
Basına ve Kamuoyuna!
1 Ağustos 2023 günü Zap’a bağlı Kurojahro Direniş Alanı’nda işgalci Türk ordusu ile yaşanan çatışma ve ardından yaşanan bombardımanda Mahir ve Egîd yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Özgürlük mücadelemizin karakterini belirleyen direniş çizgisinden bir an bile geri adım atmadan fedaice savaşarak Apocu militanlığın gereğini layıkıyla yerine getiren Mahir ve Egîd yoldaşlarımız bu duruşlarıyla tarihimizdeki onurlu yerini aldı. İşgalci Türk ordusuna, halkımıza karşı yaptığı suçların hesabını sormak için her anlarını düşmana vuracakları darbelerin yoğunlaşması ile geçiren Mahir ve Egîd yoldaşlarımız yeni dönem gerillacılığının öncü militanları olmayı başardı.
Mahir ve Egîd yoldaşlarımız gibi kahramanları halkımızın özgürlük mücadelesine kazandıran başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin intikamını alacağımızın sözünü yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Mahir Başkale |
Mahir Başkale – Deniz Ersu
|
Kod Adı: Egîd Serdar |
Egîd Serdar – Diyar Mardînî
Özgürlük mücadelemizin önemli merkezlerinden olan Wan, tarihten günümüze kadar her zaman direnişçi özelliği ile öne çıktı. Bundan dolayı halkımıza karşı gerçekleşen düşman saldırılarına her zaman gerekli cevabı vererek duruşunu ortaya koydu. Soykırımcı Türk devletinin özel olarak yöneldiği; asimilasyon ve soykırım siyasetini incelikli bir şekilde sürdürmeye çalıştığı Wan alanı köklü kültürü sayesinde düşmanın bu politikalarını boşa çıkarmayı başardı. Aynı zamanda 1990’lı yıllarda soykırımcı Türk devletinin baskı, işkence ve katliamları sonucu köylerinden göç etmek zorunda kalan binlerce insanımıza ev sahipliği yaparak, yurtseverlik görevini yerine getirdi. Yine düşman baskılarının en yoğun olduğu dönemlerde bile yediden yetmişe serhildana kalkarak Önderliğimize ve Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne sahip çıkarak öncülük görevini layıkıyla yerine getirdi. İşgalci Türk devletine karşı ancak gerilla mücadelesi ile zafere ulaşılabileceğine ve özgürlüklerini kazanabileceğine inanan Wan halkımız, gerilla mücadelesini büyütmek için hiçbir fedakarlıktan çekinmedi. Yeri geldiğinde en değerli evlatlarını direniş saflarına göndererek, mücadelemizin zafer çizgisinde devam etmesinde rol sahibi oldu. Özgürlük uğruna bedel ödemekten çekinmeyen Wan halkımız, yaşanan yoğun savaş sürecinde şehadete ulaşan evlatlarını on binlerle sahiplenerek yüreğine gömmüş ve her şehadeti daha fazla mücadele gerekçesi haline getirerek direnişini büyütmeyi esas aldı.
Böylesi köklü bir yurtseverlik kültürünün hakim olduğu Wan’ın Elbak ilçesinde Kürt kültürünün en sade ve derinlikli yaşandığı bir ailede doğan Mahir yoldaşımız, daha küçük yaşlardan itibaren bu gerçeklikle kişiliğini şekillendirdi. Yaşadığı Elbak alanının gerillanın etkin mücadele alanı olmasından kaynaklı daha küçük yaşlardan itibaren Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı tanıma imkanı buldu. Gerillanın verdiği mücadelenin, yaptığı fedakarlıkların farkında olan Mahir yoldaşımız; halkımızın hayırlı bir evladı olabilmenin gerilla saflarına katılmaktan geçtiğini küçük yaşlarda kavradı. Bu nedenle bir gün elde silah ülkemizin asi dağlarında gerilla olabilmenin hayalini kurdu. Böylesi kutsal duygularla büyüyen Mahir yoldaşımız, bu süreçte düşman gerçekliğini de tanıma imkanı buldu. Soykırımcı Türk devletinin temel amacının halkımızın yokluğu üzerinden kendisini var etmek olduğunu bilince çıkararak, sürekli bir mücadelenin sahibi olması gerektiğini düşündü. Bu temelde düşmanın Hareketimizi tasfiye etmek amacıyla kullanmaya çalıştığı diyalog sürecinde düşmanın samimi olmadığını gören yoldaşımız, sürecin sonunda yoğun bir savaşın olacağını öngörerek gerilla saflarına katılma kararı aldı. Bu temelde 2013 yılında iki akrabası ile birlikte yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek çocukluk hayalini gerçekleştirdi.
Bir süre Bakurê Kurdistan’daki gerilla alanlarında kalan Mahir yoldaşımız daha sonra temel gerillacılık eğitimlerini almak için Medya Savunma Alanları’na geçti. Zap alanında yeni savaşçı eğitimi alan yoldaşımız gerillacılığa dair ilk bilgilerini burada edindi. Aldığı eğitimlerle gerilla ve dağ yaşamına hemen uyum sağlayan Mahir yoldaşımız, büyük bir istek ve heyecanla pratik çalışmalara yöneldi. Zorlu şartların yoldaşlık ilişkilerini daha da sağlamlaştırdığını fark eden yoldaşımız, yüreğini tüm yoldaşlarına açtı. Samimi kişiliği, dürüst ve özlü katılımı ile kısa sürede tüm yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, mücadelesini daha da büyüterek, yoldaşlarına layık olmaya çalıştı. Zap’ın birçok alanında gerillacılık yapan Mahir yoldaşımız adeta geçmedik patika, zirvesine çıkmadığı dağ silsilesi bırakmadı. Ertûş, Cîloya Biçûk, Şehîd Rustem, Geliyê Zap, Çiyayê Reş ve daha birçok alanda gerillacılık yapan Mahir yoldaşımız; birbirinden farklı çalışmalarda yer alarak çok yönlü bir gerilla oldu. Yer aldığı her çalışmada başarıyı esas alan yoldaşımız küçük, büyük demeden yüksek bir tempoda ve büyük fedakarlıklar yaparak çalışmalarını tamamlamayı esas aldı. Altyapı çalışmalarından direniş kalelerine dönüşen tünellerin yapımına kadar birçok kritik çalışmada yer alan yoldaşımız, büyük bir ciddiyet ve disiplinle çalışarak yoldaşlarına örnek oldu. Yoldaşlarıyla birlikte emek verdiği bu çalışmalarda, kutsal PKK yaşamının temellerinden olan yoldaşlık ilişkilerine sarsılmaz bir biçimde bağlanan Mahir yoldaşımız, salt duygusal bağlılığın Apocu militanlık için yeterli olmadığı sonucuna vardı. Bundan dolayı kendisini ideolojik olarak da geliştirmesi gerektiğini düşündü. Bu temelde ideolojik eğitimlerine daha çok ağırlık verdi. Önderlik felsefesini anladıkça, kişiliğine yediren ve hemen pratiğe geçiren yoldaşımız, kısa sürede bulunduğu alanda yetkin bir militan olmayı başardı. Gerçekleşen düşman saldırılarına karşı bulunduğu her alanda en önde karşılık veren yoldaşımız, Zap alanında gelişen birçok eyleme de katılarak düşmandan halkımıza yaptığı katliamların hesabını sordu. Yoğun bir savaş pratiğinin içinde kalan Mahir yoldaşımız; 2016 yılında bir kez, 2017 yılında iki kez, 2018 yılında bir kez ve 2019 yılında da bir kez başından ağır bir şekilde yaralandı. Fakat bu yaralanmaları birer gururu abidesi olarak ele alan Mahir yoldaşımız, hiçbir şekilde yılgınlığa düşmeden mücadelesini daha da büyütmenin çabasında oldu.
İşgalci Türk devletine karşı zafer kazanmanın Bakurê Kurdistan’da mücadeleyi büyütmekten geçtiğine inanan Mahir yoldaşımız, Bakur’da mücadele yürütme önerisinde bulundu. Bu amaçla kendisini Apocu ideoloji, askeri tarz ve taktik konularında eğitmek ve geliştirmek için Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime dahil oldu. Eğitim sürecinde kendisini bütünlüklü bir şekilde çözümleme imkanı bulan Mahir yoldaşımız, eksik ve zayıf yanlarını hızlıca güçlendirerek kendisini yoğun bir mücadele süreci için hazırladı. Daha önceden eksik kaldığı, görevini tam olarak yerine getiremediği pratiklerin özeleştirisini vererek daha coşkulu ve iddialı bir çıkış yakaladı. Bu özelliği ile Apocu militanlığın esasını yaşamayı başaran Mahir yoldaşımız, eğitimini bitirdikten sonra örgütümüzün uygun görmesi ile yüksek güvenirlik ve nefs terbiyesi gerektiren bir çalışmaya geçti. Fakat yakın akrabası, değerli komutanımız Dilgeş Agir (Taner Kaya) yoldaşımızın şehadetinden yaşadığı etkilenme ile tekrardan daha önce büyük emekler verdiği Zap alanına geçti. Burada düşmanın geliştirmeye çalıştığı işgal saldırılarına karşı fedailik çizgisinde bir mücadelenin sahibi oldu. Hareketli gerilla timlerinin içinde yer alan Mahir yoldaşımız, cesareti ve çalışkanlığı ile bulunduğu her yerde öncü bir militan olmayı başardı. Gözünü zafere diken Mahir yoldaşımız, bunun için hiçbir fedakarlıktan geri durmadı. Ancak fedailik çizgisinde bir mücadele ile zafere ulaşılabileceğine inanan Mahir yoldaşımız, Zap alanında düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde yer alarak inancına denk bir pratiğin sahibi oldu.
Mütevazı, olgun ve sade bir Apocu militan olan Mahir yoldaşımız, 1 Ağustos 2023 günü Zap alanında gerçekleşen düşman saldırısında şehadete ulaşarak ölümsüzler kervanına katıldı. Mahir yoldaşımızın ardılları olarak, O’nun şahsında tüm şehitlerimizin hayallerini gerçekleştireceğimizin ve anılarını özgür bir Kurdistan’da yaşatacağımızın sözünü yineliyoruz.
Partimiz PKK öncülüğünde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin ilk mayalandığı alanların başında Rojavayê Kurdistan gelmektedir. Rêber Apo’nun bu alana geçişi ile Rojava halkımız kapısını ve yüreğini Hareketimiz için açarak, büyük bir inançla mücadeleye katıldı. Soykırımcı Türk devletinin en ağır saldırılarının geliştiği bir süreçte Rojava halkımızın mücadelemizi sahiplenmesi, Hareketimiz için adeta nefes borusu oldu. Mücadele için şehitlere bağlılık ve inançtan başka herhangi bir imkanın olmadığı bir süreçte PKK militanlarının dervişane yaşamlarından etkilenen Rojava halkımız akın akın mücadele saflarına katılarak, Apocu Hareketi büyüttü. Bu süreçte Rêber Apo ve partimiz PKK ile tanışma imkanı bulan ve Önderlik eğitiminden geçen halkımız daha sonra gerçekleşen Rojava Özgürlük Devrimi’nin öncülüğünü yaparak, 50 yıllık mücadelemizi zafere doğru bir adım daha yaklaştırdı. Böylesi bir halk gerçekliğinin hakim olduğu Rojava’nın Hesekê kentinde yurtsever bir ailede doğan Egîd yoldaşımız da bu direniş geleneği ile büyüdü. Rojava Özgürlük Devrimi’nin her aşamasına şahitlik eden yoldaşımız; savaş sürecinde yaşanan kahramanlıkları, halkımızın yaptığı büyük fedakarlıkları ve devrimi korumadaki ısrarını bir bir zihnine kazıdı. Rojava halkımızın bu yiğit duruşuna layık bir evlat olabilmek için erkenden devrim saflarına katılarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmek isteyen Egîd yoldaşımız, yaşının küçük olmasından dolayı bu istemini gerçekleştiremedi. Fakat mücadeleye dair yoğunlaşmalarını sürdüren yoldaşımız, işgalci Türk devletinin Girê Sipî ve Serêkaniyê alanlarını işgal etmesinden sonra büyük bir intikam hırsıyla gerilla saflarına katılma kararı aldı. İşgalci Türk devletine karşı ancak gerilla mücadelesinin büyütülmesi ile sonuç alınabileceğine inanan yoldaşımız bu amacını gerçekleştirmek için yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Gerilla ve dağ yaşamına adapte olabilmek için ilk olarak bir eğitim devresine katılan Egîd yoldaşımız, aldığı eğitimlerle gerilla yaşamına çabuk uyum sağladı. Büyük bir mücadele azmi olan yoldaşımız hiçbir fiziki koşulu kendisi için engel yapmayarak hesapsız bir katılımın sahibi oldu. PKK’nin kutsal yoldaşlık ilişkilerine verdiği değerle bilinen Egîd yoldaşımız, samimi ve doğal kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgisini kazanmayı bildi. Aldığı ideolojik eğitimlerle halk gerçekliğimizi tanıma imkanı bulan Egîd yoldaşımız, bu gerçeklik içinde kendisini de keşfederek kişiliğinde önemli dönüşümler yapmayı başardı. Özüne ait olmayan, kapitalist modernitenin dayatmaları ile oluşan özellikleri bilince çıkararak, Demokratik Modernite’nin özgür kişiliğine ulaşmak için yoğun çaba sahibi oldu. Aynı zamanda başta Medya Savunma Alanları olmak üzere tüm Kurdistan’da yaşanan savaş gerçekliğine cevap olabilmek için kendisini yeni dönem gerilla tarzında eğitmeyi esas aldı. Özellikle tünel ve hareketli tim savaş tarzlarında yetkinleşen yoldaşımız öğrendiklerini pratikte uygulayabilmek için yoğun bir ısrarın sahibi oldu. Zap alanında yaşanan kahramanlıkları tüm hücrelerine kadar hisseden yoldaşımız, buradaki yoldaşlarıyla aynı direniş mevzilerinde yer almak için yoğun bir ısrar içinde oldu. Israrında başarılı olduktan sonra Zap alanına geçen Egîd yoldaşımız burada hareketli gerilla birliklerine dahil oldu. Yeni dönem gerilla taktiğiyle düşmanın yenilgiye uğratılabileceğine inanan Egîd yoldaşımız, yer aldığı hareketli timde coşkulu ve moralli katılımı ile öncü bir militan oldu. Emekçi yönü ön planda olan yoldaşımız, yoldaşlarına verdiği değer nedeniyle en zor çalışmalara kendisini önerdi. Düşman saldırılarına karşı her zaman en önde olmayı kendisine ilke edinen yoldaşımız, aynı zamanda düşmana karşı Zap’ın birçok alanında gerçekleştirilen eylemlerde de hep en önde oldu. Her anını şehit yoldaşlarının intikamını almak için yoğunlaşarak geçiren, bu temelde sürekli yeni eylem planlamaları yapan Egîd yoldaşımız genç bir komutan adayı olarak, üstlendiği tüm sorumlulukları büyük bir ciddiyet ve disiplinle yerine getirdi. Bu özellikleri sayesinde yoldaşlarına güven veren yoldaşımız, birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının saygı ve sevgisini de kazanarak hep aranan bir militan oldu. Yoldaşlarının bu sevgisine layık olmanın, mücadelesini istikrarlı bir şekilde büyütmekten geçtiğinin bilincinde olan Egîd yoldaşımız, bu temelde daha bilinçli bir katılım sergileyerek cevap oldu.
Düşmanın 1 Ağustos 2023 günü gerçekleştirdiği saldırılarda Mahir yoldaşımızla birlikte şehadete ulaşan Egîd yoldaşımız Zap alanında bulunduğu süreçte dürüst yoldaşlığı, kaygısız katılımı ve özlü kişiliği ile tüm yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Yoldaşları olarak Egîd yoldaşımızın özgürlük hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü veriyoruz.
30 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
İşgalci Türk devletine karşı sürdürülen savaşın en çetin yaşandığı yıllardan biri de 2018’di. Soykırımcı sömürgeci Türk devleti halkımızın özgürlük istemlerini bastırmak ve Hareketimizi tasfiye etmek için tüm imkanlarını seferber ederek sonuç almak istedi. Buna karşı Kurdistan Özgürlük Gerillası da Bakurê Kurdistan’dan Türkiye metropollerine kadar her yeri direniş alanına çevirerek cevap verdi. Fedailik çizgisinde yürütülen bu direnişte işgalci Türk ordusuna ağır darbeler vuruldu ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın yenilmezliği bir kez daha düşmana gösterildi.
Antalya alanında görevi başında bulunan Welat Asê yoldaşımız da bu direniş geleneğinin öncü bir militanı olarak üstlendiği görev ve sorumlulukları başarı ile yerine getirdi. Düşmanla yaşanan çatışmada kahramanca direnerek şehadete ulaşan yoldaşımız Apocu fedailiğin örnek militanlarından biri olarak özgürlük tarihimizdeki yerini aldı.
Welat Asê yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, Welat yoldaşımız şahsında tüm özgürlük şehitlerimizin “Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan” yürüyüşünü zafere ulaştıracağımızın sözünü yineliyoruz.
Welat Asê yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Welat Asê |
Welat Asê – Mazlum Balıkçı
Sömürgecilerin insanlık dışı saldırılarına rağmen köleliği kabul etmeyen ve her koşul altında direnen halkımız, Rêber Apo’nun öncülüğünde büyüyen partimiz PKK’yle birlikte mücadele çizgisini zirveye taşıdı. Bağrında yetiştirdiği binlerce evladını direniş saflarına gönderen Serhed halkımız, Partimizle hızla bütünleşerek geliştirdiği serhildanlarla da gerilla direnişini sahiplendi. Mücadelemizin erken dönemde halklaştığı Mûş kentimiz de direnişin kültür haline geldiği merkezlerimizden oldu.
Mûş, Kop’ta dünyaya gelen Welat yoldaşımız da PKK’nin yarattığı çağdaş direniş kültürünün etkili olduğu yurtsever bir ailemizde dünyaya gözlerini açtı. Yakın çevresinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılımların olması, Welat yoldaşımızın erkenden mücadelemizi tanımasını beraberinde getirdi. Sömürgeci Türk devleti tarafından özel savaş ve asimilasyon merkezleri olarak kullanılan YİBO’larda bir dönem eğitim gören yoldaşımız, burada düşmanın kirli politikalarını bizzat görme imkanı buldu. Kürt gençlerini direniş kültüründen kopararak kimliksizleştirmeyi esas alan sömürgeci Türk devletinin saldırılarına karşı sessiz kalmayan yoldaşımız, mücadele saflarına katılma kararı aldı.
