
Basına ve Kamuoyuna!
15 Eylül 2020 günü Garzan’in Qelanis alanında işgalci Türk ordusuyla yaşanan çatışma ve gerçekleşen saldırılarda fedaice savaşan öncü komutanımız Demhat Cîlo ve beraberindeki değerli yoldaşlarımız Erdelan Şaho, Mordem Norşîn, Warşîn Sekvan ve Tolhildan Tekman yoldaşlarımız son nefeslerine kadar direnerek şehadete ulaştı.
Hamlesel dönemlerin öncü militanı Demhat yoldaşımız, büyük bir heyecan ve coşku ile gittiği Bakurê Kurdistan’da 10 yıl boyunca mücadele etti, savaştı ve sömürgeci Türk devletine hiçbir zaman unutamayacağı ağır darbeler vurarak inkar siyasetini felç etti. Yaşamdaki fedai duruşunu savaşına da yansıtmayı başaran değerli komutanımızın açtığı yolda yürüyerek mücadelesine layık olacağımızın sözünü yineliyoruz.
Kirmanşan ve Yarsan halkımızın yiğit evladı, Kurdistan ulusal bilincinin değerli temsilcisi Erdelan yoldaşımız da halkımızın özgürlüğünü sağlamak için çıktığı devrim yürüyüşüne rengini vererek özgürlük tarihimizin unutulmayacak öncü militanları arasındaki yerini aldı.
Bakurê Kurdistan’ın üç yiğit evladı, Mordem, Warşîn ve Tolhildan yoldaşlarımız da üstlendikleri tarihi görev ve sorumlulukların bilinciyle mücadelemize yeni değerler katmayı başardı. PKK ve PAJK çizgisini mücadele ve savaş meydanındaki yiğitlikleriyle temsil etmeyi başaran Mordem, Warşîn ve Tolhildan yoldaşlarımız her zaman örnek alınacak bir mücadele mirası bırakarak şehitler kervanına katıldı.
Demhat, Erdelan, Mordem, Warşîn ve Tolhildan yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere yüreği özgürlük için çarpan tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Demhat Cîlo |
Demhat Cîlo – Eyüp Çelik
![]() |
Kod Adı: Erdelan Şaho |
Erdelan Şaho – Mensur Nasrî
![]() |
Kod Adı: Mordem Norşîn |
Mordem Norşîn – Zafer Koç
|
Kod Adı: Warşîn Sekvan |
Warşîn Sekvan – Dilvîn Can
|
Kod Adı: Tolhildan Tekman |
Tolhildan Tekman – Yılmaz Uzun
Amed şehri nasıl ki tarihte Kürt halkının en önemli mücadele alanlarından biri olmuşsa partimiz PKK öncülüğünde gelişen çağdaş Kürt direnişine de merkezlik yapmakta. Partimizin kurulduğu, irade kazandığı ve halkımızca sahiplenildiği bir merkez olarak Kurdistan tarihine geçti. Bu kadim ve direniş şehrinden binlerce özgürlük tutkunu devrimci, halkımızın özgürlük istemini ve hayalini yerine getirmek için tereddütsüzce mücadele saflarına akarak fedakarca savaştı ve son nefesine kadar da halkımızın özgürlük hayallerine bağlı kalmayı başardı. Bu fedakar devrimcilerden biri olan Demhat yoldaşımız da Amed’de yurtsever bir ailede doğdu. 1990’lı yıllardan itibaren gelişim gösteren mücadelemizin Kurdistan’da siyasal, sosyal ve kültürel anlamda başlattığı değişimden etkilenen Demhat yoldaşımızın değerli ailesi de çeşitli biçimlerde mücadele saflarında yer alarak yurtseverlik görevlerini layıkıyla yerine getirdi. Bu nedenle düşmanın yoğun baskısına maruz kaldıklarından dolayı İstanbul’a göç etmek zorunda kaldılar. Demhat yoldaşımız da bu nedenle Kurdistan’dan uzakta İstanbul’da büyümek zorunda kaldı. Fakat bu ayrılık sadece fiziki bir ayrılık oldu. Çünkü Demhat yoldaşımız hiçbir zaman ne kültüründen ve Kurdistan’da yaşanan savaş ve mücadele gerçekliğinden kopmadı. Öyle ki gençlik dönemlerinden itibaren İstanbul’da çeşitli kültür sanat çalışmalarında yer alarak hem kadim Kürt kültürünü korumayı hem de kendisi gibi Türkiye metropollerine göç etmek zorunda kalan Kürt gençlerinin kimliklerini korumasını başardı. Yine aynı dönemlerde devrimci gençlik faaliyetleri içerisinde yer alarak aktif bir mücadele yürüttü. Partimizi kemiren tasfiyeci eğilimin aksine Demhat yoldaşımız her zaman temel mücadele alanı olarak Kurdistan dağlarını gördü ve bu temelde kendisini hazırladı. Bu temelde Demhat yoldaşımız, tasfiyeci güruhun tasfiye edilip engel olmaktan çıktığı ve tarihimize ikinci 15 Ağustos Atılımı olarak geçen tarihi 1 Haziran Hamlesi’ne katılmak üzere 2004 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarındaki ilk eğitimini Xakurkê alanında gören Demhat yoldaşımız, bu eğitim sürecinde gerilla ve dağ yaşamına uyum sağlayarak kısa sürede yetkin bir gerilla olmayı başardı. Kendisini halkına adayan bir militan olan yoldaşımız, bu eğitim sürecinden kısa bir süre sonra fedaileşmek üzere Hêzên Taybet çalışmalarına dahil oldu. Hêzên Taybet üstlendiği tarihi misyonun farkında olan Demhat yoldaşımız, bu misyona denk bir katılım sahibi olmak için büyük bir emek ve çaba harcadı. Bir yıl sonra eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra 2006 yılında özel bir görev için gittiği Rojhilatê Kurdistan’da bir komplo sonucu yaralı bir şekilde İran güçlerine esir düştü. İran zindanlarında bir buçuk yıl kalan Demhat yoldaşımız burada Partimizin zindan direniş geleneğini layıkıyla temsil etmeyi başardı. Daha sonra İran devletinin yoldaşımızın Türk devletine teslim etmesi üzerine yaklaşık 6 ay Türk zindanlarında kalan yoldaşımız aynı duruşunu burada da sürdürmeyi başardı. Tutsaklık sürecinde daha fazla yoğunlaşma imkanı bulan Demhat yoldaşımız, tutsaklığını daha fazla mücadele etmenin gerekçesi yapmayı bildi. Altı ay sonra zindandan çıkan yoldaşımız yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına dönerek Zap alanına geçti. Burada Mazlum Doğan Parti Merkez Okulu’nda eğitim gören yoldaşımız 2010 yılında gelişen Devrimci Halk Savaşı’nda yer almak istedi. Özellikle doğduğu ve çocukluk hayallerinin mekanı olan Amed geçmeyi önerdi. Böylece hem kendi hayallerini hem de birçok şehit yoldaşının hayalini birlikte gerçekleştirmek istedi. Yaşadığı derin yoğunlaşmalarını Partimizle paylaşan Demhat yoldaşımız büyük bir coşku ve heyecanla bu sefer bir gerilla komutanı olarak yüzünü doğduğu Amed’e döndü.
Amed alanında Devrimci Halk Savaşı’nın gelişmesi için daha gittiği ilk yıldan itibaren büyük emek veren Demhat yoldaşımız, birçok çalışmada yer alarak Amed’de Özyönetim Direnişi’nin örgütlendirilmesinde rol oynadı. Yaklaşık iki yıl boyunca bu çalışmalarda yer alan yoldaşımız aynı zamanda düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde de yer alarak fedai bir militan olarak dönem görevlerini layıkıyla yerine getirdi. 2013 yılından sonra bölge komutanlığı görevi ile Amed’in Şehîd Êrîş alanına geçen yoldaşımız uzun bir süre bu alanda çalışma yürüttü. Bu alanda altyapı çalışmasından, gerillaya yeni savaşçı katmaya kadar birçok çalışmayı yürüttü. Alanda Parti çizgisinin hakim kılınması ve halkımıza daha fazla ulaşmak için yoğun bir pratik pratik yürüttü. Düşmanın çözüm adı altında yürüttüğü sürecin tasfiye amaçladığını erkenden fark eden yoldaşımız, bunun için bulunduğu alanda tedbir aldı ve bu düşüncelerini hem örgütümüz hem de alanda bulunan diğer yoldaşlarıyla da paylaştı. Bu temelde gerillanın yeniden yapılandırılması gerektiğini düşünerek daha yaygın bir alanda mevzilendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Soykırımcı Türk devletinin 2015 yılından itibaren başta Bakurê Kurdistan olmak üzere halkımızın kazanımlarının bulunduğu her alanda saldırıya geçmesi karşısında Apocu fedai bir militan olan Demhat yoldaşımız da bu saldırılara karşı saldırı ile cevap vermeyi başardı. Bulunduğu alanda birçok eylem gerçekleştiren ve Türk devletine ağır darbeler vurulmasını sağlayan Demhat yoldaşımız, gelişen direniş sürecinin öncülerinden biri oldu. Düşmanın Çöktürme Planı’nı erken fark eden ve bunun için gerekli tedbirleri alan yoldaşımız, düşmana vurduğu darbelerle de savaş sürecini kendi inisiyatifinde yürütmeyi başardı. Demhat yoldaşımızın bulunduğu alanda açığa çıkan direniş Amed ve Bakurê Kurdistan’nın diğer alanlarına da sıçrayarak topyekün bir direnişe dönüştü. 2020 yılına kadar bulunduğu Amed alanında öncü bir komutan olan ve Partimizin direniş çizgisini layıkıyla temsil etmeyi başaran Demhat yoldaşımız, bu süre içerisinde yaşanan şehadetlerden derinden etkilendi. Birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının şehadete ulaşması kendisine hem ağır sorumluluklar hem de şehitlerimizin anılarını doğru yaşatma görevi yükledi. Fedailik çizgisindeki yaşamıyla örnek bir militan olan Demhat yoldaşımız ancak mücadelesini daha da büyüterek yüklendiği görev ve sorumlulukları yerine getirebileceğinin farkındadır. Bunun için kendisine yöneldi ve kişiliğinde kendisine engel olan özelliklerinden bir bir kurtulmanın mücadelesini verdi. Ruhunu Rêber Apo’nun felsefesiyle arındıran yoldaşımız, askeri ve ideolojik anlamda daha fazla derinleşerek düşman saldırılarına cevap olmayı başardı.
2020 yılında Garzan alanına geçen Demhat yoldaşımız 2010 yılında başladığı Bakur gerillacılığını zirvesini bu alanda yaşayarak, gerçekleşen düşman saldırılarında dört yoldaşı ile birlikte şehadete ulaştı. Ardından büyük bir mücadele mirası ve mutlaka gerçekleştirilmesi gereken görevler bırakan Demhat yoldaşımızın şahsında tüm devrim şehitlerimizin hayallerinin mücadelecisi olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Erdelan yoldaşımız, Rojhilatê Kurdistan’ın Kirmanşan şehrinde yurtsever ve Yarsan inancına mensup bir ailede doğdu. Ortadoğu ve Kurdistan’ın en eski inançlarından biri olan Yarsaniliğin toplumsal ölçüsü ve ailesinden aldığı terbiye ile büyüyen Erdelan yoldaşımız, daha küçüklüğünden itibaren çevresinde sevilen biri oldu. Hem Kürt hem de Yarsani olmasından dolayı sistem baskılarına daha fazla maruz kalan yoldaşımız bu nedenle erkenden yaşama dair sorgulamalara gitti. İran devletinin Yarsan inancını asimile ederek sistemiçileştirmeye çalışmasına tepki gösterdi. Özellikle dininden ve kimliğinden dolayı uğradığı baskı ve çelişkiler arayışlara neden oldu. Sistem içerisinde bir çözüm bulamaması ve İran devletinin baskılarını her geçen gün artırması Erdelan yoldaşımızda büyük bir öfke yarattı. Kurdistan halkı için mücadele ettiğini ifade eden bazı Kürt partilerini duymuş olsa da bunların mücadeledeki eksiklikleri Erdelan yoldaşımızın daha farklı arayışlara yönelmesine neden oldu. Bu süreçte özellikle Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın işgalci Türk devletine yönelik eylemleri Erdelan yoldaşımızın dikkatini çekti. Bir Kürt hareketinin işgalcilere karşı fedailik çizgisinde mücadele yürütmesinden etkilenen yoldaşımız daha çok araştırmaya ve öğrenmeye başladı. Partimiz PKK hakkında sınırlı bir bilgiye sahip olmasına rağmen gerillanın yürüttüğü mücadelenin halkımızın özgürlüğünü sağlayacağına inanan Erdelan yoldaşımız, her onurlu Kürt gencinin göstermesi gereken duruşu cesaretle göstererek 2011 yılında gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına Qendîl alanından katılan Erdelan yoldaşımız, gerilla saflarında her inançtan ve halktan yoldaşlarımızın olmasından dolayı ilk başlarda şaşırmışsa da doğru yere geldiğini kısa sürede öğrendi. Kelhor olmasından dolayı iletişim noktasında ilk başlarda bazı sorunlar yaşamışsa da daha sonra Kürtçenin diğer lehçelerini öğrenerek bu sorunu aşmasını başarmıştır. Son derece zeki olan Erdelan yoldaşımız, aldığı eğitimlerle dağ ve gerilla yaşam tarzını hemen öğrenerek, yaşama geçirdi. Yine Önderlik ideolojisinde derinleşmek için hem kendisi okudu hem de yoldaşlarıyla yaptığı tartışmalarla önemli bir çaba ortaya koydu. Devrimci Halk Savaşımızın yeni başladığı bir süreçte gerilla saflarına katılması nedeniyle, bu mücadele safhasında etkili bir militan olmak için kendisini gerilla tarz ve taktiğinde derinleştirmesi gerektiğinin bilincindedir. Bunun için özellikle askeri eğitimlere ayrı bir önem vererek, kendisini geliştirdi. Yeni savaşçılar eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Zap ve Zagros alanlarına geçen yoldaşımız, bu alanlarda özellikle 2012 yılında düşmana karşı geliştirilen hamlelerde önemli bir rol oynadı. Savaş pratiği içerisinde hızla gelişen Erdelan yoldaşımız önemli bir savaş tecrübesi edindi. Bu süreçte Partimizi yaşamsal anlamda da daha fazla tanıma imkanı bulan yoldaşımız, özellikle savaş süreci sırasında tanık olduğu yoldaşlık ilişkilerinden çok etkilendi. Her bir yoldaşımızın fedakarca yaşama katılması, savaş sürecinde kendisinden önce yoldaşını düşünmesi Erdelan yoldaşımızın partimiz PKK’ye daha fazla bağlanmasını sağladı.
Zap ve Zagroslardaki başarılı pratiğinin ardından mücadelesini daha da büyütmek ve şehit yoldaşlarının hayallerini gerçekleştirmek isteyen Erdelan yoldaşımız, bu istemini Bakurê Kurdistan’a geçerek gerçekleştirebileceğini düşündü. Bu temelde 2014 yılında Garzan alanına geçen yoldaşımız büyük bir heyecan ve coşku ile pratik çalışmalara başladı. Garzan halkının yurtseverlik bilinci ve Partizimizi sahiplenişinden etkilenen Erdelan yoldaşımız, bunu daha fazla mücadele gerekçesi haline getirdi. Bakurê Kurdistan’daki diğer tüm gerillalar gibi, soykırımcı Türk devletinin çözüm adı altında tasfiyeyi dayattığının farkında olan Erdelan yoldaşımız kendisini büyük bir savaşa hazırladı. Düşmanın 2015 yılından itibaren halkımıza yönelik geliştirdiği saldırılar ve gerçekleştirdiği katliamlar Kurdistan gerillasında büyük bir öfkenin açığa çıkmasına neden oldu. Bundan dolayı Erdelan yoldaşımız da yoldaşları ile birlikte bu insanlık dışı saldırılara karşı cevap olmak için yoğun bir çabanın içerisine girdi. Garzan alanında düşmana karşı birçok eylemin gerçekleşmesinde önemli bir rolün sahibi olan yoldaşımız, özellikle Özyönetim Direnişi’nin olduğu dönemlerde düşmana ağır darbeler vurulmasını sağladı. Erdelan yoldaşımız düşmanın başta Bakurê Kurdistan olmak üzere Kurdistan’ın diğer alanlarında da halkımıza ve Hareketimize karşı topyekün saldırıya girişmesi ve halkımızın kazanımlarına göz dikmesi karşısında Apocu bir militan olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışarak halkımıza ve şehitlerimize layık olmak istedi.
Şehadete ulaştığı 2020 yılına kadar Garzan alanında yürüttüğü mücadelesi ile düşmana büyük darbeler vurulmasını sağlayan yoldaşımız, örgütsel anlamdaki mücadeleci kişiliği ile de şehitlerimizin bin bir emekle yarattığı PKK yaşamının yılmaz bir savunucusu oldu. Bu temeldeki emek ve çabaları ile yoldaşlarının saygı ve takdirini kazandı. Yine yoldaşlığa verdiği değerle tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başaran Erdelan yoldaşımız, ardından büyük bir mücadele mirası bırakarak yarınlarımıza umut olmayı başardı.
Mordem yoldaşımız, aslen Bedlîs Norşîn’li yurtsever bir ailenin ferdi olarak Mersin’de doğdu. Ailesinin yurtsever ve özgürlük değerlerine bağlı olmasından dolayı daha küçük yaşlardan itibaren özgürlük hareketimizi tanıdı. Özellikle ailesinin Kurdistan’dan Türkiye metropollerine düşmanın koruculaştırma dayatmaları, yoğun işkence ve baskısından dolayı göç etmesi nedeniyle düşmana büyük bir öfke duydu. Mersin’e göç ettikten sonra da ailesine yönelik düşman baskılarının artması ve babasının işkence ile tutuklanması, Mordem yoldaşımızın düşman gerçekliğini tüm çıplaklığı ile tanımasına neden oldu. Halkımıza karşı soykırımdan başka bir yaşam hakkı tanımayan ve varlığını halkımızın yokluğu üzerine inşa eden Türk devletine karşı olan öfkesini kendisiyle büyüten Mordem yoldaşımız, gençlik dönemlerinde mücadele arayışı içerisine girdi. Yaşadığı ortamın da yurtsever ve sürekli mücadele halinde olması Mordem yoldaşımızın mücadeleye katılmasını teşvik etti. Kurdistan’da yürütülen gerilla savaşına yaşamının hiçbir döneminde kayıtsız kalmayan Mordem yoldaşımız, düşmana karşı gelişen eylemlerden büyük moral alarak, yaşanan şehadetleri daha fazla mücadele gerekçesi haline getirdi. Bu temelde 2011 yılından itibaren devrimci gençlik çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, bu çalışmalardaki aktif katılımı sayesinde kısa sürede gençlik içerisinde öncü konuma geldi. Kendisi gibi Kurdistan’dan zorla göçertilen onlarca Kürt gencinin bilinçlenmesinde ve mücadele saflarına akmasında belirleyici bir rolü olan Mordem yoldaşımız, aynı zamanda kendisini de ideolojik anlamda her geçen gün daha da eğitti, geliştirdi. İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin Şengal ve Rojava’ya yönelik saldırıları ve soykırımcı Türk devletinin de bu saldırılara açıktan destek vermesi, binlerce Kürt ve farklı halklardan genci olduğu gibi Mordem yoldaşımızı da derinden etkilemiş ve belli bir kararlaşma düzeyine ulaşmasını sağlamıştır. En etkili mücadele biçiminin bu faşizan saldırılara karşı fedaice direnen özgürlük gerillası saflarına katılmakla mümkün olduğunun bilincinde olan Mordem yoldaşımız 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla yaşamını yeni ve özgür bir geleceğin temellerinin atıldığı yer olarak değerlendiren Mordem yoldaşımız, dört elle yaşama sarıldı. Dağın zorlu koşullarını büyük bir irade ile aşmasını başaran yoldaşımız, kısa sürede önemli gelişmeler kaydetti. Belki yıllar boyunca alınabilecek tecrübeleri daha gerillacılık yaşamının birkaç ayında almayı başararak kendisini pratik çalışmalar için hazırladı. Gerillayı zafer gücü ve özgür Kürtlüğün kimliği olarak gören Mordem yoldaşımız, kendisini de bu düzeye getirmek için eşsiz bir çabanın sahibi oldu. Ancak özgür bir bireyin zafer çizgisinde bir mücadele sahibi olabileceği gerçekliğini aklından çıkarmayan Mordem yoldaşımız, bu temelde ideolojik eğitimlerini kişiliğini Parti ölçülerinde değerlendirme imkanı olarak ele aldı. Yine düşman saldırılarının Kurdistan’ın dört bir yanında giderek artması ve halkımızın üzerindeki soykırım tehlikesinin ortadan kalkmaması, Mordem yoldaşımızın askeri anlamda da kendisini geliştirmesinin önemli gerekçeleri oldu. Ancak profesyonelleşen bir gerillacılıkla düşmanın yenilgiye uğratılabileceğinin bilincinde olan yoldaşımız, gerillanın kullandığı tüm silahlara hakim olmayı başararak zafere olan inancını pratikte de gösterdi. Gerilla tarz ve taktiklerine de yoğunlaşan Mordem yoldaşımız, bu taktiklerin savaş alanında daha zengin bir biçimde uygulanabilmesi için emek harcadı.
Gerilla eğitimi aldıktan kısa bir süre sonra tekrar daha önce yürüttüğü öz savunma çalışmalarına dahil olan Mordem yoldaşımız, yürüttüğü çalışmalarda deşifre olmasından dolayı yine Kurdistan dağlarına dönerek mücadelesini burada sürdürdü. Düşmanın 2015 yılında Hareketimize yönelik başlattığı imha saldırılarını Xakurkê alanında karşılayan Mordem yoldaşımız, daha sonra geliştirilen Şemzînan devrimci operasyonuna aktif bir şekilde katıldı. Bu devrimci operasyon sürecinde düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alan yoldaşımız, bu eylemlerdeki cesareti ile yoldaşları için güç ve moral kaynağı oldu. Gerilla saflarında iki yıldır bulunmasına rağmen katılımı ve savaştaki performansıyla hemen öncü bir konuma gelen yoldaşımız, bu katılım biçimini bir tarz haline getirerek büyük başarılar elde etti. Yaşanan savaş sürecinde birlikte mücadele ettiği birçok yoldaşının şehadete ulaşması ve artlarında büyük bir mücadele mirası bırakması Mordem yoldaşımızın şehitler gerçekliğine doğru anlam biçmesini sağladı. Şehitlerin anısını yaşatmanın onların mücadelesini zafere taşımaktan geçtiğinin bilincinde olan yoldaşımız, bu temelde kendisine daha fazla yüklenerek kişiliğinde önemli çıkışlar yaptı. Zafere yürüyen bir gerilla ve komutan olabilmek için kendisini daha fazla eğitmesi gerektiğine inanan yoldaşımız bu anlamda kış kamplarındaki eğitim süreçlerini bir avantaj olarak ele aldı. Burada yaşadığı yoğunlaşmalarla pratikte çıkan eksikliklerini daha somut görme imkanı bularak bunların aşılmasını için büyük bir çabanın sahibi oldu. Yine muzaffer bir gerillanın önüne çıkan tüm zorlukları aşmasını bilmesi gerektiğinin bilincinde olan yoldaşımız, önüne çıkan her türlü zorluğu Apocu sarsılmaz bir irade ile aşmasını bildi. Geçtiği her zorlu süreçten daha da güçlenerek çıkan Mordem yoldaşımız, daha aktif ve sonuç alıcı bir mücadelenin sahibi olabilmek için Bakurê Kurdistan’a gitmeyi önerdi. Özellikle Özyönetim Direnişi sırasında düşmanın tüm insanlık dışı saldırılarına karşı fedaice savaşarak şehadete ulaşan yoldaşlarımızın ve halkımızın intikamını almayı isteyen Mordem yoldaşımız, bunun için kendisini askeri ve ideolojik olarak daha fazla eğitti. Suikast branşında uzmanlaşan yoldaşımız, Bakurê Kurdistan hayalini gerçekleştirmek üzere 2018 yılında Garzan alanına geçti.
Kurdistan gerillasının ilk mücadele alanlarından olan Garzan’a geçen Mordem yoldaşımız, tüm gerillacılık yaşamı boyunca sürdürdüğü aktif, cesur ve tereddütsüz katılımını burada da sürdürdü. Bu özelliklerinden dolayı, Garzan alanındaki yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, daha etkili bir katılım sağlayarak yoldaşlarının saygısına layık olmaya çalıştı. Garzan alanında gerçekleşen birçok eyleme katılarak süreç karşısındaki görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyi başaran yoldaşımız, aynı zamanda gençliğin örgütlenmesi için de önemli bir emeğin sahibi oldu. Kendisini askeri, ideolojik ve örgütsel anlamda eğiterek bütünlüklü bir özgürlük gerillası olan Mordem yoldaşımız, Garzan’da bulunduğu süreç içerisinde samimi yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Yaşamı ile olduğu kadar mücadelesi ile de öncü olan Morden yoldaşımız tüm Kürt gençliğinin örnek alması gereken Apocu bir militan olarak son nefesine kadar özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başardı.
Warşîn yoldaşımız, Kurdistan’ın önemli serhildan kentlerinden Êlih’de yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı ortamın yurtsever olması ve düşmanın soykırım politikalarına her an şahitlik yapması Warşîn yoldaşımızın mücadelemizle küçük yaşlardan itibaren tanışmasını sağladı. Bu nedenle sürekli gelişen düşman saldırılarını, buna karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın destansı direnişini takip etti. Bir Kürt genci ve kadını olarak halkımıza karşı sorumluluklarının farkında olan Warşîn yoldaşımız kendisinin de mutlaka halkımızın özgürlüğü için bir şeyler yapması gerektiğini düşündü. Bu yönlü arayışlara girerek mücadele etme yolları aradı. Warşîn yoldaşımız aynı zamanda toplumda kadına biçilen rolün de farkında olarak kölece bir yaşamı asla kabul etmeyerek, Önderliğimizin kadın eksenli yeni yaşam felsefesini öğrenmeye ve anlamaya çalıştı. Düşmanın özellikle kadını düşürerek ya da asimile ederek Kürt toplumunu teslim almaya çalıştığının bilincinde olarak, refleks sahibi oldu. Bu temelde Kürt kültür ve dilinin korunması ve yaşatılması için her zaman çaba sahibi oldu.
Düşmanın 2015 yılından başlayarak halkımıza ve Hareketimize karşı Çöktürme Planı’nı devreye sokması ve böylece halkımızın özgürlük umudunu tamamen ortadan kaldırmaya çalışması karşısında büyük bir öfke duyan yoldaşımız, bunu kendisi için bir mücadele gerekçesi yaptı. Özellikle Özyönetim Direnişi sürecinde Sûr, Cizîr ve Nisêbîn’de yaşanan kahramanlıkları karşısında kendisini borçlu hissederek, Rêber Apo’nun kadına biçtiği öncülük görevini yerine getirmek istedi. Bunun da ancak gerilla saflarına katılmaktan geçtiğinin bilincinde olan Warşîn yoldaşımız, bu yönlü arayışlara girdi. Düşmanın her gün Partimizi tasfiye edeceğine dair gün belirtmesi, kara propaganda ve özel savaş yöntemleriyle halkımızda umutsuzluk yaratmaya çalıştığı bir süreçte, kutsal şehitlerimizden, Önderliğimizden aldığı güç ve inançla kararlaşan Warşîn yoldaşımız yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı. Gerilla saflarında bulunduğu süreç içerisinde özlü katılımı, öğrenmeye hevesli ve açık yapısıyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Özellikle Önderliğimizin Kadın Kurtuluş İdeolojisi’ni öğrenme, anlama ve kişilik özelliği yapma konusundaki iddia ve kararlılığı, özgür kadın kimliğine ulaşmaktaki ısrarı yoldaşlarının takdirini kazandı. Bu sebeple gerilla saflarında bulunduğu süreçteki duruşuyla öncülük misyonunu yerine bir YJA Star militanı olmayı başardı.
