
Basına ve Kamuoyuna!
Apocu ideoloji ve kadın özgürlük çizgisinin yılmaz militanı, değerli komutanımız Ardem Ararat yoldaşımız 1 Ağustos 2023 günü işgalci Türk ordusunun gerçekleştirdiği yoğun bombardıman sonucunda son nefesine kadar direnerek şehadete ulaştı. Son 7 yılda ve özellikle de son bir ay boyunca işgalci Türk ordusunun her türlü tekniğine karşı fedailik çizgisinde savaşarak Apocu militanlığın eşsiz bir örneği olan Ardem yoldaşımız, mücadelesi ve duruşuyla özgür kadın kimliğini layıkıyla temsil etti. PAJK militanlığı ve YJA Star savaşçılığı ile özgürleşen kadının hiçbir şart altında erkek egemenlikli zihniyetçe teslim alınamayacağını bir kez daha gösteren Ardem yoldaşımız, Rindexan’lardan Arjîn Garzan ve Jînda Özgürler’e uzanan soylu özgür direniş geleneğinin son ardılı olarak direniş tarihimizdeki yerini aldı.
Yiğit komutanımız Ardem Ararat yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, Ardem yoldaşımızın anısını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Ardem Ararat yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Ardem Ararat |
Ardem Ararat – Sultan Oruç
Ardem yoldaşımız, Amed’in Bismil ilçesindeki bir köyde yaşama gözlerini açtı. Katılımları olan, yurtsever bir aile ve çevrede büyüdü. Ailesinin Türkiye metropollerine göç etmesinden dolayı orada yetişti. Fakat Ardem yoldaşımız daima ülkesine, doğduğu topraklara bağlı kalmayı bildi ve onun özlemi ile yaşadı. Zeki ve çalışkan bir Kürt kadını olan Ardem yoldaşımız, Artvin Üniversitesi’nde öğretmenlik bölümünü kazandı ve üç yıl boyunca okudu. Aydın, arayış sahibi ve araştıran bir genç kadın olan Ardem yoldaşımız, merakla okuyup hakikatin peşine düştü. Yurtsever, demokratik gençlik hareketinden etkilenerek bu çalışmalara dahil oldu. Öğrenci gençlik çalışmalarında yer alarak gençliğin Türk devlet sisteminin asimilasyon ve soykırım çarkında eriyip gitmemesi için çaba sahibi oldu. Gençlik faaliyetleri içerisinde iken PKK ve Rêber Apo hakikatini tanıdı. PKK’nin doğal ve sade yaşamından, anlamlı yoldaşlık ilişkilerinden ve en önemlisi de Rêber Apo’nun özgür yaşam anlayışından etkilendi. Apocu hareketin çekiciliği, büyük özgür yaşam iddiası ve bu iddiasını bir hakikate dönüştürebilmesi Ardem yoldaşımızın arayışının cevabı oldu. Bulduğu cevapların takipçisi olmak, dağların özgürleştirici havasında mücadele etmek üzere 2014 yılında gerilla saflarına katıldı.
İlk gerilla eğitimini Heftanîn’de alan Ardem yoldaşımız, ülkesinden uzakta geçirdiği yılların özlemini bitirmenin sevinci ile gerilla yaşamına katıldı. Yoldaşlık ortamının maneviyatla dolu yaşamı, özgür kadın hareketinin bir neferi olmanın heyecanı ve gördüğü eğitimler Ardem yoldaşımızda güçlü bir devrimci kişiliğin oluşmasına yol açtı. Aydın ve arayış sahibi bir kadın olan yoldaşımız, Apocu ideoloji ve felsefede derinleşti, kadın tarihini araştırıp okudu, özgür kadın hareketinin destansı mücadelesini, bu mücadeleyi yaratan tarihi kahramanları, Kürt tarihinin büyük kadın duruşlarını öğrenip özümsedi. Kadın kurtuluş ideolojisi ve Jineoloji’de kendisini geliştirmeyi, YJA Star çizgisinde yetkinleşmeyi esas alan bir militan oldu. Kadının yaşamdaki oluşturucu, yaratıcı ve öncülük yapan konumunu kişiliğinde bir hakikat haline getirerek PAJK ölçüleri ile kadın özgürlük mücadelesini büyütmeye odaklandı. Kendisini ideolojik ve teorik olarak geliştirmekle beraber, askeri alanda da ustalaşmayı amaçladı. Bu temelde Şehîd Mehmed Goyî Operasyon Okulu’nda eğitim sürecine dahil oldu. Akademi ortamında birçok silahı başarıyla kullanabilen hakimiyete ulaştı ve gerilla taktiklerini anlayıp uygulamada önemli bir düzey kazandı. Sara, Bêrîtan ve Zîlanlar çizgisinde doruklarda mücadele eden özgür bir Kürt kadını ve komutanı olmak için büyük bir çabanın sahibi oldu. Daha sonra askeri uzmanlık akademisinde de eğitim sürecine dahil oldu ve iyi bir derece ile mezun olup sabotaj taktiğinde ustalaştı.
İnsanlık düşmanı faşist DAİŞ çeteleri Başûrê Kurdistan’daki halkımıza saldırdığında, göğsünü siper ederek en ön cepheye koşan ve büyük bir cesaretle savaşan Apocu fedai militanlardan biri de Ardem yoldaşımızdı. Maxmûr ve Kerkük alanlarında DAİŞ’e karşı yürütülen mücadelede emek sahibi olan yoldaşımız, burada hem tarihi sorumluluğunu yerine getirdi, hem de sıcak savaş ortamında tüm öğrendiklerini sınayarak büyük bir tecrübe edindi. Buradaki tarihi görevini başarıyla yerine getirip, DAİŞ çetelerine en ağır darbeleri vurup büyük bir yüz akıyla yüzünü Bakurê Kurdistan’a döndü. Ardem yoldaşımızın en büyük amacı soykırımcı, sömürgeci Türk devletine karşı savaşıp mücadele etmekti. Çünkü Ortadoğu’da faşizmin, zulmün, işgal ve saldırının kaynağı hale gelen Türk faşizminin DAİŞ’i ve onun türevleri olan tüm çetecilikleri besleyen güç olduğunu iyi biliyordu. Türk faşizmini geriletmeden, onu durdurmadan Ortadoğu’da çeteciliği bitirmenin mümkün olmadığının farkındaydı. Bu bilinç ve farkındalıkla faşist rejime karşı savaşmak amacıyla Orta Saha’ya geçti.
2016 yılında Bakurê Kurdistan’a doğru yol alan Ardem yoldaşımız önce Amed’e ulaştı. Doğduğu topraklara, ülkemizin başkentine, binlerce yiğit devrimcinin toprağını kanlarıyla suladığı bu mekana ulaşmanın büyük sevincini yaşadı. Güçlü bir halk ve ülke sevgisine sahip olan Ardem yoldaşımız, attığı her adımın destansı ve tarihi bir özgürlük yürüyüşünün kilometre taşları olduğunu iyi biliyordu. Bu temelde Bakurê Kurdistan’ın zorlu yaşam ve savaş pratiğine hızla katıldı, erkenden adapte oldu. Daha sonra Garzan eyaletine geçerek pratiğini orada sürdürdü. Bakurê Kurdistan’da 7 yıl boyunca soluksuz bir biçimde mücadele etti. Ardem yoldaşımız, karşısına çıkan hiçbir güçlük karşısında pes etmedi, her engeli yaratıcı zekası ve iradeli kişiliği ile aşmasını bildi. Özgürlük ruhu ve bilinci ile kuşanmış bir kadın savaşçının ne kadar büyük bir güç sahibi olduğunu gösterdi. Bir yandan çetin savaş koşulları ortamında ayakta kalmayı, bir yandan tüm düşman saldırılarını boşa çıkarmayı, bir yandan işgalci düşmana darbe vurmayı, bir yandan da özgür kadın duruşuyla yoldaşlarına öncülük etmeyi başardı. Ardem yoldaşımızın yürüyüşü ve Bakurê Kurdistan’daki 7 yıllık kesintisiz mücadelesi, YJA Star militanlığının ne kadar büyük ve yaman bir güç olduğunu ispatladı.
Ardem yoldaşımız, Garzan dağlarında Rindexanlar’dan Arjîn Garzan ve Jînda Özgürler’e kadar Kürt kadının heybetli duruşunun temsilcisi oldu. Ardem yoldaşımız kişiliğinde yarattığı çelikten irade ve büyük kararlılıkla, tereddütsüzce bir yürüyüşün sahibi oldu. Kadın aklı, taktik zekası, yaratıcılığı, bilinci ve özgür ruhuyla hareket ederek büyük başarıların sahibi olmasını bildi. Yüksek sorumluluk duygusuyla sürece katılan, an’a ve tarihi süreçlere cevap olan bir duruş sergiledi. Nefes nefese yürüttüğü yılların pratiği ile hem engin tecrübelerin sahibi oldu hem de komutanlaşarak çok önemli bir düzey kazandı. Yeni dönem gerillacılığına Garzan’da öncülük ederek, klasik gerillacılığın özelliklerini aşmaya, zafere koşan gerillacılığın tarzını yaratmaya çalıştı. Yüksek analiz gücü ve derinlemesine bakabilen kavrayış yeteneği ile tecrübelerinden dersler çıkardı. Bu derslerini raporlara dönüştürerek komutanlıkları ile paylaştı ve tüm yoldaşlarının yararlanmasını amaçladı. Daima kolektif yoldaşlık ruhuyla hareket eden Ardem yoldaşımız, bireyci yaşam özelliklerini aşarak özgür kadın duruşunun paylaşımcı yanını temsil etmeyi başardı. Yoldaşların yoldaşı olmayı başararak, duru ve keskin devrimciliği ile öne çıktı. Güçlü kabul ve ret ölçüleri ile tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı. Garzan’da ayak basmadığı yer, ter dökmediği toprak parçası ve mücadele yürütmediği alan kalmadı. Garzan topraklarıyla bütünleşen komple bir devrimci ve öncü YJA Star komutanı oldu.
Ardem ve Rêdûr yoldaşlarımız son bir ayda işgalci Türk ordusunun gerçekleştirdiği saldırı ve operasyonlara karşı büyük bir fedai ruhla karşılık verdi. Birçok düşman saldırısını büyük bir taktiksel zeka ve yaratıcılıkla boşa çıkardı. Düşmanın elindeki sayısız savaş tekniği, savaş gücü ve büyük imkanlarına karşı sadece ferdi silah ve az imkanlarla fedaice mücadele etti. Ardem yoldaşımızın kıt imkanlar ve tarihin şahitlik ettiği en orantısız savaş gerçeği karşısında ortaya koyduğu bir aylık destansı mücadele, büyük bir kahramanlık duruşu oldu. Özgür Kürt kadının baş eğmeyen duruşu, kırılamayan iradesi ve teslim alınamaz özgür ruhu Ardem yoldaşımız, şahsında bir kez daha bir hakikat haline geldi.
Ardem yoldaşımız düşmanın 1 Ağustos 2023’te gerçekleştirdiği saldırıda şehadete ulaştı. Temsil ettiği hakikat ve ortaya koyduğu pratik, özgür Kürt kadınının Garzan dağlarındaki teslim alınamaz geleneğinin güncel ifadesi oldu. Rindexanlar’dan Arjîn Garzan, Jînda Özgür ve Ardem Araratlar’a uzanan Kürt kadının bu soylu direniş geleneği daima sürecektir. Kürt kadının asil ruhu ve büyük özgürlük aşkı Kurdistan’da özgür yaşamı mutlaka yaratacak ve tüm dünyaya dalga dalga yayılarak zafere ulaşacaktır.
6 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Medya Savunma Alanları’nda Türk sömürgeciliğine karşı yürüttüğü görkemli direnişi sürüyor. İşgalci ordu ve onun işbirlikçisi olan güçlerin tüm saldırılarına karşı direniş çizgisinden taviz vermeyen özgürlük gerillası, destansı mücadelesiyle halklarımızın özgürlük umudunu ve zafere olan inancını temsil ederek tarihi rolünü oynuyor. Mücadeleleriyle halkımızın özgür yarınlarının yaratıcıları olan Rojhat, Rojda ve Şoreş yoldaşlarımız Metîna alanında yaşanan düşman saldırılarında şehadete ulaştı.
Zor zamanların yiğit komutanı Rojhat Hebeş, Garzan halkımızın yiğit kadını Rojda ve Arap halkımızın cesur evladı Şoreş yoldaşlarımızın, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kürt ve Arap halkımıza başsağlığı diliyoruz. Kutsal şehitlerimizin anılarına bağlı kalacağımızın sözünü yineliyor, amaçlarını mutlaka gerçekleştireceğimizi belirtiyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Rojhat Hebeş |
Rojhat Hebeş – Mecîd Mahmudî
![]() |
Kod Adı: Rojda Zîlan Demhat |
Rojda Zîlan Demhat – Kezban Akşin
|
Kod Adı: Şoreş Serhildan |
Şoreş Serhildan – Salih Silêman Ereb
Özgür Kurdistan umudunu her zaman canlı ve diri tutan Rojhilatê Kurdistan halkımız, bu uğurda mücadele eden tüm dürüst Kurdistanî örgüt ve partilere kapılarını açarak, her türlü fedakarlığı yapmaktan geri durmadı. En değerli varlıkları olan evlatlarını ülkemizin özgürlüğü için feda etmekte tereddüt etmeyen Rojhilatê Kurdistan halkımız, özgürlüğün ve kendi olmanın yaşamsal değerinin farkındalığı ile hareket etti. Bunun için direnmeyi ve varlığı için mücadele etmeyi yaşam tarzı haline getiren halkımız, bunu kuşaktan kuşağa aktararak kültür haline getirmeyi başardı. Rojhilatê Kurdistan’da mücadele etmeyen, halkımızın özgürlüğü için bedel ödemeyen bir aile kalmazken, bedel ödemekten geri duranlar toplumda kabul edilemez duruma geldiler. Rojhilatê Kurdistan’da devrimci gelenek ve kültürün yoğun yaşandığı alanlardan biri de Kotol’dur. Kotol halkımız tarihten günümüze kadar, her zaman mücadele içinde oldu, halkımızın özgürlüğü için mücadele eden tüm partileri sahiplenerek her türlü desteği verdi. 1990’lı yıllarda Bakur ve Rojavayê Kurdistan’da büyük gelişim kaydeden partimiz PKK, Kotol alanında da tanınır, bilinir hale geldi. Özellikle sömürgeci Türk devletine karşı yürütülen destansı gerilla savaşı, zindanlarda geliştirilen fedailik çizgisindeki duruşun halkımız tarafından daha fazla bilinir olmaya başlaması bu alana yayıldı, buradaki halkımız Kurdistan mücadelesi için yeni sayılan Hareketimizi tanımaya, anlamaya çalıştı. Bu temelde ilk gerilla gruplarının Kotol alanına ulaşması ile halkımız, gerilla şahsında PKK’yi ve Rêber Apo’yu tanımaya başladı. Gerillanın yoldaşlığından, halka yaklaşımlarından ve hiçbir çıkar beklemeksizin hesapsızca ve fedakarca mücadele etmesinden etkilenen halkımız, Partimizin Kurdistan özgürlük devrimini gerçekleştireceğine yürekten inandı ve sarsılamaz bir bağlılık ve inançla Partimizi sahiplendi. İlk gerilla gruplarından etkilenen gençler yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katılırken, halkımız da her geçen gün daha fazla mücadelemizi sahiplendi. Önderliğimizin 1999 yılında düşmana esir düşmesi ile birlikte tarihinin en büyük serhildanlarının geliştiği Rojhilatê Kurdistan’dan binlerce genç gerilla saflarına katılarak komploculara en anlamlı cevabı verdi.
Kotol’a bağlı Hebeş köyünde doğan Rojhat yoldaşımız da, ailesinin ve yaşadığı çevrenin derin yurtseverlik kültürünü edinerek büyüdü. Köylerinden gerilla saflarına birçok katılımın olması, sahip olduğu ulusal bilinç, mücadele sürecinde yaşanan şehadetler ve Rêber Apo’nun fikirlerini tanıması Rojhat yoldaşımızı derinden etkiledi. Şehitlerimizin ve Önderliğimizin verdiği emeklere layık olmanın mücadele saflarına aktif bir şekilde katılmaktan geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, gerilla saflarına katılmak istemişse de belli bir süre bunu başaramadı. Fakat ne rejimin baskısı, ne sistemin sahte yaşamı Rojhat yoldaşımızın amacına olan bağlılığını ortadan kaldırmayı başaramadı. Gerilla saflarına katılmak için sürekli arayışta olan ve fırsat kollayan yoldaşımız 2009 yılında bulduğu ilk fırsatı değerlendirerek Qendîl alanından gerilla saflarına katıldı.
Gerilladaki ilk eğitimini de bu alanda gören yoldaşımız eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra aynı alanda pratik çalışmalara dahil oldu. Burada bir süre değerli komutanlarımızdan Şehîd Hüseyin Mahir (Kadri Çelik) yoldaşın yanında kalan Rojhat yoldaşımız, Şehîd Hüseyin’in engin gerillacılık tecrübelerinden, ideolojik duruşundan birçok şey öğrenerek nasıl bir mücadele edilmesi gerektiğini daha fazla bilince çıkardı. Hüseyin yoldaşın yaşamını ve mücadele çizgisini kendisine örnek alan Rojhat yoldaşımız, her zaman Kurdistan’ın en zorlu alanlarına gitmeyi önerdi. Zorlu şartların gerillası olarak her anında yoldaşlarının yükünü biraz daha hafifletmeyi amaç edindi. Qendîl’in birçok alanında gerillacılık yaptıktan sonra, kendisi için büyük bir manevi anlam taşıyan Bakurê Kurdistan’a, özellikle de gerillanın ilk mücadele alanı olan Botan’a gitmeyi önerdi. Yaşamdaki duruşu, askeri derinliği ve fedakarca katılımı ile Partimize güven veren Rojhat yoldaşımızın bu önerisi kabul edildi.
Fakat DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırması üzerine halkımızın yardımına gitmeyi daha öncelikli görerek Kobanê’ye geçti. Kobanê’nin çetelerden temizlenmesinde fedakarca katılımı ile katkı sunan Rojhat yoldaşımız daha sonra cephe komutanlığı görevi ile Sirîn bölgesinde komutanlık yaptı. Bu bölgenin savunulmasında geliştirdiği yaratıcı tarz ve taktiklerle önemli bir rol oynadı. DAİŞ çetelerinin tamamen ortadan kaldırılmadan halklarımızın özgür olamayacağını çok iyi bilen Rojhat yoldaşımız, daha sonra geliştirilen devrimci hamlelere de katıldı. Tişrîn barajının kurtarılmasında önemli bir emeğin sahibi olan Rojhat yoldaşımız, bu hamle sürecinde öncü bir rol oynayarak, yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Savaştaki cesareti ve vuruş tarzındaki keskinliği ile çetelere büyük darbeler vuran Rojhat yoldaşımız komutasındaki savaşçılar, kısa sürede Tişrîn bölgesinin özgürleştirilmesini sağladı. Yoğun savaş sürecinden sonra savaşta uzmanlığın ve profesyonelliğin gelişmesi için askeri akademilerde ders veren yoldaşımız, edindiği tecrübeleri yoldaşlarıyla paylaşarak önemi bir savaş gücünün yaratılmasını sağladı. 2 sene boyunca bu çalışmada yer aldıktan sonra, görevini yerine getirdiğini düşünen Rojhat yoldaşımız tekrar yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Uzun sayılabilecek bir süre dağlardan ayrı düşen yoldaşımız, hasretle ve özlemle tekrar dağlarla buluşmuş ve kendisi için yeni yaşamın merkezi olan Kurdistan dağları ile yeniden bütünleşti. Yaşadığı yoğun savaş pratiğinin tecrübelerini yoldaşlarına aktarmak ve gerillanın yeniden yapılandırılması sürecini daha iyi bilince çıkarmak isteyen Rojhat yoldaşımız Apollon Akademileri’nde eğitim gördü. Eğitim sürecindeki yaşadığı bütünlüklü yoğunlaşma ile yıllardır gitmek için hayalini kurduğu Bakurê Kurdistan’a gitmeyi öneren yoldaşımız nihayet hayalini gerçekleştirerek Wan alanına geçti. Eyalet komutanlığı üyesi görevi ile bulunduğu Wan’dan sonra Bakurê Kurdistan’ın farklı alanlarında çalışma yürüten Rojhat yoldaşımız, büyük bir fedakarlık, coşku ve heyecanla Bakur’daki çalışmalara katıldı.
Daha sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’dan edindiği savaş tecrübelerini, düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına karşı uygulamak için yoğun bir çabanın içerisine girdi. Son olarak eyalet komutanlığı üyesi olarak bulunduğu Metîna alanında direnişin örülmesinde görev üstlenen Rojhat yoldaşımız, büyük bir fedakarlıkla birçok çalışma ve eylemin örgütlenmesinde öncülük düzeyinde yer aldı. Hareketli gerilla timlerinin örgütlenmesinden, savaş tünellerinin geliştirilmesine kadar birçok çalışma yürüten Rojhat yoldaşımız, düşmanın ağır darbeler aldığı birçok eylemin koordinesini yaptı.
Zorlu şartların gerilla komutanı Rojhat yoldaşımız, hiçbir zaman bu zorlukları kendisi için engel ya da gerekçe yapmaz, başarı umudunu hep diri tutardı. Onun içi umutsuzluk ve çaresizlik asla kabul edilemeyecek kavramlardı. Gerilla yaşamındaki fedakarca katılımı, her zaman öncülük misyonu ile çalışmalara yönelmesi tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmesini sağladı. Geliştirdiği yaratıcı taktik ve tarzla gerillanın yenilenmesinde önemli bir rol oynayan Rojhat yoldaşımız, mütevazı kişiliği açık sözlülüğü ile yoldaşlarının moral aldığı bir komutan oldu. PKK’nin ahlaki ölçülerinden hiçbir zaman ödün vermeyen Rojhat yoldaşımız, Rêber Apo felsefesinde derinleşerek bulunduğu her alanda militanca duruşuyla örnek bir komutan olmayı başardı.
Son nefesine kadar bağlı olduğu büyük amaçlarını gerçekleştirmenin çabasında olan değerli komutanımız Rojhat yoldaşımızın ardılları olarak, onun şahsında tüm şehitlerimizin özgür Önderlik, Özgür Kurdistan hayalini gerçekleştireceğimizin sözü ile onlara layık olmaya çalışacağız.
Önder Apo öncülüğünde ve şehitlerin anılarına bağlılığın gereği olan kurulan partimiz PKK zamanla şehitler partisi kimliğine ulaştı. Yaşanan her şehadetle Partimiz daha da büyüyerek Kurdistan’ın dört bir yanına ulaştı. Partimiz PKK mücadelemizin en yoğun yaşandığı 1990’lı yıllarda Garzan alanına da yayıldı. Yüzyıllardır özgürlüğe hasret olan Garzan halkımız, büyük bir coşku ve heyecanla Partimizi ve öncü militanlarını bağrına bastı. Bedlîs’in Hîzan ilçesinde yaşayan halkımız da derin yurtseverlik bilinci ile Partimizin özlemini duydukları özgürlüklerini sağlayacağına tüm içtenliği ile inandı. Bunun için hiç düşünmeden en değerli evlatlarını özgürlük saflarına katarak yurtseverlik görevlerini yerine getirdi ve Kurdistan’da yurtseverliğin önemli örneklerinden oldu. Düşmanın her türlü baskı, katliam ve göçertme politikalarına karşı onurlu duruşundan taviz vermeyerek, her türlü bedeli ödeme pahasına özgürlükte ısrarcı olduğunu kanıtladı.