Gerilla saflarına katılarak halkımızın özgür bir gelecek sahibi olması için mücadeleyi seçen Welat yoldaşımız, çocukluk hayali olan kutsal gerilla yaşamıyla bütünleşmede zorluk yaşamadı. Keskin zekası ve emekçi kişiliğiyle öne çıkan Welat yoldaşımız, sistemin yarattığı olumsuzluklardan kendisini arındırmak için yoğun bir çaba sahibi oldu. Temel gerillacılık eğitimlerini başarıyla tamamlayan Welat yoldaşımız, gittiği her alanda aldığı bütün görevleri büyük bir başarıyla yerine getirdi. Gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşan ve pratiğe yaratıcı bir tarzda aktaran yoldaşımız, devrimci yaşamının her anını mücadeleye adadı. Rêber Apo’nun özgürlük ideolojisinde derinleşmeyi esas alan Welat yoldaşımızın öğrenme isteği ve yaşama coşkulu katılımı bütün yoldaşları için örnek oldu. Şehitlerimizin mirası olan PKK’nin kutsal yoldaşlık bağlarının yarattığı değerleri korumak ve yükseltmek için her zaman çaba sahibi oldu. Emeğiyle ulaştığı ideolojik derinliği askeri alandaki yetkinliğiyle birleştiren yoldaşımız, Demokratik Modernite Gerillacılığı’nı şahsında somutlaştırdı. Zîlan çizgisinde bir katılımı olan Welat yoldaşımız, mücadelemizin zafere ulaşması için fedaice bir yürüyüşün sahibi oldu. Bütün yoldaşlarına en zor süreçlerde moral ve güç kaynağı olmayı başaran yoldaşımız emekçi ve gelişime açık kişiliğiyle büyük bir komutan adayı oldu. İşgalcilere karşı büyük bir öfke sahibi olan Welat yoldaşımız, gelişen düşman saldırılarına karşı büyük bir fedakarlıkla mücadele ederek, savaşın en yoğun yaşandığı alanlardaki cesur katılımı ile örnek bir militan oldu. Aldığı bütün görev ve sorumlulukları büyük bir emek ve titizlikle yerine getirmeyi başaran Welat yoldaşımız, emsalsiz bir emekle yoğrulmuş bir yaşamın sahibi oldu. Sömürgecilerin kendilerini en güvenli hissettikleri alanlarda onlara büyük darbeler vurmayı esas alan yoldaşımız, Amanos alanına geçmiş ve yoldaşlarıyla birlikte tarihi bir direniş ortaya koydu. Direniş cephesindeki üstün performansıyla, düşmana ağır darbelerin vurulduğu birçok eylemde aktif bir şekilde yer alarak Apocu militan tarzıyla fedaice savaştı. 28 Eylül 2018 günü Antalya kırsalında gerçekleşen düşman saldırısı karşısında fedai bir tarzla savaşan Welat yoldaşımız son nefesine kadar Zîlan çizgisinde yürümeyi esas aldı.
Mücadele yaşamı boyunca şehitlerimizin yarattığı kutsal değerleri zafere taşımak için durup dinlenmeden emek veren fedai Welat yoldaşımız her zaman önümüzü aydınlatacak ve ardından bıraktığı mücadele mirası mutlaka zaferle taçlandırılacaktır.
28 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
13 Eylül 2023 günü yaptığımız açıklamada Mûş Milazgîr’de gerçekleşen bir düşman saldırısında Zinar yoldaşımızın yaralandıktan sonra düşmana esir düşmemek için şehadete yürüdüğü bilgisini paylaşmıştık. Bu operasyon sırasında Zinar yoldaşımızla birlikte düşmana karşı savaşan Çekdar yoldaşımızın da şehadete ulaştığı kesinleşmiştir.
Büyük bir iddia ve kararlılıkla Bakurê Kurdistan’da işgalcilere karşı tavizsiz bir mücadelenin sahibi olan Çekdar yoldaşımız; yüksek azmi ve sınırsız fedakarlığı ile bulunduğu her alanda öncü bir militan olmayı başardı. Kendisini her zaman şehitler çizgisine karşı sorumlu gören yoldaşımız Önderliğimizin İmralı’daki tarihi direnişine, fedaice şehadete yürüyen yoldaşlarımıza ve hiçbir fedakarlıktan geri durmayan halkımıza layık olmak için her anını mücadele ile geçirerek tüm yoldaşlarına örnek oldu.
Çekdar Ebex gibi değerli bir militanı yetiştirerek halkımızın özgürlük mücadelesine kazandıran başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Çekdar Ebex yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Çekdar Ebex |
Çekdar Ebex – Muhammed Kaya
Tarihinin hiçbir döneminde işgalci güçlere boyun eğmeyerek özgür yaşamda ısrar eden Wan halkımız, gelişen saldırılara karşı sürekli direniş halinde olarak önemli bir mücadele birikimi ortaya çıkardı. Sömürgeci Türk devletinin soykırım politikalarını uygulamak için özel olarak seçtiği alanlarında başında olan Wan, yurtsever halkının onurlu duruşu ve mücadeleci karakteri sayesinde öz kimliğini korumayı başararak düşmana gerekli cevabı verdi. Partimiz PKK’de Wan halkının bu yurtseverlik çizgisi üzerinden Serhed alanında gelişme sağlayarak halkımızın direnişini daha da büyüttü. Wan halkımız da özgür geleceğinin gördüğü PKK mücadelesine en değerli evlatlarını katarak yurtseverliklerinin gereğini yerine getirdi.
Çekdar yoldaşımız da bu yiğit halkın bir ferdi olarak Wan’ın Ebex ilçesinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin derin bir yurtseverlik bilincine sahip olması nedeniyle Çekdar yoldaşımız da Partimizi küçük yaşlardan itibaren tanımaya başladı. Halkımız için her türlü fedakarlığı yapmaktan geri durmayan özgürlük gerillası, Çekdar yoldaşımızın çocukluk kahramanı haline geldi. Bundan dolayı Çekdar yoldaşımız gerillaya büyük bir sempati duydu. Sistem okullarında 11 yıl okuyan Çekdar yoldaşımız, okulların birer asimilasyon merkezleri olduğu gerçeğini bilince çıkararak okulu terketti. Daha sonra ailesinin geçimine katkıda bulunmak için farklı işlerde çalışan yoldaşımız bulunduğu Türkiye şehirlerinde düşman gerçekliğini daha yakından tanıma fırsatı buldu. Düşmanın halkımıza karşı soykırım politikalarını sistematik bir şekilde yürüttüğünü anlayan yoldaşımız, bu düşman gerçekliği ile ancak mücadele edilerek başa çıkılabileceğini düşündü. Bunun da PKK öncülüğünde sürdürülen özgürlük mücadelesi ile mümkün olduğunu iyi bilen yoldaşımız kendisini Apocu felsefede derinleştirmek için fırsat buldukça Önderliğimizin savunmaları temelinde kendisini eğitti. Önderliğimizi anladıkça, mücadele etme istemi daha da artan yoldaşımız, bir Kürt genci olarak düşmanın halkımıza yönelik geliştirdiği katliamlara cevap olmayı devrimci bir sorumluluk bildi. Yakın çevresinden birçok kişinin gerilla saflarına katılmasından da etkilenerek yoldaşımız ancak gerilla mücadelesi ile düşmanın yenilgiye uğratılabileceğine inandı. Bu temelde 2011 yılında halkımız için en anlamlı günlerden biri olan 15 Ağustos günü Cîlo alanından gerilla saflarına katıldı.
Gerilladaki ilk eğitimini Avaşîn alanında alan Çekdar yoldaşımız Kurdistan’ın muhteşem doğasından ve asi dağlarından çok etkilendi. Kendisini bu dağlara ait hisseden yoldaşımız kısa sürede dağ ve gerilla yaşamı ile bütünleşti. Dağ sevgisinin kendisi için özel bir anlamı olduğunu ifade eden yoldaşımız, kendisini bu dağlarda yeniden keşfettiğini dile getirdi. Aldığı eğitimlerle her geçen gün daha da yetkin bir gerilla olan Çekdar yoldaşımız gerilla yaşamının her an’ından etkilendi. Özellikle gerillanın yoldaşlık ilişkilerinden ve disiplinli yaşamından etkilenen yoldaşımız bunu daha fazla mücadele etme gerekçesi haline getirdi. Katılım temposunu artırdıkça yaşama daha fazla bağlanan yoldaşımız, şehitlerimizin kutsal emekleri sonucu yaratılan özgür yaşamı korumak için sürekli mücadele halinde oldu. Gerilla saflarında aldığı Önderlik eğitimleriyle özüne döndüğünü belirten yoldaşımız, aynı zamanda bu eğitimler sayesinde ulusal bilincinin de geliştiğini ifade etti. 2012 yılında Avaşîn alanında gelişen eylemlerde yer alan Çekdar yoldaşımız, gerilla saflarında yeni olmasına rağmen yüksek cesareti ve girişken yapısıyla bu eylemlerde önemli görevleri başarılı bir şekilde yerine getirdi. 2012 yılındaki hamlesel süreçte yaşanan şehadetlerden etkilenen yoldaşımız, bu yoldaşlarının intikamını almak için daha fazla mücadele etme kararı aldı.
Mücadelesini büyütmeyi temel hedefi yapan Çekdar yoldaşımız yoldaşlığa bağlılığın ve şehitlerin anısını yaşatmanın bu şekilde mümkün olduğuna inandı. Mücadelesini Bakurê Kurdistan’da yürütmek için yoğun bir istek ve ısrarın sahibi olan Çekdar yoldaşımız 2014 yılında bu amacını gerçekleştirdi. Yakaladığı bu şansı en iyi şekilde değerlendirerek, halkımızın özgürlük istemine cevap olmayı ve binlerce şehidimizin özgür Kurdistan hayalini gerçekleştirmeyi amaçlayan Çekdar yoldaşımız Bakurê Kurdistan’da da etkili bir mücadelenin sahibi oldu. Daha çok Erzirom ve Mûş alanlarında gerillacılık yapan yoldaşımız Devrimci Halk Savaşı çerçevesinde geliştirilen birçok eylemde aktif bir rol oynadı. Özyönetim Direnişi’ne karşı düşmanın insanlık dışı saldırılarının geliştiği süreçlerde halkımızın intikamını almak için bulunduğu alanlarda sürekli eylem arayışında olan yoldaşımız, bulduğu her fırsatı değerlendirerek düşmana karşı eylem halinde oldu.
2018 yılına kadar Bakurê Kurdistan’da etkili bir mücadele yürüten Çekdar yoldaşımız; buradaki militanca katılımı, derin yoldaşlık bilinci, emekçi ve fedakar özellikleriyle tüm yoldaşlarının saygısını kazandı. Yaşamı ile örnek bir Apocu militan olan yoldaşımız, savaştaki cesareti ile de düşmana korku salmayı başardı. Mücadelesini fedailik çizgisinde yürütmeyi esas alan yoldaşımız 27 Kasım 2018 günü Mûş Milazgîr’de gerçekleşen düşman operasyonunda son nefesine kadar direnerek, mücadelesini zirvede tamamladı. Çekdar yoldaşımızın geride bıraktığı zengin mücadele mirasını yoldaşları olarak layıkıyla devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz.
24 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
1. 17 Eylül 2023 günü Amed’in Licê alanında bir grup yoldaşımız ile işgalci Türk ordusu arasında temas yaşandı. Güçlerimiz ile düşman arasında şiddetli çatışmalar meydana geldi. Sabah saatlerinde başlayıp akşama kadar devam eden bu çatışmalarda düşmana ağır darbeler vuruldu. Yoldaşlarımızın fedailik çizgisindeki direnişleri ve yüksek cesaretleri karşısında sonuç alamayan işgalci Türk ordusu alanı saldırı helikopterleri ve savaş uçakları ile yoğun bir şekilde bombaladı. Yaşanan bu çatışmalarda HPG ve YJA Star Komuta Konseyi Üyesi ve Amed Eyalet Komutanımız Axîn Mûş Gabar yoldaşımız ile birlikte Egîd, Rohat ve Demhat yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
26 yıllık mücadelesinde her zaman fedaice bir yaşamın ve Zilanca mücadele tarzının sahibi olan öncü komutanımız Axîn Mûş Gabar yoldaş, kesintisiz devrim yürüyüşünü yine fedailik duruşuna layık bir şekilde zirveleştirerek şehitler kervanına katıldı.
Kurdistan’ın yiğit evlatları Egîd, Rohat ve Demhat yoldaşlarımız da halkımızın en seçkin militanları olarak özgürlük mücadelemizdeki yerlerini aldı. Fedailikleri ile tüm Kürt gençliğinin örnek alacağı öncüler olarak tarihimizdeki yerlerini alan Egîd, Rohat ve Demhat yoldaşlarımız, bizlere büyük bir mücadele mirası bıraktılar.
Axîn, Egîd, Rohat ve Demhat yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, intikamlarını alacağımızın ve şehitlerimizin bize devrettiği mücadeleyi mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şu şekildedir:
|
Kod Adı: Axîn Mûş Gabar |
Axîn Mûş Gabar – Hülya Demirer
|
Kod Adı: Egîd Berxwedan |
Egîd Berxwedan – Habib Karakoç
|
Kod Adı: Rohat Pasûr |
Rohat Pasûr – Cihat Ay
|
Kod Adı: Demhat Setkar |
Demhat Setkar – Çetin Temel
Kurdistan’da inkâr ve imha saldırılarının en fazla yoğunlaştığı ve özgür Kürt kimliğinin yok oluşun eşiğine getirildiği bir dönemde PKK’yle tarihin gidişatına müdahale eden Rêber Apo, halkımızı uçurumunun kenarından kurtardı. Rêber Apo, yeni yaşam ve mücadele felsefesiyle, hiçbir umut kırıntısının olmadığı bir ortamda umut tohumlarını ekerek yeşertti ve ezilenlerin kalbine kök salarak en sert fırtınalara direnen bir özgürlük ağacı yarattı. Ölümsüz şehitlerimizin damla damla kanlarıyla yarattıkları değerler üzerinde yükselen halkımızın özgürlük mücadelesi, Kurdistan’da serhildan geleneği ve bu serhildan geleneği içinde yetişen kuşaklar yarattı. Her anı kahramanlıkla örülmüş sonsuz bir destana dönüşen PKK direniş ve zafer çizgisi, özgürlüğe susamış ezilen halkımızın özgür gelecek umudunun adı ve temsilcisi oldu.
Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşünün startını verdiği tarihi ‘Kurdistan Seferi’nin ilk durağı olan Serhed alanındaki yurtsever halkımız, mücadelemizin ilk zamanlarından itibaren kutsal özgürlük yürüyüşüne katıldı. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin dalga dalga Kurdistan’da yayılması, güçlü bir direniş geleneğine ve geçmişine sahip olan yurtsever Serhed halkımızın kitlesel olarak mücadele saflarına akmasını beraberinde getirdi. Sömürgeci Türk devletinin inkâr ve imha saldırılarına yoğun bir şekilde maruz kalan, Geliyê Zîlan’da gerçekleştirilen katliamın acısını asla unutmayan Serhed halkımız, PKK ile işgale ve işgalciye karşı olan öfkesini özgürlük mücadelesine güçlü katılımıyla ortaya koydu. Halklaşan mücadelemizin önünü alamayan işgalciler, halkımızın Kurdistan Özgürlük Gerillası’yla kurduğu bağı koparmak için halkımıza karşı insanlık dışı saldırılar gerçekleştirdi ve bunun sonucunda binlerce Kürt ailesi cennet Kurdistan topraklarından göç etmek zorunda kaldı.
Serhed’in güçlü direniş kültürü ve derin yurtseverlik çizgisinin diri olduğu yurtsever bir aileden gelen Axîn yoldaşımız, sömürgecilerin uyguladığı politikalar nedeniyle ülke topraklarından uzakta; Kıbrıs, Lefkoşa’da dünyaya geldi. Aslen Mûş’un Kop ilçesinden olan yoldaşımız, fiziki olarak Kurdistan’dan uzakta büyümesine rağmen yurtsever ailesinden mücadele bilincini alarak direniş kültürümüzü özümsedi. Axîn yoldaşımız küçük yaşlardan itibaren sistemin kadına biçtiği rolü ve içinde tutulduğu kölelik statüsünü asla kabullenmedi ve buna karşı mücadele etti. İnsanlık tarihine yön veren Neolitik Devrimi gerçekleştiren Kürt kadınının tarihi hafızası ve hissi Axîn yoldaşımızın yaşantısına yön verdi. Özgürlük umudu, arayışı ve sistemi reddedişi Axîn yoldaşımızı küçük yaşlardan itibaren tanımaya başladığı partimiz PKK’ye daha fazla yakınlaştırdı ve ilgisini arttırdı. Halkımızın çektiği acılara cevap olmak ve özgür bir kadın olarak kendi gerçek kimliğiyle yaşamak için mücadelenin doğru zeminin PKK safları olduğu gerçeğini bilince çıkaran yoldaşımız, 1997 yılında tereddüt etmeden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne katıldı. Bir dönem toplumsal çalışmalarda kalan yoldaşımız, kısa sürede bir halk öncüsü haline geldi ve halkımızın özgürlük iradesinin gelişmesinde büyük emek sahibi olan yoldaşlarımızdan oldu. Kurdistan ve Türkiye metropollerinde yürüttüğü başarılı çalışmaların ardından işgalciler tarafından birçok kez gözaltı terörüne maruz kalan yoldaşımız, Avrupa’ya geçti ve sürgünde yaşamak zorunda kalan halkımız içinde çalışma yürüttü, emek verdi.
Yürüttüğü başarılı çalışmalara rağmen mevcut durumla asla yetinmeyen Axîn yoldaşımızın yüreğindeki ülke sevgisi ve özlemi hiç dinmedi. Bu yüzden Kurdistan dağlarına gelip gerilla saflarına katılmak için büyük bir ısrarın sahibi oldu. Gerillalaşarak işgalcilere hesap soracağı günün hayalini her zaman diri tuttu. Bütün Kürtlerin ve ezilenlerin kalbinde onulmaz bir yara açan Uluslararası Komplo süreci Axîn yoldaşımız için son nokta oldu ve yoldaşımız 2000 yılında Kurdistan dağlarına geçerek gerilla saflarına katıldı. Halkımızın çektiği acıları ve Uluslararası Komplo’ya karşı olan büyük öfkesini en güçlü mücadele gerekçesi haline getiren yoldaşımız, yaşamının her anını devrim mücadelesine adadı. Devrimci yaşamı bu minvalde gelişen Axîn yoldaşımız mücadele saflarında nitelikli bir savaşçı ve hızla gelişen öncü bir gerilla komutanı oldu. Qendîl, Zap, Garê başta olmak üzere birçok alanda kalan ve gerillacılık yürüten yoldaşımız hızlı gelişimi ve tereddütsüz katılımıyla ilk günden itibaren bütün yoldaşlarının dikkatini çekti. Axîn yoldaşımızın olduğu her yerde komünal yaşam çizgisi, ortak akıl ve kadın öncülüğü her zaman önde oldu. Gereken her yerde ilkeli ve adil bir savaşçı olup, tutum ve tavır sahibi oldu. O’nda özgür kadın olma iddiasıyla yürüyen her kadında görülen içsel güzelliği, ruh yüceliğini, duygu güzelliğini ve yaşamı derinden hisseden narin yüreği görmek mümkündü. Yüreği ve fikri berrak, özgürlük arayışında net bir kadındı, gerillaydı, komutandı ve her şeyden önce iyi bir yoldaştı. Axîn yoldaş, Zîlan çizgisinde yürüdü, Berîtan çizgisinde savaştı ve özgür bir yaşam için her an emek verdi. Emekle kendisini geliştirdi, yarattı ve yoldaşlarını eğiterek onları da yükseltti. Yüzlerce savaşçı ve onlarca komutan yetiştirdi. Yaşamda ve savaşta Zîlanca tarzın, kararlılığın, irade ve pratiğin sahibi oldu. Halkımızın öncü bir fedaisi olarak fedailere komutanlık yaptı. Sorumluluk gerektiren en ağır görevler için kendisini her zaman hazırda tutarak, Devrimci Halk Savaşı görevlerini başarılı bir şekilde gerçekleştiren öncü bir YJA Star komutanı oldu.