Tolhildan yoldaşımız Erzirom’un Tekman ilçesinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinden aldığı güçlü Serhed kültürü ve gelenekleri sayesinde özlü bir şekilde büyüdü. Kurdistan’da yaşayan her Kürt çocuğu gibi daha küçüklüğünden itibaren düşman gerçekliğini tanıyan Tolhildan yoldaşımız, ilk çelişkisini bu tanışmayla birlikte yaşadı. Çünkü doğuştan edindiği anadilinin ve kültürünün yasaklanması, bunu dilediğince yaşayamaması ve hatta bunun için baskıya maruz kalması Tolhildan yoldaşımızın çelişkilerini derinleştirdi. Büyüdükçe düşman gerçekliği konusundaki bilinci daha da artan yoldaşımız, düşmanın halkımıza yönelik soykırım siyasetini ve bu temelde geliştirdiği katliamları da öğrenme imkanı buldu. Başta Serhed olmak üzere tüm Kurdistan’da düşmana karşı en temel hakları için direnen halkımızın katliamlarla yüz yüze kalması ve günümüzde de bu soykırım saldırılarının sürmesi Tolhildan yoldaşımızda büyük bir öfkeye neden oldu. Düşmanın bu soykırım saldırılarına karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın geliştirdiği direnişten haberdar olan Tolhildan yoldaşımız, düşmana vurulan her darbeden büyük moral aldı. Halkımıza karşı geliştirilen katliamların intikamını alınıyor olması aynı zamanda kendisi için bir gurur kaynağı oldu. Özlü ve toplumsal sorumluluklarının bilincinde olarak büyüyen Tolhildan yoldaşımız, kendisinin de mutlaka halkımızın özgürlüğü için bir şeyler yapması gerektiğinin bilincindedir. Bunun için mücadele arayışında olan yoldaşımız, düşman baskısının en yoğun yaşandığı bir süreçte ancak radikal bir mücadele ile cevap verilebileceğini düşündü. Bunun da gerilla saflarına katılmakla mümkün olduğunu iyi bilen Tolhildan yoldaşımız yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Bakurê Kurdistan’da ve savaş şartlarında gerilla saflarına katılması nedeniyle kısa sürede gerillacılığın temel bilgilerini edinen Tolhildan yoldaşımız, hızla pratiğe başladı. Eğitim çalışmalarını ve pratiği iç içe yapan yoldaşımız; öğrendikçe pratiğe geçirdi, pratikte karşılaştığı sorunları da eğitim konusu yaparak kendisini sürekli geliştirme çabasında oldu. Sade ve dürüst kişiliği ile yer aldığı gerilla timlerindeki tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanan Tolhildan yoldaşımız emeğin kutsallığının bilinciyle her çalışmaya fedakarca katılarak dönem görevlerini yerine getirdi. Halkımıza karşı geliştirilen saldırıların ve Önderliğimiz üzerindeki mutlak tecridin ancak mücadelenin büyütülmesiyle aşılabileceğini bilen Tolhildan yoldaşımız, Önderliğimizin fedai bir savaşçısı olarak bunun kendi görevi olduğunun bilincindedir. Bunun için her anını mücadeleye adayarak soluksuz bir devrim yürüyüşünün sahibi oldu.
29 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Yüreğindeki ülke hasretini her zaman canlı tutan ve Avrupa’dan Kurdistan’a onurlu bir dönüş yaparak gerillaya katılım hayalini gerçekleştiren Kawa Çekdar yoldaşımız, Ağustos ayında Şehîd Delîl Batı Zap bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı. Halkımızın özgürlüğünün ancak gerillaya katılmakla ve fedaice savaşmakla mümkün olduğunu gören Kawa yoldaşımız, tüm bireysel yaşam olanaklarını ardında bırakarak hesapsızca gerillaya katıldı. Halkımıza ve Hareketimize en kapsamlı saldırıların gerçekleştiği bir süreçte hiç tereddüt etmeden ve büyük bir cesaretle mücadeleye atıldı. Katıldığı ilk günden şehadete ulaşana kadar fedaice bir yürüyüşün sahibi olan Kawa yoldaşımız, yaşamdaki duruşuyla ve savaştaki olağanüstü cesareti ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı dönemin sembol militanı olmayı başardı.
Kawa yoldaşımız gibi Apocu fedai bir militanı yetiştirerek halkımızın özgürlük mücadelesine kazandıran değerli ailesine ve tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Kawa Çekdar yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Kawa Çekdar |
Kawa Çekdar – İbrahim Demir
Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne katılarak bedel ödemekten çekinmeyen ve savaşan halk gerçekliğini yaşamsallaştıran yurtsever halkımız, sömürgeciler tarafından tarihin en acımasız saldırılarına maruz kalmıştır. Halkımızın özgür iradesini yok ederek soykırım siyasetini sonucu ulaştırmak isteyen işgalcilerin bütün insanlık dışı saldırılarına rağmen yurtsever Kurdistan halkı direniş çizgisinden asla taviz vermemiştir. Kurdistan’ı insansızlaştırarak, halklaşan gerilla mücadelemizi yok etmek isteyen sömürgecilerin zorla göç ettirme politikalarına rağmen yurtsever halkımız gittiği her yeri mücadele alanına dönüştürmüş, işgalcilerin saldırılarına direnişini yükselterek gereken tarihi cevabı vermiştir. Kurdistan’dan Türkiye metropollerinden İstanbul’a göç etmek zorunda kalan yurtsever bir ailemizde dünyaya gelen Kawa yoldaşımız ülke topraklarında uzakta büyümesine rağmen mücadelemizi çocukluk yaşlarından itibaren tanımış ve yakından takip etmiştir. Maddi zorluklar nedeniyle 2004 yılında Almanya’ya göç eden yoldaşımız, gittiği her yere yurtsever bilincini ve mücadele isteğini de beraberinde götürmüştür.
Kutsal Kurdistan’dan uzakta ailesiyle birlikte sürgünde yaşamak zorunda kalan Kawa yoldaşımız, sistemin sunduğu sözde bütün olanaklara rağmen mücadeleci kişiliğiyle karşı koymuş ve sistem içinde erimemiştir. Okuyup araştıran ve sürekli kendisini geliştiren yoldaşımız, Rêber Apo’nun savunmaları ışığında sistemi tanımış ve onurlu yaşamda güçlü bir ısrarın sahibi olmuştur. Avrupa’da Kürt gençlerini özel olarak hedef alan kimliksizleştirme ve var olan gerici sistemle bütünleştirme çabalarına karşı sessiz kalmayan yoldaşımız, örgütlü mücadeleye dahil olmuş ve Kürt gençlerini bilinçlendirmek için büyük bir çaba ortaya koymuştur. Gençlik çalışmaları sırasında birçok kez gözaltı terörüne maruz kalan yoldaşımız, mücadele çizgisinden asla taviz vermemiştir.
Kurdistan’da gelişen ve bütün dünya halklarının özgür gelecek umutlarını yeniden yeşerten Rojava Özgürlük Devrimi Kawa yoldaşımız üzerinde de büyük bir etki yaratmış, mücadeleye daha aktif katılmasını sağlamıştır. İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin devrimi yok etme saldırıları ve Bakurê Kurdistan’da sömürgeci Türk devletinin saldırıları karşısında gelişen Özyönetim Direnişi Kawa yoldaşımızın direnişe daha aktif katılma ve halkımızın düşmanlarına hesap sorma iradesini en üst noktaya taşımıştır. Kapitalist modernite, kadim Ortadoğu topraklarını çıkarları uğruna kan gölüne çevirmiş ve bin yıllardır birlikte kardeşçe yaşayan halkları birbirinin düşmanı haline getirmiştir. Kutsal Ortadoğu topraklarından kaçışın olağan hale geldiği, binlerce insanın ölümü göze alarak kendi topraklarından kaçtığı ve Avrupa’yı sığınak bir liman olarak görme yanılgısının en üst düzeyde yaşandığı bir dönemde Kawa yoldaşımız sistem gerçekliğini Rêber Apo’nun fikirleriyle birlikte çok iyi tanımış ve yalancı özgürlüğe sırtını dönerek Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılmıştır.
2018 yılında Kurdistan’a dönen ve gerilla saflarına katılan yoldaşımız, ülke hasretini gidermiş ve büyük bir coşkuyla gerillanın ilmek ilmek ördüğü yeni yaşama dahil olmuştur. İlk dönemlerde zorluklar yaşamasına rağmen güçlü iradesi ve yoldaşlarıyla kurduğu güçlü bağ hızla zorlukları aşmasını sağlamış ve gerillalaşarak mücadele saflarındaki yerini almıştır. Enerjik yapısı ve güler yüzlü kişiliğiyle bulunduğu her ortama hızla uyum sağlayan yoldaşımız, Kurdistan dağlarında anadilini kaynağında yeniden öğrenmiş ve kısa sürede akıcı bir Kürtçeye sahip olmuştur. Kurdistan’ın dağları ve cennet coğrafyası karşısındaki hayret ve heyecanını her fırsatta dile getiren yoldaşımız, yaşamın her anına büyük bir anlam yüklemiştir. Rêber Apo’nun savunmalarını kendisine rehber edinen yoldaşımız, güçlü kavrayışıyla büyük bir derinlik sağlamıştır. İdeolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da hızla gelişmiş, birçok silahta uzmanlaşarak profesyonel gerillacılık çizgisini yakalamıştır. Büyük küçük demeden bütün devrim görevlerine büyük bir ciddiyetle yaklaşan yoldaşımız, hiçbir zaman mevcut olanla yetinmemiş ve her zaman daha fazla katılmayı esas almıştır. Emekçi kişiliğiyle her an bütün görevlere hazır olan yoldaşımız, moral ve coşkusuyla bütün yoldaşlarına güç olmuştur. Kawa yoldaşımızın suikast alanına olan büyük ilgisi onu kısa sürede suikast taktiğinde yetkin bir gerilla olmasını sağlamıştır. Garê’de yürüttüğü başarılı pratiğin ardından sömürgeci Türk ordusunun işgal saldırılarının yoğunlaştığı Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçmek ve direnişin ön cephesinde yer almak için büyük bir ısrar sahibi olmuştur. Önerisi kabul edilen yoldaşımız Şehîd Delîl Batı Zap bölgesine geçerek en ön safta yerini almış ve fedai bir militan olarak güçlü bir katılım sağlamıştır. İşgalcilere ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde yerini alan Kawa yoldaşımız, hareketli tim tarzının etkili bir şekilde pratiğe aktarılmasında büyük emek sahibi olan yoldaşlarımızdan olmuştur.
Ölümsüz fedailerimizin mücadele çizgisinde tereddütsüzce ilerleyerek güçlü bir katılımın sahibi olan, katılım temposunu sürekli yükselterek militanca yaşayan ve savaşan Kawa yoldaşımız, şehitlerimizden miras kalan direniş çizgisine layık olmayı başarmıştır. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında kendisini yeniden yaratan ve ardında asla unutulmayacak bir mücadele mirası bırakan Kawa yoldaşımızın anısı her zaman önümüzü aydınlatacak ve mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
27 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Tarihin en onurlu direnişlerinden birinin yaşandığı Medya Savunma Alanları’nda her geçen gün işgalci Türk ordusuna daha etkili darbeler vurulmakta ve işgalcilere geçit verilmemektedir. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın, büyük fedakarlık, azim, kararlılık ve Apocu irade ile yürüttüğü bu direniş, tüm direnen halklara ilham kaynağı oluyor. Kutsal şehitlerimizin eşsiz fedakarlıkları ve fedai tarzdaki savaşlarıyla açığa çıkardığı bu direniş kuşkusuz daha da büyümeye devam edecektir.
İşgalcilere karşı verilen tarihi mücadelede öncü birer Apocu militan olan Mesken, Herekol ve Azadî yoldaşlarımız farklı tarih ve yerlerde gerçekleşen düşman saldırılarında şehadete ulaştı. PKK ve PAJK’ın direniş ruhunun temsilcileri olan bu değerli yoldaşlarımız bulundukları tüm mücadele alanlarında yaşamları, militanca duruşları ve Apocu ideolojideki netlikleriyle yoldaşlarına örnek oldular. Sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarında bir an bile tereddüt etmeden savaşan Mesken, Herekol ve Azadî yoldaşlarımız, bizlere mutlaka başarılması gereken önemli görevler bıraktı.
Öncü şehitlerimiz Mesken, Herekol ve Azadî yoldaşların bizlere devrettikleri özgürlük mücadelemizi zafere taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yineliyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Mesken Nisêbîn |
Mesken Nisêbîn – Zeynep Kaya
![]() |
Kod Adı: Herekol Botan |
Herekol Botan – Hasan Batmaz
![]() |
Kod Adı: Azadî Stêrk |
Azadî Stêrk – Sîham Bozan
Mesken yoldaşımız, derin yurtseverliği ve serhildanları ile sembolleşmiş olan Nisêbîn’de yaşama gözlerini açtı. Köklerine bağlı, dürüst ve yurtsever bir ailede büyüyen yoldaşımız, güçlü ve özlü bir kişiliğe kavuştu. Mesken yoldaşımızın, yakın akrabaları ve kardeşleri özgürlük mücadelesine katıldı. Abisi Tevfik Kaya milislik yaparken 90’lı yıllarda gerçekleşen bir ev baskınında düşmanın yaptığı saldırıda şehadete ulaştı. Aynı zamanda geniş aile çevresinden de birçok katılımın olması, Mesken yoldaşımızın daha çocukluğundan itibaren Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne sempati duymasına yol açtı. Mesken yoldaşımız, Kurdistan’da yiğitlik çizgisini yaşamsallaştıran ve çağımızın büyük kahramanları olan gerillalara büyük bir ilgi ve sevgiyle bağlandı. 8 yıl boyunca Türk devlet okullarında okudu, başarılı bir öğrenci de oldu, ancak Kürtleri asimilasyon ve soykırımdan geçirmek isteyen bu sistemin bir parçası olmak istemedi. Halasının kızı Zîlan İntikam (Kesire Kayran) yoldaşımızın 14 Mayıs 2015’te Rojavayê Kurdistan’ın Hesekê kentine bağlı Eşra köyünde şehadete ulaşması, Mesken yoldaşımızı derinden etkiledi. Halkının varlık ve özgürlük mücadelesinde yer almak, Kurdistan dağlarına ulaşmak, özgür yaşamla buluşmak Mesken yoldaşımızın en büyük hayali oldu. Gerillanın gabardin elbiselerini giymek, mekaplar ile toprağa basmak ve bu yolda yürümek temel amacı haline geldi. Mesken yoldaşımız, güçlü duygular, derin bir bilinç ve yüce amaçlar temelinde 2015 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası’na katıldı.
Mesken yoldaşımız, Mêrdîn’de gerilla saflarına katılıp, yaşamındaki ilk gerillaları orada gördü. Daha sonra kapsamlı gerilla eğitimi görmek için Medya Savunma Alanları’na geçen Mesken yoldaşımız, ilk eğitimlerini tamamladıktan sonra Avaşîn’e geçti. Avaşîn’in zorlu arazisinde, uçurumlardan geçen patikalarında, zirvelerinin doruklarında, mavi sularında adım adım gezerek gerillacılığı öğrendi. Gerillayı aynı zamanda özgür yaşamın kendisi olarak gören Mesken yoldaşımız, bu yaşama büyük bir aşkla katıldı. PKK yoldaşlığının, tüm toplumsal ilişkilerden daha büyük bir fedakarlığa dayandığını, hiçbir çıkar ve hesap gözetmeksizin yaşandığını, yoldaşlığın yarattığı maneviyatla her türlü zorluğun üstesinden gelindiğini, Apocu kadın ve erkeklerin doğru yoldaşlığının özgür yaşam ölçülerini yaratarak yüceliğe yol aldığını gördü. Tüm bunlardan etkilenen Mesken yoldaşımız hem yoldaşların yoldaşı olmaya çalıştı hem de bu yaşama büyük bir inançla katılarak özgür yaşamı büyütmeyi esas aldı. Bir yandan gerillacılığı, bir yandan Apocu ideoloji ve paradigmayı, bir yandan da özgün kimliğini, kadın kurtuluş ideolojisini ve aslında kendisini tanıdı. Okuyarak, araştırarak, tartışarak, sorgulayarak ulaştığı doğruları özümseyerek istikrarlı bir şekilde yol alan Mesken yoldaş, önemli bir gelişme düzeyi kaydetti.
Avaşîn pratiğinden sonra askeri akademiye geçerek uzmanlaşmayı hedefledi. Ağır silah taktiğinde eğitim alarak alanında uzmanlaştı ve büyük bir aşkla pratik alanlara yöneldi. Mesken yoldaşımız farklı mücadele sahalarında, çetin arazilerde ve zorlu koşullarda pratik yürüttü. Karşılaştığı engellerin zorlayıcılığını yüreğinde taşıdığı büyük inanç ve Apocu militanlık bilinci ile aşmasını bildi. Mesken yoldaşımız, kendi ayakları üzerinde durmasını bilen, kararlı, inançlı, azimli ve iradeli bir YJA Star savaşçısı olmayı başardı. Çetin pratiklerden geçerek kızgın mücadele ortamında şekillenen bir militan oldu. Savaşçılıktan karargah çalışmalarına, öz savunmadan halk çalışmalarına, muhaberecilikten istihkâm çalışmalarına kadar çok boyutlu bir katılımın sahibi oldu. Edindiği tecrübelerle komutanlaşan Mesken yoldaşımız, bulunduğu alanlarda hem bir yoldaş olarak öncülük etmesini bildi hem de sorumluluk alarak komutanlık görevini yerine getirdi. Mesken yoldaşımız, mayası temiz sağlam kişiliğini, özgür kadın ideolojisi ile yeniden şekillendirip umut vaat eden değerli bir PAJK militanı oldu. Yaşamda ve mücadelede ilkeli duruşu, çizgideki katılımı ve keskin kabul-ret ölçüleri ile kadın-erkek tüm yoldaşlarına destek olmasını bildi. Mesken yoldaşımız öncülük ve komutanlıktaki bu örnek katılımı ile tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı.
Yüzü daima Bakurê Kurdistan’daki mücadeleye dönük olan Mesken yoldaşımız, Bakur’a geçip burada sömürgeci soykırımcı Türk devletine karşı savaşmanın ısrarı içinde oldu. Bunun için kendisini her anlamda eğitip hazırlamaya çalıştı. Zafer gerillacılığına ve yeni dönem YJA Star komuta ölçülerine ulaşabilmek için Şehîd Bêrîtan Akademisi’ndeki eğitim sürecine katıldı. Özgür kadın ölçüleri temelinde çağımızın örnek YJA Star gerillacılığını ve zafer komutanlığını kişiliğinde somutlaştırmak için ciddi bir çabanın sahibi oldu. Mesken yoldaşımızın özverili samimi katılımı, özgürlük aşkı ve zafer iddiası onu yeni dönemin gelecek vaat eden komutanı haline getirdi.
Bölge komutanı düzeyinde görev alarak eğitimini tamamlayan Mesken yoldaşımız, büyük bir sevinçle pratik sahaya geçti. Küçük büyük demeden tüm devrim görevlerini büyük bir ilgi ve istekle üstlendi. Fedakarlığı, samimiyeti, yoldaş canlısı özellikleri, pratik yaratıcılığı ve yüksek cesareti ile sorumluluk üstlenip layıkıyla yerine getirdi. Mesken yoldaşımız, Medya Savunma Alanları’nda görevi başında iken Ağustos ayında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaştı. Tüm yaşamını halkının özgür bir yaşama kavuşmasına ve bunun fedaice mücadelesine adayan Mesken yoldaşımız, ailesinin ve halkımızın yüreğinde büyük bir yer edinen ve daima gurur duyulacak olan yiğit bir Kürt kadın komutanı oldu. Mesken yoldaşımızın mücadelesini sürdürmek, silahını kaldırmak, intikamını almak ve hayallerini gerçekleştirmek biz yoldaşlarının en büyük sözü ve pratiği olacaktır. Aynı zamanda Mesken yoldaşımızın soluksuz mücadelesi başta Mêrdîn gençleri olmak üzere, tüm Kürt genç kadınlarına örnek olacak, yol gösterecektir.
Özgürlük mücadelemizde Botan’ın önemli bir yeri bulunmaktadır. Ölümsüz büyük komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) yoldaşımız öncülüğünde büyük emekler ve bedellerle başlayan gerilla savaşımız her geçen yıl daha da büyüyerek bugünkü seviyesine gelmiştir. Gerilla deyince Botan, Botan deyince gerilla hafızalarda yer edinmiştir. Nice öncü şehidimiz büyük emekler vererek yöre halkını, PKK’nin özünü doğru yaşayarak, doğru temelde örgütleyebilmiştir. Yurtsever Botan halkımız Rêber Apo’nun ideolojisi ve PKK kimliğiyle yeniden dirilerek tarih sahnesine çıkmış, akın akın gerilla saflarına katılmıştır. İlk örgütleme çalışmalarının başladığı yerlerden olan Besta yöresi de erkenden Partimizin ideolojisiyle tanışmış ve benimsemiştir. Besta’da bulunan Xirbikê Bestê köyü katılımları ve şehadetleriyle bu köylerin ilklerinden olmuştur. Yöre bu yurtseverliğinden dolayı sayısız defa işgalci Türk ordusunun katliam ve zorbalıklarına maruz kalmıştır. Yurtsever Botan halkımız işgalcilere karşı boyun eğmemiş ve onurlu yaşamda ısrar etmiştir. Faşizan Türk rejimleri, Osmanlı devletinden miras aldığı işgalci, soykırımcı ve talancı özelliklerini bir kez daha devreye koymuş; binlerce köyü yakmış, halkımız yerinden ve yurdundan edilerek, sürgüne gönderilmiştir. Bu köylerden biri olan Xirbikê Bestê köyünün onurlu fertleri nereye gitmişlerse de özgürlük davasından ve onurlu yaşamdan asla geri durmamışlardır.
Aslen, Egîdlerin diyarı Xirbikê Bestê’li olan Herekol yoldaşımızın ailesi de köyleri yakıldığından dolayı önce Şirnex’e sonra Wan’a yerleşmiştir. Böylesi tarihi bir direniş kültürü ve mirasından gelen Herekol yoldaşımız yurtsever bir aile ve çevrede diline ve kültürüne bağlı bir şekilde büyümüştür. Yakın çevresinden katılım ve şehadetlerin olmasının büyük gururunu ve onurunu yaşayan Herekol yoldaşımız küçüklüğünden itibaren Hareketimizi tanımış, ilgi duymuştur. Kurdistan’ın savaş koşullarında soykırım kıskacında olan Kürt çocukları çabuk olgunlaşarak büyümüşlerdir. Gerillaların destansı direnişleriyle büyüyen Herekol yoldaşımız sürekli gerilla olma hayalini kurmuştur. 2007 yılında hayalini gerçekleştirmek için adım atan Herekol yoldaşımız yaşı küçük olduğundan dolayı eve geri gönderilmiştir. Bir an bile hayalinden vazgeçmeyen Herekol yoldaşımız büyüdükçe daha bilinçli ve örgütlü hale gelmiş ve gençlik çalışmalarına katılmıştır. Herekol yoldaşımız faşist Türk rejimlerinin özel savaş politikaları çerçevesinde Kürt gençlerini hareketimizden uzaklaştırmalarına yönelik yöntemlerini boşa çıkartmak için kendisi gibi gençleri örgütlemiştir. 2012 yılında tekrardan gerilla saflarına katılmak istemiş, bu sefer de kısa bir eğitimden sonra şehir çalışmalarına gönderilmiştir. İşgalcilerin adım bile atmaya cesaret edemediği Xaçort mahallesi gençliği içerisinde çalışmalara daha aktif ve etkili bir şekilde katılmıştır. İşgalci Türk devleti ve ortaklarının insanlığın başına bela ettiği DAİŞ faşizminin halkımıza saldırtılması ve yürütülen soykırım politikasının devreye girmesiyle Herekol yoldaşımızın yönünü tekrardan dağlara vermesine neden olmuştur.
Bu sefer yoldaşlarını ikna etmeyi başaran Herekol yoldaşımız 2015 yılının başında dağlara gelerek daha etkili olabileceğine inandığı gerilla saflarına katılmıştır. Herekol yoldaşımız çokça istediği Berîtanların meskeni olan Xakurkê’de gerillacılığa başlamıştır. Temel eğitimlerini burada gören Herekol yoldaşımız büyük bir özveriyle eğitime ve yaşama katılmıştır. Pratikçi, atik, kıvrak bir zekaya sahip olan Herekol yoldaşımız hayalini kurduğu gerilla yaşamına aşkla sarılarak başlamıştır. İlk şekillenmenin önemli olduğunu idrak eden Herekol yoldaşımız, yoldaşlarının da desteğiyle anlamlı bir yaşamın ve büyük bir pratiğin sahibi olmak için çok çaba sarf etmiştir. Kendini her anlamda eğitime adayan Herekol yoldaşımız Rêber Apo’nun ideolojisiyle pratikte bir cevher haline gelmiştir. Fedakâr, emekçi, moralli ve coşkulu yapısıyla yoldaşları tarafından sevilmiş ve saygı görmüştür. Rêber Apo’ya ve şehitlerimize layık olmak için tüm enerjisiyle kendini yaşama ve mücadeleye vermiştir. Kendisini Rêber Apo’nun ve halkımızın mücadelesine adayan Herekol yoldaşımız başarıya olan inançlı ve kararlı yapısıyla etrafına da güven vermiştir. Herekol yoldaşımız, yoldaşlarıyla kurduğu ilişki tarzı, mücadelesi, savaşı ve bir bütün yaşama komünal ve kolektif katılımıyla bir duruş sahibi olmuştur. Varlık ve özgürlük savaşımızda her zaman önde olmayı amaçlamış ve emsalsiz pratiğiyle öncülük görevlerini layıkıyla yerine getirmiştir. Paylaşmanın önemini iyi bilen Herekol yoldaşımız, paylaştıkça insanın geliştiğini ve bilgilerin anlamlı hale geldiğini öğrenmiş ve edindiği tecrübeleri yoldaşlarına da aktararak büyük mutluluklar yaşamıştır. PKK’nin özü olan yoldaşlığa büyük önem vermiş, ruh birlikteliğini yakalayarak yoldaşların yoldaşı olmayı başarmıştır. Apocu iradeyle nelerin başarılacağının farkına varmıştır. İşgalci Türk ordusunun Xakurkê de gelişen işgal operasyonuna aktif bir şekilde katılmıştır. İşgalcilere karşı yapılan onlarca eylemin içerisinde yer almış ve görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Kendisini yaşamda eğiten Herekol yoldaşımız, uzun bir pratik tecrübeden sonra ideolojik akademilere gitmiştir. Akademide yaşadığı yoğunlaşmalarla Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmamız temelinde kendini derinleştirmiştir. Rêber Apo’yu daha fazla anlamaya ve yaşamsallaştırmaya çalışmıştır. Aldığı eğitimle ideolojik-örgütsel-askeri konularda daha yetkin bir kadro-militan olmuştur. Halkımızın özgürlük sorununa karşı kendini çözüm gücü haline getirmedeki çabasını süreklileştirmiştir. Başarılı bir şekilde gördüğü eğitimini hızlı ve etkili bir şekilde pratiğe geçirmek için işgalci Türk ordusunun Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal operasyonlarına karşı ön cephede yerini almıştır. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın profesyonel bir militanı olan Herekol yoldaşımız, yeni tarz ve taktiğin oturması ve gelişmesinde büyük emek harcamıştır. Hareketli gerilla timlerinde birlik komutanı olan Herekol yoldaşımız dönemin ruhuna uygun olarak Avaşîn, Zap, Batı Zap ve Metîna alanlarında görev alarak savaş pratiğine olumlu katkıları olmuştur. Bu alanlarda gelişen birçok eylemin hem planlamasında hem de uygulanmasında öncülük etmiştir. Savaşın içerisinde pişen ve askeri branşlardaki hakimiyetiyle dönemin öncü komutanlarından olmuştur.
Herekol yoldaşımız yurtsever Botan halkımızın yetiştirdiği büyük komutanlarımız olan Adil, Çiçek, Kerim, Zelal, Rojhat, Mehmet, Reşîd, Şoreş ve Delîllerin çizgisinde ve onların izinde komutan Egîd tarzıyla savaşarak başarılı bir mücadele ve pratik sergilemiştir. Herekol yoldaşımız Rêber Apo ve şehitlerimize olan bağlılığıyla, disiplinli, dürüst, fedakâr ve her göreve büyük bir moral ve coşkuyla giden yapısıyla komutasındaki yoldaşları tarafından saygı ve kabul görmüştür. Yaşadığımız böylesi tarihi bir süreçte yük olmayı değil yük kaldırmayı ve başarıyı kendine esas alan Herekol yoldaşımızın şehadeti biz yoldaşlarını derinden etkilemiş, işgalcilere karşı intikam ve öfkemizi bileyerek başarıya olan inancımızı daha da pekiştirmiştir. Herekol yoldaşımız şahsında tüm devrim şehitlerimize verdiğimiz sözümüzü yineliyor, zafere yürüdüğümüz bu kutlu yolda anıları ve mücadeleleri önümüzü aydınlatan meşale olacaktır.