Rojda yoldaşımız böyle bir hal gerçekliğinin yaşandığı ve düşman gerçekliğinin bizzat yaşanarak öğrenildiği Hîzan’da yurtsever bir ailede doğdu. Fakat düşman baskılarından dolayı ailesi Mersin’e göç etti ve orada büyüdü. Rojda yoldaşımız her ne kadar Kurdistan’da büyümemiş olsa da ailesinin köklü Kürtlük bilinci ve derin yurtseverliği sayesinde özüne uygun bir şekilde yetişti. Bu nedenle Kurdistan’da yaşanan savaş sürecine her zaman ilgisi oldu ve yakından takip etti. Mücadele süreci içerisinde yaşanan şehadetler karşısında etkilenen Rojda yoldaşımız, her zaman bu şehit yoldaşlarımıza nasıl cevap ve layık olunabileceği üzerine yoğunlaştı. Yaşadığı bu yoğunlaşmalarla mücadele istemini günden güne büyütmesini bildi. Genç bir kadın olarak kadının mevcut toplumsal düzende karşılaştığı sorunları yakından görme imkanı bulan yoldaşımız, toplumun en dinamik gücü olarak hem bu sorunları yaşamamak hem de kadın köleliğini derinleştiren bu sistemle mücadele etmesi gerektiğine inandı. Bunun için çeşitli mücadele yolları üzerine yoğunlaşsa da Önder Apo’nun kadın özgürlüğüne dair çözümlemelerini okuduktan sonra en gerçekçi ve sonuç alıcı mücadelenin Rêber Apo ve kutsal şehitlerimiz öncülüğünde sürdürülen özgürlük mücadelesi ile mümkün olduğuna kanaat getirdi. Bu temelde bir süre devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarında faaliyet yürüten yoldaşımız 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Şengal’de halkımıza yönelik soykırım saldırıları başlatmasından, bu saldırılarda binlerce kadın ve çocuğun katledilmesi, yine binlerce kadın ve çocuğun köleleştirilip tecavüzlere maruz kalmasından derinden etkilendi. Her onurlu Kürt kadını ve genci gibi yaşanan bu vahşet ve soykırım saldırılarına karşı mutlaka aktif mücadele içerisinde olması gerektiğine inandı. Bunun da ancak halkımızın tek savunma gücü olan gerilla saflarına katılma olabileceğine inanarak aynı yıl amcasının kızı olan Arjîn Garzan (Nergiz Akşin) yoldaşla birlikte Herekol alanından gerilla saflarına katıldı. Aynı aileden gerillaya katılan iki yiğit Kürt kadını olmanın ve özgür dağlarla buluşmanın büyük heyecanını yaşadı.
Gerilladaki ilk eğitimini Besta alanında alan Rojda yoldaşımız burada kaldığı kısa süre içerisinde kendisini tamamen aldığı eğitime vererek büyük bir tecrübe edindi. Her bir yoldaşından bir şeyler öğrenerek askeri anlamda yıllarca edinilebilecek tecrübeleri birkaç ayda edindi. İstekli katılımı ve yaşamdaki öncü duruşu sayesinde yoldaşlarına güven vermeyi başaran yoldaşımız, yine DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırısı üzerine büyük bir ısrar ve dayatma ile Kobanê alanına geçmek istedi. Gerilla saflarında yeni olması nedeniyle yoldaşları her ne kadar onu göndermek istemese de yoğun ısrarı ve insanlık düşmanı çetelere olan büyük öfkesi sayesinde ısrarında başarılı oldu ve tarihi Kobanê savaşına dahil oldu. Askeri anlamda herhangi bir pratiği olmamasına rağmen inançla gittiği Kobanê’de yoldaşlarından öğrendiklerini başarılı bir şekilde uygulamayı başaran Rojda yoldaşımız savaş içerisinde pişerek kısa sürede öncü bir militan oldu. Her anı filmlere ve romanlara konu olabilecek destansı direnişlerin yaşandığı Kobanê savaşında Arîn ve Gelhatlarla birlikte yer alma ve insanlık düşmanı çetelere karşı savaşma onuruna erişen Rojda yoldaşımız her zaman bu yoldaşların anısına bağlı kalmanın yoğun mücadelesi içinde oldu.
Kobanê’nin özgürleştirilmesinden sonra çetelere karşı sürdürülen savaşta yer almaya devam eden yoldaşımız, Sirîn Hamlesi’nde yaralanarak bir süre tedavi gördü. Bu tedavi sürecini yaşanan savaş sürecine yoğunlaşarak ve direniş mevzilerindeki yoldaşlarını düşünerek geçiren Rojda yoldaşımız, kısa sürede iyileşmeyi başardı ve yine mevzilerdeki yerini aldı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla savaş sürecindeki hata ve eksikliklerinden ders çıkarmayı başaran yoldaşımız daha istekli ve azimli bir şekilde kendisini özgür hissettiği savaş sahasına döndü. Çetelere vurulan her bir darbe ile köleleştirilen Êzidî kadınlarının intikamını aldığını bilen Rojda yoldaşımız, Rojava alanında DAİŞ çetelerine karşı gerçekleştirilen birçok hamleye katılarak çetelerin yenilgiye uğratılmasında rol sahibi olan yoldaşlarımızdan oldu. Yaşanan savaş sürecinde askeri anlamda kendisini geliştiren Rojda yoldaşımız bunu Önderliğimizin özgürlük ideolojisi ile tamamlayarak bütünlüklü bir militan olmak istedi. Bu temelde kadın yoldaşları ile birlikte eğitim gören yoldaşımız, burada Önderliğimizin Kadın Kurtuluş İdeolojisini derinliğine öğrendi ve içselleştirdi. Eğitim sürecinde sadece kadın yoldaşları ile birlikte aynı ortamı paylaştığı için kendisini şanslı sayan yoldaşımız, bu süreçte kadının öz gücünü daha iyi anladı. Eğitim sürecinde her anını yoğunlaşarak geçiren Rojda yoldaşımız, kişiliğinde niteliksel çıkışlar yaparak bir kadın olarak öncülük misyonuna denk bir duruş ve katılımın sahibi oldu.
Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesi ve DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasında büyük emeği olan Rojda yoldaşımız buradaki misyonunu tamamladığını düşünerek, hasretini çektiği Kurdistan dağlarına döndü. Çok kısa bir süre kaldığı dağlara adeta sevdalanan yoldaşımız, bir kadın olarak doğa ile yeniden bütünleşmek ve doğanın eşsiz canlılığını yeniden hissetmek için yoğun bir çabanın içinde oldu. Düşmanın Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına yönelik gerçekleştirdiği işgal saldırılarına karşı bir YJA Star gerillası olarak öncülük rolünü yerine getirmesi gerektiğine inanan yoldaşımız bu temelde yaşanan savaş sürecinde önemli bir rol oynayan ve yeni dönem gerilla taktiklerinden olan hareketli gerilla timlerine dahil oldu. Amcasının kızı ve devrim yürüyüşüne birlikte başladığı yoldaşı olan Arjîn Garzan (Nergiz Akşin) yoldaşımızın 2017’de Botan’da şehadete ulaşması, Rojda yoldaşımızı derinden etkiledi. Duruşu, katılımı, yoldaşlığı ve kişiliğinde gerçekleştirdiği özgür kadın hakikatiyle Botan’ın en sevilen gerillalarından biri olmayı başaran Arjîn yoldaşın mücadelesi ve şehadete ulaşması, Rojda yoldaşımıza yol gösterdi. Şehitlere ve yoldaşlığa olan derin bağlılığıyla hep kendisini borçlu hissederek şehitlere layık olmaya çalıştı. Şehîd Arjîn yoldaşımızın anılarını yaşatmaya, mücadelesini büyütmeye ve ondan devraldığı özgürlük bayrağını daha yükseklere taşımaya çalıştı.
İşgalcilerle savaşmak üzere Metîna alanına geçen yoldaşımız, burada birçok eylemde yer alarak düşmana olan büyük öfkesini eyleme dönüştürmeyi başardı. Katılımındaki sadelik, yoldaşlığındaki samimiyeti ve yaşamdaki mütevazı duruşuyla tüm yoldaşlarının sevgisini kazanan Rojda yoldaşımız, her zaman örnek alacağımız bir yoldaşımız oldu.
Rêber Apo’nun özgürlük düşüncesi temelinde gelişen ve Ortadoğu’da yeni bir devrimsel sürecin başlangıcı olan Rojava Özgürlük Devrimi, tüm Ortadoğu halkları için özgürlük umudu haline geldi. Yüzyıllardır karanlıklara mahkum edilen, yaratılan suni çelişkilerle birbirine kırdırılan ve tüm zenginlik kaynaklarına rağmen derin bir yoksulluğa maruz kalan Ortadoğu halkları Rojava Özgürlük Devrimi ile nefes almaya başlayarak, özgürlüklerini kazanacakları yarınlara daha umutla bakmaya başladı. Önderliğimizin Demokratik Ulus düşüncesinin yaşam bulduğu Rojava Özgürlük Devrimi’ne Kürt halkının yanı sıra bölgede yaşayan Arap, Asuri, Süryani, Çerkes ve Ermeni halkları da büyük bir ilgi göstererek, çetelere ve işgalci devletlere karşı birleşerek direnmesini bildi.
Halklar mozaiği olan Hesekê kentinde Arap bir ailede doğan Şoreş yoldaşımız ve ailesi tüm Suriye halkları gibi, yıllar boyunca BAAS rejiminin yoğun baskı ve işkence tehditleri altında yaşamak zorunda kaldı. Daha sonra yaşanan çete saldırılarında yaşadıkları bölgenin DAİŞ çetelerinin denetimine geçmesi nedeniyle bir süre bu çetelerin baskılarına maruz kaldı. Arap ve Müslüman halkları adına mücadele ettiğini iddia eden DAİŞ çetelerinin gerçek İslam ile hiçbir ilgisinin olmadığını gören Arap halkımız gibi Şoreş yoldaşımız ve ailesi de Rojava özgürlük güçlerinin onları bu çete zulmünden kurtaracakları günü beklemeye başladı. Önderliğimizin özgürlük felsefesini yaşamsallaştırmak ve halkları umutla bekledikleri özgürlüğe ulaştırmak için fedaice savaşan özgürlük savaşçılarının Hesekê’nin kontrolünü tamamen ele geçirmesiyle üzerlerindeki çete baskılarından kurtulan halklarımız büyük bir sevinç ve mutlulukla özgürlük savaşçılarını bağrına bastı. DAİŞ faşizmine karşı her türlü bedeli ödemeyi göze alan ve fedakarca savaşan savaşçıların ilham kaynağını merak eden Şoreş yoldaşımız, bunun ancak devrim mücadelesinin içerisine aktif bir şekilde katılarak öğrenilebileceğini anladı. Bu temelde ilk olarak Rojava özgürlük güçlerine katılan Şoreş yoldaşımız, dürüst ve samimi yaklaşımları sayesinde yoldaşlarının güvenini kazandı. Özgürlük savaşçılarının asıl güçlerini Apocu ilke ve ölçülere dayanan yaşamdaki güçlü yoldaşlık bağlarından aldığını gören Şoreş yoldaşımız, bundan çok etkilendi. Kendisi de iyi bir yoldaş olmak için yoğun bir çaba ve emeğin sahibi oldu. Ancak bu şekilde kendisine verilen değere layık olabileceğini bilen yoldaşımız her geçen gün kendisini Önderlik felsefesinde daha fazla derinleştirdi. Yoldaşlarından aldığı güçle pratik çalışmalara daha fazla katılan Şoreş yoldaşımız, Rojava alanında özellikle işgalci Türk devletinin saldırılarına karşı direniş mevzilerinde yer aldı. Cesareti ve tereddütsüz katılımı ile yaşanan savaş sürecinde yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Yaşanan işgal saldırılarında soykırımcı Türk devletinin halkımıza yönelik katliamlarına tanıklık etti. İşgalci ordunun Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Sipî’de yaptığı katliamların hesabını sormanın gerilla saflarına katılmakla mümkün olacağına inandı ve bunun için daha fazla yoğunlaşmaya başladı.
Yüreğindeki taşıdığı öfke ve Önderliğimizin Demokratik Ulus paradigmasına olan inançla yüzünü Kurdistan dağlarına dönen Şoreş yoldaşımız, hızla gerilla ve dağ yaşamına adapte oldu. Kendisini gerilla savaş taktiklerinde derinleştirmek için yoğun çabası olan Şoreş yoldaşımız özellikle birçok etkili silahı kullanmayı öğrenerek kendisini taktiksel anlamda hazırladı. Yine bütünlüklü ve profesyonel bir devrimci olabilmenin yolunun ideolojik derinleşmeden geçtiğine kanaat getirerek Önderlik ideolojisinde derinleşti. Düşmanın Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik saldırılarına karşı kendisinin de yoldaşlarının yanında yer alması gerektiğini düşündü ve Metîna alanına geçti. Savaş tecrübesi olan Şoreş yoldaşımız burada hareketli gerilla timlerine dahil oldu. Düşmana karşı geliştirilen ve düşmana büyük kayıplar verdiren birçok eyleme imza attı. Gerçekleştirdiği eylemlerle düşmana korku salan Şoreş yoldaşımız, bu eylemlerle direniş tünellerinde savaşan yoldaşlarının yükünü hafifleterek, yoldaşlık görevini yerine getirdi. Özlü kişiliği ve yoldaşlığındaki samimiyeti ile birlikte çalıştığı her yoldaşında derin izler bırakmayı başaran Şoreş yoldaşımız şehadete ulaştığı an’a kadar da Rêber Apo felsefesine olan inancını korumayı başardı. Yoldaşları olarak Şoreş yoldaşımızın yüce amaçlarından olan halkların özgür birlikteliğini oluşturacağımızın ve demokratik bir Ortadoğu için mücadelemizi kesintisiz bir şekilde sürdüreceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.
5 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Değerli enternasyonalist devrimci Elefteria Hambi yoldaşımız, Önderliğimizin demokratik sosyalizm fikrinden ve Apocu militanların başta insanlık düşmanı DAİŞ çeteleri olmak üzere tüm gerici güçlere yürüttüğü fedaice savaşında etkilendi. Bu derin etkilenme temelinde, yüksek sosyalist ve enternasyonalist bilinçle tüm halkların özgürlüğü için yönünü Ortadoğu’ya ve onun merkezi olan Kurdistan’a verdi. Yüreği tüm insanlığın özgürlüğü için çarpan Elefteria yoldaşımız, Kuzey Doğu Suriye’den Medya Savunma Alanları’na kadar fedaice mücadele etti. Elefteria yoldaşımız, 25 Kasım 2019 günü Garê’ye bağlı Sêdarê alanında işgalci Türk ordusu tarafından savaş uçakları ile gerçekleştirilen bir saldırıda şehadete ulaştı.
Önderliğimizin demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasıyla hayallerini gerçekleştirebileceğine inanarak yüzünü Kurdistan’a dönen; büyük bir içtenlik, dürüstlük ve fedakarlıkla mücadele eden Elefteria yoldaşımız, her zaman yoldaşlarının güç ve moral kaynağı oldu. Elefteria yoldaşımız gibi insan güzeli enternasyonalistler, katılımlarıyla halkların özgürlük mücadelesini büyüttü. Avrupa’dan yola çıkarak aynı zamanda kapitalist ulus-devletlerin ve uluslararası hegemonyanın Ortadoğu halklarına uyguladıkları sınırsız sömürü düzeninin kırılmasında büyük rol sahibi oldu.
Yoldaşları olarak böylesine değerli enternasyonalist bir devrimci ve ruhunu özgürleştirmiş soylu kadın ile halklarımızın özgürlük mücadelesini birlikte yürütmekten dolayı kendimizi şanslı görüyoruz. Başta Eleftaria yoldaşımızın değerli ailesi olmak üzere yüreği Kurdistan halkının ve tüm halkların özgürlüğünden yana çarpan tüm demokratik Alman halkına ve Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Elefteria Hambi yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
| |
Kod Adı: Elefteria Hambi |
Elefteria – Eva Maria Steiger
Rêber Apo, soykırım kıskacında son nefesini vermek üzere olan bir halkı yeniden diriltmiş ve insanlık tarihinin en görkemli özgürlük yürüyüşünü başlatmıştır. Sömürgeci güçler tarafından varlığı tartışmalı bir hale getirilen, kendi kendisini inkâr etme noktasına getirilen bir halkın savunuculuğunu yapan ve onun öncü partisi PKK’yi kuran Rêber Apo, mücadelesinin ilk gününden itibaren halkların ortak direnişini esas almıştır. Rêber Apo, PKK’nin özünü gizli ruhum dediği Hakî Karer ve Kurdistan sevdalısı Kemal Pîr’le şekillendirmiş ve PKK ilk günden itibaren enternasyonalizmin doğru temsilini yapmıştır. Halkımızın özgürlük mücadelesi Rêber Apo’nun özgürlük felsefesi ışığında kısa sürede Kurdistan ve Ortadoğu sınırlarını aşarak evrenselleşmiş; başta kadınlar ve gençler olmak üzere bütün ezilenlerin yeni yaşam umudu haline gelmiştir. Rêber Apo bin yıllardır süregelen ve dağların doruklarında, köylerde ve kentlerde kapitalist moderniteye karşı direnenlerin mücadele geleneğini PKK’yle buluşturmuş ve zafer yolunu ortaya koymuştur. İlk ve son köle olan kadının özgürleşmeden ne bireyin ne de toplumun özgürleşemeyeceği gerçeğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyan Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşü her iklimden devrimcileri mücadele saflarına çekmiştir. Kapitalist sistemin faşizmi geliştirerek işgalleri yaygınlaştıran, toplumları kimliksizleştiren, birbirine benzeterek yok etmeyi esas alan dizginsiz saldırıları karşısında dünyanın her tarafından devrimciler mevcut durumu kabul etmeyerek direnişe geçmiş ve tarihi bir direniş geleneği oluşturmuştur. Bu geleneği geliştirdiği özgürlük paradigmasıyla yeniden yükselten Rêber Apo, kapitalist sistemin 3. Dünya Savaşı olarak ortaya çıkan krizine Ortadoğu'nun kalbi konumunda olan Kurdistan’da alternatif yaşamı ve bu yaşamın felsefesini kurarak cevap vermiştir.
PKK’nin evrensel ve enternasyonal ruhunu, tarihi direnişini ve zafer çizgisini gören yüzlerce devrimci Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılarak bu destansı direnişe dahil olmuşlardır. Almanya’nın Memmingen kentinde demokrat bir ailede dünyaya gelen Elefteria yoldaşımız da Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne katılan enternasyonal öncü militanlardan olmuştur. Kapitalizmin hâkim olduğu koşullarda büyümesi Elefteria yoldaşımızın yaşamı ve sistemi sorgulamasına engel olmamıştır. Kapitalizmin toplumu yok ederek sınırsız bireyselliği, bencilliği öne çıkarması ve yarattığı sahte özgürlük algısını aşan yoldaşımız yeni ve doğru bir yaşam arayışı içine girmiştir. Genç bir kadın olarak kadının sistem içinde metalaştırıldığı gerçeğini bilince çıkaran yoldaşımız, arayışlarını derinleştirmiş ve birçok araştırma yapmıştır. Sol akımları yakından takip eden Elefteria yoldaşımız, bir yandan arayışlarına devam etmiş öte yandan sistem karşıtı eylemlere katılarak pratikte de öğrenmeyi esas almıştır. Üniversitede fizik bölümünde okuyan yoldaşımız bu dönemde daha fazla aktif mücadele içinde yer almıştır. Kapitalizmin insan ve toplum kadar çevre düşmanı da olduğu gerçeğinin somut bir şekilde görüldüğü Avrupa’da yaşama ve çevreye karşı güçlü bir duyarlılık sahibi olan Elefteria yoldaşımız, ekolojik hareket ve çalışmalarda da yerini almış, birçok alanda bütünlüklü bir mücadele yürütmüştür. Birçok kez gözaltına alınmasına rağmen direnişinden taviz vermeyen yoldaşımız, mücadelesini büyük bir kararlılıkla devam ettirmiştir. Sömürgeci Türk devletinin baskı ve zulmü nedeniyle Kurdistan’dan göç ederek mültecileşmek zorunda kalan ezilen Kürt halkını çocukluk yaşlarında itibaren tanımaya başlayan yoldaşımız, Kürt halkına ve onun dünyanın dört bir tarafında büyük bir irade ve tutkuyla devam ettirdiği mücadeleyi yakından takip etmiştir. Kürt halkını ve mücadelesini tanıdıkça Rêber Apo’nun düşüncelerine karşı merak duymaya başlayan yoldaşımız, Rêber Apo’nun savunmaları ve çözümlemelerinde aradığı cevapları bulmuştur. Önderliğimizin geliştirdiği Kadın Özgürlük İdeoloji ve PKK felsefesinin hakikatin özü olduğu gerçeğini bilince çıkaran Elefteria yoldaşımızın arayışları ve mücadelesi onu Rêber Apo’nun özgürlük ideolojisi, PKK felsefesiyle buluşturmuştur. Kurdistan’da yürütülen tarihi mücadele Elefteria yoldaşımız üzerinde büyük bir etki yaratmış, Kürt kadınlarının öncülük yaparak geliştirdiği Rojava Özgürlük Devrimi herkeste olduğu gibi Elefteria yoldaşımız üzerinde de derin izler bırakmıştır. İnsanlık düşmanı DAİŞ çeteleri ve sömürgeci Türk devletinin işgal saldırıları karşısında kadınlar başta olmak üzere bütün ezilenlerin özgür gelecek umudu olan Rojava Özgürlük Devrimi’ni korumak ve geliştirmek gerektiğine bütün kalbiyle inanan yoldaşımız, Kurdistan’a geçme kararı almıştır. Bir süre Rojava’da kalan Elefteria yoldaşımız, devrimin içinde şekillenen yeni yaşamın yaratıcılarından olmuş ve bundan büyük bir mutluluk duymuştur. Yaratılan yapay özgürlük algısı ve sözde iyi yaşam koşullarının merkezi olarak görülen Avrupa’ya, onların ulus devletlerini, sahte özgürlük anlayışına, bireyciliğine ve bencilliğine sırtını dönen Elefteria yoldaşımız, Kurdistan’a geçerek devrim saflarına katılmıştır. Elefteria yoldaşımız, birçok insanın ölümü göze alarak koşar adım yöneldiği sahte yaşamı, sistemin sunduğu sözde olanakları elinin tersiyle itmiş; Ortadoğu’nun kalbine, Kurdistan’a gelmiş ve büyük bir onurla direniş saflarında yerini almıştır.
Kurdistan dağlarına, gerilla yaşamına ve mücadelesine ulaşmayı temel hedef olarak önüne koyan Elefteria yoldaşımız, Rojava’da yürüttüğü başarılı mücadelenin ardından 2018 yılında gerçek direniş merkezi olarak gördüğü Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır. 27 Mart 2006’te yaptığı eylemle şehadete ulaşarak Uluslararası Komplo’ya karşı şehitlerimiz tarafından oluşturulan ateşten halkanın bir parçası olan Şehîd Elefteria Fortulaki yoldaşımızın adını almış ve onun şahsından bütün şehitlerimizin mücadelesini devralmıştır. Rêber Apo ve Kürtler şahsında bütün halklara, kadınlara, gençlere ve ezilenlere karşı geliştirilen komploya Rêber Apo’nun fikirlerini, özgürlük felsefesini yaşamsallaştırarak cevap vermeyi mücadelesinin merkezine koyan Elefteria yoldaşımız, bu temelde güçlü bir katılım sahibi olmuştur. Hiç bilmediği ancak insanlığın ilk ve en büyük devrimlerinin ana topraklarına gelmenin bilinci ve mutluluğuyla gerilla yaşamına katılan yoldaşımız, Kurdistan’ın zengin doğasıyla bütünleşmiş, kadim dağ ve patikalarında yürümüş ve gerçek özüyle buluşmuştur. PKK’nin güçlü yoldaşlık ve yaşam ilişkilerinden çok etkilenen yoldaşımız, sürekli gözlem yapmış ve tereddütsüzce bir katılım sahibi olarak Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne dahil olmuştur. Aldığı ideolojik ve askeri eğitimlerle yetkinleşen ve derinleşen yoldaşımız Garê alanına geçerek başarılı bir pratik yürütmüştür. Hızla öğrenen, öğrendiklerini mutlaka pratiğe aktaran emekçi ve fedakar özellikleriyle öne çıkan Elefteria yoldaşımız, güler yüzlü ve canlı kişiliğiyle bütün yoldaşlarına güç katmıştır. İşgalcilere ve sömürgecilere karşı her zaman direnerek özgürlük yolunu aydınlatan meşalelere dönüşen Rosa Luxemburg, Clara Zetkin, Mirabel kardeşler, Zarifeler, Beseler, Azimeler, Viyanlar, Saralar, Delal Amedler ve Leyla Sorxwînler’in’ yarattığı değerleri koruyarak mücadelesinde yaşatan Elefteria yoldaşımız egemen erkek toplum zihniyetine karşı yüzünü özgürlüğe dönmüş öncü kadınların mücadele mirasına layık olmayı başarmıştır. Rêber Apo’yla birlikte yaşam bulan hakikat 'Jin-Jiyan-Azadî'’ye dönüşmüş ve bütün ezilenlerin temsili olmuştur.