2004 yılında yönünü Botan’a veren ve 4 yıl boyunca gerillacılığın kalbi olan Botan’da mücadele yürüten yoldaşımız, savaş içinde pişerek daha da yetkinleşti. Axîn yoldaşımız, her zaman en önde yürüdü, en ön cephede yerini aldı ve bir öncü olarak mücadele bayrağını hakkını vererek dalgalandırdı. Botan’dan sonra Mêrdîn ve daha sonra da Medya Savunma Alanları’na geçerek mücadele temposunu sürekli yükseltti. Aldığı Sakince Cansız PKK Ocağı ve PAJK eğitimleriyle Rêber Apo ideolojisinde derinleşen Axîn yoldaşımız, Önderlik felsefesiyle bütünleşerek daha güçlü bir biçimde çalışmaların başına döndü. Gulan, Mahîr, Delal ve Hüseyin Mahir arkadaşlarla birlikte mücadele yürütme şansına sahip olan Axîn yoldaşımız, büyük fedai komutanlarla yürüyen büyük bir komutan oldu. Geliştiği kadar da geliştirmeyi esas aldı. O, birlikte olduğu her arkadaşı daha ileri taşıdı ve mutlaka daha fazla geliştirdi. Yüzü daima ileriye ve zafere dönük bir komutan olarak, gelişim ve ilerleme planına sahipti. Axîn yoldaşımız her yoldaşının kalbinde yer edindi, iz bıraktı. Kadın – erkek tüm yoldaşlarının büyük sevgisini ve derin saygısını kazandı. Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü için en önde savaş iddiasıyla yaşadı ve bunu pratiğine aktardı. Kendi önerisi ve ısrarı ile yine yönünü Bakur’a çevirdi. İddialı, coşkulu, sevinçli ve moralli şekilde Şehîd Ali Piling yoldaş ile omuz omuza vererek Amed’e doğru yola çıktı. Hedefine hızla ulaşıp pratiğe başladı, alana uyum sağlayıp komutanlık görevlerini üstlendi. En zorlu koşullarda yüksek bir irade ile komutanlık yapıp dönem görevlerini yürütmeyi başardı. Beş yıl boyunca Amed alanında işgalcilere ağır darbeler vurulan birçok eylemde öncü düzeyde görev aldı. Bulunduğu her alanda düşmanın kalbine korku salan Axîn yoldaşımız, zorlu dönemlerin ve görevlerin Apocu fedai militanı ve komutanı oldu.
HPG ve YJA Star Komuta Konseyi Üyesi olarak görevlerini büyük bir başarıyla yerine getiren Axîn yoldaşımız, Rêber Apo’nun geliştirdiği Kadın Özgürlük İdeolojisi’yle kendisini yeniden yaratan özgür ve fedai Kürt kadın gerçekliğinin somut örneği oldu. Son olarak Amed Eyalet Komutanlığı görevini yürüten Axîn yoldaşımız, fedaileşen Apocu komutanlığın yaşamda ve savaşta zafer çizgisinde yürümesinin adı oldu.
Çeyrek asrı aşan devrimci bir yaşama büyük başarılar sığdıran ve Rêber Apo felsefesinin yarattığı en güzel özgür kadın hakikatlerinden ve fedai komutanlarından biri olan Axîn yoldaşımız, ardında asla unutulmayacak bir mücadele mirası bıraktı. Axîn yoldaşımızın fedai yürüyüşü her zaman önümüzü aydınlatacak ve ardında bıraktığı mücadele bayrağı biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zafere taşınarak, ‘Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan’ hayali gerçekleştirilecektir.
Direniş ve serhildan kenti Amed; partimiz PKK’nin kurulduğu, tarihi zindan direnişinin geliştiği ve gerilla mücadelemizin en dorukta yaşandığı bir alan olması dolayısıyla her zaman mücadelemizin merkezlerinden oldu. Değerli Amed halkımız, daha mücadelemizin başından itibaren bu misyonuna denk bir duruşun sahibi olarak sömürgecilere gereken dersi verdi. İşgalci Türk devletinin tüm yoğun baskı, katliam, asimilasyon politikalarına rağmen Amed halkımız taviz vermeyerek, direnişte ısrarcı olduğunu gösterdi. Direnişi adeta günlük yaşamının ilkesi haline getiren Amed halkımız aynı zamanda geliştirdiği tarihsel hamlelerle de düşmana birçok defa geri adım attırmayı başardı. Bu özelliğiyle özgürlük hareketimizin önemli bir sacayağı olarak tarihi görevlerini yerine getirmeyi başardı. Amed halkımız geliştirdiği bu direniş geleneğini kuşaktan kuşağa aktararak mücadelemizin sürmesini sağlayarak, halkımızın özgürlük umudunu diri tutmayı başardı.
Egîd yoldaşımız da böylesi bir direniş geleneğinin içinde Amed’in Farqîn ilçesinde yurtsever bir ailede doğdu. Çocukluğunun geçtiği 90’lı yıllarda Kurdistan’da yaşayan her çocuk gibi düşman gerçekliğini yaşayarak öğrendi. Özellikle düşmanın halkımıza karşı hiçbir insani değer gözetmeksizin saldırması Egîd yoldaşımızda tarifi imkansız bir öfke yarattı. Daha çocuk bilinciyle mutlaka düşmandan hesap sorması gerektiğini düşünen yoldaşımız, yaşam çizgisini daha o zamanlardan belirlemiş oldu. Önderliğimizin geliştirdiği KCK sisteminin ilan edildiği 2005 Newrozu’nda daha önce sempati duyduğu Partimizi yakından tanımaya başlayan Egîd yoldaşımız, ilk olarak gençlik faaliyetlerinde yer aldı. Faaliyetlerde uzun bir süre kalan yoldaşımız kendisini ideolojik olarak eğitme imkanı buldu. Aldığı Önderlik felsefesi temelli eğitimlerle soykırımcı Türk devlet okullarının geliştirmeye çalıştığı etkileri bir bir üzerinden atmayı başardı. Önderliğimizin ve Hareketimizin tüm olumlu çabalarına ve ısrarlarına rağmen demokratik çözüme yanaşmayan sömürgeci Türk devletine karşı 2010 yılında geliştirilen Devrimci Halk Savaşı sürecinde çalışmalara daha aktif bir katılım sağlaması gerektiğini düşünen Egîd yoldaşımız 2011 yılında nihayet çocukluk hayali olan gerillaya katılımını gerçekleştirdi.
Kısa bir süre Amed alanında gerillacılık yapan yoldaşımız, burada temel gerillacılık eğitimlerini gördü. Bakurê Kurdistan’da ve yoğun savaş sürecinin içinde eğitim görmeyi fırsata çeviren yoldaşımız kısa sürede yılların tecrübesini edinmeyi başardı. Eğitimde öğrendiklerini hemen pratikleştirme imkanı bulan yoldaşımız Amed alanında gerçekleşen eylemlere katılarak kendisine biçtiği misyonun gereklerini yerine getirdi. Gerillada yeni olmasına rağmen cesareti, katılımı ve militanca duruşuyla yoldaşlarına güven veren Egîd yoldaşımız daha sonra Bakurê Kurdistan’ın zorlu alanlarından Erzirom’a geçti. Burada da mevcut katılım düzeyini gün geçtikçe daha da geliştiren yoldaşımız, öncü bir gerilla olmayı başardı. Yaklaşık 2 yıl pratik yürüttüğü Erzirom alanında yoldaşlık ilişkilerindeki sadelik ve dürüst katılımı ile yoldaşlarının saygısını kazandı.
Egîd yoldaşımız 2014 yılında DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırması üzerine halkımızın kazanımlarını korumak için Kobanê alanına geçti. Göğüs göğüse bir savaşın yaşandığı Kobanê’de Apocu fedai militanların destansı direnişine tanıklık eden Egîd yoldaşımız, aynı fedai ruhla direniş mevzilerindeki yerini aldı. Çetelere ağır darbelerin vurulduğu ve Kobanê’nin karış karış özgürleştirilmesini sağlayan birçok eylemde yer alan yoldaşımız, Apocu fedai ruhun asla yenilmeyeceğini bir kez daha işgalcilere ve onların işbirlikçilerine gösterdi. Yaşanan yoğun savaş sürecinde ağır yaralanan Egîd yoldaşımız Bakurê Kurdistan’da tedavi gördüğü süreçte DAİŞ çeteleri ile kader birlikteliği yapan Türk devleti tarafından esir edildi.
Apocu bir militan olarak her nerede olursa olsun Parti ilkelerinden taviz vermemeyi kendisine düstur edinen yoldaşımız, partimiz PKK’nin zindan direniş geleneğine tüm varlığı ile dahil oldu. Ağır yaralı olmasına rağmen düşmanın yaptığı tüm işkencelere göğüs germeyi başaran yoldaşımız, Kemal ve Hayrilerin direniş ruhunun temsilcisi oldu. Uzun zindan sürecini kendisi için adeta bir akademiye çeviren yoldaşımız, burada kendisini Önderlik felsefesinde daha da derinleştirdi. Kendisini kapitalist sistemin tüm kirlerinden arındıran yoldaşımız Önderliğimizin geliştirdiği; özgürlüğe, eşitliğe ve sosyalistçe bir yaşama dayanan Demokratik Modernite kişiliğine ulaşmayı başardı. Yaşadığı ideolojik yoğunlaşmaların yanı sıra halkımızın kendi çözümünü kendisinin sağlaması gerektiğine inandı. Bunun da ancak Devrimci Halk Savaşı’nın tüm Kurdistan’a yayılmasıyla mümkün olduğunu düşündü. Bu temelde askeri taktiklere de yoğunlaşarak önemli dersler çıkardı. Yaşadığı yoğunlaşmaları ve ulaştığı sonuçları pratik sahada uygulamak için sabırsızlanan ve fiziki özgürlüğüne kavuşacağı günü dört gözle bekleyen yoldaşımız 7 yıllık esaretin ardından zindandan çıktı ve yüzünü kendisini ait hissettiği Kurdistan dağlarına döndü.
Daha önce gerillacılık yaptığı alanlara ulaşmakta zorlanmayan yoldaşımız, yoldaşları ile buluşacağı anı büyük bir coşku ve heyecanla gözledi. Gerilla ile buluştuğu anı yaşamının en değerli anlarından biri olarak ele alan yoldaşımız, yoldaşlarından aldığı güç ve moralle hemen pratiğe başlamak istedi. Yıllardır hasretini çektiği Kurdistan’ın özgürlük dağlarıyla buluşmanın tarifsiz coşkusu ile pratiğe yönelen Egîd yoldaşımız, bulunduğu her alanda Apocu bir militan olarak öncülük misyonuna denk bir duruşun sahibi oldu. Zindanda edindiği ideolojik birikimle yoldaşlarının eğitimine yardımcı olan Egîd yoldaşımız aynı zamanda yoldaşlarından da pratik tecrübeleri öğrenerek eksik yanlarını tamamlamaya çalıştı. Amed alanında birçok çalışmanın başarılı bir şekilde sonuçlanmasında emeği olan Egîd yoldaşımız, sürekli daha fazla mücadele etmenin ve başarı kazanmanın arayışında oldu. Ancak bu şekilde Önderliğimize ve kahraman şehitlerimize layık olunabileceğini düşündü.
Bulunduğu her alana rengini vermeyi başaran ve birlikte çalışma yürüttüğü her yoldaşında mutlaka iz bırakan Egîd yoldaşımız militan kişiliği ile örnek bir Apocu oldu. Şehadete ulaştığı ana kadar da partimiz PKK’nin direniş çizgisini temsil etmeyi başaran Egîd yoldaşımız, son nefesine kadar direnerek Apocu militanlığın yenilmezliğini ispatladı.
Rohat yoldaşımız, başkentimiz Amed’de yurtsever bir ortamda yaşama gözlerini açtı. Sömürgeci soykırımcı Türk devletinin Kürt çocuklarını asimilasyondan geçirmek üzere soykırım çarkı olarak kullandığı YİBO (yatılı ilköğretim bölge okulları)’nda 7 yıl boyunca okudu. Burada insanları köksüzleştiren asimilasyoncu sistemi tanıdı. Okulu bırakarak farklı işlerde çalıştı. Dürüst ve toplumsal ahlakı güçlü olan Rohat yoldaşımız, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne ilgi duydu. Özellikle de 2006 yılında Mûş alanında 14 gerillanın kimyasal silahla şehit edilmesi ve ardından gelişen halk serhildanları Rohat yoldaşımızı derinden etkiledi. Böylesine vahşi ve katliamcı bir düşmana karşı ancak mücadele edilerek varlığını korumanın ve özgürlüğünü sağlamanın mümkün olduğunu gördü. Bu bilinçle mücadeleye atıldı. 2007, 2008 ve 2009 yıllarında Apê Musa’nın küçük generallerinden biri olup özgür basın çalışmalarında yer aldı. Hakikati haykıran ve özgürlüğün sesi olan gazete ve dergilerin dağıtımcılığını yaptı. Aynı zamanda toplumsal alan çalışmalarında yer aldı, demokratik özerklik ve öz yönetim hakikatine sonuna kadar inanıp, bunun için toplumu örgütleyip komünleri kurmaya çalıştı, kent meclislerinde görev aldı ve üzerine düşen her sorumluluğu yerine getirmeye çalıştı.
Onurlu bir yurtsever ve özgür Kürt kimliğini temsil ettiği için sömürgeci soykırımcı Türk devleti tarafından tutuklanıp 2009 ve 2011 yılları arasında bir yılı aşkın süre boyunca Amed zindanında tutuklu kaldı. Bu süreçte kendisini Kürt dili, kültürü, mücadele tarihi, özgürlük ideolojisi ve paradigmasında geliştirip derinleştirerek düşmana en etkili cevabı verdi. Zindanda Mazlum, Dörtler, Sara, Hayri ve Kemaller’in direniş çizgisini esas alarak düşman karşısında asla geri adım atmadı, yüreğindeki isyancı direniş ruhunu daha da gürleştirerek dışarı çıktı. Bir süre daha toplumsal alandaki görevlerini yürüttükten sonra 2013 yılında Amed’de gerilla saflarına katıldı.
Rohat yoldaşımız katıldıktan sonra demokratik çözüm yürüyüşlerinin başlamasıyla Medya Savunma Alanları’na geçti. Rohat yoldaşımızın mücadeleyi tanıması, Apocu ideolojideki yetkinliği, Parti ölçülerini özümsemiş kişiliği, sadeliği ve olgunluğu O’nu gerillayı yaşamıyla erkenden kaynaştırdı. Zorluk çekmeden dağların özgür yaşamına adapte oldu. İlk gerilla eğitimlerini hızla tamamlayarak Medya Savunma Alanları’nda üç yıl boyunca çeşitli görevler alıp önemli bir birikim ve tecrübe edindi. Aynı zamanda gerilla basınında yer alıp gerillanın özgür yaşam hakikatine şahitlik ettiği dönemlerini kayıt altına aldı, yazdı ve tarihe miras bıraktı.
Rohat yoldaşımız, sömürgeci, soykırımcı ve katliamcı düşmana karşı mücadele etmeyi en temel amacı olarak belirledi. Çünkü bu düşmanın insanlık dışı saldırıları durdurulmadan ve yenilgiye uğratılmadan özgür Kürt varlığına karşıtlığının da asla bitmeyeceğini biliyordu. Rohat yoldaşımız bu bilinç ve inançla 2016 yılında yüzünü Bakurê Kurdistan’a ve doğup büyüdüğü Amed’e döndü. Gerillaya ilk katıldığı topraklara tecrübe edinmiş ve gerilla taktiklerinde ustalaşmış Apocu bir militan olarak dönüşü gerçekleştirerek ülkeye bağlılığını göstermiş oldu.
Amed’de büyük bir aşk ve istekle pratiğe başladı. Rohat yoldaşımız, Amed’in birçok alanını adeta karış karış gezerek faaliyet yürüttü. Fedai ruh ve yüksek cesaretiyle en zorlu an ve yerlerde sorumluluk almaktan çekinmedi. Nerede fedakarlık ve yüksek emek gerektiren bir iş varsa tereddütsüzce oraya koştu. 7 yıl boyunca aralıksız bir biçimde durmadan ve yılmadan mücadele etti. Birçok eylemde yüksek cesaretiyle öncülük ederek işgalci düşmana ağır darbeler vurdu. İşgalci Türk ordusunun Amed’de gerçekleştirdiği binlerce saldırı ve operasyonunu boşa çıkarıp etkin bir gerillacılık yürüttü. Rohat yoldaşımız samimi yoldaşlığı, fedakarlığı, sarsılmaz iradesi ve Apocu fedai ruhu ile her zaman yoldaşlarına güç veren, ideolojik donanımıyla öncülük eden ve yol gösteren örnek bir yoldaşımızdı. Şehadete ulaştığı son olayda da fedai komutanımız Axîn yoldaşımızla beraber omuz omuza vererek işgalci düşmana karşı koyup, büyük bir cesaret örneği sergileyerek saatlerce çarpıştı. Rohat yoldaşımız, dönemin fedai ruha sahip örnek militanlığını en yüksek düzeyde temsil ederek şehitler kervanına katıldı.
Özgürlük mücadelemizin ilk geliştiği ve kitleselleştiği alan olan Botan, bu nedenle sürekli düşmanın hedefi oldu. Halkımızı özgürlük mücadelesinden uzaklaştırmak ve soykırım saldırısını sürdürmek için birçok yöntem deneyen işgalci Türk devleti, bu çerçevede koruculuk sistemi geliştirerek halkımızı birbirine kırdırmak istedi. Düşmanın bu politikasını gören onurlu halkımız, bu dayatmaları asla kabul etmedi. Bu nedenle düşman halkımıza yönelik daha fazla baskı ve işkence uygulayarak binlerce yıllık ana topraklarından göç etmelerine neden oldu. Yurtsever halkımıza ya onursuz bir yaşamı kabul edip koruculuğu kabul etmeyi ya da yaşadıkları yerlerden göç etmeyi dayatan soykırımcı Türk devleti bu şekilde sonuç almak istedi. Fakat onurlu yaşamı tercih eden milyonlarca insanımız tüm benlikleriyle bağlı oldukları topraklarından kopma pahasına düşmana boyun eğmedi, politikalarına teslim olmadı. Elkê’ye bağlı Setkar köyünde yaşayan yurtsever halkımız da onurlu yaşamı tercih ederek düşmana teslim olmadı. Bu nedenle Setkar’lı değerli halkımız köylerinden göç edip farklı alanlara göç etmek zorunda kaldı. Fakat düşmanlıkta sınır tanımayan işgalci Türk devleti Setkar köyünü yakıp yıkarak halkımızın geri dönüş umudunu da kırmak istedi.
Düşman baskılarından dolayı göç ederek Wan’a yerleşen ailelerimizden biri olan Temel ailesi de düşmanın tüm işkencelerine rağmen yurtseverlik duruşundan taviz vermeyerek örnek bir tutum gösterdi. Bu değerli ailede doğan Demhat yoldaşımız da ailesinin ve yurtsever halkımızın direniş kültürü ile büyüdü. Düşmanın halkımıza yönelik katliam, işkence ve sürgün uygulamalarını dinleyerek yetişen yoldaşımız, düşmana karşı büyük bir öfke duydu. Bu nedenle daha küçük yaşlardan itibaren mücadele arayışında oldu. Wan’da yurtsever bir ortam içinde büyümesi, Demhat yoldaşımızın partimiz PKK’yi yakından tanımasını sağladı. Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın düşmana karşı geliştirdiği destansı direniş, düşmana darbe üstüne darbe vurması Demhat yoldaşımızı heyecanlandırarak, mücadeleye daha aktif katılmasını sağladı. İlk olarak yurtsever, devrimci gençlik faaliyetlerine dahil olan Demhat yoldaşımız, bu çalışmalarda uzun bir süre mücadele yürüttü. Wan’da yerel gençlik içerisinde başladığı çalışmalarda kısa sürede öncülük konumuna ulaşan yoldaşımız, kendisi gibi birçok Kürt gencinin bilinçlenmesinde, örgütlenmesinde ve mücadele saflarına katılmasında emek sahibi oldu. Daha sonra mücadelesini daha da büyütme kararı alan yoldaşımız Kurdistan’ın birçok alanında faaliyet yürüterek Kürt gençliğinin öncü kadrolarından oldu. Mücadelesini Önderliğimizin paradigması rehberliğinde sürdüren yoldaşımız sürekli kendisini ideolojik anlamda geliştirerek Apocu militan ölçülere ulaşmayı hedefledi. Yüzü her zaman dağlara dönük olan Demhat yoldaşımız Kurdistan dağlarında sürdürülen gerilla mücadelesini, yapılan fedakarlığı ve fedailik çizgisindeki savaşı kendisine örnek aldı. Bu temelde her gün kendisini sorgulayan yoldaşımız, yaşadığı yoğunlaşmaları daha fazla mücadeleye kanalize etmeyi başardı. Düşmanın halkımıza karşı topyekün saldırıya geçmesi, Önderliğimiz üzerindeki tecrit siyasetini kalıcılaştırması ve özgürlük gerillalarına yönelik insanlık dışı saldırılar gerçekleştirmesi Demhat yoldaşımızın yüzünü Kurdistan dağlarına çevirmesine neden oldu.
