savaştıkça özgürleşti, özgürleştikçe güzelleşti ve güzelleştikçe tüm yoldaşları tarafından sevildi.
Jîndar yoldaşımızın en büyük hayali doğduğu topraklarda Andok, Dorşîn, Ararat ve Sîpan dağlarında güçlü bir gerillacılık yapmaktı. Ancak mücadelemizin ihtiyaçları temelinde Zap’ta görev aldı. Zap’ta işgalci düşmana karşı büyük darbe vuran eylemlerde aktif ve en önde yer aldı. Yetkin bir YJA Star savaşçısı olarak işgalci düşmanın karşısına dikilerek geçit vermedi. Medya Savunma Alanları’nda yükselen gerilla direnişinin ve Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin öncü fedai savaşçılarından biri olup rol oynadı. Jîndar yoldaşımız, yine düşmana büyük darbeler vurmanın arayış ve çabası içerisinde iken düşmanla girilen temas sonucunda iki gün boyunca düşman tekniğine karşı amansızca direndi. Büyük bir cesaretle düşmanın üzerine yürüyüp fedaice savaşarak 19 Ekim 2023 günü şehadete ulaştı.
Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinden ilham alarak gelişen Rojava Özgürlük Devrimi, Kuzey Doğu Suriye’de yaşayan tüm halkların ve inançların bir arada yaşamasının en güçlü zemini oldu. Efrîn’den Reqa’ya, Dêrezor’dan Til Koçer’e kadar bölgede yaşayan tüm halklar kendilerini bu devrim içerisinde ifade etme imkanı buldu. DAİŞ çeteciliğine ve BAAS faşizmine karşı halkların birlikte, ortak bir gelecek kurabileceklerine inanan halklarımız büyük fedakarlıklarla devrimi koruyup geliştirdiler. Birçok halkın ve inancın bugün eşit ve özgür bir şekilde yaşadığı Reqa’da yurtsever bir ailede dünyaya gelen Zagros yoldaşımız, devrim koşullarında büyüdü. Rojava Özgürlük Devrimi’nin demokratik, özgür ve eşitlikçi karakteri ve bu temelde gelişen yeni zihniyet kuşkusuz Zagros yoldaşımızı etkiledi. Bir genç olarak büyük bedeller pahasına gerçekleştirilen devriminin ve yarattığı yeni yaşamın öneminin farkında olan Zagros yoldaşımız gençlik yıllarından itibaren özgürlük devrimini korumanın çabasında oldu. İlk olarak yurtsever gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız, gençliğinin verdiği enerji ile aktif bir şekilde çalışmalara katıldı. Binlerce şehit verilerek yaratılan özgürlük devriminin ancak büyük emek ve fedakarlıklarla korunabileceğinin farkında olan yoldaşımız her zaman mücadelesini daha da büyütmenin arayış ve çabasında oldu. Yakın çevresinden de devrim saflarında şehadetlerin yaşanması, Zagros yoldaşımızın bu arayış ve çabalarını daha da somutlaştırmasına neden oldu. İşgalci Türk devletinin çeteler yoluyla sonuç alamamasından sonra bizzat kendisinin Rojava Özgürlük Devrimi’ne karşı saldırılar geliştirmesi Zagros yoldaşımızın mücadeleye daha aktif katılma kararı vermesine neden oldu. Rojava’daki direniş birliklerine katılan Zagros yoldaşımız bir süre bu alanda kaldıktan sonra, işgalci Türk devletine karşı en etkili mücadele edeceği yer olarak Kurdistan dağlarını gördü. Bu temelde yüzünü Kurdistan’ın asi ve özgür dağlarına dönen yoldaşımız gerilla saflarına katıldı.
Büyük bir istek ve heyecanla gerilla saflarına katılan Zagros yoldaşımız daha önce hiç görmediği ve yaşamadığı dağ ortamına uyum sağlamakta zorluk yaşamadı. Yoldaşlarının da yardımıyla kısa sürede dağlı bir özgürlük gerillası oldu. Aldığı ilk eğitimlerle birlikte askeri, yaşamsal ve örgütsel anlamda büyük gelişmeler kaydetti. Duygusal yanı ağır basan bir katılım yaparak geldiği gerilla saflarında aldığı eğitimlerle kendisini ideolojik anlamda da geliştirme imkanı bulan yoldaşımız, Rêber Apo’nun özgürlük felsefesini daha iyi kavramaya başladı. Yaşadığı ideolojik aydınlanma ve netlikle birlikte yaşama ve çalışmalara daha aktif katılan Zagros yoldaşımız; sade, dürüst ve mütevazı özellikleriyle tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Yeni dönem gerillacılığının yoğun bir şekilde gündemde olduğu ve tüm özgürlük gerillasının anlamak ve uygulamak için büyük emek harcadığı Demokratik Modernite Gerillacılığı’nı kişiliğinde yaratmak için Zagros yoldaşımız da büyük bir çabanın sahibi oldu. Uzmanlaşma eğitimlerine dahil olan Zagros yoldaşımız, hem teorik anlamda açığa çıkan birikimlerden hem de yoldaşlarının bizzat savaş tünellerinde ve hareketli timlerle edindikleri tecrübelerinden faydalanarak yetkin bir gerilla haline geldi. Kendisini askeri ve ideolojik olarak büyük bir mücadele yürütmek için hazır hisseden Zagros yoldaşımız; fedai yoldaşlarımız Bager, Avzem, Mizgîn ve Rohatların direniş kalesi haline getirdikleri Zap alanına geçmek için öneride bulundu. Büyük bir iddia ve kararlılıkla Zap alanına geçen yoldaşımız, Zagros dağlarının heybeti karşısında adeta büyülendi. Onlarca yoldaşımızın büyük emekler verdiği ve bedeller ödediği Zap alanının maneviyatı Zagros yoldaşımızı etkisi altına aldı. Hem yoldaşlarının sıcak karşılamasından hem de Zap alanının her patikasına ve taşına sirayet eden maneviyatından aldığı güçle düşmana karşı eyleme geçmek isteyen yoldaşımız, bu duruşuyla kısa sürede öncü bir militan oldu. İşgalci Türk devletine karşı ağır darbelerin vurulduğu birçok eyleme katılan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ve yaratıcılığı ile öncü oldu.
18 ve 19 Ekim günlerinde Kurojahro Direniş Alanı’nda işgalcilere karşı yapılan ve ağır darbelerin vurulduğu eylemlerde de en önde olan Zagros yoldaşımız, bu eylemdeki başarılı performansı ile içinde rütbelilerin de olduğu çok sayıda işgalcinin cezalandırılmasında önemli bir rolün sahibi oldu. Jîndar yoldaşımızla birlikte Zap direnişinin öncülüğünü yapan Zagros yoldaşımız, bu eylemde fedaice savaşarak şehadete ulaştı. Yoldaşların olarak Zagros yoldaşımızın büyük fedakarlıklarla açığa çıkardığı eylemci ruhun takipçileri olacak ve şehit yoldaşlarımızın intikamını mutlaka alacağımızın sözünü yineliyoruz.
23 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Haziran 2020 tarihinde Botan’da gerçekleşen bir düşman saldırısında Delîl Yekbûn yoldaşımızın şehadete ulaştığı netleşti.
Botan’ın yiğit evladı, mücadelemizin öncü militanı Delîl Yekbûn yoldaşımız, mücadeledeki kararlı duruşu ve düşmana olan sonsuz öfkesi ile Kurdistan gençliğinin her zaman örnek alacağı ve izinden yürüyeceği Apocu bir militan oldu. Gerillaya katıldığı andan itibaren yaşamı, duruşu, mücadeledeki azim ve kararlılığı ile öncülük yapan Delîl yoldaşımız aynı zamanda özgürlük değerlerine bağlılığın da adı oldu. Aldığı her nefeste mücadeleyi büyütmeyi, değerlere değer katmayı amaç edinen yoldaşımız, emekçiliği ve fedakarlığı ile tüm yoldaşlarınca aranan ve sevilen bir militan oldu.
Delîl Yekbûn yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, anısını mücadele gerekçesi yapacağımızın sözünü veriyoruz.
Delîl Yekbûn yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Delîl Yekbûn |
Delîl Yekbûn – Enver Yılmaz
Rêber Apo öncülüğünde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi, soykırım çemberine alınan, özünden uzaklaştırılmak istenen ve adım adım yok oluşa doğru giden kadim halkımızı yeniden dirilterek, kendisi olma, özgürlüğünü kazanma ve tüm insanlık gibi onuru ile yaşama azmi ve iradesi kazandırdı. Kurdistan’da kültürüne ve kimliğine en zor şartlarda da sahip çıkarak örnek bir duruş sergileyen yurtsever Botan halkımız da mücadelemizle birlikte üzerindeki kölelik zincirini kırarak özgürlüğe doğru adım attı. En değerli evlatlarını halkımızın özgürlüğü için bedel vermekten bir an bile tereddüt etmeyen Botan halkımız, savaşan halk gerçekliğini tüm boyutlarıyla pratikleştirerek halkımızın özgürlük mücadelesinde her zaman öncü oldu.
Delil yoldaşımız da Sêrt’in Misirc ilçesinden kadim Botan halkının değerli ve yurtsever bir ailesinde doğdu. Yurtsever ve Kürtlük bilincini koruyan bir aileden gelmesi nedeniyle öz değerlerine bağlı bir şekilde yetişti. Yaşadığı çevrenin yurtsever oluşu, gerillaya katılımların olması ve özgürlük mücadelemizin her geçen gün tüm Kurdistan’a yayılması nedeniyle Delil yoldaşımız da küçüklüğünden itibaren gerillayı ve mücadelemizi tanıdı. Gerillanın Botan’da yoğun etkinliğinin olması nedeniyle birkaç kez gerilla ile karşılaşma imkanı bulan yoldaşımız, gerillanın insanlara olan yaklaşımlarından etkilendi. Bu nedenle gerillayı çocukluğunun kahramanı yapan Delil yoldaşımız, hep gerilla olmayı hayal etti ve gerillaya katılacağı günü sabırsızlıkla bekledi. Daha küçük yaştayken amcasının oğlunun 1992 yılında gerilla saflarındayken şehadete ulaşması Delil yoldaşımızın bilincinde yer edindi. Amcasının oğlunun kahramanlık hikayelerini dinleyerek ve kendisini düşmana karşı bileyerek büyüyen Delil yoldaşımız gençlik dönemlerinde yurtsever, devrimci gençlik çalışmalarında yer alarak devrimci mücadelesine başladı. Bir yandan gençlik çalışmalarına aktif bir şekilde katılan yoldaşımız, diğer yandan da ailesinin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli işlerde çalıştı. Bu süreçte emek olgusunu daha derinden anlayan ve değerli tüm yaratımların harcanan emek ile oluştuğunu kavradı. Emek olgusunu yaşamının mihenk taşı yapan yoldaşımız, özgür bir ülkenin ve özüyle buluşmuş bir halkın da ancak sınırsız emek ve çaba ile mümkün olabileceğini anladı. Bu nedenle partimiz PKK öncülüğünde yürütülen ve en ağır bedellerin verildiği özgürlük mücadelemizi daha iyi anlamaya başladı. Soykırımcı Türk devletinin soykırım politikalarına ve halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılara her gün tanıklık eden ve bizzat yaşayan Delil yoldaşımız, bu soykırımcı düşmanla ancak aktif bir şekilde mücadele edilerek cevap verilebileceği kanaatine vardı. Özellikle ablasının 2006 yılında mücadele saflarına katılması Delil yoldaşımızın yaşamında yeni bir sayfanın açılması anlamına geldi. Halkımızın özgür bir gelecek sahibi olabilmesi için bedenlerini siper yapan özgürlük gerillalarının fedaice savaşarak şehadete ulaşması Delîl yoldaşımızı derinden etkiledi. Yine onurlu Kürt gençlerinin verili yaşamın tüm imkanlarını ellerinin tersiyle iterek akın akın mücadele saflarına katılması Delil yoldaşımızın da kararlı ve iddialı bir şekilde mücadeleye atılmasını sağladı. Halkımızın fedakar bir genci olarak en etkili mücadele alanı gördüğü gerillaya katılmak üzere yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Delil yoldaşımız 2012 yılında gerilla saflarına katıldı.