Kendi toplumun asıl değerlerini koruyan Elefteria yoldaşımız faklı dil ve kültürlere karşı hep merak duymuş, o toplumların dillerini öğrenerek özüne inmiştir. Anadili Almanca dışında çok iyi derecede İngilizce, Fransızca, İtalyanca bilen Elefteria yoldaşımız, Kurdistan dağlarında hızlı bir şekilde Kürtçe öğrenmiş ve yoldaşlarıyla güçlü bağlar kurmuştur. Ronahî (Andrea Wolf), Nûdem (Uta Schneiderbanger), Şiyar (Jacob Riemer), Sara (Sarah Handelmann), Bager’e (Michael Panser) ve Azad (Thomas Joham Spies)’lerin izinde fedaice yürüyen bir militan olan Elefteria yoldaşımız, kapitalist sistemin halkları birbirine düşmanlaştırma ve savaştırma politikalarına karşı PKK saflarında Rêber Apo çizgisinde en büyük ve anlamlı cevabı vermiştir.
‘’Bu savaş sadece Kürtlerin savaşı değil, sistem tarafından ezilen herkesin, özellikle kadınların savaşıdır. Bu nedenle inandıklarımızı hakim kılmak için yaşamımızın her anında mücadele etmeliyiz. Herkes özgürleşmeden hiç kimse özgürleşemez!’’ diyen Elefteria yoldaşımız mücadelesini kelimelerle tarif edilebilecek en anlamlı şekilde ifade etmiştir. Yoldaşımız, güçlü iradesiyle karşılaştığı her sorunu aşmayı bilen, her zaman çözüm gücü olmayı başaran ve fedai bir YJA Star militanı olarak öncülük misyonunu layıkıyla yerine getirmiştir.
Hakî Karerler’den günümüze kadar kesintisiz bir şekilde yükselerek devam eden PKK’nin enternasyonalist çizgisinin ölümsüzleşen militanı olmayı başaran Elefteria yoldaşımız 25 Kasım 2019 günü Garê’ye bağlı Sêdarê alanında gerçekleşen işgalci Türk ordusunun saldırısında şehadete ulaştı. Elefteria yoldaşımızın ardında bıraktığı mücadele mirası her zaman önümüzü aydınlatacak ve mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
2 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Sömürgeci Türk ordusunun 2022’de Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine yönelik başlattığı işgal saldırıları YJA Star öncülüğündeki güçlerimiz tarafından tarihin en görkemli direnişiyle karşılanmıştır. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın iradesini kıramayan sömürgeciler, kirli işgal hedeflerine ulaşmak için her türlü tekniği kullanmalarına rağmen en büyük yenilgilerinden birini yaşamış ve alandan çekilmek zorunda kalmışlardır. 20 Temmuz 2023 yılında Girê Cûdî Direniş Alanı’na tekrar saldıran işgalciler, fedai çizgisinde savaşan yoldaşlarımızdan bir kez daha büyük darbeler almıştır. Girê Cûdî Direniş Alanı’nı geçilmez bir kaleye dönüştüren ve Apocu militanlığın zafer çizgisinde pratikleşmesi için öncülük yapan fedai YJA Star militanlarımızdan olan Robîn ve Yıldız yoldaşlarımız işgalcilerin saldırıları sonucu şehadete ulaşmıştır.
Rêber Apo’nun geliştirdiği Kadın Özgürlük İdeolojisi’ni özümseyerek yaşamsallaştıran, fedakarlık ve fedailik çizgisinin seçkin militanları olan Robîn ve Yıldız yoldaşlarımız, PKK ve PAJK çizgisinde kendisini yeniden yaratan kadın gerçekliğinin somut örnekleri olmuşlardır. İşgalcilere geçit vermeyen, Girê Cûdî Direniş Alanı’nın her karışının savunulmasında büyük emek sahibi olan yoldaşlarımız, işgalcilere ilk darbeyi vurmuş ve alanda ilerlemelerine izin vermemişlerdir. Yaşamda militan duruşları ve savaşta fedai saldırı ruhuyla işgalcilerin üzerine giden Robîn ve Yıldız yoldaşlarımızın direnişi her zaman önümüzü aydınlatacaktır. Apocu fedai militanlarımız Robîn ve Yıldız yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere bütün yurtsever halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımızın tarihi direniş mirasını zafere taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Robîn Avent |
Robîn Avent – Sîdar Erol
![]() |
Kod Adı: Yıldız Şahin Botan |
Yıldız Şahin Botan – Ronahî Qarih
Özgür ve anlamlı bir yaşamanın temelleri ancak kendisini o amaca kilitlemiş fedailerle örülebilir. Her toplumun tarihinde en zor dönemlerde en büyük sorumlulukları sırtlayarak fedakarca mücadele eden öncüler o toplumun mayası haline gelmişlerdir. Tarihin en acımasız saldırılarına maruz kalan; asimilasyon, inkar ve imha siyasetiyle yok edilmek istenen Kürt halkının özgür geleceği olağanüstü koşulların yarattığı bir önderlik ve onun izinde tereddütsüzce yürüyen militanları yaratmıştır. Zira yoğun saldırılara karşı ancak zirvede yürütülen bir direnişle cevap verilebilir. Bu gerçeklik üzerinden PKK’yi yaratan Rêber Apo, soykırım kıskacındaki Kürt halkını yeniden diriltmiş, kendisini inkara zorlanan bir halktan savaşan ve serhildanlar yaratan bir halk açığa çıkarmıştır. Halkımızın özgür ve onurlu bir gelecek sahibi olması için kanlarıyla destan yazan şehitlerimizin mücadelesi, yurtsever halkımız tarafından bağrına basılmış ve şehitler partisi olan PKK aynı zamanda yurtsever halkımızın özgür iradesinin ifadesi olmuştur.
Rêber Apo’nun iğneyle kuyu kazırcasına ilmek ilmek ördüğü tarihi mücadelemiz, Kurdistan’da yeni bir direniş geleneği yaratmış ve halkımızın yiğit evlatları her dönem akın akın mücadele saflarına yönelerek bu geleneğin kesintiye uğramasına izin vermemiştir. PKK’nin yarattığı direniş geleneğinin hızla yayıldığı merkezlerden olan Wan’da dünyaya gelen Robîn yoldaşımız, bu direniş mirasıyla iç içe büyümüştür. Gün gün büyüyerek halklaşan Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin önünü alamayan sömürgeci Türk devleti, her zaman olduğu gibi kirli yöntemlere başvurarak Kurdistan’da gelişen direniş çizgisini kırmak istemiştir. Binlerce yurtsever insanımızı katleden, on binlerce köyü yakan ve talan eden işgalci Türk devleti halkımızı mücadelemize karşı silahlandırmak istemiş, bu onursuzluğu kabul etmeyen halkımıza karşı sayısız saldırıda bulunmuştur. Kurdistan’da serhildanların zirveleştiği ve gerilla direnişinin işgalcilere ağır darbeler vurduğu 90’lı yıllarda sömürgeci Türk devletinin koruculuk dayatmasını kabul etmeyen Robîn yoldaşımızın ailesi Payîzava’dan Wan merkeze göç etmek zorunda kalmıştır. Kurdistani değerlerin güçlü bir şekilde yaşanıp korunduğu direnişçi Hacan aşiretinden olan yoldaşımız, ailesiyle birlikte kente göç etmek zorunda kalmasına rağmen yurtsever ailesi ve çevresinden partimiz PKK’yi erken tanıma şansına sahip olmuştur. Yoldaşımızın ailesinde ve yakın çevresinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılımların ve şehadetlerin olması, PKK’nin şehitler gerçeğini ve efsaneleşen mücadelesini yakından takip etmesini sağlamıştır. Robîn yoldaşımız, hayallerine ihanet etmeyen ve genç yaşta hakikat savaşçılığına ant içmiş binlerce Kürt çocuğundan biri olarak ağlayan çocukların ve feryat eden anaların intikamlarını alma sorumluluğunu kendisine yüklemiştir. Çocukluk yaşlarında Feraşîn yaylalarında gördüğü gerillalar onun gelecek ütopyasının somut hali olmuştur. Onlar gibi halkı için savaşan, halkının onurlu evlatları olma hayali ile büyüyen Robîn yoldaşımız, 2015 yılında birlikte büyüdüğü, aynı hayalleri paylaşan, aynı acılara tanıklık eden iki amca kızı ile birlikte özgürlük mücadelesine katılım yapmıştır.
Kelareş alanında gerilla saflarına katılan yoldaşımız, ilk gerillacılık pratiğini Bakurê Kurdistan’da gerçekleştirmiş ve güçlü bir tecrübe sahibi olmuştur. Burada tanıdığı gerillacılık yaşamı ve savaş tarzı hakkındaki ilk eğitimleri veren ve daha sonra şehadete ulaşan Şehîd Cîger, Şehîd Agir ve Şehîd Pale’nin şahsında bütün şehitlerimizin emek ve mücadelesine layık olmak Robîn yoldaşımızın temel hedefi olmuştur. Şehitlerimize olan bağlılığı ve düşmana olan öfkesi yoldaşımızı son nefesine kadar savaştıran güç kaynağı olmuştur. Daha sonra Xakurkê alanına geçen yoldaşımız temel eğitimlerini başarıyla tamamlamış, şehitlere bağlılık temelinde mücadelesini yürüten bir gerilla olmuştur. Ülkesine olan bağlılığı Robîn yoldaşımızın işgalcilere karşı olan kin ve öfkesini her geçen gün daha da artırmıştır. Zap alanına geçen yoldaşımız Zagroslar’da işgalci Türk ordusuna karşı geliştirilen tarihi direnişte yerini almıştır. Hızla öğrenen, öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştiren ve pratiğe aktarmayı esas alan bir tarzın sahibi olmuştur. Öncü bir YJA Star militanı olarak ideolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da yetkinleşmeyi esas alan Robîn yoldaşımız, aldığı askeri eğitimlerle yeni dönem taktiklerinde uzmanlaşmıştır. Askeri yoğunlaşmalarını yaşama aktarmayı esas alan yoldaşımız düzen ve disiplinli kişiliğiyle bütün yoldaşlarına örnek olmuştur.
Hep daha fazlasını yapma, düşmana ağır darbeler vurma arayışı Robîn yoldaşımızın temel yoğunlaşma alanı olmuştur. Fedailer çizgisinde yürüyerek dönemin görev ve sorumluluklarına cevap olabileceğine inanan yoldaşımız iddia ve katılım düzeyin artırmış ve Hezên Taybet’e katılmıştır. Hezên Taybet’te aldığı eğitimler ve kaldığı çalışmalarda büyük güç açığa çıkarmıştır. Fedailer kurumunda olmanın verdiği sorumluluk gençliğinin enerjisiyle birleşmiş ve Rêber Apo’nun fedaisi olma yolunda büyük bir mesafe kat etmiştir. Aldığı akademi eğitimiyle bu yoğunlaşmalarını daha da derinleştirmiş ve sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırılarının yoğunlaştığı Girê Cûdî Direniş Alanı’na geçerek büyük direniş içindeki yerini almıştır. Sömürgecilerin sınırsız teknik kullanarak geliştirdiği saldırılara karşı yoldaşlarına siper olmuş ve hareketli tim tarzının başarılı bir pratikçisi olmuştur. Sömürgeci Türk ordusunun hezimete uğratıldığı Siyanê’de edindiği tecrübeyi Girê Cûdî Direniş Alanı’na yansıtan Robîn yoldaşımız, zengin gerilla taktiklerinin alanda pratikleştirilmesinde büyük emek sahibi olmuştur. Cenga Xaburê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi’nde yer almayı kendisi için büyük bir şans olarak gören yoldaşımız, beklentilere cevap olmuş ve üzerine düşen görevleri üstün bir başarıyla yerine getirmeyi bilmiştir. Yıllardır içinde biriktirdiği öfke ve kini düşmana karşı eyleme dönüştürmenin ve tüm yoldaşlarının intikamını almanın fırsatını yakalayan yoldaşımız fedai bir YJA Star militanı olarak çekinmeden düşmanın üzerine gitmiştir.
Robîn yoldaşımız izinde yürüdüğü fedailere layık olmak için durup dinlenmeden emek vererek PKK ve PAJK militanlığını şahsında somutlaştırmıştır. Çocukluk yıllarında başlayan çelişkilerine cevap olma ve tarihin intikamını almak için geldiği Kurdistan’ın kadim dağlarında hep daha fazlasını yapma arayışı içerisinde olmuştur. Onu güçlü savaştıran en güzel hayali ise Rêber Apo ile Zagroslarda yaşama, Rêber Apo’nun her anında onunla olma istemi olmuştur. Şehitlerin hayallerini gerçekleştirmeyi kendisi için bir görev ve hedef olarak bilmiştir. Ve bu hedeflere ulaşmak için yaşamın her anında emek vermiştir. Emeğin kutsal olduğu bu yaşamda örgütün kendisine verdiği emekleri de hep minnetle bilmiş ve cevap olma arayışı ile katılmıştır. Bir kadın ve Kürt olarak öteki olmadan her gün kendini daha fazla tanıyarak, yaratarak, bu güzel cennet ülkede yaşamak, bu yaşamı bize veren ve düşmana karşı savaşma imkanı sunan Önderliğimize, değerler yaratan şehitlerimize karşı görevini büyük bir ciddiyetle yerine getirmek Robîn yoldaşımızın en belirgin özelliği olmuştur. Kendi deyimiyle ‘’Önderliğe ve şehitlere bağlılığımızı, duygularımızı dile getirecek olan pratiğimiz ve eylemimiz olacaktır’’ diyerek bütünlüklü bir yaklaşım ve katılımın sahibi olmuştur.
Robîn yoldaşımız savaştaki pratiği ve eylemleriyle bağlılığını kanıtlamış ve şehitlere karşı bir görev bildiği hayallerini daha da gerçeğe yakınlaştırarak bizlere emanet etmiş ve fedaice özgürlüğün bedelini canı ile seve seve vermiştir. Evet bu topraklarda ‘’özgürlük ağacı kanla sulanır’’. Ama bu kan ölümün değil yeniden yeşertmenin, yaşamı yaratmanın simgesidir. Bize mesken olan dağlarımızda işgalcilere hesap sormak ve ölümsüz şehitlerimizin intikamını almak için savaşmak kadar anlamlı bir yaşam yoktur. Robîn yoldaşımız bu hakikatle bütünleşmiştir. Atılgan, dinamik, moralli, fedakar kişiliğiyle sınırsız savaşma isteğini ve azmini hep canlı tutan, her çalışmada başarıyı esas alan Robîn yoldaşımızın olduğu yerde tereddüt ve duraksama asla söz konusu olmamıştır. Fedaice yaşayan, fedaice savaşan ve Zîlanların zafer çizgisinde koşar adım yürüyen Robîn yoldaşımızın mücadele mirası her zaman önümüzü aydınlatacak ve mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
Sömürgeci güçler tarafından halkımızın iradesi yok sayılarak kadim Kurdistan toprakları yapay sınırlarla dört parçaya bölünmüş ve tarihin en kadim haklarının olan Kürt halkı asimilasyon, inkar ve imha saldırıların hedefi haline getirilmiştir. Acımasız soykırım saldırıları altında can çekişen halkımız Rêber Apo’nun başlattığı özgürlük yürüyüşüyle birlikte sömürgecilere karşı zafer çizgisinde gelişen bir direniş geleneği oluşturmuştur. Kurdistan’ın her karış toprağına yayılarak gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelemiz, ulusal bilinç ver birlik ruhunu tekrar ortaya çıkarmıştır.
Direniş ve devrim merkezi olan Kobanê kentimiz, Rêber Apo’nun gelişiyle birlikten partimiz PKK’yi tanımış ve kesintisiz bir şekilde halkımızın özgürlük mücadelesine hizmet etmiştir. Rojava’da Önderlik felsefesinin kıvılcım aldığı ilk yer olması, Kobanê kentimizin DAİŞ çetelerine karşı yürüttüğü mücadeleyi zaferin kazanılmasını ve 2014’te devrimle taçlandırılmasını beraberinde getirmiştir. Halkımızın özgür iradesinin somutlaştığı ilk alan Kobanê, tarihi misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirmiş ve devrimle bütünleşmiş yeni bir kuşak yaratmıştır. Rojava Özgürlük Devrimi içinde, yurtsever Kêtikî aşiretine mensup bir ailemizde dünyaya gelen Yıldız yoldaşımız, bu güçlü direniş geleneğini özümseyerek büyümüştür. PKK’yi yakından tanıyan, halkımızın özgürlük mücadelesina sınırsız destek veren ve Kurdistani değerleri güçlü bir şekilde yaşayan bir anne ve babanın evladı olarak ailesinden güçlü yurtseverlik duyguları alan Yıldız yoldaşımız Önderliği, partimiz PKK’yi tanımış ve özümseyerek onunla bütünleşmiştir. Halkımızın çektiği acıları dinlediği denbêjîlerden öğrenen Yıldız yoldaşımız, halkımıza ve halkımızın değerlerine karşı büyük bir hassasiyet sahibi olmuştur.
Devrim ortamında büyümenin Yıldız yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’ni boğarak yok etmek isteyen işgalcilere karşı ancak kesintisiz bir direnişle sonuç alınabileceği gerçeğini erken yaşlardan itibaren bilince çıkarmıştır. Bu temelde gençlik çalışmalarına dahil olan yoldaşımız büyük bir tutku ve emekle devrim mücadelesi saflarına katılmıştır. Halkımızın kadim kültürünü gururla taşıyan, yeni kuşaklara aktaran ve bütün saldırılara karşı koruyan Kürt kadınlarının öncülüğünde gelişen Rojava Özgürlük Devrimi’nde kendisini tanıyan ve özgürlük felsefesiyle yeniden yaratan Yıldız yoldaşımız, genç bir kadın olarak öncülük misyonunun her zaman farkında olmuş ve gereklerini yerine getirmede hiçbir zaman tereddüt etmemiştir. Sömürgeci Türk devletinin kendisine bağlı çetelerle birlikten 2018’de başlattığı Efrîn ve 2019’da Serêkaniyê saldırıları karşısında silahına sarılarak en ön cepheye koşmuş ve halkımızın özgürlük devrimini, şehitlerimizin kanlarıyla yarattıkları değerleri savunmak için fedaice savaşmıştır.
İki abisinin ve yakın ailesinden birçok akrabasının Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmış olması Yıldız yoldaşımızın hikayeleriyle büyüdüğü gerillaya karşı daha büyük bir merak duymasını sağlamıştır. Çocukluk yaşlarından itibaren gerilla saflarına katılacağı günün hayalini kuran Yıldız yoldaşımız çocukluk hayallerine ihanet etmemiş, 2019 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır. Sömürgecilere karşı büyük bir öfke sahibi olan Yıldız yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’ne ve halkımıza karşı geliştirilen saldırılara cevap olmak istemiştir. Rêber Apo ve onun şahsında kadınlar, gençler başta olmak üzere bütün halkımıza karşı geliştirilen Uluslararası Komplo’nun gerçekleştiği tarih olan 15 Şubat’ta mücadele saflarına katılan Yıldız yoldaşımız, Rêber Apo’nun geliştirdiği özgürlük yürüyüşünün öncü militanlarından olmuştur. Aldığı yeni savaşçı eğitimiyle savaş tecrübesini Önderlik felsefesiyle derinleştiren Yıldız yoldaşımız, savaş ve yaşam tecrübelerini genç yoldaşlarına aktarma temelinde yeni savaşçı çalışmalarında yer alır. Genç yaşına rağmen güçlü ideolojik ve askeri hakimiyetiyle öne çıkan yoldaşımız, bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Adanmışlığın mekanı olan Kurdistan dağlarında yoldaşlıkla ete kemiğe bürünen hakikate büyük bir bağla bağlanan Yıldız yoldaşımız, her zaman daha fazla katılma, daha fazla halkımıza hizmet etmeyi amaçlamıştır. Derin yoğunlaşmalarını pratiğe aktarmayı esas alan yoldaşımız fedailer çizgisinde ilerleyerek 2021 yılında Hezên Taybet’e katılmıştır. Önce yaşamda fedailiği esas alan Yıldız yoldaşımız, nerede zorlu bir çalışma varsa kendisini önermiştir. Kendini Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde derinleştirip yetkinleştiren yoldaşımız her sorun karşısında çözüm gücü olmayı bilmiştir. Yaşama ve kutsal yoldaşlık ilişkilerine büyük bir duyarlılıkla yaklaşmış; fedailiğin yaşamın her anında, her zerresinde var olduğu gerçeğini bilince çıkarmıştır. Öncü ve fedai komutanlarımız Şehîd Dîdar Tolhildan ve Şehîd Güven Doza’nın öğrencisi olan Yıldız yoldaşımız onlara layık olmak için nefes aldığı her an’ı mücadeleye adamıştır. Mütevazi, emekçi kişiliğiyle gençliğin dinamik coşkusunu yaşamın her alanına yansıtan Yıldız yoldaşımız, hesapsızca katılımıyla örnek bir militan olmuştur.
Girê Cûdî Direniş Alanı’nda sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırılarına ilk cevabı veren yoldaşlarımızdan olmuş, Cenga Xabûrê Şehîd Savaş Maraş Devrimci Hamlesi’nde aktif katılım sağlamıştır. Hareketli tim tarzını başarılı bir şekilde pratiğe aktaran Yıldız yoldaşımız, sömürgecilere ağır darbeler vurulan birçok eylemde en ön safta yerini almıştır. Devrimci hamle sırasında kendisini adeta yeniden yaratan, yoldaşlarıyla birlikte işgalcilere geçit vermeyerek onlara büyük bir yenilgi yaşatan yoldaşımız, Bêrîtan ve Zîlan çizgisinin militanı olmuştur.
PKK ve PAJK çizgisinin fedaisi Yıldız yoldaşımız, mücadeleci ve öncü kişiliğiyle şehitlerimizin mücadelesini layık olmuş, YJA Star militanlığının zafer ruhunu kişiliğinde somutlaştırmıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında fedailiğin temsilcilerinden olan Yıldız yoldaşımızın ardından bıraktığı mücadele mirası biz geride kalan yoldaşları tarafından devralınarak mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
1 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Destansı bir direnişin sürdüğü Medya Savunma Alanları’nda sömürgeci Türk devletinin tüm gücünü seferber ederek geliştirdiği saldırılar Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın fedaice mücadelesi ile boşa çıkarılıyor. Bu destansı direnişin öncüleri olan Viyan, Serhildan ve Ferhat yoldaşlarımız bu kutlu mücadelede şehadete ulaşarak adlarını halkımızın özgürlük tarihine nakşetmeyi başardı. Her anlarını halkımızın özgürlüğü için mücadele ederek geçiren bu kahraman yoldaşlarımız, fedai kişilikleri, özgürlüğe olan tutkuları, verdikleri emek ve fedakarlıkları ile her zaman mücadelemizde anılacak ve yaşatılacaktır.