Rojava Özgürlük Devrimi anlamlı, onurlu ve özgür bir yaşamın olabileceği umudunu verdiği binlerce şehitle insanlığa bir kez daha armağan etmiştir. Halklar ve inançlar mozaiği olan Kuzey-Doğu Suriye halkları Rêber Apo’nun Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigması temelinde kendini örgütleyerek DAİŞ ve türevlerini kadın öncülüğünde yenilgiye uğratmış; bir arada özgür, adil ve kardeşçe yaşamın mümkün olduğu ispatlamıştır. Tarihi direnişlerin yaşandığı ve destanların yazıldığı Rojava Özgürlük Devrimi sürecinde Kürt halkının mücadelesi başta kadınlar olmak üzere diğer tüm toplum kesimlerinin de kendilerine güvenmesine ve devrim saflarına akmasına vesile olmuştur. Kobanê’li bir ailemizde doğan Azadî yoldaşımız insanlık tarihinin bu en anlamlı konağında devrimle tanışmıştır. Kadınların öncülük ettiği bu devrimde yetişen yeni nesil de bu güçlü etkiyle büyümüşlerdir. Kadının metalaştırılarak pazarlarda satılmasına karşın Rêber Apo’nun bin bir emekle yarattığı özgür kadın çizgisinin, bu geri zihniyetle savaşan özgürlük güçlerine öncülük etmesi ve tarihi rol oynaması sadece bölgeyle sınırlı kalmayarak enternasyonal bir karakter kazanmıştır.
Yurtsever bir ailede büyüyen Azadî yoldaşımız yıllar geçtikçe daha bilinçli hale gelmiştir. Ailesinde katılımların ve şehadetlerin olması Azadî yoldaşımız üzerinde de bir etkiye neden olmuştur. Bilinçli ve örgütlü toplumun bir üyesi olan Azadî yoldaşımız, gençlik çalışmalarına dahil olmuştur. Çalışmalarda kendini daha iyi tanımış ve gücünün farkına varmıştır. Rêber Apo’nun ideolojisini daha yakından tanıma fırsatı bulan Azadî yoldaşımız, Önderliğimizin esaretini kabullenememiştir. Ahlaki-politik toplumun komünal ve kolektif değerleriyle kendini geliştirmiştir. Bu süreçte hareketimizi de tanımış ve okumuştur. Kurdistan dağlarında verilen mücadelenin önemini ve yaşanan devrimin özünün dağlar olduğunu öğrenmiştir. Azadî yoldaşımızda yaşam, mücadele ve özgürlük konularında çelişkileri, sorgulamalar ve arayışlar başlamıştır. Soykırımcı ve işgalci Türk ordusunun Serêkaniyê ve Girê Spi’yi işgal etmesi ve bu sırada yaşanan şehadetler Azadî yoldaşımızın kararını vermesinde etkileyici ve belirleyici olmuştur. Azadî yoldaşımız Ortadoğu’da kalıcı bir çözümün sağlanmasının ancak Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katılarak, gerilla mücadelesini büyütmekten geçtiğini fark etmiştir. Azadî yoldaşımız 2019 yılında yönünü Kurdistan’ın asi ve çetin dağlarına vererek, özgürlük saflarımıza katılmıştır.
Dağ yaşamına yabancı olan Azadî yoldaşımız aldığı eğitimlerle ve yoldaşlarının desteğiyle çabuk uyum sağlamıştır. Yoldaşlarının yaklaşımı, onu geliştirmedeki çabaları ve ayakları üzerinde durabilecek iradeye sahip olabilmesi adına verdikleri emekler Azadî yoldaşımızda büyük bir etki yaratmıştır. PKK yaşamının sade, temiz ve mütevaziliğine aşk düzeyinde bağlanmıştır. Öznesi olduğu gerilla yaşamının her aşamasında kendisini değiştirip dönüştürecek gücü kazanmıştır. Azadî yoldaşımız, gençliğin verdiği enerji ve öğrenmeye açık, hevesli yapısıyla kendisini hızlı bir şekilde geliştirmiştir. Kendisini kısa bir sürede dikkat, hassasiyet ve detaylara hakimiyet gerektiren kurye çalışmalarını yürütebilecek düzeye getirmiştir. Çalışkan, girişken ve emekçi bir kişiliği olan Azadî yoldaşımız yaşamımızı kendi rengiyle zenginleştirmiştir. Yaşamın ancak değerler yaratarak anlamlı olacağını ve güzelleştiğini fark eden Azadî yoldaşımız emek vermekten ve çalışmaktan geri durmayarak değerlere, değer katmıştır. Yaşama dört elle sarılarak, yaşamda kazanıldıkça mücadelenin her alanında ve her safhasında başarının elde edileceğine inanmış ve pratiğiyle bunu göstermiştir. Neşeli ve moralli katılımıyla bulunduğu ortamlarda yoldaşlarına da güç olmuştur. Azadî yoldaşımız, Rêber Apo’nun Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nde kendini daha fazla eğiterek, kadın özgürlük bilincini kazanmak için görülmemiş bir çaba sarf etmiştir. Zîlan çizgisinde, Rêber Apo’nun fedai bir militanı olma yolunda emin adımlarla ilerlemiştir. Bêrîtanların izinde yetkin bir YJA Star militanı olmak adına fedakarca mücadele etmekten geri durmamıştır. Bu gelişmelerle birlikte Azadî yoldaşımız bir kimlik ve duruş kazanmıştır. Var olan ile yetinmeyen Azadî yoldaşımız tempolu ve istikrarlı yürüyüşüyle sürekli bir gelişim içerisinde olmuştur. PKK-PAJK çizgisinde doğru bir şekilde Partileşerek militan-kadro ölçülerini yaşamış ve mücadelesiyle göstermiştir. Azadî yoldaşımız cins mücadelesini etkili bir şekilde vererek kendini daha iyi tanıma fırsatı yakalamıştır. Disiplinli, bilinçli ve inançlı katılımıyla yoldaşlarına da örnek olmuştur. Azadî yoldaşımız, düşüncesini, ruhunu ve duygularını Hareketimizle bütünleştirmeyi kısaca ruh birlikteliğini yakalamayı kendine esas almıştır. Mücadelemizde uzun yıllar geçirmemiş olmasına karşın duruşu ve yaşamıyla Partimizin özünü yaşamıştır. Azadî yoldaşımız, sistemin tüm geriliklerine karşı sistemden kendini kopararak, Önderliğimizin “Cücelikten, yüceliğe doğru tırmanmak” belirlemesinde yücelen bir gerçeklik olmuştur. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın uzman bir militan olmak için askeri-branş eğitimi almış ve profesyonel bir YJA Star militanı olmuştur. Kadın öncülüğünün misyonuna göre katılmış ve dönem görevlerine layıkıyla cevap olmasını bilmiştir. Medya Savunma Alanları’na dönük işgal hareketine karşılık bulunduğu her alanda operasyonun ilk gününden şehit düştüğü an’a kadar büyük bir emeğin sahibi olmuştur. Geliştirilen birçok eylemde yerini almış ve sürece cevap olma arayışında olmuştur. Türk faşizmi kırılmadan ve yenilgiye uğratılmadan Ortadoğu halklarının demokratik ve özgür yaşama kavuşamayacağını bilince çıkarmış ve bunun için çok çaba sarf etmiştir. Yurtsever Kobanê halkımızın yiğit evladı, Azadî yoldaşımızın erken şehadeti düşmana olan kinimizi bilemiştir. Azadî yoldaşımızın şahsında tüm şehitlerimizin hayallerini demokratik ulus çerçevesinde, kardeşçe yaşanılacak özgür bir ülkede yaşatacağımıza dair sözümüzü yineliyoruz.
26 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Soykırımcı sömürgeci Türk devletinin Temmuz ayından itibaren Garzan’da kapsamlı ve sürekli devam işgal operasyonlarını başlattı. Türk ordusunun tamamen tekniğe dayalı olarak geliştirdiği, her türlü savaş tekniğini kullandığı ve alanı sürekli bombaladığı bu saldırılara karşı yoldaşlarımız fedaice bir direniş sergileyerek işgalcilere tarihi yanıtlar verdi. Gelişen düşman saldırıları ve yaşanan şiddetli çatışmalarda 11 Ağustos günü fedai yoldaşımız Bêrîtan Sîser son nefesine kadar savaşarak şehadete ulaştı.
Fedai yoldaşımız Bêrîtan, Parti saflarına katıldığı andan itibaren özlü kişiliği ile kendisini Rêber Apo felsefesine adayarak kişiliğinde önemli gelişmeler kaydetti. Kendisini ideolojik ve askeri anlamda yetkinleştiren Bêrîtan yoldaşımız, öncü bir YJA Star komutanı olmayı başardı. Fedailiği bir yaşam biçimi olarak ele alan yoldaşımız, savaşta da fedailik çizgisini eksiksiz bir şekilde uygulayarak Apocu fedailiğin en seçkin örneklerinden biri oldu.
Botan’ın yiğit kadını, fedai yoldaşımız Bêrîtan Sîser yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, Bêrîtan yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin bizlere devrettiği özgürlük mücadelemizi zafere taşıyacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Bêrîtan Sîser yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Bêrîtan Sîser |
Bêrîtan Sîser – Gurbet Kaymaz
Halkımızın özgürlük mücadelesinde öncü rol oynayan Botan alanının direniş merkezlerinden olan Sêrt kentimiz, sömürgecilere karşı boyun eğmeyen güçlü bir geleneğin sahibi olmuştur. Şanlı 15 Ağustos Atılımı’na ev sahipliği yapan Sêrt kentimiz, Kurdistan’da PKK öncülüğünde gelişen gerilla direnişinin merkezi haline gelerek halkımızın özgürlük umudunu her zaman diri tutmuştur. Yurtseverlik duygularının hakim olduğu ve direniş geleneğine sıkı sıkıya bağlı Didêrî aşiretine mensup bir ailemizde dünyaya gelen Bêrîtan yoldaşımız, bu güçlü serhildan geleneği içinde büyümüştür. Kurdistan’da kapitalist sistemin az etkilediği koçer halkımızın bağrında, dağ yaşamıyla iç içe büyüyen Bêrîtan yoldaşımız, koçerlerin sade insan gerçekliğine, yalınlığına ve dürüstlüğüne sahip olmuştur.
Dilden dile yayılarak destanlaşan gerilla mücadelesi Bêrîtan yoldaşımızın da dikkatini çekmiş, ilk kez Kurdistan Özgürlük Gerillası’yla tanışması yoldaşımız üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. Rêber Apo’nun Bêrîtan yoldaşımız için her zaman ayrı bir yeri olmuş, araştırıp sorarak onun hakkında her şeyi öğrenmek istemiştir. Mücadele ile ilk bağlarını Önderlik ve gerillayla kuran Bêrîtan yoldaşımız, erken yaşta gerillaya katılma kararı alır ve bunun için koşulların oluşmasını bekler. Bir gün Önderliği rüyasında gören Bêrîtan yoldaşımız, bu rüyayı kendisi için bir çağrı olarak görür ve 2013 yılında tereddüt etmeden Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılır.
Bêrîtan yoldaşımız aşina olduğu dağ yaşamına uyum sağlamakta zorlanmamış, koçerlik yaşantısının yarı gerillacılık özellikleri onun hızla gerilla yaşamıyla bütünleşmesini sağlamıştır. Şehîd Bêrîtan (Gülnaz Karataş) yoldaşımızın ismini alan ve Şehîd Bêrîtan şahsınsa bütün şehitlerimizin mücadele bayrağını devralan yoldaşımız, şehit düştüğü güne kadar da şehitler çizgisine bağlı kalmıştır. Bêrîtan yoldaşımız, sistem okullarına hiç gitmemiş olmasına rağmen PKK saflarında olağan üstü bir gelişim göstermiş ve bütün yoldaşlarını şaşkınlık içinde bırakmıştır. Hızla okuma yazmayı öğrenen yoldaşımız, kısa sürede raporlarını kendisi yazmaya başlamış, birçok farklı alanda uzmanlaşmış ve ideolojik alanda büyük bir derinlik yakalamıştır. Daha fazla öğrenme isteği onu birçok alanda bilgi sahibi kılmış ve öğrendiklerini pratikleştirerek büyük tecrübeler edinmiştir. PKK saflarında gelişen, kendisini yeniden yaratan ve gün be gün kendisini aşan militanlığın temsilcisi haline gelen Bêrîtan yoldaşımız; öğrenme azmi ve isteğiyle bütün yoldaşlarına örnek olmuştur. Önderlik savunmalarına kendi canından bir parça gibi yaklaşıp; çantasında, cebinde gittiği her yerde yanında taşımıştır. Garzan’da ilk gerillacılık pratiğini yaşaması yoldaşımızın nitelikli bir gerillaya dönüşmesinin önünü açmıştır. Zorluklar karşısında asla pes etmeyen yoldaşımız her sorun karşısında çözüm gücü ve iradesi geliştirmeyi bilmiş, öncülük misyonunu bir kadın gerilla olarak etkili bir şekilde pratikleştirmiştir.
Garzan’da yürüttüğü başarılı pratiğin ardından Metîna alanına geçen yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’da edindiği gerillacılık tecrübesini daha da derinleştirmiştir. Sömürgeci Türk devletinin halkımızın özgürlük iradesi olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’na karşı geliştirdiği saldırıların başladığı 2015 yılında Zap alanına geçen yoldaşımız, en ön cephede yerini almış ve fedaice savaşmıştır. Yürüttüğü ve gördüğü pratiklerden sonra kadın özgürlük çizgisinde daha derin ve daha güçlü bir yoğunlaşma ile sağlam bir duruş sergilemek, dönemin ihtiyaçlarına cevap olmak ve Rêber Apo felsefesinde derinleşmek için akademiye geçmiştir. Şehîd Bêrîtan Akademisi’nde eğitime dahil olan yoldaşımız, eğitim sürecini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra tekrar pratik sahaya geçmiştir. Nisan 2018’de Önderlik ve şehitler gerçeğinde derinleşmek, örgütün bütün görevlerine daha fazla hazır olmak, Rêber Apo’yu fiziken özgürleştirmek ve halkımıza karşı işlenen suçların intikamını almak için Hêzên Taybet’e katılmış, mücadeleci ve arayışçı kişiliği güçlü çıkışlar yapmasını sağlamıştır. Botan’da öncü komutanımız Şehîd Delal Amed’in şehadete ulaşması yoldaşımız üzerinde derin bir etki yaratmış, fedailikte derinleşmesinin zeminini oluşturmuş ve yaşamın her anında Zîlan yoldaşın fedai çizgisini kendisine esas almıştır. Yoğunlaşması daima fedailik üzerine olan yoldaşımızın pratiği ve katılımı her zaman güç, moral ve heyecan yaratmıştır. Gittiği ve kaldığı her yerde yoldaşlarında iz bırakmış, kapitalist modernitenin kirinden uzak kalmış, doğal kişiliği ile her zaman dikkat çekmiştir. Öz disiplininden hiç taviz vermeyen Bêrîtan yoldaş, kendisi için hedef olarak belirlediği Bakur’a gitme iddiasını sürekli güçlü tutmuş, kararından vazgeçmeyerek her zaman hedefine ulaşmayı bilmiştir. Bir yandan Bakurê Kurdistan’a gitme diğer yandan da her yerde güçlü bir tarz ile gerillacılık yapma isteği asla eksilmemiştir. Gittiği her yerde hesapsız katılımı ile tanınan ve bilinen bir arkadaş olmuştur. Önderliğin deyimiyle ‘‘unutmak ihanettir’’ sözünü kendisi için her zaman esas almış ve hiçbir şekilde çocukluk hayallerine ihanet etmemiştir. Güçlü, profesyonel, savaşkan, cesaretli bir gerilla olarak PKK ve PAJK çizgisinde tereddütsüzce yürümüş, öncü bir YJA Star komutanı olmuştur. Kendini geliştiren, eğiten bir yoldaş olmuş ve yoldaşını her zaman kendisiyle birlikte eğitmiştir. Bulunduğu mekanın ölçülerinden taviz vermeden her anını dolu dolu yaşayıp, yaşadığı tüm anılarına anlam kazandırmıştır. Doğadan aldığı haz ve mutluluk onu yaşama daha da bağlı kılmış ve kendini doğanın tüm güzellikleriyle sarıp sarmalamıştır. Yaşam koşulları ne kadar zor olsa da Bêrîtan yoldaş özgür yaşamı daha çok sevmiş, daha çok bağlanmış ve derin bir tutkuyla kucaklamıştır. Emek verip sınır tanımadan yaşama sahip çıkmış ve sorumluluk almıştır. Yaşam duruşu, yaşam tarzı ve yaşama yaklaşımı bunun bir göstergesi olmuştur. İmkansızlıklar Bêrîtan yoldaşı yıldıramamıştır. Çünkü yaratıcı kişiliği ile olmayanı yaratmış ve imkana çevirmiştir.
Fedailer çizgisinde yürüyen Bêrîtan yoldaşımızın kıblesi her zaman Bakurê Kurdistan ve orada yürütülen tarihi gerilla direnişi olmuştur. Yoğun ısrarı sonucu önerisi kabul edilen yoldaşımız, 2021 yılında doğup büyüdüğü ve ilk gerillacılık pratiğini yürüttüğü Garzan alanına, komutanlaşan öncü bir YJA Star fedaisi olarak dönmüştür. İşgalci Türk ordusunun saldırılarına karşı fedaice direnen ve savaşan yoldaşımız, birçok eylemde yerini almış ve işgalcilere ağır darbeler vurmuştur. Bêrîtan yoldaşımızın samimi yoldaşlığı, yaşamı ve yoldaşlarını sahiplenişi militanca bir duruşun göstergesi olmuş ve bunu pratiğinde güçlü bir şekilde yansıtmıştır.
Özgür kadın çizgisini şahsında somutlaştırarak Şehîd Bêrîtan ve Şehîd Zîlanların izinde fedaice savaşan ve yaşayan Bêrîtan yoldaşımızın mücadele anısı her zaman önümüzü aydınlatacak ve biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zafere taşınacaktır.
24 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
23 Ağustos 2020 günü Serhed alanında gerçekleşen düşman saldırısında değerli yoldaşlarımız Cemil Cîgerxwîn ve Şervan Dirêj yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Gerilla saflarına katıldıkları günden itibaren her anlarını şehit yoldaşlarımızın anılarını yaşatmak ve hayallerini gerçekleştirmek için mücadele ederek geçiren Cemil ve Şervan yoldaşlarımız, örnek birer Apocu militan olmayı başardı. Yeni dönem gerillacılığını pratikleştirmek için büyük bir özveri ve kararlılıkla mücadele eden yoldaşlarımız, hiçbir zaman kendilerini yeterli görmeyerek, sürekli gelişim içerisinde oldular. Bu özellikleriyle her zaman mücadelenin en zorlu yaşandığı alanlara gitmeyi ilke edinen yoldaşlarımız, bu temelde Serhed alanına geçerek halkımızın özgürlük yürüyüşünün öncü militanları olmayı başardılar.
Özgürlük mücadelemizde emekleriyle kendilerini var eden Cemil ve Şervan yoldaşlarımızı şehadet yıldönümlerinde saygı ve minnetle anıyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Cemil Cîgerxwîn |
Cemil Cîgerxwîn – Şemsettin Delayimilan
![]() |
Kod Adı: Şervan Dirêj |
Şervan Dirêj – Hüseyin Keserci
Şemsettin Delayimilan Parti’deki adıyla Cemil Cîgerxwîn yoldaşımız, Rojhilatê Kurdistan’da yurtsever bir ailede dünyaya gelmiştir. Toplumsal ahlak değerlerine bağlı bir ailede büyüyen yoldaşımız, bu değerleri özünde yaşamasını bilmiştir. Var olan kapitalist sistemin insanlığa dayattığı liberal ve iktidarcı anlayışlara karşı küçük yaşlarda başlayan sorgulamaları yoldaşımızı belli arayışlara yönlendirmiştir. Özelde İran devletinin uyguladığı soykırım politikaları, Kürt halkının bir ekmeğe muhtaç hale getirilerek köle misali çalıştırılması yoldaşımızın sorgulama ve arayışlarını daha derinden yapmasına vesile olmuştur. Beş yıl İran devlet okullarında okuyan yoldaşımız daha sonra kendi isteği ile okuldan ayrılmıştır. Ailesinden ve çevresinden partimiz PKK saflarına olan katılımlar Cemil yoldaşımızın da arayışlarının cevabını bulmasına vesile olmuştur. Küçük yaşlarda duyduğu Rêber Apo’yu, onun yarattığı yeni yaşamda daha iyi tanımak, anlamak ve şehitler çizgisine layık olmak için 2011 yılında partimiz PKK’ye katılma kararı almıştır.
2011 yılında PKK saflarına katılan Cemil yoldaşımız, yeni savaşçı eğitimini Xakûrkê alanında almıştır. Aldığı temel gerilla eğitimi ile askerlikte ve yoldaşlık ilişkilerinde belli bir birikim ve tecrübe kazanmıştır. Yaşama karşı sürekli meraklı ve öğrenme isteği içinde olması yoldaşımızın kısa sürede yetkin bir gerilla olmasını sağlamıştır. 2011 yılında gelişen yoğun savaş sürecinde aktif bir şekilde yer alabilmek için önerilerde bulunmuş ve bu esaslar üzerine kendini yetkinleştirmeye çalışmıştır. Şehîd Reşîd Serdar, Şehîd Çiçek Kurtalan, Şehîd Azad Sîser ve Şehîd Tekoşîn Amanos yoldaşlar şahsında 2012 yılında gelişen Devrimci Halk Savaşı sürecinde, devrimci operasyonlarda yer almıştır. Bu devrimci operasyonlardaki katılımı, cesareti ve kaygısızca düşman üzerine gitmesi yoldaşlarınca örnek alınmıştır. Bu süreçte yer aldığı tüm çalışmalarda ve eylemlerde görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getiren Cemil yoldaşımız, militanca bir duruş içerisinde olmuştur. Gelişen yoğun savaş içerisinde yaralanmasına rağmen, mücadelesini her zaman büyütmeyi esas alan bir yaklaşım içerisinde olmuştur. Yaşanan yoğun bir savaş pratiği içerisinde PKK’nin yoldaşlık gerçeğine sarsılmaz bir inanç ve bağlılıkla sarılmıştır. Rêber Apo’nun yenilmeyen ve hakikatten şaşmayan bir zafer gerillası olabilmek için kendini sürekli eğitmiştir. Şehit yoldaşlarının hayalleri ve intikamları için kendini ve yoldaşlarını eğiten Apocu bir militan olmuştur. Partimiz PKK’nin bir şehitler partisi olduğunun derin bilincine varan yoldaşımız bu esas üzerinde sürekli bir sorgulama ve şehitler gerçekliğine cevap olabilme arayışı içerisinde olmuştur.
Geçirmiş olduğu yoğun pratik ve savaş sürecinden sonra bağlılık, ideolojik netlik ve güven gerektiren çalışmalarda yer alan yoldaşımız 4 yıl boyunca bu çalışmalarda kalarak, yoldaşlarının kendisine olan güvenini boşa çıkarmamıştır. Yer aldığı bu çalışmada halk gerçekliğimizi daha iyi anlama imkanı bulan Cemil yoldaşımız, içinden geldiği halk gerçekliği ve bu gerçekliğin kendisinde yarattığı etkileri daha derinlikli bir şekilde sorgulama imkanı bulmuştur.
2016 yılında Bakurê Kurdistan’ın birçok il ve ilçesinde gelişen Özyönetim Direnişi ve bu direnişlerde hem halkımızdan hem de yoldaşlarımızdan yaşanan şehadetler Cemil yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Fedailik çizgisinde yürütülen bu direnişe katılmak isteyen yoldaşımız çok iyi bildiği Şemzînan alanına geçmiştir. Burada düşmana karşı biriktirdiği büyük kin ve öfke ile hemen pratiğe geçmiştir. Düşmana karşı birçok eylem gerçekleştiren Cemil yoldaşımız, yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi başarmıştır. Cemil yoldaşımız daha sonra 2017 yılında Parti Merkez Okulumuz olan Mazlum Doğan Akademisi’nde bir devre eğitim görmüştür. Burada aldığı eğitim ile militan kadro duruşunda yaşanan eksikliklerini tek tek analiz etme fırsatı bulmuştur. Partimiz PKK’nin öncü kadrolarından olan Mazlum Doğan yoldaşın adına açılan akademide eğitime katılmanın derin bilincinde olmuştur. Bu temelde kendini örnek bir militan ve zafere kilitlenmiş bir hakikat savaşçısı olma yolunda eğitmiştir. Önder Apo’nun demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasında kendini derinleştirmiştir. Yaşama karşı kendini sorumlu gören yoldaşımız, gelişimi ile Parti yaşamında yoldaşının yoldaşı, Şehîd Reşîd Serdarların ardılı olarak da büyük bir komutan olma yolunda kararlı adımlarla ilerlemiştir.
Başarılı bir şekilde eğitim devresini tamamlayan yoldaşımız, bir dönem Parti yönetimindeki arkadaşların yanında güvenlik ve diğer çalışmalarda yerini almıştır. Bu çalışmada Partimizi daha yakında görme ve tanıma fırsatını bulmuştur. Bu çalışmada yanında yer aldığı yoldaşlardan eğitici dersler çıkaran Cemil yoldaşımız bu görevini başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Belirli bir düzey ve pratik sahibi olan Cemil yoldaşımız bu tecrübelerini tekrardan pratiğe yansıtmak üzere Bakurê Kurdistan alanlarında mücadele yürütmek için öneride bulunmuştur.
Önerisi kabul edildikten sonra Serhed alanına düzenlenen yoldaşımız, Devrimci Halk Savaşı’nın geliştirilmesi için yoğun bir çabanın içinde olmuştur. Alanda yürütülen pratiklerde başarılı bir şekilde yer alarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmiştir. Cemil yoldaşımız yürüttüğü başarılı pratikle yoldaşları arasında kısa sürede sevilip sayılan bir yoldaş olmayı başarmıştır. Yaşamda çıkan eksikliklere yerinde ve zamanında müdahale ederek eleştirisel ve öz eleştirisel bir tutum sergilemiştir. Önder Apo ve şehitlere olan bağlılığını her çalışmasında titizlikle çalışarak göstermiştir.
23 Ağustos 2020 günü Serhed alanında görevi başındayken Şervan Dirêj yoldaşıyla beraber gerçekleşen bir düşman saldırısında şahadete ulaşan Cemil yoldaşımız; fedakarlığı, yaşamdaki militanca duruşu ve derin yoldaşlığı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir devrimci olmayı başarmıştır.
Şervan yoldaşımız Bedlîs’in Adilcewaz ilçesine bağlı Axçira köyünde yurtsever ve toplumsal ahlak değerlerine bağlı bir ailede dünyaya gelmiştir. Bu değerlerle yetişen yoldaşımız sade, mütevazi bir yaşamın sahibi olmuştur. Derin bir yurtseverlik bilinci ile büyüyen yoldaşımız var olan düşman politikalarını ve baskılarını hemen görmüş ve bu duruma karşı bir direniş ve arayış içerisinde olmuştur. Aileden ve yakın çevrelerinde partimiz PKK’ye katılımların ve şehadetlerin olması, Şervan yoldaşımızın Kurdistan Özgürlük Hareketi’ni tanımasına vesile olmuştur. Şervan yoldaşımız 8 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak üzerine düşen görevlerin bilincinde olarak ailesine destek olmuştur. Ailesine maddi açıdan yardımcı olabilmek için Türkiye metropollerinde çeşitli işlerde çalışan yoldaşımızın, metropol ortamlarında bulunduğu süre zarfında çelişkileri artmış ve sisteme karşı olan kin ve öfkesi daha fazla büyümüştür. Kapitalist modernite sisteminin halkları ezen ve emeklerini çalan yapısına karşı her zaman sorgulama ve arayış içinde olmaktan vazgeçmemiştir. Bu süreçte hem arayışlarının cevabını Kurdistan özgürlük gerillasına katılarak bulabileceği hem de yakın akrabalarından yaşanan şehadetlere layık olması gerektiği kanaatine ulaşan yoldaşımız 2012 yılında gerilla saflarına katılma kararı almıştır.