Qendîl alanında ilk eğitimlerini gören yoldaşımız burada gerilla ve dağ yaşamının temel ilkelerini öğrenerek mücadeleye atıldı. Gerilla yaşamının insanları özgürleştiren yanıyla kısa sürede tanışan Delîl yoldaşımız, büyük bir heyecan, istek ve moralle yaşama ve çalışmalara dahil oldu. Rêber Apo’nun geliştirdiği özgürlük felsefesinin yaşama yeni bir bakış sunduğunu ifade eden yoldaşımız, bunun aynı zamanda yeni bir yaşam olduğunu dile getirdi. Özgürlüğe, adalete ve eşitliğe dayalı bu yaşamın devletli ve iktidarlı kölelik sistemi tarafından hiçleştirilen insanlığın da kurtuluşu olduğuna inanan yoldaşımız bu amaçla durup dinlenmeden mücadele etti. Yaklaşık üç yıl boyunca mücadele ettiği Qendîl alanında askeri ve ideolojik anlamda edindiği tecrübe ve birikimlerle yetkin bir gerilla olan Delîl yoldaşımız sömürgeci Türk devletinin halkımıza yönelik topyekûn saldırıya geçtiği 2015 yılında savaş sanatında uzmanlaşmak, Apocu militan ölçülerinde daha keskin bir mücadele yürütmek ve böylece sürecin gerektirdiği katılımı sağlamak için Parti Merkez Okulu’nda eğitime dahil oldu. Bu eğitim sürecinde beraber eğitim gördüğü yoldaşlarının tecrübelerinden önemli dersler çıkaran ve Partimizin onlarca yıllık birikimini öğrenme, anlama imkanı bulan Delîl yoldaşımız, pratik çalışmalara daha aktif katılmak için büyük bir motivasyon ve güç aldı. Apocu bir militan olarak düşmanın başta Özyönetim Direnişi’nde olmak üzere halkımıza yönelik tüm alanlarda geliştirdiği saldırılara cevap vermek ve şehitlerimizin intikamını almak için sabırsızlanan yoldaşımız 2016 yılında pratik çalışmalara dahil oldu. Düşmanla en etkili Bakurê Kurdistan alanında mücadele edilebileceğine inanan yoldaşımız, bu temelde Bakurê Kurdistan’da mücadele etme önerisinde bulundu.
En çok mücadelemizin merkezi alanlarından Amed’de gerillacılık yapmak isteyen yoldaşımız, ihtiyaçtan kaynaklı Egîd, Adil, Nûda ve Gelhatların diyarı, birçok özgürlük gerillasının gitmeyi hayal ettiği Gabar alanına geçti. Gabar alanında yürütülen gerillacılığın tamamen emeğe ve fedakarlığa dayandığının bilincinde olan Delîl yoldaşımız, mücadelesi ile fedai tarzındaki katılımı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı Apocu bir militan oldu. Dervişane bir şekilde yaşayan Delîl yoldaşımız, yüklendiği tarihi ve bir o kadar da ağır sorumluluğun bilinciyle sürekli düşmana vurmanın yoğunlaşmasında oldu. Bu yoğunlaşmalarını yoldaşlarıyla da paylaşan yoldaşımız, böylece onları da yoğunlaşmalarına ortak ederek mücadelede öncü konuma erişti. Gabar alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alan ve bu eylemlerdeki cesaretli katılımı ile yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan Delîl yoldaşımız, düşmana vurduğu darbelerle halkımızın ve şehitlerimizin intikamını almayı başardı. Özyönetim Direnişi sırasında Cizîr’de halkımızın diri diri yakılması ve düşmanın birçok kentte katliamlara girişerek halkımızı özgürlük kavgasından koparmaya çalışması, Delil yoldaşımız da büyük bir öfkeye sebep oldu. Bu nedenle her anında düşmana büyük darbe vurmanın yoğunlaşmasında oldu.
Mütevazı yaşamı, güçlü yoldaşlığı ve mücadele çizgisindeki keskin duruşuyla örnek bir Apocu militan olan Delîl yoldaşımız, nasıl ki mücadelesiyle bizlere öncülük yaptı, şehadetiyle de zafer talimatı oldu. Yoldaşları olarak Delîl Yekbûn yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin mücadelesini zafere taşıyacağımızın sözünü veriyor, anılarını özgür Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
22 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Fedaice bir mücadelenin yürütüldüğü ve işgalci Türk ordusuna ağır darbelerin vurulduğu Medya Savunma Alanları’nda her gün kahramanlık destanları yazılmakta. İşgalci Türk ordusunun tüm saldırılarına karşı yüreklerindeki Apocu irade ile destansı bir mücadele yürüten Kurdistan Özgürlük Gerillası büyük bedeller verme pahasına da olsa işgalciliğe geçit vermiyor. Bu destansı direnişe güç katan, ruh veren ve yol gösteren hiç kuşkusuz kahraman şehitlerimizdir. Onların öncülük ettiği özgürlük mücadelemiz, bugün birer kaleye dönüşen direniş mevzilerinde fedailik çizgisinde sürmekte ve işgalcilere tarihinin en ağır darbeleri vurulmaktadır.
24 Ağustos 2023 günü Medya Savunma Alanları’nda gerçekleşen düşman saldırısında Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımız şehadete ulaştı. Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımız da uzun yıllardır yürüttükleri mücadeleleri ile özgürlük tarihimizdeki seçkin yerlerini alıp şehitler kervanına katıldılar. Her anlarını mücadeleyi büyütmek ve halkımızın özgürlük hayallerini gerçekleştirmek için büyük fedakarlıklarla geçiren Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımız bu özellikleri ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı militanlar oldular.
Yoldaşları olarak Rozerîn, Tekoşîn ve Harun yoldaşlarımızın mücadelelerini zafere taşımayı ve anılarını özgür Kurdistan’da yaşatmayı borç biliyor, bu amaçla onlar şahsında tüm şehitlerimize verdiğimiz zafer sözümüzü bir kez daha yineliyoruz. Başta şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve tüm yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şu şekildedir:
|
Kod Adı: Rozerîn Şemzînan |
Rozerîn Şemzînan – Sarya Atilla
|
Kod Adı: Tekoşîn Cizre |
Tekoşîn Cizre – Ayşe Arslan
|
Kod Adı: Harun Egîd |
Harun Egîd – Mehmet Akın
Rozerîn yoldaşımız Şemzînan’ın yurtsever Gara köyünde Kürt kültürüne ve özgürlük değerlerine bağlı Gerdî aşiretine bağlı bir ailede doğdu. Ailesinin ve akrabalarının yurtsever olmaları, yaşadığı bölgenin Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın yoğun etkinlik alanı olmasından dolayı partimiz PKK’yi küçük yaşlardan itibaren tanımaya başladı. Gerillanın köylerine gidip gelmesi Rozerîn yoldaşımızda ilk başlarda meraka neden olmuşsa da özellikle kadın yoldaşlarımızın binlerce yıllık erkek egemenlikli sisteme meydan okumalarından ve elde silah savaşmalarından etkilendi. Bu nedenle gerillaya katılımı en büyük amacı ve hayali hayaline getirdi. Gençlik yıllarında bu amacını ve hayalini gerçekleştirmek isteyen yoldaşımız ailesine yönelik düşman baskılarının artması ve ailesinden tutuklanmaların olması nedeniyle bu istemini bir süre ertelemek zorunda kaldı. Bu süreçte yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması ve şehadetlerin yaşanması Rozerîn yoldaşımızı daha kararlı hale getirdi. Gerillaya katılma istemini yaşamının tek seçeneği haline getiren yoldaşımız, sistemin kadına biçtiği kölelik sınırlarına teslim olmayı bir an bile düşünmedi. Gerillaya katılmayı düşündüğü süreçlerde legal alanda faaliyet yürüten Rozerîn yoldaşımız bu çalışmalardaki başarıları nedeniyle çevresinde sevilen bir devrimci oldu. Kadınların siyasette yer alıp öncülük yapmasının ve her türlü çalışmayı başarılı bir şekilde gerçekleştirmesinin en iyi örneklerinden biri olan Rozerîn yoldaşımız, bu özelliği ile çevresinde örnek alındı. Fakat halkımız üzerindeki düşman baskılarının artması, Önderliğimizin esaret altında olması ve ülkemiz Kurdistan’ın en değerli evlatlarının soykırımcı Türk devletine karşı yiğitçe savaşarak şehadete ulaşması, Rozerîn yoldaşımızın gerillaya katılma kararını bir an evvel gerçekleştirmesini sağladı. Düşmanın halkımıza ve Önderliğimize karşı bunca saldırısına onurlu bir Kürt kadını olarak sessiz kalmayacağını belirten yoldaşımız, 2007 yılında halkımız için tarihin en anlamlı günlerinden biri olan 15 Ağustos günü gerilla saflarına katılma kararı aldı.
Hem bir kadın olarak hem de genel Kürt toplumunun özgürlüğünü PKK’de gördüğünü ifade eden Rozerîn yoldaşımız, PKK’nin yarattığı özgürlük değerlerinde derinleşmeyi ve bu değerleri kişilik özelliği haline getirmek için yoğun bir emeğin sahibi oldu. Bu anlamda gerillacılığa ilk başladığı Xakurkê alanında aldığı eğitimlerle bu amacını gerçekleştirmek için önemli adımlar attı. Kendisini hem askeri hem de ideolojik olarak geliştirerek halkımızın öncüsü olmayı hedefleyen yoldaşımız, her anında bu hedefine ulaşmak için çaba harcadı. Gerillaya katıldığı 2007 yılı ve sonrasında yaşanan şiddetli savaş süreci ve bu süreçte birçok yoldaşımızın kahramanca savaşarak şehadete ulaşması Rozerîn yoldaşımızı derinden etkiledi. Bu yoldaşlarımızın anılarını yaşatmanın mücadelesini büyütmekten geçtiğinin farkında olan yoldaşımız, bu amaçla kendisine daha fazla yüklendi.
Mücadelesini büyütmenin kendisini ideolojik olarak geliştirmesinden geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, özellikle kadın özgürlük ideolojisinde derinleşmeyi esas aldı. Ancak özgür ve güçlü bir kadın olabilirse öncülük misyonunu yerine getirebileceğini bilen yoldaşımız, bu amaçla ataerkil zihniyeti sorgulamaya başladı. Kendisini günümüzde devlet olarak örgütleyen bu zihniyetin binlerce yıldır insanlarda yarattığı şekillenmeyi aşmadan özgürlüğün mümkün olamayacağını ifade eden yoldaşımız, daha derinlikli yoğunlaşmaların içerisine girdi. Bir PAJK militanı ve YJA Star gerillası olarak üstlendiği öncülük misyonunun gereğini yerine getirmek için olağanüstü bir çabanın sahibi olan Rozerîn yoldaşımız, mücadelesi ve yaşamdaki duruşuyla bu amacını gerçekleştirdi.
Xakurkê, Xinêre ve Zap alanlarında yaklaşık 8 yıl gerillacılık yapan Rozerîn yoldaşımız, hem yaşamsal tecrübesi hem de askeri ve ideolojik anlamda edindiği birikimle yetkin bir YJA Star gerillası olmayı başardı. İşgalci Türk devletinin saldırılarına karşı, birçok kez eyleme katılan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ile kadın öncülüğünün gereğini eksiksiz bir şekilde yerine getirdi. 2015 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal’deki Êzidî halkımıza saldırması ve vahşice katliamlar gerçekleştirmesi üzerine bir an bile tereddüt etmeden Êzidî halkımızın yardımına koştu. Şengal alanına ulaşan ilk kadın birliklerinin içinde yer alan yoldaşımız, Şengalli kadınlar için umut ve yaşama yeniden tutunma gerekçesi oldu. DAİŞ çetelerine yönelik gerçekleştirilen birçok eylemde ve hamlede yer alan yoldaşımız, DAİŞ’de somutlaşan köleci zihniyete karşı bin yılların biriken öfkesiyle mücadele etti. Çetelere vurulan her darbe ile kadına kölelik dışında hiçbir yaşam şansı tanımayan erkek egemenlikli zihniyete darbe vurduğunun bilincinde olan yoldaşımız her geçen gün mücadelesini büyüttü. Bu süreçte askeri anlamda önemli tecrübeler kazanan Rozerîn yoldaşımız, komutanlaşmaya doğru emin adımlarla ilerledi. DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılıp Şengal’in özgürleştirilmesinde büyük bir emeğin sahibi olan Rozerîn yoldaşımız, 2018 yılında yüzünü tekrar özgürlük mekanı Kurdistan dağlarına döndü.
Gerillacılığa başladığı Xakurkê alanında çalışmalara dahil olan Rozerîn yoldaşımız uzun bir aradan sonra tekrar Xakurkê’de gerillacılık yapmanın heyecan ve coşkusunu yaşadı. Düşman saldırılarının en yoğun olduğu bir süreçte geldiği savaş alanında hiç vakit kaybetmeden direniş mevzilerindeki yerini aldı. Şengal’de edindiği tecrübelerle düşman saldırılarına en önde cevap veren yoldaşlarımızdan olan Rozerîn yoldaşımız, kısa sürede öncü bir komutan haline geldi. Savaştaki cesareti ve komutanlık becerisi ile gelişen direnişe öncülük eden yoldaşımız, birlik komutanlığı düzeyinde görev alıp çalışmalara dahil oldu. Komutasındaki yoldaşlarla birlikte düşmana karşı birçok eylem gerçekleştiren Rozerîn yoldaşımız, yeni dönem gerilla taktiklerini eksiksiz ve başarılı bir şekilde uyguladı. Yine savaş tünellerinin yapımından, birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının birer profesyonel gerilla olmalarını sağlamaya kadar birçok çalışmayı büyük bir istek ve coşkuyla yerine getirdi. Yoldaşlarına olan sevgisi, mütevazı yaşamı ve kadın özgürlük çizgisindeki net tutumu ile örnek bir PKK ve PAJK militan olan Rozerîn yoldaşımız her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir.