Amed alanından gerilla saflarına katılan yoldaşımız, gerilladaki ilk eğitimini de burada aldı. İdeolojik ve örgütsel anlamda belli bir tecrübe ve birikime sahip olan Demhat yoldaşımız, kendisini askeri anlamda geliştirdi. Özellikle gerçekleşen düşman saldırılarına cevap olmak ve kimyasal silahlarla şehit edilen yoldaşlarının intikamını almak için kendisini askeri anlamda yetkinleştirmesi gerektiğine inandı. Bu amaçla birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşlarının askeri tecrübelerinden yararlanan yoldaşımız, yeni dönem gerilla taktik ve tarzında derinleşti. Son derece mütevazı, emekçi ve fedakar bir kişiliği olan Demhat yoldaşımız, bu özellikleriyle hem yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı hem de sürekli birlikte çalışma yürütülmek istenen bir yoldaş oldu. Bu nedenle bulunduğu her ortamda moral ve güç kaynağı oldu. Amed alanında birçok yerde çalışma yürüten yoldaşımız, hem düşmana karşı sürekli eylem yoğunlaşması içinde oldu hem de halkımızın Devrimci Halk Savaşı temelinde bilinçlenip örgütlenmesinde yer alarak dönem görevlerine sahip çıktı. Ancak bu şekilde Önderliğimize ve şehit yoldaşlarımıza layık olabileceğinin bilincinde olan Demhat yoldaşımız, öncü bir Apocu militan olarak sürekli mücadelesini büyütmeyi esas aldı.
17 Eylül günü gelişen düşman saldırılarında beraberindeki yoldaşlarıyla fedaice direnen Demhat yoldaşımız, mücadele geçmişine denk bir duruşun sahibi olarak düşmana ağır darbelerin vurulmasını sağladı. Son nefesine kadar özgürlük değerlerimize bağlı kalmayı başaran Demhat yoldaşımız, tereddütsüz bir şekilde şehadete yürüyerek, öncüleşen Kürt gençliğinin en seçkin örneklerinden oldu.
- 17 Eylül 2023 günü Şirnex’in Basa ilçesine bağlı Bana köyü civarında işgalci Türk ordusu ile yaşanan çatışmada Rênas Tolhildan yoldaşımız fedaice savaşarak şehadete ulaştı. Özgürlük gerillası saflarına katıldığı andan itibaren özlü katılımı, cesur, fedakar ve dürüst kişiliği ile örnek bir Apocu militan olan Rênas yoldaşımız, üstlendiği öncülük misyonunu başarılı bir şekilde yerine getirdi. Botan’ın yiğit evladı Rênas yoldaşımız, doğup büyüdüğü topraklarda halkımızın özgürlük mücadelesi için tüm benliği ile mücadele ederek ve savaşarak sömürgeci soykırımcı Türk devletine karşı Kürt gençliğinin alması gereken tutumu pratiği ile ortaya koydu ve bu özelliği ile tüm Kürt gençliğinin öncüsü oldu.
Direnişi ile işgalci Türk ordusuna Apocu bir militan olarak gereken cevabı veren Rênas yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Rênas Tolhildan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Rênas Tolhildan |
Rênas Tolhildan – Ramazan Eliçümüş
Özgürlük mücadelemizle birlikte adeta küllerinden yeniden doğan kadim Botan halkımız tüm varlığı ile partimiz PKK ve Kurdistan Özgürlük Gerillası’nı sahiplenerek, Botan’ı gerilla mücadelemizin merkezi haline getirdi. Partimiz PKK’de özgür geleceği gören halkımız üzerindeki ölü toprağı atarak serhildan halkı haline geldi. Botan halkımızın öncülüğünde gelişen serhildanlarla diriliş devrimimiz gelişti. Botan’dan başlayan direniş, Amed’e ve daha sonra da tüm Bakurê Kurdistan’a dalga dalga yayılarak düşmanın soykırım siyasetine ağır darbeler vurdu. Dirilişin öncülüğünü yapan Botan halkımız, en değerli evlatlarını da gerilla saflarına katarak halkımızın özgürlüğünün elde edilebilmesi için en büyük fedakarlığı yaptı. Mücadelemizde binlerce şehidi olan Botan halkımız her zaman şehitlerimizin anılarına sahip çıkarak mücadelelerini daha da büyüttü. Bunun için hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen değerli halkımız, en zorlu şartlarda bile mücadelemizi sahiplenerek geleceklerini Partimizin direnişinden ayrı tutmadılar.
Böylesi bir direniş kültürü içinde gelişen yurtsever bir ailede doğan Rênas yoldaşımız, kuşkusuz bu gelenekle yetişti. Yaşadığı coğrafyanın direnişçiliği ile mayalanan yoldaşımız daha küçük yaşlarda itibaren, köylerine gelen gerillalardan etkilendi, büyüyünce özgürlük gerillası olmak istedi. Kendisi ile birlikte gerilla olma hayalini de büyüten Rênas yoldaşımız bu süreç içerisinde halk gerçekliğimizi daha iyi anlamaya başladı. Halkımızın on yıllardır sürdürdüğü özgürlük mücadelesinin yarattığı değerleri, bu değerler için verilen bedelleri yaşayarak, hissederek gören Rênas yoldaşımız, halkımıza layık bir genç olabilmek için sürekli yoğunlaşma içinde oldu. Aynı zamanda düşman gerçekliğine, onun soykırımcı karakterine ve halkımıza karşı geliştirdiği katliamlara tanıklık eden yoldaşımız kendisini daha da biledi. Düşmanın halkımıza karşı geliştirdiği katliamların hesabını sormanın ve onun soykırım siyasetini parçalamanın yegane yolunun gerillaya katılmak olduğu gerçekliğini bir kez daha bilince çıkaran yoldaşımız 2019 yılında doğduğu topraklardan, Botan’dan gerilla saflarına katıldı.
Bakurê Kurdistan’da düşman yönelimlerinin en yoğun yaşandığı bir süreçte çocukluk hayalini gerçekleştirerek gerilla saflarına katılan Rênas yoldaşımız, ilk eğitimini Botan alanında aldı. Savaş koşulları içerisinde aldığı eğitimini kısa sürede içselleştiren yoldaşımız, yetkin bir gerilla olmayı başardı. Bir süre değerli komutanımız Egîd Civyan yoldaşla birlikte kalan Rênas yoldaşımız, bu süre içinde Egîd yoldaşımızın engin tecrübelerinden yararlanarak kendisini geliştirdi. Dervişane bir yaşamı olan Egîd yoldaşımızdan partimiz PKK’nin ilke ve ölçülerini öğrenerek Apocu militanlığa sağlam adımlarla başladı. Yoldaşlarının yardımıyla gerillacılığın temel kurallarını hemen öğrenen yoldaşımız, disiplinli bir gerilla olmayı başardı. Özellikle yeni dönem gerillacılığında yetkinleşmek isteyen yoldaşımız, bunun için sürekli arayışta oldu. Kendisini askeri branşlarda eğitmek için en küçük bir imkanı da değerlendiren Rênas yoldaşımız, öğrendiklerini pratiğe geçirmek için yoğun bir çabanın sahibi oldu. Bu özelliği ile yoldaşlarının saygısını kazanan yoldaşımız, daha fazla katılım sağlayarak yoldaşlarının saygısına layık oldu. Doğup büyüdüğü Botan alanında gerillacılık yapmanın verdiği avantajı iyi değerlendiren yoldaşımız, bulunduğu her alanda öncülük misyonuna denk bir katılımın sahibi oldu. Besta’dan Gabar’a kadar birçok alanda pratik yürüten Rênas yoldaşımız pratik zekası, çalışkanlığı ve emekçi özellikleriyle üstlendiği her çalışmayı başarı ile sonuçlandırdı. Botan alanında düşmana karşı gerçekleştirilen birçok eylemde yer alarak çocukluğundan itibaren büyük öfke duyduğu Türk devletinden halkımızın intikamını almayı başardı. Fakat hiçbir zaman var olan katılımını yeterli görmeyen yoldaşımız; halkımız, Önderliğimiz ve şehitlerimize karşı sorumluluk ve görevlerinin bilinciyle daha fazla katılmayı esas aldı. Bunun için kendisini ideolojik ve askeri olarak sürekli geliştirmeyi esas aldı.
Dürüst, özgürlük değerlerine bağlı ve Botan’ın kadim kültürünü özümseyen Apocu bir militan olan Rênas yoldaşımız, 17 Eylül günü gerçekleşen düşman saldırısında son nefesine kadar fedaice savaşarak şehadete ulaştı. Böylesi değerli bir yoldaşla aynı amaçlar için aynı mevzilerde mücadele etmekten dolayı yoldaşları olarak onur duyuyor, anısını mücadelemizi büyüterek yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
22 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
10 Haziran 2023 tarihli açıklamamızda; Amed’in Licê bölgesinde 3 Haziran 2023 günü işgalci Türk ordusu ile yaşanan temas ve çatışmalarda Zîn Amed ve Mahsum Herekol yoldaşlarımızın şehadete ulaştığını, şehadete ulaşan üçüncü yoldaşımızın ayrıntılı kimlik bilgisi netleştiğinde yurtsever halkımız ve kamuoyu ile paylaşılacağını belirtmiştik. Sömürgeci, soykırımcı Türk ordusuna karşı, son nefesine kadar büyük bir cesaret ve fedai ruhla çatışarak şehadete ulaşan diğer yoldaşımızın Ala Munzur Dêman olduğu netleşmiştir.
Apocu fedai bir militan olan Ala yoldaşımızın değerli ailesine, fedakar Kobanê halkına ve tüm yurtsever Kurdistan halkına başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin takipçisi olup, amaçlarını başarma ve anılarını Özgür Önderlik ile Özgür Kurdistan’da yaşatma sözümüzü yineliyoruz.
Ala yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Ala Munzur Dêman |
Ala Munzur Dêman – Dilîşan Şêxo
Direnişçi karakteri ve adını tüm dünyaya duyuran destansı direnişiyle tanınan Kobanê kenti Rêber Apo’yu ilk tanıyan Rojava şehridir. Kobanêliler en erkenden yurtseverleşen, Rêber Apo gerçeğini anlayan, gönül veren ve tereddütsüz bir biçimde mücadeleye katılan halkımız oldu. Önderliği tanıdığı ilk günden günümüze kadar büyük bedeller vererek, en değerli evlatlarını özgürlük mücadelesine katarak ve şehitler vererek büyük yurtseverlik duruşunu kanıtladı. Apocu ideoloji ile Kurdistan’ın özgürleşeceğine yürekten inanan Kobanêliler yıllarca büyük emek, çaba ve katkı sağlayarak özgürlük mücadelesini büyüttü. 2012 yılında Rojava Özgürlük Devrimi’nin ilk kıvılcımını tutuşturan, devrimi gerçekleştiren ve öncülük yapan kenti oldu. Tüm düşman saldırıları karşısında asla boyun eğmedi. BAAS rejiminin asimilasyon, baskı ve zorundan, DAİŞ çetelerinin ve faşist Türk devletinin insanlık dışı ve soykırım saldırılarına kadar tüm düşman saldırılarına karşı direndi. Özellikle de DAİŞ’e karşı 2014 ve 2015’te sergilediği tarihi direniş, tüm dünyayı etkisini altına aldı, ezilen insanların umudu oldu, dünyanın her yanından binlerce enternasyonalist özgürlük savaşçısını kendisine çekti. Böylece insanlığa yeni bir umut, yeni bir çıkış, demokratik ve özgür insanlığın, onun demokratik sisteminin ve özgür yaşam nüvelerinin kıblesi haline geldi. Bugün de Türk devlet faşizminin soykırım saldırılarına karşı asil yurtseverlik duruşuyla direnen Kobanê halkı, tüm dünyaya devletsiz ve özgür bambaşka bir yaşamın ve sistemin mümkün olduğunu gösterip kanıtlayan önemli örneklerinden biri olarak varlığını korumaya çalışmaktadır.
Ala Munzur Dêman yoldaşımız, insanlığın ilk boy verdiği, toplumsallaştığı, neolitik devrimi gerçekleştirdiği ve Kürt halkının on binlerce yıllık kadim coğrafyası olan topraklarda yaşama gözlerini açtı. Yurtseverlikte örnek olan Kobanê kentinin ve halkının kültürü ile büyüdü. Kêtikî aşiretinin bir ferdi olarak dünyaya gelmesi, toplumsal görev ve sorumluluklarının farkına varmasını sağladı. Yurtsever bir aile ve Kobanê’de direniş kültürü ile büyümesi Ala yoldaşımızın karakterini şekillendirdi. Derin bir yurtseverlik bilinci ve duyguları ile yetişen yoldaşımız kendisini, halkını, tarihini ve özgürlük mücadelesini erkenden tanıdı. Yönetmenliğini büyük şehitlerimizden Halil Dağ yoldaşın yaptığı ve ölümsüz büyük komutanımız Şehîd Beritan (Gülnaz Karataş) yoldaşın direnişini anlatan Bêrîtan filminden etkilendi. Aynı süreçlerde işgalci Türk ordusunun Zap’ta büyük bir kırılmayı yaşaması ve akabinde gelişen tarihi Oremar eyleminden etkilendi. Sömürgeci, soykırımcı Türk devletinin 2008 yılında ahlaksızca ve namertçe Rêber Apo’ya yönelerek fiziki saldırıda bulunması Ala yoldaşımız için bardağı taşıran son damla oldu. Soykırımcı düşmana duyduğu kin ve öfke kararlaşmasını sağladı ve bir gerilla olup halkımıza ve Önderliğimize yaşatılanların intikamını almak üzere Kurdistan dağlarının yolunu tuttu.
Medya Savunma Alanları’nda ilk gerilla eğitimini alan, gerilla ile tanışan ve PKK’nin örgütlü yaşamına katılan Ala yoldaşımız erkenden gelişme kaydetti. Ala yoldaşımızın kişiliğindeki bozulmamış toplumsal öz, derin yurtseverlik bilinci, asil duyguları ve yüce amaçları gelişmesini tetikleyen önemli etkenlerdi. Özellikle özgür Kürt kadınının Apocu ideoloji ile yaşadığı özgürleşme düzeyi, kadının YJA Star olarak bir ordu haline gelmesi, kadın kurtuluş ideolojisinin netlik kazanması, özgür kadının bir özgürlük hareketi haline gelmesi, PAJK olarak partileşmesi, önce KJB sonra da KJK olarak devlet dışı sisteme öncülük eden ve dünyada bir ilk olan kadın konfederalizmini gerçekleştiriyor olması Ala yoldaşımızı hayranlık içinde bıraktı. Ala yoldaşımız da özgür bir Kürt kadını olmak, Apocu çizgide tarihi rolünü oynamak, kadın renginde özgürlük devrimini gerçekleştirmek üzere tereddütsüzce mücadeleye katıldı. Ala yoldaşın hesapsız ve dürüst katılımı erkenden gelişmesini sağladı. Büyük bir iddia ile görevlerine sahip çıkarak an’a ve döneme cevap olmasını bilen bir militan oldu. Ala yoldaşımız, hiçbir zaman sıradanlığı kabul etmedi, kendinde her gün yeni başlangıçlar yapmasını bilen fedai bir militan oldu. Özgürlük yürüyüşünü fedailik temelinde gerçekleştirip Zilanca bir katılımın sahibi oldu. Ala yoldaş, yaşama, ilişkilere, görevlere, eylemlere ve savaşa hep fedai ruh temelinde katıldı. Esas aldığı fedailik ölçüleri katılımını ve misyonunu günden güne büyüterek sorumluluklarına cevap olmasını bilen bir militan haline getirdi.
2010 ve 2012 yıllarında askeri ve ideolojik alanda uzmanlık eğitimleri alan Ala yoldaşımız, gerillacılıkta profesyonelleşti. Eğitimden aldığı formasyon ve güçle pratik sahalara yönelen Ala yoldaşımız, mekan ve görev ayrımı gözetmeksizin tüm devrim görevlerine büyük bir aşk ve istekle sarıldı. Her devrimci görevin halkımızın özgürlüğüne hizmet ettiğinin bilinciyle sadece başarmaya odaklandı. Amaca kilitlendiğinde önündeki hiçbir engeli tanımayan, tıkanmayı ve pes etmeyi kabul etmeyen Ala yoldaş, daima başarılı olmayı bilen bir militan oldu. Ala yoldaşımızın özgür yaşam sevgisi, güler yüzlü moralli katılımı, renkli kişiliği, kararlı duruşu, samimi yoldaşlığı, fedai ruhunun kendisinde yarattığı dervişane devrimciliği onu tüm yoldaşları tarafından sevilen bir militan haline getirdi. Bulunduğu her ortamda öncülük yaptı, özgür kadın duruşunu ve Apocu fedai militanlık ölçülerini layıkıyla temsil etmesini bildi. Önderlik’ten ve şehitlerimizden aldığı güç ve bunun yarattığı maneviyatla mücadelemizin soylu değerlerini şahsında yaşayan ve bulunduğu ortamda yaşatan bir yoldaş oldu.
Ala yoldaşımız, büyük bir birikim ve tecrübe edindikten sonra yüzünü Bakurê Kurdistan’a döndü ve en büyük hayali olan Bakur gerillacılığına kavuştu. Amed eyaletinin birçok alanında önemli görevler üstlenip başarıyla yerine getirdi. Zorlu Bakur koşullarında tüm imkansızlıkları ve engelleri aşmasını bildi. Örnek bir militan olan Ala yoldaşımız, öncülük rolünü oynayan bir komutan olarak birçok başarının sahibi oldu. Amed eyaletindeki emek ve çabasıyla eyalete ve özgürlük mücadelemize büyük faydalar sağladı. Duruşu, yoldaşlığı ve cesareti ile yoldaşlarına güç kaynağı oldu. Her şart altında dervişane devrimciliğini ve Apocu fedai ruhunu korumasını bilen Ala yoldaş, fırsatını her bulduğunda sömürgeci soykırımcı Türk devletine ve onun işgalci ordusuna darbe vurmasını da bildi.
3 Haziran günü Amed’in Licê bölgesine bağlı Şehîd Ferhat alanında gerçekleşen düşman saldırısında Zîn ve Herekol yoldaşlarımızla birlikte şehadete ulaştı.
19 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
Rojda Mahir yoldaşımız, Mayıs 2023 tarihinde Medya Savunma Alanları’na yönelik gerçekleşen bir düşman saldırısı sonucu şehadete ulaştı.
Her gününe büyük kahramanlıklar sığdırarak ve bu kahramanların eşsiz emekleri sayesinde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi, başta Kürt halkı olmak üzere tüm Ortadoğu halkları için özgürlük umudu olmaya devam ediyor. Bu onurlu yaşam mücadelesi gelişimini kuşkusuz kahramanca savaşarak şehadete yürüyen yoldaşlarımıza borçlu. Şehitlerimizin emsalsiz fedakarlıkları ve emekleri sayesinde Hareketimiz bugünkü öncü konumuna ulaştı. Rojda yoldaşımız da inançlı ve kararlı duruşu ile mücadelemizin gelişiminde önemli katkıları olan öncü bir YJA Star militanı oldu. Mücadele ettiği her yerde özgür kadın çizgisinin uygulayıcısı ve yılmaz bir savunucusu oldu. Her anında mücadelesini büyütmeyi esas alan ve Önderliğimizin yeni yaşamı yaratan fikirlerini tüm kadınlara ulaştırmanın çabasında olan Rojda yoldaşımız bu özellikleriyle bir kadın olarak üstlendiği öncülük misyonunu layıkıyla yerine getirdi.