Viyan, Serhildan ve Ferhat yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımızın hayallerinin takipçisi olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
| |
Kod Adı: Viyan Mêrdîn |
Viyan Mêrdîn – Leyla Elçioğlu
| |
Kod Adı: Serhildan Tekoşer |
Serhildan Tekoşer – Murat Akyol
| |
Kod Adı: Ferhat Bane |
Ferhat Bane – Behruz Ubeydî
Kurdistan’ın kadim kenti Nisêbîn, partimiz PKK öncülüğünde başlayan özgürlük mücadelemizi ilk sahiplenen, geliştirdiği serhildanlarla ulusal dirilişimizin fitilini yakan bir alan oldu. Partimize kopmaz bağlarla bağlı olan Nisêbîn halkımız en değerli evlatlarını özgürlük mücadelemize katarak Kurdistan’da yurtseverliğin en değerli örneği oldu. Yine düşmanın tüm saldırılarına karşı direnişte ısrar ederek onurlu yaşamdaki duruşunu göstermesini bildi. Kuşkusuz bu direnişin öncülüğünü neolitik kültür mirası üzerinde şekillenen Nisêbîn’in dirençli kadınları yaptı. Nasıl ki düşmanın tüm asimilasyon ve soykırım saldırılarına karşı Kürt dilinin ve kültürünün korunmasında rol sahibi olduysa, düşmanın işkence ve katliamlarına karşı da elinde silah direnmesini bildi. Viyan yoldaşımız da bu kutsal geleneğin hakim olduğu yurtsever bir ailede doğdu. Dayısı Abdullah yoldaşımızın 1996 yılında şehadete ulaşması Viyan yoldaşımızın ailesinde büyük bir etki yarattı, onun kahramanlığını ve destansı yaşamını tüm çocuklarına aktarmayı bir görev bildiler. Viyan yoldaşımız da dayısı Şehîd Abdullah ve yüzlerce gerillanın kahramanlık destanları ile büyümüş, yüreğini ve bilincini bu anılarla büyütmeyi bildi. Gençlik dönemlerine geldiğinde düşmanın soykırımcı gerçekliğini daha iyi bilince çıkaran yoldaşımız, bu düşman gerçekliğine karşı mutlaka mücadele edilmesi gerektiğini düşündü. Yine kadının toplumdaki konumu, sürekli baskı ve şiddetle yüz yüze kalması da Viyan yoldaşımızın bir başka mücadele gerekçesi oldu. Bu mücadelenin de gerilla savaşı dışında anlamsız olduğunun farkında olan yoldaşımız, gerilla saflarına katılacağı anı sabırsızlıkla bekledi. Çok istemesine karşı gerillaya katılmak için uygun şartları yaratamayan Viyan yoldaşımız, Şehîd Akîf yoldaşımızın Nisêbîn’de düşmana karşı fedaice savaşarak şehadete ulaşmasından derinden etkilenerek arayışlarını daha sıklaştırdı. Yine yanı başında gerçekleşen Rojava Özgürlük Devrimi ve bu devrime yönelik saldırılar da Viyan yoldaşımızın kararlaşmasında etkili oldu.
Bunun için ilk bulduğu fırsatta Rojava alanına geçen yoldaşımız burada devrim mücadelesine katıldı. Aldığı kısa süreli eğitimin ardından askeri birliklere geçen yoldaşımız, yaşanan yoğun savaş sürecine dahil olmak için kendisini askeri anlamda hızlıca geliştirdi. Gerçekleşen düşman saldırılarına cevap olmanın ideolojik derinlik, yüksek kararlılık düzeyinin yanında disiplinli bir askeri duruş gerektirdiğinin bilinciyle kendisini eğitmeyi bir görev bildi. Bu özelliğiyle tüm yoldaşlarına örnek olan Viyan yoldaşımız, bu duruşunu katıldığı hamlelerde de sürdürmeyi bildi. DAİŞ çetelerinin halkımızın kazanımlarına göz dikmesi ve soykırımcı Türk devletinin desteğini alarak halkımıza saldırması nedeniyle geliştirilen devrimci hamlelere katılan Viyan yoldaşımız, bu hamlelerdeki başarıları ile öncü bir kadın savaşçı oldu. Akrabası Çekdar – Abdullah Elçioğlu yoldaşın çetelere karşı savaşta şehadete ulaşması Viyan yoldaşımızda büyük bir öfke yarattı ve Şehîd Çekdar şahsında tüm şehitlerimizin intikamını almanın mücadelesini büyütmekten geçtiğinin bilincinde oldu. Tükenmek bilmeyen bir enerji ile bulunduğu her ortamda öncülük misyonunu yerine getiren Viyan yoldaşımız, Êzidî halkımıza yönelik saldırıların gerçekleşmesi üzerine Şengal’e geçerek mücadelesini burada sürdürdü. Şengal’e yönelik çete saldırılarının kırılması üzerine tekrar Rojava’ya dönen yoldaşımız, askeri taktikte derinleşmek için sabotaj branşında eğitim aldı. Eğitimini başarılı bir şekilde bitirdikten sonra tekrar pratiğe yönelen yoldaşımız, DAİŞ çetelerinin sivil halkımızı katletmek için döşediği yüzlerce mayını etkisiz kılarak, olası katliamların önüne geçti. 2017 yılında işgalci Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına karşı direniş saflarında yer alan yoldaşımız, Minbic’e yakın bir alanda gerçekleşen hava saldırısında yaralandı. Fakat yarasını kısa sürede sarmayı başaran yoldaşımız, daha büyük çıkışlar yapmak için derin bir yoğunlaşmanın içerisine girdi. Tedavi sürecinin ardından daha da bilenerek mücadele saflarındaki yerini alan Viyan yoldaşımız, birim komutanlığı görevi üstlenerek mücadelesini daha da büyüttü. 2019 yılının sonlarına kadar bulunduğu Rojava alanında duruşu, yoldaşlığındaki samimiyeti ve savaştaki cesur katılımı ile örnek bir kadın militan olan Viyan yoldaşımız, tüm dünya kadınlarına ilham kaynağı oldu. Rojava alanında bulunduğu 6 yıl boyunca durmak bilmeyen bir tempo ile mücadele eden yoldaşımız, buradaki görevini başarı ile yaptığına inandığında hasretini çektiği Kurdistan dağlarına gelmek için arayış içerisinde oldu. Hem işgalci Türk devletine karşı daha etkili bir mücadele etmek için hem de daha küçük yaşlardan itibaren hayranı olduğu gerilla yaşamı ile bütünleşmek için 2019 yılının sonlarında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Dağlara ilk geldiğinde tarifsiz bir heyecan ve coşku yaşayan Viyan yoldaşımız, hızlıca dağ ve gerilla yaşamı ile bütünleşti. Fedakarlığı ve emekçi kişiliği ile hemen öne çıkan yoldaşımız, kendisini ideolojik ve askeri sanatta geliştirmek için Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitime başladı. Eğitim süreci boyunca yaptığı yoğunlaşmalarla kişiliğini tahlil etme fırsatı bulan Viyan yoldaşımız, kendisini daha fazla mücadele etmekten geri çeken özelliklerini çözümleyerek onları aşmayı başardı. Kadın özgürlük çizgisinde derinleşmeyi öncelik haline getiren yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmalarla önemli sonuçlar çıkarmayı başardı. Bu yoğunlaşmalarını militanca duruşuyla gösteren Viyan yoldaşımız, bu konuda yaşamda öncü olmasını bildi. Duruşuyla olduğu kadar müzik ve tiyatrodaki yetenekleriyle de yoldaşlarına moral kaynağı olmayı başaran yoldaşımız yaşam sevinci, özgürlüğe olan tutkusu ve mücadeledeki keskinliği ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir YJA Star gerillası oldu. Eğitim sürecinden sonra takım komutanı olarak Garê alanına geçen yoldaşımız, yaklaşık 2 yıl boyunca bu alanda çalışmalara katıldı. Daha çok altyapı ve savaş tünellerinin yapım çalışmalarında yer alan yoldaşımız; düşmanın Zap, Metîna ve Avaşîn alanlarına yönelik saldırısı sonrası, savaşta önemli bir rol oynayan hareketli gerilla timlerine katılarak Metîna alanına geçti. Burada birçok eyleme katılan Viyan yoldaşımız, yeni dönem taktiklerini başarılı bir şekilde uygulayarak düşmana ağır darbeler vurmayı başardı.
Düşmanın 1 Temmuz günü Metîna alanına yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda şehadete ulaşan Viyan yoldaşımız, her zaman güler yüzü, sade yaşamı, derin ve sade yoldaşlığı ile hatırlanacak ve mücadelemize öncülük yapmaya devam edecektir. Yoldaşları olarak Viyan yoldaşımız şahsında şehitlerimize ve halkımıza verdiğimiz zafer sözümüzün mutlaka gerçekleştireceğiz.
Serhildan yoldaşımız Botan’ın önemli direniş merkezlerinden biri olan Silopya’da yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından dolayı daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanıyan Serhildan yoldaşımız, ilk gençlik yıllarından itibaren yurtsever, devrimci gençlik çalışmalarına dahil oldu. Çalışma yürüttüğü süreçlerde düşmanın Kürt gençlerini mücadeleden uzaklaştırarak kimliksizleştirmeye çalışmasına tanıklık etti. Düşmanın bu politikalarını başarıya ulaştırmak için her türlü özel savaş yöntemini kullanmasını bilinci çıkaran yoldaşımız mücadelesini ilk olarak kendisinden başlattı. Düşman üzerinde yarattığı ve kendisini öz kimliğinden uzaklaştırmanın bir aracı olarak gördüğü etkilerden arınmaya başlayan yoldaşımız, daha sonra bu mücadelesini daha da genişletme kararı aldı. Kendisi gibi düşmanın soykırım siyasetinden ve onun özel savaş uygulamalarından etkilenen gençleri bilinçlendirmek için çalışan Serhildan yoldaşımız bu anlamda önemli bir çaba ve emeğin sahibi oldu. Kendisi oldukça mücadeleye daha fazla bağlanan yoldaşımız düşmanın halkımıza yönelik baskı, işkence ve katliamlarına karşı sürekli direniş halinde oldu. Kobanê’ye yönelik DAİŞ saldırılarının olduğu 2014 yılında, Kobanê halkına destek vermek için alanlara inen halkımıza yönelik Silopya ve Cizîr’de gerçekleşen düşman saldırılarında çocukların katledilmesi Serhildan yoldaşımızda büyük bir öfkenin yaşanmasına neden oldu. Sokak ortalarında katledilen Kürt çocuklarının intikamlarının mutlaka alınması gerektiğine inanan yoldaşımız bunun da gerilla saflarına katılmaktan geçtiği bilincindeydi. Bu temelde doğduğu topraklardan yüzünü Kurdistan’ın özgür dağlarına dönen Serhildan yoldaşımız 2015 yılında gerilla saflarına katıldı.
Sömürgeci Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik ‘Çöktürme Planı’ çerçevesinde tarihinin en yoğun saldırılarını başlattığı bir süreçte gerillaya katılan Serhildan yoldaşımız yüklendiği sorumluluğun bilinciyle gerilla yaşamına başladı. Aldığı eğitimlerle kendisini ideolojik ve askeri anlamda geliştirme imkanı bulan yoldaşımız, kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına adapte oldu. Yoldaşlarının da tecrübelerinden faydalanan Serhildan yoldaşımız, genç yaşta yetkin bir gerilla olmayı başardı.
Dürüst katılımı, yoldaşlarına güven veren duruşuyla öne çıkan yoldaşımız Partimiz için son derece önemli olan kritik çalışmalarda yer aldı. Değerli komutanımız Şehîd Bedran Gundikremo’nun komutasında çalışmalara katılan Serhildan yoldaşımız emekçi ve fedakar özelliği ile yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. 5 sene boyunca yer aldığı çalışmada üstün bir performansla sergileyen yoldaşımız, her zaman en zorlu görevler için kendisini önererek, bu görevlerin başarıya ulaşması için muazzam bir çabanın sahibi oldu. Tereddüt bilmeyen katılımı ile düşmanın çok güvendiği tekniğini birçok defa boşa çıkarmasını başaran yoldaşımız, Apocu iradenin yenilmezliğini kendi şahsında birçok kez ispat etti. Gerçekleşen düşman saldırılarında iki defa yaralanmasına rağmen, özgürlüğe olan inancı ve bağlılığı sayesinde kısa sürede iyileşerek çalışmalara dahil oldu. Sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal saldırılarına karşı yoldaşlarının yanında direniş mevzilerinde yer almak isteyen Serhildan yoldaşımız bu amacını gerçekleştirmek için ısrar etti.
Önerisi kabul edildikten sonra kendisini Apocu ideolojide ve yeni dönem gerilla taktiklerinde derinleştirmesi için eğitime gönderildi. Eğitim sürecindeki istekli katılımı, kendisini geliştirmedeki ısrarı ile büyük çıkışlar yapan Serhildan yoldaşımız, yeni dönem gerilla savaşımızda stratejik önemi olan hareketli gerilla timlerine dahil oldu. Birçok silahı uzmanlık derecesinde kullanmayı bilen Serhildan yoldaşımız hareketli gerilla timlerine dahil olarak üstlendiği tarihi sorumluluğun bilinciyle pratik çalışmalara yöneldi. İlk olarak büyük direnişlerin yaşandığı ve düşmanın kırıldığı Girê Amediyê Direniş Alanı’nda görev yapan yoldaşımız, burada gerçekleştirilen birçok eylemde yer alarak tünellerde direnen yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi başardı. Düşmana karşı sürekli eylem halinde olan Serhildan yoldaşımız ve beraberindeki yoldaşları düşmanın kırılmasında etkili oldu. Daha sonra Metîna alanına geçen Serhildan yoldaşımız mücadele temposunu burada da artırarak sürdürdü. Geçmiş yıllardan edindiği tecrübeleri yoldaşlarına da aktaran Serhildan yoldaşımız bir yandan yoldaşlarını eğitirken, diğer yandan da düşmanın soykırım saldırılarına karşı eylem hazırlığında oldu. Metîna alanında gerçekleştirilen birçok etkili eylemde emeği olan Serhildan yoldaşımız kopmaz bir bağla bağlı olduğu şehit yoldaşlarına ancak bu şekilde layık olabileceğinin bilinciyle hareket etti.
Son olarak yine düşmana karşı etkili bir eylem gerçekleştiren Serhildan yoldaşımız bu eylemde gerçekleşen düşman saldırısında son nefesine kadar Rêber Apo ve şehitlerimizin yarattığı özgür yaşam ilkelerine bağlı kalarak şehadete ulaştı. Yüreğindeki anlam zenginliği gözlerine yansıyan yoldaşımız; samimi yoldaşlığı, fedakarlığı, emekçi ve mütevazı kişiliği ile her zaman biz yoldaşlarına örnek olmaya devam edecektir.
Rojhilatê Kurdistan halkımız yüzyıllardır süren işgal, katliam ve soykırım saldırılarına karşı toplumsallığını daha da güçlendirerek varlığını sürdürerek, dilini, kültürünü ve en önemlisi de özgürlük tutkusunu korumayı bildi. İşgalci devletlerin tüm saldırılarına karşı her zaman özgürlük arayışını ısrar eden halkımız, bunun için hiçbir zaman bedel ödemekten geri durmadı. Bu direniş kültürünü kuşaktan kuşağa aktaran halkımız Simko Şikak, Qazî Muhammed, Abdurrahman Qasimlo ve Sadiq Şerefkendî gibi öncüleri bağrından çıkararak Kurdistan davasını tarihe mal etti. Bu direniş geleneği üzerinden yetişen binlerce Rojhilat’lı Kürt genci Partimiz PKK ile şehitlerin amaçlarını gerçekleştirebileceklerine inanarak mücadele saflarına aktı. Özellikle Rêber Apo’ya yönelik gerçekleştirilen Uluslararası Komplo sürecinde yüzlerce Rojhilat’lı genç yüzünü dağlara dönerek mücadele saflarındaki yerlerini aldı. Rojhilatê Kurdistan için yeni bir dönemi ifade eden bu süreç günümüze kadar kesintisiz bir şekilde sürmektedir. Yüzlerce Rojhilat’lı militan Rojava’dan Bakurê Kurdistan’a, orada Şengal ve Başûrê Kurdistan’ın birçok alanına kadar halkımızın nerede ihtiyacı olmuşsa orada olarak devrimcilik görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Halkımızın özgürlüğü için hiçbir şekilde fedakarlık çekinmeyen Rojhilatê Kurdistan’lı yoldaşlarımız, Simko Serhildan, Dilêr Andok, Mizgin Ronahî, Rojda Kotol ve Nuri Yekta gibi değerli komutanlar yaratarak mücadelemize öncülük etti.
Bu direniş geleneğinin son halkası olan Ferhat yoldaşımız da Rojhilatê Kurdistan’ın Bane kentinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin yurtsever olmasından dolayı kadim Kürtlük geleneklerine bağlı bir şekilde yetişti. Halkımızın içinde bulunduğu sömürge koşulları, Rojhilatê Kurdistan’da olduğu gibi Kurdistan’ın diğer bölgelerinde de gelişen düşman saldırıları Ferhat yoldaşımızın düşmana karşı büyük bir öfke duymasına neden oldu. Aynı zamanda Kurdistan’ın dört bir yanında süregelen özgürlük mücadelelerini de takip ederek en doğru mücadele yöntemi konusunda yoğunlaştı. Yoğunlaşmaları zamanla arayışa evrilen Ferhat yoldaşımız kesinlikle silahlı mücadele dışında herhangi bir seçeneğin halkımızın özgürlüğünü sağlayamayacağına kanaat getirdi. Bunun için özellikle Partimiz PKK öncülüğünde işgalci Türk devletine karşı neredeyse 40 yılı bulan destansı direnişi, insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı yürütülen fedailik çizgisindeki mücadeleyi ve bu mücadelenin somutluk kazandığı Rojava Özgürlük Devrimi’ni araştırmaya ve daha iyi anlamaya çalıştı. Yaşadığı yoğunlaşmalarla Kurdistan’da özgürlük çizgisini sadece PKK’nin temsil ettiği kanaatine varan Ferhat yoldaşımız tanıştığı bazı arkadaşları aracılığıyla Partimiz PKK’yi daha yakından tanımaya çalıştı. Önder Apo’nun felsefesinden etkilenen, bu felsefeyi kendisi için yaşam manifestosu haline getiren yurtseverlerin, kadroların yaşama bakışlarından, edindikleri toplumsal ahlaktan ve yoldaşlık ilişkilerindeki samimiyetlerinden etkilenen Ferhat yoldaşımız da bu yolun bir yolcusu olmaya karar verdi. Bu temelde 2020 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönen yoldaşımız gerilla saflarına katılarak özgürlüğe doğru ilk adımını attı.
Büyük bir iddia, sarsılmaz bir kararlılık ve çelikten bir irade ile gerilla saflarına katılan Ferhat yoldaşımız gerçekleştirmek istediği kutsal amaçları için daha gerillacılık yaşamının başlarından itibaren tereddütsüz bir katılımın sahibi oldu. Aldığı eğitimlerle Önderlik felsefesini daha iyi anlama imkanı bulan yoldaşımız; bunun gerilla yaşamındaki karşılığını gördüğünde, yaşama daha da sarıldı. Eğitimlerde derinleştikçe bilinç dünyasında daha fazla netleşen yoldaşımız, kısa sürede büyük tecrübeler edindi. Aldığı askeri eğitimlerle kendisini en zorlu savaş koşullarına göre hazırlayan Ferhat yoldaşımız yetkin bir gerilla olarak pratik çalışma sahalarına geçti. Bir süre Qendîl alanında gerillacılık yapan yoldaşımız eğitimlerde öğrendiği bilgileri burada pratiğe geçirme şansı buldu. Pratik çalışmalarda karşılaştığı sorunları derinlikli bir şekilde tahlil eden yoldaşımız, aynı zamanda bunların çözüm yollarını da açığa çıkararak kendisini çözüm gücü haline getirmeyi başardı. Gerilla saflarında yeni olmasına rağmen olgun kişiliği ile birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, söylediği birbirinden anlamlı stranlarla da yoldaşları için moral kaynağı oldu. Gerilla saflarına katılırken halkımızı özgürleştirmek gibi büyük amaçları olan Ferhat yoldaşımız bir an bile bu amacından ve yoğunlaşmasından vazgeçmeyerek, hep bu amaca uygun bir yaşamın sahibi oldu. Bunun için kendisini var olan savaş sürecinden soyutlamayan yoldaşımız, her an kendisini hem ideolojik hem de askeri olarak hazırladı. Özellikle yeni dönem gerilla taktikleri konusunda araştırmalar yaparak yoldaşlarının tecrübelerinden faydalandı. Savaşın ancak iyi bir hazırlık aşamasından sonra kazanılabileceği gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız, sıcak savaş alanlarına gideceği güne kadar bu bilinçle hareket etti. Kendisini tam olarak hazır hissettiğinde de tereddütsüz ve kararlı bir şekil savaşın yoğun olarak yaşandığı alanlara gitmeyi önerdi. Ulaştığı yoğunlaşma düzeyi, iddialı ve kararlı duruşuyla örgütümüze güven veren Ferhat yoldaşımızın önerisi kabul edilerek savaşta büyük bir rol oynayan hareketli gerilla timlerine geçmesi kararlaştırıldı.
İçinde yer aldığı hareketli timlerle Metîna alanına geçen Ferhat yoldaşımız büyük bir coşku ve heyecanla düşmana darbe vuracağı anı bekledi. Yaşadığı derin yoğunlaşmaların sonucunu almanın verdiği heyecanla sürekli düşmana karşı eylem planlamaları yapan yoldaşımız, kendisi ile birlikte diğer yoldaşlarının da yoğunlaşmalarını derinleştirdi. Bu yönüyle öncülük görevini yerine getiren yoldaşımız düşmana karşı Metîna alanında gerçekleşen birçok eylemde yer almayı başardı. Bu eylemlerde düşmanın ağır darbeler almasını sağlayan yoldaşımız, bir nebze de olsa şehitlerimize layık olmanın mutluluğunu yaşadı. Fakat şehitlerimize, Önderliğimize ve halkımıza layık olmanın ancak zaferi kazanmakla mümkün olduğunun bilincinde olan Ferhat yoldaşımız, her zaman daha fazla mücadele etmenin arayışında ve çabasında oldu.
Bu temelde görevi başında bulunduğu bir sırada 25 Haziran 2023 günü gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşan Ferhat yoldaşımız, her zaman örnek alacağımız bir militan oldu. Ferhat yoldaşımızın halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirme hayalinin savaşçıları olarak onun şahsında tüm şehitlerimize layık olmaya çalışacağız.
31 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Kurdistan Özgürlük Gerillası, tüm düşman saldırılarına karşı büyük bir irade ve kararlılıkla karşı koyarak direnişi sürdürüyor. Garzan’dan Zap’a kadar Apocu fedai ruhla destansı bir mücadele yürütüyor. Güçlerimizin direnişi karşısında sonuçsuz kalan Türk ordusu, KDP’nin işbirliği ile Metîna’nın Girê Ortê Direniş Alanı’nda güçlerimize saldırmakta ve bu alana yerleşmeye çalışmaktadır.
Güçlerimizin gerçekleştirdiği eylemler ve Türk ordusu tarafından yapılan saldırıların ayrıntıları şöyledir:
1. Garzan bölgesinde;
İşgalci Türk ordusu Garzan’ın Hîzan alanında, Temmuz ayının başından bu yana kapsamlı ve kesintisiz operasyonlar düzenledi. Bu operasyonlarda binlerce asker ve kontrayı, elindeki savaş tekniğini, havadan savaş uçaklarını ve helikopterleri, karadan ise zırhlı araçları kullanarak günlerce Hîzan alanını bombaladı. Onlarca köyde dışarı çıkma yasağı ilan etti, büyük bir korku ile arazide gördüğü hareketli her canlıyı paniğe kapılarak bombaladı. Türk ordusunun Garzan’daki bir aylık kesintisiz saldırıları Kurdistan Özgürlük Gerillası’ndan duyduğu büyük korkunun düşmanı ne hale getirdiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bir ay boyunca gelişen kesintisiz düşman saldırı ve operasyonlarına karşı direnen bir grup yoldaşımız, Türk ordusuyla birkaç kez temasa girmesine rağmen tüm saldırıları boşa çıkardı. Rêdûr yoldaşımız, bu süreçte düşmanla yaşanan bir temasta yaralandı. Fakat büyük bir kararlılıkla mücadele etti, asla pes etmedi ve düşmanla girdiği son çatışmada da kahramanca direndi. Gerilla ile göğüs göğüse çatışmayı göze alamayan korkak düşmanın gerçekleştirdiği yoğun bombardımanlar sonucunda Rêdûr yoldaşımız 27 Temmuz’da şehadete ulaştı.
Rêdûr yoldaşımızın, tüm mücadele yaşamı ve son 26 günlük direnişi tarihin tanıklık ettiği en büyük fedakarlıklardan biridir. Yüce değerlere bağlılığın, kararlılığın ve yolundan döndürülmez devrimciliğin çarpıcı bir örneğidir. Türk devleti binlerce asker, onlarca savaş uçağı, helikopter ve zırhlı araçla saldırmasına rağmen bu yiğit yoldaşlarımızın sergilediği emsalsiz cesaret ve irade tarihe geçmiştir. Çok anlamlı ve değerli bir direnişin sahibi olan bu halk kahramanlarını halkımız asla unutmayacaktır. Yurtsever Kurdistan halkının kalbinde yer edinen bu fedai militanlar daima hatırlanacaktır.