Tekoşîn yoldaşımız, Kurdistan halkı için önemli bir merkez olan ve halkımızın yeniden dirilişe kalkarak özgürlüğe doğru emin adımlarla ilerlediği Sêrt’in Dihê ilçesinde doğdu. Botan’ın yurtsever aşiretlerinden biri olan Didêrî aşiretine mensup bir ailede doğan yoldaşımız, halkımızın ulusal değerlerine bağlı yetişti. Henüz 8 yaşındayken efsanevi komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) yoldaş öncülüğünde Dihê’de geliştirilen tarihi 15 Ağustos Atılımı’na şahitlik etti. Halkımızda büyük bir heyecan ve özgürlük umudu yaratan bu tarihi hamle Tekoşîn yoldaşımızı da derinden etkiledi. Halkımızın üzerine serpilen ölü toprağını bir anda üzerinden atıldığını farke den yoldaşımız, o günden itibaren hep gerillayı görme, gerillaya katılma hayali ile büyüdü. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın tarihi 15 Ağustos Atılımı’ndan sonra da başta Dihê olmak üzere Botan ve Bakurê Kurdistan’ın birçok alanında etkinlik göstermesi nedeniyle Tekoşîn yoldaşımız da zamanla gerillayla tanışma imkanı buldu. Kurdistan Özgürlük Gerillası ile yaptığı tartışmalardan, gerillanın yaşam tarzından, yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenen yoldaşımız, Rêber Apo’nun özgürlük felsefesi ile de bu süreçlerde tanıştı. Özellikle kadına biçilen geleneksel yaşam ölçüleri konusunda daha fazla bilinçlenen yoldaşımız, içten içe geleneksel yaşam tarzına karşı isyan halinde oldu. Kendisini güç ve irade haline getirdiğinde ise açıktan bir kadın olarak sınırlandırılmak istendiği duvarları kırıp özgürlüğe doğru kanatlanmayı başardı. 1994 yılına gerilla saflarına katılmak üzere bulunduğu Çewlîk’te soykırımcı Türk devletine esir düşen yoldaşımız, 10 yıl boyunca sömürge zindanlarında kaldı. Halkımızın özgürlük mücadelesinin önemli merkezlerinden olan ve geliştirdiği direnişle halkımıza ve Hareketimize ruh veren zindan direniş mirasına sahip çıkan Tekoşîn yoldaşımız, zindanda bulunduğu sürede burayı bir mücadele alanı olarak ele aldı ve mücadele etti. 2004 yılında zindandan çıkan yoldaşımız, daha sonra Bakurê Kurdistan ve Türkiye’nin birçok alanında siyasi, toplumsal çalışmalarda yer alarak mücadelesini yürüttü. Bu çalışmalarda siyasi, toplumsal inşa anlamında büyük bir tecrübe kazanan yoldaşımız, örgütlü toplumla zaferin gelişebileceğine tüm içtenliği ile inandı. İnancını büyüttükçe mücadelesini de büyüten yoldaşımız, bulunduğu alanlarda öncülük düzeyinde bir katılımın sahibi oldu.
Büyük bedeller verilerek yaratılan Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik saldırıların yoğunlaştığı ve DAİŞ çetelerinin Kobanê’yi kuşatarak işgal etme girişimine karşı halkımızın yediden yetmişe seferber olarak ayağa kalkması ve Kobanê Direnişi’nin sahiplenmesi bir halk öncüsü olan Tekoşîn yoldaşımızın da direniş saflarına katılma kararı vermesine neden oldu. Kobanê’de Apocu irade ve elindeki silah dışında hiçbir imkana sahip olmadan fedaice direnen yoldaşlarının yanında olması gerektiğine inanan Tekoşîn yoldaşımız, bu temelde 2014 yılında Rojava’daki direniş birliklerine katıldı. Kobanê’nin özgürleştirilmesinden sonra Rojava alanında birçok farklı çalışmada yer alan yoldaşımız, toplumsal ve siyasi alanlardaki tecrübeleri sayesinde Rojava’da toplumsal sistemin yaratılmasında önemli bir rolün sahibi oldu.
Rojava’daki görevlerini tamamladığına inanan Tekoşîn yoldaşımız, çocukluk hayali olan gerillaya katılma istemini gerçekleştirmek için 2017 yılında yüzünü Kurdistan’ın özgürlük dağlarına döndü. Aradan uzun bir zaman geçmiş olsa da gerillaya katılmak istediği ilk günün heyecanı ve coşkusuyla geldiği dağlara büyük bir aşkla bağlandı. Gerillacılığa Xakurkê alanında başlayan Tekoşîn yoldaşımız kısa sürede dağ yaşamına uyum sağladı. Partimizin merkezi akademilerinde eğitim gören yoldaşımız birçok farklı çalışmada yer aldı. Yer aldığı bu çalışmalarda ideolojik anlamda kendisini daha da yetkinleştiren yoldaşımız, yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olabilmek için derinli yoğunlaşmalar yaptı. Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarında direniş tünellerinde savaşan yoldaşlarını derinden hisseden Tekoşîn yoldaşımız, bu direnişin bir parçası olabilmek için ısrar sahibi oldu. Israrları sonucu YJA Star çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, bu çalışmalarda da emeği ve fedakarlığı ile öne çıktı. Genç yoldaşlarının gelişmesi için emek harcayan Tekoşîn yoldaşımız, bunu bir yoldaşlık görevi olarak ele aldı ve bu çabasını başarılı bir sonuca ulaştırmak için ısrarcı oldu. Yine yeni dönem savaş taktiklerinden olan tünel savaşları için yapımı ısrarla devam eden tünel çalışmalarına da fedakarca katılım sağladı. Yeni dönem taktiğinin başarısına tüm benliği ile inanan Tekoşîn yoldaşımız, bu alanda profesyonelleşmek için yoldaşlarının tecrübelerinden faydalanmayı kendisine ilke edindi. Bu özelliği sayesinde çevresinde sevilen ve sayılan bir YJA Star gerillası olan Tekoşîn yoldaşımız, gerçekleşen düşman saldırılarına karşı her zaman direniş halinde oldu. Direnişin zaferi getireceğine olan inancıyla her anında mücadelesini büyütmeyi esas alan Tekoşîn yoldaşımız, mütevazılığı, fedakarlığı ve özgürlük değerlerimize olan bağlılığı ile her zaman hatırlanacak ve mücadelemize öncülük yapmaya devam edecektir.
Harun yoldaşımız Nisêbîn’in direnişçi kimliğini benimseyen yurtsever bir ailede doğdu. Harun yoldaşımızın değerli ailesi partimiz PKK’nin serhildanlarla selamlandığı ve kitleselleştiği 1990 yılında düşman baskılarından dolayı Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Her ne kadar Kurdistan’dan göç etmiş olsalar da her zaman kendilerini var eden köklerine bağlı kalmayı ilke edinen bu değerli aile çocuklarını da böyle yetiştirdi. Düşman baskısı ne kadar şiddetli olursa olsun, yine düşman asimilasyon ve soykırım siyaseti ile ne kadar saldırırsa saldırsın Harun yoldaşımız da Nisêbîn’in direnişçi kişiliğini edinmeyi başardı. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olması, özgürlük mücadelemizin başta Bakurê Kurdistan olmak üzere Türkiye metropollerinde de gelişme sağlaması nedeniyle Harun yoldaşımız Partimizi ilk olarak 1993 yılında tanıdı. Küçük yüreğine Önderliğimizin sevgisini eken yoldaşımız bu sevgiyi ve bağlılığı her geçen gün büyüterek militanlıkla taçlandırmayı amaçladı. Gençlik dönemlerinde yurtsever, devrimci gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşımız düşmanın halkımıza yönelik saldırılarına karşı hem gençliğin örgütlenerek mücadele saflarına katılmasını sağladı hem de yoldaşlarıyla birlikte geliştirdiği eylemlerle düşman saldırılarına gerekli cevabı verdi. 1999 yılında amcasının oğlu Şükrü Akın yoldaşın zindanda şehadete ulaşması Harun yoldaşımızda büyük bir etki yarattı. Yaşanan şehadetten sonra mücadele yöntemi konusunda daha fazla yoğunlaşan yoldaşımız, mücadelesini büyüterek şehitler gerçekliğine cevap olunabileceğine inandı. Yine Önderliğimizin esaret koşullarında olmasını da hiçbir zaman kabullenemeyen yoldaşımız etkili bir mücadele ile bu duruma son verilebileceğine inandı. Bu temelde uzun bir süre başta gençlik çalışmaları olmak üzere birçok farklı çalışmada yer alan Harun yoldaşımız, mücadelemiz açısından tarihi bir süreci ifade eden 2013 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına Avaşîn alanında katılan Harun yoldaşımız, ilk eğitimini de burada aldı. Uzun yıllar sonra Kurdistan’a bir özgürlük gerillası olarak geri dönmek Harun yoldaşımızda büyük bir sevince neden oldu. Düşmanın ailesine yönelik saldırılarına karşı 23 yıl sonra gerilla saflarına katılarak cevap vermek haklı bir gurur yaşamasını sağladı. Aldığı eğitimlerle kendisini ideolojik olarak geliştiren yoldaşımız, kapitalist sistemin kişiliğinde yarattığı olumsuz etkileri hızla aşmaya başladı. Bu kendisine ait olmayan özelliklerden arındıkça kendisini daha özgür hissetti. Yine Kurdistan’ın muhteşem doğası ile özüne döndüğünü ifade eden Harun yoldaşımız, büyük bir istek ve coşku ile doğayla bütünleşmeye başladı. Kurdistan dağlarının halkımızın en büyük dostu, gerillanın da bağrında büyüdüğü bir ana olduğu gerçeğini anladıkça daha fazla bağlandı. Bu nedenle aldığı her nefeste, adımladığı her patikada dağları ve bu dağlarda yıllarca mücadele ederek şehadete ulaşan yoldaşlarını hissetti. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra yine aynı alanda 2016 yılına kadar pratik yürüten Harun yoldaşımız, askeri ve yaşamsal anlamda edindiği tecrübelerle yetkin bir gerilla oldu. Üstlendiği her görevi başarı ile yerine getirmeyi kendisine ilke edinen yoldaşımız, bu özelliğiyle tüm yoldaşlarınca örnek alındı.
Avaşîn’deki başarılı pratiğinin ardından Xakurkê alanına geçen yoldaşımız, burada yüksek güven, irade ve özgürlük değerlerine bağlılık gerektiren çalışmalarda yer aldı. Bu çalışmalardaki duruşu ve katılımı ile yoldaşlarının güvenini boşa çıkarmadı. Yer aldığı bu çalışmalarda halk gerçekliğimizi daha iyi anlayan yoldaşımız, bu halkın bir ferdi olarak kendisini de daha iyi çözümleme imkanı buldu. Kendisini Önderlik ve şehitler gerçekliği temelinden ele alan yoldaşımız, eksik ve yetmez yanlarını daha iyi görerek bunları aşma yolunda önemli bir yoğunlaşma sürecinin içine girdi. Önderliğimizin felsefesini iyi özümseyerek ve Önderlik tarzını örnek alarak hem Önderliğimize iyi yoldaş hem de Parti görevlerine doğru sahip çıkan ve bu görevleri başarılı bir şekilde yerine getiren bir militan olabilmek için büyük bir çabanın sahibi oldu.
Sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının yoğunlaştığı 2019 yılında askeri çalışmalara dahil olmak isteyen Harun yoldaşımızın önerisi yerinde görülerek Goşînê alanına geçti. Burada özellikle savaş tünellerinin yapımında öncü bir rol üstlendi. Birçok savaş tünelinin yapımında görev alan Harun yoldaşımız, tünel savaşlarının en etkili taktiklerden biri olduğu yeni dönem gerilla tarzına olan yüksek inancıyla dur durak bilmeden çalıştı. Kendisi gibi yoldaşlarını da yeni dönem gerilla tarzının başarısına ikna eden yoldaşımız bu anlamda da öncü bir militan oldu. Halkımıza, ülkemiz Kurdistan ve Rêber Apo’ya olan bağlılığı ile bilinen Harun yoldaşımız, düşmanın halkımıza ve Önderliğimize yönelik saldırılarında sürekli kendisini sorgulayarak, düşman saldırılarına cevap olmaya çalıştı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla ve mücadelesini her adımda daha da büyüterek Önderliğimize karşı eksik yoldaşlığın özeleştirisini vermek isteyen yoldaşımız, bu anlamda büyük bir düşünce gücüne ulaştı. Her anında Önderliğimizi düşünmeyi, O’nun paradigması temelinde bir kişiliğe ulaşmayı birincil görev olarak gören yoldaşımız, bu özellikleri sayesinde çevresinde saygı duyulan Apocu bir militan oldu. Yoldaşlık ilişkisine büyük değer veren Harun yoldaşımız, bu anlamda yaşadığı eksiklikleri samimi özeleştirilerle aşarak tüm yoldaşlarının sevdiği, değer verdiği ve güven duyduğu bir militan oldu.
Xakurkê alanının neredeyse tümünde gerillacılık yapan ve emek veren Harun yoldaşımız, arazinin her karışına hakim olarak gerillacılıkta ustalaştı. Özellikle yeni dönem gerillacılığının zaferi kazanacağına olan inancı temelinde yürüttüğü çalışmalarla yoldaşlarının hafızasında yer edinen Harun yoldaşımız her anında Avaşîn, Zap ve Metîna’da savaş tünellerinde direnen yoldaşlarını hissetti. Bu yoldaşlarının direnişine ancak daha fazla çalışarak ve emek harcayarak cevap olunabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu tutumu ile dönem ruhuna denk bir yaşamın ve mücadelenin sahibi oldu. Mücadele arkadaşları olarak Harun yoldaşımızın bizlere devrettiği mücadele görevlerini onun şahsında tüm şehitlerimize layık olabilmenin bilinciyle başarıya taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
21 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Serhed halkımızın yiğit evladı, özgürlük mücadelemizin militanı ve profesyonel devrimcisi Mîraz Serhed yoldaşımız Ekim 2022 tarihinde gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı.
Asil, yurtsever ve köklü bir aileden gelen Mîraz yoldaşımız, kişiliğini şekillendiren kadim Serhed yurtseverliği ile gerilla saflarına katılarak 13 yıl boyunca kesintisiz bir yürüyüşün sahibi oldu. Gençlik çalışmalarından milislik faaliyetlerine, dağlardan metropollere, ovalardan köylere kadar her alanda ve çalışma sahasında görev yürüttü. Kendini birçok alanda ve boyutta yetkinleştirerek profesyonel bir devrimci oldu. Yaralanmasına rağmen hiçbir devrim görevinden geri durmayarak büyük bir aşk ve istekle sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştı.
Yetkin bir militan ve öncü devrimci olan Mîraz yoldaşımızın kararlı yürüyüşü biz yoldaşlarına örnek olacak, anısı devrimci çalışmalarımızda yaşatılacak ve amaçları mutlaka başarılacaktır.
Mîraz yoldaşımızı şehadet yıl dönümünde saygı ile anarken, başta değerli ailesi ve yurtsever Serhed halkı olmak üzere tüm Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Mîraz Serhed yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Mîraz Serhed |
Mîraz Serhed – Celal Kaya
Mîraz yoldaşımız, destansı yiğitliği dengbêjlerin stranlarına konu olan ve yurtseverliği ile bilinen Heyderan aşiretinin bir ferdi olarak Serhed yöresinde dünyaya geldi. Mîraz yoldaşımızın ailesi 1900’lü yıllarda önce Tevgera Azadî’nin sempatizanı olur. Şêx Seîd öncülüğündeki serhildanın bastırılmasından sonra Serhed’de de benzer çıkışların yaşanmaması için Mîraz yoldaşımızın ailesinin önde gelenleri sömürgeci, soykırımcı Türk devleti tarafından Afyon’a sürgün edilir. Fakat buna karşı gelip firar ederek Agirî Serhildanı’na katılırlar ve büyük bir direniş sergilerler. Agirî Serhildanı’ndan sonra ailesi bu sefer Tekirdağ’a sürgün edilir ve 4 yılın ardından yeniden Agirî’nin Panos ilçesine geri dönerler. Yurtseverlikleri her daim baki olan ailesi Kürt ve Kurdistanî hareketlere sempati besler ve destek verir. Apocu hareketin çıkışından ve Serhed’e yayılmasından sonra Özgürlük Hareketi’ne gönül verirler.
Mîraz yoldaşımız çok köklü yurtseverlik bilincine, ruhuna ve kültürüne sahip olan böyle bir ailede büyüyüp karakter kazandı. Kürt halkının kadim kültürünü derinliğine yaşadı. 1989’da halasının oğlu Dilager (Mecit Çelik) yoldaşın gerillaya katılmasıyla birlikte Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanımaya başladı. Dilager yoldaşın 1994 yılında Tendurek’te şehadete ulaşması Mîraz yoldaşımızı mücadeleye daha fazla bağladı. Mîraz yoldaşımız, toplumsal görevlerinin farkında olan onurlu bir Kürt genci olarak halkının özgürlük mücadelesine asla kayıtsız kalmadı. Birçok serhildan, yürüyüş ve toplumsal faaliyete katıldı. Aynı zamanda hemşerisi olan büyük devrimci ozanımız Hozan Serhed yoldaşın sesinden dinlediği devrim ezgileri, ruhunu kanatlandırıp Agirî Dağı’nın zirvelerine taşıdı. Devrimci Kürt müziği ile kurduğu bu bağ yüreğinin derinliklerine nüfuz etti ve onu ülkeye, halka ve mücadeleye daha fazla bağladı. 1999 yılında Rêber Apo’nun uluslararası komplo saldırısına uğraması ve aynı yıl Hozan Serhed yoldaşımızın şehadete ulaşması Mîraz yoldaşı çok etkiledi. Bu etkilenme Mîraz yoldaşımızda, köklü bir arayışa yol açtı.
Başarılı bir öğrenci olarak okuyan, öğretmenlerinin ve arkadaşlarının gözdesi olan yoldaşımız, Trakya üniversitesinin sosyoloji bölümüne gitti. Burada bir yandan okurken, bir yandan da yurtsever devrimci gençlik çalışmalarına katıldı, aydın bir Kürt genci olarak çalışmalara öncülük etti. Fakat faşistlerle çıkan kavgadan kaynaklı 2003 yılında üniversiteyi terk edip ayrıldı. Ekonomik nedenlerle farklı işlerde çalışıp ailesine yardımcı oldu. Farklı alanlardaki gençlik çalışmalarında yer aldı ve bir dönem gerilla için milislik faaliyetleri yürüttü.
Mîraz yoldaşımız birçok alanda ve çalışmada büyük yararlılıklar gösterse de yaptıkları hiçbir zaman onu tatmin etmedi. Çiyayê Agirî’de direnen ana ve ataları gibi o da silahlı mücadele vermeden varlık ve özgürlük davamızın zafere ulaşamayacağını iyi biliyordu. Bu bilinçle 2011’de yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı. Mîraz yoldaşımız, güçlü yurtseverlik bilinci, olgun kişiliği, canlı, istekli ve pratikçi özellikleri ile erkenden gelişme kaydetti. Mîraz yoldaşımızın kişiliğindeki büyük militanlık potansiyeli çok çabuk kendisini gösterdi ve önemli görevleri başarabileceğinin işaretlerini verdi. Bu yüzden eğitimini tamamladıktan sonra metropollere geçip üç yıl boyunca faşist TC sistemi içinde çalışma yürüttü. Hiç yakalanmadan, düşmanın ruhu bile duymadan birçok devrimci çalışmayı başarıyla gerçekleştirdi. Kendine özgü tarzı, becerisi, taktik zekası, kamuflaj yeteneği, düşmanını çok iyi analiz etmesi ile tüm düşman tedbirlerini alt etmeyi başardı. Mîraz yoldaşın takipçiliği, sorgulayıcılığı, toparlayıcı, yaşamsal tecrübeleri, titizliği, yüksek adaptasyon yeteneği, sınır tanımaz cesareti ve eylemci özelliği önemli sonuçlar elde etmesini sağladı. Mîraz yoldaşımız, duygu yüklü dünyası, bir halkın büyük yurtseverliğini sığdırdığı büyük yüreği ve güçlü kalemiyle şiirler yazdı. Böylesine büyük bir maneviyat ve devrimci ruha sahip olduğu için metropollerde, kapitalist modernite düzeninde ve farklı ortamlarda çokça bulunmasına rağmen asla düzen yaşamına tenezzül etmedi ve devrimci duruşunu tam kararlılıkla korumasını bildi.
2014 yılında faşist Türk devletinin ve DAİŞ çetelerinin Rojava Özgürlük Devrimi’ne saldırması üzerine Kuzey Doğu Suriye’ye geçen Mîraz yoldaşımız, buradaki direniş sürecine aktif katıldı. Birçok özgürleştirme hamlesine en ön saflarda katılıp cesurca savaştı. DAİŞ çetelerinin araçla yaptığı bir intihar saldırısında sol ayağından ciddi yaralandı. Ameliyatla ayağını iyileştirme şansı olmasına rağmen devrimci mücadeleden bir an bile kopmamak için tedaviye gitmeyi ret edip mücadelesine devam etti. Önemli sorumluluklar alarak mücadelemize büyük katkılar sağladı. Daha sonra yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek Medya Savunma Alanları’na geçti. 2019 yılında yaşanan bir eğitim kazası sonucu ciddi biçimde yaralandı. Fakat bu da Mîraz yoldaşımızı devrim yürüyüşünden koparamadı. Mîraz yoldaşımızın, kararlı, ciddi ve tutarlı duruşuyla her engel ve zorluğu daha büyük bir katılımın vesilesi yaptı. Hiçbir zaman gerekçelere sığınan ve kendisini geride tutan bir pozisyona düşmedi. Nerede kendisine bir görev verildiyse, mutlaka başarıya ulaştırmak üzere canla ve başla çalıştı.
Mîraz yoldaşımızın dayısının oğlu Rênas Serhed (İsrafil Dursun) yoldaşımızın 2018 yılında Amed’de, dayısının kızı Güven Doza (Cansel Dursun) yoldaşımızın ise 2022 yılında Girê Amediyê Direniş Alanı’nın öncü ve fedai komutanlarından biri olarak şehadete ulaşması onun düşmana olan kin ve öfkesini daha büyüttü. Şehitlere layık olmanın ancak ve ancak mücadelelerini yükseltmek ve zafere ulaştırmakla mümkün olduğunun farkındalığıyla görevlerine daha büyük bir aşk ve istekle yöneldi. Mîraz yoldaşın dürüstlüğü, fedakarlığı, özverili, samimiyeti, girişimciliği, koparıcılığı, iş bitiriciliği ve Parti’ye bağlılığı onu tüm yoldaşlarının sevip saydığı Apocu bir militan haline getirdi. Mîraz yoldaş zor zamanların başaran militanı ve yeterli yoldaşı oldu. Mîraz yoldaş, kolektif çalışma tarzını uygulayabilen ve bunu çok mütevazi bir şekilde gerçekleştiren yoldaşça bir ilişkilenme tarzına sahipti. Bu özelliklerinden kaynaklı tüm arkadaşların birlikte çalışmak istediği ve etrafına güven veren profesyonel bir devrimciydi.
Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ne ve Demokratik, Ekolojik, Kadın Özgürlükçü Paradigma’ya yürekten inanan Mîraz yoldaşımız, Apocu ideolojiye doğru ve tam katılım yapabilmek için cins mücadelesi verdi. Bu konuda kendisini sorgulayarak erkek egemen ideoloji, anlayış ve yaklaşımlarını aşmak için çaba sahibi oldu. Kadın yoldaşlarla sonuna kadar ölçülü, saygılı ve duruş sahibi bir yoldaşlık sergiledi.
Özgürlük mücadelemiz için yıllarca durmak nedir bilmeden çalışan, birçok mücadele sahasında ve farklı çalışma alanlarında pratik yürüten Mîraz yoldaşımız, Ekim 2022 tarihinde gerçekleşen düşman saldırısı sonucunda şehadete ulaştı.
17 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
27 Temmuz 2017 günü Kato Jîrka’ya bağlı Tehtêreş alanında gerçekleşen düşman saldırılarına karşı fedaice direnen Şoreş Amed yoldaşımızın şehadete ulaştığı bilgisi netleşti.
Amed’in yiğit evladı, değerli Apocu militan Şoreş yoldaşımız, halkımızın özgürlüğü ve onurlu geleceği için üstlendiği devrim görevlerini başarı ile yerine getirdi. Özgürlük mücadelemize gönül verdiği andan, şehadete ulaştığı ana kadar durmak bilmeden mücadele eden ve savaşan Şoreş yoldaşımız, tüm Kurdistan gençlerine özgür yaşamın ancak gerilla saflarında mümkün olabileceğini bir kez daha gösterdi.