Rojda yoldaşımız gibi değerli bir militanı özgürlük mücadelemize kazandıran ve halkımızın özgürlüğü için her türlü fedakarlığı gösteren başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Rojda Mahir yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Rojda Mahir |
Rojda Mahir – Hêvî Reşîd
İşgalcilerin geliştirdiği baskı, işkence ve zorla göç etme saldırılarına rağmen Kürt kültürünün derinden yaşandığı bölgelerden biri olan Efrîn bu özelliğiyle tarihin her döneminde halkımızın varlığının teminatı oldu. Bu gerçekliğin farkında olan işgalci güçler her zaman Efrîn’de yaşayan halkımıza yönelik özel politikalar uygulayarak, özünden koparmayı amaçladı. Bu soykırımcı yönelimlerin farkında olan Efrîn halkımız da kültürünü, dilini ve kendisini var eden değerleri daha fazla sahiplenerek cevap verdi. Yeri geldiğinde eline silah alıp Çiyayê Kurmênc, Lêlûn ve Çiyayê Hawar’da işgalcilere karşı savaştı. İşgalcilerin Kurdistan’ı parçalama politikalarının farkında olan Efrîn halkımız kendisini hiçbir zaman Kurdistan’ın diğer alanlarından ayrı görmedi. Halkımızın yaşadığı sorunların her yerde aynı olduğunun farkındalığıyla çözümün de ancak birlikte mücadele etmekten geçtiğinin bilincinde oldu. Bu nedenle Kurdistan’ın hangi alanında halkımızın özgürlüğü için bir mücadele gelişse Efrîn halkımız mutlaka en değerli evlatlarını bu mücadelelere katarak ve derin yurtseverliklerinin gereğini yerine getirdi. Önderliğimizin Ortadoğu’ya çıkışından kısa bir süre sonra Apocuları tanımaya başlayan Efrîn halkımız hem Önderliğimizde hem de PKK kadrolarında özgür geleceği görerek büyük bir inançla Partimizin etrafında kenetlendi. Öyle ki daha mücadelemizin ilk yılları olmasına ve ortada herhangi bir kazanımın olmadığı bir süreçte Efrîn halkımız başta en değerli evlatları olmak üzere tüm varlıklarını özgürlük mücadelemiz için gözünü kırpmadan verdi. Eşine az rastlanır bir fedakarlıkla yıllarca hiçbir karşılık beklemeden sadece halkımızın işgal ve sömürü düzeni altından kurtulacağına olan inançla mücadele etti. Bu mücadelede binlerce evladını şehit veren Efrîn halkımız şehitlerin mücadelesini daha da büyütmeyi esas aldı.
Rojda yoldaşımız da bu değerli halkın bir ferdi olarak yurtsever ve özgürlük mücadelemizde bedel ödeyen bir ailede doğdu. Rojda yoldaşımızın ailesi birçok Rojava’lı aile gibi partimiz PKK’yi ve Rêber Apo’yu 1980’li yıllarda tanıdı. Mücadelemizin ilk yıllarında gelişen bağlılık her geçen süre içinde daha da artmış ve artık bu değerli ailemiz özgürlük mücadelemizi sahiplenerek günümüze taşıyan önemli bir halka oldu. Bu değerli aileden ilk olarak 1992 yılında Xalid yoldaşımız gerilla saflarına katılarak devrimcilik görevini yerine getirdi. Abisinin gerilla saflarına katılmasından etkilenen Rojda yoldaşımız, küçüklüğünden itibaren gerillaya hayranlık beslemeye başladı. Çocukluğunun kahramanı yaptığı gerillanın evlerine gelip gitmesi Rojda yoldaşımızın gerillayı yakından tanımasını sağladı. Rêber Apo’nun felsefesi ile kendisini eğiten ve halkımızın özgürlüğü için fedaice savaşan gerillanın yaşamı, yoldaşlık ilişkisi ve halka yaklaşımı Rojda yoldaşımızın dikkatini çekti. Kendisine zamanı geldiğinde mutlaka gerilla saflarına katılacağının sözünü veren yoldaşımız, gençlik dönemlerinden itibaren devrimci gençlik ve toplumsal alan çalışmalarında yer aldı. Çalışmalarda yer aldığı süreçlerdeki samimiyeti ve özgürlük değerlerimize olan bağlılığı ile halkımızın ve yoldaşlarının saygısını kazandı. Neolitiğin günümüzdeki temsilcisi olan Efrîn kadının toplumdaki doğal otoriter özelliğini kişiliğinde yansıtmayı başaran Rojda yoldaşımız yaşamdaki duruşu ve hesapsız katılımı ile bir halk öncüsü oldu. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesinin ardından halkımızın kazanımlarına yönelik çete saldırılarının başlaması üzerine Rojda yoldaşımız 2011 yılında gerilla saflarına katılma kararı aldı. Yıllarca örgütlemek için emek harcadığı halkımızın savunmasının ancak gerilla mücadelesi ile mümkün olduğunun bilincinde olan Rojda yoldaşımız bu amaçla yüzünü Kurdistan dağlarına döndü.
Gerillada ilk eğitimlerini alan Rojda yoldaşımız, kısa sürede Kurdistan dağlarına ve gerilla yaşamına uyum sağladı. Özverili ve mütevazı kişiliği ile tüm yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazanmayı başaran yoldaşımız, yıllarca edindiği örgütsel ve yaşamsal tecrübelerle yoldaşlarına öncülük yapmaya başladı. Eğitimlerde Önderlik felsefesini daha yakından tanımaya ve anlamaya başlayan Rojda yoldaşımız, Rêber Apo’nun her bir belirlemesini kişiliğinde yaşamsallaştırmak için büyük çaba harcadı. Özellikle Önderliğimizin kadın özgürlük sorununa dair çözümlemeleri ve geliştirdiği kadın kurtuluş ideolojisi Rojda yoldaşımızın temel mücadele gerekçesi oldu. Kadına toplumda biçilen rolleri bilince çıkaran ve erkek egemen zihniyetin kadına kölelikten başka bir yaşam şansı tanımadığını fark eden Rojda yoldaşımız, ancak özgür kadın çizgisinde derinleşerek bu zihniyetle mücadele edebileceğini bilince çıkardı. Bu temelde kendisini geliştiren ve özgür kadın kimliğine layık bir duruşun sahibi olan yoldaşımız öncü bir PAJK militanı olmayı başardı. Aynı zamanda halkımıza yönelik saldırılara karşı etkili bir savaş verebilmek için kendisini gerilla taktik ve tarzında derinleştirdi. DAİŞ çetelerinin Rojava alanında halkımızın kazanımlarını ortadan kaldırmak ve halkımızı soykırımdan geçirmek için geliştirdiği saldırılara karşı Rojda yoldaşımız yüzünü doğduğu topraklara döndü. Rojava alanında DAİŞ çetelerine karşı yürütülen ilk hamlelerde yer alarak başta kadınlar olmak üzere DAİŞ faşizminin zulmüne uğrayan herkesin intikamını aldı. Daha sonra bazı işbirlikçi kesimlerin de yardımıyla çetelerin Şengal’e saldırması ve Êzidî halkımıza yönelik katliamlar gerçekleştirmesi üzerine Rojda yoldaşımız Şengal alanına geçti. Şengal alanında DAİŞ çetelerinin yenilgiye uğratılmasına ve Şengal’in özgürleştirilmesine kadar mücadele yürüttü. Birçok devrimci hamlede yer alan Rojda yoldaşımız, cesareti ve tereddütsüz katılımı ile yoldaşlarına güç ve moral kaynağı oldu. Çetelere vurduğu her bir darbeyle katledilen, tecavüze uğrayan, kaçırılıp köle pazarlarında satılan Êzidî kadınlarının intikamını alan Rojda yoldaşımız, Şengal’in özgürleştirilmesinde emeği olan değerli yoldaşlarımızdan oldu. Şengal’in özgürleştirilmesinden sonra bir süre daha alanda kalan Rojda yoldaşımız, toplumsal alan çalışmalarında yer alarak Êzidî halkımızın örgütlenmesinde misyon sahibi oldu. Özellikle Êzidî kadınlarının bilinçlenmesinde ve Rêber Apo felsefesi temelinde bir yaşamın sahibi olmaları için büyük uğraş verdi. Burada halkımızın sevgisini kazanan Rojda yoldaşımız, her zaman halkımıza layık bir militan olmanın arayış ve çabasında olarak mücadelesini büyüttü.
Şengal’deki görevini başarılı bir şekilde tamamladıktan sonra tekrar Medya Savunma Alanları’na dönen yoldaşımız, dağlara olan özlemini gidererek hızlıca çalışmalara dahil oldu. Büyük bir coşku ve heyecanla giriştiği her çalışmayı mutlaka başarı ile tamamlamayı ilke edinen yoldaşımız ciddiyeti ve titiz çalışma tarzıyla mutlaka hedefine ulaşmayı başarırdı. Yoldaşlığa büyük önem vermesi ile bilinen Rojda yoldaşımız, yaşamdaki fedakar ve dürüst yaklaşımlarıyla tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başardı. Rêber Apo’ya bağlılığı her şeyin üstünde gören Rojda yoldaşımız, kadın özgürlük ölçülerinin güçlü bir temsilcisi olarak partimiz PAJK’ın öncü bir militanı olmayı başardı. Yoldaşları olarak Rojda yoldaşımızın anısını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
15 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
12 Temmuz 2023 günü Botan’ın Besta bölgesinde gerçekleşen düşman saldırısında değerli yoldaşımız Rizgar Îdexî şehadete ulaştı. Zagroslar’ın yiğit evladı, Partimizin öncü militanı Rizgar yoldaşımız büyük bir iddia, kararlılık ve şehitler çizgisine layık olmanın bilinciyle hareket etti. Botan’daki başarılı pratiği ve samimi yoldaşlığı ile örnek bir Apocu gerilla oldu. Botan’ın Kêla Memê ve Besta alanlarında gerillacılık yapan yoldaşımız, düşmana darbe vuran birçok çalışma ve eylemde yer alarak işgalci düşmana karşı rolünü oynadı. Botan’ın öncü komutanlarından Şehîd Adil Bilîkî yoldaşın ardılı olmak ve onun direniş mirasını sahiplenerek mücadeleyi büyütmeyi amaçlayan Rizgar yoldaşımız katılımı ve duruşuyla Adil, Gelhat, Nûda ve Gulbaharların ardılı olmayı başardı.
Rizgar yoldaşımızın başta değerli ailesi olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, Rizgar yoldaşımız şahsında tüm devrim şehitlerimizin anılarını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü veriyoruz.
Rizgar Îdexî yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Rizgar Îdexî |
Rizgar Îdexî – Sinan Arar
Dağları kadar asi olan ve tarihinin hiçbir döneminde işgalcilere karşı boyun eğmeyerek özgür yaşamda ısrar eden Colemêrg halkımız, direniş geleneğini günümüzde de sürdürerek özgürlük hareketimize öncülük yapmaya devam etmekte. Colemêrg halkının yiğit genç kadın ve erkekleri de doruklarına sevdalandıkları özgür dağlara akarak halkımızın özgürlüğü için fedailik çizgisinde mücadele ediyor ve direniş tarihimizi besliyorlar.
Bu fedailik çizgisinin adanmışlarından olan Rizgar yoldaşımız da Colemêrg’de yurtsever bir ailede doğdu. Yaşadığı çevrenin ve ailesinin yurtsever olmasından dolayı daha küçük yaşlardan itibaren mücadelemizi duydu. Yaşadığı bölgenin Kurdistan Özgürlük Gerillası’nın yoğun etkinlik alanı olmasından dolayı defalarca gerilla ile karşılaşarak, gerillayı tanıma fırsatı buldu. Gerillanın yaşamından, yoldaşlık ilişkilerinden ve insanlara yaklaşımından etkilenen Rizgar yoldaşımız, gördüğü bu gerçeklik karşısında derinden etkilendi. Bundan dolayı çocuk yüreğine gerilla sevgisini yerleştiren Rizgar yoldaşımız, gerillaya katılımı bir amaç haline getirdi. Büyüdükçe halk gerçekliğimizi, uğruna büyük bedeller verdiğimiz özgür yaşam mücadelemizi daha iyi anlama imkanı bulan Rizgar yoldaşımız gerillaya olan duygusal bağlılığını bilinçle yoğurmasını bildi. Bu süreçte düşmanın halkımıza yönelik soykırım siyasetini de bilince çıkaran Rizgar yoldaşımız halk olarak varlığımızı korumanın ancak gerillayı büyütmekle mümkün olduğunun kanaatine vardı. Bunun için onurlu bir Kürt genci olarak en büyük sorumluluğun kendisi gibi gençlere ait olduğunu bilerek 2013 yılında iki akrabasıyla birlikte Kato alanından gerilla saflarına katıldı.
Bir süre Botan alanında gerillacılık yapan Rizgar yoldaşımız burada gerillacılığın temel ilkelerini, PKK yaşamının ölçülerini öğrenme fırsatı buldu. Daha sonra Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, yeni savaşçılar eğitimine dahil oldu. Eğitim sırasında Bakurê Kurdistan’da edindiği tecrübeler sayesinde yoldaşlarına öncülük yapmaya başladı. Katılım tarzı ve üslubuyla yoldaşlarına moral veren ve onların yaşama daha aktif katılmalarını sağlayan yoldaşımız emekçi ve fedakar özellikleriyle yoldaşlarının gelişimine önemli katkılarda bulundu. Aldığı eğitimlerle kendisini Apocu ideolojide derinleştiren Rizgar yoldaşımız, Önderlik felsefesini temel yaşam biçimi yapmak için katılımını yeniden gözden geçirerek fedaice bir katılım için sözünü yineledi. Halkımızın özgürlük taleplerine cevap olabilecek yetkin bir gerilla olabilmek için askeri eğitimlerine büyük önem veren yoldaşımız gerilla tarz ve taktiğinde uzmanlaşarak yüzünü pratik alanlara döndü. Gerilladaki ilk pratiğini Xakurkê alanında yapan Rizgar yoldaşımız, askeri alandaki yoğunlaşmalarına burada da devam etti. Yaşanabilecek olası bir savaş durumuna hazır olmak için kendisini her anlamda geliştirmesi gerektiğine inanan yoldaşımız Şehîd Mehmed Goyî Operasyon Okulu’nda eğitime dahil oldu. Burada da ideolojik ve askeri anlamda kendisini Devrimci Halk Savaşı esaslarına göre eğitti. Eğitimden sonra zorlu pratiği ile bilinen Xakurkê’nin Gostê alanına geçti. Düşman saldırılarının başladığı 2015 yılından itibaren bu alanda düşmana karşı geliştirilen birçok eyleme aktif katılarak, düşman saldırılarına cevap verdi. Düşmanın her işgal girişimine karşı beraberindeki yoldaşlarıyla fedaice savaşan Rizgar yoldaşımız bir defa yaralandı. Fakat hem Önderliğimiz üzerindeki ağır tecrit koşulları hem de yaşanan savaş sürecinde bazı yoldaşlarının şehadete ulaşması, Rizgar yoldaşımız için daha fazla mücadele etmenin gerekçesi oldu. Bu bilinçle yoğunlaşan Rizgar yoldaşımız kısa sürede yaralarını sararak daha etkili ve sonuç alıcı bir mücadele yürütmek için Bakurê Kurdistan’a gitmeyi önerdi. Önerisi kabul edilen yoldaşımız askeri anlamda uzmanlaşmak ve profesyonel bir düzey yakalamak için branş eğitimlerine katıldı. Orta otomatik silahlar branşında uzmanlaşan yoldaşımız 2018 yılında yüzünü kutsal Botan alanına döndü.
Öncü komutanlarımızın ve gerillanın ilk mücadele alanı olan Botan’a gitmek ve orada Egîd ve Adilların ardılı olarak savaşma imkanına kavuşan Rizgar yoldaşımız tarifi imkansız bir mutluluk ve heyecan duydu. Mücadele için yer aldığı alanın ağırlığını tüm hücrelerine kadar hisseden yoldaşımız, üstlendiği görev ve sorumlulukları yerine getirmek için müthiş bir çabanın sahibi oldu. İlk olarak Kêla Memê alanında çalışmalara katılan yoldaşımız, burada katıldığı eylemlerdeki cesareti ve fedakarlığı ile yoldaşlarının saygısını kazandı. Emekçi ve mütevazı bir yapısı olan yoldaşımız, askeri alandaki becerileri ile de kısa sürede öncü bir militan olmayı başardı. Yoğunlaşması sürekli düşmanı vurma üzerine olan Rizgar yoldaşımız, aynı zamanda yoldaşlarını da yoğunlaştırarak pratik anlamdaki öncülüğünü yaşamsal ve ideolojik öncülükle perçinledi. Kêla Memê alanından sonra Besta alanına geçen yoldaşımız, mevcut katılım düzeyini daha da aşan bir tempo ile mücadelesini sürdürdü. Düşmanın halkımızın kazanımlarının olduğu her alana saldırması, halkımıza karşı katliamlar geliştirmesi ve Önderliğimiz üzerindeki baskı ve tecrit politikasını daha da derinleştirmesi Rizgar yoldaşımız için daha fazla mücadelenin gerekçesi oldu. Bu temelde hem Kêla Memê hem de Besta’da bulunduğu süreçte asla sıradan bir yaşamı ve mücadeleyi kabul etmedi. Her zaman fedailik çizgisinde katılmayı ve savaşmayı esas alan yoldaşımız 12 Temmuz 2023 günü gerçekleşen düşman saldırısına karşı da bu militan duruşunu korudu. Son nefesine kadar binlerce şehidimizin eşsiz emek ve çabaları ile yaratılan özgürlük değerlerine bağlı kalmayı başaran Rizgar yoldaşımız şehadete ulaşarak halkımız özgürlük tarihindeki onurlu yerini aldı.
14 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
27 Kasım 2018 günü Mûş Milazgîr’de düşmanla yaşanan çatışmalarda ağır yaralanan Zinar yoldaşımız, düşman eline geçmemek için şehadete yürüdü.

Basına ve Kamuoyuna!
31 Ağustos 2023 günü Wan’ın Qelqelî ilçesinin Çamilî köyünde bir görev gereği bulunan Şoreş ve Deyndar yoldaşlarımız ile işgalci Türk ordusu arasında temas yaşandı. Sabah saatlerinde yoldaşlarımızın bulunduğu yeri kuşatmaya çalışan düşmana karşı yoldaşlarımız cevap verdi ve ağır bir çatışma yaşandı. Karadan ve göğüs göğüse çatışarak yoldaşlarımızın üzerine gidemeyen yüzlerce işgalci savaş uçakları ve saldırı helikopterleri ile her iki yoldaşımızın bulunduğu yeri saatlerce bombaladı ve bunun sonucunda Şoreş ve Deyndar yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Tüm yaşamlarını ve canlarını halkımızın özgürlük davasına adayan Rojava ve Rojhilat halkımızın bu değerli, yiğit ve fedai evlatları özgürlük mücadelesinde yer aldıkları süre boyunca tereddütsüz bir yürüyüşün sahibi oldular. Bakurê Kurdistan’daki gerilla direnişini büyüterek ve büyük yararlılıklar sağlayarak her türlü zor koşulda direnmesini ve savaşmasını bildiler. Görevden göreve, mevziden mevziye büyük bir aşk, coşku ve tempo ile koştular. Her görev ve sorumluluğu başarıyla yerine getirdiler. Partimiz PKK’nin öncü ve dönem rolünü oynayan Apocu fedai militanları haline geldiler. Düşmanla son karşılaşmalarında da yiğitçe direnerek, düşman karşısında asla boyun eğmeyerek ve işgalcilerin anladığı dilden cevap vererek tereddütsüzce şehadete yürüdüler.