Bu duygu ve inançla, başta Rêdûr yoldaşımızın değerli ailesine ve tüm yurtsever Kurdistan halkımıza baş sağlığı diliyoruz. Rêdûrlar’ın fedai ruhu ve yılmaz iradesini örnek alarak zafere emin adımlarla yürüyeceğimizin ve amaçlarını mutlaka başaracağımızın sözünü veriyoruz.
Rêdûr Sîser yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Rêdûr Sîser |
Rêdûr Sîser – Güven Özcan
Rêdûr Sîser yoldaşımız, Bedlîs’in Norşîn ilçesinde yaşama gözlerini açtı. Norşîn’in bir köyünde, Garzan halkının ahlak ve kültürü ile büyüdü. Yurtsever bir çevrede yetişen Rêdûr yoldaşımızın kişiliği, çocukluğundan itibaren sade, dürüst ve samimi bir karakter olarak şekillendi. Türk devlet okullarında 8 yıl boyunca okudu, ancak daha çok köyünde olmayı, Kurdistan doğasıyla iç içe yaşamayı tercih etti. Ailesine yardımcı olmak için çobanlık yaptı, işçi olarak farklı işlerde çalıştı. Amcasının ve amcasının oğlunun Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılmış olması, çocukluğundan beri gördüğü Kurdistan Özgürlük Gerillaları ve bu gerillaların kahramanlık destanlarını dinlemesi Rêdûr yoldaşımızın beyninde ve yüreğinde güçlü bir yurtseverliğin oluşmasına vesile oldu. Garzan halkının özlü ve dürüst bir evladı olan Rêdûr yoldaşımız, halkımızın amansızca yürüttüğü varlık ve özgürlük mücadelesi karşısında kayıtsız kalmadı. Onurlu ve vicdanlı her Kürt bireyi gibi, kendisine düşen sorumlulukların olduğunu gördü ve asla kendisini geriye çekmedi. Bireysel yaşam arayışlarını toplumsal ve tarihi sorumlukların önüne koymadı ve büyük bir feragat duygusu ile halkının özgürlük mücadelesinin devrimcisi olmayı seçti. Rêdûr yoldaşımız bu bilinç ve duygularla 2015 yılında doğduğu Garzan topraklarında gerilla saflarına katıldı.
Garzan’da ilk gerilla eğitimini alıp hızla pratiğe başladı. İmkansızlıkları, zorlu koşulları ve sürekli düşmanla iç içe mücadele halinde olan ortamına erkenden adapte oldu. Rêdûr yoldaşımız, sade, dürüst ve özlü katılımıyla çabuk gelişti, pratiğin dilini anladı ve buna cevap olmasını bildi. Rêdûr yoldaşımızın asil ruhu, sağlam karakteri ve tutarlı kişiliği onu başarılı bir devrimci haline getirdi. Garzan’ın birçok alanında faaliyet yürüttü, eylemlere katıldı, en zor anlarda sorumluluk üstlendi ve büyük fedakarlıklar yaptı. Hem pratik sürecin ihtiyaçlarına cevap oldu, hem de diğer yandan kendisini Apocu ideoloji temelinde eğitip geliştirmeye odaklandı. Bir devrimcinin ne kadar soylu duyguları ve amaçları olsa da bunları sağlam bir bilince ve güçlü ideolojiye dayandırmadan başarıya ulaştıramayacağını bilerek şahsında teori ve pratiği birleştiren bir militan oldu. Rêdûr yoldaşımız, özü, sözü ve pratiği bir olan, Apocu bir militan olarak Garzan’da üç yıl boyunca pratik faaliyet yürüttü. Türk ordusunun yoğun saldırı ve operasyonlarının tümünü boşa çıkarmasını bilip, işgalcilere ağır darbeler vuran eylemlere katıldı ve öncülük etti.
2017 yılında Medya Savunma Alanları’na geçen Rêdûr yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı’nı şahsında somutlaştırmak, dönemin taktik düzeyine ulaşmak, zafer gerillacılığının tarzını yakalamak için Apollo Akademileri’nde eğitim sürecine dahil oldu. Orta otomatik silahlar üzerine eğitim alarak uzmanlaştı. Askeri akademideki örnek duruşu, katılımı, kendisini tamamen Apocu çizginin zaferine adaması ve yüksek zafer iddiası onu farklı kılan belirgin özellikleri oldu. Akademi eğitiminden sonra Merkez Karargah Komutanlığımızın farklı çalışmalarına dahil olan Rêdûr yoldaş, üstlendiği her sorumluluğu büyük bir ciddiyet, disiplin ve tutarlılık içerisinde yerine getirdi. Başarılı, sağlam ve sonuç alıcı iş yapmanın somut örneği oldu. İstihkam çalışmalarından savaş mevzilerinin hazırlanmasına kadar birçok çalışmada yer aldı. Bu çalışmalardaki çabası, emeği ve yüksek fedakarlığı hem tüm yoldaşlarına örnek oldu hem de tez zamanda olumlu sonuçlar açığa çıkardı.
Tarihe iz bırakan bir kahraman edasıyla mücadelesini sürdüren Rêdûr yoldaş, kendisi için asla sıradan bir yürüyüşü kabul etmedi. Olağanüstü dönemlerin olağanüstü ve fırtınalı devrimcisi olmayı hedefledi. Her daim bu hedefine göre pratik sahibi olan Rêdûr yoldaşımız, büyük başarıları gerçekleştirmek, sömürgeci soykırımcı Türk devletinden yaptıklarının hesabını sormak ve mücadeleyi yükseltmek amacıyla Bakurê Kurdistan'a geçmeyi istedi. Bu temelde 2020 yılında Şehîd Îbrahîm Akademisi’nde eğitim sürecine dahil oldu. Gerillanın dönem taktiklerine ve zaferi gerçekleştirmenin yollarına kafa yordu. Akademi ortamındaki yoğunlaşması ve iddia düzeyi ile büyük başarıları sağlamak üzere yüzünü doğduğu ve gerillaya katıldığı Garzan dağlarına döndü. Düşmanın tüm engellerini, pusular kurmasını, operasyonlar yapmasını boşa çıkararak yanına aldığı yoldaş grubunun sorumluluğunu da üstlenerek sağlam bir biçimde Garzan’a ulaştırmayı başardı. Özgürlük mücadelesine yük olmak için değil, yük kaldırmak için katıldığını belirten Rêdûr yoldaş, gerçekten de sözünün gereğini yerine getiren bir devrimci oldu ve yaşamın her anında yoldaşlarının yükünü paylaştı.
Doğduğu topraklara yetkinleşmiş bir Apocu fedai militan ve komutan olarak dönüş yapan Rêdûr yoldaş, Bakur gerillacılığının hareket tarzına hemen uyum sağlayıp sorumluluk üstlendi. Rêdûr yoldaşımız, engel tanımayan, kendisine oldukça güvenen, inisiyatifli, sorunlar karşısında asla tıkanmayan ve her soruna bir çözüm yaratma kabiliyetine sahip öncü bir komutandı. Her daim olumlu pratiklere ve başarılara sahip olsa da asla yaptıklarıyla yetinmedi, kendisini yeterli görmedi. Dervişane çalışma ve yaşam tarzıyla hep fedakar ve mütevazı olmasını bildi. Örnek duruşuyla tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı.
Türk ordusunun aralıksız saldırı ve operasyonlarla vahşice yöneldiği tüm durumlarda düşmanı boşa çıkarmayı başardı. Rêdûr yoldaşımız, son görev yeri olan Garzan’ın Hîzan alanında düşmanın bir ay boyunca aralıksız süren saldırı ve operasyonlarını boşa çıkardı. Düşmanla girdiği bir çatışmada yaralanmış olmasına rağmen büyük bir irade ve dirayetle kendisini korumayı başardı. Bir ay boyunca düşmanın tüm tekniğine, bombardıman ve saldırılarına büyük bir cesaretle göğüs gerdi. Düşmanla 27 Temmuz 2023 günü girdiği son çatışmada yaralı halde saatlerce çatışarak ve fedaice bir duruş sergileyerek şehadete ulaştı. Rêdûr yoldaşımız, PKK’nin yüce direngen ruhunu şahsında bir hakikate dönüştürerek düşmanın yüreğine korku salan fedai bir kahraman olarak adını mücadele tarihimize yazdırdı.
2. Şehîd Delîl Batı Zap bölgesi;
— 28 Temmuz saat 07:30’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalcilere ait mevziler hedeflenerek vuruldu ve 2 mevzi darbelendi. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 28 Temmuz saat 13:30’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalcilere ait mobesse kamerası vurularak imha edildi. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 29 Temmuz saat 15:30’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalcilere ait mevziler ağır silahlar ile vuruldu ve 1 mevzi darbelendi.
— 29 Temmuz saat 16:00’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalciler ağır silahlar ile vuruldu ve 1 işgalci cezalandırıldı.
— 29 Temmuz saat 16:30’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalciler harekete geçtiğinde ağır silahlar ile vuruldu ve 1 işgalci cezalandırıldı. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 29 Temmuz saat 18:00’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalcilere ait 1 güneş enerjisi paneli orta otomatik silahlar ile vurularak imha edildi.
3. Metîna bölgesi;
— 29 Temmuz saat 01:20’de Girê Ortê Direniş Alanı’nda helikopter hareketliliği yaşandı. İşgalci Türk ordusuna ait helikopterler, KDP’nin Girê Ortê’deki noktasına 3 kez işgalci Türk askerlerini indirdi. Buradan harekete geçen işgalciler karadan bir saldırı başlattı. Güçlerimiz bu işgalcileri ferdi ve orta otomatik silahlar ile vurarak darbeledi.
— 30 Temmuz saat 02:00 ile 04:00 arasında işgalci Türk ordusuna ait helikopterler, KDP’nin Girê Ortê’deki noktasına 3 kez işgalci Türk askerlerini indirdi.
4. Xakurkê bölgesi;
— 29 Temmuz saat 16:55’te Girê Şehîd Axîn’deki işgalciler ağır silahlar ile vurularak darbelendi. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
5. İşgalci TC ordusunun gerçekleştirdiği saldırılar;
— 29 Temmuz’da Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinin Girê Cûdî Direniş Alanı 1 kez, Metîna’nın Girê Ortê Direniş Alanı 5 kez ve Garê’nin Kanîsarkê alanı 1 kez olmak üzere; toplam 7 kez savaş uçakları ile bombalandı.
— Zap, Şehîd Delîl Batı Zap ve Metîna bölgeleri toplarla bombalandı.
30 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın öncü komutanlarından Çekdar Şoreş yoldaşımız Temmuz 2020 tarihinde Botan’da şehadete ulaştı. 14 yıllık gerillacılık yaşamına büyük başarılar sığdıran ve ülkemiz Kurdistan’ın birçok alanında mücadele yürüten Çekdar yoldaşımız, Apocu felsefenin örnek militanlarından biri olmayı başardı. Dervişane yaşamı ve mücadeleci kişiliği ile halkımızın özgürlüğü için bir an bile durmadan çalışan Çekdar yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın öncü komutanlarından biri oldu. Kelareş’ten başlayan ve Zagroslar’ın zirvelerinden, Botan’ın cennet vadilerine kadar kesintisiz bir gerillacılık pratiğinin sahibi olan Çekdar yoldaşımız, bitmek bilmeyen enerjisi ile yüreğindeki özgürlük tutkusunu sürekli canlı tutarak mücadele etti. Şax (Çatak) halkının ve Xelîlan aşiretinin bağrından çıkarak gerilla saflarında daima kahramanlık çizgisinde yürüyen bir yiğit oldu.
Yüreğinde taşıdığı büyük özgürlük tutkusu ve hakikat arayışçılığı ile yorulmaz ve cesur bir komutan olan Çekdar Şoreş yoldaşımızı, şehadet yıldönümünde saygı ve minnetle anıyoruz. Başta ailesi olmak üzere yurtsever Şax halkımıza, Xelîlan aşiretine ve tüm yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyor, şehitlerimizin anısına bağlılığın gereğini mücadelemizi zafere taşıyarak yerine getireceğimizin sözünü veriyoruz.
Çekdar Şoreş yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Çekdar Şoreş |
Çekdar Şoreş – Harun İtah
Birey, ancak toplumuyla birlikte var olur ve anlam kazanır. Tarihin en kadim halklarında olan ve bin yıllardır Kurdistan coğrafyasıyla bütünleşerek ahenk içinde yaşayan halkımızın dili yasaklanmış, kimliği yok sayılmış ve insanlık tarihinin en büyük devrimleriyle harmanlanmış kültürü tarihin en acımasız asimilasyon ve imha saldırılarıyla yüz yüze kalmıştır. Sömürgeciler tarafından yaşamın adeta yok oluşun eşiğine getirildiği ve ölüm sessizliğinin hüküm sürdüğü koşullarda Rêber Apo tarihe müdahale etmiş ve ‘’Kurdistan Sömürgedir!’’ tespitiyle birlikte tarihin en görkemli direniş destanını başlatmıştır. Kendisini halkımızın özgür geleceğine çekinmeden adayan ve damla damla kanlarını akıtarak PKK’nin en anlamlı değerler toplamına dönüşmesini sağlayan ölümsüz şehitlerimiz, özgürlük umudunu karanlığı yırtarak yeniden yaratmışlardır. Amed Zindanı’nda ilk tohumu ekilen ve dalga dalga Kurdistan’ın her karışına yayılan bu emsalsiz direniş çizgisi, özgürlüğe susamış yurtsever halkımız tarafından sahiplenilmiştir. Serhildanlarla yeni bir aşamaya taşınan bu direniş geleneği ölümsüz komutanımız Egîd’in (Mahsum Korkmaz) işgalcilere sıktığı ilk kurşunla 15 Ağustos Diriliş Bayramını yaratmış ve Kurdistan dağlarında gerillaya dönüşerek zirveleşmiştir. Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne bir tutkuyla dahil olan halkımız, mücadele içinde pişerek savaşan halk gerçekliğinin somut örneği haline gelmiştir.
Bütün saldırılara rağmen soylu ve kadim Kurdistani değerlere bağlı kalan, özgür gelecek umudu ve inancını hiçbir zaman kaybetmeyen ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin haklaştığı ilk alanlardan olan Wan kentimiz, mücadelemizi ve mücadelemizin ölümsüz şehitlerini serhildanlarla bağrına basmıştır. PKK’nin yarattığı direniş kültürüyle yeni kuşaklar yaratan ve binlerce yiğit evladını mücadele saflarına gönderen yurtsever Şax halkımız, PKK’nin zafer çizgisine bütün kalbiyle inanmış ve gerektiğinde bedel ödemekten asla çekinmemiştir. Bu güçlü direniş geleneğinin hakim olduğu Xelîlan aşiretine bağlı yurtsever bir ailemizde dünyaya gelen Çekdar yoldaşımız, serhildan ruhunu değerli ailesinden almış ve erken yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni yakından tanıyarak büyümüştür. Yurtsever bir çevre ve aynı zamanda Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılımların olduğu bir ailede yetişmesi, yoldaşımızın güçlü bir birikim ve bilinç düzeyine ulaşmasını sağlamıştır. Çekdar yoldaşımız halkımızın özgür gelecek mücadelesine karşı hiçbir zaman kayıtsız kalmamış, mücadele içinde yer alarak pratik içinde derinleşmeyi esas almıştır. Bir yandan Rêber Apo’nun yaşam felsefesini, PKK’yi yenilmez kılan şehitler gerçeğini özümserken diğer yandan düşman gerçekliğini tanımıştır. Sömürgeci Türk devletinin Kürt gençlerini hedef alan kirli politikaları karşısında mücadeleye daha aktif katılarak cevap olmaya çalışan Çekdar yoldaşımız, gençlik çalışmalarına dahil olmuş ve kısa sürece öncüleşmiştir. Kürt gençlerini mücadele saflarına çeken ve düşmanın saldırılarına karşı koruyan yoldaşımız işgalciler tarafından birçok kez gözaltına alınmasına rağmen asla pes etmemiş, mücadelesini yükselterek işgalcilere gereken cevabı vermiştir.
Partimiz PKK, mücadele saflarında şehadete ulaşan her yoldaşımızın direnişi ve silahı ardından gelen Apocu militanlar tarafında devralınarak zafere taşıma geleneğini yaratmış ve bu gelenek Kurdistan’ın yurtsever halkı tarafından yaşatılmıştır. Çekdar yoldaşımız, gerilla saflarında militanca bir pratik sergileyen ve 2006 yılında Botan’da şehadete ulaşan amcasının oğlu Şehîd Dara Kato (Şakir İtah) yoldaşımızın şehadetine cevap olmak ve büyük bir tutkuyla bağlı olduğu Rêber Apo’ya yönelik geliştirilen saldırılara karşı üzerine düşen görevi yerine getirmek için aynı yıl tereddüt etmeden gerilla saflarına katılmıştır. Önderliğimize ve onun var ettiği mücadelemize karşı saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde halkımızın ve Önderliğimizin doğum günü olan 4 Nisan’da gerilla saflarına katılan Çekdar yoldaşımız, gerillacılığının ilk adımına derin bir anlam yüklemiştir. Kelareş’te gerilla saflarına katılan ve ilk pratiğini yoğun savaş sürecinde gerçekleştiren Çekdar yoldaşımız, güçlü iradesiyle bütün zorlukları aşmış, kısa sürede gerilla yaşamına uyum sağlayarak en ön cephede yerini almıştır. 5 yıl boyunca kaldığı Kelareş alanında yetkin bir gerilla ve öncü bir komutana dönüşen Çekdar yoldaşımız birçok eylemde yer alarak işgalcilere ağır darbeler vurmuştur. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, aldığı eğitimlerle ideolojik alanda derinleşmiş, askeri alanda uzman bir gerilla komutanı olmuştur. Bir süre Heftanîn alanında kaldıktan sonra yönünü Zagroslar’a dönene Çekdar yoldaşımız, Cîlo, Çarçella ve Zap alanlarında mücadelesini devam ettirmiştir. 2010 yılında başlayan Devrimci Halk Savaşı’nın öncü komutanlarında olan Çekdar yoldaşımız, Çarçella alanında işgalcilere ağır darbeler vurulmasında büyük emek sahibi olmuştur. Halkımızın özgülük mücadelesine fedaice kendisini adayan yoldaşız, durup dinlenmeden emek vermiş ve her zaman en ön cephede yerini alarak yoldaşlarına öncülük yapmıştır. Şehîd Reşîd Serdar’ın izinde yürüyerek düşmana nefes aldırmayan, işgalcilere her fırsatta ağır darbeler vuran Çekdar yoldaşımız, dönemin militan ruhunu en güçlü şekilde pratiğe aktaran yoldaşlarımızdan olmuştur. Çarçella’da yürüttüğü başarılı pratik ardından Cîlo’ya geçen Çekdar yoldaşımız yoldaşlarını militanlık çizgisinde eğitmiş, onların gelişip Önderlik çizgisinde derinleşmesi için büyük emek vermiştir. Mücadele saflarında yüzlerce militan ve onlarca komutanın yetişmesinde emeği olan Çekdar yoldaşımız, derin bilgi birikimi, Apocu kültür ve ahlakta yakaladığı yüksek düzeyle her zaman bulunduğu ortamda yoldaşlarına örnek olmuştur.
Sömürgeci Türk devletinin 24 Temmuz 2015’te başlattığı ve halkımızın özgür iradesi olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tasfiye etmeyi amaçlayana işgal saldırılarına ilk cevabı vererek işgalcilere ağır bir darbe vuran Çekdar yoldaşımız, zafer ruhunu taşıyan bir militan olarak her zaman üzerine düşen görevi başarıyla yerine getirmiştir. Cîlo, Çarçella ve Zap alanlarında 7 yıl durup dinlemeden savaşan, işgalcilere ağır darbeler vuran Çekdar yoldaşımız, fedai komutanımız Şehîd Elî Piling’le birlikte Zap alanında işgalcilere ağır darbeler vurulan süreçte aktif olarak yerini almıştır. Yeni dönem gerilla taktiklerini pratikleştirmek ve zafere ulaşmak için her zaman yoğunlaşma içinde olan Çekdar yoldaşımız, her zaman Bakurê Kurdistan’da, Kurdistan’ın kalbi Botan’da gerillacılık yürütmek için büyük bir ısrar ve istek sahibi olmuştur. Askeri Akademilerde aldığı eğitimlerle sürecin ve savaşın gereklerine hazır bir komutanlık düzeyi yakalayan Çekdar yoldaşımız 2019 yılında Botan’a geçerek yoldaşlarıyla birlikte sömürgecilere karşı destanlaşan bir mücadele yürütmüştür. Şehîd Delal Amedler’in izinde yürüyen ve gittiği her yerde düşmanın korkulu rüyası haline gelen Çekdar yoldaşımız, Botan’da üstlendiği eyalet komutanlığı görevini üstün bir başarıyla yerine getirmiştir. En beklenmedik anda ve yerde geliştirdiği yaratıcı eylemlerle halkımızın düşmanlarına hesap soran Çekdar yoldaşımız, emekçi ve mütevazi kişiliğiyle bulunduğu her ortamda bütün yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmıştır. Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinde derinleşmek için her zaman yoğunlaşan ve yoldaşlarına aktarmayı esas alan Çekdar yoldaşımız, izinde fedaice yürüdüğü şehitlerimizin mücadelesini ve yarattıkları değerleri yükseltmek için her zaman çaba içinde olmuştur.
Kurdistan dağlarında kendi özüyle buluşan Çekdar yoldaşımız morali, canlılığı ve coşkusuyla gerillacılık yaşamının her an’ını anlamlı kılmıştır. Zagroslar’dan Botan’a gittiği her yere PKK’nin yenilmezlik ruhunu taşıyan ve fedailer çizgisinde tereddütsüzce yürüyen Çekdar yoldaşımız, halkımızın bağrından çıkan öncü bir komutan olarak militanca bir yaşam ve katılımın sahibi olmuştur. Çekdar yoldaşımızın yoldaşları ve savaşçıları olarak şehitlerimizin mücadele mirasını layık kalarak direnişimizi mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü veriyor, yoldaşımızın değerli ailesi başta olmak üzere bütün yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
30 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki güçlerimiz, YJA Star öncülüğünde yüksek cesaret ve Apocu fedai ruh ile işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vurmaya devam ediyor. Son 24 saat içerisinde güçlerimizin gerçekleştirdiği 12 eylemde; toplam 11 işgalci cezalandırıldı ve işgalci de 2 yaralandı.
Güçlerimizin gerçekleştirdiği eylemler ve işgalci Türk ordusunun gerçekleştirdiği saldırıların ayrıntıları şöyledir:
1. Şehîd Delîl Batı Zap bölgesi;
— 27 Temmuz saat 06:40’da Girê Cûdî Direniş Alanı’nda harekete geçen işgalciler ağır silahlar ile vuruldu. 1 işgalci cezalandırıldı ve 2 işgalci de yaralandı.
— 27 Temmuz saat 07:00’da Girê Cûdî Direniş Alanı’nda harekete geçen işgalciler ağır silahlar ile vuruldu ve 2 işgalci cezalandırıldı. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 27 Temmuz saat 09:40’da Girê Cûdî Direniş Alanı’ndaki işgalciler suikast taktiği ile hedeflenerek vuruldu ve 1 işgalci cezalandırıldı. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 27 Temmuz saat 11:30’da Girê Cûdî Direniş Alanı’nda harekete geçen işgalciler ağır silahlar ile vuruldu ve 1 işgalci cezalandırıldı.
— 27 Temmuz saat 17:50’de Girê Cûdî Direniş Alanı’nda harekete geçen işgalciler orta otomatik silahlar ile vuruldu ve 2 işgalci cezalandırıldı.
— 27 Temmuz saat 18:30’da Girê Cûdî Direniş Alanı’nda konumlanmaya çalışan işgalciler suikast taktiği ile hedeflenerek vuruldu ve 1 işgalci cezalandırıldı. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 27 Temmuz saat 19:05’te Girê Cûdî Direniş Alanı’nda konumlanmaya çalışan işgalciler ağır silahlar ile hedeflenerek vuruldu ve 3 işgalci cezalandırıldı. Bu eylem YJA Star güçlerimizce gerçekleştirildi.
— 28 Temmuz saat 02:15 ile 03:30 arasında Girê Cûdî Direniş Alanı’na indirme yapmak isteyen helikopterlere YJA Star güçlerimiz ağır silahlar ile 5 kez müdahale etti.