Apocu militanlığın öncü savaşçısı Şoreş Amed yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, anısını mücadelemizde yaşatacağımız sözünü yineliyoruz.
Şoreş Amed yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Şoreş Amed |
Şoreş Amed – Aziz Sonaçan
Yurtseverliği ve bu yurtseverliğin getirdiği direnişçi kimliğiyle tanınan Amed halkımız, yıllarca düşman baskılarına, işkencelerine ve katliamlarına maruz kalmasına rağmen onurlu duruşundan hiçbir zaman taviz vermedi. Onurlu bir yaşam için her türlü bedeli ödemeyi göze alan değerli halkımız, bu özelliğinden dolayı tarihten günümüze kadar Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde hep öncü konumda oldu. Düşmanın en yoğun saldırdığı dönemlerde bile yaptığı çıkışlarla tüm halkımıza ruh veren, onları tekrar mücadeleye çeken Amed halkımız, özgürlük mücadelemizdeki misyonunu her zaman yerine getirdi. Özgürlüğü her şeyin üstünde tutan Amed halkımız, özgürlük olmadan insanca bir yaşamın da olmayacağının bilincinde oldu. Bu nedenle sadece geliştirdiği serhildanlarla değil, aynı zamanda yetiştirdiği birbirinden değerli evlatlarını gerilla saflarına katarak Kurdistan’da yurtseverliğin, devrimciliğin ölçüsü oldu.
Amed’in bu yiğit evlatlarından biri olan Şoreş yoldaşımız, yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olması nedeniyle Şoreş yoldaşımız da bu kültürle yetişti. Partimiz PKK öncülüğünde Kurdistan’da filizlenen yeni ve özgür yaşamı daha çocukluğundan itibaren hisseden Şoreş yoldaşımız, zamanla bu yaşamın bedelsiz yaratılmadığının farkına vardı. Uğruna büyük kavgaların verildiği, en ağır işkencelerden geçilen ve binlerce şehit verilen bu yaşama kutsallık derecesinde bağlılık gösterdi. Bir Kürt genci olarak bu yaşamın savunucusu olması gerektiğinin ve bunun da ancak mücadele ile mümkün olduğunun bilincinde oldu. Düşmanın her gün ve günün her anında birbirinden farklı özel savaş yöntemleriyle ortadan kaldırmaya çalıştığı bu özgür yaşamın ancak an be an yürütülecek bir mücadele ile korunabileceğini iyi bilen Şoreş yoldaşımız, ilk olarak devrimci yurtsever gençlik faaliyetleriyle mücadeleye atıldı. Bu çalışmalardaki aktif, coşkulu ve heyecanlı katılımı ile kısa sürede Amed gençliği içinde öncü konuma geldi. Çalışmalarda bulunduğu süreçlerde kendisini sürekli eğitmeyi esas alan yoldaşımız, düşman gerçekliğini ve onun özel savaş yöntemlerini daha fazla bilince çıkardı. Bu nedenle öncülüğünü yaptığı Amed gençliğinin de düşmanın bu gerçekliğini iyi anlayabilmesi için etkin bir mücadelenin sahibi oldu. Yaşadığı yoğunlaşmalarla düşmanın halkımıza karşı yaklaşımını iyi bilen yoldaşımız, bu düşmanın ancak radikal bir mücadele ile yenilgiye uğratılabileceği gerçeğini gördü. Bu nedenle düşmanın sahte çözüm söylemine hiçbir zaman itibar etmeyerek, kendisini yoğun bir savaş süreci için hazırladı. Düşmanın 2015 yılı ortalarından itibaren daha önce planladığı “Çöktürme Planı”nı devreye koyması ve halkımıza yönelik katliamlar gerçekleştirmesi, Şoreş yoldaşımızın öngörüsünü doğrulamış oldu. Şoreş yoldaşımız bu nedenle daha önce hazırlığını yaptığı gerilla saflarında mücadele yürütme istemini pratiğe geçirerek Amed’den gerilla saflarına katıldı.
Savaşın en yoğun yaşandığı bir süreçte gerilla saflarına katılan Şoreş yoldaşımız, bunu kendisi için büyük bir şans olarak ele aldı. Amed alanında kısa bir süre kaldıktan sonra Besta alanına geçti. İlk gerilla eğitimlerini özgürlük savaşımızın merkezi Botan’da, sıcak savaş ortamında alması nedeniyle kısa sürede askeri alanda uzmanlaşarak yetkin bir gerilla oldu. Büyük bir inanç, bağlılık ve bilinçle yaşama katılım sağlayarak, geldiği gerilla saflarında bu özelliklerinden dolayı hemen pratik çalışmalara dahil oldu. Onlarca yılın birikimi olan gerilla tecrübelerini yoldaşlarından edinen Şoreş yoldaşımız, savaşa ve gerillacılığa olan ilgisi sayesinde büyük bir özgüvenle çalışmalara katıldı. Botan’ın birçok alanında pratik çalışmalara katılan yoldaşımız, yer aldığı çalışmalardaki tereddütsüz katılımı ile yoldaşlarınca örnek alındı. Düşmanın Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tasfiye etmek için geliştirdiği birçok operasyona karşı sürekli eylem içerisinde oldu, işgalcilere büyük darbeler vurdu. Yoğun savaş süreci içinde birlikte mücadele ettiği bazı yoldaşlarının şehadete ulaşması, Şoreş yoldaşımızın düşmana karşı daha da bilenmesini ve mücadelesini büyütmesini sağladı. Ancak şehitlerimizin anısına bağlı kalarak ve amaçlarını gerçekleştirerek onlara layık olunabileceğini bilen Şoreş yoldaşımız, bu bilinçle her geçen gün mücadele temposunu daha da büyüttü. Pratik çalışmalar içerisinde yoldaşlarıyla yaptığı tartışmalar ve yaşadığı yoğunlaşmalarla Önderlik felsefesini anlamaya ve yaşamının temeli haline getirmeye çalıştı, bu anlamda önemli bir çabanın sahibi oldu. İyi bir Apocu militan olmanın ideolojik ve askeri anlamda sürekli gelişme halinde olmakla mümkün olduğunun farkında olan Şoreş yoldaşımız, bu gerçeklik ışığında bulunduğu her alanda yoğunlaşmalarını sürdürerek öncü bir Apocu militan olmayı başardı. Nerede ihtiyaç duyulmuşsa orada olmayı bilen, küçük büyük demeden her göreve koşmayı kendisine ilke edinen Şoreş yoldaşımız, 2017 yılında Kato Jîrka alanına geçerek mücadelesini burada devam ettirdi.
Kato Jîrka alanında da düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde önemli roller üstlenen Şoreş yoldaşımız, cesareti ile tüm yoldaşlarına güç kaynağı oldu. Yaşamın her ayrıntısının büyük fedakarlıklar gerektirdiği Katolar’da gerillacılık yapma şansına sahip olan Şoreş yoldaşımız, emekçi kişiliği ile öne çıktı. En zorlu görevlere koşan ve bitmek tükenmez bilmeyen enerjisiyle her çalışmaya öncülük eden Şoreş yoldaşımız, tüm yoldaşlarınca sevilen ve sayılan bir militan oldu. 27 Temmuz 2017 günü gerçekleşen düşman saldırılarına karşı yine en önde yer alan Şoreş yoldaşımız gerçekleşen saldırılarda şehadete ulaşarak mücadelesini zirvede tamamladı.
Yoldaşları olarak, fedaice savaşarak şehadete ulaşan Şoreş yoldaşımız şahsında tüm devrim şehitlerimizin hayallerini gerçekleştireceğimiz sözünü bir kez daha yineliyoruz.
16 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Metîna bölgesinde işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vuran, sonuç alıcı eylemlerin öncülüğünü yapan, cesareti ve yiğitliği ile bilinen Kerim Amed yoldaşımız, 11 Ağustos 2023 günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı. Cesareti yüksek Apocu bir militan olan Kerim yoldaşımız, taktikteki yaratıcılığını, keskin vuruş kabiliyetini ve sonuç alıcı tarzını yer aldığı her eylemde pratikleştirdi. Uzmanlaşan hareketli gerilla tim savaş tarzını yetkince uygulayarak öncülük etti ve yeni dönem gerillacılığının örnek gerillalarından biri oldu.
Amed halkımızın yiğit evladı, öncü Apocu militan Kerim yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, Kerim yoldaşımızın “Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan” hayalini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Kerim Amed yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Kerim Amed |
Kerim Amed – Hacı Kaskat
Amed tarihten günümüze ne yiğitlikler ne amansız direnişler gördü. Yaşadığı onca destansı kahramanlık öyle bir kazındı ki hafızalara; direnişle yoğruldu Amed insanlarının yüreği ve beyni. Tarihten gelen mücadele geleneğiyle yetişti nesiller. Amed denilince yurtseverliğin kalesi akla gelir. Çiyager, Nûman Amed, Azad Sîser, Çekdar Amed, Evîn Amed, Delal Amed ve daha nice kahramana ev sahipliği yaptı Amed. Direniş kokar Amed’in her bir sokağı, taşı, Sûr’u yüreği temiz olan her insana. Zulme boyun eğmez, haksızlığa sessiz kalmaz, köleliği kabullenmez, öz kültür değerlerinden vazgeçmez, özgürlük sevdasıdır Amed direnişçiliği. Her şehidi bir isyandır Amed’in. Yurtseverliğinin bu kadar köklü oluşu tarihten aldığı zengin miras ve PKK ile yeniden canlanan boyun eğmez ruhundan gelir. Daha başlangıçta da ev sahipliği yapar mücadeleye. Kerim yoldaşımız da Amed’in bu direnişçi ve boyun eğmez kültürünün günümüzdeki mirasçısı olarak ailesinden aldığı derin yurtseverlik duygularıyla yaşanan onca şehadete, halkımızın uğradığı haksızlık ve zorbalığa sessiz kalmayarak büyük bir sorumluluk alarak 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Kobanê savaşı ve PKK’de yaşanan şehadet gerçeği Kerim yoldaşımızı yönlendirdi özgürlük mücadelesine. Yaşananlara karşı duyduğu sorumlulukla hem yaşanan şehadetlerin intikamını almak hem de Türk devletinin bütün zorbalıklarının hesabını sormak için adım attı PKK yaşamına. Apocu felsefeyle yoğrulmuş yoldaşlık hakikatinden aldığı güçle kısa sürede yoldaşlarının sevgisini kazanıp gerillayla bir bütün olmayı başardı. Yoldaşlarından öğrendi gerillayı ve Kurdistan’ın özgür dağlarında yaşamayı. Mütevazılığı, emekçiliği ve güler yüzüyle yoldaşlarının gönlünde yer edindi. Sûr, Cîzir ve Nisêbîn direnişçiliğiyle bir kez daha ortaya çıkan PKK fedailiği onun yürüyüşüne ilham oldu. Kendi kökünü aldığı Amed’in direniş gerçekliğini takip edip Çiyagerlerin, Azad Sîserlerin yolunda yürümeyi temel edindi kendisine. Düşman gerçekliğini gördükçe bir yandan düşmana olan öfkesi onu düşmanın dayattığı çirkinliklere karşı mücadeleye sevk ederken bir yandan da PKK yaşamının güzelliklerini daha da sevmesini sağladı. Kerim yoldaş için PKK yoldaşlığı ve PKK mücadelesi dünyada yaşanabilir en güzel yaşamdı. Emekle büyüyen özgürlük mücadelemizde o da emek verdikçe hem dağları hem yoldaşlarını hem de bütün bu değerleri yaratan Rêber Apo ve şehitleri daha da sevdi; onların bu emeklerine layık olma çabasında oldu ve mücadelesini daha da büyüttü.