Anıları ve fedaice yürüyüşleri asla unutulmayacak olan Şoreş ve Deyndar yoldaşlarımızın değerli ailelerine ve yurtsever halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Şoreş Berxwedan |
Şoreş Berxwedan – Nebî Ahmed
|
Kod Adı: Deyndar Xalit |
Deyndar Xalit – İsmail Şucai
Kurdistan’da yurtseverliği, Kürt kültürüne ve toprağına olan bağlılığıyla bilinen Efrîn halkımız, tarihten günümüze kadar bu özelliğini koruyarak yeni nesillere aktarmayı başardı. Hiçbir işgalci saldırıya boyun eğmeyen ve özünü korumakta ısrarcı olan değerli Efrîn halkımız, partimiz PKK ile tanıştıktan sonra da yurtseverliğin gereklerini yerine getirdi. Özellikle işgale karşı verdiğimiz özgürlük savaşına en değerli evlatlarını katarak örnek bir yurtseverlik duruşunun sahibi oldu. Kurdistan’da özgürlüğün bedelsiz olmayacağının bilincinde olan Efrîn halkımız, bir an bile bedel ödemekten geri durmadı. Tarihi gerilla direnişinde binlerce evladını şehit vermesine rağmen her zaman mücadeleyi büyüttü ve şehitlerin anılarının yaşatılması için emek verdi. Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle ilk özgürleşen alanlardan bir olan Efrîn, yurtsever çizgide gelişen örgütlülüğü sayesinde kısa sürede özgürlük devrimini yaşamsallaştırdı.
Böylesi yiğit bir halkın bağrından çıkan Şoreş yoldaşımız, Cindirêsê ilçesinde yurtsever bir ailede doğdu. Ailesinin ve yaşadığı çevrenin yurtsever olmasından kaynaklı Şoreş yoldaşımız daha küçük yaşlardan itibaren Partimizi ve gerillayı tanımaya başladı. Gençlik dönemlerinde mücadeleye olan ilgisi daha da artan Şoreş yoldaşımız, 2004 yılından itibaren başta devrimci gençlik çalışmaları olmak üzere birçok çalışmada yer aldı. Bu çalışmalardaki çalışkanlığı, fedakarlığı sayesinde bulunduğu alanda öncü oldu. Derin bir yurtseverlik bilinci olan Şoreş yoldaşımız, halkımızın örgütlenerek daha da güçleneceğinin farkındaydı. Rojava Özgürlük Devrimi’nin temellerinin atıldığı yıllarda adeta geleceği görür gibiydi. Bundan dolayı Efrîn’deki her bir gence, kadına, çocuğa ulaşarak onların mücadeleye katılmasını sağladı. Halkımızca sevilip sayılan bir militan olan Şoreş yoldaşımız, halkımızın bu ilgisine layık olmak için durmadan çalışarak ve okuyarak kendisini geliştirmek istedi. Önderliğin savunma ve çözümlemelerini okuyarak halkımıza cevap olmayı ve sorunlarını gidermeyi en öncelikli hedefi haline getiren Şoreş yoldaşımız, doğru mücadele çizgisinde devrimci yaşamına başladı. Çalışmalar sırasında halk gerçekliğimizi daha yakından gören Şoreş yoldaşımız, yurtsever halkımızın özgürlüğü için her türlü fedakarlığın gösterilmesi gerektiğini bilince çıkardı. Yine düşman gerçekliğini de yakından tanıyan yoldaşımız mücadelesinde daha keskin bir tarzı yakalaması gerektiğine kanaat getirdi. Özellikle Önderliğimize yönelik baskı ve işkence sistemini ağırlaşarak sürmesi, Kurdistan Özgürlük Gerillası’na yönelik imha amaçlı saldırıların her geçen gün artması ve buna karşı Kurdistan’ın dört bir yanından gerilla saflarına akın akın katılımların olması Şoreş yoldaşımızın yüzünü Kurdistan dağlarına dönmesine neden oldu. Halk çalışmalarındaki başarılarından dolayı birlikte çalışma yürüttüğü yoldaşları Şoreş yoldaşımızın gerillaya katılma istemini ertelemesini isteselerde Şoreş yoldaşımız kararını vermiştir. Kürd’e biçilen ölüm fermanının ancak Kurdistan’ın özgür dağlarında yırtılacağına inanan Şoreş yoldaşımız 2008 yılında çocukluk hayalini gerçekleştirmek üzere gerilla saflarına katıldı.
Gerilladaki ilk eğitimini Garê alanında alan Şoreş yoldaşımız gerilla ve dağ yaşamına kısa sürede uyum sağladı. Aldığı eğitimle kendisini askeri, örgütsel ve ideolojik anlamda yetkinleştirdi. Yaşamın her alanında yetkinleşenyoldaşımız devrimcilik yaşamına sağlam adımlar atarak başladı. Eğitimini başarılı bir şekilde tamamlayan Şoreş yoldaşımız, daha sonra Zap alanına geçti. Zap’ta Şikefta Birîndara alanında çalışmalara katılan yoldaşımız buradaki pratiğiyle daha ilk andan itibaren yoldaşlarının saygısını kazandı. Emekçi, fedakâr, mütevazı ve samimi bir katılımı olan Şoreş yoldaşımızın bu özellikleri onu adım adım fedailik çizgisine yaklaştırdı. Kendisini sürekli geliştirmeyi esas alan Şoreş yoldaşımız ancak bu şekilde kendisi için verilen emeklere layık olabileceğine inandı. Kurdistan dağlarında mücadelenin ancak fedailik çizgisinde yürütülmesi gerektiğine inanan Şoreş yoldaşımız; Zîlan ve Bêrîtanların mücadele çizgisinde bir mücadelenin sahibi oldu. Buna göre kendisini eğiten, donatan ve yaşama katan Şoreş yoldaşımız her zaman daha fazla mücadele etmenin çabasında oldu. Önderliğimize ve şehit yoldaşlarımıza layık bir mücadelenin sahibi olmak için Bakurê Kurdistan’a geçmek isteyen yoldaşımız bunun için gerillaya katıldığı günden itibaren önerilerde bulundu. Fakat yaptığı çalışmalardaki başarılarından dolayı bu isteği her defasında ertelenen Şoreş yoldaşımız kendisine daha fazla yüklenerek cevap verdi. Her konuda gelişmeyi esas alan yoldaşımız, her bir şehit yoldaşı için daha fazla mücadele etmeyi önüne koydu. Arayışçı bir militan olan Şoreş yoldaşımız, hangi çalışmada yer alırsa alsın sürekli yeniyi yarattı, değerlere değer katarak farkını ortaya koydu. Üstlendiği her sorumluluğu ve yer aldığı her çalışmayı adeta fethedilmesi gereken birer mevzi olarak ele alan yoldaşımız, pes etmeyi ala aklına getirmedi, zaferi esas aldı. Zengin yol ve yöntemler geliştirerek mutlaka amacına ulaşmayı başaran yoldaşımız, bu özellikleriyle tüm yoldaşlarına örnek oldu. Şoreş yoldaşımız devrimciliğin zoru başarmanın, olmazı oldurmanın adı olduğunu bir an bile unutmadı. Bundan dolayı her zaman mücadelenin en çetin olduğu alanlarda ve en fazla irade gücü gerektiren çalışmalarda olmayı istedi.
Kurdistan’da olağanüstü bir çaba ortaya koymadan hiçbir başarının mümkün olmayacağını mücadele tarihimizden bilen Şoreş yoldaşımız, Rêber Apo’nun fedai bir militanı olarak, Önderlik tarzını esas aldı. Bunun için adeta tutku derecesinde sevdalı olduğu Bakurê Kurdistan’a gitmeyi her seferinde gündeminde tuttu. Kendisini askeri ve ideolojik olarak profesyonel bir düzeye getirmeyi başaran Şoreş yoldaşımız, yeni dönem gerilla taktiklerinde ve tarzında müthiş bir derinleşme yaşadı. Önderliğimize yönelik en insanlık dışı uygulamaların, halkımıza yönelik bulunduğu her alanda gerçekleşen saldırıların, Kurdistan halkının ve tüm ezilenlerin savunma gücü olan Kurdistan Özgürlük Gerillası’na yönelik 8 yılı aşan aralıksız yönelimlerin devrede olduğu bir süreçte mutlaka Apocu bir fedai olarak üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğine inandı. İçinden geçtiğimiz tarihi sürece cevap olabilmek ve Devrimci Halk Savaşı’mızın zafere ulaşması için bir kez daha Bakurê Kurdistan’a gitmeyi öneren yoldaşımız büyük bir umutla bu sefer önerisinin kabul edilmesini bekledi. Önerisi kabul edildikten sonra Serhed alanına geçen yoldaşımız burada uzun bir süre mücadele yürüttü. Birçok başarılı çalışmada katkısı olan Şoreş yoldaşımız hayallerini gerçekleştirmenin verdiği heyecan, moral ve coşkuyla her zaman daha fazla mücadele etmeyi bir militanlık ölçüsü olarak ele aldı.
Doğallığı, güler yüzlü kişiliği ve emeğiyle yoldaşlar topluluğuna rengini vermeyi başaran, etrafında her zaman toplumsallık yaratan Şoreş yoldaşımız 31 Ağustos 2023 günü işgalcilere karşı fedaice direnerek şehadete ulaştı. Ardından muazzam bir direniş mirası bırakan Şoreş yoldaşımız anısına ona layık olmanın bilinciyle sahip çıkacak ve hayallerini gerçekleştirene kadar mücadelemizi kesintisiz sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz.
Deyndar yoldaşımız, Rojhilatê Kurdistan’da Kürt kültür ve geleneğinin korunduğu ve halkımızın yaşam tarzıyla bunu ortaya koyduğu Kotol şehrinde dünyaya geldi. Toplumsal ahlak değerlerine bağlı yurtsever bir ailede yetişen Deyndar yoldaşımız bu değerleri özünde yaşayarak büyüdü. Emek ve değer olgusuyla küçük yaşlarda tanışan yoldaşımız yaşamın emek vererek ve değer yaratarak anlam kazanacağına inandı. 15 Şubat 1999 günü Rêber Apo'ya karşı gerçekleştirilen Uluslararası Komplo sürecinde Rojhilatê Kurdistan’da gelişen serhildanlar ve eylemler, Rêber Apo’ya bağlılıklarını bedenlerini ateşten bir topa çevirerek “Güneşimizi Karartamazsınız” şiarıyla gerçekleşen fedai eylemler, Deyndar yoldaşımızı derinden etkiledi. Bunun üzerine Kurdistan Özgürlük Hareketi’ni daha yakından tanıma ve anlama isteği gelişti. Partimiz PKK’yi tanıdıkça özgürlük arayışları artan yoldaşımız bu arayışlarının cevabını PKK içerisinde bulabileceğinin kanaatine vardı. Daha önce gördüğü gerillaların yoldaşlık ilişkilerinden etkilenen yoldaşımız, devrim çalışmalarına daha derinden ve özverili katılmayı esas aldı. 2008 yılından 2014 yılına kadar halk örgütlenmesi ve birçok farklı çalışmada aktif bir şekilde yer alan Deyndar yoldaşımız, var olan değerleri büyütme ve çalışmalara daha aktif bir şekilde yer almanın bilinciyle hareket etti. Çalışmalarda kendinde sürekli bir gelişmeyi yaratan Deyndar yoldaşımız bu duruşunu gerilla saflarına katılarak daha aktif bir şekilde mücadele yürütme kararlılığına çevirdi.
2014 yılında Xakurkê alanında gerilla saflarına katılan yoldaşımız, alanda temel gerillacılık eğitimini başarılı bir şekilde tamamladı. Burada adını Deyndar koyarak halkına olan borcunun farkındalığı ile katılmayı esas aldı. PKK’nin kutsal yoldaşlık ilişkileri Deyndar yoldaşımızı derinden etkilediği gibi kendisinin de ancak daha fazla eğitimle bu değerlerin bir koruyucusu ve geliştiricisi olacağının bilincine vardı. Büyük bir istek ve arzu ile katıldığı gerilla yaşamında kısa sürede hem yaşamda hem askerlik konusunda kendini derinlikli bir şekilde yetiştirerek yetkin bir gerilla olmayı başardı.
2014 yılında soykırımcı, faşist Türk devletine bağlı DAİŞ çetelerinin Şengal’e dönük işgal ve soykırım saldırıları gelişince, Deyndar yoldaşımız da yüzlerce yoldaşı gibi halkımıza ve değerlerimize yönelik gelişen bu saldırılara karşı Apocu bir militan olarak Êzidî halkımızın yanında savaşmak için Şengal’e geçti. Şengal’de gelişen savaş gerçekliği içinde yetkinleşen yoldaşımız, burada üzerine düşen görev ve sorumlulukları başarıyla yerine getirme azmini gösterdi. Aynı mevzide birlikte omuz omuza savaştığı yoldaşlarının şehadetlerine şahitlik etti. Mücadelesini daha da büyüterek yoldaşlarının anılarını zaferle taçlandırmanın çabası içerisinde oldu. Kurdistan’ın kadim halkı Êzidî halkımızı yakından tanıma imkanı bulan yoldaşımız Êzidî halkımıza derinden bir bağlılık geliştirerek üç yıl boyunca yanındaki yoldaşları ile Şengal’in özgürleştirilmesinde büyük katkılar sağladı. Burada iki kere ağır şekilde yaralanmasına rağmen var olan mücadele azmini ve ısrarını sürdürdü. Yoldaşlık ilişkilerinin en yalın ve somut yaşandığı savaş ortamında kendini bu yoldaş temelinde her zaman bir sorgulama ve arayış içerisinde tutarak mücadelesini büyütmeyi esas aldı. Rêber Apo’nun İmralı adasında esir alınmasında, sahte dostluk ve yetersiz yoldaşlığın etkisinin olduğunun her zaman bilincinde olarak bu konuda kendini geliştirme ve eğitme çabası içinde oldu. Burada yoğun bir savaş pratiği geçiren yoldaşımız zamanla Partimizi daha derinden tanıdı ve var olan sorumluluklarını daha fazla bilince çıkardı. Bu esas üzerine Rêber Apo ve şehitler gerçeğine karşı özeleştirisini Zîlan ve Bêrîtanların çizgisinde bir mücadele yürüterek verdi. Şengal’deki görevini başarı ile tamamladıktan sonra tekrar Kurdistan’ın özgürlük dağlarına dönen Deyndar yoldaşımız kendini sürekli eğiterek sürecin ruhuna uygun bir Apocu militan oldu. Aldığı eğitimleri başarılı bir şekilde tamamlayan yoldaşımız üslendiği rol ve misyonunun ağırlığıyla kendini yeni dönem savaş tarzında derinleştirdi. Bu temeller üzerine belirli bir duruş ve yaşam tecrübesi kazanan yoldaşımız Medya Savunma Alanları’na yönelik gelişen işgal saldırılarına karşı aktif bir şekilde mücadele yürüttü. Düşman saldırılarına karşı yoldaşları ile birlikte onlarca işgalci Türk askerine karşı eylem üzerine eylem gerçekleştirerek düşmana ağır darbeler indirdi. Gelişen düşman saldırılarına karşı başta sabotaj branşı olmak üzere, kendisinde yetkinleştirdiği tüm gerilla tarz ve taktikleri ile profesyonel bir şekilde soykırımcı düşmanı kalbinden vurmayı başardı.
Yıllardır hayalini kurduğu Bakurê Kurdistan’a geçen Deyndar yoldaşımız, yılmaz ve sarsılmaz Apocu bir militan duruş ile yaşamın her anına kendini katarak, öncülük misyonuna denk bir şekilde hareket etti. Deyndar yoldaşımız yeni dönem gerilla tarz ve taktiğinin öncü komutanı olarak üstlendiği her görevi layıkıyla yerine getirmek için canla başla çalışma yürüttü. Apocu bir fedai olarak şehitler gerçekliğinin özlü bir koruyucusu ve militanı olmayı başardı. Deyndar yoldaşımız bir militan olarak hiçbir zorlanmayı kendisine engel yapmayarak katılım sağladı. Hayallerinin peşinden gitmenin verdiği mutluluk, görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak hareket etmeyi kendisine esas aldı. Bakurê Kurdistan’da olmanın verdiği coşku, heyecan ve bilinç ile tüm çalışmalara Apocu ruh ve irade ile katılarak düşmana ağır darbeler vurdu. Deyndar yoldaşımız güler yüzlülüğü, samimi yoldaşlığıyla yoldaşlarının yüreklerinde yer edindi. Her anını düşmanı güçlü vurmanın kararlılığıyla fedailik iddiasını yenileyerek katılım sağladı.
31 Ağustos 2023 günü Serhed’in Qelqelî ilçesinin Çamilî köyünde işgalcilere karşı son nefesine kadar fedaice savaşan ve şehadete ulaşan Deyndar yoldaşımız, mücadeledeki iddia ve kararlılığıyla her zaman bizlere öncülük yapmaya devam edecektir. Deyndar yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimize olan özgürlük borcumuzu mücadelemizi büyüterek ödeyeceğimizin sözünü veriyoruz.
9 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
26 Ağustos 2023 günü Amed’in Farqîn ilçesinde gerçekleşen düşman saldırısında Partimizin öncü militanlarından Dilgeş, Berxwedan ve Mervan yoldaşlarımız şehadete ulaştı. Düşman saldırısına karşı fedaice savaşarak Apocu iradeleşmenin temsilcisi olan Dilgeş, Berxwedan ve Mervan yoldaşlarımız Zap’tan Mêrdîn’e, Garzan’dan Amed’e kadar yükselen Apocu direniş ruhunu son nefeslerine kadar temsil etmeyi başardı.
Azmin, bilginin, yaratıcılığın ve fedailik çizgisindeki komutanlaşmanın adı olan Dilgeş yoldaşımız, 13 yıllık başarılarla dolu gerillacılık yaşamında her zaman fark yaratmayı bilen bir militan oldu. Yer aldığı her alanda, yürüttüğü her çalışmada moralli ve coşkulu katılımı ile başarıdan başarıya koştu, yoldaşlarının da birer öncü militan olmasında eşsiz bir mücadele gösterdi.
Berxwedan yoldaşımız şehitler çizgisine bağlılık temelinde gerilla saflarına katılarak, kutsal şehitlerimize nasıl layık olunacağının en seçkin örneği oldu. Berxwedan yoldaşımız, mücadelesinin her anında bu duruşunu koruyarak Rêber Apo ve şehitler partisi olan partimiz PKK’nin öncü militanlarından olmayı başardı.
Serhed’in yiğit evladı, zor görevlerin militanı Mervan yoldaşımız, gerilla yaşamının başından itibaren üstlendiği her görev ve sorumluluğu mutlak başarı temelinde ve büyük bir ciddiyetle yerine getirerek Partimizin örnek militanlarından oldu. Wan’dan başlattığı devrim yürüyüşünü her anına başarılar sığdırarak büyüten Mervan yoldaşımız, en büyük hayali olan Amed’de gerillacılık yapmayı bir hakikat haline getirdi.
Apocu direniş ruhunu layıkıyla temsil etmeyi başaran Dilgeş, Berxwedan ve Mervan yoldaşlarımızın değerli aileleri başta olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, yoldaşlarımızın bizlere bıraktığı mücadeleyi onların anısına layık olmanın yüksek bilinciyle zafere taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşımızın kimlik bilgileri şöyledir:
![]() |
Kod Adı: Dilgeş Zîlan Gûzereş |
Dilgeş Zîlan Gûzereş – Ferhat Akdeniz
|
Kod Adı: Berxwedan Farqîn |
Berxwedan Farqîn – Hanifi Saygı
![]() |
Kod Adı: Mervan Wan |
Mervan Wan – Muhterem Koç
Rêber Apo öncülüğünde gelişen Kurdistan Özgürlük Mücadelesi asimilasyon, inkâr ve imha saldırıları altında can çekişen halkımızın özgür gelecek umudunu yeniden yarattı. İşgalcilerin bütün insanlık dışı saldırılarına rağmen tarihin derinliklerine kök salan toplumsal değerlere bağlı kalan halkımız, varlığını ve kimliğini korumak için her zaman direniş içinde oldu. Partimiz PKK’nin ortaya çıkışıyla birlikte yurtsever halkımız, Rêber Apo’nun özgürlük yürüyüşüne; mücadele saflarına büyük bir güç ve iradeyle katıldı. Ölümsüz komutanımız Egîd (Mahsum Korkmaz) öncülüğünde Kurdistan’da gelişen tarihi gerilla mücadelesi hızla Kurdistan’ın dört bir tarafına yayıldı ve yurtsever halkımız Kurdistan Özgürlük Gerillası’yla bütünleşerek işgale ve işgalcilere karşı yarım asrı bulan benzersiz bir direniş ortaya koydu.