2. 24 Temmuz günü yaptığımız açıklamada bir yoldaşımızla bağlantımızın olmadığını belirtmiştik. Berxwedan Farqîn yoldaşımızın 19 Temmuz 2023 günü Metîna’nın Girê Ortê alanında şehadete ulaştığı kesinlik kazandı. Partimiz cesur militanı Berxwedan yoldaşımız, Metîna alanına yönelik işgal saldırısının başladığı andan itibaren büyük bir fedakarlıkla direniş mevzilerindeki yerini aldı. Metîna’nın birçok alanında işgalcilere karşı eylem halinde olan Berxwedan yoldaşımız; kayıtsız şartsız katılımı ile bulunduğu her yerde öncülük misyonuna denk bir duruşun sahibi oldu.
Berxwedan yoldaşımızın başta değerli yurtsever ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz. Berxwedan yoldaşımızın Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan hayalini gerçekleştirmeyi yoldaşları olarak kendimize görev biliyoruz.
Berxwedan Farqîn yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Berxwedan Farqîn – Serdar Meçin
Berxwedan yoldaşımız Amed’in yurtsever ve direnişçi ilçesi Farqîn’de Kürtlük ve yurtseverlik kültürüne bağlı bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin derin yurtseverlik bilinci sayesinde Berxwedan yoldaşımız da daha küçüklüğünden itibaren Partimiz PKK’nin öncülük ettiği özgürlük mücadelemizi tanıdı. Kurdistan’da yaşayan her birey gibi Berxwedan yoldaşımız da düşman gerçekliğini bizzat yaşayarak bilince çıkardı. Düşmanın halkımızın özgürlük taleplerine, bu amaçla yaptığı eylem ve gösterilere kaba şiddetle karşılık vermesi; her geçen gün halkımıza yönelik baskı, sindirme ve katliam politikalarını boyutlandırarak sürdürmesi Berxwedan yoldaşımızda büyük bir öfke birikimine neden oldu. Düşmana karşı her onurlu Kürt genci gibi kendisinin de mutlaka mücadele saflarında yer alması gerektiğini düşünen yoldaşımız, 2011 yılından itibaren devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına dahil oldu. Özellikle doğup büyüdüğü Farqîn’de bu çalışmaları yürüten Berxwedan yoldaşımız, kendisi gibi onlarca Kürt gencinin bilinçlenip mücadele saflarına katılmasını sağladı. Yine düşmanın halkımızı özellikle de gençleri mücadeleden uzaklaştırmak için geliştirdiği özel savaş uygulamalarına karşı halkımızın duyarlı olması için büyük bir emek ve çabanın sahibi oldu. Daha gençlik çalışmalarında yer aldığı süreçte kendisini mücadeleye adayan ve halkımızın özgürlüğü dışında herhangi bir hayali olmayan Berxwedan yoldaşımız mevcut sistem içinde etkili mücadele etme, dolayısıyla bu hayallerini gerçekleştirmesinin mümkün olmadığına kanaat getirdi. 4 yıllık çalışmanın ardından 2015 yılında gerilla saflarına katılma kararı alan Berxwedan yoldaşımız yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerillaya katıldıktan sonra ilk eğitimini Qendîl alanında alan yoldaşımız, daha ilk günden itibaren samimiyeti, açık sözlülüğü ve dürüstlüğü ile yoldaşlarının dikkatini çekti. Aldığı eğitimlerle her geçen gün dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlayan yoldaşımız yaşamı tanıdıkça daha fazla emek verdi ve kendisini geliştirmek için sürekli bir çabanın sahibi oldu. Gerilla yaşamından ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilenen yoldaşımız bu yaşama ve kutsal yoldaşlık ilişkilerine layık olmak için büyük bir çabanın sahibi oldu. Eğitim sürecinde Partimizi ve gerilla savaşımızı daha yakından tanıma fırsatı bulan Berxwedan yoldaşımız, etkili bir mücadelenin sahibi olmak ve halkımızın beklentilerine cevap olabilmek için kendisini tamamen mücadeleye adaması gerektiğini bilince çıkardı. Bunun da Rêber Apo felsefesinde ve gerilla savaş taktiklerinde derinleşmeyle mümkün olduğunu anladı. Bu temelde yaşamın tamamını eğitim alanı ve zamanı haline getirerek yoğunlaşmalarını daimi kıldı. Hem okuyarak hem de kendisinden tecrübeli yoldaşlarının tecrübelerinden faydalanarak kısa sürede yetkin bir gerilla olmayı başardı. Qendîl alanında uzun bir süre gerillacılık yapan yoldaşımız burada birçok farklı çalışmada yer aldı. Bu çalışmalardaki katılımı ve başarı dışında herhangi bir ölçüyü kabul etmeyen duruşuyla yoldaşlarının saygısını kazandı. Yer aldığı çalışmaların niteliği sayesinde Parti gerçekliğimizi daha yakından gören Berxwedan yoldaşımız, kendisini çalışmalara daha fazla katması gerektiğine inandı. Halkımızın özgürlük beklentilerine ancak mücadeleyi gün be gün büyüterek karşılık verilebileceğine düşünen yoldaşımız, özellikle sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırıları sonrası direniş mevzilerinde yer almak istedi. Her an direniş mevzilerindeki yoldaşlarını düşünen ve hisseden Berxwedan yoldaşımız, savaşın yoğun yaşandığı Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına geçmek için ısrarcı oldu. Bu temelde kendisini yeni dönem gerilla taktiklerinde geliştirmek ve yaşanan savaş sürecine cevap olabilmek için uzmanlık eğitimi alması gerektiğine kanaat getirdi. Bunun için bir süre uzmanlık eğitimi alan yoldaşımız kendisini hem ideolojik hem de askeri anlamda geliştirerek profesyonel bir Apocu militan oldu.
Eğitimden sonra kendisini yoğun bir savaş süreci için hazır hisseden Berxwedan yoldaşımız büyük bir iddia ve heyecanla Metîna alanına geçti. Daha çok Tepê Ortê alanında çalışmalara katılan yoldaşımız, burada altyapı hazırlıklarından, savaş tünellerinin yapımına kadar birçok çalışmada yer aldı. Çalışma temposu, fedakarlığı ve savaşa dair derinlikli yoğunlaşmasıyla yoldaşlarına öncülük eden yoldaşımız düşman saldırıları geliştiği zamanda büyük bir cesaret ve iddia ile düşman üzerine yürümesini bildi. Metîna alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılan Berxwedan yoldaşımız, yaptığı her eylemle, düşmana sıktığı her kurşunla şehitlerimizin intikamını almaya ve onlara layık olmaya çalıştı. Efsanevi komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) ve Özyönetim Direnişi’nin sembol komutanlarından Çiyager Hêvî yoldaş şahsından tüm şehitlerimizin hayallerinin savaşçısı olan Berxwedan yoldaşımızın en büyük hayali Önderliğimizin fiziki özgürlüğünün sağlanması oldu. Son nefesine kadar da bu amaç ve hayaline bağlı yaşamayı başaran Berxwedan yoldaşımız 19 Temmuz 2023 günü Tepê Ortê alanında görevi başındayken gelişen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı.
Yoldaşları olarak tüm yaşamını, varlığını Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan hayalini gerçekleştirmeye adayan Berxwedan yoldaşımızın bu hayalini gerçekleştireceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.
3. İşgalci TC ordusunun yasaklı patlayıcılarla gerçekleştirdiği saldırılar;
— 28 Temmuz saat 03:20’de Şehîd Delîl Batı Zap bölgesi’nin Girê FM Direniş Alanı’ndaki mevzilerimiz yasaklı patlayıcılarla 1 kez bombalandı.
4. İşgalci TC ordusunun gerçekleştirdiği saldırılar;
— 28 Temmuz’da Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinin Girê Amediyê Direniş Alanı 1 kez savaş uçakları ile bombalandı.
— 27 ve 28 Temmuz’da Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinin Girê Cûdî Direniş Alanı saldırı helikopterleri ile bombalandı.
— Zap ve Şehîd Delîl Batı Zap bölgeleri toplarla bombalandı.
28 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Azad Çewlîk yoldaşımız, 3 Temmuz 2019 günü Kocaeli’nin Kandıra Zindanı’nda Türk devletinin elinde esir iken şehadete ulaştı. Azad yoldaşımızın nasıl şehadete ulaştığı araştırılıp netleştirilmeye çalışıldı. Ulaştığımız sonuçlara göre; Azad yoldaşımız, Türk devletinin elinde esir olarak tutulduğu sırada, düşmanın vahşice işkencesiyle katledilmiştir. Yapılan otopsi incelemesi ve naaşını görenlerin beyanları da bunu doğrulamaktadır. Türk devletinin elinde esir olan bir yoldaşımızın bu şekilde katledilerek şehit edilmesi, hem Türk devletinin hukukuna, hem Türk devletinin bağlı olduğu uluslararası yasalara, hem savaş hukukuna ve hem de insanlık ahlakına aykırıdır. Bir hücrede tek başına olan silahsız ve savunmasız bir özgürlük savaşçısını katletmek, aynı zamanda büyük bir namertliktir de.
Apocu fedai bir militan olan Azad yoldaşımız, hem aktif mücadele sürecinde hem de zindanda bulunduğu dönemde baş eğmeyen amansız bir direnişçi oldu. Kendisini halkımızın özgürlük mücadelesine adayan bir fedai idi. Her şart altında militanlık duruşundan taviz vermeyen Azad yoldaşımız, partimiz PKK’nin direniş çizgisine bağlı kaldı.
Şehadeti pahasına düşmana karşı sonuna kadar direnen Azad yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Çewlîk ve Kurdistan halkımıza baş sağlığı diliyoruz. Azad yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin intikamını alacağımıza ve kanlarını yerde bırakmayacağımıza söz veriyoruz.
Azad Çewlîk yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Azad – İrfan Kılıç
Azad yoldaşımız Çewlîk’e bağlı Solhan ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Ailesinin yurtsever olması nedeniyle Kurdistanî değerlerle büyümüştür. Emekçi, çalışkan ve kendi ayakları üzerinde durabilen özellikler edinerek temel şekillenmesini almıştır. Halkımız üzerinde yürütülen soykırım siyaseti Azad yoldaşımızın da bir arayış içerisine girmesine neden olmuştur. Hareketimize duyduğu sempatiyle devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarına katılmıştır. Bu vesileyle Rêber Apo ve Kurdistan Özgürlük Hareketimizi daha yakından tanıma fırsatı yakalamıştır. Yakaladığı bu bilinç düzeyi ile Kurdistan’ın öz değerlerinin yeniden varoluşunun adı olan PKK’ye sempati duymaya başlamıştır. 2013 yılında yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması Azad yoldaşımızın da nasıl mücadele edilmesi gerektiği noktasında bir kanıya varmasına sebep olmuştur. Azad yoldaşımız bu zaman sürecinde var olan yoğunlaşmalarını ve arayışlarını derinleştirmiş, sistem ile olan çelişkilerini günden güne çözümleyerek belli bir kararlaşma düzeyine ulaşmıştır. İşgalci Türk devletinin Önderliğimizin ve Hareketimizin tüm çabalarına rağmen halkımıza yönelik soykırım politikalarını sürdürdüğünü görmüş ve mutlaka bu soykırımcı zihniyetle mücadele edilmesi gerektiğine inanmıştır. Azad yoldaşımız, işgalci Türk devleti ve onun faşist rejimlerinin tutumunun ancak varoluşumuzun ve mücadelemizin adı olan Rêber Apo’ya olan yaklaşımlarla ölçülebileceğine kanaat getirmiştir. Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü elde etmeden barışın gerçeklemesinin imkânsız ve anlamsız olduğuna inanmıştır. Azad yoldaşımız, başta kadim halkımız olmak üzere tüm Ortadoğu halklarının bir arada özgür ve barış içinde yaşamanın ölçütünün Rêber Apo fiziki özgürlüğü ve ideolojisiyle olacağına inanmıştır. Azad yoldaşımız bu temelde 2015 yılında hem komploya hem işgalcilere şahsında bir cevap vermek adına halkımızın ‘Kara Gün’ olarak tanımladığı 15 Şubat gün gerilla saflarına katılmıştır. Katılımını bu tarihe denk getiren Azad yoldaşımız mücadele çizgisini ilk günden büyük bir kararlılıkla belirlemiştir.
Azad yoldaşımız, özgür yaşam alanları olan Medya Savunma Alanları’nda temel eğitimlerini başlamış, büyük bir aşk ve tempoyla yaşama ve eğitime katılmıştır. Azad yoldaşımız toplumdan ve sistemden edindiği özelliklerine isyan edercesine mücadele etmiştir. Doğru bir katılımı ve çizgi devrimciliğini kendine esas alan Azad yoldaşımız örnek bir duruş sergilemiştir. Önderliğimizin “Cücelikten yüceliğe doğru tırmanmak” belirlemesini her an’a cevap olma anlayışıyla kendisinde oluşturmaya çalışmıştır. PKK’yi sadece tanımanın bile kendisinde değişim ve dönüşüme neden olduğunu ifade eden Azad yoldaşımız, PKK saflarında 24 saat gerillacılık anlayışıyla kendini geliştirmiştir. Bireysel yetmezlikleri, başarının önündeki temel engel olarak gören Azad yoldaşımız pratiği ve mücadele anlayışıyla eksikliklerini gidermeye ve çözüm gücü olmaya çalışmıştır. Çıtasını hep yüksek tutan Azad yoldaşımız, Rêber Apo’ya ve şehitlerimize daha fazla layık ve yakın olmak için Hêzên Taybet’e geçmeye önermiştir. Hesapsız katılımı ve militanca duruşu nedeniyle bu çalışmaya kabul edilmiştir. Zîlanların fedai çizgisinin sürdürücüsü ve takipçisi olmanın kendini dirhem dirhem eritmekle mümkün olduğunu iyi bilen Azad yoldaşımız bu çizgiye layık bir pratik sergilemiştir. Rêber Apo’nun fedai bir militanı olmak için elinde gelenin fazlasını yapmaya çalışmış ve kendisini her hücresine kadar örgütleyerek özgürlüğe adanmıştır. Geç katılımını büyük bir şanssızlık olarak ifade eden Azad yoldaşımız, sistemin Hareketimize ulaşmaya çalışanların önüne koyduğu engelleri ancak büyük bir örgütlülükle aşabileceğini bilince çıkarmıştır. Devrimci Halk Savaşı’nın etkili yürütülmesinin de ancak bu örgütlülükle sağlanabileceğine inanmıştır. Bunun için toplumu örgütlemenin de ancak Rêber Apo’nun ideolojisiyle oluşan fedai kadro ve militanların öncülüğüyle mümkün olduğunu fark etmiştir. Kendini ideoloji ve askeri konularda donatan ve dönemin ruhuna uygun hareket eden Azad yoldaşımız yeteneğini, inisiyatifini ve kararlarını bu esas üzerinde geliştirerek yetkin bir gerilla olmuştur. Özü, sözü bir olan Azad yoldaşımız her zaman Önderliğimizin ideolojisini ve fedaice yaşamını kendine mihenk taşı yapmıştır. Yaşamdaki coşkulu, emekçi ve samimi katılımı ile tüm yoldaşlarının sevgisini ve takdirini kazanmıştır. Azad yoldaşımız, yoldaşları arasında her zaman daha fazla çalışan ve emek veren, yaşama komünal ve kolektif bir şekilde katılarak zenginleştirmiştir.
Hızlı anlayan ve anladıklarını hemen pratiğe geçirerek yaşanan tarihi sürece cevap olmak isteyen Azad yoldaşımız bu temelde bazı kritik çalışmalar için Türkiye metropollerine geçmiştir. Görevde bulunduğu bu süreç içerisinde talihsiz bir şekilde düşmana esir düşmüştür. Partimiz PKK’nin Amed Zindanı’nda Mazlum Doğan, Dörtler, Hayri Durmuş, Kemal Pir, Akif Yılmaz ve Ali Çiçek öncülüğünde geliştirdiği direniş çizgisine bağlı kalan Azad yoldaşımız düşmanın tüm işkence ve baskılarına rağmen fedailik duruşundan taviz vermemiştir. Direnişin mutlaka zaferi getireceğine olan inançla elindeki en küçük imkanlarla direnen Azad yoldaşımız, bir an bile düşmana boyun eğmemiştir. Yoldaşımızın militanca duruşu hiçbir şekilde kıramayacağını anlayan soykırımcı Türk devleti her defasında Azad yoldaşımıza yönelik işkencelerin dozajını artırmıştır.
3 Temmuz 2019 günü Kandıra Zindanı’nda bulunduğu sırada yine düşman saldırısına uğrayan Azad yoldaşımız vahşice işkence edilerek katledilmiştir. Her türlü zorlu şartlar altında bile fedailik çizgisinden ödün vermeyene Azad yoldaşımız mücadele geleneğimize denk bir duruşla direnerek şehadete ulaşmıştır. Yoldaşları olarak Azad Çewlîk yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin anılarına bağlı kalacağımızın ve mutlaka amaçlarını gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
27 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Destansı bir direnişin yaşandığı Medya Savunma Alanları’na yönelik işgalci Türk ordusunun son üç yılda gerçekleştirdiği ağır saldırılarda yeni dönem gerillacılığının öncü militanlarından olan Zagros yoldaşımız 2023 yılının başında; Darav, Egîd ve Salar yoldaşlarımız 2022 yılında; Cûdî yoldaşımız ise 2021 yılında şehadete ulaştı.
Her biri özgürlük mücadelemizin öncü militanları olarak, bulundukları alanlarda işgalci Türk ordusunun tüm saldırılarına karşı yüksek Apocu irade ve kararlılıkla mücadele eden yoldaşlarımız, son nefeslerine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başararak ölümsüzleştiler.
Zagros, Darav, Egîd, Cûdî ve Salar yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin özgür Kurdistan hayalini gerçekleştireceğimizin sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Zagros Çekdar |
Zagros – Mesut Celal Osman
![]() |
Kod Adı: Darav Feraşîn |
Darav – Bedîrxan Abi
![]() |
Kod Adı: Egîd Gever |
Egîd – Yılmaz Bayram
![]() |
Kod Adı: Cûdî Berxwedan |
Cûdî – Abdulselam Yıldız
![]() |
Kod Adı: Salar Atakan |
Salar – Murat Asan
Zagros yoldaşımız, Rojavayê Kurdistan’ın Dirbesiyê şehrinde dünyaya geldi. Rêber Apo’yu, Apocu hareketi, onun öncü kadrolarını tanıyan ve bu harekete gönül veren yurtsever bir aile ortamında büyüdü. Bu nedenle Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni çocuk yaşlardan itibaren tanıdı ve bu mücadelenin içinde büyüdü. BAAS rejiminin Kürt halkının varlığını, dilini ve kimliğini yok sayan uygulamaları Zagros yoldaşımızda derin bir sorgulamanın ve güçlü kimlik arayışının gelişmesine yol açtı. Bu arayış ve sorgulamaları temelinde mücadeleye atılan yoldaşımız, yurtsever devrimci gençlik çalışmalarındaki yerini aldı. Kurdistan’da partisiz, yani öncü bir güç olmaksızın bir yaprağın dahi kımıldamayacağını bilen Zagros yoldaşımız, var gücüyle Kürt gençlerinin örgütlenmesi ve mücadeleye seferber olması için çalıştı. 2010 yılında Apocu harekete katılarak, profesyonel bir devrimci olma sözü verdi. Ortadoğu’da halkların baharının geliştiği bir süreçte, en örgütlü gücün en büyük devrimci gelişmeleri ortaya çıkaracağının bilincinde olan Zagros yoldaşımız, Rojavayê Kurdistan’a geçti. Doğduğu topraklara giderek, içinde yetiştiği toplumun özgürlüğü için çalıştı. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gerçekleşmesine bizzat tanıklık etti, bu devrimi gerçekleştiren devrimcilerden biri olmanın gururunu ve sevincini yaşadı. Toplumun en dinamik ve öncü gücü olan gençlik içerisinde, küçük büyük demeden her görevi aşkla üstlendi. Kürt halkından Arap halkına kadar, Rojavayê Kurdistan’daki tüm halkları örgütlemeyi esas aldı. Milliyetçilik hastalığının panzehiri olan demokratik ulus anlayışıyla hareket ederek, Rojavayê Kurdistan ve Kuzey Doğu Suriye’nin her yerinde faaliyet yürüttü.
Öncülük görevini daha etkili yerine getirmek, Apocu paradigmada derinleşmek, mücadele sorunlarına çözüm bulmak, cins ve sınıf savaşını daha etkili yürütebilmek için Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nda eğitime dahil oldu. Apocu ideolojide derinleşerek önemli bir bilgi ve birikim düzeyine ulaşmayı başaran Zagros yoldaşımız, akademi ortamına güçlü katıldı. Derinleşip yoğunlaştığı oranda, bilgi ve birikimiyle yoldaşlarının da gelişimine yol açtı.
2015 yılında askeri alana geçen Zagros yoldaşımız, Partileşmede önemli bir düzey kazanmış olan devrimci kişiliği ile erkenden komutanlaştı. Kuzey Doğu Suriye’yi özgürleştirme hamlelerinin çoğunda yer aldı. Bir kez Halep’te başından mermi alarak ağır yaralandı, bir kez de Reqa’da vücuduna şarapnel parçası alarak yaralandı. Fakat her seferinde iyileşip, daha büyük bir istek ve heyecanla görevinin başına döndü. Kuzey Doğu Suriye topraklarını DAİŞ çetelerinden temizleme hamlelerinde savaşçılıktan tim, bölge ve eyalet komutanlığı üyeliğine kadar her düzeyde yer aldı. Örgütsel kültürü kişiliğinde oturtan, askeri disiplini yaşamının her anına hakim kılan ve daima tetikte olan cesur bir komutandı. Bulunduğu alanda denetim ve sistem oluşturmada öncülük yaptı, Parti ahlakını ve örgütsel işleyişi hakim kıldı. Zagros yoldaşımız mütevazı ve alçakgönüllü karakteri, yapıcı üslubu, çözümleyici tarzıyla yoldaşlarının her sorununa çözüm yaratabilen ve yol gösteren örnek bir komutandı. Arap halkımızın gençlerinin eğitimine, bilinçlenip örgütlenmesine ve doğduğu toprakları savunmasına yardım etti. Bu anlamda önemli bir rol oynadı.
Zagros yoldaşımız, doğduğu topraklarda gençlik çalışmalarından cesur savaşçılığa, tim komutanlığından eyalet komutanlığı üyeliğine kadar birçok görevi başarıyla yerine getirdi. Halkına ve ülkesine layık bir pratik sergilemenin gönül rahatlığıyla 2018 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı. Önemli bilgi ve birikimini gerillaya aktarmak, aynı zamanda dağda yürütülen mücadelenin inceliklerini ve tarzını yakalayabilmek için Haki Karer Akademisi’nde eğitim sürecine dahil oldu. Burada da, olgun kişiliği ve öncü duruşuyla yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanıp, önemli görevlere hazır olduğunu kanıtladı. Eğitim sürecini başarıyla tamamlayan Zagros yoldaşımız, yeni dönemde rol oynayıp özgürlük mücadelemize ivme katacak bir komutan olarak Medya Savunma Alanları’nda eyalet komutanlığı üyesi düzeyinde görev üstlendi. Aldığı görevi başarıyla gerçekleştirip, üzerine düşen sorumluluğun hakkını verdi. Özel görev ve çalışmalarda da bulunan Zagros yoldaşımız, bu çalışmaların da hakkını veren örnek bir komutan oldu.
Zagros yoldaşımız, Medya Savunma Alanları’nda görevi başında iken 2023 yılında gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı.