Gerilla yaşamına başladığı Heftanîn alanında ilk olarak 4 yıl boyunca mücadele etti. Burada düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak Apocu militanlığın öncülüğünü yaptı. 2017 yılında düşman saldırılarında yaralanmasına rağmen bunu daha fazla mücadele etme gerekçesi yaptı. Düşmanla doğru ve yeterli mücadelenin ancak profesyonel gerillacılıkla olabileceğini, zaferin de böyle kazanılabileceği gerçeğinden hareketle kendisini anlamda yetkin bir gerilla düzeyine getirebilmek için ideolojik ve askeri yönden eğitti ve branş eğitimi gördü. Gerilla olmanın getirdiği sorumluluk ve misyonun derinliğinin farkına varıp Rêber Apo ile buluşmak için gereken irade, kararlılık ve mücadele düzeyinin açığa çıkması için büyük bir çabanın sahibi oldu. Bir süre farklı alan ve çalışmalarda yer alan Kerim yoldaşımız, burada da yoldaşlarının ve örgütümüzün kendisine olan güvenine denk bir mücadelenin sahibi oldu. İşgalci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarının yoğunlaştığı 2021 yılında tekrar Heftanîn alanına geçti. Burada hareketli gerilla timlerinde yer alarak yeni dönem gerillacılığının pratikleşmesi için büyük bir çabanın sahibi oldu. Daha önce dört yıl çalışma yürüttüğü Heftanîn alanında arazi hakimiyetinin de avantajını kullanarak işgalcilere karşı birçok eylemin içinde yer aldı. Buradaki görevini tamamladıktan sonra işgalcilerin hedefindeki Metîna alanına geçen Kerim yoldaşımız, askeri tecrübelerini burada da pratikleştirme imkanı buldu. Aynı zamanda tecrübelerini yoldaşlarıyla da paylaşarak işgalciliğe karşı direnişin büyümesi ve genişlemesi için çaba sahibi oldu. Düşmanın her işgal girişimine karşı bulunduğu her alanda hep en önde olan Kerim yoldaşımız düşmanın Girê Ortê alanını işgal etme girişimine karşı direnişin geliştirilmesine öncülük etti.
Kerim yoldaşımız PKK mücadelesinin zaferin ve özgürlüğün kesin kazananı olacağı inancıyla girdiği mücadele yolunda sonuna kadar tereddütsüz yürüdü. Kerim yoldaş pek çok işgalci düşman askerinin cezalandırıldığı birçok eylemde rolünü oynayarak şehit yoldaşlarından aldığı direniş bayrağını sonuna kadar başarı ile taşımayı bildi ve ölümsüzler kervanına katıldı.
15 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
10 Ekim 2023 günü Mêrdîn’in Omeryan alanında İbrahim ve Nurhak yoldaşlarımız ile işgalci Türk ordusu arasında temas yaşandı ve yoldaşlarımızın karşılık vermesi ile şiddetli bir çatışmaya dönüştü. İşgalci ordu iki yoldaşımıza karşı yüzlerce işgalci ve birçok savaş tekniğini kullanarak saldırdı. Fakat İbrahim ve Nurhak yoldaşlarımız büyük bir cesaret ve fedai ruhla düşmana karşılık verip, saatlerce çatıştı. Yaşanan bu çatışmada İbrahim ve Nurhak yoldaşlarımız düşmana ağır bir darbe vurarak 3 işgalciyi cezalandırdı ve birçok işgalci de yaralandı. Fakat işgalci Türk ordusu ve onun özel savaş medyası Bakurê Kurdistan’da yaşanan kayıplarını hiçbir biçimde yansıtmayıp tamamen gizlemeye çalıştı. Bakurê Kurdistan gerillasının düşmanın tekniğine ve sayısız saldırısına meydan okuyarak, işgalci orduya darbe vurması ve kayıplar verdirmesi Türk devletinin özel savaş yalanlarını tümüyle boşa çıkarıp teşhir ettiği için kamuoyundan gizlenmeye çalışılmaktadır. Ancak İbrahim ve Nurhak yoldaşlarımız kahramanca savaşarak ve destansı bir direniş yazarak düşmana ağır kayıp verdirdi ve son nefeslerine kadar çatışarak şehadete ulaştılar. Direnişleriyle Apocu fedai militanlığın yenilmezliğini kişiliklerinde temsil eden İbrahim ve Nurhak yoldaşımız Bakurê Kurdistan’da yükselen Devrimci Halk Savaşımızın öncüleri oldular.
İbrahim ve Nurhak yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımızın bizlere devrettiği devrim bayrağını onlara layık olmanın bilinci ve sorumluluğuyla daha da yükselteceğimizin sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: İbrahim Tolhildan |
İbrahim Tolhildan – Bilal Şahin
|
Kod Adı: Nurhak Dêrik |
Nurhak Dêrik – Ramazan Temel
İbrahim yoldaşımız, Êlih kentindeki koçer bir ailede dünyaya geldi. Ailesi Didêrî aşiretinin Qîroyî koluna mensup olduğu için hem kadim koçerlik kültürünü, toplumsal ahlakını hem de yurtseverlik duygularını edinerek büyüdü. İbrahim yoldaşımızın aile çevresinden özgürlük mücadelesine katılımların olması, onu erken yaşlarda mücadele ile tanıştırdı. Büyük komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz), Sarı İbrahim (Ramazan Toptaş) gibi efsane komutanların çıkış yaptığı bir kentte büyümesi, İbrahim yoldaşımızın arayışlarına da yön verdi. Küçük yaşlardan itibaren gerilla olmanın hayalini kurdu ve o temelde büyüdü. Orta okula kadar okudu, ancak daha sonra asimilasyon merkezi olan okulları terk ederek bir emekçi olarak çalıştı. Dayısının oğulları Metin Şahin ve Zeki Şahin yoldaşların mücadeleye katılmaları ve daha sonra şehadete ulaşmaları İbrahim yoldaşımızda mücadele etme arayışına yol açtı. Önce yurtsever devrimci gençlik çalışmalarına katıldı, serhildanlarda yer aldı ve öncülük yaptı. Fakat ne yaparsa yapsın daima kendisini yetersiz gördü ve halkımızın özgürlüğü için hep daha fazlasını yapmaya çalıştı. Yürüttüğü mücadeleyi yetersiz görerek profesyonel ve fedai düzeyde mücadele etmek için 2013 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Garzan dağlarında gerillacılığa adım atan İbrahim yoldaş, hemşehrisi olan ve kendisine mücadele rehberi edindiği Sarı İbrahim (Ramazan Toptaş) yoldaşın ismini aldı. İbrahim yoldaşın izinden yürüyerek, mücadelesini sürdürerek, İbrahimî geleneğin soylu bir takipçisi oldu. Garzan’da kısa bir süre pratik yürüttükten sonra o süreçteki geri çekilme kararı temelinde Medya Savunma Alanları’na geçti. Medya Savunma Alanları’nda temel gerilla eğitimini aldıktan sonra pratik alana geçip sorumluluk aldı. Olgun, mütevazı ve emekçi bir kişiliğe sahip olan İbrahim yoldaşımız erkenden gelişme kaydetti. Emek, çaba ve mücadelesi ile kendisini hem ideolojik anlamda eğitip yetkinleştirdi, hem de pratik anlamda tecrübe kazanıp ustalaştı. Bu temelde yeni savaşçı eğitim okullarında komutan olarak görev aldı ve gerillaya yeni katılan yoldaşlarını eğitti. Candan ve içten yoldaşlığı ile Apocu ideolojiyi, PKK yoldaşlığını ve gerillanın anlamlı yaşamını yoldaşlarına hem anlattı hem de bizzat kişiliğinde somutlaştırarak gösterdi. Yoldaşlarına rehber, öncü ve komutan olmasını bildi. Yoldaşlarına emek vererek, onları geliştirerek, yetkinleştirerek ve büyüterek kendisini ve mücadeleyi büyüttüğünün farkındalığıyla büyük emek verdi. Kapitalist modernitede ve günümüz dünyasında insanların birbirini düşürerek, geriye iterek, zayıflatarak kendisini yaşatmaya çalıştığı insanlığın özüne karşı olan bu rezil gerçekliğe, yoldaşlarını büyüterek en büyük cevabı verdi.
‘’Her alanda profesyonelleşen güçlü bir militan olmak temel hedefimdir’’ diyen İbrahim yoldaş, bu iddiası temelinde profesyonel gerillacılığı öğreneceği ve kendisini daha da yetkinleştireceği eğitim ortamlarına katıldı. Bu eğitimlerde Şervan Varto, Bawer Colemêrg, Savaş Maraş ve Cumali Çorum gibi adını fedai komutanlıklarıyla tarihe nakşeden komutanlardan dersler aldı, engin tecrübeler edindi. İbrahim yoldaş aldığı eğitim, anlayış, bilinç ve taktik düzey ile pratiğe yöneldi. Medya Savunma Alanları’nın birçok yerinde ve farklı çalışmalarda sorumluluk üstlenip pratik yürüttü. Bu çalışmaların tümünde sorumluluk üstlendi, azimle çalıştı, büyük tecrübeler kazandı ve yer aldığı her çalışmayı başarıyla tamamladı. Bir derviş gibi yaşayan ve fedaice mücadele eden İbrahim yoldaş, tüm arkadaşları tarafından sevilen ve sayılan bir yoldaş oldu. PKK ortamına hesapsızca katılarak, emek vererek yaşamı ve yoldaşlarını güçlendirip güzelleştirdi. Bulunduğu her ortamda arkadaşlarını etrafında toplayan, onları motive eden, moral kazandıran, ölçüleri yükselten ve daha etkili mücadele etmeye sevk eden bir öncü oldu.
Edindiği büyük tecrübeler ile daima Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapma hayalini gerçekleştirmek isteyen İbrahim yoldaşın önerisi uygun görülünce Mêrdîn eyaletine geçti. Pratik alana giderken duygu, düşünce ve iddiasını şu sözlerle dile getirmişti: ‘’Fedailik gereken şeyi zamanında ve yerinde yapmaktır. Ne pahasına olursa olsun gerektiğinde canını da verecek, gerektiğinde yaşamayı da bilecek. Şehit Mazlum Doğan arkadaş, “unutmak ihanettir” diyor. Başta Önderliğimize, halkımıza, yoldaşlarımıza ve tüm değerlerimize yapılan saldırıların hesabını soracağımı belirtiyorum. Bir kez daha şehit olan tüm arkadaşların anısına intikam yeminimi yeniliyorum. Yoldaşlarıma bağlılığımı ancak intikamlarını aldığımda onlara layık olabilirim. Bunu tüm samimiyetimle belirtiyorum. Yürüttüğüm her çalışmada başarıyı kendime esas alıp yoldaşlarımın bana karşı olan güvenini, umudunu boşa çıkartmama çabası içinde olacağım. Son olarak söyleyeceğim; Önderliğe, halkımıza, şehitlere ve tüm yoldaşlara layık olacağımı belirtiyorum. An intikam anıdır, hesap sorma anıdır. Kendini feda eden fedailerin hiçbir kaygısı olmaz, kaybedeceği bir şey yoktur. Sadece başaramama kaygısı yaşar. Direnmek yaşamaktır, direndiğin kadar yaşarsın.’’
İbrahim yoldaşımız, gerçekten de özü, sözü ve pratiği aynı olan fedai bir derviş olarak yıllarca mücadele etti. Mêrdîn’de düşmana vurulan birçok darbede, etkili bir mücadelenin yürütülmesinde ve zafer bayrağının dalgalandırılmasında öncülük etti. Daima Apocu fedai ruhla düşmanı karşıladı ve fedailiği yaşamının her anına hakim kıldı. 10 Ekim günü Nurhak Dêrik yoldaşla birlikte Omeryan alanında girdiği çatışmada da büyük bir cesaretle işgalci orduya meydan okuyarak, düşmana ağır darbeler vurarak ve kayıp verdirterek şehadete ulaştı.
Kurdistan’da yurtseverliğin, ülkeye bağlılığın ve onurlu bir yaşam için bedel vermekten çekinilmediği önemli merkezlerden biri Mêrdîn alanıdır. Mêrdîn halkımız yıllar boyu her türlü düşman saldırısına karşı kimliğini, dilini ve kültürünü koruyarak Kürtlüğün korunmasında ve yaşatılmasında önemli roller üstlendi. Aynı zamanda canlı bir hafızaya sahip olan halkımız düşmanın tarihten günümüze kadar ülkemiz Kurdistan’ın dört bir yanında halkımıza karşı geliştirdiği saldırıları, katliamları ve sürgünleri yeni kuşaklara aktararak hem düşman gerçekliğinin bilinmesini hem de bu saldırılara karşı direnişin süreklileştirilmesini sağladı. Bu anlamıyla Mêrdîn halkımız tüm Kurdistan halkımızın tarihi, bugünü ve geliştirdiği direnişlerle de geleceği oldu. Partimiz PKK öncülüğünde gelişen özgürlük hareketimizi ilk sahiplenen alanların başında gelen Mêrdîn halkımız aynı zamanda geliştirdiği serhildanlarla da daha ilk yıllardan itibaren mücadelemize öncülük etti. En değerli evlatlarını bedel olarak vermekten çekinmeyen Mêrdîn halkımız direnişi bir kültür haline getirerek nesilden nesile aktardı.