Rêber Apo’nun özgürlük felsefesinin ve gerilla direnişimizin ilk halklaştığı Colemêrg kentimiz, sahip olduğu direniş mirasını PKK’nin görkemli mücadelesiyle bütünleştirdi. Gerillanın sömürgecilere ağır darbeler vurduğu Colemêrg, binlerce yiğit evladını direniş saflarına gönderdi ve yurtseverlik çizgisini her dönem en üst noktada temsil etti. Tarihi gerilla direnişini geliştirdiği serhildanlarla selamlayan yurtsever Colemêrg halkımız, Rêber Apo felsefesine ve ölümsüz şehitlerimizin mücadele mirasına bütün gücüyle sahip çıktı. Bu güçlü direniş geleneğinin takipçisi olan yurtsever Pinyanîş aşiretinden olan Dilgeş yoldaşımızın ailesi, sömürgeci Türk devletinin saldırıları nedeniyle Çelê’ye bağlı Gûzereş köyünden Gever’e göç etmek zorunda kaldı. Bu nedenle Gever’de dünyaya gelen Dilgeş yoldaşımız, erken yaşlardan itibaren Partimizi tanıma şansına sahip oldu ve Gever’de serhildanlar içinde büyüdü. Erken yaşlarda direnişle tanışan yoldaşımız, aynı zamanda düşman gerçekliğini de yakından tanıdı. Sömürgeci Türk devletinin Kürt gençlerini mücadeleden uzaklaştırmak için uyguladığı kirli politikalara tanıklık eden yoldaşımız, bu kirli saldırılara karşı her zaman mücadele etti ve Kürt gençlerini bilinçlendirerek mücadeleye yöneltti.
Ailesinden ve yakın çevresinden Kurdistan Özgürlük Mücadelesi saflarına katılımların olması, yoldaşımızın gerillaya karşı büyük bir ilgi duymasını getirdi ve erken yaşlardan itibaren gerilla saflarına katılma isteği uyandırdı. Gever’in yurtsever ortamında Kurdistani değerlerle iç içe büyümesi, yoldaşımızın karakterinin şekillenmesinde büyük bir etki yarattı. Kurdistan’da yükselen gerilla direnişi, halkımıza karşı sömürgeci devletin geliştirdiği acımasız saldırılar ve şehitlerimizin intikamını alma duygusu, Dilgeş yoldaşımızın 2010 yılında Kurdistan Özgürlük Gerillası saflarına katılma kararlılığına ulaşmasını sağladı. Bozulmamış Kurdistani özellikleri ve dağ yaşamına olan büyük tutkusu, yoldaşımızı Kurdistan Özgürlük Gerillası’yla hızla bütünleştirdi. Xakurkê alanında temel gerillacılık eğitimini başarıyla tamamladı ve ilk gerillacılık pratiğine başladı. Heyecanı ve coşkusuyla bütün yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olan yoldaşımız, kutsal gerilla yaşamı ve yoldaşlığıyla derin bağlar kurdu. Aldığı eğitimlerle yetkin bir gerillaya dönüşen Dilgeş yoldaşımız, Zagroslar’a geçerek sömürgeci Türk ordusuna karşı geliştirilen tarihi Devrimci Halk Savaşı’nda büyük rol oynadı. Gerillacılık taktiklerinde uzmanlaşan ve başarılı bir şekilde pratiğe aktaran yoldaşımız, her zaman kendisini daha fazla geliştirme çabası içinde oldu. Dilgeş yoldaşımız dinamik, coşkulu ve kendine güvenen kişiliğiyle her zaman ön planda oldu ve gittiği her alanda yoldaşlarının sevgi ve saygısını kazandı. Teknik gelişmeleri modern gerilla taktikleriyle birleştirerek devrimin hizmetine koymak için büyük bir emek ortaya koydu.
İnsanlık düşmanı DAİŞ çetelerinin Rojava Özgürlük Devrimi’ni boğmak amacıyla soykırım saldırıları karşısında halkımızı savunma temelinde Rojava’ya geçen Dilgeş yoldaşımız, DAİŞ çetelerine karşı fedaice savaştı. Başından ve ayağından iki kez yaralanmasına rağmen direniş cephesini terk etmeyerek insanlık düşmanı çetelerin yenilgiye uğratılmasında büyük bir çaba sahibi oldu. DAİŞ çeteleri yenilgiye uğratıldıktan sonra büyük bir sevgi ile bağlı olduğu ve hep özlemini çektiği Kurdistan dağlarına geri dönen yoldaşımız, edindiği tecrübeyle öncü bir komutana dönüştü. Özellikle sabotaj alanında yetkinlik kazandı, Demokratik Modernite Gerillacılığını en fazla özümseyen ve pratikleştirilmesi için yoğun çaba gösteren yoldaşlarımızdan oldu. Her zaman kendisini yenileyen, arayış içinde olan ve gelişirken yanındaki yoldaşlarını da geliştirmeyi esas alan Dilgeş yoldaşımız, mücadele saflarında hızla gelişti ve öncüleşti. Mücadele yaşantısı boyunca birçok kritik görevde sorumluluk alan ve başarıyla sonuca ulaştıran yoldaşımız, her zaman güven yaratarak başarı çizgisinin temsilcisi bir militan haline geldi. Garê alanında yürüttüğü başarılı pratiğin ardından Heftanîn’e geçen yoldaşımız, sömürgeci Türk ordusuna ağır darbeler vurulan birçok eylemde yer aldı. Aldığı akademi eğitimleriyle Rêber Apo felsefesinde ve yeni dönem gerilla taktiğinde derinleşen yoldaşımız, yaşamının her anını mücadeleye adadı, yürüttüğü başarılı pratiklerle Partimizin zafer çizgisini yaşamsallaştırdı.
Bakurê Kurdistan’a geçerek sömürgeci Türk ordusuna karşı geliştirilen tarihi direniş içinde yer almak için ısrar eden Dilgeş yoldaşımızın işgalcilere karşı öfkesi hiç dinmedi ve bu öfkesini etkili bir mücadelenin zemini haline getirdi. Amed alanına geçerek gerillacılık mücadelesini Bakurê Kurdistan’da devam ettirdi. Hiçbir engel karşısında pes etmeyerek sorunlar karşısında her zaman çözüm gücü olmayı başardı. Ölümsüz şehitlerimizden miras kalan mücadele bayrağını zafere taşımak için durup dinlenmeden çalışan, emek veren Dilgeş yoldaşımız, yeni dönem gerillacılığının zafer çizgisinde tereddütsüzce yürüyen yoldaşlarımızdan oldu. İşgalci Türk ordusunun saldırılarına karşı fedaice direnen ve savaşan yoldaşımız, birçok eylemde yerini aldı ve işgalcilere ağır darbeler vurdu. Ardında unutulmaz bir mücadele mirası bırakarak ölümsüzler kervanına katılan Dilgeş yoldaşımız, yaşamında ve yürüttüğü savaşta PKK militanlığının adı oldu. Dilgeş yoldaşımızın mücadele anısı her zaman önümüzü aydınlatacak ve biz geride kalan yoldaşları tarafından mutlaka zafere taşınacaktır.
Berxwedan yoldaşımız, aslen Botanlı koçer Aligî aşiretine mensup bir ailenin ferdi olarak Amed Farqîn’de doğdu. Ailesinin koçer olmasından dolayı doğa ile iç içe büyüyen Berxwedan yoldaşımız; özlü, sade, çalışkan ve çevresinde sevilen biri oldu. Her zaman doğa ile iç içe yaşamasından dolayı, şehirlerin kirinden, karmaşıklığından ve sahte ilişkilerinden etkilenmedi. Türk devlet okullarında dört yıl okuyan yoldaşımız, bu okulların birer asimilasyon merkezleri olduğunu, kendisini özünden koparacak birer soykırım yuvası olduğunu kısa sürede fark ederek bıraktı fakat kendisini eğitmeyi her an sürdürdü. Hem özünü korumayı bildi hem de yaşamsal anlamda büyük bir tecrübe kazandı. Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nin 1990’lı yıllardan itibaren tüm Kurdistan’da gelişmesi ve halkımızca gerçekleştirilen serhildanlar ve kitlesel katılımlarla gerillanın sahiplenilmesi, ülkemizde yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Berxwedan yoldaşımızın ailesi de bu süreçte mücadelemizi tanıdı. Soykırımcı Türk devleti bütün insani değerleri bir yana bırakarak sırf özgürlük gerillasının halkla olan ilişkisini koparmak için halkımıza karşı birçok insanlık dışı saldırı geliştirdi. Köylerin yakılıp yıkılması ve halkımızın zorla göçe tabi tutulması ve böylece hem gerillanın halkımıza ulaşması hem de halkımızın metropollerde daha kolay asimile edilmesi amaçlandı. Berxwedan yoldaşımızın koçer ailesi de düşmanın bu politikalarından nasibini aldı. 90’lı yıllarda birçok defa evlerinin, çadırlarının yakılıp yıkılması düşmana tepki duymalarına neden oldu. Berxwedan yoldaşımız da küçükken şahitlik ettiği bu saldırılar nedeniyle düşmana karşı büyük bir öfke ve kin besledi. Büyüyünce mutlaka düşmandan hesap soracağını her defasında dile getirerek, mevcut öfkesini daha da biledi. Ailesinden ve yakın akrabalarından gerilla saflarına katılımların olması, Berxwedan yoldaşımızın gerillaya karşı büyük bir sevgi beslemesini sağladı. Gerillayı kendisi için ulaşılması gereken bir hedef olarak belirleyen yoldaşımız, bu hedefine her geçen gün yakınlaştıkça daha fazla heyecanlandı ve bu heyecanını daha fazla mücadele gerekçesi yaptı. Yakın akrabalarından yaşanan şehadetler Berxwedan yoldaşımızı derinden etkiledi. Bu şehadetlere doğru sahip çıkmanın ancak mücadeleyi daha da büyütmekten geçtiği bilinci edindi ve daha fazla mücadele arayışına girdi. 2007-2009 yılları arasında milislik çalışmalarına dahil olan yoldaşımız, büyük hizmetlerde bulundu. Bu süreçte birlikte çalıştığı birçok yoldaşımızın ve 2011 yılında da abisi Serdar Amed (Refik Saygı) yoldaşımızın şehadete ulaşması, Berxwedan yoldaşımızın daha fazla yoğunlaşmasına ve mücadele yöntemlerini gözden geçirmesine neden oldu. Mevcut mücadele tarzının ve katılımın yeterli olmadığını bilen yoldaşımız, bu temelde arayışlarını daha da derinleştirdi. Son olarak 2013 yılında partimiz PKK’nin öncü kadrolarından Sara (Sakine Cansız) yoldaşın namertçe şehit edilmesi, Berxwedan yoldaşımız için gerilla saflarına katılma gerekçesi oldu.
2013 yılında çocukluk hayali olan gerillaya katılmayı başaran Berxwedan yoldaşımız hem koçer olmasından hem de uzun yıllar boyunca gerilla ile birlikte çalışma yürütmesinden dolayı gerilla yaşamına uyum sağlamada zorlanmadı. Daha önceden tanık olduğu gerillanın yoldaşlık ilişkilerini bizzat yaşamaya başlaması, Berxwedan yoldaşımızda tarifi imkansız duygular uyandırdı. Yaptığı bir değerlendirmede, bu duyguların anlatılarak değil ancak yaşanılarak bilinebileceğini ve gerçek anlamına varılabileceğini ifade etti. Yaşamsal ve örgütsel tecrübeleri ile daha ilk günlerden itibaren kendisi gibi gerillaya yeni katılan yoldaşlarına yardım ederek öncülük yapmaya başladı. Yeni savaşçı eğitimi sırasında kendisini her anlamda geliştirmeyi hedefleyen yoldaşımız, ideolojik ve askeri anlamda belli bir bilinç düzeyi yakalamayı başardı. Berxwedan yoldaşımızın doğal kişilik özellikleri, fedakarlığı ve mücadeleye daha fazla katılma isteği, birlikte eğitim gördüğü ve mücadele ettiği yoldaşlarına örnek oldu.
Eğitimden sonra yaklaşık iki yıl boyunca Metîna alanında çalışma yürüten Berxwedan yoldaşımız, bu süreçte gerilla yaşamında, gerilla savaş taktiklerinde önemli bir derinleşme sağladı. Artık tecrübeli ve yetkin bir gerilla olan Berxwedan yoldaşımız, her geçen gün kendisini daha da geliştirmeyi esas alarak komutanlaşmayı amaçladı. Ancak öncü bir gerilla komutanı olarak dönem görevlerini yerine getirebileceğini düşünen yoldaşımız, bu yönüyle büyük bir emek ve çabanın sahibi oldu. Kendisini Rêber Apo felsefesinde derinleştirdi, edindiği militan ölçülerle yoldaşlarına güven verdi. Bu nedenle fedakarlık, güven ve hassasiyet gerektiren çalışmalara dahil olarak mücadelesini daha da büyüttü. Bir yıl boyunca bu çalışmada kalan yoldaşımız, düşmanın halkımıza yönelik geliştirdiği topyekûn saldırılara karşı savaşın yoğun olduğu alanlara gitmek istedi. Önerisinin kabul edilmesi üzerine 2016 yılında tekrar Metîna alanına geçti. Apocu öncü bir militan olan Berxwedan yoldaşımız, burada kaldığı iki yıllık süre içinde en ön cephede yer aldı ve düşmanın gerçekleştirdiği saldırılara anında cevap vererek, büyük darbe vurdu. Savaş cesareti, yoldaşlığa olan bağlılığı ve dürüst katılımı ile öncü bir Apocu militan oldu.
Daha sonra özel bir görev için çeşitli alanlarda kalan Berxwedan yoldaşımız; bu çalışmalardaki duruşu, Önderlik felsefesine ve özgür yaşama olan bağlılığı ile bir Parti kadrosu olarak üstlendiği görev ve sorumlulukları başarı ile yerine getirdi. Düşmanın Önderliğimize yönelik işkence sistemini sürekli kılması ve halkımızla olan bağını koparmaya çalışması, halkımıza yönelik saldırılarını büyük bir alana yayarak kazanımlarına göz dikmesi ve halkımızın öncü savunma gücü olan Kurdistan gerillasına yönelik saldırılarını kapsamlılaştırması, Berxwedan yoldaşımızın süreç karşısında kendisini sorgulamasına neden oldu. Öncü bir militan olarak geçilen bu zorlu sürece mutlaka cevap olması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bu temelde Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime katılarak, burada kendisini hem ideolojik anlamda hem de yeni dönem gerillacılığının esaslarında derinleştirdi. Ancak profesyonel gerillacılıkla başarıya ulaşılabileceğinin farkında olarak büyük bir yoğunlaşma süreci yaşadı. Bakurê Kurdistan’da mücadele etme istemini her fırsatta dile getiren Berxwedan yoldaşımız, özellikle doğup büyüdüğü ve tanıdığı Amed alanına geçmek istedi. Duruşu ve fedaice katılımı ile yoldaşlarına güven veren Berxwedan yoldaşımız, zafere olan büyük inancı ve devrimci coşkusuyla Amed alanına geçti. Amed’de bulunduğu süre içinde yoldaşlarının güvenine layık ve beklentilerine cevap olan Berxwedan yoldaşımız, başarılı birçok çalışma yürüttü. Devrimci Halk Savaşımızın gelişmesi ve daha fazla derinleşmesi için büyük bir emeğin, durmak bilmeyen bir temponun sahibi oldu. 26 Ağustos günü Farqîn alanında gerçekleşen düşman operasyonuna karşı 10 yıllık gerillacılık tecrübesinin zirvesini yaşayan Berxwedan yoldaşımız, fedaice direnerek şehadete ulaştı. Dürüstlüğü, doğallığı ve emekçiliği ile tüm yoldaşlarının yüreğinde yer edinmeyi başaran Berxwedan yoldaşımız şehadeti ile biz yoldaşlarına daha fazla mücadele talimatı oldu. Yoldaşları olarak Berxwedan yoldaşımız şahsında tüm şehitlerimizin özgür yaşam hayalini gerçekleştireceğimiz sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Mervan yoldaşımız Wan’ın Payizava ilçesinde derin yurtseverlik değerlerine bağlı Pinyanîş aşiretine mensup bir ailede dünyaya geldi. Toplumsal ahlak değerlerine bağlı sade, samimi ve mütevazi bir ailede yetişti. Çocukluğunu Wan’da geçiren yoldaşımı,z burada partimiz PKK’yi daha yakından tanıma fırsatı buldu. Toplumsal değerlerle iç içe büyüyen yoldaşımız sistemin var olan dayatmalarına karşı her zaman bir sorgulama ve arayış içerisinde oldu. Çocukluk yıllarında başlayan sistemi sorgulama duruşu, arayışlarında daha radikal bir tutum takınmasına vesile oldu. Bu temelde sistemin dayatmalarına karşı örgütsel ve eylemsel çalışmalara ilk adımlarını atarak bu arayışlarını cevaplamaya başladı. Partimiz PKK’yi daha yakından tanıdıkça var olan tutumunun yeterli olmadığını, bu uğurda daha fazla bir çabanın içerisinde olunması gerektiğinin bilinç ve kararlılığına ulaştı. 2008 yılında sokak ortasında onlarca faşist Türk polisinin annelerimize uyguladığı şiddetin canlı tanığı oldu. İmha ve soykırım saldırıları karşısında sessiz kalmayarak aktif bir eylemsellik içerisinde oldu. 2012 yılında faşist Türk polisleri tarafından 1 hafta gözaltına alınan Mervan yoldaşımız, onur kırıcı uygulamalara ve teslimiyet dayatmasına maruz kaldı. Bu saldırılar karşısında kin ve öfkesini örgütlü bir duruşa dönüştüren yoldaşımız, yurtsever gençlik çalışmalarına aktif bir şekilde katılarak kinini ve intikamını düşmanın üstüne saldı. Ailesinden ve çevresinden katılımların olması ve şehadetlerin yaşanması, Mervan yoldaşımızın daha aktif katılmasına ve böylece şehitlerimizin anılarına bağlı olmayı esas görev bilmesine vesile oldu. Bu temelde artık gerilla saflarına katılma kararı alarak sistemin tüm saldırı ve dayatmalarına karşı cevap oldu.
Mervan yoldaşımız 2015 yılında Wan eyaletinde gerilla saflarına katılarak bir özgürlük gerillası oldu. 1997 yılında Çarçêla alanında, bir çatışmada kahramanca savaşarak şehadete ulaşan abisi Mervan Wan (Erkan Koç) yoldaşın ismini alarak, daha ilk günden itibaren şehitler çizgisinde bir duruşun sahibi olacağını beyan etti. Temel gerilla eğitimini Wan eyaletinde tamamlayan yoldaşımız, burada aktif bir şekilde çalışmalarda yerini alarak, görev ve sorumluluklarını yerine getirdi. Feraşîn yaylalarından asi ve heybetli Kato Marînos dağları boyunca bir özgürlük savaşçısı olarak mücadele etti. Bu mücadele içerisinde büyük bir yaşam tecrübesi kazandı ve yetkinleşerek Apocu bir militan olma yolunda kararlı adımlarla yürüdü. Yoldaşlarına olan derin bağlılığı ve dürüst katılımı ile kısa süre içerisinde tüm yoldaşlarının saygı ve sevgisini kazandı. Eyalette düzenlenen birçok eylemde aktif bir şekilde yer alarak birçok düşman askerinin cezalandırılmasında rol sahibi oldu. 2016 yılında Wan’da fedai eylem yaparak şehadete ulaşan Xebat Aktepe yoldaşı yakından tanıdı. Xebat yoldaşın eylem hazırlıklarına üstün bir moral ile katkı sağlayan Mervan yoldaşımız, eyleme gittiği ana kadar Xebat yoldaşın yanında kalarak, o anlara canlı tanıklık etti. Xebat yoldaşımızın fedai eylemi, Mervan yoldaşımızı derinden etkiledi. Böylece yaşama ve yoldaşlığa olan inancını derinleştirerek daha aktif bir katılımın sahibi olmasına vesile oldu. Mervan yoldaşımız kış kamplarında kendini Rêber Apo ideolojisi ve felsefesinde eğiterek şehit yoldaşlarına olan bağlılığını pratikte yansıtan bir tutum içerisinde oldu. 2017 yılında kış kamplarının üzerine düşen çığ sonucu yaralandı. Yaralı olmasına rağmen mücadelesine devam etme irade ve kararlılığını göstermesini bildi. Ağır kış koşullarında direnerek yaşama tutundu. Aynı zamanda yoldaşlarının da yardımına koşarak büyük bir fedakârlık sergiledi.