Darav yoldaşımız, Feraşîn zozanlarında, yurtsever Gewda aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi. Fakat soykırımcı sömürgeci Türk devletinin baskı ve zulümleri sonucunda köyleri yakılıp yıkıldı, Feraşîn zozanlarındaki halkımız zorla göçertildi. Ailesi ile Wan’ın Xaçort mahallesinde, yurtsever bir ortamda büyüdü. Gewda aşiretinin ve Xaçort mahallesinin yurtseverliği Darav yoldaşımızın kişiliğinin şekillenmesinde etkili oldu. Küçük yaşta iken Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni tanıdı, halkının amansızca verdiği varlık ve özgürlük savaşının farkına vardı. Türk devlet okullarında 11 yıl boyunca okudu, fakat daha sonra bu okulların Kürtleri asimile etmekten başka bir rol oynamadığını kavrayınca bıraktı. Dayısı Darav Feraşîn yoldaşımızın 2006 yılında Besta’da şehadete ulaşması, Darav yoldaşımızı derinden etkiledi ve mücadeleyi daha yakından tanımasına yol açtı. Şehitlerin izinden yürümek, silahlarını yerde bırakmamak ve mücadeleyi yükseltmek gerektiğine inandı. Bu inançla mücadeleye atılan Darav yoldaşımız, yurtsever devrimci gençlik çalışmalarında yer aldı, eylemlere katıldı ve serhildanlarda rol oynadı. Xaçort mahallesinde düşmana geçit vermeyen ve serhildanlara öncülük eden küçük generallerden biri oldu. Gençlik komiteleri kurup Kürt gençlerinin örgütlenmesinde ve mücadeleye katılmasında misyon sahibi oldu. Devrimci halk savaşımızın önemli bir çıkış yaptığı 2011 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı ve şehit dayısının ismini aldı.
Doğduğu Feraşîn zozanlarında gerillaya katılan Darav yoldaş, gerillaya katılımını ikinci doğuşu olarak ele aldı. Bir süre Feraşîn’de kaldıktan sonra Zap’a geçti. İlk gerilla eğitimini burada aldı, tecrübelerini Zap’ta kazandı. Zap’ın tarihi direniş mirasını, engin gerilla tecrübesini, asi coğrafyasını gerillacılığın öğrenildiği büyük bir okul olarak ele alan Darav yoldaşımız, erkenden gelişme kaydetti. Kendi ayakları üzerinde durmayı, başarıya odaklanarak sonuç alıcı iş yapmayı öğrendi. Eylemlerde ve alt yapı hazırlıklarında yer alarak mücadelenin nasıl örgütlendirilip yürütüldüğünü öğrendi. Kendisini ideolojik olarak da geliştirip yetkinleştirmeye odaklanan Darav yoldaşımız, Rêber Apo’nun ideoloji ve felsefesini büyük bir aşkla okuyup öğrendi. Apocu militanlığın insanları kendisine hayran bırakan büyük meziyetlerini bir bir kişiliğine yedirerek profesyonel devrimci olma yolunda önemli bir mesafe kaydetti.
2013 yılında Qendîl’e geçip orada pratiğe devam etti ve 2015 yılına kadar da Qendîl’de kaldı. Daha sonra Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’na giderek akademi ortamında eğitime katıldı. Sistematik eğitim ve yoğunlaşma sürecini güçlü bir biçimde değerlendiren Darav yoldaşımız, hem pratik sürecin muhasebesini yaptı hem de kendisini yeni dönem görevlerine hazırladı. Eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra Partimizin önder kadrolarının güvenliğinde yer alarak önemli bir sorumluluk üstlendi. Partimiz PKK’nin, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni nasıl yürüttüğünü, örgütsel çizgi mücadelesinin veriliş tarzını, Apocu paradigmanın yaşamsallaştırılmasını yakından görüp önemli tecrübeler edindi. Bu dönemi mücadele yaşamının önemli bir dönüm noktası ele alarak, devrim yürüyüşünü hızlandırıp daha etkili katıldı.
Mazlum Êzidî halkımızın, DAİŞ’in faşizan soykırım saldırılarıyla yüz yüze kalıp büyük bir katliamın eşiğine geldiği süreçte, Darav yoldaş da silahına sarılıp Şengal’in yolunu tutan Apocu fedai militanlardan biri oldu. Büyük cesareti, tereddütsüz duruşu, pratik zekası ve askeri yetenekleriyle Şengal’i özgürleştirme temelinde gerçekleştirilen tüm hamlelerde yerini aldı. Êzidî halkımızın ve Şengal’in özgürleştirilmesinde önemli rol oynayan bir komutan haline geldi. Darav yoldaşımız, dürüstlüğü, mütevazılığı, fedakarlığı ve samimi yoldaşlığıyla örnek bir duruşa sahipti. Apocu ideolojiye, şehitlere ve halka yürekten bağlı olan Darav yoldaşımız, her şart altında mücadelenin yarattığı değerleri koruyan ve büyüten yaklaşımın sahibiydi. Mücadele içinde kendisini oldukça eğiterek ağır silah taktiğinde uzmanlaşmış, yoldaşlarına eğitim verip onları daha etkili mücadele eden bir düzeye ulaştırdı. Tüm çalışmalara büyük bir feragat duygusuyla ve hesapsızca katıldı.
Kürt halkının asil ve yiğit özünü, Apocu ideoloji ile birleştirip kişiliğinde kahramanlık düzeyine çıkaran Darav yoldaşımız, görevi başında iken 2022 yılında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı.
Egîd yoldaşımız, yurtseverliği ve serhildanlarıyla sembolleşen Gever’de yaşama gözlerini açtı. Yurtsever bir ailede ve ortamda büyüdü. Küçük yaşta çalışmaya başlayarak ve emek harcayarak kendi ayakları üzerinde durmayı öğrendi. Gever gibi sürekli serhildan halinde olan bir halkın içinde büyümesi, Egîd yoldaşımızın da direnişçi bir karaktere sahip olmasına yol açtı. Türk devlet faşizmini ve Kürt halkına uyguladığı terörü yakından görüp yaşayan Egîd yoldaşımız, güçlü bir düşman bilincine kavuştu. Sömürgeci, soykırımcı Türk devletinin, Kürt halkına yeminli düşman olmasını ve kökünü kazımak için hunharca saldırmasını asla kabul etmedi. Türk devletinin uygulamalarına duyduğu tepki ile arayış içerisine girdi ve mücadele etmeye karar verdi. Bu temelde yurtsever devrimci gençlik çalışmalarına katıldı. Gençliğin örgütlenip mücadele gücü haline gelmesinde rol oynadı, önemli öz savunma eylemlerine katıldı.
Egîd yoldaşımız, 2010 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası olma kararlılığına ulaşarak, Cîlo’da saflarımıza katıldı. Cîlo gibi zorlu bir coğrafyada, Bakur koşullarında 4 ay boyunca pratik faaliyet yürüttü. İlk eğitim ve tecrübesini Bakur ortamında aldı. Pratikle iç içe edindiği tecrübeler Egîd yoldaşımızın, devrimci yürüyüşünün temeli haline geldi. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, burada hem pratik faaliyetlere katıldı hem de gerilla taktiklerinde uzmanlaşmak için akademik eğitim gördü. Suikast taktiğinde uzmanlaşan Egîd yoldaş, yaşadığı güçlü yoğunlaşma ve eğitimden aldığı birikimle Zagroslar’ın yolunu tuttu. Zagroslar’da, özellikle de Şemzînan ve Gever bölgelerinde 5 yıl boyunca aralıksız bir biçimde mücadele etti. Ağırlıklı olarak öz savunma çalışmalarına yer alıp, halkımızın öz savunmasını güçlendirmeye çalıştı. Öz savunması olmayan bir halkın varlığının asla garantide olmayacağını bilerek, halkımızın varlığını korumak ve özgürlüğünü sağlayabilmek için büyük fedakarlıklar göstererek çalışma yürüttü. Egîd yoldaşımızın güven veren duruşu, sempatik mizacı, halkçı karakteri erkenden sevilmesine ve bölge halkının saygı duymasına yol açtı.
Sömürgeci soykırımcı Türk devleti, 2015 yılında halkımıza ve Hareketimize dönük topyekun soykırım saldırılarını devreye koyunca, yurtsever halkımız da düşman saldırılarına boyun eğmeyerek öz savunma temelinde direnişini örgütledi. Bu temelde gelişen Gever Özyönetim Direnişi büyük bedeller pahasına da olsa tarihe geçen önemli bir direniş destanı yazdı. Gever halkımızın soykırım saldırılarıyla yüz yüze kalması, bu toprakların ve halkın öz evladı olan Egîd yoldaşımızın tarihi bir sorumlulukla hareket etmesine ve bu direnişe dahil olmasına yol açtı. Gever’e geçerek özyönetim direnişindeki yerini alan Egîd yoldaş, YPS’nin kuruluşunda yer alarak öncü komutanlarından biri oldu. Tarihin şahitlik ettiği en orantısız koşullarda, Kürt halkının Gever’deki asil çocukları koskoca bir orduya ve elindeki tüm savaş tekniğine karşı çıplak yürekleri ile direndiler. Bu direnişin fedai öncü militanlarından olan Egîd yoldaş, direniş sürecinde 4 kez yaralanmasına rağmen, her seferinde yaralarını erkenden sarıp mücadelesine devam etti. Egîd yoldaşımızın sarsılmaz iradesi, korkusuzluğu, yüksek cesareti ve zafere olan inancı onu en zor koşullarda bile yürüten temel özellikleri oldu.
Bu direniş sürecinden sonra Medya Savunma Alanları’na geçen Egîd yoldaşımız, Apollo Akademisi’nde eğitim sürecine dahil oldu. Destansı bir direnişe şahitlik eden ve bunun öncü sorumlularından biri olan Egîd yoldaşımız, eğitimi bir muhasebe ortamı olarak ele aldı, eksik ve yetmez yanların sorgulamasını geliştirdi, özeleştirisini verip güçlü bir çıkış yapmanın çabası içerisine girdi. Aynı zamanda yanı başındaki şehit yoldaşlarından edindiği büyük birikim ve tecrübesini de yoldaşlarına aktararak önemli bir görevi yerine getirdi. Akademi eğitiminden sonra yüksek iddia ve zafer inancıyla yeni görev alanına geçti. Medya Savunma Alanları’nda değişik görev ve sorumluluklar üstlenen Egîd yoldaş, aldığı her sorumluluğun hakkını verdi. Tüm görevlerini büyük bir başarıyla gerçekleştirdi. Girişken, koparıcı ve pratikçi özellikleri ile el attığı her çalışmayı mutlaka başarmasını bildi. Askeri çalışmalardaki disiplinli duruşu ve taşıdığı fedai ruhla tereddütsüz bir yürüyüşün sahibi oldu.
Önderliğe, şehitlere, halka ve yoldaşlarına derin duygularla bağlı olan Egîd yoldaş, asla mücadele etmekten geri durmadı ve kendisini geriye çekmedi. Daima en önde olmayı, yaratıcılığı ve yeteneğiyle başarmasını bilen örnek bir komutanımızdı. Egîd yoldaşımız, halkımızın varlık ve özgürlük mücadelesi için önemli bir görevin başında iken, 2022’de gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı.
Cûdî Berxwedan yoldaşımız, Şirnex şehrinde yurtsever bir ailede yaşama gözlerini açtı. Botan halkının kadim yurtseverlik duyguları ve güçlü toplumsal özü ile büyüdü. Cûdî yoldaşımız Türk devlet okulunda 6 yıl okuduktan sonra bırakıp bir işçi olarak çalıştı. Tarımla uğraştı, bahçıvanlık yaptı ve kendi emeğiyle yaşamayı öğrendi. Kürt halkının varlık ve özgürlük mücadelesinin bilincine erken yaşlarda varan Cûdî yoldaş, amansız bir şekilde yürütülen bu direnişe kayıtsız kalmadı. İlgi duydu, merak etti, araştırdı, Botan halkından Apocu fedai kahramanların destanlarını dinledi. Apocu harekete karşı derin bir sempatisi gelişen Cûdî yoldaş, 2011 yılında Şehîd Çîçek Kiçî arkadaşın şehadete ulaşmasıyla gerilla saflarına katılma kararı aldı. Ancak yaşı küçük olduğu için Partimiz bu isteğini geri çevirdi ve katılmasına izin vermedi. Fakat birçok asil Botan’lı genç gibi gerilla saflarına katılma kararını kesinkes vermiş olan Cûdî yoldaşımız, bu kararından asla vazgeçmedi, üç yıl boyunca bekledi ve 2014 yılında büyük özlemini duyduğu gerilla saflarına katılır. Cûdî dağında gerillaya katıldı ve Cûdî ismini aldı.
Medya Savunma Alanları’na geçen Cûdî yoldaşımız, ilk temel gerilla eğitimini burada aldı. Gerillacılığın temel ilkelerini öğrendikten sonra hızla pratiğe atıldı. Moralli kişiliği, heyecanlı karakteri ve sevimli mizacıyla yoldaşlarının sevgi ve saygı duyduğu bir yoldaş oldu. Müzikteki yeteneği ile kutlama ve morallerin belirgin yüzü oldu, güzel sesiyle yoldaşlarının hislerine tercüman oldu. Apocu ideoloji temelinde kendisini eğitip adeta yeniden yaratan Cûdî yoldaş, erkenden gelişme kaydetti. PKK yaşamına tereddütsüzce ve büyük bir feragat duygusuyla katıldı. Parti yaşamında yakaladığı düzeyi askerlik sanatında da geliştirmek için Şehîd Mehmed Goyî Operasyon Okulu’nda eğitime katıldı. Burada gerilla taktiklerine ve dönemin savaş tarzına ulaşmak için kendisini eğitti. Daha sonra adım adım önce ağır silah, sonra da suikast taktiklerinde eğitim alıp uzmanlaştı. Apocu bir gerilla olarak tüm gerilla taktiklerinde uzmanlaşmayı ve böylece tamamen profesyonelleşmeyi hedefleyen Cûdî yoldaş, büyük bir emek vererek önemli bir düzey kazandı. Komutanlık meziyetlerini de kişiliğinde yaratarak öncülük misyonuna denk bir duruşa ulaştı. Bu düzeyi ile yoldaşlarına öncülük yaptı ve askeri akademilerde dersler verip, öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaştı. Kendisini her yoldaşının eğitiminden sorumlu görüp, büyük bir duyarlılık ve emekle yoldaşlarının gelişmesi için yüksek bir çaba içerisinde oldu. Yoldaşını büyüterek, büyüyeceğini bilen ve bu temelde çalışan Cûdî yoldaşımız, birçok yoldaşının uzmanlaşmasında rol sahibi oldu. Her görevi, ayırt etmeksizin ve kesin başarı ölçüsüyle ele alıp başarılı olmaya çalıştı. Bulunduğu alanlarda fedai bir militan, öncü bir kadro ve o alanın temel yapı taşı olmayı başarabilen bir komutan oldu. Tim ve takım düzeyinde komutanlık görevi üstlendi ve her görevini de başarıyla tamamlayarak yoldaşlarının güvenini asla boşa çıkarmadı.
Başta Êzidî halkımız olmak üzere tüm Kürt halkının özgürlüğü için farklı alanlarda çalışıp mücadele etti. Halkımızın öz savunmasını güçlendirmenin ekmek ve sudan daha önemli olduğunun bilinciyle hareket etti ve halkımızın öz savunmasını güçlendirmeye çalıştı. Halkımızla iç içe bulunduğu yerlerde, halkımızın da sevgi ve saygısını kazanmasını bildi. Botan halkının yiğit bir evladı olarak mücadele saflarına katılan Cûdî yoldaş, emekçi karakteri, pratik zekası, zafere olan inancı, yüksek azmi ve çabasıyla uzmanlaşıp profesyonelleşmeyi başaran genç bir komutanımız oldu. Cûdî yoldaşımız, 2021 yılında Medya Savunma Alanları’nda gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaştı.
Salar Atakan yoldaşımız, Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi. Fakat kendisi henüz 4 yaşındayken ailesi ile birlikte Dîlok’a göç etti ve orada büyüdü. 5 kardeşin en büyüğü olan Salar yoldaşımız, güçlü bir toplumsal ahlak ve yurtseverlik duyguları ile yetişti. 9 yıl boyunca okudu, fakat ailede erkenden sorumluluk üstlenip iş yaşamına atıldı ve ailesine yardımcı oldu. Ailesinden aldığı yurtseverlik duyguları ve bilinciyle Kürt halkının verdiği özgürlük mücadelesini erkenden tanıdı. Özellikle 2014 yılında destansı Kobanê Direnişi’nde birçok çocukluk arkadaşının şehadete ulaşması, 2015 yılında Şirnex merkezinde insanlıktan nasibini almamış olan faşist Türk polislerinin katledip cenazesini askeri aracın ardından sürüklediği Hacı Lokman Birlik’ten çok etkilendi. 2015-2016 arasında Kurdistan’da gelişen Özyönetim Direnişi sürecinde Türk devletinin hunharca yaptığı katliamlara tanıklık etmesi, Salar yoldaşımızın yüreğindeki acıyı ve düşmana karşı olan öfkeyi büyüttü. Kürt halkına sınırsız düzeyde düşmanlık besleyerek saldıran sömürgeci, soykırımcı Türk devletinin pervasız terörüne karşı mücadele etme kararı verdi. Rojava Özgürlük Devrimi’nden de oldukça etkilenen Salar yoldaşımız, devrim havasını solumayı ve bir devrimci olmayı amaçladı. Bu temelde 2018 yılının sonlarına doğru güçlü bir arayış temelinde Heftanîn’de gerilla saflarına katıldı.
Şehir ortamında büyümüş olan Salar yoldaşımız, büyük bir aşk ve istekle gerilla yaşamına katıldı. Gerilladaki samimi yoldaşlık ortamı, yüksek fedakarlığı, özgürlük düzeyi yüksek ilişkileri, Kürt kadının özgür bir biçimde kendini ifade edip varlık bulması Salar yoldaşımızın büyük bir coşku ve heyecan duymasına neden oldu. Bu coşku ve heyecanla gerilla pratiğine katılan Salar yoldaşımız, dağ yaşamına çabuk uyum sağladı. Demokratik komün ortamında özgür bir birey olmanın hazzını yaşayan Salar yoldaşımız, özgürlüğün tadına vardı. Dağlarda özgürce var olmanın asil duygularını yaşayarak, gerilla saflarına katılmakla ne kadar doğru bir karar verdiğini gördü. Kendisini PKK’nin özgür yaşamına hesapsızca katarak erkenden gelişme sağladı. Bir yandan gerillanın askeri tecrübelerini alarak askerlik sanatında gelişme kaydetti, bir yanda Apocu ideoloji ile kendisini eğitti. Özellikle Rêber Apo’nun demokratik ulus anlayışını ve demokratik konfederalizm sistemini öğrenip derinliğine kavrayınca büyük bir heyecan duydu.
Farklı alanlarda önemli görevler üstlenen Salar yoldaşımız, büyük birikim ve tecrübe sahibi oldu. Tereddütsüz katılımı ve çalışkan kişiliğiyle önemli bir düzey kazandı. Askerlik sanatında gelişmek ve gerilla taktiklerinde uzmanlaşmak üzere akademilerde eğitim gördü. Orta otomatik silahlarda ve suikast taktiğinde uzmanlaştı. Salar yoldaş, dürüst, samimi ve içten yoldaşlığıyla birlikte kaldığı her yoldaşının sevgi ve saygısını kazandı, derin izler bırakmasını bildi. Cesaretli kişiliği, öğrenmeye açık yapısı, yüksek zekası, meraklı ve yaratıcı karakteri gerilla taktiklerinde yetkinleşmesini sağladı.
Edindiği birikim ve tecrübe ile sorumluluk üstlenen Salar yoldaşımız, tim komutanı düzeyinde görev üstlendi. Yoldaşlarına yol gösteren, yardımcı olan, öncülük eden, maneviyatını güçlendirip gelişmelerini sağlayan örnek bir komutan oldu. Salar yoldaşımız, özgürlük mücadelemizde parlak bir gelecek vaat eden genç bir komutan iken, 2022’de gerçekleşen talihsiz bir kaza sonucu şehadete ulaştı.
25 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Colemêrg halkımızın değerli evladı Diyar Norşîn yoldaşımız 20 Ekim 2021 günü işgalci Türk devletinin Zap’ta gerçekleştirdiği saldırıda şehadete ulaştı.
Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin 2021 yılından itibaren Zap, Avaşîn ve Metîna alanlarına yönelik başlattığı işgal saldırıları bugün de devam ediyor. Saldırıların geliştiği ilk günden itibaren Zap alanında düşmanı karşılayan ve işgal saldırılarının daha ilk anlarından itibaren düşmana ağır darbeler vurulmasını sağlayan değerli komutanımız Diyar Norşîn yoldaş, bugün sürdürülen direnişin de emektarlarından oldu. Geliştirdiği yaratıcı tarz ve taktiklerle yeni dönem gerillacılığının öncü komutanlarından olan Diyar yoldaşımız, bizlere büyük bir mücadele mirası ve başarılması gereken görevler devrederek ölümsüzleşti.
Diyar Norşîn yoldaşımızın bizlere devrettiği devrim bayrağını O’nun şahsında tüm şehitlerimize layık olmanın sorumluluğuyla daha yükseğe taşıyacağımızın ve hayali olan özgür Kurdistan’ı mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
Diyar Norşîn yoldaşımızın değerli ailesi başta olmak üzere, Şehîd Rustem Cûdî kampındaki yurtsever halkımıza ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Diyar Norşîn yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Diyar – Feyzi Kaya
Diyar yoldaşımız Colemêrg’in Marînos köyünde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yakın çevresinin yurtsever olmasından dolayı Diyar yoldaşımız Partimizi çocukken tanımaya başladı. Yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması, gerillanın tüm Botan ve Colemêrg bölgelerinde hakim olması, Diyar yoldaşımızın gerillaya ilgi duymasına neden oldu. Gerillayı görmek, onlara dokunmak en çok arzuladığı şeyler oldu. Diyar yoldaşımız ve değerli ailesi gibi halkımızın yediden yetmişe PKK etrafında kenetlenmesi, gerillayı özgürlüklerini sağlayacak tek güç olarak görmesi düşmanın on yıllardır sürdürdüğü soykırım politikasına ağır darbe vurdu. Bundan dolayı düşman her türlü baskı ve şiddeti uygulayarak halkımızı haklı davasından vazgeçirmeye çalıştı. Onurlu duruşundan bir an bile taviz vermeyen binlerce insanımız düşmanın bu uygulamalarına karşı ülkelerini terk etme pahasına dahi olsa onurlarını korumakta ısrar etti. Bunun için on binlerce yurtsever insanımız Başûrê Kurdistan’a göç ederek kendilerine yeni bir yaşam kurmanın çabasına girdi. Göç eden bu insanlarımızın içinde Diyar yoldaşımızın yurtsever ailesi de bulunmaktaydı. Birkaç kampı dolaştıktan sonra Maxmûr Kampı’na yerleşen halkımız, burada yeni bir yaşam kurdukları gibi, Kurdistan’ın asi dağları gibi başları dik bir şekilde mücadele ederek düşmana en anlamlı cevabı verdi. Diyar yoldaşımızın çocukluğu da yeni yerleştikleri Maxmûr Kampı’nda geçti. Burada okula giderek anadili ile eğitim gördü. Kendi kültürünü doyasıyla yaşama imkanı bularak düşmanın soykırım cenderesinden çıkmanın ve kendi olmanın mutluluğunu yaşadı. Aynı zamanda ailesi ile birlikte halkımızın yaşadığı acı, sürgün ve katliamlar nedeniyle sömürgeci Türk devletine karşı büyük bir öfke duydu. Bu öfkesini dili, kültürü ve tarihi değerlerine daha fazla sahip çıkarak anlamlandırdı. Fakat her zaman yüreğinde gerillaya katılmayı ve düşmana halkımıza yönelik politikalarından dolayı hesap sormayı saklı tuttu ve bunu gerçekleştireceği günü sabırsızlıkla bekledi. Önderliğimize yönelik gerçekleşen Uluslararası Komplo’ya ve “Güneşimizi Karartamazsınız” eylemlerinde yaşanan şehadetlere cevap olmak için 1999 yılında gerilla saflarına katılma kararı alan Diyar yoldaşımız, yaşının küçük olmasından dolayı bu istemini gerçekleştiremedi. Amacına olan bağlılığı sayesinde yoğunlaşmalarını sürdüren yoldaşımız, bu sefer 2001 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı.