Böylesi bir tarihi birikime ve direniş kültürüne sahip Mêrdîn’in Dêrika Çiyayê Mazî ilçesinde yurtsever ve özgülük mücadelemizde bedel ödeyen köklü Sorkî aşiretine mensup bir ailede doğan Nurhak yoldaşımız da kuşkusuz bu direniş kültürü içerisinde büyüdü. Ailesinden ve çevresinden edindiği yurtseverlik bilinci sayesinde Kürtlük özüne bağlı bir şekilde yetişti. Ailesini Riha’nın Wêranşar ilçesine göç etmesi nedeniyle Wêranşar’a yerleşen Nurhak yoldaşımız düşmanın tüm asimilasyon ve soykırım saldırılarına rağmen dilini, kültürünü korumayı başararak düşmana en iyi cevabı verdi. Yaşadığı Wêranşar alanının da önemli bir yurtseverlik merkezi olması nedeniyle mücadelemizle ilk tanışması da burada oldu. Gençliğinin ilk dönemlerine denk gelen tarihi Kobanê direnişine burada tanıklık eden Nurhak yoldaşımız, fedailik çizgisinde sürdürülen ve tüm dünyada ses getiren Kobanê direnişçiliğinden, orada kahramanca savaşarak halkımızın özgür bir gelecek sahibi olmasını sağlayan fedai militanlardan etkilendi. Bazı yakınlarının da Kobanê’de savaşması ve şehadete ulaşması Nurhak yoldaşımız için dönüm noktası oldu. Nurhak yoldaşımız bir Kürt genci olarak halkımıza karşı sorumluluklarının gereğini yerine getirmek ve yaşanan şehadetlere doğru temelde cevap olabilmek için mücadele atılması gerektiğine karar verdi. Bu amaçla en etkili mücadele yöntemi olarak benimsediği gerilla mücadelesine katılma kararı veren Nurhak yoldaşımız, 2015 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerillaya Metîna alanında katılan yoldaşımız ilk eğitimini burada aldı. Gerillaya dair hayallerinin, gerilla yaşam tarzıyla birebir örtüşmesi Nurhak yoldaşımızda tarifsiz bir heyecan yarattı. Bunun için gerillaya katılımını yeni yaşama adım atma ve yenilenme olarak ifade eden yoldaşımız; gerilla yaşamını da özgürlüğün en sade haliyle yaşandığı alan olarak ifade etti. Bundan dolayı gerilladaki her anını anlamlandırmaya ve dolu dolu yaşamaya özen gösteren yoldaşımız daha gerillacılığın ilk günlerinden itibaren coşkusu ve morali ile öncü bir militan oldu. Her koşul altında mücadelesini büyütmeyi ve böylece halkımızın özgürlük istemine cevap olmayı hedefleyen yoldaşımız durdurak bilmeyen bir mücadele tarzının sahibi oldu. Canlılığı ve sonu gelmeyen arayışçılığı ile bulunduğu her alanda beraberindeki yoldaşlarını da harekete geçiren ve böylece yaşamı renklendiren Nurhak yoldaşımız bu özellikleriyle kısa sürede öne çıktı. Gerillacılığa ilk başladığı alan olan Metîna’da pratik çalışmalara katılan yoldaşımız, Metîna’nın birçok bölgesinde emek verdi. Fedakarlığı ile öne çıkan yoldaşımız, samimi ve dürüst yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Yoldaşlığa olan bağlılığı sayesinde hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen Nurhak yoldaşımız, yeri geldiğinde her türlü tehlikeyi göze alarak yoldaşlarını korumayı bildi. Yoldaşlığı en yüce değer olarak ifade eden Nurhak yoldaşımız, özgürlük mücadelemizin başarısının sırrına ererek öncü bir Apocu militan oldu. Metîna alanında yaklaşık 3 yıl çalışma yürüten yoldaşımız; araziye olan hakimiyeti, hassasiyeti ve savaş sanatındaki yetenekleriyle yetkin bir gerilla oldu. Metîna alanına yönelik gerçekleşen düşman saldırılarına karşı her zaman tetikte olan Nurhak yoldaşımız her zaman düşmana en önde cevap veren yoldaşlarımızdan oldu. Yine düşmanın işgalci saldırılarına karşı geliştirilen eylemlerde de yer alarak düşmana karşı olan öfkesini bilinçli eyleme dönüştürdü.
Metîna alanındaki başarılı pratiğinin ardından en büyük hayali olan Bakurê Kurdistan’da gerillacılık yapma istemini yoldaşlarıyla paylaşan Nurhak yoldaşımız, ancak Bakurê Kurdistan’da yürüteceği mücadele ile düşmanın halkımızın kazanımlarına yönelik saldırılarına cevap verebileceğine inandı. Bu temelde yeni dönem gerilla tarz ve taktiklerinde daha da derinleşmesi gerektiğini düşünen yoldaşımız, branş eğitimlerine dahil oldu. Aldığı eğitimlerle kendisini hem askeri hem de ideolojik anlamda yetkinleştiren Nurhak yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın iddialı bir militanı olarak 2019 yılında doğduğu Mêrdîn alanına geçti.
Yakın akrabası olan Senar Dêrik yoldaşın aynı yıl Avaşîn alanında şehadete ulaştığını öğrenen Nurhak yoldaşımız, şehitlere bağlılık temelinde katıldığı gerilla mücadelesini yine şehitlere bağlılığın gereği olarak daha da büyütmenin sözünü verdi. Doğduğu Mêrdîn alanına geçmenin coşkusu ve heyecanı ile çalışmalara dört elle sarılan yoldaşımız, kısa sürede bulunduğu alanda yetkin bir gerilla oldu. Mêrdîn alanında başta Hewram Avyer, Sozdar Cûdî, Xebat Kop ve Zana Rojda yoldaşlar olmak üzere birçok değerli yoldaşımızla aynı mevzide savaşma ve mücadele etme imkanı ve şansı bulan Nurhak yoldaşımız, mücadelesinin her anında bu yoldaşlarına layık olmanın bilinciyle mücadele etti. Bu temelde sürekli düşmana darbe vurmanın, şehitlerimizin intikamını almanın ve halkımızın özgürlük hayallerine cevap olmanın arayışında oldu. Düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alan Nurhak yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ve fedakarlığı ile öncü bir militan oldu.
10 Ekim günü Omeryan alanında düşmanla girilen çatışmada da bu duruşunu sonuna kadar korumayı esas alan Nurhak yoldaşımız beraberindeki İbrahim Tolhildan yoldaşımızla düşmana ağır darbeler vurdu. Bakurê Kurdistan’da düşmana aman vermeyen fedailik çizgisinin son halkalarından olan Nurhak yoldaşımız son nefesine kadar da bu duruşundan taviz vermeyerek şehitler kervanına katıldı.
14 Ekim 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
1 Ekim 2023 günü saat 09:30’da Ankara merkezindeki TC İçişleri Bakanlığı mekanına yönelik Ölümsüzler Taburumuza bağlı bir timimiz tarafından fedai eylem gerçekleştirildiğini açıklamış, fedai yoldaşlarımızın ayrıntılı kimlik bilgilerini paylaşacağımızı açıklamıştık.
Bu tarihi ve görkemli eylemi profesyonelce gerçekleştiren fedai timimiz Rojhat Zîlan (Özkan Şahin) ve Erdal Şahin (Hasan Oğuz) yoldaşlarımızdır. Tarihi kahramanlık eylemleri ile sömürgeci soykırımcı düşmanı sarsan ve bir döneme damgasını vurarak sembolleşen Rojhat ve Erdal yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz. Ölümsüzler Taburumuzun fedai şehitlerinin Apocu yaşam ve yoldaşlık tarzına, mücadele çizgisine, fedailik duruşlarına, profesyonelliklerine, büyük intikam gücü oluşlarına ve bize zaferi emreden büyük eylemlerine sonuna kadar bağlı kalacağımızın ve kendimize mücadele kılavuzu yaparak mücadelelerini mutlaka zafere ulaştıracağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Rojhat Zîlan |
Rojhat Zîlan – Özkan Şahin
|
Kod Adı: Erdal Şahin |
Erdal Şahin – Hasan Oğuz
Rojhat Zîlan yoldaşımız Wan’ın Erdîş ilçesinde Serhed halkının köklü kültürünün hakim olduğu Celalî aşiretine bağlı bir ailede doğdu. Ailesinin öteden beri işgalciliğe, haksızlığa ve sömürgeciliğe karşı duruşlarıyla bilinen bir aşiret geleneğinden gelmesi Rojhat yoldaşımızın kişiliğinin oluşumunda etkili oldu. Bu nedenle daha küçük yaşta; binlerce insanımızın vahşice katledildiği, en ağır işkencelere ve insanlık dışı uygulamalara maruz kaldığı Geliyê Zîlan katliamına ilişkin dinlediği hikayeler Rojhat yoldaşımızı derinden etkiledi. Büyüklerinden dinlediği bu hikayeler sayesinde daha o zamanlarda düşman gerçekliğini tanıdı. Halkımızın Roma Reş diye adlandırıp ‘’bextê romê tune ye’’ dediği soykırımcı Türk devlet gerçekliğini katliam, işkence ve zulümle tanıyan yoldaşımız, bu gerçekliği adeta yüreğine ve beynine kazıyarak mazlum halkımızın intikamını alacağı günü bekledi. İçinde bulunduğu toplumsal çevrenin bu özelliklerinden ötürü, Rojhat yoldaşımız Kürt ve Kurdistanî özüne uygun bir şekilde yetişti.
Partimiz PKK’yi abisi Egîd Wan (İlhan Şahin) yoldaşımızın Önderliğimiz şahsında tüm halkımıza karşı geliştirilen Uluslararası Komplo’ya cevap olarak 1999 yılında gerilla saflarına katılmasıyla tanıyan Rojhat yoldaşımız, gün geçtikçe Partimizi daha fazla merak etti ve anlamanın arayışı içerisine girdi. Türk devlet okullarında bir süre okuduktan sonra, artık asimilasyon merkezinin kendisine verecek bir şeyinin olmadığını fark eden yoldaşımız, ailesinin geçimine katkıda bulunmak için Türkiye metropollerinde çalışmaya başladı. Birçok farklı işte çalışan yoldaşımız emeği ile kendisini var etti. Emek verilerek yaratılan değerlerin kutsallığını ilk olarak bu süreçte öğrenen Rojhat yoldaşımız, bunu yaşamının ilkesi haline getirdi. İstanbul’da çalıştığı dönemlerde devrimci yurtsever gençlik kadroları ile tanışma şansını yakalayan yoldaşımız, onurlu bir Kürt genci olarak kendisinin de halkımızın özgürlüğü için mücadele etmesi gerektiğini düşündü. Son derece dürüst ve samimi bir şekilde başladığı devrim yürüyüşünün bu safhasında hesapsız katılımı ile bulunduğu alanda kısa sürede öncü oldu. Kendisi gibi ülkemiz Kurdistan’dan uzakta yaşamak zorunda kalan yüzlerce gençle tanışarak onların da mücadele saflarına akmasını sağladı. Olgun ve samimi duruşuyla temas ettiği her gençte etki yaratan Rojhat yoldaşımız, bu süreçte mücadelesini daha da büyütmenin arayışında oldu. Mücadelesinin ölçüsünü Önderliğimizin ve halkımızın özgürlüğü olarak belirleyen yoldaşımız, bu amacına ulaşmak için adeta iğneyle kuyu kazarcasına sabırlı ve disiplinli bir mücadelenin sahibi oldu. Abisi Egîd Wan (İlhan Şahin) yoldaşımızın 2011 yılında Qendîl’de şehadete ulaşması, Rojhat yoldaşımız için bir dönüm noktası oldu. Abisinin şehadetinin ardından mücadelesini daha da büyütme kararı alan yoldaşımız uzun bir süre daha gençlik çalışmalarında kaldıktan sonra 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla yaşamına tam bir adanmışlıkla katılan Rojhat yoldaşımız, kısa sürede yetkin bir özgürlük gerillası oldu. Gerilla saflarına katılarak Önderliğimizin ve halkımızın özgürlüğünü sağlama görev ve sorumluluğunu üstlenen yoldaşımız bu bilinçle an be an mücadelesini büyüttü. Fedaice katılarak ve adeta kendisini mücadelede eritip bir olarak bu görevlerini gerçekleştirebileceğinin farkında olan Rojhat yoldaşımız, bu amaçla Hêzên Taybet örgütlenmesine dahil oldu. Önderliğimizin etrafında ateşten bir çember olma misyonu ile kurulan Hêzên Taybet’te kendisini eğiterek ve özgürlük tanrıçamız Zîlan (Zeynep Kınacı) yoldaşın mücadele çizgisinde derinleşerek öncü bir fedai olmak isteyen yoldaşımız, bu temelde muazzam bir emeğin sahibi oldu. Önderliğimize ve şehitlerimize layık bir militan olmanın ve Önderliğimizin esareti ile sonlanan eksik yoldaşlığın özeleştirisini vermenin ancak fedailikte derinleşerek mümkün olacağının kanaatine vardı. Rojhat yoldaşımız, bu amaç temelinde daha fazla yoğunlaştı. Önderliğimizin “Anlamın ve hissin yaşattığı insan, en güçlü insandır” belirlemesini düstur edinen Rojhat yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla en büyük fedai olan Rêber Apo hakikatine ulaşmayı esas aldı. Hissiyatını, düşüncesini ve bilincini Önderlik felsefesiyle besleyen Rojhat yoldaşımız her anında Önderliğimizi ve şehit yoldaşlarımızı hissederek yaşadı. Fedailiğin bir yaşam biçimi olduğu hakikatini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız; yoldaşlık ilişkilerindeki derinliği, samimiyeti, içtenliği ve Önderliğimizin özgür yaşam felsefesini özümseyerek bunu bir kişilik özelliği haline getirdi. Yürüttüğü çalışmalardaki ciddiyeti, disiplini, amaca tamamen kilitlenmesi ve başarı dışında bir seçeneği kabul etmeyişi ile yaşamda fedai bir militan oldu.