7 yoldaşı ile birlikte örgütlü bir şekilde Wan’ın Çatak alanından gerilla saflarına katılan yoldaşımız, 2004 yılında Muş alanında düşman ile girdikleri çatışmada şehadete ulaşan amcasının oğlu Şervan Delîl (Murat Keserci) yoldaşın ismini alarak özgürlük dağlarındaki amansız yürüyüşüne manevi bir anlam yükleyerek devam etmiştir. Gerilla saflarına katıldığı andan itibaren heyecanlı ve meraklı yapısıyla öne çıkan yoldaşımız, gerillaya katıldığı alanda temel gerillacılık eğitimini tamamlayarak Botan alanında çalışmalara aktif bir şekilde katılmıştır. Ağırlıklı olarak Kato alanında çalışma yürüten yoldaşımız burada başarılı bir pratiğin sahibi olmuştur. Özgürlük savaşçısı olarak mücadele yürüttüğü özgür dağlarda hemen tecrübe kazanmış ve alanda yapılan birçok eylemde görev ve sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerine getirmiştir. Kuzey alanlarındaki kısa ama dolu dolu pratiğinin ardından 2013 yılında Medya Savunma Alanları’na geçmiştir.
Medya Savunma Alanları’nda Şehîd Mahir Akademileri’nde profesyonel gerillacılık üzerine eğitimler alarak var olan sürece kendini hazırlama ve yetkin bir Apocu militan olma yolunda kararlıca katılmıştır. Şehîd Mahir Akademileri’nde yetkin bir gerilla olan Şervan yoldaşımız, burada iki devre boyunca kendisi gibi yoldaşlarını da eğiterek, onların da birer Apocu militan ve Demokratik Modernite Gerillası olması için emek ve çaba sahibi oldu. Bu anlamda görev ve sorumluluklarını başarılı bir şekilde yerine getirmeyi bilmiştir. Yaşamda sade ve mütevazi bir duruşun sahibi olan yoldaşımız, kendini Partimizin bir fedaisi olarak değerlendirmiş ve bu anlamda görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmekten geri durmamıştır. Şervan yoldaşımız bu eğitim sürecinde askeri olarak yetkinliğe ulaşarak, kendini profesyonel gerillacılık ilke ve yaşamında belli bir düzeye taşımayı başarmıştır.
Şervan yoldaşımız alan içerisinde sergilediği başarılı pratiğinin ardından Bakurê Kurdistan’a geçmek ve mücadelesini bu alanda zirveye ulaştırmak için öneride bulunmuştur. Gerillaya katıldığı ve yaşamındaki en önemli ilkleri yaşadığı Bakurê Kurdistan’da tekrar mücadele yürütme isteği kabul edilen Şervan yoldaşımız kendisini ideolojik anlamda da geliştirmek için Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime dahil olmuştur. Şehîd İbrahim Akademisi’nde aldığı eğitimle Apocu bir militan olarak görev ve sorumluluklarının daha fazla bilincine varmıştır. Eğitim sürecinde öğrendiklerini hemen yaşama geçirme çabasında olan yoldaşımız, eleştirel ve özeleştirel bir tutum sergileyerek kendini donatmış ve hazırlamıştır. Koşulsuz ve amasız katılımın bir timsali olarak yoldaşları arasında örnek gösterilen bir duruşun sahibi olmuştur. Yaşamda sessiz fakat yüreğinde fırtınalar kopan bir kişilik sahibi olmuştur. Yoldaşlarına karşı olan derin duyguları ve amansız mücadele tarzının yanında; soykırımcı ve işgalcilere olan nefretini, kinini her zaman yerinde ve zamanında dile getirmiştir.
Başarılı bir şekilde tamamladığı eğitim devresinin ardından Serhed alanına düzenlenen Şervan yoldaşımız, burada Parti’nin vereceği görev ve sorumlulukları başarılı bir şekilde yerine getirmenin arayışları ve çabası içerisinde olmuştur. Yaşamın her alanından kendini sorumlu gören Apocu militan kişiliğin sahibi olan Şervan yoldaşımız özgürlük gerillasına katıldığı andan şahadete yürüdüğü ana kadar var olan devrim coşkusunu bir an bile yitirmeyerek bu esaslar üzerinden başarılı bir pratiğin sahibi olmayı başarmıştır. Cemil Cîgerxwîn yoldaşımızla birlikte gerçekleşen düşman pususunda şehadete ulaşan Şervan yoldaşımız, mücadelesiyle olduğu gibi şehadetiyle de her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir.
23 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
4 Ağustos 2023 günü Mêrdîn’in Bagok alanında gerçekleşen düşman saldırısında öncü YJA Star komutanı Gulbahar yoldaşımız ve Apocu fedai militanlar Eylem ve Dîcle yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Her biri birer Apocu fedai militan olan Gulbahar, Eylem ve Dîcle yoldaşlarımız, uzun süredir yer aldıkları özgürlük mücadelemizde duruşları, katılımları ve Önderliğimizin kadın özgürlük felsefesindeki derinleşmeleri ile örnek olmayı başardı. PKK ve PAJK’ın özgürlük çizgisini, kadın kurtuluş ideolojisini, özgür kadın hakikatini ve ölçülerini kişiliklerine nakşeden bu değerli yoldaşlarımız yer aldıkları her çalışmada fedaice bir katılımı esas alarak öncü olmayı başardılar. En zor alanlarda, olmazı olur kılan Gulbahar, Eylem ve Dîcle yoldaşlarımız bu özellikleriyle YJA Star’ın yeni dönem gerillacılığının timsali oldular.
Halkımızın özgürlük mücadelesine Gulbahar, Eylem ve Dîcle yoldaşlar gibi seçkin militanları kazandıran başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Gulbahar Mercan |
Gulbahar Mercan – Şekirnaz Kaplan
![]() |
Kod Adı: Eylem Munzur |
Eylem Munzur – Emine Kaplan
|
Kod Adı: Dîcle Eylem |
Dîcle Eylem – Leyla Gülcü
Gulbahar yoldaşımız Bedlîs’in Hîzan ilçesinde yurtsever ve Kürtlük değerlerine bağlı bir ailede doğdu. Kalabalık bir aile içerisinde büyüyen yoldaşımız, aldığı aile terbiyesi ve ahlakı kişiliğini şekillendirdi. Aynı zamanda Kürtlük özellikleri ön planda olan ailesi nedeniyle dilini, kültürünü bilerek büyüdü. Gulbahar yoldaşımızın ailesi daha 1980’li, 90’lı yıllardan itibaren düşman baskılarına maruz kalması, ailede düşmana karşı bir duruşun ortaya çıkmasına neden oldu. Bundan dolayı bu değerli ailemiz kendilerini var eden değerlere daha fazla sarılarak, onları korudu ve yeni nesillere de aktarmayı başardı. Böylesi değerli bir aile ortamında büyüyen Gulbahar yoldaşımız, kuşkusuz bu değerlerden önemli ölçüde pay aldı. Fakat yoldaşımız genel toplumda var olan bazı zihniyet kalıplarına karşı her zaman sorgulayıcı oldu. Özellikle kadının toplumdaki konumu, yaşadığı kölelik statüsü Gulbahar yoldaşımızın daha küçüklükten itibaren dikkatini çekti, bu nedenle bazı çelişkiler yaşamasına neden oldu. İlk öğretmeni olan annesinin bir sohbet sırasında yılların verdiği tecrübelere dayanarak ettiği bilgece “Jin dara şikestî ye” sözü Gulbahar yoldaşımızın çelişkilerinin daha da derinleşmesine neden oldu. Annesini dile getirdiği acı gerçekliği yaşamının hiçbir anında unutmayan Gulbahar yoldaşımız, bu sözü kendisi için temel mücadele gerekçesi yaptı. Kadına dayatılan toplumsal rolü hiçbir zaman kabul etmeyen Gulbahar yoldaşımız, her zaman bu anlayışlarla mücadele etti. Fakat yürüttüğü mücadelenin bireysel kalması ve sonuçta yine erkek egemenlikli zihniyetin duvarlarına çarpması Gulbahar yoldaşımızın farklı arayışlara girmesine neden oldu. Üniversite okumak için gittiği Amed’de bu arayışlarının ve yaşadığı çelişkilerin cevabını bulmak için çabalayan Gulbahar yoldaşımız, burada devrimci yurtsever gençlikle tanıştı. Yaşamdaki temel çelişkisi kadın ile erkek arasındaki eşitsizlik ve kadın yaşamının erkekler tarafından belirlenmesi olan Gulbahar yoldaşımız tanıştığı Apocu gençlik sayesinde, burada yürüttüğü tartışmalardan bu çelişkilerinin cevaplarını almaya başladı. Önderliğimizin kadın özgürlüğüne dair çözümlemelerini, savunmalarını okudukça var olan çelişkilerini gidererek onları birer mücadele gerekçesi haline getirdi. Sonunda bir kadın olarak özgür yaşam alternatifini Önderliğimizle bulan yoldaşımız, büyük bir aşkla çalışmalara dahil oldu. Okudukça, kendisini geliştirdikçe daha fazla mücadele eden Gulbahar yoldaşımız, Kürtlük bilincini de daha fazla geliştirme imkanı buldu. Düşmanın halkımıza yönelik bütünlüklü bir saldırı geliştirdiğini ve sonuç olarak halkımızı soykırımdan geçirmek istediğini bilince çıkaran yoldaşımız, mücadelenin de bütünlüklü yürütülmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde Gulbahar yoldaşımız 2009 yılında özgürlüğe susamış genç bir Kürt kadını olarak okuduğu üniversiteyi 3. sınıfta bırakarak yüzünü Kurdistan dağlarına döndü ve gerilla saflarına katıldı.
Gulbahar yoldaşımızın gerilla saflarına katılması ailesinde büyük bir etki yarattı ve diğer kardeşlerinin de mücadele saflarına dahil olmasına vesile oldu. Bu yönüyle daha devrimci yaşamının başından itibaren öncü bir konuma gelmeyi başardı. Gerilladaki ilk eğitimini Garê alanında alan yoldaşımız, daha sonra Qendîl alanına geçti. Burada belli bir süre pratik yürüten yoldaşımız, gerilla yaşamının tüm inceliklerini büyük istek ve heyecanla öğrendi. Yüksek özgüveni sayesinde hem çabuk öğrenen oldu hem de gerillada yeni olmasına rağmen öğreten oldu. Gerilla yaşamının zorluklarını istek, adanma ve amaca kilitlenme ile aşan Gulbahar yoldaşımız, asıl zorlukların insanların kendisine çizdiği sınırlar olduğunu ifade ederek, gerilla yaşamının hakikatini çok açık bir şekilde dile getirdi. Qendîl alanındaki istekli katılımı ile yoldaşlarının dikkatini çeken Gulbahar yoldaşımız, yoldaşlarına güven vermeyi başardı. Bu temelde daha çok tecrübeli yoldaşlarımızın bulunduğu özsavunma çalışmalarına dahil olmak üzere Gever alanına geçti. Bu alanda yaklaşık bir yıl kalan yoldaşımız, başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Daha çok halkımızın örgütlenmesi çalışması yürüten yoldaşımız, duruşu, katılımı ve samimiyeti ile Gever halkımız tarafından sevilen, sayılan bir yoldaş oldu.
Devrimci Halk Savaşımızın ivme kazandığı 2012 yılında doğup büyüdüğü Garzan alanına bir özgürlük savaşçısı olarak dönen Gulbahar yoldaşımız, burada da katılımını sürekli yükselterek cevap olmak istedi. Şehitlerimizin bizlere emanet ettiği kutsal PKK yaşamının radikal ve yılmaz bir savunucusu olan Gulbahar yoldaşımız, örgütsel anlamda önemli bir mücadele süreci yaşadı. Garzan alanında özgün kadın örgütlülüğünün gerçekleştirilmesi gereken bir görev olarak ele alan Gulbahar yoldaşımız, bunu gerçekleştirmek için eşsiz bir emek ve çabanın sahibi oldu. Tim komutanı olarak görev yürüten yoldaşımız, gerillaya yeni katılan kadın yoldaşların eğitimleriyle birebir ilgilendi, onların Apocu özgürlük felsefesini yakından tanımlarını sağladı. Samimi yoldaşlığı ile birlikte çalışma yürüttüğü tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmayı başaran Gulbahar yoldaşımız, yoldaşlarının bu sevgisine mücadelesini daha da büyüterek cevap oldu.
DAİŞ çetelerinin 2014 yılında halkımızın kazanımlarını ortadan kaldırmak ve halkımızı katliamdan geçirmek için Kobanê’ye saldırması üzerine Gulbahar yoldaşımız, tüm yoldaşları gibi bu çete saldırılarına karşı savaşmak istedi. Büyük bir istek ve ısrarla gittiği Kobanê alanında hemen savaş mevzilerindeki yerini alan yoldaşımız, kendisinde yarattığı Apocu irade ile çete saldırılarına karşı koydu. Taktik yaratıcılığı sayesinde çetelerin kırılmasını sağlayan ve Kobanê’nin adım adım özgürleştirilmesinde rol sahibi olan Gulbahar yoldaşımız fedailik çizgisindeki savaşıyla komutası altındaki yoldaşlarına güç kaynağı oldu. Yaşanan yoğun savaş sürecinde belinden yaralanan yoldaşımız, kısa sürede yarasını sararak mevzilerdeki yerini tekrar aldı. DAİŞ çetelerinin Kobanê’de yenilgiye uğratılmasından sonra görevini başarıyla yerine getirmenin verdiği gururla yüzünü bir kez daha Kurdistan dağlarına dönen Gulbahar yoldaşımız, Medya Savunma Alanları’na geçti.
Kendisi için temel mücadele alanı olarak seçtiği kadın özgürlük ideolojisinde derinleşmek için özgür kadın akademisi olan Şehîd Berîtan Akademisi’ne geçen Gulbahar yoldaşımız, burada bir grup kadın arkadaşı ile eğitim sürecine girdi. Gulbahar yoldaşımız eğitim sürecinde hem yaşadığı yoğun savaş pratiğini değerlendirme hem de özgürlük iddiası yüksek bir militan olarak kendisini kadın özgürlük çizgisi temelinde ele alma imkanı buldu. Eğitim sürecinde yaşadığı yoğunlaşmalarla kendisine engel olan kişilik özelliklerini aşma noktasında önemli adımlar atan yoldaşımız, ancak özgür bir kadın kişiliği ile öncü olunabileceğini bilince çıkardı. Gulbahar yoldaşımız, özgürlük mücadelemizde kadın yoldaşlarımızın büyük emekler vererek ve yeri geldiğinde de bedel ödemekten çekinmeyerek kazandıkları öncülük misyonunu kendi kişiliğinde de temsil etmeyi ilke düzeyinde ele aldı.
Eğitimini başarı ile tamamladıktan sonra Bakûrê Kurdistan çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, burada yaklaşık iki yıl boyunca muhabere çalışması yürüttü. Güven ve yüksek disiplin gerektiren bu çalışmada, katılım tarzındaki yaratıcılık ve yüksek temposuyla kısa sürede önemli başarılar elde etti. Bu çalışmada birçok konuya hakim olma imkanı bulan Gulbahar yoldaşımız, bunu öncü bir komutan olabilmek için fırsata çevirmesini başardı. Yaşanılan eksikliklerden ders çıkarmayı başaran Gulbahar yoldaşımız, yoldaşlarını geliştirip onların da birer Apocu militan olmalarını sağlamanın yöntemleri üzerinde detaylı bir yoğunlaşma süreci yaşadı. Sömürgeci Türk devletinin 2018 yılından başlayarak Heftanîn alanına saldırmaya başlamasıyla Gulbahar yoldaşımız da Heftanîn alanına geçti. Burada birçok değerli yoldaşıyla aynı mevzileri paylaşan Gulbahar yoldaşımız, düşman saldırılarına cevap verebilmek için yoğun bir eylemsel sürecin içine girdi. Özellikle hareketli gerilla timleriyle işgalcilere karşı birçok başarılı eylemin gerçekleştirilmesinde emek sahibi oldu. Askeri anlamda önemli bir tecrübesi olan Gulbahar yoldaşımız düşman karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yer alarak dönem görevlerini yerine getirmeyi başardı. Cenga Heftanîn Hamlesi'ndeki başarıları nedeniyle birlikte mücadele ettiği yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Daha sonra tekrar tekrar Bakurê Kurdistan çalışmalarına geçen Gulbahar yoldaşımız, bu sefer tüm yoğunlaşmalarını burası üzerine yaptı. Bakur gerillacılığında önemli bir tecrübesi ve birikimi olan yoldaşımız, düşmanın başta Önderliğimiz ve halkımız olmak üzere bir bütünen Hareketimize yönelik geliştirdiği topyekün saldırılarına Bakurê Kurdistan’da cevap olmak istedi. Bu amaçla özellikle yeni dönem gerillacılığının kişilik, tarz ve taktiğinde derinleşmek için Mahsum Korkmaz Akademisi’nde komutanlık eğitimi aldı. Akademi sürecinde birlikte eğitim gördüğü kadın yoldaşlarının sorumluluğunu da üstlenen Gulbahar yoldaşımız bir yandan kendisini Bakurê Kurdistan için hazırlarken, diğer yandan da yoldaşlarının gelişimi için emek ve çaba gösterdi. Bu süreçte yoldaşlık ilişkilerini, sorunlara müdahale tarzını, olay ve olguları ele alış biçimini daha da derinleştiren Gulbahar yoldaşımız, akademi ortamında çözüm gücü olmayı başardı.
Eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayan Gulbahar yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’a geçme hayalini gerçekleştirdi. Yeni görev alanı olan Mêrdîn’e bölge komutanlığı görevi ile geçen yoldaşımız, alana kısa sürede uyum sağlayarak çalışmalarına başladı. Daha önceleri gençlik ve özsavunma çalışmalarında kalması ve hem dağda hem de şehirde savaşmış olmanın verdiği tecrübe ve özgüvenle Mêrdîn alanında önemli çalışmalar yaptı. Başta kadın ve gençlerin örgütlenmesi olmak üzere halkımızın örgütlenmesinde emek sahibi olan Gulbahar yoldaşımız, Mêrdîn halkımızın saygısını kazanmayı başardı.
Yaptığı çalışmalar, yoldaşlık ilişkilerindeki derinlik ve kadın özgürlüğünde ulaştığı düzey ile tüm yoldaşlarını ve halkımızı etkileyen Gulbahar yoldaşımız, şehadeti ile de bizlere doğru mücadele çizgisini gösterdi. Gulbahar yoldaşımızdan aldığımız güç ve moral ile onun şahsında tüm şehitlerimize layık olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Eylem yoldaşımız Êlih’in Hezo (Kozluk) ilçesinin Hergemon köyünde yaşama gözlerini açtı. Doğal köy ortamında büyüyen Eylem yoldaşımız, ailesinin güçlü toplumsal ahlakı, değerleri ve yurtseverlik bilinci ile büyüdü. İlk ve orta okulu köyde okudu. Ancak iktidarcı ve erkek egemenlikçi zihniyete sahip bir TC öğretmeni ile yaşadığı tartışma sonucunda, Eylem yoldaşımız bu yaklaşımı reddederek tavır aldı ve Türk devletinin okulunu bıraktı. Öğretmeni de olsa gerici bir erkeğin kadını küçümsemesini kabul etmedi, genç yaşında başkaldırdı ve bu durum Eylem yoldaşımızda derin bir arayış ve sorgulamanın başlangıcı haline geldi. Daha sonra 2007 yılında ailesi ile birlikte İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı ve yaşamını metropollerde devam ettirdi. Ancak Eylem yoldaşımız, ne metropollere ne de kapitalist modernite yaşamına alışabildi. Sürekli olarak kendisinin o dünyanın insanı olmadığını, ait olduğu topraklara ve yaşama dönmesi gerektiğini hissetti. Bu duygu ve bilinçle kendisini kapitalist modernitenin insanı bireycileştiren, ahlaki-politik toplum değerlerinden koparan ve yozlaştıran etkilerinden korumayı başardı. Derin arayış ve sorgulamalar geliştiren Eylem yoldaşımız, bir etkinlikte Sema Yüce ve Zeynep Kınacı yoldaşların fedai eylem mektuplarını dinlediğinde derinden etkilendi. Arayışlarının cevabını buldu ve bu yoldaşların kişiliklerine, eylemlerine, onlarda bu düzeyi açığa çıkaran ideolojiye yoğunlaştı.
Özgür kadın hakikatini ve fedailiği tanıdığı ilk anda buna katılım kararı alan Eylem yoldaşımız, 2011’den 2013’e kadar yurtsever devrimci gençlik ve özgür kadın çalışmalarında yer aldı. Ancak ne kadar etkili ve verimli işler yapsa da kendini hep yetersiz gördü. Eylem yoldaşımız daima kendisini gerillaya ait gördü, özlemlerini, hayallerini ve özgür yaşamı gerillada aradı. Bu nedenle gerillaya, dağlara büyük bir aşk ve özlemle ulaşmayı hedefledi. Özellikle de özgür kadın ordulaşmasının görkeminden etkilenerek mutlaka özgür kadın gerillalardan biri olmaya odaklandı. Bu temelde 2013 yılında gerilla saflarına katıldı.
Yüreğinde büyük bir gerilla olma aşkı olan Eylem yoldaşımız, gerillaya katıldığında hiç zorlanmadı. Erkenden adapte oldu. ‘’Yaşamım bir gün de olacaksa mutlaka dağlarda ve özgür olmalı’’ diyerek gerilla yaşamının her anına ve gününe büyük bir anlam bahşederek yaşamayı esas aldı. Özgür dağlarda, Apocu hareket içinde asla sıradan yaşamadı, sıradan bir katılımı ve militanlığı kabul etmedi. Bir gerilla şehit olunca binlercesinin onun adını aldığı ve katıldığı mücadele diyalektiğinin yenilmezliğini gördü. Bu diyalektiği devam ettirmek için yakından tanıdığı ve birlikte kaldığı Eylem yoldaşın ismini aldı. Gerillaya katıldığı gibi Hêzên Taybet’e geçip fedailik çizgisinde yürümeyi amaçladı. Eylem yoldaşımız, yüksek kararlılığı, büyük inancı, ölçülerdeki keskinliği, umutlarının diriliği, özlemlerinin derinliği ve hayallerinin yüceliği ile daha ilk anında fedaileşmeyi esas alan sıra dışı bir militan oldu. Eylem yoldaşımızın kişiliğinde temsil ettiği hakikat ve başarılı bir geleceğin nişanelerini göstermesi onu fedailik kurumuna dahil etti.
Eylem yoldaşımız, dürüst ve özverili katılımıyla Apocu fedai militanlıkta ve özgür kadın duruşunda büyük bir gelişme kaydetti. Kendisini özgür kadın iradesine, diline, bilincine, duygularına, ölçülerine ve yaşam tarzına ulaştırdı. PKK ve PAJK’ın ideolojik ilkeleri temelinde büyük bir emekle kişiliğinde önemli bir düzey açığa çıkardı. Yüreği tertemiz duygularla çarpan eylem yoldaşımız, aynı zamdan yüksek feragat duygusunu ve fedailiği de kişiliğinde derinleştirerek Apocu fedai ruhu kendisinde yaratmayı başardı. PKK yoldaşlığının samimiyetine, sevgi dolu olmasına, insanda yarattığı heyecan ve coşkuya aşkla bağlı olan Eylem yoldaşımız, yaşamının tüm anlarında yoldaşlığa bağlı olmanın mücadelesini verdi. Bunun amansız çabasına girişti. Rêber Apo’nun fedai bir militanı ve yeterli yoldaşı olmak için çok çalıştı. Eylem yoldaşımızın berrak bir su gibi duru olan kişiliği, temiz duyguları, fedai ruhu ve içten yoldaşlığı onu hakikatin sırrına ermede önemli bir düzeye taşırmıştır. Gerilla yaşamından aldığı moral ile yüzü daima gülen ve yoldaşlarına güç kaynağı olan fedai bir militan oldu.
Yaşamının tüm anlarını fedaice yaşamayı esas aldı, fedailiği bir eylem yapmak olarak görmedi. Fedailiği bir yaşam tarzı, katılım biçimi ve doruklarda seyreden öncü militanın temposu olarak gördü. Fedailiğe en doğru şekilde yaklaşarak, özgür iradesiyle tercih ettiği bu kutsal yaşamın hakkını vermeye çalıştı. İrade ve kararlığını daima fedai eylem yapmaya hazır halde tutarak, korkusuzca yaşayarak ve hep düşmana karşı tetikte olarak katılım sergiledi. Bu ruh ve katılım tarzıyla farklı mücadele sahalarında önemli görevlerde yer aldı ve aldığı tüm sorumlulukları büyük bir başarıyla yerine getirdi. Son dönemdeki mücadele tarihimizde açığa çıkan başarılarda rol oynayan, emek veren ve damgasını vuran ama ismi bilinmeyen kahramanlardan biri de Eylem yoldaşımızdı.
Apocu fedailik yürüyüşünü ve mücadelesini Bakurê Kurdistan'da sürdürmek isteyen Eylem yoldaşımız, daima en önde savaşmanın önerilerini geliştirdi. 2020 yılında önerisi kabul edilince Mêrdîn eyaletine geçti. Nisêbîn’deki halkımıza 2015 ve 2016 yıllarında yaşatılan zulmü, katliamları, masum halkımızın hunharca katledilmesini asla unutmadı ve hepsinin intikamını almak üzere Mêrdîn’e yürüdü. Bakur’da mücadele etmeyi büyük bir şans olarak ele aldı, Önderliğe, şehitlere ve halkımıza olan borcunu ödemenin, beklentilere yanıt olmanın fırsatı olarak yaklaştı. Büyük bir emek, çaba, fedai irade ve azimle zorlukların üstesinden gelmeyi başardı. Birçok düşman saldırısını boşa çıkarmayı, en zorlu anlarda bile taktik zekası ve çabasıyla düşmanı atlatmayı, yeri ve zamanı geldiğinde işgalcilere en ağır darbeleri vurmayı başardı. Fedaice şehadete yürüyen Zana ve Xebat yoldaşlarla omuz omuza mücadele etmenin ve yoldaş olmanın şansına erişti. Hem yoldaşlarına özgür kadın duruşu ve fedai ruhuyla büyük bir güç verdi, hem de onların samimi ve doğru yoldaşlığından kendisi de güç aldı. Yoldaşların yoldaşı olmayı başararak en zorlu anlarda PKK’nin yoldaşlık sinerjisini açığa çıkarıp zorlukların üstesinden gelmeyi başardı.
İsmi gibi daima eylem halinde olan Eylem yoldaşımız, tüm mücadele yaşamı ve pratiği boyunca daima fedai ruhla ve melek saflığında bir katılımın sahibi oldu. Gerçekleşen düşman saldırısında iki kadın yoldaşıyla birlikte şehadete ulaştı. Eylem yoldaşımızın, duruşu, mücadelesi, amaç ve hayalleri biz yoldaşları tarafından örnek alınarak mutlaka zaferle taçlandırılacaktır. Eylem yoldaşımızın dediği gibi; ‘’şehit olan her yoldaşın adını alan ve silahını kaldıran binlercesi çıkacak ve özgürlük mücadelemiz kesinlikle kazanacaktır.’’
Dîcle yoldaşımız aslen Çewlîk’li bir ailenin ferdi olarak Amed’de doğdu. Ailesinin yurtsever olması ve Kürt kültür ve geleneklerini yaşatmada ısrarlı olması nedeniyle Dîcle yoldaşımız da kendi öz kültür ve gelenekleriyle büyüdü. Kurdistan’da yaşayan her çocuk gibi Dîcle yoldaşımız da düşman gerçekliğini çok küçükken öğrenmek zorunda kaldı. Yurtsever ve çevresinde sevilen bir yurtsever olan dedesinin Hizbul-kontra tarafından şehit edilmesi Dîcle yoldaşımız düşman gerçekliğini ve Kurdistan’daki işbirlikçi çizgiyi yakından tanımasını sağlar. Bundan dolayı daha küçüklükten itibaren düşmana ve işbirlikçi kontra çizgiye karşı büyük bir öfke duydu. Düşmanın Kurdistan’da her gün halkımıza karşı katliamlar gerçekleştirmesi, soykırım politikalarını en incelikli yöntemlerle uygulaması Dîcle yoldaşımızın bu öfkesini daha da büyüttü. Gençlik dönemlerinde bu öfkesini mücadele etmeye kanalize etmek isteyen yoldaşımız, bunun partimiz PKK öncülüğünde gelişen özgürlük mücadelesiyle mümkün olacağına inandı. Partimiz PKK’nin Kurdistan’da yarattığı özgürlük havası, bu amaçla gerillanın büyük bir fedakarlıkla mücadele etmesi, savaşması Dîcle yoldaşımızı da derinden etkiledi. Yine Partimiz öncülüğünde gelişen ve temelinde kadın özgürlüğü olan yeni yaşamın çekiciliği Dîcle yoldaşımızın mücadeleye katılmasında etkili oldu. Her onurlu Kürt kadını ve genci gibi Dicle yoldaşımız da yaşanan direniş gerçekliğine, bu uğurda verilen bedellere kayıtsız kalmayarak mücadeledeki yerini aldı.