Aynı yıl Kato alanında şehadete ulaşan amcası Diyar yoldaşımızın ismini alan yoldaşımız, şehitlere bağlılığını onların mücadelesini devralıp daha da büyütmekten geçtiğinin derin bilincinde oldu. Mücadele yaşamı boyunca bu ilke ile hareket eden Diyar yoldaşımız, her geçen gün kendisini geliştirerek yetkin bir gerilla olmayı başardı. Daha sonra 2005 yılında Mêrdîn alanında şehadete ulaşan akrabası Norşîn–Zahide Kurt yoldaşımızın da adını alarak Diyar Norşîn olarak mücadelesine devam etti. Aldığı eğitimlerle birlikte kendisini askeri ve ideolojik anlamda geliştirmeyi esas alan yoldaşımız, özellikle askeri sanata olan ilgisi sayesinde önemli yoğunlaşmalar yaşadı. Düşmanın başta Önderliğimiz olmak üzere halkımıza ve gerillaya yönelik gerçekleştirdiği saldırılara ancak güçlü bir gerilla direnişi ile cevap verilebileceğini bilen yoldaşımız, gerilla taktikleri konusunda derinleştikçe zengin eylem tarzları geliştirmeyi başardı. Garê alanı başta olmak üzere Metîna, Qendîl, Zagros, Zap ve Xakurkê alanlarında gerillacılık yapan Diyar yoldaşımız, 2014 yılına kadar savaşın en yoğun yaşandığı bölgelerde yer alarak işgalcilere karşı amansız bir mücadelenin içinde oldu. İşgalci Türk ordusuna yönelik gerçekleştirilen birçok eylemde yer alan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti, fedakarlığı ve tereddütsüz bir şekilde düşmanın üzerine yürümesi ile tüm yoldaşları için örnek bir militan oldu. Yer aldığı eylemlerdeki başarıları nedeniyle yoldaşları tarafından ödüllendirilen Diyar yoldaşımız, aldığı moral ve güçle mevcut katılımını daha da geliştirmeyi esas aldı. 2007 yılında Mazlum Doğan Kadro Okulu’nda, 2012 yılında da Haki Karer Akademisi’nde eğitim gören Diyar yoldaşımız, bu eğitimlerde Önderlik ideolojisi ve felsefesinde derinleşmeyi esas aldı. Önderliğimizin geliştirdiği Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigma çerçevesinde kişiliğini ele alan yoldaşımız, yaşadığı derinlikli yoğunlaşmalarla sistemin üzerinde yarattığı etkileri atarak, özgür bir birey ve militan olmanın çabasında oldu.
DAİŞ çetelerinin 2014 yılında Kobanê’ye yönelik bir saldırı gerçekleştirmesi ve böylece Rojava Özgürlük Devrimi’ni boğmaya çalışması üzerine binlerce militan gibi Diyar yoldaşımız da hem halkımızı hem de halkların özgürlük umudu haline gelen Rojava Özgürlük Devrimi’ni korumak için Kobanê’ye geçti. Burada çetelere karşı geliştirilen destansı direnişte yer alan yoldaşımız, düşmanla göğüs göğüse çarpışarak halkımıza karşı görevini layıkıyla yapmaya çalıştı. Yaşanan çatışmalarda karnından yaralanan Diyar yoldaşımız bir süre tedavi gördü. Tedavi sürecini de yoğunlaşarak geçiren yoldaşımız kendisini daha ağır bir mücadele sürecine hazırladı. Soykırımcı Türk devletine karşı mücadele etme istemi sayesinde yaralarını hızla iyileştiren yoldaşımız tekrar Medya Savunma Alanları’na geçti. Burada bir süre kaldıktan sonra bu sefer yüzünü gerilla savaşımızın merkezi Botan’a döndü. Özellikle Özyönetim Direnişi sırasında düşmanın halkımıza yönelik gerçekleştirdiği katliamların hesabını sormayı kendisine ilke edinen yoldaşımız, büyük bir öfke ve hesap sorma temelinde pratiğe katıldı. Botan alanında gerçekleştirilen birçok eylemde yer alan Diyar yoldaşımız düşmana vurduğu her bir darbe ile şehitlerimizin intikamını aldı, er ya da geç mutlaka soykırımcı Türk devletinden hesap sorulacağını başarılı pratiği ile gösterdi. Botan alanından tedavi amaçlı yine Medya Savunma Alanları’na dönen Diyar yoldaşımız, 2018 yılında bir kez daha Haki Karer Akademisi’nde ideolojik ve askeri eğitim aldı. Bu eğitim sürecinde 6 yıllık pratiğini sorgulama ve bundan gerekli dersleri çıkarma imkanını bulan Diyar yoldaşımız; yaşadığı yoğunlaşmalarla eksikliklerini açığa çıkararak, gerillanın yeniden yapılandırılması çalışmalarına tüm benliği ile katıldı. Önemli görev ve sorumluluklar üstlenen Diyar yoldaşımız bölge komutanı olarak Zap alanına geçti. Zap alanında bugün de devam eden direnişin temeli olan savaş tünellerinin yapımından, yoldaşlarının Apocu birer militan olarak eğitilmelerine kadar üzerine düşen bütün sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getirdi. Düşmanın Zap’a yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı, birçok eylemin örgütlenmesini yapan Diyar yoldaşımız; tereddütsüz ve kaygısız savaş tarzını yoldaşlarına da aşılayarak başarılı eylemlerin gerçekleşmesini sağladı. Düşmanı takip etmeyi ve yeri geldiğinde etkili bir şekilde vurmayı ustalıkla başaran yoldaşımız, bu tarzı ile hareketli gerilla timlerinin başarılı olabileceğini çok önceden gösterdi.
Düşmanın 2021 yılından itibaren Avaşîn, Metîna ve Zap alanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşı, her an hareket halinde olan ve düşmana darbe vurma fırsatı kollayan Diyar yoldaşımız, daha o dönemlerden itibaren Zap’ın direniş kalesi olacağını ispatladı. Yaşamı, savaştaki cesareti ve yoldaşlarına verdiği değerle tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanan değerli komutanımız Diyar Norşîn yoldaş 20 Ekim 2021 günü Zap alanında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşarak halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini layıkıyla aldı.
23 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
İşgalci Türk ordusuna karşı Medya Savunma Alanları başta olmak üzere tüm Kurdistan’da yürüttüğümüz amansız mücadele kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Düşmanın Medya Savunma Alanları’na dönük gerçekleştirdiği saldırıları fedailik çizgisindeki direnişi ile kıran Kurdistan Özgürlük Gerillası, eşsiz bedeller verme pahasına bu direnişinde ısrar ediyor ve halkımızın onurlu mücadelesini zafere taşıyacağına dair verdiği sözün gereklerini yerine getirmeye çalışıyor. Her anı büyük kahramanlıklara sahne olan bu destansı mücadelemizde Avesta Tekoşîn Haziran 2023 tarihinde, Bawer Arîn ve Zinar Serêçiya yoldaşlarımız da Temmuz 2023 tarihinde şehadete ulaştı.
Yoldaşlığa olan derin bağlılıkları ile gözlerini bir an bile kırpmadan mücadele eden ve şehadete ulaşan Avesta, Bawer ve Zinar yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Avesta Tekoşîn |
Avesta – Mizgîn Aşkara
![]() |
Kod Adı: Bawer Arîn |
Bawer – Mesut Demirkan
![]() |
Kod Adı: Zinar Serêçiya |
Zinar – Mihemed Abdulxanî
Avesta yoldaşımız Botan’ın yurtsever Didêrî aşiretine mensup bir ailenin ferdi olarak Sêrt’de doğdu. Mensubu olduğu aşiretin köklü kültürü ve ailesinden aldığı güçlü ahlak ile büyüyen Avesta yoldaşımız, olgun kişiliği ile ailesi ve çevresinde sevilen biri oldu. Botan’da yaşaması nedeniyle düşman baskılarını yakından hisseden yoldaşımız aynı zamanda bu düşman baskı ve katliamlarına karşı Kurdistan dağlarında direnen özgürlük gerillasının destansı mücadelesine de tanıklık etti. Kendisi de duyarlı bir genç kadın olarak halkımızın düşman işgali altında soykırım tehlikesiyle yüz yüze yaşadığını erkenden fark etti. Sömürgeci Türk devletinin her geçen gün soykırım politikalarını daha ince yöntemlerle devreye koyması ve aslında kuruluş felsefesi olan Kürt’ün inkarını sürdürmede ısrar etmesi, bunun için her türlü ahlak dışı uygulamaları Kurdistan’da gerçekleştirmesi binlerce Kürt genci ve kadını gibi Avesta yoldaşımızın da büyük tepkisine yol açtı. Yine toplumda kadına yönelik ayrımcı yaklaşımların sürmesi ve bunların bizzat devlet eliyle desteklenmesi Avesta yoldaşımız için mücadele gerekçesi oldu. Bunun için Avesta yoldaşımız bu soykırımcı düşmana karşı mutlaka mücadele saflarında yer alması gerektiğine karar verdi. Bu temelde ilk olarak kadınların uğradığı şiddet ve haksızlıklarla mücadele eden bazı sivil toplum kuruluşlarında yer aldı. Daha sonra özgür kadın hareketi ve devrimci gençlik çalışmalarında yer alarak her geçen gün mücadelesini daha da büyüttü. Fakat düşmanın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm Kürt toplumu üzerindeki baskı ve şiddet politikalarında ısrar etmesi Avesta yoldaşımızın farklı mücadele yöntemleri için arayışa girmesine neden oldu. Bu temelde yoğunlaşma ve arayışlarını daha da somutlaştıran Avesta yoldaşımız kendisini gerilla mücadelesine daha yakın hissetti. Özellikle mensubu olduğu aşiretten gerilla saflarına katılımların olması ve şehadetlerin yaşanması Avesta yoldaşımızı derinden etkilediği gibi, mücadele tarzını belirlemesine de yardım etti. 2014 yılında belli bir karar düzeyin ulaşan Avesta yoldaşımız yaşadığı yoğunlaşmaları pratikleştirmek için yüzünü Garzan dağlarına dönerek gerilla saflarına katılma kararı aldı.
Yıllardır hayalini kurduğu gerillaya Garzan’da katılan yoldaşımız ilk eğitimlerini burada aldı. Bakurê Kurdistan şartlarında yeni savaşçı eğitimi aldı, yoldaşlarından yılların tecrübelerini edindi. Aldığı eğitimlerle hem askeri hem de ideolojik anlamda yetkinlik kazanan Avesta yoldaşımız, güçlü bir şekilde pratik çalışmalara dahil oldu. Gerilla yaşamından ve gerillanın yoldaşlık ilişkilerinden derinden etkilenen yoldaşımız yeniden doğarcasına yaşama canlı, heyecanlı ve coşkulu katıldı. Yoldaşlarını ve yoldaşlık bağlarını belirleyen Apocu ilke ve ölçüleri her şeyin üstünde tutan Avesta yoldaşımız, militanca duruşu ve özlü yaşamıyla örnek bir YJA Star gerillası oldu. Kendisini eğitmeyi ve bu eğitimlerden aldığı bilgileri yaşamının bir parçası haline getirmek için yoğun bir çaba veren Avesta yoldaşımız, erkek egemenlikli sistemin yarattığı ve kadın özüyle uyuşmayan özelliklerinden bir bir sıyrılmaya başladı. Bu geleneksel ve kadını kölelik statüsünde tutan özelliklerden kurtuldukça daha da özgürleştiğini fark eden yoldaşımız bu çabalarını daimi kılarak özgürlükteki ısrarını ortaya koydu.
Avesta yoldaşımız 2015 yılının sonlarına doğru yaklaşık bir buçuk yıllık başarılı Garzan pratiğinin ardından Medya Savunma Alanları’na geçti. Medya Savunma Alanları’nda ilk olarak Heftanîn bölgesinde çalışmalara katılan yoldaşımız, işgalci Türk devletinin Hareketimize ve halkımıza yönelik 24 Temmuz 2015 gününden itibaren topyekûn imha saldırıları geliştirmesi üzerine bulunduğu alanda gerçekleştirilen eylemlere etkili bir katılım sağlayarak cevap verdi. Bu eylemlerdeki başarıları nedeniyle yoldaşlarının saygı ve takdirini kazanan yoldaşımız yaşamıyla olduğu kadar savaşçı yapısıyla da öncü bir YJA Star militanı oldu. Heftanîn alanında birçok eyleme komutan olarak katılan yoldaşımız bu eylemlerde elde ettiği başarılarla düşmanın ağır darbeler almasını sağladığı gibi yoldaşlarına da cesaret ve güven verdi. Düşmanın Hareketimizi tasfiye etmek için saldırılarını giderek boyutlandırması üzerine Avesta yoldaşımız profesyonel bir gerilla olmak için her bir özgürlük gerillasının kendisini bir branşta uzmanlaştırması gerektiğine inandı. Bu temelde iki yıllık başarılı Heftanîn pratiğinin ardından gerillanın yeniden yapılandırılması için geliştirilen askeri akademilere dahil olarak kendisini ağır silahlar branşında eğitti. Aldığı askeri teknik eğitimin yanında kendisini ideolojik olarak da geliştiren yoldaşımız Önderlik felsefesinde daha fazla derinleşmeye başladı. Önderlik ideolojisinde derinleştikçe kendisini Rêber Apo’ya daha yakın hissetmeye başladı. Her anında Rêber Apo ile yaşama çabasında olan yoldaşımız, Önderliğimiz üzerinde her geçen gün derinleştirilen tecride karşı büyük bir öfke duydu. Bu öfkesini ancak eyleme dönüştürerek Rêber Apo ve şehitlerimize layık olabileceğini bilen Avesta yoldaşımız, bu sefer yüzünü Şehîd Bêrîtan’ın mekanı olan Xakurkê’ye döndü. Xakurkê alanında da öncü katılımıyla örnek bir YJA Star militanı olan Avesta yoldaşımız, bu alanda da düşmanın işgal hayallerine büyük darbeler indirilen birçok eylemde yer alarak düşmana olan öfkesini eyleme aktarmayı başarmıştır.
Düşmanın Metîna, Zap ve Avaşîn alanına yönelik başlattığı tasfiye amaçlı saldırılarına karşı Xakurkê’den Metîna alanına geçen yoldaşımız burada hareketli gerilla timlerinin içerisinde yer alarak düşman saldırılarına cevap verdi. Girê Hakkarî başta olmak üzere Metîna’nın birçok alanında direnişe öncülük eden yoldaşlarımızdan olan Avesta yoldaşımız; yoldaşlığındaki sadeliği, katılımındaki tereddütsüzlüğü ve zafere olan büyük inancıyla öncü bir YJA Star militanı olarak özgürlük mücadelemizdeki yerini aldı.
Bawer yoldaşımız Kurdistan’ın yurtsever, köklü aşiretlerinden biri olan ve bağrından birbirinden değerli birçok kahraman çıkararak halkımızın özgürlük mücadelesine gönderen Giravî aşiretine mensup bir ailede doğdu. Mensubu olduğu aşiretin ve yaşadığı Wan şehrinin yurtsever devrimci karakterinden dolayı partimiz PKK’yi çocukluğunda tanıma şansı buldu. Gençlik dönemlerinde hem sistem okullarında hem de sportif faaliyetlerdeki yetenekleriyle öne çıkan Bawer yoldaşımız, her zaman kendi dilini özgürce konuşamamanın, kendi kültürünü dilediğince yaşayamamanın eksikliğini hissetti. Bunun sebebinin Kurdistan’da sürdürülen sömürgecilik politikaları ve soykırım uygulamaları olduğunun bilincine vardı. Kendisi olabilmenin ve halkımızın özgür bir gelecek sahibi olmasının tek koşulunun bu sömürgecilik ve soykırımcılıkla mücadele etmek olduğunu iyi bilen Bawer yoldaşımız, ilk olarak kendi imkanları ile mücadele etme yoluna koyuldu. Bu temelde soykırımcı sistemin merkezleri olan okullarını bırakan yoldaşımız, böylece ilk eylemini de gerçekleştirmiş oldu. Bir süre ailesinin geçimi için çobanlık yapan ve başka işlerde çalışan yoldaşımız bu süreçte emek olgusunu ve emeğin kutsiyetini daha yakından tanıma fırsatı buldu. Sömürgeci Türk devletinin Önderliğimize yönelik işkenceleri, özgürlük savaşı yürüten gerillanın halkımız için gözünü kırpmadan bedel ödemesi ve düşmanın her gün halkımıza saldırması onurlu bir Kürt genci olan Bawer yoldaşımızın mücadele saflarına katılmasına neden oldu. Bu temelde ilk olarak devrimci yurtsever gençlik çalışmalarına dahil oldu. Wan ve Amed’de gençlik faaliyetlerini yürüten yoldaşımız başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Soykırımcı Türk devletinin Kürt gençlerini özgürlük mücadelesinden alıkoymak ve toplum için birer yük haline getirmek için uyguladığı ahlak dışı politikalara karşı Bawer yoldaşımız büyük bir sabır ve fedakarlıkla mücadele ederek Kürt gençlerinin bilinçlenip mücadele saflarına akmasını sağladı. Teorisi ve pratiği ile tutarlı bir devrimci olan Bawer yoldaşımız, mevcut mücadele temposunun dönem ihtiyaçlarına cevap olmadığının farkına vararak mücadelesini daha da büyütmesi gerektiğine kanaat getirdi. Bunun da ancak gerilla saflarına katılarak mümkün olabileceğine inanan Bawer yoldaşımız 2015 yılında PKK saflarına, 2016 yılında da yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerillaya katıldı.
Gerilladaki ilk eğitimini Metîna alanında alan Bawer yoldaşımız, kısa sürede dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Amaçtaki netliği ve tereddütsüz katılımı sayesinde ve daha önceden edindiği örgütsel tecrübeleri de kendisine temel yaparak eğitimini başarılı bir şekilde tamamladı. Bu eğitim sürecinde ideolojik ve askeri anlamda birçok şey öğrenen yoldaşımız, kişiliğinde de sistem artığı yönleri bulup onları Apocu felsefe temelinde aşmayı bildi. Bundan dolayı yaşamı, katılımı ve yoldaşlığındaki samimiyeti ile tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Metîna alanında yaklaşık iki yıl boyunca mücadele eden yoldaşımız burada gelişen düşman saldırılarına karşı gerçekleşen birçok eyleme katılarak işgalcilere olan öfkesini gösterdi. Başarılı gerilla pratiğinin ardından kendisini gerillanın yeniden yapılandırılması çerçevesinde tekrar eğitmek isteyen yoldaşımız, alacağı eğitimlerle düşmana karşı ideolojik ve taktiksel anlamda daha iyi bir mücadele yürütebileceğine inandı. Bu amaçla gerillanın yeni mücadele döneminde sıkça kullanılan ve düşman güçlerinde büyük bir korkuya neden olan birçok silahı kullanmayı öğrendi. Bu silahlardaki hakimiyeti geliştikçe daha zengin taktiklerle düşmanı vurma arayışları da artan Bawer yoldaş, büyük bir sabırsızlıkla pratiğe gideceği anı bekledi. Aynı zamanda ideolojik olarak da kendisini daha fazla derinleştirme imkanı bulan yoldaşımız, morali ve coşkulu bir katılımın sahibi oldu. Eğitim sürecinden sonra farklı çalışmalar için farklı alanlarda çalışma yürüten Bawer yoldaşımız, düşmanın Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarına cevap olabilmek için Metîna alanına geçti. Burada hareketli timler içerisinde yer alan yoldaşımız daha önce de pratik yürüttüğü bu alanda arazi hakimiyeti ve branşında uzman bir gerilla olarak öncülük yapmaya başladı. Düşmanın işgal etmek için indirme yaptığı bazı alanlarda gerçekleştirilen birçok eylemin içerisinde yer alan yoldaşımız, bu eylemlerdeki başarıları ile düşmana rahat vermeyerek, Kurdistan gerillasının işgale geçit vermeyeceğini bir kez daha gösterdi.
Her anını mücadeleye adayan Bawer yoldaş, özellikle savaş tünellerinde direnen yoldaşlarımıza cevap olmak, başta Metîna olmak üzere Zap ve Avaşîn’de düşman saldırılarında şehadete ulaşan yoldaşlarının intikamını almak için amansız bir savaşın içinde oldu. Savaştaki cesareti, gerilla taktiğindeki hakimiyeti ve yaşamdaki mütevaziliğiyle öncü bir Apocu militan olan Bawer yoldaşımız gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşarak devrim mücadelesini zirvede tamamlamayı başardı.
Zinar yoldaşımız Rojavayê Kurdistan’ın Hesekê kentinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever ve partimiz PKK’ye sempati duymasından dolayı daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanıdı. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle birçok yakın akrabasının devrim saflarına katılması, çetelere karşı verilen savaşta yaşanan şehadetler Zinar yoldaşımızı derinden etkiledi. Yine ailesinin yurtsever olmasından kaynaklı birçok Apocu militanın evlerine gitmesi ve Zinar yoldaşımızın bu Apocu militanlar şahsında Rêber Apo felsefesini, onun yaşamsallaşmasını görmesi kendisini etkiledi. Apocu bir militan olmak isteyen Zinar yoldaşımız, devrim saflarında yer alması gerektiğini düşündü ve bu temelde 2015 yılında Rojava Özgürlük Güçleri’ne katıldı. Yaklaşık bir yıl boyunca Rojava alanında çalışma yürüten yoldaşımız, her zaman Kurdistan dağlarına gelmenin hayalini kurdu. Apocu felsefenin Kurdistan dağlarında en güçlü şekilde yaşandığına inanan yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla Kurdistan dağlarına gelmek istedi. Amacına kilitlenen ve mutlaka başaran bir tarzın sahibi olan Zinar yoldaşımız, bu istemini de gerçekleştirerek 2016 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Dağa geldiğinde, tüm yaşamını şehirde geçirmenin dezavantajı nedeniyle ilk başlarda bazı zorluklar yaşayan Zinar yoldaşımız, büyük bir öğrenme isteği ve heyecanla durmadan yoldaşlarına dağ ve gerilla yaşamı ile ilgili sorular sordu, aldığı cevaplarla her geçen gün kendisini geliştirerek yetkin bir gerilla olmayı başardı. Rêber Apo felsefesinde derinleşmenin ve kendisinde Apocu bir kişilik oluşturmanın devrim yürüyüşündeki başarıyı etkileyeceğine inanan Zinar yoldaşımız, her an kendisini eğitmeyi öncelik haline getirdi. Ancak bu şekilde kapitalist sistemin üzerinde yarattığı etkilerden kurtulabileceğine inandı. Yine kutsal PKK yaşamının yaratıcıları ve halkımızın özgürlük ilhamları olan şehitlerimizin yaşamları ve kişiliklerini kendisine örnek alarak gerçek bir Apocu olunabileceğini bilince çıkardı. Tüm çabasını bu temelde partileşmeye veren Zinar yoldaşımız, sade kişiliği, genç olmasına rağmen edindiği Apocu olgunluğu ve yer aldığı her çalışmadaki başarıları ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Her zaman kendisini şehit yoldaşlarına karşı borçlu gören ve bu borcu da ancak şehitlerimizin amaçlarını başarıya taşıyarak ödeyebileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, bunun da soykırımcı Türk devletine karşı yürüttüğümüz özgürlük savaşında derinleşmekten geçtiğinin farkında oldu. Bu temelde kendisini askeri alanda daha da geliştirmek ve yetkin bir Demokratik Modernite Gerillası olmak isteyen Zinar yoldaşımız, sabotaj branşında uzmanlaştı. Özellikle Önderliğimiz üzerinde 25 yıldır sürdürülen ağır baskı ve tecridin parçalanması için kendisini her anlamıyla yaşanan zorlu savaş sürecine katmak istedi, bu konudaki duruşu ile tüm yoldaşları için moral kaynağı oldu.
Düşmanın Metîna, Zap ve Avaşîn alanlarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılara cevap olmak ve direniş tünellerinde direnen yoldaşlarının mücadelesini büyütmek isteyen Zinar yoldaşımız hareketli gerilla timlerinin içerisinde yer alarak direniş alanlarına geçti. Düşmanın konumlandığı birçok alanda düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme katılan yoldaşımız, düşmana vurduğu her bir darbede şehit yoldaşlarına ve Önderliğimize daha da yakınlaştığını hissetti. Bundan dolayı her geçen gün kendisini daha da geliştirdi, zengin tarz ve taktiklerle düşmana vurmaya devam etti. Gerçekleştirdiği eylemlerle düşmanı konumlandığı yerlerden kıpırdayamaz hale getiren Zinar yoldaşımız, düşmana karşı verilen özgürlük savaşımızın genç komutanlarından olmayı başardı. Gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşan Zinar yoldaşımızın anılarını mücadelemizde yaşatmaya devam edeceğiz.
21 Temmuz 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi
