Apocu fedailiğin bütünlüklü olması gerektiğinin bilincinde olan Rojhat yoldaşımız, Önderliğimizin özgür yaşam paradigmasının temelini oluşturan kadın özgürlük çizgisini benimseyerek erkek egemen sistemin kişiliğinde yarattığı etkileri bilince çıkardı, bunlarla mücadele etti, klasik egemen erkekliği kişiliğinde adeta öldürerek özgür yaşama doğru kulaç attı. Özgür bir yaşamın ancak kadın özgürlük felsefesinde derinleşerek mümkün olacağını bilen Rojhat yoldaşımız, bu temelde daha fazla yoğunlaştı. Özgür yaşamı ve özgür eş yaşam düzeyini kişiliğinde filizlendiren yoldaşımız, kadın arkadaşlarımız başta olmak üzere tüm yoldaşlarının büyük sevgi, saygı ve değerli yoldaşlığını kazandı.
Sıradan bir yaşamı, katılımı ve mücadeleyi kendisi için asla kabul etmeyen Rojhat yoldaşımız, her zaman zafer çizgisinde yürümeyi esas aldı. Bu amaçla sadece bazı çalışmalarda bulunmayı da yeterli görmedi. Amacına kilitlenmiş bir fedai olarak düşüncesini zenginleştirmeyi, taktik ve tarz konusunda daha fazla yoğunlaşarak yenilikler yaratmayı ve düşmana tarihinde yemediği bir darbeyi vurarak intikam almayı en öncelikli hedefi haline getirdi. Ancak bu şekilde geliştirilen tecrit politikalarına, her gün katledilen insanlarımıza ve en değerli varlıkları olan canlarını bir an bile tereddüt etmeden şehadete yürüyen yoldaşlarına cevap olabileceğini düşünen yoldaşımız, bu anlamda var olan yoğunlaşmalarını daha da somutlaştırdı.
Şehîd Zîlan Ölümsüzler Taburumuzun öncü bir fedaisi olarak halkımızın yüz yüze olduğu soykırım tehlikesi; en temel kutsal değerlerimize karşı geliştirilen saldırılarla tarihimizin, kültürümüzün ve toplumsal hafızamızın yok edilmek istenmesi Rojhat yoldaşımızda büyük bir öfkeye neden oldu. Öfkesini ve büyük intikam duygusunu bilince ve şahince vuruş tarzındaki profesyonel gerillacılığa dönüştürdü. Düşmanın Önderliğimize ve halkımıza karşı bu yönelimlerine bir fedai olarak kayıtsız kalamayacağını ifade eden yoldaşımız, üstlendiği tarihi sorumlulukların gereğini yerine getirmek için en uygun anı bekledi.
Leyla Sorxwîn, Yaşar Botan, Hêjar Zozan, Canşêr Makû, Xemgîn Serhed, Destan Botan, Rêdûr Sîser, Yusuf Pîrosî ve son olarak Axîn Mûş ve beraberindeki yoldaşlarımızın Bakurê Kurdistan’daki tarihi direnişi ile açığa çıkarttığı Apocu fedai ruhu soykırımcı Türk devletinin kalbinde gerçekleştirdiği fedai eylemle zirveye çıkaran Rojhat yoldaşımız halkımızın şanlı özgürlük tarihindeki yerini aldı.
Tarihin derinliklerine kök salan ve bin yıllardır yaşadığı kutsal Kurdistan topraklarında sömürgeciler eliyle mülteci konumunu düşürülen halkımız, ilk ekmeğin üretildiği topraklarda bir ekmeğe muhtaç hale getirildi. PKK ile tarihe müdahale eden Rêber Apo, geliştirdiği özgür yaşam felsefesiyle soykırım kıskacına alınmış ve yok oluşun eşiğine getirilmiş bir halkı küllerinden yeniden yarattı. Kürt halkı köklü bir dirilişi yaşadı, tarih sahnesine PKK ile yeniden görkemli bir dönüş yaptı ve savaşan halk gerçekliği ile yarım asırlık bir serhildan halkı haline geldi. Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşü yurtsever halkımız tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı, serhildanlarla selamlandı ve Apocu ideoloji ile bütünleşen Kürt halkı milyonlar olup mücadeleye aktı. PKK’nin zafer çizgisinde yürüyen halkımız, yeni bir direniş çizgisi geliştirerek büyük bir mücadele geleneği yarattı. Halkımızın özgür ve onurlu bir gelecek sahibi olması için mücadele saflarında direniş bayrağını dalgalandıran Kürt halkının yiğit evlatları en zor koşullarda ve zamanlarda kanları pahasına görkemli destanlar yazdı.
Kurdistan’ın her karışına yayılarak yükselen ve haklaşan mücadelemiz karşısında tutunamayan sömürgeciler halkımıza karşı eşi görülmemiş baskı ve zulüm uyguladı. Bütün insanlık dışı saldırılara rağmen gerillayla bütünleşen halkımız özgür gelecek ve onurlu yaşamda ısrar ederek, Rêber Apo’nun ideolojisi ışığında yürümeyi esas aldı. Gerilla direnişi ve serhildanların zirveye taşındığı 90’lı yıllarda sömürgeci Türk devleti ihanet ve işbirlikçiliği geliştirerek; halkımız ile onun bağrında çıkan Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı karşı karşıya getirmek istedi. Direnişle yoğrulan ve PKK’lileşen yurtsever halkımız, işgalcilerin bu kirli siyasetine boyun eğmedi ve gerillayı daha fazla sahiplenerek sömürgecilerin planlarını boşa çıkardı. Dayatılan koruculuk sistemini kabul etmeyen halkımız zulme uğradı, işkence gördü, göç ettirildi ve binlerce yerleşim yeri zorla boşaltıldı.
Erdal yoldaşımız, işgalci Türk devletinin saldırılarına boyun eğmeyen ve kadim Botan topraklarının direniş merkezi Şirnex’ten Mersin’e göç ettirilen yurtsever bir ailemizde dünyaya geldi. Onuruyla yaşamak isteyen her Kürt gibi düşmanın gerçek ve kirli yüzünü çocukluk yaşlarından itibaren tanımaya başladı. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına birçok katılımı olan yurtsever Harunî aşiretinden olan Erdal yoldaşımız, kutsal Kurdistan topraklarından uzakta büyümesine rağmen değerli ailesinden ve yurtsever çevresinden Kürt kültürünün güçlü özelliklerini aldı. Yüreğinde yanan Kurdistan sevgisi ve ülke hasreti her zaman diri olan yoldaşımız, yürütülen tarihi gerilla direnişini ve partimiz PKK’yi erkenden tanıma şansına erişti. Direngen ve mücadeleci kişiliği onu her zaman arayış içinde tutarak, Erdal yoldaşımızı Rêber Apo’nun felsefesi ile tanıştırdı. Kendi öz kimliği, tarihi ve kültürüyle ülkesi Kurdistan’da özgürce yaşamak isteyen halkımıza karşı her yerde gerçekleşen baskılar ve saldırılar Erdal yoldaşımızı mücadeleye daha fazla yakınlaştırdı. Onurlu bir Kürt genci olarak üzerine düşen sorumluluğun farkında olan yoldaşımız, mücadeleye aktif katılımda tereddüt etmeyerek ve gençlik çalışmalarına dahil olarak mücadele yaşantısına başladı. Militan kişiliğiyle bulunduğu her ortamda öne çıkan yoldaşımız, Kürt gençlerini asimilasyon, inkâr ve imha saldırıları karşısında bilinçlendirmek için büyük bir emek vererek Kürt gençlerine öncülük yaptı. Yürüttüğü çalışmalar sırasında Rêber Apo’yu ve PKK direnişini daha yakından tanımaya başlayan yoldaşımız, mücadele temposunu sürekli yükseltti. 90’lı yıllarda şehadete ulaşan amcası Şehîd Şahin Cansel (Ahmet Oğuz) yoldaşımızın mücadele anısı Erdal yoldaşımız üzerinde büyük bir etki yarattı. Şehitler partisi olan partimiz PKK’nin üzerinde kurulduğu kutsal özle buluşarak mücadeleye ilk adımını atan Erdal yoldaşımız, devrimci mücadelesi boyunca tereddütsüz devrimci yaşamın sahibi oldu.
2013 yılında gerilla saflarına katılan yoldaşımız, büyük bir aşk ve heyecanla gerilla yaşamına dahil oldu. Sistemin kirli yaşamını reddeden Erdal yoldaşımız, Kurdistan dağlarında Apocu ideoloji ile örülen özgür yaşamın güçlü bir halkası oldu. Temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamlayan yoldaşımız, ilk pratiğini yürüterek, kısa sürede yetkin bir gerillaya dönüştü. Heyecanı ve güçlü katılımıyla karşılaştığı bütün zorlukları aşan, yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan duruşuyla öncü bir militan olan Erdal yoldaşımızın temel yoğunlaşması her zaman Rêber Apo’nun özgür yaşam felsefesi oldu. Rêber Apo’yu daha iyi anlamak ve yaşamsallaştırmak için yaşamın her anını fedaice bir katılım üzerine inşa eden Erdal yoldaşımız, hızla öğrenen ve öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştiren özelliğiyle tanındı.
PKK’nin kutsal yaşamını yaratan ölümsüz şehitlerimizin mücadele bayrağını devralarak Zîlanca militanlığı şahsında somutlaştırmak için her zaman büyük bir emek veren Erdal yoldaşımız, fedailer çizgisinde yürüyen bir fedai oldu. Yaşamda fedaileşerek PKK’nin özüne ve fedailik ruhuna ulaşacağının bilincinde olan Erdal yoldaşımız, sistemin yarattığı bütün olumsuzluklardan bir bir kurtularak Apocu yaşam ateşiyle kendisini yeniden yarattı. Erdal yoldaşımız, mücadele yoluna ilk çıkanların inançla attıkları adımları kararlıca takip etti. Ateşle sınandı ve bir çelik gibi bilendi. Ölümsüz komutanımız Şehîd Egîd Civyan’nın ifadesiyle: ‘’Kurmuştu ülkesini beyninde, yüreğinde. Çünkü biliyordu ki bir ülke toprak üzerinde değil, beyinde kurulur önce. Yol uzun ve uçurumlu olsa da aşılıyordu bir bir engeller ve badireler. Düşen her bir beden yolu aydınlatan ışık oldu, dayanak oldu bizi öne atan.’’ Ve Erdal yoldaşımız şehitlerimizin aydınlattığı zorlu yollarda adım adım değil koşarak ilerledi. Şahinleşerek halkımızın acılarına cevap oldu, Zîlanlaşarak düşmanı kalbinden vurdu, Rêber Apo’nun etrafında örülen kırılmaz çemberin en seçkin ve en parlak ışınlarından oldu. Önderliğimize, halkımıza ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı işlenen hiçbir suçun asla cevapsız kalmayacağının en büyük mesajı ve bunu taşıyan elçisi oldu.
Erdal yoldaşımız, Amed Zindanları’nda Mazlumlar’ın yaktığı, Egîdler’in Kurdistan dağlarına taşıdığı, Berîtan ve Zîlanları’ın gürleştirdiği, Andok, Êrîş, Sara ve Rûkenler’in layıkıyla ardılı oldukları yenilmez özgürlük ateşini kalbinde taşıyarak eylemiyle yaşamsallatırdı. Ölümsüzler arasına ismini nakşeden Erdal yoldaşımız, ülkemizin semalarında ve direnişle çarpan her Kürt gencinin kalbinde sarsılmaz bir yer edinerek, nasıl yaşamalı ve nasıl savaşmalı sorularını biz yoldaşları için cevapladı ve bize zaferi emretti. Erdal yoldaşımızın zafer talimatı biz geride kalan yoldaşları tarafından tereddütsüz bir şekilde takip edilecek ve ezilen halkımızın özgürlüğü ne pahasına olursa olsun mutlaka sağlanacaktır.
3 Ekim 2023
HALK SAVUNMA MERKEZİ KARARGAH KOMUTANLIĞI