2008 yılında profesyonel bir devrimci olarak mücadele saflarına katılan yoldaşımız, ilk olarak daha çok gençlik ve kadın çalışmalarında yer aldı. Kurdistan gençliğinin ve kadının Önderliğimizin “Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigma” çerçevesinde eğitilmesinde, örgütlenmesinde önemli bir emek ve çaba sahibi olan Dîcle yoldaşımız, hiçbir zaman kendisini yeterli görmeyerek mücadelesini daha da büyütmeyi esas aldı. Halkımızın bilinçlenerek mücadele saflarına daha fazla katılım sağlaması ve Bakurê Kurdistan’da demokratik özerk sistemin kurumlaşması için her anını mücadeleye adayan Dîcle yoldaşımız, katılımındaki fedakarlığı, halkımızın acısını ve sevincini tüm içtenliği ile paylaşması nedeniyle doğal bir halk önderi olmayı başardı. Temas ettiği her gençte ve kadında derin izler bırakmayı başaran yoldaşımız, halkımızın özgürlüğe olan derin ve sarsılmaz inancını gördüğünde daha fazla mücadele etme istemi gelişti. Mücadelesini en dorukta yürütebileceği yer olarak Kurdistan dağlarını gören Dîcle yoldaşımız, büyük bir heyecan ve coşku ile 2012 yılının sonlarında yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Yıllardır hayalini kurduğu, ulaşmak için büyük çaba sarfettiği Kurdistan dağlarına ulaşmayı, günleri bulan uzun bir yürüyüşten sonra başaran Dîcle yoldaşımız; yaptığı bu uzun yürüyüşten, adım adım geçtiği her patikadan, karşılaştığı her yoldaştan büyük bir moral aldı. İdealize ettiği yaşama kavuşmanın vermiş olduğu heyecanla, hızla dağ ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Gördüğü ilk gerillaların yaklaşımlarından, samimi yoldaşlıklarından ve kendisi için yapılan fedakarlıklardan etkilenen Dîcle yoldaşımız, ancak kendisinin de bu düzeye gelerek yoldaşlarının emeklerine layık olabileceğini bilince çıkardı. Yoldaşlarının iyi bir yoldaşı olabilmenin kendisini Önderlik felsefesinde eritmekle mümkün olduğunun derin bilinciyle kendisini her an eğitti. Aldığı temel gerilla eğitiminden sonra, Qendîl alanında PAJK çalışmalarına dahil olan Dîcle yoldaşımız, burada basın faaliyeti yürüttü. Daha sonra kendi isteği ile askeri çalışmalara geçen yoldaşımız, 2014-2017 yılları arasında Zagroslarda gerillacılık yaptı. Bu süre içinde daha çok özgür basın çalışmalarında yer alan Dîcle yoldaşımız, gerillanın kahramanlık dolu yaşamını kalemi ve kamerasıyla ölümsüzleştirdi. Bir elinde kamerası, diğer elinde silahı ile Zagroslarda gitmedik tepe, vadi bırakmayan Dîcle yoldaşımız, bu süreçte yaşanan destansı direnişlere tanıklık etti. Birçok şehit yoldaşımızın mücadelesini tarihleştiren Dîcle yoldaşımız, şehitlerimizin mücadelesini büyütmenin yoğun çabasında oldu. Her ne kadar yaptığı çalışmalarda başarılı bir katılımın sahibi olsa da, savaşın yoğun yaşandığı alanlarda olmayı istedi. Yoldaşlarının yanında, direniş mevzilerinde savaşarak şehitlerimizin mücadelesini büyütebileceğini düşünen Dîcle yoldaşımız, 2017 yılında Metîna alanına geçti.
Gerilla saflarına katıldığında en büyük hayalinin ve temel amacının Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak olduğunu dile getiren Dîcle yoldaşımız, Önderliğimize karşı yetersiz yoldaşlığın özeleştirisinin ancak mücadelede derinleşmekten ve zaferi kazanmaktan geçtiğinin bilincindedir. Bunun için de ideolojik anlamda yetkinleşmek ve askeri anlamda da profesyonelleşmek gerektiğinin farkındadır. Özellikle Önderliğimizin kadın özgürlük felsefesinde derinleşmek isteyen Dîcle yoldaşımız, özgür kadın özelliklerini kişiliğinde temsil etmeyi en önemli amaçlarından biri olarak belirledi. Fedai komutanlarımız Bêrîtan ve Zîlanların öncülüğünde binlerce kadın yoldaşımızın eşsiz emeği ile yaratılan özgür kadın çizgisinin, ancak daimi bir yoğunlaşma ve amansız bir mücadele ile geliştirilebileceğine inandı. Bu temelde Metîna alanında bulunduğu dönemde aynı zamanda kadın düşmanı da olan işgalci Türk devletine karşı etkili bir mücadele yürütmek için kendisini her anlamıyla hazırladı. PAJK ve YJA Star kimliğini taşımanın gurur verici yanı kadar, önemli sorumluluklar da yüklediğini iyi bilen Dîcle yoldaşımız, kadın bir komutan olarak öncülük misyonuna denk bir duruşun ve katılımın sahibi olması gerektiğinin farkındadır. Düşmanın halkımıza, Hareketimize ve en önemlisi de Önderliğimize karşı geliştirdiği saldırılara karşı mutlaka cevap olması gerektiğini bilen Dîcle yoldaşımız, Bakurê Kurdistan’a geçerek düşmanla daha aktif savaşmak istedi.
İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte ancak olağanüstü bir mücadele tarzıyla cevap olunabileceğini iyi bilen Dîcle yoldaşımız, daha çok Erzirom alanına geçmek istemişse de büyük bir olgunlukla örgütümüzün ihtiyaçlarına göre hareket etmeyi bildi. Bu temelde Mêrdîn alanına geçen Dîcle yoldaşımız, burada birbirinden değerli birçok yoldaşımızla aynı alanda mücadele etme şansına sahip oldu. Başta Hewram, Sozdar, Hira, Xebat ve Zana olmak üzere onlarca yoldaşımızla düşmana karşı fedakarca ve fedailik çizgisinde mücadele eden Dîcle yoldaşımız, bu değerli şehitlerimize layık olmak ve onların devrettiği mücadele bayrağını daha da yükseltmek için büyük bir özveri ile mücadele etti. Yoldaşları olarak Dîcle yoldaşımızın büyük bir irade ile sürdürdüğü ve uğruna canını verdiği özgürlük mücadelemizi daha da yükselteceğimizin sözünü veriyoruz.
21 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
19 Ağustos 2023 günü yaptığımız açıklamada Heftanîn’e bağlı Banikê alanında gerçekleşen komplo sonucu Çiya Agirî yoldaşımızın şehadete ulaştığını belirtmiştik.
Rojhilatê Kurdistan’dan ulusal bir ruhla gerilla saflarına katılarak halkımızın özgürlüğü için mücadele eden Çiya yoldaşımızın, komplocu unsurlarca şehit edilmesi yoldaşları olarak bizde büyük bir öfke yarattığı gibi daha fazla mücadele etmenin de gerekçesi olacaktır. Bulunduğu her alanda Rêber Apo ve şehitler çizgisinin yılmaz savunucu olan Çiya yoldaşımızın büyük bir özveri ve emekle sürdürdüğü direniş çizgisini esas alacağımızı belirtiyor, O’nun şahsında tüm şehitlerimize layık olacağımızın sözünü veriyoruz.
Çiya Agirî yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan Çiya Agirî yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Çiya Agirî |
Çiya Agirî – İsmail Por Mahmut
Çiya yoldaşımız, Rojhilatê Kurdistan’ın Maku şehrinde yurtsever ve özgürlük mücadelemizde bedel veren bir ailede doğdu. Ailesinin ve yakın akrabalarının 1990’lı yılların başından itibaren Partimiz PKK ve Rêber Apo’yu tanıması ve sahiplenmesi ve en değerli evlatlarını büyük bir yurtseverlik örneği göstererek direniş saflarına katmaları nedeniyle Çiya yoldaşımız da daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanıdı. Yakın akrabası olan Şirin Elemhûlî yoldaşın ve onun şahsında Rojhilat’lı tüm siyasi tutsakların zindanlardaki fedaiyane direnişlerinden etkilenen Çiya yoldaşımız, bu fedai yoldaşlarımıza layık olmak için mutlaka direniş saflarında yer alması gerektiğini düşündü. Ancak bu şekilde kendilerini tümüyle halkımızın özgürlük mücadelesine adayan şehitlerimize layık olabileceğine inandı. Küçük yaşlardan itibaren gerillayı tanıma fırsatı bulan Çiya yoldaşımız, gerillanın yaşam duruşundan, ahlakından ve yoldaşlık ilişkilerinden etkilendi. Böylece gerillayı kendisi için ulaşılması gereken en büyük hedef haline getirdi. Büyüdükçe gerillaya olan hayranlığı ve amacındaki kararlılığı da büyüttü. Halkımız ve Hareketimiz için önemli bir süreci ifade eden 2015 yılında Serhed alanında şehadete ulaşan abisi Cemil – İbrahim Por Mahmut yoldaşımızın silahını kaldırmak için gerilla saflarına katılma kararı aldı.
Gerillaya katıldıktan sonra ilk eğitimini Garê alanda alan yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayarak hızlıca pratik sahaya yöneldi. Aldığı eğitimlerle PKK’nin devrimci kültür ve ahlakından etkilenen yoldaşımız, aynı zamanda özüne dönüşünün de bu eğitimlerle gerçekleştiğini ifade etti. Eğitim sırasında Kürt halk gerçekliğini daha derinlikli bir şekilde öğrenme imkanı bulan yoldaşımız, düşmanın halkımıza biçmeye çalıştığı soykırım kefeninin yırtılmasının ancak gerilla savaşının yükseltilmesinden geçtiğine inandı. Bu amaçla kendisini askeri ve ideolojik anlamda sürekli geliştirmeyi esas alan yoldaşımız, bir an önce savaşın en yoğun yaşandığı alanlara gitmeyi istedi. Bunun da gerillacılıkta profesyonelleşerek mümkün olduğunu bilen yoldaşımız, gerilla taktiklerine daha fazla yoğunlaştı. DAİŞ çetelerinin Başûrê Kurdistan’a saldırması üzerine Maxmur ve Kerkuk alanına geçen Çiya yoldaşımız buradaki halkımızın yardımına koşan ilk yoldaşlarımızdan oldu. Çetelere karşı geliştirilen birçok hamlede yer alan Çiya yoldaşımız, cesareti ve gözü pekliği ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Çetelere karşı yürüttüğü savaşta askeri anlamda büyük bir tecrübe edinen yoldaşımız, başarının esas sırrının da ideolojik üstünlükten geldiğinin farkına vardı. Bunun için bu yoğun pratik içinde, savaşın en şiddetli yaşandığı anlarda bile ideolojik mücadele yürütmekten geri durmadı.
Maxmur – Kerkuk’deki görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen yoldaşımız, edindiği savaş tecrübesi ile hızlıca direniş mevzilerindeki yerini aldı. 2018 yılından itibaren Heftanîn alanında görev üstlenen Çiya yoldaşımız düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak, gelişen düşman saldırılarına karşı cevap olmaya çalıştı. Kendisiyle birlikte mücadele eden yoldaşlarına karşı kendisini sorumlu gören Çiya yoldaşımız, onların gelişmeleri için büyük bir çaba ve emeğin sahibi oldu. Düşmanın Heftanîn alanına saldırması ile birlikte Bargiran ve Zelallerin öncülüğünde gelişen direnişe fedaice katılan yoldaşımız, Heftanîn alanında düşmana ağır darbeler vurulmasını sağladı. Heftanîn’in her karış toprağının direniş alanına dönüştürülmesinde pay sahibi olan Çiya yoldaşımız, beraberindeki yoldaşları ile yeni dönem gerilla taktiğinin pratikleştirilmesi için fedakarca mücadele etti, savaştı. Takım komutanı olarak yer aldığı Cenga Heftanîn Hamlesi’nde birebir savaşın içinde olan, aynı zamanda yoldaşlarını da yönlendiren Çiya yoldaşımız, yeni dönem komuta çizgisini layıkıyla temsil etmeyi başardı.
Daha sonra bir süre farklı çalışmalarda yer alan Çiya yoldaşımız, kendi isteği ve ısrarı ile tekrar, Heftanîn’e döndü. Birçok şehit yoldaşı ile mücadele ettiği, emek verdiği bu alana adeta bağlanan Çiya yoldaşımız, düşman işgalini kırmak için büyük bir irade ve kararlılıkla mücadele etti. Heftanîn alanında gerçekleşen birçok eylemde yer alan Çiya yoldaşımız, her anını düşmana vuracağı darbeler üzerine yoğunlaşarak geçirdi. Tek amacı direnişi Heftanîn’in her bölgesine yayarak şehit yoldaşlarına layık ve onların anılarını yaşatmak olan Çiya yoldaşımız, yaşamı ve dürüst yoldaşlığı ile örnek bir militan oldu.
Soykırımcı Türk devleti ve onun işbirlikçileri eliyle komplo sonucu şehadete ulaşan Çiya yoldaşımız, tüm bu işbirlikçi, hain çizgiye karşı Rojhilat’lı bir devrimci olarak halkımızın ulusal birlik ruhunun en seçkin temsilcilerinden olmayı başardı.
20 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
19 Ağustos 2021 günü Cîlo’ya bağlı Oremar alanında gerçekleşen düşman saldırısında Cîlo Eyalet Komutanlığı üyesi Lokman Dilşêr yoldaşımız ile Munzur, Zana ve Brusk yoldaşlarımız şehadete ulaştı. Partimiz PKK’nin yarattığı ulusal bilinç ve aydınlanma ile Rojhilat ve Rojavayê Kurdistan’dan gerilla saflarına katılan bu değerli yoldaşlarımız, büyük bir inanç ile yüzlerini Bakurê Kurdistan’a dönerek devrimcilik görevlerini yerine getirdi.
Fırtınalı kişiliği ile özgürlük mücadelemize katıldığı günden itibaren her zaman en önde olmayı seçen ve tereddütsüz katılımı ile örnek bir militan olan Lokman yoldaşımız, tim komutanlığından eyalet komutanlığı yapmaya kadar birçok görevi üstlendi. Devrimci sorumluluğu her şeyin üstünde tutan ve nerede ihtiyaç olmuşsa orada olmayı bilen komutanımız Lokman Dilşêr, Önderliğe ve şehitler çizgisine bağlılığın timsali olarak adını mücadele tarihimize yazdırdı.
Arap halkımızın yiğit evladı, enternasyonal devrimci Brusk Ararat yoldaşımız, Önderliğimizin Demoktratik Ulus fikrinin yılmaz bir militanı oldu. Tüm Ortadoğu halklarının demokrasi ve barış içerisinde birlikte yaşamasının ancak Kürt halkının özgürlüğünden geçtiğine inanarak yüzünü döndüğü Kurdistan dağlarında yoldaşlığın en nadide örneği oldu.
Munzur ve Zana yoldaşlarımız da uzun süre bulundukları Cîlo alanında fedakarlıkları, mücadeleyi geliştirmedeki ısrarları ve içerisinde geçilen tarihi sürece cevap olma istemleriyle fedailik çizgisinde bir katılımın sahibi oldular. Rojava Özgürlük Devrimi’nin yetiştirdiği özgürlüğe, halkına ve ülkesine tutkun birer militan olarak kahramanca bir yürüyüş sergilediler.
Lokman, Brusk, Munzur ve Zana yoldaşlarımızı şehadet yıldönümlerinde saygı ve minnetle anıyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halklarımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Lokman Dilşêr |
Lokman Dilşêr – Mensûr Sadiqî
![]() |
Kod Adı: Brusk Ararat |
Brusk Ararat – Hemed Erban
![]() |
Kod Adı: Munzur Rojava |
Munzur Rojava – Yusuf Hacî
![]() |
Kod Adı: Zana Sêko |
Zana Sêko – Kemal Xizrî
Rêber Apo’nun tarihi bir çıkış yaparak halkımızın üzerindeki ölü toprağı atması ve halkımızı bulunduğu her yerde özgürlüklerini sağlamak için ayağa kaldırması Kurdistan’da tarihi bir süreci başlattı. 50 yıldır devam eden özgürlük mücadelemiz Kurdistan halkında sadece siyasi, toplumsal değişimler yaratmadı, aynı zamanda zihniyet boyutunda da devrimler gerçekleştirerek tüm alanlarda aynı amaç için direnen, savaşan bir halk gerçekliği açığa çıkardı. PKK’den önce sadece bulunduğu bölge, mensubu olduğu aşiret veya yaşadığı parça ile ilgilenen, ufku yaşadığı alanı, aidi olduğu sınıfı aşmayan Kürt gerçekliği Rêber Apo ve partimiz PKK’nin muazzam çabaları sayesinde ters yüz edildi. Kurdistan’ın dört bir yanından ve yurt dışından on binlerce Kürt genci sarsılmaz bir ulusal bilinçle gerilla saflarına mücadeleye koştu. Öyle ki Partimizin yarattığı ulusal ruh sayesinde Kirmanşan’dan gerillaya katılan bir Hewreman genci Dersîm’de, Efrîn’li bir militan Rojhilatê Kurdistan’ın en uç bölgesinde halkımızın özgürlüğü için savaşarak şehadete ulaşmayı göze aldı.
Partimiz PKK’nin toplumumuzdaki tüm geri, geleneksel özellikleri bir kenara atarak çağdaş bir Kawa hareketi olması ve tüm Kurdistan ve Ortadoğu’da etkili olmaya başlaması kuşkusuz özgürlüğe aç oaln ve bunun için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olan Rojhilatê Kurdistan halkımızı da derinden etkiledi. Yıllar boyunca yaratılan örgütlülük, geliştirilen ulusal bilinç sayesinde Rêber Apo ve partimiz PKK etrafında kenetlenen Rojhilat halkımız, 15 Şubat Uluslararası Komplosu’na karşı geliştirdiği serhildanlar ve daha sonra en değerli evlatlarını akın akın gerilla saflarına katmalarıyla mücadelemizde öncü konuma geldi. Rojhilatê Kurdistan’da gelişen bu devrimsel süreç Rojhilatê Kurdistan’ın tüm kesimlerini etkisine alarak müthiş bir potansiyeli açığa çıkardı.
Lokman yoldaşımız da böylesi bir zihinsel, toplumsal sürecin yaşandığı bir halk gerçekliğinin olduğu Kotol’un Ravyan köyünde ulusal değerlerine bağlı, yurtsever bir ailede doğdu. Yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması, gerillanın Kotol alanında her geçen gün daha fazla etkili olmaya başlaması Lokman yoldaşımızı etkiledi. Gördüğü ilk gerillaların kendisine verdiği değer, kendi aralarındaki yoldaşlık ilişkileri ve büyük bir fedakarlıkla halkımız için mücadele etmeleri Lokman yoldaşımızda derin izler bıraktı. Kendisinin de halkımızın onurlu bir üyesi olarak mücadele saflarında yer alması gerektiğini düşünen yoldaşımız bu yönlü arayışlara girdi. Kendisi için sıradan bir yaşamı asla kabul etmeyen Lokman yoldaşımız, her zaman anlamlı yaşamanın çabasında oldu. Halkımızın her türlü katliam ve soykırım uygulamalarına maruz kaldığı bir süreçte anlamlı yaşamın, bu halkın bir ferdi olarak onun özgürlüğü için mücadele etmekten geçtiğine kanaat getirdi. Bu temelde 2007 yılında yüzünü Kurdistan’ın özgür dağlarına veren yoldaşımız gerilla saflarına katılarak anlamlı yaşama ilk adımını attı.
Gerilladaki ilk eğitimini Zap alanında alan Lokman yoldaşımız, bu eğitim sürecinde yaşadığı yoğunlaşmalarla dağ ve gerilla yaşamına kısa sürede uyum sağladı. Değerli komutanımız Şehîd Rustem Cudî’den aldığı eğitimleri ve yaşadığı yoğunlaşmaları tüm gerillacılık yaşamının temeli yapan Lokman yoldaşımız, daha mücadelenin ilk gününden itibaren, coşkulu, moralli ve yaşamın her anında ve alanındaki aktifliği ile öncülük misyonu yüklendi. Üstlendiği bu misyonu tüm gerillacılık yaşamı boyunca sürdüren yoldaşımız hiçbir zaman var olanla yetinmedi. Halkımızın özgürlüğü için her zaman daha fazla mücadele etmesi gerektiğini düşünen Lokman yoldaşımız, her geçen gün katılım temposunu artırarak mücadelesini büyüttü. Zap alanında üç yıl boyunca gerillacılık yapan yoldaşımız, burada hem yaşamsal hem de askeri anlamda büyük bir tecrübenin sahibi oldu. Yaşadığı tüm yoğunlaşmalarını anında pratiğe geçirmek isteyen yoldaşımız, bu özelliğiyle tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Zap alanındaki başarılı pratiğinin ardında gelecek vadeden bir komutan adayı olarak 2010 yılında Zagrosların asi dağlarında gerillacılık yapmaya başladı. Burada da başarılı pratiğini sürdüren Lokman yoldaşımız, efsanevi komutanlarımızdan Şehîd Reşîd Serdar ve Rojîn Gewda öncülüğünde yürütülen Şemzînan Devrimci Hamlesi’ne katılarak tarihi bir görev üstlendi. Hamle sürecinde gerçekleşen ve düşmana tarihinin en büyük kayıplarının verdirildiği Rindikê eyleminde fedaice savaştı. Savaş esnasında başından ve ayağından yaralanan Lokman yoldaşımız, insanüstü bir irade ile kısa sürede yaralarını sardı. 2013 yılında yaşadığı uzun pratik çalışmaları değerlendirmek, gerekli dersler çıkarmak ve yeni çıkışlar yapabilmek için Haki Karer Akademisi’nde eğitim çalışmalarına katılan yoldaşımız, burada yaşadığı yoğunlaşmalarla, askeri ve ideolojik anlamda eksik gördüğü yanlarını tamamlamak, halkımızın ve Hareketimizin içinden geçtiği tarihi sürece cevap olmaya çalıştı. Bu anlamda gerilla savaş taktiğinde daha fazla derinleşerek, öncü bir komutan olarak akademiden mezun oldu.
Rojava halkımıza yönelik gerçekleşen DAİŞ çete saldırılarına karşı, halkımızın yanında yer almak isteyen Lokman yoldaşımız, bunu ulusal bir sorumluluk olarak ele aldı. Halkımıza yönelik neredeyse her gün gelişen saldırılara karşı kendisini tamamen halka adayan bir militan olarak görevlerine sahip çıkması gerektiğine kanaat getirerek Rojava alanına geçti. Rojava alanında çetelere karşı geliştirilen neredeyse tüm devrimci hamlelerde yer alan Lokman yoldaşımız burada da öncülük misyonuna denk bir katılımın sahibi oldu. Yaşanan savaş sürecinde bir kez yaralanan Lokman yoldaşımız, bunu kendisi için engel yapmamış, kısa sürede iyileşerek direniş saflarındaki yerini aldı. Özellikle savaşta büyük bir fonksiyonu olan ağır silah branşında uzmanlaşan Lokman yoldaşımız, onlarca yoldaşını eğiterek uzman birer savaşçı düzeyine getirdi. Dürüst, fedakar ve cesur katılımı ile yer aldığı her hamlede kendisini daha fazla geliştiren Lokman yoldaşımız bir çok düzeyde komutanlık yaptı. Son olarak alay komutanlığı görevi yürüten Lokman yoldaşımız beraberindeki onlarca yoldaşıyla adeta çetelerin korkulu rüyası haline geldi. Bulundukları her hamlede tüm savaşçıların öncüsü olan Lokman yoldaş ve beraberindeki yoldaşları DAİŞ çetelerinin yenilmesinde tarihi bir rol oynadılar. Yaşanan savaş sürecinde birçok yoldaşının şehadetine tanıklık eden Lokman yoldaşımız her bir şehadeti daha fazla mücadele gerekçesi haline getirdi. Şehitler gerçekliğine ancak onların mücadelesini daha da büyüterek, anılarını yaşatarak layık olabileceğine olan sarsılmaz inançla her zaman daha fazla çalıştı, mücadele etti. DAİŞ çetelerinin büyük oranda yenilgiye uğratıldığı, artık halklarımız üzerinde ciddi bir tehlike olmaktan çıktığı 2018 yılında halklarımıza karşı görevini yerine getirdiğini düşünen Lokman yoldaşımız yüzünü tekrar Kurdistan dağlarına döndü.
Uzun yıllar uzak kaldığı, kendisi için yeniden doğuşun ve yaşamın kaynağı olan Kurdistan dağlarına ulaşması Lokman yoldaşımızda tarifi imkansız duygular açığa çıkardı. Gerillaya ilk katıldığı andaki duyguları tekrar yaşayan, aynı coşku ve heyecanla yaşama sarılan Lokman yoldaşımız, yaşanan yoğun savaş sürecinin ve bir komutan olarak kendisine yönelik beklentilerin farkındaydı. Bunun için yaşamdaki coşkulu katılımını yer aldığı Mahsum Korkmaz Akademisi’nde; örgütsel, askeri öncülükle perçinleyerek büyük bir çıkış yakaladı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra eyalet komutanlığı üyesi olarak Zap alanına geçen yoldaşımız, burada yaklaşık 2 yıl pratik yürüttü. Zap alanına yönelik düşman saldırılarına karşı geliştirilen birçok eylemi koordine eden Lokman yoldaşımız, engin askeri tecrübelerini yoldaşlarıyla da paylaşarak, onların da birer öncü militan olmasını sağladı.
Zap’daki başarılı pratiğinden sonra 2020 yılında daha önce çalışma yürüttüğü Cîlo alanına geçen Lokman yoldaşımız, burada eyalet komutanlığı görevi üstlendi. Asi ve zorlu coğrafyası ile bilinen Cîlo alanında, işgalci Türk devletine karşı en kıt imkanlarla mücadele eden ve gerçekleştirilen birbirinden başarılı eylemlerin örgütleyicisi olan Lokman yoldaşımız, mücadele çizgimizin öncüsü olmayı başardı. Düşman saldırılarına karşı aynı biçimde cevap verilmesi gerektiğini düşünen Lokman yoldaşımız, ancak bu şekilde saldırıların kırılıp zaferin gerçekleşebileceğine inandı.
Lokman yoldaşımız sahip olduğu ulusal bilinçle katıldığı PKK saflarında her zaman yoldaşlığa büyük bir değer biçti. Yoldaşlarına karşı her zaman samimi ve dürüst olan yoldaşımız, her bir yoldaşının şehadetini kendisi için daha fazla mücadele gerekçesi yaptı. Bundan dolayı da hep daha fazla katılarak yoldaşlarının yükünü hafifletmeyi esas alarak, yoldaşlık görevini yerine getirdi. Savaştaki cesareti, taktik konulardaki uzmanlığı ve kendisini yoldaşlarına kabul ettirebilen doğal otoriterliği ile bulunduğu her alanda, öncü bir komutan olmayı başardı. Canlı, moralli ve doğal kişiliği ile tüm yoldaşlarında etki yaratan Lokman yoldaşımız, bu özellikleriyle savaşta olduğu kadar yaşamda da öncü oldu.
14 yıllık devrimcilik yaşamı boyunca her zaman Önderliğimize ve kahraman şehitlerimize sarsılmaz bir bağlılık temelinde mücadele eden, her anında onları hisseden ve yaşayan Lokman yoldaşımız, bizlere mutlaka başarılması gereken önemli görevler ve bağlı kalınması gereken değerli anılar bıraktı. Lokman yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimize verdiğimiz zafer sözünü mutlaka yerine getireceğimizi bir kez daha yineliyoruz.
Brusk yoldaşımız, Rêber Apo’nun fikirlerinden etkilenen Arap halkımıza mensup yurtsever bir ailenin ferdi olarak Lübnan’da doğdu. Ailesinin Önderliğimizin fikirlerini benimsemesi ve bu fikirler temelinde yaşaması sebebiyle Brusk yoldaşımız, daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi tanıdı. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesi nasıl ki tüm ilerici insanlık için bir umut olmuş ve özgür yaşam vahası haline gelmişse Brusk yoldaşımızın ailesi de bu devrimden etkilenerek tekrar Rojava’ya döndü. Rojava’lı Arap, Kürt, Süryan, Çerkes ve daha birçok halktan savaşçıların DAİŞ çetelerine karşı yürüttüğü destansı mücadeleden etkilenen Brusk yoldaşımız, özellikle 2016 yılında Şehîd Feysel Ebû Leyla öncülüğünde Minbic kentinin çetelerden temizlenmesiyle Rojava direniş birliklerine katıldı. Burada yaklaşık 2 yıl boyunca pratik yürüten yoldaşımız, çetelere karşı geliştirilen birçok hamlede yer aldı. Burada savaş anlamında belli bir tecrübe edinen Brusk yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimi’ne ruh veren Rêber Apo felsefesinde derinleşmek için gerilla saflarına katılma kararı aldı. Ancak dağ şartlarında, sistemden uzakta daha iyi yoğunlaşacağını düşünen yoldaşımız bu temelde 2018 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra Şehîd Kadir Usta Akademisi’nde eğitim alan Brusk yoldaşımız, bu eğitimle birlikte hem dağ ve gerilla yaşamına adapte olmuş hem de Rêber Apo’nun fikirlerini daha iyi tanıma ve anlamaya başladı. Bütünlüklü düşünebilen ve tutarlı bir militan olan Brusk yoldaşımız anladıklarını hemen kişiliğine yedirerek yaşamsallaştırmaya başladı. Güzel düşüncelerini yüzüne, üslubuna, bir bütün yaşamının her anına yansıtmayı başaran Brusk yoldaşımız bu özelliğiyle tüm yoldaşlarının sevgisini ve saygısını kazanmayı başardı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Apocu bir militan olarak kendisinden beklendiği gibi gerçekleşen düşman saldırılarına karşı bir an önce direniş mevzilerindeki yerini almak istedi. Askeri anlamda edindiği tecrübelerini sömürgeci Türk devletinin işgal saldırılarına karşı pratiğe geçirmek isteyen Brusk yoldaşımız, önerisi üzerine Cîlo alanına geçti. Cîlo’nun insanı cezbeden muhteşem doğası karşısında hayranlığını gizlemeyen Brusk yoldaşımız, bir an önce pratiğe başlamak istedi. Cîlo gibi sert bir arazide gerillacılık yapmanın sarsılmaz bir irade gerektirdiğinin farkında olan Brusk yoldaşımız, büyük bir iddia ve kararlılıkla bu iradeyi göstermeyi başardı. Cîlo alanında düşmana karşı geliştirilen birçok eylemde yer alarak Türk sömürgeciliğine karşı olan öfkesini gösteren Brusk yoldaşımız, tüm yurtsever gençliğe doğru mücadele yöntemini de gösterdi. Özgürlük iddiası büyük olan ve bunun için her türlü fedakarlığı yapmaktan geri durmayan Brusk yoldaşımız, bunun düşmanın askeri anlamda yenilgiye uğratılmasıyla mümkün olduğunun derin bilincindedir. Bunun için askeri taktik anlamında sürekli yeniyi arayarak, zenginleştirmeyi esas aldı. Cîlo alanında düşmana karşı birçok farklı taktikle eylem gerçekleşmesinde önemli bir rolü olan yoldaşımız, katılımı ile alanda bulunan yoldaşlarına öncülük yapmayı başardı.
Her zaman Önderlik ve şehitler çizgisine bağlı kalmayı başaran, tüm yaşamında bu bağlılığın hakkını veren Brusk yoldaşımız; Arap ve Kürt halklarının kardeşliğinin ve ortak mücadele ruhunun önemli bir örneği oldu. Brusk yoldaşımız yoldaşlığa biçtiği değerle her zaman mücadelemizde anılacak ve bizlere önderlik etmeye devam edecektir.
Munzur yoldaşımız, Rojavayê Kurdistan’ın Tirbespiyê kentine bağlı bir köyde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesi Önderliğimizin Rojava ve Suriye’ye geçmesinden sonra Partimizi tanıyıp sempati duydu. Özgürlük mücadelemizin Rojava’da gelişmesiyle birlikte Munzur yoldaşımızın değerli ailesi de çalışmalara katılarak, Rojava alanında özgürlük bilincinin oluşumunda önemli bir emeğin sahibi oldu. Çocuklarını da bu bilinçle büyüten değerli ailemiz, Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle aktif bir şekilde devrim çalışmalarına da dahil oldu. Munzur yoldaşımız da Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmeye başladığı 2011 yılında, oluşturulan yerel direniş birliklerinde yer alarak devrim çalışmalarına katıldı. Bir Kürt genci olarak halkımızın savunmasında kendisini sorumlu gören ve en öncelikli çalışma olarak halkımızın savunmasının güçlenmesini öngören Munzur yoldaşımız, bu bilinçle katılım sağladı. Kendisi gibi onlarca gencin de direniş saflarında yer almasını sağlayan Munzur yoldaşımız daha devrimci yaşamının başlarından itibaren öncülük misyonuna soyundu. 2 yıl boyunca yer aldığı direniş birliklerinde belli bir askeri kültür edinen Munzur yoldaşımız, aynı zamanda Rêber Apo’nun fikirlerinden etkilenerek devrime öncülük eden devrimcileri de tanıma fırsatı buldu. Bu devrimcilerden Rêber Apo gerçekliğini, O’nun halkımız için anlam ve önemini anlamaya başlayan Munzur yoldaşımız, Rêber Apo’nun mücadele gerçekliğinden ve fikirlerinden etkilenerek, Rêber Apo’yu daha iyi tanıyıp anlayabileceği Kurdistan dağlarına geçmeye karar verdi. Gerilla saflarına katılmasında her ne kadar Rêber Apo ve mücadele gerçekliğini tanıma, anlama istemi belirleyici olmuşsa da yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması da Munzur yoldaşımızı etkiledi.
2013 yılında geldiği Kurdistan dağlarında ilk eğitimini Garê alanında alan Munzur yoldaşımız, bu eğitim sürecine tüm benliği ile katılarak Rêber Apo ve partimiz PKK gerçekliğini tüm boyutlarıyla anlamaya çalıştı. Yaşamdaki en küçük bir ayrıntıdan ideolojik bir yaklaşıma, silah kullanmaktan savaş taktiklerine kadar birçok konuda kendisini geliştirmeye çalışan Munzur yoldaşımız, bu anlamda önemli bir emeğin sahibi oldu. Tereddütsüz, kendinden emin ve adanmış bir katılımın sahibi olan Munzur yoldaşımız büyük bir iddia ve kararlılıkla pratiğe geçmeye hazırlandı. Bu duruşuyla yoldaşlarına güven veren Munzur yoldaşımız, 2014 yılında zorlu arazisi ve muhteşem doğası ile bilinen Cîlo bölgesine geçti.
Cîlo bölgesinde birçok alanda ve birçok farklı çalışmada yer alan Munzur yoldaşımız, yer aldığı tüm çalışmalarda çalışkanlığı ile örnek bir militan oldu. Devrimci Halk Savaşı’nın tüm boyutlarıyla halkımızın gündemine girdiği bir süreçte, halkımızın öncü gücü olarak savaşın hazırlık aşamalarında yer alan Munzur yoldaşımız, en küçük bir ayrıntıya kadar büyük bir titizlikle bu çalışmaları yürüttü. Yer aldığı çalışmanın stratejik öneminin farkında olan Munzur yoldaşımız, büyük bir ciddiyet ve kararlılıkla katılım sağladı. Fedakarlığı ve yüksek temposuyla adeta zamanla yarışan yoldaşımız, bu özellikleriyle yoldaşlarına da örnek oldu. Bulunduğu alanda örgütümüzün genel hazırlıklarına denk gelmeyen kimi yaklaşımları gördüğünde Apocu bir militan olarak bu durumların aşılması için gerekli çaba ve mücadeleyi yürüten Munzur yoldaşımız, Parti çizgisinin yılmaz bir savunucusu oldu. Her geçen gün anlam gücünü daha da geliştiren Munzur yoldaşımız, anladıkça daha fazla derinleşti ve mücadelesini daha kararlı bir şekilde yürüttü. Munzur yoldaşımız kendisini eğitmekte bir an bile geri durmayarak, yaşamın her ayrıntısını eğitim gerekçesi ve materyali yaptı. Yoldaşlarıyla yaptığı bir sohbetten, yürüttüğü çalışmaların detayına kadar her konuda yoğunlaşarak, sonuçlar çıkararak yaşanan sürece cevap olmaya çalıştı. Uzun bir süre kurye çalışması yapan Munzur yoldaşımız, son derece dikkat ve duyarlılık gerektiren bu çalışmada da bütünlüklü yoğunlaşması sayesinde başarılı oldu. Bu çalışma ile birlikte Cîlo bölgesinin her alanına, arazinin tüm detaylarına hakim olan yoldaşımız, bunu önemli bir avantaja çevirmesini başardı. Düşmanın halkımıza ve Hareketimize yönelik saldırılarına karşı Apocu bir militan olarak dönem görevlerine sahip çıkması gerektiğini iyi bilen Munzur yoldaşımız, bunun da düşmana karşı sürekli eylem halinde olunarak gerçekleşebileceğinin farkındadır. Bunun için düşmanı sürekli takip eden yoldaşımız, fırsat bulduğunda en etkili bir şekilde düşmanı vurarak yaşanan yoğun savaş sürecine cevap oldu.
Düşmanın Önderliğimiz üzerindeki tecridi daha da ağırlaştırması, halkımıza yönelik saldırılarını günden güne artırması, düşmanın şehit yoldaşlarımızın mezarlıklarına ve cenazelerine yönelik insanlık dışı uygulamaları Munzur yoldaşımızda derin bir öfkeye neden oldu. Bu nedenle düşmana mutlaka tarihi bir cevap verilmesi gerektiğinin bilincinde olan Munzur yoldaşımız 2018 yılında fedai eylem raporu yazarak, fedai eylem önerisinde bulundu. Duruşu ve yoğunlaşmalarıyla bir fedai gibi yaşayan yoldaşımız, fedai eylem gerçekleştirerek mücadelesini zirveleştirmek ve düşmana hak ettiği cevabı vermek istedi. Bu yönlü yoğunlaşmalarını sürekli kılan Munzur yoldaşımız, şehadete ulaştığı an’a kadar da fedailik çizgisinden taviz vermedi.
Yaklaşık 8 yılı bulan başarılı Cîlo pratiğinde, öncü bir militan ve fedai bir PKK kadrosu olan Munzur yoldaşımız; derin yoldaşlık sevgisi, Parti görevlerine olan ciddi yaklaşımı ve başarıya kilitlenmiş duruşuyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı ve izinden yürümeyi borç bildiği bir yoldaş oldu. Yoldaşları olarak Munzur yoldaşımızın şahsında tüm şehitlerimizin mücadele çizgisinin takipçisi olacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın Türk sömürgeciliğine karşı on yıllardır sürdürdüğü tarihi direniş ve halkımıza onurlu bir yaşamın kapısını yeniden aralaması Kurdistan’ın tüm alanlarında olduğu gibi Rojhilatê Kurdistan’daki halkımızı da etkileyerek mücadele çekti. Yüz yıllardır, baskıcı rejimlerin sömürüsü altında yaşamak zorunda kalan, fakat hiçbir zaman özgürlük umudunu yitirmeden mücadele eden Rojhilatê Kurdistan halkımız, partimiz PKK’nin mücadelesi ile yeniden umutlanarak en değerli evlatlarını özgürlük saflarına kattı. PKK’nin tamamen fedailik çizgisinde yürüttüğü özgürlük mücadelesinin halkımıza zaferi getireceğine tüm varlıkları ile inanan halkımız, her zaman yüzünü ve yüreğini Kurdistan’ın özgür dağ doruklarına dönerek, mücadelemizi destekledi.
Zana yoldaşımız da böylesi bilinçli bir halk gerçekliği içerisinde Rojhilatê Kurdistan’ın Serdeşt kentine bağlı bir köyde doğdu. Doğal köy yaşamı içerisinde büyüyen ve kişiliğini bu ortamda şekillendiren yoldaşımız, sistemden uzak özellikleri ile ailesinde ve çevresinde sevilen bir çocuk oldu. Her Kürt çocuğunun ülkemizin sömürgeleşmesinden ve işgal altında olmasından dolayı yaşadığı çelişkileri Zana yoldaşımız da yaşadı. Kendi anadiliyle eğitim alamaması, her zaman sistem tarafından ötekileşmeye maruz kalması ve hatta kendisini var eden öz değerlerinden olan kültürünü dahi özgürce yaşayamaması, yaşadığı temel çelişkiler oldu. Büyüdükçe bu çelişkilerin sebeplerini daha iyi anlamaya başlayan Zana yoldaşımız, düşmana karşı büyük bir öfke duymaya başladı. Bu öfkesi zamanla arayışa evrilmiş ve mevcut sömürge durumunun sadece Rojhilatê Kurdistan ile sınırlı olmadığının farkına vardı. Ülkemizin diğer parçalarında da halkımızın aynı durumda olduğunu anlaması Zana yoldaşımızın daha derinlikli yoğunlaşmalar yaşamasına neden oldu. Yine sömürgeci güçlere karşı başta Bakurê Kurdistan’da olmak üzere yürütülen özgürlük mücadelesi yoldaşımızın dikkatini çekti. Özellikle Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın işgalci Türk devletine karşı geliştirdiği eylemler Zana yoldaşımızı etkiledi. Bu sebeple Partimizi, daha çok merak eden ve araştırmaya başlayan yoldaşımız; gerilla yaşamını, onun maneviyatını ve anlam yüklü yoldaşlığını tanıma fırsatı buldu. Onurlu bir Kürt genci olarak kendisinin de mutlaka gerilla saflarına katılarak hem halkımıza karşı olan özgürlük görevini yerine getirmek hem de gerillanın anlamlı yaşamından payını almak istedi. Bu amaçla halkımız ve Hareketimiz için tarihi bir günü ifade eden 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nın yıldönümünde 2013 yılında gerilla saflarına katıldı.
Gerilla ve dağ yaşamına uyum sağlanması, yeni yaşamın temel ilkelerinin öğrenilmesi ve düşmana karşı gerekli özsavunma bilincinin oluşması için geliştirilen Yeni Savaşçılar eğitim devresine Qendîl alanında katılan Zana yoldaşımız, eğitimin başlarından itibaren büyük bir coşku ve moralle katılım sağladı. Kimi zaman bazı zorlanmaları olsa da bunları büyük bir irade ve kararlılıkla aşmayı başardı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra 2014 yılında Cîlo alanına geçen Zana yoldaşımız, şehadete ulaşana kadar bu alanda çalışma yürüttü. İşgalci Türk devletinin en fazla yöneldiği, zorlu arazisi ile tamamen iradeye dayalı bir mücadelenin yürütüldüğü Cîlo alanında gerillacılık yapmak, Zana yoldaşımız için bir dönüm noktası oldu. Kapitalist sistemin insanları iradesiz kıldığı, kendi başlarına ayakta durmayacak hale getirdiği gerçekliğini sürekli aklında tutan yoldaşımız, insanüstü bir çaba ve büyük bir fedakarlıkla mücadele ederek sistemin kişiliğinde yaratmak istediği özellikleri kişiliğinden söküp attı. Düşmanın 2015 yılından itibaren tüm gücüyle saldırdığı Cîlo alanında, içinde biriktirdiği öfke ve hırsla düşmana cevap veren Zana yoldaşımız bu alanda gerçekleşen birçok eylemde yer aldı. Özellikle Oremar alanında bulunduğu süreçte sürekli eylem halinde olmuş, adeta düşman göz açtırmayan pratiklerin içinde yer alarak dönem görevlerine sahip çıktı. Zana yoldaşımız tüm başarılı pratiğine rağmen, her zaman kendisini eksik görerek mücadelesini daha da büyütmek istedi. Başarı çıtası olarak Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü belirleyen Zana yoldaşımız, bu amacına ulaşmadan kendisini başarılı saymadı. Aynı zamanda bu amacın şehit yoldaşlarının da en büyük amacı olduğu gerçekliğinden hareket etmiş, şehitlerimize layık olabilmenin de ancak Önderliğimizin fiziki özgürlüğünden geçtiğinin farkındadır. Bunun için her zaman kendisini geliştirmeyi ve askeri anlamda yenilenmeyi esas alan yoldaşımız, akademik düzeyde hiçbir eğitim almasa da kendi çabalarıyla kendisini eğitti. Birlikte mücadele ettiği ve aynı yaşamı paylaştığı değerli komutanlarımızdan Bager – Fatih Özden yoldaşın şehadeti Zana yoldaşımız için zorlayıcı olmuşsa da bunu daha fazla mücadele etme gerekçesi haline getirdi. Şehitlerimizin intikamını ancak onların mücadelelerini de omuzlayarak ve daha yüksek bir tempo ile çalışmalara katılarak alınabileceğini bilen Zana yoldaşımız, şehadete ulaştığı an’a kadar bu bilinçle çalışmalara katıldı.
Özgürlük mücadelemizin başarısının ideolojik netleşme ile mümkün olduğunun farkında olan Zana yoldaşımız, yaşamını adadığı Önderlik felsefesinin yaşamsallaşması için büyük bir emek ve çaba harcadı. Bu anlamda örgütsel ve ideolojik mücadeleden bir an bile taviz vermeyerek Apocu militanlığın gereğini layıkıyla yerine getirdi. Yoldaşlığındaki sadelik, ulaştığı ulusal bilinç ve mütevazı yaşamıyla tüm yoldaşlarının örnek aldığı ve birlikte çalışmak istediği bir Apocu militan oldu.
19 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
2010 kışında Cîlo alanında görevi başındayken yoğun kar yağışı ve sisli bir gece yürüyüşünde bağlı bulunduğu gruptan kopan Ulaş Pîr yoldaşımızın şehadete ulaştığı netlik kazanmıştır. Rêber Apo felsefesine tanışan ve partimiz PKK’ye ideolojik bir katılım yaparak özgürlükten yana tercih yapan Ulaş yoldaşımız, güçlü kişiliği ve dürüst katılımı ile fedai bir militan olmayı başarmıştır. Soluksuz bir şekilde yürüttüğü mücadelesini her zaman büyüterek Önder Apo ve şehitler gerçekliğine bağlı olan Ulaş yoldaşımız; dervişane yaşamı ve samimi yoldaşlığı ile her zaman örnek alınacak bir militan oldu.
Ulaş Pîr yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Koçgirî halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin özlem ve hayallerini mutlaka gerçekleştireceğiz.
Ulaş Pîr yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Ulaş Pîr |
Ulaş Pîr – Emre Saçlı
Soykırım kıskacında can çekişen bir halkı uçurumun kenarından alarak yeniden var eden Rêber Apo’nun yaşam ve mücadele felsefesi, Kurdistan sınırlarını aşarak Ortadoğu ve dünyada bütün ezilenlerin özgür gelecek umudu haline gelmiştir. Kurulduğu günden itibaren enternasyonal bir çizgide bütün halkların özgür geleceğini hedefleyen mücadelemiz, Haki Karer ve Kemal Pîrlerin mücadele mirasına her zaman sahip çıkarak yükseltmiştir. Rêber Apo’nun ‘’Benim gizli ruhum gibiydi’’ dediği Haki yoldaşımız anısına kurulan partimiz PKK, saflarına farklı uluslardan yüzlerce devrimci katmış ve enternasyonalist çizgisini güçlendirerek büyütmüştür.
Ulaş yoldaşımız, aslen Sêwas’lı olan ve maddi sıkıntılar nedeniyle Türkiye metropollerinden Ankara’ya göç etmek zorunda kalan demokrat bir ailede, Kürt bir anne ve Türkmen bir babanın evladı olarak dünyaya gelmiştir. İnkarcı Türk devletinin Kürt varlığını yok sayan siyasetine karşı ilk mücadele ateşinin yakıldığı Koçgirî’de, zulme boyun eğmeyen halkımızın yarattığı direniş geleneği yoldaşımızın aile hafızasında diri kalmıştır. Kurdistan’dan uzakta büyümesine rağmen annesinden aldığı Kürt-Alevi kültürü Ulaş yoldaşımızın yaşantısı üzerinde her zaman belirleyici olmuş, Kürt ve Alevi kimliği nedeniyle maruz kaldığı olumsuz yaklaşımlar yoldaşımızın sistemle çelişkiler içine girmesine neden olmuştur. Erken yaştan itibaren haksızlığı karşı duruş sahibi olmayı insan olmanın gereği olarak gören yoldaşımız, karşılaştığı haksızlıklara karşı cevapsız kalmamış, pratik içinde öğrenmeyi esas almıştır. Sürekli okuyup araştırarak kendisini geliştiren yoldaşımız, bir süre sol hareketlere ilgi duymuş ve lise yıllarından itibaren devrimci mücadele saflarında yer almıştır. Bu süreçte faşist Türk devleti somutunda düşman gerçekliğini tanıyan yoldaşımız, geliştirilen şovenist saldırılara, halkların faşizme karşı ortak direnişle cevap vermesi gerektiğine inanmış ve bu çerçevede büyük bir emek vermiştir. Gazi Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nü bitiren yoldaşımız, iki yıl muhasebecilik yapmış ve bu süreçte sistem içinde mücadele ederek sonuç elde edilemeyeceği gerçeğini bilince çıkarmıştır. Yakından takip ettiği Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne karşı hep büyük bir merak duyan yoldaşımız, Rêber Apo’nun kitapları ve çözümlemelerini okuduğunda çok etkilenmiş ve pratik içinde mücadelemizi daha yakından tanıma kararı vermiştir. Gençlik çalışmalarına dahil olan Ulaş yoldaşımız, bu süreçte sömürgeci Türk devleti tarafından birçok kez saldırıya uğramış, 5 kez gözaltına alınmış ve 4 ay sömürgeci zindanlarında kalmıştır. Bütün saldırılara rağmen boyun eğmeyen Ulaş yoldaşımız, her defasında büyük bir irade gücüyle daha fazla çalışmalara katılmıştır. Zindan sürecinde kararlaşma düzeyini en üst noktaya taşıyan yoldaşımız, 2007 yılında özgürlük gerillası saflarına katılarak Kurdistan dağlarında mücadelesini zirveye taşımıştır.
Rêber Apo’nun yeni yaşam felsefesine ideolojik bir katılım yaparak Haki Karer ve Kemal Pîrlerin mücadele geleneğini takip eden Ulaş yoldaşımız, devrimci-militan kişiliğiyle Kurdistan dağlarında kutsal gerilla yaşamıyla bütünleşmiştir. Emekçi ve mütevazi kişiliğiyle yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanan yoldaşımız, Kurdistan dağlarında kendisini yeniden yaratmıştır. Aldığı temel gerillacılık eğitimleriyle yetkinleşen yoldaşımız, mücadeleci ruhuyla zorlu gerillacılık koşullarına hızla uyum sağlamış, karşılaştığı bütün sorunları aşarak güçlü bir katılım sahibi olmayı başarmıştır. Sahip olduğu bilgi birikimini Rêber Apo’nun felsefesiyle bütünleştiren yoldaşımız, büyük bir derinliğe ulaşmış ve bu yoğunlaşmalarını pratiğe aktarmayı temel hedef haline getirmiştir. Halkların birbirine düşman haline getirilmek istendiği bir coğrafyada Rêber Apo’nun geliştirdiği Demokratik Modernite çizgisinde ortak yaşamın militanı olan Ulaş yoldaşımız, emekçi kişiliğiyle durup dinlenmeden mücadele etmiştir. Birçok alan ve çalışmada kalarak dönemin gerektirdiği sorumlulukları başarıyla yerine getiren yoldaşımız, her zaman daha fazla katılmak için yoğunlaşma içerisinde olmuştur. PKK özünün yansıması olan güçlü yoldaşlık ilişkilerinden çok etkilenen ve bu kutsal bağı daha da geliştirmek için çaba sahibi olan Ulaş yoldaşımız, PKK saflarında hakikatle bütünleşmiştir. Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşünün fedai bir militanı olan Ulaş yoldaşımız, her zaman kendisiyle yarış halinde olmuş, sistemin kişiliğinde yarattığı olumsuzlukları aşarak mücadele saflarında öncüleşmiştir.
Devrim görevlerini üstün bir başarıyla tamamlamak için bütün gücüyle çalışmalara sarılan yoldaşımız, Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlamak, daha fazla hizmet etmek ve ölümsüz şehitlerimizin özgür gelecek hayalini gerçekleştirmek hedefiyle Hêzên Taybet’e katılmıştır. Askeri ve ideolojik alanda derinleşmek için sürekli çabalayan ve kısa sürece birçok farklı alanda uzmanlaşan yoldaşımız, fedailer yolunda ilerleyerek güçlü bir katılımın sahibi olmuştur. Devrimci yaşantısı boyunca militanca yaşayan ve militanca katılan Ulaş yoldaşımız, Garê ve Heftanîn alanlarında yürüttüğü başarılı pratiğin ardından Zagroslara geçmiştir. Sömürgeci Türk ordusuna karşı verilen tarihi direnişçe en ön safta yerini alan yoldaşımız, Cîlo alanında işgalcilere ağır darbeler vurulan birçok eylemde öncü düzeyde yerini almıştır.
Ölümsüz fedailerimizin izinde tereddütsüzce yürüyerek Rêber Apo’nun sadık bir militanı olmayı başaran Ulaş yoldaşımız ardından büyük bir mücadele mirası bırakarak şehadete ulaştı. Yoldaşları olarak Ulaş yoldaşımızın şahsında tüm şehitlerimizin anısına layık bir mücadelenin sahibi olacağız.
18 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
İşgalci Türk devletinin 6 Ağustos 2023 günü Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleştirdiği saldırıda Botan halkımızın değerli ve seçkin evlatları Rêzan ve Bawer yoldaşlarımız şehadete ulaştı. Büyük bir inanç, iddia ve kararlılıkla katıldıkları özgürlük mücadelemizde her anlarını Apocu ideoloji, şehitlere ve halka bağlılık temelinde yaşayan Rêzan ve Bawer yoldaşlarımız örnek bir Apocu militan oldular. Rêzan ve Bawer yoldaşlarımız, mücadeleye katılım ve duruşlarıyla tüm Kurdistan gençliğinin örnek alacağı örnek birer kahraman olarak mücadele tarihimizdeki yerlerini aldılar.
Rêzan ve Bawer yoldaş gibi Kürt halkının asil, yüreği tertemiz, bilinci açık, hayalleri büyük ve özgürlüğe aşık yiğit evlatlarının ahını yerde bırakmayarak, intikamlarını alarak ve amaçlarını mutlaka başararak anılarını daima yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Başta şehit yoldaşlarımızın değerli aileleri olmak üzere yurtsever Botan halkımıza ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Rêzan Botan |
Rêzan Botan – Rêzan Güngen
![]() |
Kod Adı: Bawer Botan |
Bawer Botan – Bekir Kına
Rêzan yoldaşımız, asaleti ve direnişçiliği ile bilinen Botan’ın Şirnex şehrinde yaşama gözlerini açtı. Ailesi ona yol bilen ve yol gösteren anlamına gelen Rêzan ismini verdi. Yurtsever bir aile ve çevre içinde büyüyen Rêzan yoldaşımız, ailesinden güçlü yurtseverlik duyguları, bilinci, toplumsal ahlak ve terbiyeyi edinerek büyüdü. Ailesinin en büyük çocuğu olan Rêzan yoldaşımız, erken yaşlarda büyüyüp olgunlaştı. Okudu, işte çalıştı ve ailesinin çalışkan bir evladı oldu.
Soykırımcı, sömürgeci Türk devleti, Kürt halkına karşı devreye koyduğu Çöktürme Planı çerçevesinde 2015 yılında yurtsever Kürt şehirlerini yakıp yıkmayı ve tasfiye ederek dağıtmayı hedefledi. Yurtsever halkımız ve onun asil evlatları bu zulme karşı çıkarak direndi. Rêzan yoldaşımız ailesiyle birlikte Şirnex’te yaşarken, Türk devletinin hunharca saldırılarına ve insanlık dışı yüzüne tanıklık etti. Rêzan yoldaşımızın amcası olan Murat (Behlül Güngen) yoldaşımız, Şirnex Özyönetim Direnişi’ne katılıp öncülük ederek, öz topraklarını işgalcilere karşı savundu. Murat yoldaşımızın 14 Mayıs 2016 günü yaşanan şehadeti Rêzan yoldaşımızda büyük bir etki yarattı. Faşist Türk devleti, Rêzan yoldaşımıza ve yurtsever ailesine kendi topraklarında özgürce yaşama imkanı bırakmadı. Fakat asil, onurlu, bağlı ve dürüst yurtseverler olan ailesi, düşmana asla boyun eğmedi, teslim olmadı ve duruşundan taviz vermedi. Bu yüzden ailece Şehîd Rustem Kampına göç etmek zorunda kaldılar. Buraya yerleştikten sonra kamp yaşamına erkenden alışan, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile sevilen Rêzan yoldaşımız, ailesine ve halkına yaşatılanların intikamını almanın arayışı içerisinde oldu. Birçok kez gerilla saflarına katılmak istedi, ancak yaşının küçük olmasından kaynaklı bu talebi her seferinde kabul edilmedi. Rêzan yoldaşımız, bulunduğu her yerde çalışkan, fedakar, mütevazı ve emekçi kişiliği ile ailesi ve halkı için hesapsızca çalıştı. Aynı zamanda kampta Kürt dili ve yurtseverlik kültürü ile özgürce eğitim görerek, kendisini geliştirdi. Bir yandan okudu, bir yandan ailesine katkıda bulunmak için çalıştı, bir yandan da yurtsever gençlik faaliyetlerinde yer aldı. Tüm toplumsal görevlerini başarıyla yerine getiren Rêzan yoldaşımız, herkes tarafından sevilen ve öncülük yapan bir genç oldu. Kendisini kapitalist modernitenin etkilerine karşı korumasını bildi.
Rêzan yoldaşımızın, halası olan Rûken Botan (Güler Güngen) yoldaşımız 17 Aralık 2022 tarihinde Cûdî’de şehadete ulaştı. Rûken yoldaşın da şehadete ulaşması Rêzan yoldaşımızı derinden etkiledi. Daima devrim saflarına katılma, şehitlerin izinden yürüme ve gerilla olmanın hayali ile büyüyen Rêzan yoldaşımız, Rûken yoldaşın şehadetinden sonra kesin katılım kararı vererek 2023 yılında mücadele saflarına katıldı. Partimiz PKK’nin ahlak, kültür ve bilinciyle yetişmiş olan Rêzan yoldaşımız, hiç zorluk çekmeden Parti yaşamına adapte oldu, yılların tecrübeli kadroları gibi büyük bir motivasyonla hemen çalışmaların başına geçti. Kısa süre zarfında bulunduğu alanda tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmasını bildi. Rêzan yoldaşımız, tıpkı adı gibi hangi işe el atsa, hangi ortama girse ve hangi sorumluluğu üstlense daima en önde yürüyen ve yol gösteren bir devrimci oldu.
Rêzan yoldaşımız, halkımızın varlık ve özgürlük mücadelesinde büyük sorumluluklar üstlenebilecek, büyük başarılar gerçekleştirebilecek ve parlak bir gelecek vaat eden genç bir yoldaşımızdı. Fakat 6 Ağustos günü, gelişen düşman saldırısında çok zamansız bir biçimde erkenden şehadete ulaştı. Rêzan yoldaşımızın, erken gelişen şehadeti biz yoldaşlarını derinden etkiledi. Ancak Rêzan yoldaş gibi Kürt halkının asil, yüreği tertemiz, bilinci açık, hayalleri büyük ve özgürlüğe aşık yiğit evlatlarının ahını yerde bırakmayarak, intikamını alarak ve amaçlarını mutlaka başararak anılarını daima yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Sömürgecilerin asimilasyon, inkâr ve imha saldırılarına boyun eğmeyen yurtsever halkımız, Rêber Apo öncülüğünde umudu yaratan partimiz PKK’yle birlikte emsalsiz bir direniş çizgisi geliştirdi. Savaşan halk gerçekliğiyle bütünleşen halkımız, yarattığı serhildanlarla Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın direnişini militanca sahiplenmiş ve işgalcilerin insanlık dışı saldırılarına asla boyun eğmedi. Onurunu koruyarak özgür yaşamda ısrar eden, bağrından yarattığı Kurdistan Özgürlük Gerillası’yla kopmaz bağlar kuran halkımız, tarihi direniş çizgisini her zaman yükselterek devam ettirdi. Halklaşan gerilla gerçekliğine karşı büyün saldırıları boşa düşen işgalci Türk devleti, halkımızı bilinçli olarak hedef haline getirerek, Kurdistan’ı insansızlaştırmayı amaçladı. Saldırılar nedeniyle yaşadığı kadim topraklardan göç etmek zorunda kalan yurtsever halkımız, gittiği her yere kendisiyle birlikte direniş kültürünü de taşıyarak, PKK’nin zafer ruhu her alana yaydı.
Soykırımcı Türk devletinin baskı ve zulmü nedeniyle Kurdistan’dan göç ederek Türkiye metropollerinden İstanbul’a yerleşmek zorunda kalan ve yurtsever bir ailemizde dünyaya gelen Bawer yoldaşımız, Kurdistan’dan uzakta büyümesine rağmen ailesinden yurtsever kültür ve bilinç alarak büyüdü. İşgalcilere ait metropollerde bir Kürt genci olarak erken yaşta halkımızın maruz kaldığı baskılara tanıklık etti. Sömürgecilerin Kürt gençlerini madde bağımlılığı başta olmak üzere her türlü kirli yola çekme çabaları karşısında sessiz kalmayan Bawer yoldaşımız, düşman gerçekliğini genç yaşında yakından tanımış ve mücadele ederek cevap olması gerektiğine inandı. Gençlik çalışmalarına dahil olarak mücadele saflarına ilk adımını atan yoldaşımız, Kürt gençlerini işgalcilerin kirli politikalarına karşı korumak ve onları bilinçlendirmek için büyük bir çaba ortaya koydu. Sömürgeci Türk devletinin halkımıza karşı geliştirdiği saldırılar Bawer yoldaşımızın öfkesini güçlendirmiş, halkımızın özgür gelecek garantisi olan Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılarak bütün Kürt gençlerine militanlık çizgisini gösterdi.
2019 yılında gerilla saflarına katılan Bawer yoldaşımız, katılım günü olarak halkımızın diriliş bayramı olan 15 Ağustos’u seçerek büyük ve anlamlı bir başlangıç yaparak, ölümsüz komutanımız Egîd’in (Mahsum Korkmaz) izinde bir yürüyüş sahibi oldu. Kurdistan’ın cennet coğrafyasından çok etkilenen ve ülke hasretini gerillaya saflarına katılarak dindiren Bawer yoldaşımız, enerjik, coşkulu ve emekçi kişiliğiyle karşılaştığı bütün zorlukları hızla aşarak kutsal gerilla yaşamıyla bütünleşti. Kendisini Rêber Apo felsefesinde derinleştirerek militanlaşmayı esas alan Bawer yoldaşımız, ideolojik alanda olduğu kadar askeri alanda da uzmanlaşarak, dönemin zorlu koşullarına hazır bir militan oldu. Devrim görevlerini üstün bir başarıyla tamamlamak için büyük bir kararlılık ve irade gücüyle çalışmalara sarılan yoldaşımız, kısa sürece öne çıkarak yoldaşlarına öncülük yaptı. Şehitlerimizin kutsal kanlarıyla yarattığı değerleri koruyup yükselten bir mücadele çizgisinde güçlü bir katılımı hedefleyen yoldaşımız, bu temelde sürekli yoğunlaşmış ve bu yoğunlaşmalarını pratiğe aktarmayı esas aldı. Katılım temposunu sürekli yükselterek her yoldaşıyla güçlü bağlar kuran ve kutsal PKK yoldaşlığını güçlendiren Bawer yoldaşımız, öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştirdi ve derinleştirdi. Akrabalarından ve yakın çevresinden katılımlar ve şehadetlerin olması, Bawer yoldaşımızın şehitler çizgisini güçlü bir şekilde sahiplenmesinin zeminini oluşturdu.
Sömürgeci Türk devletinin inkar ve imha saldırılarını en fazla yoğunlaştırdığı bir dönemde Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılan ve kısa sürede yetkin bir militana dönüşen Bawer yoldaşımız, militanca bir yaşam ve duruş sahibi oldu. Aldığı her görevi başarıya taşımayı esas alan Bawer yoldaşımız, zafer ruhunu şahsında somutlaştıran yoldaşlarımızdan oldu. Ardından asla unutulmayacak bir direniş mirası bırakan Bawer yoldaşımızın mücadelesi biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zafere taşınacaktır.
10 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
8 Ağustos 2022 günü Garê bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında Garê Eyalet Komutanlığı üyesi Norşîn Efrîn yoldaşımız ile Zilan Efrîn, Sîdar Serhed ve Levent Qamişlo yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
22 yıllık gerillacılık yaşamının her anını fedailik çizgisinde yaşayan; Zîlan, Gulan ve Delallerin direniş mirasını layıkıyla sürdüren fedailer ordusunun seçkin komutanı Norşîn yoldaşımız, kadın özgürlük çizgisinin öncü komutanlarından biri olarak mücadele tarihimizdeki yerini aldı. PAJK ile somutlaşan özgür kadın kimliğinin yılmaz savunucusu değerli komutanımız Norşîn yoldaş, halk sevgisinin, ülkeye bağlılığın ve dürüst militanlığın eşsiz bir örneği olarak daima anılacaktır.
Gurbetelli Ersöz, Halil Dağ ve Ali Kanîrojlardan devraldığı özgür basın geleneğini; bilgisi, tecrübesi ve emekçi kişiliği ile daha da geliştirmek isteyen Sîdar yoldaşımız, bunun için durup dinlenmeden mücadele etti, çabaladı ve büyük emekler vererek önemli sonuçlar açığa çıkardı. Yoldaşları olarak Sîdar yoldaşımızın mücadele çizgisinin takipçisi olacağımızın, kalemini, kamerasını ve silahını yerde bırakmayacağımızın sözünü veriyoruz.
Rojava halkımızın yetiştirdiği ve özgürlük mücadelemizin öncü militanları olan Zîlan ve Levent yoldaşlarımız da; özgürlüğe aşık karakterleri, yoldaşlığa verdikleri değer, emekçi kişilikleri ve soluksuzca mücadele eden duruşlarıyla her zaman bize yol gösterecek ve bizlere öncülük yapacaktır.
Norşîn, Sîdar, Zîlan ve Levent yoldaşlarımızı şehadet yıldönümlerinde saygı ve minnetle anıyor, başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Norşîn Efrîn |
Norşîn Efrîn – Ferihan İsmail
![]() |
Kod Adı: Sîdar Serhed |
Sîdar Serhed – Celal Birdal
|
Kod Adı: Zîlan Efrîn |
Zîlan Efrîn – Ceylan Abdullah
![]() |
Kod Adı: Levent Qamişlo |
Levent Qamişlo – Ahmed Silêman
Tarihin en kadim halklarından olan Kürt halkı, bin yıllardır yaşadığı Kurdistan topraklarında insanlığa yön veren birçok devrime öncülük yapmıştır. Sırtını dayadığı aşılmaz dağlarla bütünleşen, bütün saldırılara karşı dilini, kültürünü ve varlığını koruyarak günümüze kadar getiren halkımız, sömürgeci güçler tarafından çıkarlar temelinde yapay sınırlarda dört parçaya bölünmüş ve tarihin en acımasız inkâr, imha ve soykırım saldırılarına maruz kalmıştır. Halkımızın çektiği acıların, inkâr ve imha saldırılarının cevabı olarak Rêber Apo öncülüğünde ortaya çıkan partimiz PKK, soykırım kıskacına alınarak yok oluşun eşiğine getirilen halkımızı uçurumun kıyısından almış ve tarihin en büyük direnişini yaratan savaşan bir halk gerçekliği yaratmıştır. Halkımızın özgürlük mücadelesinin Amed Zindanları’nda atılan direniş tohumları yurtsever Kürt halkının bağrında kök salarak tarihin en büyük ve görkemli direnişini geliştirmiştir. Korku, karanlık ve ölümün hüküm sürdüğü topraklarda karanlığı yırtarak umudu yeniden yaratan ve yeşerten PKK, başta kadınlar ve gençler olmak üzere bütün halkların ve ezilenlerin özgürlük umuduna dönüşmüştür.
Hiçbir imkan ve olanağın olmadığı bir dönemde adeta iğneyle kuyu kazırcasına halkımızın özgürlük mücadelesini bin bir emekle yaratan Rêber Apo’nun çabaları, halkımız ve onun fedai evlatları tarafından sahiplenilmiş, serhildanlarla selamlanmış ve Kurdistan dağlarında gerillalaşmıştır. Rojava Kurdistan’ı da Rêber Apo’nun çabalarıyla mücadelemizin hızla haklaştığı ilk alanlardan olmuştur. BAAS rejimin inkâr ve asimilasyon saldırıları karşısında varlığını koruma çabası içinde olan halkımız, PKK’yle birlikte oluşan ulusal birlik ruhuyla bütünleşmiş ve mücadelemin her döneminde direniş bayrağını gururla dalgalandırmıştır. Rojava’nın yurtseverlik ve Kurdistani değerlere bağlılığıyla tanınan ve direniş merkezlerinden Efrîn kentimiz, Kurdistan Özgürlük Mücadelemizin halklaştığı ilk alanlardan olmuştur.
Halklaşan partimiz PKK’nin yarattığı değerleri özümseyen ve en zor dönemlerde mücadele içinde yer alarak halkımızın özgürlük davasına hizmet eden Malbata Nebû aşiretine bağlı değerli bir ailemizde, Efrîn Raco’da dünya gelen Norşîn yoldaşımız, direniş geleneği içinde büyümüş, şekillenmiştir. Partimiz PKK’nin gerilla direnişini başlatarak Ferdandar Egîd öncülüğünde işgalcilere ilk darbeyi vurduğu ve umudu yeniden yarattığı 80’li yılların başından itibaren mücadele içinde yer alan bir aile içinde büyümesi, Norşîn yoldaşımızın PKK’le daha çocukluk yaşlarından itibaren güçlü bağlar kurmasını sağlamıştır. Görüp tanıdığı Apocular’dan çok etkilenen, onlar gibi yaşamak, direnmek ve mücadele etmek isteyen Norşîn yoldaşımızın hayalleri hep Kurdistan dağlarına dönük olmuştur. Halkımızın özgürlük mücadelesine bir gerilla olarak hizmet edeceği günün hayaliyle büyüyen yoldaşımız, birçok kez gerilla saflarına katılmak istemesine rağmen yaşı küçük olduğu için kabul edilmemiştir. Kurdistan dağlarında mücadele hayalini kalbinde büyüterek büyüyen Norşîn yoldaşımızın mücadele isteği her zaman artarak devam etmiştir. Bir süre sonra halk çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, köy köy gezerek halkımızı bilinçlendirmiş, mücadele saflarına çekmiştir. Abisinin, yakın ailesinden ve çevresinden birçok kişinin gerilla saflarına katılması, şehadetlerin yaşanması yoldaşımızın gerillayla kurduğu bağları daha da derinleştirmiştir. Genç bir Kürt kadını olarak ulusal kimliği kadar kadın olarak da sistem ve toplum tarafından ezildiği gerçeğini Rêber Apo’nun geliştirdiği çözümlemelerden bilince çıkaran Norşîn yoldaşımızın özgürlük arayış ve sorgulamalarını derinleşmiştir. Çalışmalar sırasında kendisini sürekli geliştiren, halka giderek halktan öğrenen ve PKK’den aldığı yaşam kültürünü güçlü bir şekilde yaşama aktaran yoldaşımız, çalışma yürüttüğü her yerde sevilmiş ve büyük bir saygı uyandırmıştır. Apocu felsefesiyle kendini donatan yoldaşımız öncülük rolünü başarıyla yerine getirmiştir.
15 Şubat 1999 yılında Rêber Apo şahsında bütün halkımıza, halkımızın özgür gelecek öncüleri olan kadınlar ve gençlere karşı geliştirilen karanlık Uluslararası Komplo, halkımızda ve her yoldaşımızda olduğu gibi Norşîn yoldaşımızda da büyük bir öfke ve asla silinmeyecek derin acılar yaratmıştır. Önder Apo’nun militanı ve fedaisi olarak komploya karşı sessiz kalmayan yoldaşımız daha fazla mücadele etmiş ve katılımını güçlendirerek Kurdistan dağlarına gerilla olarak geçmeyi temel hedef olarak belirlemiştir. İki yıl halk çalışmalarında kalan ve başarılı bir şekilde yürüten Norşîn yoldaşımız için Uluslararası Komplo son nokta olmuş ve yoldaşımız 2000 yılında çocukluk hayali gerçekleştirmiş, Kurdistan Özgürlük gerillası saflarına katılmıştır.
İhanetin ve tasfiyeciliğin kol kola gezdiği, halkımızın özgürlük mücadelesini içten ve dıştan yok etmeyi hedefleyen saldırıların yoğunlaştığı bir dönemde mücadele saflarına kararlılıkla atılan Norşîn yoldaşımız Apocu çizginin yılmaz bir savunucusu olmuştur, militan bir kadın olarak Rêber Apo’nun en zor koşullarda ilmek ilmek ördüğü ve şehitlerimizin kutsal kanlarını damla damla akıtarak yarattığı değerleri her zaman güçlü bir şekilde savunmuştur. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi içinde geçirdiği 22 yıl boyunca her an mücadele eden, kendisini ve çevresini geliştiren, tereddütsüz bir şekilde Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne katılan Norşîn yoldaşımız; yaşamı, savaşı ve katılımıyla unutulmaz bir direniş destanı yazmıştır.
Toplum içinde yok sayılan, dört duvar arasına hapsedilen ve kendisi olmaktan çıkarılan kadın gerçekliği karşısında Rêber Apo’nun mücadelenin gür ateşi içinde yarattığı özgür kadın kimliğini şahsında yaşamsallaştıran Norşîn yoldaşımız, PKK’nin yarattığı öncü bir Kürt kadını ve komutanı olmuştur. 1996 yılında Önderliğimizi hedef alan saldırı karşısında Şehîd Zîlan’ın Dêrsîm’de gerçekleştirdiği ve sömürgecilere ağır bir darbe vurduğu eylem, Norşîn yoldaşımız için Önderliğimizi, değerlerimizi ve halkımızı nasıl savunmamız gerektiğinin cevabı olmuş, Zîlan çizgisi Norşîn yoldaşımızın kıblesi olmuştur. Zîlan ve Bêrîtanlar şahsında ortaya çıkan özgür kadın kimliği, Norşîn yoldaşımızın mücadele yaşantısının ana belirleyicisi olmuş ve onun Önderliğimize, Partimize ve şehitler çizgisine doğru temelde katılmasını sağlamıştır. Metîna’dan Garê’ye, Xinêrê’den Qendîl’e, Zap’tan Avaşîn’e ve Zagroslar’dan Botan’a kadar Kurdistan’ı karış karış gezen, gerillacılık yapan, mücadele eden Norşîn yoldaşımız, dört duvar arasına hapsedilmiş kadın gerçekliğinin PKK saflarında kanatlanmasının en güzel örneği olmuştur. “Bir kadın olarak, özgürlük arayışçısı olarak kaybettiklerimizi, bize kaybettirilenleri dağlarda bulduk, koruduk ve geliştirdik”, diyen Norşîn yoldaşımız, Kurdistan dağlarında kendi küllerinden yeniden doğmuştur.
Önderliğimize, Önderliğimizin yaşam felsefesine ve şehitler partisi olan partimiz PKK’ye büyük bir tutku ve sarsılmaz bir iradeyle bağlı olan Norşîn yoldaşımız, her zaman büyük arayışların sahibi olmuş ve ömrünü adadığı halkımızın özgürlük mücadelesini zafere taşımak için durup dinlenmeden emek vermiş, verdiği emekle kendisini yaratmıştır. Zîlanlaşarak sömürgecilere en büyük cevabın verileceğine bütün kalbiyle inanan yoldaşımız, 2004 yılında Hêzên Taybet’e katılmış, militan bir fedai olarak yaşamda ve savaşta Bêrîtanlar’ın, Zîlanlar’ın ve Gulanlar’ın izinde yürümüştür. Birçok alandan yürüttüğü başarılı pratiğin ardından yönünü Bakurê Kurdistan’a dönmüş ve 2008 yılında Botan’a gerillacılığın merkezi, Egîdlerin diyarına geçmiştir. Botan’da altı yıl kalan ve işgalcilere karşı yürütülen savaşta en önde yerini alan Norşîn yoldaşımız, birçok eylemde yer almış, sömürgecilere ağır darbeler vurmuştur. Gerilla taktiklerinde uzmanlaşan yoldaşımız, iyi bir savaşçı ve dönemin ihtiyaçlarına cevap olan güçlü bir komutan olmuştur. PKK ve PAJK’ın mücadele çizgisini yaşamsallaştırmak için her zaman yoğunlaşma içinde olan, bulunduğu yerde hiçbir gericiliği kabul etmeyen yoldaşımız, PKK’nin kutsal yoldaşlık duygusunu derin bir şekilde hissetmiş ve pratikleştirmiştir. Yoldaşlarına yoldaş olan, onları eğiten ve onlardan öğrenen Norşîn yoldaşımız savaşçı ve komutan özelliklilerini güçlü bir şekilde içselleştirmiş, yoldaşları için örnek bir militan olmuştur.
Botan’da yürüttüğü başarılı pratik ardından Medya Savunma Alanları’na geçen Norşîn yoldaşımız, edindiği yaşam birikimi ve gerillacılık tecrübelerini genç yoldaşlarına aktarmayı esas almıştır. Aldığı Akademi eğitimleriyle Rêber Apo’nun yaşam felsefesi ve Kadın Özgürlük İdeojisi’nde büyük bir derinlik yakalayan yoldaşımız, askeri alanda da büyük bir yetkinlik sağlamıştır. ‘’Eğitim, yeni bir adım atmaktır. İnsanın kendisiyle mücadele halinde olması ve mücadele içinde sürekli gelişmesidir. Bizim için ekmek ve su kadar gereklidir. Önderlik öğrencileri olarak özgürlük yürüyüşüne büyük bir iradeyle, aşkla katılmanın yolu eğitimi güçlü katılımdan geçer’’ belirlemesiyle eğitimi yaşama aktaran yoldaşımız, her dönem bütünlüklü bir katılımın sahibi olmuştur. Mücadele yaşantısı boyunca sayısız savaşçı ve komutan yetiştiren, onların Önderlik felsefesinde derinleşmesini ve PKK’nin zafer ruhuyla bütünleşmesini sağlayan Norşîn yoldaşımız, militan bir savaşçı ve öncü bir YJA Star komutanı olarak üzerine düşen sorumlulukları büyük bir başarıyla yerine getirmiştir. Ölümsüz komutanımız ve fedai öncümüz Şehîd Delal Amed’le yaşama, pratik yürütme ve sömürgecilere karşı savaşma şansına sahip olan Norşîn yoldaşımız, şehitlerimizin anısına her zaman sahip çıkmış ve onların emeklerini zafere taşımayı esas almıştır.
PKK Ocağı ve Şehîd Bêrîtan Akademisi’nde aldığı eğitimlerle en zor dönemlerde ve koşullarda PKK ve PAJK çizgisini güçlü bir şekilde temsil eden, YJA Star’ın militanlık kimliğini ve bayrağını gururla taşıyan Norşîn yoldaşımız, yer aldığı bütün kritik çalışmaları sonuca götürmüş, yoldaşlarının ve Partimizin güvenine her zaman layık olmayı başarmıştır. Enerjik, emekçi ve güler yüzlü kişiliği, mütevazı yoldaşlığı ve savaşta militan tarzıyla bütün yoldaşlarına örnek olmuştur. İyi bir komutan olmanın ancak iyi bir militan ve savaşçı olmakla sağlanabileceğine inanan yoldaşımız, bu özellikleri şahsında somutlaştırmıştır. Tim komutanlığından eyalet komutanlığına kadar aldığı her görevi üstün bir başarıyla yerine getiren Norşîn yoldaşımız, öncü Kürt kadın kimliğini açığa çıkaran yoldaşlarımızdan olmuştur. Son olarak yürüttüğü Saha Komutanlığı görevini eksiksiz bir şekilde yerine getiren yoldaşımız, Önder Apo’ya, şehitlerimize ve halkımıza karşı her zaman kendisini borçlu hissetmiş ve bitmez tükenmez enerjisini mücadelesine yansıtmıştır.
Sömürgeci Türk devletinin saldırısı sonucu Rojava’da şehadete ulaşan Şehîd Jiyan Tolhildan (Selwa Yusuf) akrabası olan ve mücadelemizin ilk dönemlerinden itibaren en zor koşullara rağmen tereddüt etmeden direnişe katılan değerli bir ailemizde yetişen Norşîn yoldaşımız, mücadele saflarında şehadete ulaşan akrabaları ve sömürgeci zindanlarında bulunan abisi ve teyze kızının mücadelesinin izinde kararlılıkla yürümüştür.
Fedai bir militan olarak 22 yıl boyunca mücadele yürüten Norşîn yoldaşımız, mücadele bayrağını devraldığı şehitlerimize layık olmuş, Rêber Apo’nun çizgisinde yürümüş ve öncü bir YJA Star komutanı olarak ardında asla unutulmayacak bir mücadele mirası bırakmıştır. Fedai komutanımız Norşîn yoldaşımızın ‘’Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan’’ hedefi biz geride kalan yoldaşlarını tarafından tamamlanarak mutlaka zaferle taşınacaktır.
Bin yıllardır yaşadığı kadim Kurdistan topraklarında sömürgeciler tarafından asimilasyon, inkar ve imha saldırıları altında can çekişen halkımızın onurlu ve özgür bir gelecek sahibi olması için en imkansız koşullarda Rêber Apo öncülüğünde gelişen Partimiz PKK, halkımızın özgürlük umudunu yeniden yaratmıştır. Üzerine beton dökülerek tarihten silinmek istenen Kürt ve Kurdistan gerçekliği, Rêber Apo’nun özgürlük felsefesiyle savaşan halk gerçekliğine dönmüş, sömürgecilerin inkar ve imha hayalleri paramparça edilmiştir. Zulme boyun eğmeyen ve mücadelemizin ilk halklaştığı direniş alanlarından Agirî, Bazîd’de yurtsever bir ailemizde dünyaya gelen Sîdar yoldaşımız, kuşaktan kuşağa aktarılan hikayelerde halkımızın çektiği acıları dinlemiş, derinden hissetmiş ve saldırılar karşısında her zaman direnen, özgür yaşamda ısrar eden Serhed’in direniş geleneğini özümseyerek büyümüştür.
Emeğiyle geçinen emekçi bir ailede yetişmesi, yoldaşımızın emek olgusuyla erkenden tanıştırmış ve emekçiliğin kişiliğinde belirgin bir özellik olmasını beraberinde getirmiştir. Kurdistan’ın her karışına yayılan ve herkesin üzerinde derin etkiler bırakan PKK’nin tarihi direniş ve zafer çizgisi Sîdar yoldaşımızın da erkenden dikkatini çekmiş ve halkımızın özgürlük mücadelesini yakından takip etmesini sağlamıştır. Sömürgeci Türk devletinin halkımıza karşı geliştirdiği insanlık dışı saldırılara tanıklık eden yoldaşımız düşman gerçekliğini yakından tanımış ve sömürgecilere karşı büyük bir öfke sahibi olmuştur. Dêrsîm’den Zîlan’a işgalcilerin halkımıza karşı gerçekleştirdiği onlarca katliamın hesabının mutlaka sorulması gerektiğine inanan yoldaşımızın ilk gençlik yıllarında sorgulamaları ve arayışları derinleşmiştir. Aynı zamanda başarılı bir öğrenci olan Sîdar yoldaşımız, Selçuk Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi almak için gittiği TC metropollerinden Konya’da Kürt halkına karşı geliştirilen düşmanlığı ve sömürgeci devlet zihniyetini daha yakından tanımıştır. Üniversite sürecinde Rêber Apo’nun fikirlerini ve PKK’yi daha yakından tanıyan yoldaşımız, halkımızın özgür geleceğinin PKK’nin yürüttüğü tarihi direnişle zafere taşınacağına inanmış ve tereddüt etmeden onurlu bir Kürt genci olarak mücadele saflarına katılmıştır. 28 Aralık 2011 yılında sömürgeci Türk devletinin Roboskî’de 34 insanımızı alçakça katletmesi karşısında büyük bir öfke duyan yoldaşımız, mücadelesini yükselterek cevap vermeyi esas almıştır. Rojava’da özgür iradesiyle kadim topraklarında yaşamak isteyen halkımıza karşı DAİŞ çetelerinin gerçekleştirdiği imha saldırıları karşısında 2013 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılan Sîdar yoldaşımız, halkımızın varlığını koruma ve özgürlüğünü sağlama mücadelesinde en ön cephede yerini almıştır.
Temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamlayan Sîdar yoldaşımız, emekçi ve enerjik kişiliğiyle gerilla yaşamına uyum sağlamakta zorluk yaşamamış, geldiği toplumdan aldığı bozulmamış Kurdistanî öz onu yoldaşlarıyla ve PKK kültürüyle hızla bütünleştirmiştir. Her daim gülen yüzü, moralli kişiliği, coşkulu ruhuyla çevresindeki yoldaşlarına güç katmıştır. Devrim görevlerini üstün bir başarıyla tamamlamak için büyük bir kararlılık ve irade gücüyle çalışmalara sarılan yoldaşımız, kısa sürece öne çıkmış ve yoldaşlarına öncülük yapmıştır. Yaşamın her ayrıntısına titizlikle yaklaşan ve büyük bir sorumluluk duygusuyla görevlere yaklaşan yoldaşımız, sistemin kişiliğinde yarattığı olumsuz özellikleri aşmak için her zaman kendisiyle mücadele içinde olmuş, Önderlik felsefesiyle kendisini yeniden yaratmayı esas almıştır. Garê ve Xakurkê alanlarında geçirdiği başarılı pratiklerle yetkin bir gerillaya dönüşen yoldaşımız daha sonra Zap alanına geçmiş ve sömürgeci Türk ordusunun saldırıları karşısında geliştirilen tarihi direnişte yerini almıştır. Askeri alanda ve özellikle yeni dönem gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşmak için sürekli yoğunlaşan, bulduğu her fırsatı eyleme dönüştürerek yoldaşlarıyla birlikte işgalcilere ağır darbeler vuran Sîdar yoldaşımız, pratik içinde komutanlaşmış ve sürecin ihtiyaçlarına cevap olan bir katılım sahibi olmuştur.
PKK saflarında Rêber Apo’nun yaşam felsefesini içselleştirerek yaşamın her anı ve alanına yansıtmayı devrimci yaşantısının temel hedefi olarak belirleyen Sîdar yoldaşımız, bu temelde sürekli kendisini eğitmiş ve geliştirmiştir. Akademilerde aldığı eğitimlerle hem ideolojik hem askeri alanda derinleşen yoldaşımız, bulunduğu her ortamda öğrendiklerini yoldaşlarıyla paylaşarak zenginleştirmiştir. Birçok alanda kalarak başarılı bir pratik yürüten yoldaşımız daha sonra basın çalışmalarına dahil olmuş, Gurbetelli Ersözler’den Halil Dağlar’a uzanan özgür basın geleneğinin militanı olmuştur. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın tarihi direnişini, mücadelesini ve yaşamını halkımız ve bütün dünyaya yansıtmak için alanında uzmanlaşarak durup dinlenmeden emek veren Sîdar yoldaşımız, bir elinden kamerası bir elinden silahıyla mücadelesini büyük bir tutkuyla yürütmüştür. Gerillanın kutsal yaşamını ve savaşını yaptığı haberlere, yazdığı yazılarla ve çektiği fotoğraflarla ölümsüzleştiren yoldaşımız, izinde yürüdüğü özgür basın şehitlerinin mücadele mirasına sahip çıkmış ve yükseltmek için her zaman çaba sahibi olmuştur. Sîdar yoldaşımız, sömürgeci Türk devletinin yalana dayalı propagandasını gerilla alanlarını karış karış gezerek yaptığı haberlerle boşa düşürmüş ve hakikati topluma aktarmıştır. Korku imparatorluğu yaratarak halkımızın özgür gelecek umudunu yok etmek isteyen işgalcilere karşı soluksuz bir mücadele içerisinde olan yoldaşımız, yoğunlaşma düzeyini sürekli derinleştirmiş, halkımızın özgürlük mücadelesine daha fazla hizmet etmenin çabası içinde olmuştur. Apocu yaşam ilkelerine sıkı sıkıya bağlı olan Sîdar yoldaşımız, katılım temposunu sürekli yükselterek yoldaşlarıyla ortak bir ruh yakalamış, militanca yaşam ve duruşun en iyi örneklerinden olmuştur.
Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarında yetkin bir gerilla ve özgür basın çalışmalarında etkili bir militan olan Sîdar yoldaşımız, en zor koşullar altında fedaice çalışmalarını yürütmüş, gerillayı halkımıza taşımanın çabasını büyük bir özveriyle yürütmüştür. Serhed’in tarihi direnişçi özelliklerini PKK’nin yenilmez ruhuyla bütünleştirerek büyük bir enerji açığa çıkaran yoldaşımız, ardında asla unutulmayacak bir mücadele mirası bırakmıştır. Sîdar yoldaşımızın hakikat arayışı ve militan kişiliği her zaman direnişimizde yaşamaya devam edecek ve mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
Rêber Apo öncülüğünde gelişen partimiz PKK’nin yarattığı direniş ateşi, sömürgeciler tarafından yapay sınırlarla dört parçaya bölünen Kurdistan’da hızla yayılmış ve halkımız tarafından büyük bir coşkuyla karşılanmıştır. Bütün saldırılara rağmen özgür yaşam iradesini kaybetmeyen ve her zaman direniş içinde olan yurtsever halkımız, Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne dahil olmuş ve zafer çizgisinde yürüyen bir halk gerçekliği ortaya çıkarmıştır. Kurdistan’ın en kadim kentlerinden olan ve Kurdistani değerlerin güçlü bir şekilde korunup yaşandığı Efrîn kentimiz, partimiz PKK’yi ilk günden itibaren sahiplenmiş ve direniş saflarına yüzlerce yiğit evladını dahil etmiştir. Kurdistani değerlerin güçlü bir şekilde yaşandığı yurtsever bir ailemizde gözlerini dünyaya açan Zîlan yoldaşımız, PKK’nin yarattığı direniş geleneği içinde büyümüştür. İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı direnerek zafere ulaşan ve mücadeleyle şekillenen Kürt kadının öncülük yaptığı Rojava Özgürlük Devrimi içinde büyüyen Zîlan yoldaşımız, devrim çalışmalarına dahil olmuş ve halkımıza hizmet etmiştir. Başta kadınlar olmak üzere Ortadoğu ve dünya halklarının umuduna dönüşen Rojava Kadın Devrimi’nin Kurdistan ve bütün dünyada oluşturduğu etkiyi ve yarattığı umudu bizzat gören ve yaşayan Zîlan yoldaşımız, Rêber Apo’nun özgürlük felsefesini karşı büyük bir ilgi duymuş ve öğrenmeyi esas almıştır. Toplumda yok sayılan ve gerçek kimliği elinden alınan kadının öncü rolünü devrim sürecinde açık bir şekilde gören yoldaşımız bu gerçekliği ortaya çıkaran Rêber Apo’nun geliştirdiği Kadın Özgürlük İdeolojisi’ni özümsemek için büyük çaba sahibi olmuştur.
Rojava Özgürlük Devrimi’ni hedef alarak ezilenlerin yeşeren özgürlük umudunu yok etmek isteyen işgalci Türk devletinin 20 Ocak 2018’de Efrîn’e dönük başlattığı saldırılar sırasında Zîlan yoldaşımız silahını alarak en ön cepheye koşmuş yoldaşlarıyla birlikte devrimi ve devrimin yarattığı değerleri savunmuştur. Sömürgecilere karşı fedaice savaşan Zîlan yoldaşımız, bu süreçte düşman gerçekliğini yakından tanımıştır. Halkımızın özgür geleceğinin ancak Kurdistan dağlarında halkımızın özgürlük gerillasının yürüttüğü tarihi mücadeleyle sağlanabileceğini gören yoldaşımız yönünü Kurdistan dağlarına dönmüş ve 2018 yılında gerilla saflarına katılmıştır.
Kurdistan dağlarında bir kadın olarak kendi özüyle buluşan Zîlan yoldaşımız, mücadele yaşantısı boyunca özgür kadın çizgisinde yürümüş, Apocu militan özellikleri şahsında somutlaştırmayı temel hedefi haline getirmiştir. Büyük bir irade ve kararlılıkla gerillacılık yaşamına katılan yoldaşımız, gençlik enerjisini ve moralini katılımına yansıtmıştır. Cesur ve emekçi kişiliğiyle öne çıkan Zîlan yoldaşımız her zaman en önde ve en zor alanlarda pratik yürütmeyi hedeflemiştir. Başarıyla eğitimlerini tamamlayan yoldaşımız, savaş tecrübesini yoldaşlarına aktarmış ve gerillacılık taktiklerinde derinleşerek uzman bir gerilla olmuştur. Garê alanında yürüttüğü başarılı pratikle göz dolduran yoldaşımız, her zaman emek vermiş, yoldaşlarıyla ortaklaşarak çalışmaları başarıya taşımayı esas almıştır. Genç bir kadın olarak sistemin kadına çizdiği sınırları Rêber Apo felsefesiyle aşan, Kadın Özgürlük İdeolojisi’nde derinleşen Zîlan yoldaşımız, dönemin zafer ruhunu taşıyan örnek bir YJA Star militanı olmuştur. Kararlılığıyla bütün sorunların üzerine cesaretle giden ve mutlaka bir çözüm yolu yaratan Zîlan yoldaşımız, bulunduğu her alanda örnek bir devrimci olmuştur. Büyük küçük demeden bütün devrim görevlerine büyük bir ciddiyetle yaklaşan Zîlan yoldaşımız, sürekli yükselen bir tempoyla mücadelesini yürütmüştür. Hep daha fazla katılmanın ve halkımızın özgürlük mücadelesine hizmet etmenin arayışı içinde olan yoldaşımız, bulunduğu her ortamda yoldaşlarında büyük bir güven yaratmıştır. Emekçi kişiliğiyle bütün yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazanan yoldaşımız, şehitlerimizin mücadele anısına bağlı kalarak yarattıkları değerleri koruyup geliştirmeyi esas almıştır.
Mücadele saflarında kısa sürede yetkin bir militana dönüşen, yaşamının her anını emekle ören ve fedai bir YJA Star militanı olarak bulunduğu her yerde PKK ve PAJK çizgisini layıkıyla temsil eden, yaşamsallaştıran Zîlan yoldaşımız, her zaman mücadelemizde yaşayarak önümüzü aydınlatacaktır.
Rêber Apo felsefesi temelinde gelişen Rojava Özgürlük Devrimi; siyasi ve askeri olduğu kadar toplumsal anlamda da önemli değişim ve dönüşümler yaratmıştır. BAAS rejiminin baskı ve sindirmeyle hakim kıldığı devletçi zihniyet Rojava Özgürlük Devrimi ile yerini demokratik bir zihniyete bırakmıştır. Sürmekte olan devrimsel süreç içerisinde daha fazla özgürlükçü düşünebilen, toplumsal duyarlılığı gelişkin, kapitalist sistemin sahte özgürlük anlayışına karşı mücadele eden ve toplumsal özgürlüğü önceleyen bir nesil yetiştirmiştir. Bundan dolayı Rojava Özgürlük Devrimi başta olmak üzere Kurdistan’ın neresinde olursa olsun halkımıza yönelik gerçekleşen saldırılara karşı Rojava’lı gençler mücadele saflarına katılarak öncülük misyonlarını yerine getirmiştir.
Levent yoldaşımız, Rojava Özgürlük Devrimine öncülük eden Qamişlo’da yurtsever bir ailede doğmuştur. Ailesinin yurtsever olmasından dolayı Partimizi küçüklükten itibaren duymuşsa da Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle daha yakından tanıma fırsatı bulmuştur. Devrim şartlarında büyüyen ve gençlik sürecine giren Levent yoldaşımız, uzun yıllar yaşanan yoğun savaşa bizzat tanıklık etmiştir. Rejim ve çete saldırılarına karşı yürütülen destansı direnişi, bu direniş esnasında yaşanan şehadetleri görmesi, bunlara şahitlik etmesi Levent yoldaşımızda belli bir yoğunlaşmanın açığa çıkmasını sağlamıştır. Zamanı geldiğinde kendisinin de halkımızın özgürlük istemine cevap olması gerektiğini bilince çıkarmış, kendilerini halkımıza adayan şehitlerimize ancak bu şekilde layık olabileceğini düşünmüştür. 2017 yılında DAİŞ çetelerine karşı başta Reqa olmak üzere birçok alanda yürütülen savaş ve bu savaş sürecinde yaşanan şehadetler Levent yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Yaşanan şehadetlere ancak onların mücadelelerini devralarak layık olunabileceğinin farkında olan Levent yoldaşımız bir şehit merasiminde gerilla saflarına katılma kararı alarak yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüştür.
Gerilla saflarına katıldıktan sonra ilk başlarda dağ ve gerilla yaşamına uyum sağlamada bazı zorluklar yaşamışsa da amacının büyüklüğü ve şehitler gerçekliğine olan sarsılmaz bağlılığı sayesinde büyük bir iradi duruşla bu zorlukların üstesinden gelmeyi başarmıştır. Doğru mücadele çizgisini ve yöntemini tutturan Levent yoldaşımız, kısa sürede kişiliğinde önemli dönüşümler yaratarak yetkin bir gerilla olmuştur. Aldığı eğitimlerle kendisini Önderlik ideolojisinde geliştirmiş, Demokratik Modernite kişiliğine ulaşmak için büyük bir emek ve çabanın sahibi olmuştur. Eğitim sürecinde keskin zekası ve tekniğe olan ilgisi yoldaşlarınca gözlemlenen Levent yoldaşımız, eğitimini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra Garê alanındaki teknik birimine geçmiştir. Burada yaklaşık 3 sene boyunca çalışma yürüten Levent yoldaşımız, bulunduğu alandaki tekniki altyapının oluşturulmasında önemli bir emeğin sahibi olmuştur. Yer aldığı çalışmadaki disiplinli çalışma tarzı, sürekli yeniyi yaratmanın arayışında oluşu yoldaşlarınca örnek alınmıştır. Yine yoldaşlıktaki derinliği, yanında veya uzağında olan yoldaşlarını hissetmesi Levent yoldaşımızda önemli bir yoğunlaşma düzeyi açığa çıkarmıştır.
İşgalci Türk devletinin Rojava’dan Bakurê Kurdistan’a ve Medya Savunma Alanları’na kadar birçok yerde halkımızın kazanımlarına saldırması, yaşanan saldırılarda hem halkımızdan hem de yoldaşlarımızdan şehadetlerin yaşanması Levent yoldaşımızı derinden etkilemiştir. Gerçekleşen düşman saldırılarına cevap olmak ve şehitlerimizin intikamını almak için savaşın yoğun yaşandığı alanlara gitmek isteyen yoldaşımız bunun için kendisini gerillanın yeniden yapılandırılması çerçevesinde eğitmesi gerektiğini düşünmüştür. Bu temelde ilk olarak ağır silahlar eğitimi alan yoldaşımız, daha sonra sabotaj eğitimi alarak kendisini askeri anlamda uzmanlaştırmıştır. Sömürgeci Türk devletinin Medya Savunma Alanları’na yönelik başlattığı işgal saldırılarına karşı en büyük hayali direniş mevzilerinde savaşan yoldaşlarının yanında olmak olan Levent yoldaşımız, bunun için ısrarcı olmuştur. Bu anlamda kendisini askeri olduğu kadar, ideolojik anlamda da derinleştirmiştir. Özellikle düşmanın özel savaş çerçevesinde geliştirdiği politikalara karşı son derece duyarlı olmuş, yoldaşlarını da bu temelde eğitmiştir. Düşmanın hiçbir saldırısının halkımızın zaferini engelleyemeyeceğine tüm varlığı ile inanan Levent yoldaşımız, bu yoğunlaşması ile birlikte mücadele ettiği yoldaşlarına da güç ve moral kaynağı olmuştur.
Büyük bir umut ve yaşam sevgisiyle geldiği Kurdistan dağlarını kendisine mekan yapan Levent yoldaşımız, dürüst ve Önderlik ideolojisine bağlı duruşu, mücadeledeki kararlılığı ve emekle yoğrulmuş yaşamı ile kutsal Kurdistan dağlarıyla bütünleşti. Yaşadığı anlam derinliği ile birlikte yaşadığı, çalışma yürüttüğü tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinen Levent yoldaşımız, her zaman mücadelemize öncülük edecek, yolumuzu aydınlatan meşale olacaktır.
8 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Cizîra Botan’ın yiğit evladı, halkımızın özgürlük mücadelesinin fedai militanı ve cesur YJA Star savaşçısı Destan Botan yoldaşımız, 25 Temmuz 2023 günü düşmanla gerçekleşen çatışmada şehadete ulaştı. Nisêbîn’de bir görev için bulunduğu sırada, olduğu yeri kuşatan yüzlerce düşmanla tek başına çatıştı. Büyük bir cesaret ve fedai ruhla, düşman eline sağ geçmeyi büyük bir onursuzluk sayarak sonuna kadar savaştı ve esir düşmemek için fedaice şehadete yürüdü. Destan yoldaşımız, özgür kadın onurunu, Apocu militanlık duruşunu ve YJA Star’ı yaratan Bêrîtanlar’ın teslim alınamaz ruhunu layıkıyla temsil ederek şehadete ulaştı.
Destan yoldaşımızın, adı gibi olan destansı mücadelesi, duruşu, hesapsız katılımı, yiğitliği ve fedaice şehadete yürüyüşü bize her daim yol gösterecek, güç ve moral kaynağımız olacaktır. Halkımızın böylesine yiğit, korkusuz, savaşkan, asil ve özgür ruhlu öncü kadınları oldukça, özgür yaşam umudu hep diri olacak ve soylu mücadelesi mutlaka zafere ulaşacaktır.
Başta Destan yoldaşımızın değerli ailesine, yurtsever Cizîra Botan halkımıza ve tüm Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz.
Destan Botan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Destan Botan |
Destan Botan – Kader Acar
Kürt halkının binlerce yıllık öz yurdu olan Botan coğrafyası, asil, direngen ve yiğit insanları ile tanınmıştır. Kürt diline, kimliğine, kültürel değerlerine, gelenek ve göreneklerine en güçlü sahip çıkan Botan halkı, Kürtlüğü ve Kurdistan’ı korumak için çok büyük direnişler sergilemiştir. Bu direnişlerde büyük bedeller vermiş, destansı kahramanlıklar ortaya koymuş, hiçbir zaman işgalcilere yol vermemiş ve zulme boyun eğmemiştir. Botan yöresinin bu kadim direngen geçmişi, Botan halkında bir karakter ve yaşam tarzı haline gelmiştir. Bu anlamda Kürtlük kimliğini en güçlü ve bozulmamış halde koruyabilen bölgelerimizden biri olmuştur.
Apocu hareketin çıkışı ve Botan yöresine geçişi ile birlikte, Botan halkı Apocuları tanır tanımaz bağrına basmıştır. İlk Apocular’ın şahsında gördükleri yüksek insani meziyetler Botan halkını cezbetmiş, Apocular’ın kendisini halkına adamış, çıkarsız ve hesapsız fedailer olduğunu gördüklerinde yüreklerinin ve evlerinin kapılarını sonuna kadar onlara açmışlardır. Fermandar Egîd’den Bedran Gundikremo, Rahime Kahraman, Zelal Botan, Azime, Çiçek Kiçî, Adil Bilikî, Kurtay Feraşîn, Nûda Karker, Delal Amed, Egîd Civyan, Leyla Sorxwin ve binlerce kahramanın destansı yürüyüşüne tanıklık eden Botan halkı da, özgürlük mücadelesine gönülden bağlanmış, başta en değerli varlıkları olan evlatları olmak üzere elinden gelen her türlü desteği vermiştir. Bu yüzden Botan ve Botan’ın asil halkı, özgürlük mücadelemizde ve yurtseverlikte sembolleşmiştir.
Bu kadim kültür ve güçlü yurtseverlik kökleri üzerinde adete birer fidan gibi yeşererek yetişen Botan’ın genç kadın ve erkekleri, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni bilerek, tanıyarak, hissederek ve yaşayarak büyüdüler. Birçok yurtsever Kürt çocuğu konuşmayı ilk söktüğünde, her şeyden önce ‘’Apo’’, ‘’Bijî Serok Apo’’ kelimelerini öğrenerek ve söyleyerek yetiştiler. Kurdistan’da çok büyük bir sosyal ve kültürel devrimi gerçekleştirmeyi başaran partimiz PKK, Kurdistan’da boy veren yeni nesillerin güçlü bir yurtseverlik bilinci, kültürü ve kimliği ile yetişmesine imkan ve ortam yarattı. Bu yüzden Botan’ın özünü yitirmemiş soylu gençleri büyüdükleri gibi gerilla saflarına doğru büyük bir aşkla koştular ve mücadeleye katıldılar.
Botan halkının yetiştirdiği asil ve seçkin bir evladı da Destan Botan yoldaşımızdır. Destan yoldaşımız, Botan’ın merkezi konumundaki kadim Cizîra Botan’da yaşama gözlerini açtı. O da her Botan’lı gibi, halkının varlık ve özgürlük mücadelesini tanıyarak büyüdü. Özgürlük mücadelesinin bağlı, dürüst ve yurtsever bir milisi olan amcası Abdullah Acar’ın düşman tarafından şehit edilmesi, Destan yoldaşımızın şehadet gerçeğini erkenden tanımasını sağladı. Bir yandan özgürlük değerlerine bağlılıkla, bir yandan ise şehitler gerçeğinin yarattığı maneviyatla büyüdü. Halkımızın özgürlük mücadelesini zafere ulaştırmanın ne denli zor, zahmetli ve bedel ödemeyi gerektirdiğini ama aynı zamanda bunun dışında başka bir kurtuluş yolu olmadığını da öğrendi. Türk devlet okullarında başarılı bir öğrenci olarak 10 yıl boyunca okuyan Destan yoldaşımız, düşman okullarının asimilasyon ve soykırım merkezleri olmaktan öte bir işlevinin olmadığını erkenden bilince çıkardı. Türk devlet okulunu bırakıp, 2014 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına verdi ve gerilla saflarına büyük bir aşkla yol aldı.
En büyük hayali olan gerilla ile buluşmak, dağlara kavuşmak, çıkarsız ve hesapsız komünal yoldaşlık ortamında yaşamak yüreğinde büyük bir heyecan ve mutluluğa yol açtı. Genç bir kadın olarak, tüm toplumsal zincirleri ardında bırakarak, gerillanın sonsuz gelişme ve özgürleşme ortamına coşkuyla katıldı. Gerillanın ve gerillacılığın sadece savaşan bir ordu olmadığını, gerillanın aynı zamanda özgür insanın prototipi olduğunu, tüm bireyci alışkanlıklardan arınmayı hedefleyen ve dervişane yaşayan yoldaşlar topluluğunu temsil ettiğini gördü. Bu yüzden daha büyük bir istek ve merakla gerillayı, PKK yaşamını ve tüm bu değerleri yaratan Apocu ideolojiyi tanımaya odaklandı. İlk gerilla eğitimini Heftanîn’de aldı ve pratiğe başladı. Bir yandan dağ yaşamına alıştı, gerillacılığı öğrendi, bir yandan da kendisini eğitip geliştirmeye odaklandı.
Yaşamda fedakar, emekçi ve girişken biri olan Destan yoldaşımız, Kürt kadınının toplumsal kökleri ile yeniden buluşarak, binlerce yıldır kadın ulusuna kaybettirilenleri tekrardan kazanarak ve bunları şahsında somutlaştırarak kendisini yeniden yaratmaya çalıştı. Bilincini geliştirdi, doğru tarih anlayışıyla kavrayışını güçlendirdi, özgür kadın tarihini okudu, kadın, halk ve ülke gerçekliğini derinliğine tanıdı. Zihni açık, çalışkan ve zeki bir kadın olan Destan yoldaşımız, büyük bir merakla Apocu felsefeyi ve kadın özgürlük ideolojisini okudu, okuduklarını özümsedi, özümsediklerini de büyük bir tutarlılıkla yaşamsallaştırdı. Bu anlamda özü, sözü ve pratiği bir olan militanlık düzeyine ulaştı.
DAİŞ çeteciliği Şengal’e saldırıp Êzidî halkımızı soykırımdan geçirmeye kalktığında, Destan yoldaşımız da diğer Apocu fedailer gibi silahına davranıp yüzünü Şengal’e verdi. Şengal’de birçok çalışmada yer aldı, soluksuz mücadele etti ve Êzidî halkımızın özgürlüğüne kavuşması için büyük bir emeğin sahibi oldu. Êzidî halkımızın özgür geleceği için büyük değerler yaratırken, oradaki halkımızdan da çok şey öğrendi. Büyük tecrübeler kazanan Destan yoldaşımız, HPG’nin 2018 yılında Şengal’den tümüyle çekilme kararı vermesi temelinde Medya Savunma Alanları’na geçti.
Medya Savunma Alanları’nda ve özelde de Bakurê Kurdistan’da soykırımcı, sömürgeci Türk devletine karşı etkili bir mücadele geliştirebilmek için profesyonel gerilla düzeyine ulaşmayı hedefledi. Bu temelde askeri akademide eğitim sürecine dahil oldu ve suikast taktiğinde uzmanlaştı. Destan yoldaşımız, ideolojik olarak çabuk kavrayan ve kavradıklarını büyük bir tutarlılıkla pratikleştirebilen bir YJA Star militanı olmasının yanı sıra, askeri olarak da öğrendiklerini büyük bir maharetle pratikleştirebildi. Askeri akademiyi iyi bir derece ile bitirdikten sonra, bu sefer de kendisi yoldaşlarına eğitim vermeye, onları geliştirip yetiştirmeye başladı. İki yıl boyunca yoldaşlarının eğitim görüp uzmanlaşması için ter döktü, emek verdi, yaşamın her anında yardımcı olup yol gösterdi. Bu süreçte komutanlık meziyetlerini de öğrenip, kişiliğinde geliştirdi ve öncülük yapmaya başladı.
PKK ve PAJK militanı özgür bir kadın olarak tarihi görevlerinin farkındalığıyla hareket eden Destan yoldaşımız, eğitim sürecinin ardından pratik alanlarda görev almak istedi. Yüzü daima Bakurê Kurdistan ve Botan’a dönüktü. Her anını Botan’a yürüyeceği günün aşk ve heyecanıyla geçirdi. Destan yoldaşımız, kadının öncülük misyonuna yürekten inandı, bu gücü kendinde gördü, ‘’xwebûn’’ hakikatinin bilinciyle kişiliğinde kadın gücünü açığa çıkarıp Apocu ideoloji ile kendisini çok yetkin hale getirdi. Kendisinde yarattığı düzey ile öncülük rolünü yaşamın her anında yerine getirdi. Mevcut olanla yetinmeyen, daima yeniyi yaratmanın, daha güzel, doğru ve iyi olanı bulmanın büyük arayışı içerisinde oldu. Zapt edilemez dinamik bir kişiliği ve güçlü arayışları olan Destan yoldaşımız, Devrimci Halk Savaşı stratejisinde kadınlara ve gençlere düşen sorumluluklar üzerine yoğunlaştı. Bu amaçla YPS çalışmalarında yer aldı, yeni mücadele yol ve yöntemlerini yaratmaya kilitlendi.
Destan yoldaşımız, özgürlüğün asla bedelsiz olmayacağına inandı ve düşmanın bize kırıntısını dahi bırakmadığı özgür yaşam imkanını yaratmak için kendisini fedaice adadı. Önderliğimizin, şehitlerimizin ve halkımızın zafer beklentisine cevap olmak için güçlü bir yürüyüşle cevap olmayı hedefleyen bir nefer oldu. Halkımızın özgürlük mücadelesini kirleten, geriye çeken ve zafere ulaşmasını engelleyen ihanet olgusunu ortadan kaldırmak için mücadele etti. İhanete, ihanetçilere, kontralara, ajanlara ve işbirlikçilere karşı hep öfke duydu. Kürt halkının bedenine yapışmış bu asalaklar temizlenmedikçe özgür geleceğimizin hep tehdit ve tehlike altında olacağını dile getirdi. Bu yüzden yaşamının her anında büyük intikam duygusu ve bilinci ile Kemal Pir ve Zîlanlar gibi hareket etti.
Destan yoldaşımız, özlü yurtseverliğin kenti olan Nisêbîn’de görevi başında iken, işgalci Türk devletinin yüzlerce gücü ve zırhlı araçlarıyla kuşatıldı. Apocu fedailiğin kitabında teslimiyete yer olmadığının bilinciyle hareket etti ve büyük bir cesaretle yüzlerce işgalciye karşı savaştı. Uzun bir süre büyük bir cesaretle fedaice çatışan Destan yoldaşımız, şanına yaraşır şekilde asla teslim olmayı düşünmeden düşmana esir düşmemek için fedaice şehadete yürümeyi seçti. Destan yoldaşımızın, tıpkı adı gibi destansı bir şekilde başladığı, yıllarca büyük bir emek ve özgürlük aşkıyla yürüttüğü mücadelesi, düşman karşısındaki duruşu ve yiğitliği mücadele tarihimize geçti. Destan yoldaşımız, ardılı olduğu binlerce halk kahramanı gibi özgürlük mücadelemizin sembol neferlerinden biri olup, Botan’ın soylu direniş geleneğini layıkıyla sürdürdü.
7 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi





