2017 yılının ardından Medya Savunma Alanları’na geçen yoldaşımız, tecrübe ve eksikliklerini daha derinlikli analiz etmek ve bunlardan dersler çıkararak kendini Rêber Apo ve şehitler gerçekliği karşısında daha fazla derinleştirmek için Haki Karer Akademisi’nde bir devre eğitim gördü. Eğitim süreci boyunca eleştiri ve öz eleştirisel bir tutum sergileyen yoldaşımız, kendini ve yoldaşlarını geliştirmede emek sahibi oldu. Rêber Apo’nun Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü Paradigması’nda daha fazla derinleştirerek çıkan hata ve eksiklikleri üzerinde derin yoğunlaşmalar yaparak sürecin ruhuna uygun bir Apocu militan olma kararlılığında oldu. Bu temelde yoldaşlık ilişkilerine bağlı, sade ve dürüst bir katılımın sahibi olma yolunda sürekli kendini eğiterek yoldaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirdi. Başarılı bir şekilde eğitim devresini tamamlayan yoldaşımız, tekrar Bakurê Kurdistan alanlarında mücadeleye katılmak üzere Amed’e gitmek için öneride bulundu. Önerisi kabul edilen yoldaşımız, görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirme çabası içerisinde oldu.
Zorluklar ve koşullar ne olursa olsun Mervan yoldaşımız için pes etmek söz konusu olamazdı. Amed’e gitmek için önüne çıkan tüm zorluklara ve olumsuzluklara derin anlam biçerek, sabırlı ve dirayetli bir tutum takındı. Amed’e gitmek için yoğunlaşma içinde olduğu süre boyunca yoldaşlık ilkelerine bağlı bir yaşamın sahibi oldu. Yoldaşları için üslenme çalışmasından mevzi ve tünel hazırlıklarına kadar her görev ve sorumluluğa ‘ama’sız katılarak başarılı bir pratiğin sahibi oldu. Yaşamında sürekli moralli, olmazı olur kılan Apocu bir militan duruşun sahibi oldu. Halkımızın ve Hareketimizin içerisinde olduğu tarihi sürecin görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak Amed’e gitti. Bir kızıl yıldız gibi parlayan gözlerinde yüzyılların sevincinin yanı sıra düşmana karşı biriktirdiği kin ve öfke ile burada mücadele etti. Amed eyaletinde bulunduğu süreç içinde başarılı bir pratiğin sahibi olarak görev ve sorumluluklarını yerine getiren Mervan yoldaşımız, düşmanla girilen çatışmalarda son nefesine kadar direnerek şehadete ulaştı. Yoldaşları olarak Mervan yoldaşımızın mücadele çizgisinde yürüyeceğimizin sözünü veriyoruz.
8 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
26 Temmuz 2023 günü, Şirnex’in Elkê ilçesinin Bilbês alanında, saflarımızdaki Baran ve Dilpak adındaki iki unsur ihanet ederek düşmana teslim oldu. Bu ihanetçilerin düşmana verdiği bilgilerle operasyon başlatan işgalci Türk ordusu, 27 Temmuz günü Şirnex’in Elkê ilçesinin Betkar alanında bulunan bir grup yoldaşımızın olduğu yeri bombaladı. Düşmanın elinde çok net ve somut bilgiler olmasına rağmen yoldaşlarımızın üzerine gelme cesaretini gösteremedi ve ancak savaş tekniği ile saatlerce bombaladıktan sonra yaklaşabildi. Bu bombardımanlar sonucunda Yusuf Pîrosî, Tekoşer Pêncewîn ve Zerdeşt İsyan yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
Yusuf yoldaş; sadeliği, fedakarlığı, dürüstlüğü, yüksek morali ve güçlü enerjisi ile mücadelemizde yer alan, 33 yıl boyunca büyük bir kararlılıkla direnen, en zorlu ve tehlikeli alanlarda görev üstlenen büyük bir emekçiydi. Halkımızın özgürlük davasına yürekten inanan ve bunun zaferi için tereddüt etmeden tüm benliğini ortaya koyan, mücadelemize önemli katkılar sağlayan büyük bir yurtseverdi. Yusuf yoldaş, bir milis olarak yürüttüğü çalışmaları Apocu fedai ruhla yerine getirip, yurtseverlik ölçülerini zirveye ulaştıran benzersiz bir katılım sergiledi. Yusuf yoldaş, emeğin, fedakarlığın, cesaretin, hesapsız yurtseverliğin ve özgürlük davasına inanmışlığın büyük örneği olarak sembolleşip mücadele tarihimize geçti. Yusuf yoldaşın verdiği emekler biz özgürlük gerillaları ve halkımız tarafından asla unutulmayacak ve daima örnek alınacaktır.
Birer Apocu fedai militan olan Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımız da, genç yaşta yüzlerini Kurdistan dağlarına dönen, tereddütsüzce saflarımıza katılan, büyük bir feragat duygusuyla mücadele eden ve bunun için Bakur’da gerillacılık yapan fedai yoldaşlarımızdı. Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımızın da azmi, çabası, kararlılığı, inancı, büyük emeği ve cesaretleri asla unutulmayacak, yoldaşlarına ve Kurdistan gençliğine yol gösterecektir.
Namertçe bir ihanet ve korkakça gerçekleşen düşman saldırıları sonucunda Yusuf, Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımız gibi değerli militanları şehit vermek bizi derinden üzdü. Kürt halkının özgürlük mücadelesini içeriden kemiren hainler ve ihanet çizgisi mahkum edilmeden, bunun hesabı sorulmadan ve Kurdistan’ın bağrından sökülüp atılmayana kadar halkımızı zafer yürüyüşünden alıkoyacağı bir kez daha anlaşıldı. Yusuf, Tekoşer ve Zerdeşt yoldaşlarımız şahsında tüm şehitlerimize bir kez daha söz veriyoruz ki; hainlere ve ihanete karşı duruşumuz her zamankinden daha net, daha keskin ve daha sonuç alıcı olacaktır. Hainler ve ihanet çizgisi asla affedilmeyecek ve hesabı mutlaka sorulacaktır.
Bu temelde başta şehit yoldaşlarımızın değerli ailelerine, büyük bir fedakarlıkla direnen Mexmûr’daki yurtsever halkımıza ve tüm Kürt halkına başsağlığı diliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Yusuf Pîrosî |
Yusuf Pîrosî – Hacı Ali Yiğit
|
Kod Adı: Tekoşer Pêncewîn |
Tekoşer Pêncewîn – Levent Andiç
|
Kod Adı: Zerdeşt İsyan |
Zerdeşt İsyan – İsa Temel
Hacı Ali Yiğit yoldaşımız, Botan’ın en yurtsever ilçelerinden Elkê’nin Pîrosa köyünde dünyaya geldi. Doğal köy ortamında, bozulmamış Kürtlük değerleri ve güçlü bir toplumsal kültür ile büyüdü. Hacı Ali yoldaş, her Kürt ferdi gibi Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ni çocukluk yaşlarından itibaren duyup tanıdı. Fakat esasen 1989 yılında bizzat Kurdistan Özgürlük Gerillaları’nı görüp tanıştı. Bu tanışma Hacı Ali arkadaşı derinden etkiledi ve büyük bir sempati ile halkımızın özgürlük davasına gönül verdi.
Pîrosî aşiretinin değerli ve onurlu bir ferdi olarak özgürlük mücadelesine inanıp gönül verdikten sonra kendisinin de bu mücadelede rol alması gerektiğini gördü. Bu bilinçle 1991 yılında aktif olarak çalışmalara katıldı. 1994 yılına kadar birçok alanda ve çeşitli biçimlerde faaliyet yürütüp büyük yararlılıklar gösterdi. Özgürlük mücadelesine katıldıktan sonra Yusuf adını alan Hacı Ali yoldaş, yüksek cesareti, fedakar ve korkusuz kişiliği ile birçok zorlu görevi başarıyla yerine getirdi. Kurdistan’da büyük bir soykırım saldırısı yürüten faşist TC devleti tarafından 1994 yılında tutuklanarak günlerce süren gözaltı ve işkenceler maruz kalıp, zindana konuldu. Beş yıl boyunca Sêrt ve Êlih zindanlarında tutsak olarak kaldı. Yusuf yoldaş ne gözaltında ne de zindanda asla devrimci duruşundan taviz vermedi, hep direndi, başı dik ve onurlu bir şekilde mücadele etti. Zindanı bir eğitim akademisi gibi ele alıp Parti ideolojisinde kendisini derinleştirdi. Botanlıların karakteristik özelliği olan pratik yaratıcılık, direnişçilik, gözü karalık, yüksek cesaret ve fedakarlığı kendi kişiliğinde Apocu ideoloji ile harmanlayarak komple devrimci bir kişiliğe dönüştürdü. Uluslararası Komplo sürecinde zindandan çıkan Yusuf yoldaş, mücadele görevlerine ve toplumsal sorumluluklarına sahip çıkarak mücadelesini devam ettirdi. Faşist Türk devletinin ailesine uyguladığı yoğun baskı ve tehditler karşısında ailesini de alarak Şehîd Rustem Cûdî Mexmûr Kampı’na göç etmek zorunda kaldı.
Doğduğu ve büyüdüğü topraklardan fiziki olarak ayrılmak Yusuf yoldaşımızın yüreğinde derin üzüntüye sebep oldu. Fakat bunu daha fazla mücadele etmenin gerekçesi haline getirdi ve katılım temposunu yükseltti. Fedakar, emekçi, mütevazı, dur durak bilmeyen, yüreği devrim coşkusuyla atan bir milis olan Yusuf yoldaş, aktif olarak mücadele etmeye devam etti. 2006’dan günümüze kadar halkımızın özgürlük mücadelesinin ihtiyaçları temelinde açığa çıkan görevlerin hepsine büyük bir istekle yaklaştı. Üstlendiği her sorumluluğu başarıyla yerine getirdi. Yusuf yoldaş, zorlu coğrafyalarda, sınır hatlarında, düşman pusularında, en tehlikeli alanlarda gerillanın yanında oldu, önüne geçti, öncülük etti ve görevini sağlam bir biçimde gerçekleştirdi. Binlerce gerillanın Bakur’a sağlam bir şekilde ulaştırılmasında emek ve rol sahibi olan Yusuf yoldaş, mücadelemizin korkusuz kahramanlarından biriydi.
Yusuf yoldaş sadeliği, fedakarlığı, dürüstlüğü, yüksek morali ve güçlü enerjisi mücadelemizde yer edindi. Yusuf yoldaşın selam verdiği, öncülük ettiği, birlikte yol aldığı her yoldaşımız onu asla unutmadı. Yusuf yoldaş, temas ettiği her gerillada derin ve unutulmaz izler bıraktı. Yusuf yoldaş yürüttüğü çalışmanın tehlike ve zorlukları kadar, öneminin de farkındaydı. Bir milis olarak yürüttüğü bu çalışmaların onlarca gerillanın katılımı düzeyinde mücadelemize katkılar sağladı. Bu yüzden hiçbir görev ve sorumluluktan kendisini geriye çekmedi. Ailesine karşı toplumsal sorumlulukları olmasına rağmen her zaman fedai bir militan gibi çalıştı.
Yusuf yoldaşımız, halkının özgürlük davasına yürekten inanan ve bunun zaferi için tereddüt etmeden tüm benliğini ortaya koyan büyük bir yurtseverdi. Yusuf yoldaş, onurlu bir Kürt yurtseverinin özgürlük mücadelesine fedai militanlık düzeyinde katılabileceğini, yıllarca hesapsızca ve tereddütsüzce mücadele edilebileceğini gösterdi. Yusuf yoldaşın, bu katılımı ve 33 yıllık büyük yurtseverliği tüm yurtsever Kurdistan halkına örnek olan ve aynı zamanda bu ölçüleri yükseltip zirveye ulaştıran bir katılımdır. Nasıl ki bugün Kurdistan Özgürlük Gerillası Apocu fedai ruhta zirveleşmeyi yaşayarak mücadele ediyorsa, Yusuf yoldaşımız da aynı ruhu büyük bir Kürt yurtseveri olarak en zirvede yaşayıp şehadete ulaştı. Yusuf yoldaşımız bu anlamda emeğin, fedakarlığın, hesapsız yurtseverliğin ve özgürlük davasına inanmışlığın büyük örneği olarak sembolleşip mücadele tarihimize geçti. Yusuf yoldaşın verdiği emekler biz özgürlük gerillaları ve halkımız tarafından asla unutulmayacak, daima örnek alınacak, uğruna tüm yaşamını adadığı amaçları mutlaka başarılacaktır.
Tekoşer yoldaşımız Mêrdîn’in Şemrex ilçesinde 6 çocuklu Andiç ailesinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Toplumsal ahlak değerlerine bağlı yurtsever bir ortamda büyüdü. Ekonomik nedenlerden dolayı ailesinin Amed’e göç etmesiyle beraber Tekoşer yoldaşımız için hayat mücadelesi burada kaldığı yerden devam etti. Sistemdeki eğitimini Amed’te lise birinci sınıfa kadar sürdüren yoldaşımız, ailesine ekonomik açıdan destek olabilmek amacıyla okulu terk eder. Ailesinin mevsimlik işçi olarak sürekli yurdundan uzak, gurbette geçen yaşamları yoldaşımızı derinden etkiledi ve çelişkiler yaşamasına neden oldu. Bir süre bu çelişkileri devam eden Tekoşer yoldaşımız bu çelişki ve arayışlarına cevap aramaya başladı. Yurtsever olan yakın çevresinden partimiz PKK saflarına katılım ve şehadetlerin olması, yoldaşımızın bu arayışlarını da yönlendirdi. Bir süre ailesi ile mevsimlik işçi olarak Türkiye metropollerinde çalıştı. Ailesine ekonomik olarak daha fazla katkıda bulunmak için tek başına Türkiye metropollerinde çeşitli işlerde çalışarak ailesine katkıda bulunur. Arayış ve çelişkileri gün geçtikçe artan yoldaşımız bu arayışlarına cevabı PKK saflarında bulacağının hakikatine varır. Yurtsever gençlik çalışmalarında yer alan yoldaşları tanıdıkça Kurdistan Özgürlük Hareketi hakkında daha fazla bilgi sahibi oldu. Çelişkilerinin cevabına burada varacağının hakikatine varan Tekoşer yoldaşımız, 2014 yılında gerilla saflarına katıldı.
2014 yılında Amed’den gerilla saflarına katılan Tekoşer yoldaşımız çocukluk hayallerini gerçekleştirdi. Amed’den Botan alanına doğru yola çıkan yoldaşımız geçtiği patikalarda Kurdistan’ın cenneti andıran doğası ve derin yoldaşlık ilişkileri Tekoşer yoldaşımızı derinden etkiledi. Botan’ın Besta alanında temel gerillacılık eğitimi tamamlayan Tekoşer yoldaşımız, daha sonra Herekol alanında pratik çalışmalara katıldı. Hayallerine ulaşmasının verdiği mutluluk ve kazandığı bilinci ile görev ve sorumluluklarına yaklaşan Tekoşer yoldaşımız, Herekol alanında bir süre pratik yürüttükten sonra DAİŞ çetelerinin halkımıza yönelik katliamlarına cevap olabilmek için yüzünü Rojavayê Kurdistan’a döndü.
2014 yılında Türk devletine bağlı El Nusra ve DAİŞ çetelerinin Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik geliştirmiş olduğu saldırılarına karşı mücadele yürüttü. Uzun bir boyunca amansız bir Apocu ruh ve irade ile DAİŞ çetelerine karşı savaştı. Burada değerli birçok yoldaşının son anlarına tanıklık etti. Yoğun savaş ortamında gelişen duygu ve düşünce yoğunluğuna, her zaman Apocu bir ruh ve irade ile cevap olmayı başardı. Rojava özgürlük savaşında bulunduğu süre boyunca, üç kere çeşitli yerlerinden yaralanmasına rağmen bunu hiçbir zaman kendine engel yapmadı ve mücadelesine her zamankinden daha fazla katılma arzusu ve iradesi gösterdi. Öncü bir komutan olarak yoğun savaş ortamında hem kendini hem de yoldaşlarını eğitmekten geri durmadı. İdeolojik ve askeri konularda kendini her zaman eğitmeyi esas aldı. Görev ve sorumluluklarını yerine getirmenin mutluluğu ve başarısı ile tekrar hayalini kurduğu Kurdistan dağlarında, kalan mücadelesini devam etmek istedi. Bu esaslar üzerine öneride bulunan yoldaşımız tekrar özgür dağlara gelerek mücadelesine devam etti.
Kurdistan dağlarında tekrar gerilla olarak dönmenin mutluluğu ile çalışmalara katıldı. Bu temelde sürekli Bakurê Kurdistan üzerine yoğunlaşma içerisinde olan Tekoşer yoldaşımız, bu temelde kendini eğiterek Bakurê Kurdistan’da gerillacılık hayallerinin gerçekleştirmek için ısrarcı oldu. Bir süre Kuzey Sevk İdare Komutanlığı bünyesinde çeşitli görev ve sorumlulukları başarı ile yerine getirdi. Bakurê Kurdistan alanında daha verimli ve dönemin ruhuna uygun bir katılımın sahibi olabilmek için, aynı zamanda var olan eksiklik ve tecrübelerini yoldaşlarıyla birlikte değerlendirmek ve bu esaslar üzerine daha sağlıklı bir duruş ve iradeye sahip olabilmek için Şehîd İbrahim Akademisi’nde bir devre ideolojik eğitime katıldı. Eğitim ortamında sade ve derin yoldaşlık ilişkileri ile var olan eksikliklerini yoldaşları ile beraber tartışarak ve bilince çıkararak Apocu bir militan olma yolunda başarılı bir şekilde ilerledi. Eğitim devresini başarıyla tamamlayan Tekoşer yoldaşımız, artık tam donanımlı bir gerillası olarak Bakurê Kurdistan’ın yolunu tuttu. Rêber Apo’nun Demokratik, Ekolojik ve Kadın Özgürlükçü paradigmasını bütün topluma yaymak ve Devrimci Halk Savaşı temelinde halkımızı savaş gerçekliği çerçevesinde örgütlemek ve eylemsel kılmak için Apocu militan olarak fedai tarzda bir katılımın sahibi oldu. Botan alanında birçok görevi başarı ile yerine getiren Tekoşer yoldaşımız 27 Temmuz 2023 günü gerçekleşen düşman saldırılarında şehadete ulaşarak, halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu yerini aldı.
Özgürlük mücadelemizin başlamasıyla birlikte taşıdığı özlü yurtsever bilinçle hızlıca Partimizi benimseyen ve en değerli varlıkları olan evlatlarını mücadele saflarına katan Botan halkımız örnek bir yurtseverlik duruşunun sahibi oldu. Düşmanın tüm yoğun saldırılarına, baskı ve katliamlarına karşı direnişte ısrarlı olan Botan halkımız, ülkemiz Kurdistan’dan göç etmek pahasına onurlu duruşunu koruyarak, özgürlükte ısrarcı oldu. Zerdeşt yoldaşımızın ailesi de düşman baskılarına yoğun bir şekilde maruz kaldığından dolayı Türkiye metropollerinden Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Bundan dolayı Zerdeşt yoldaşımız, ülkemiz Kurdistan’dan uzakta Adana’da doğdu. Ailesinden Botan’ın köklü kültürünü edinen yoldaşımız, Kurdistan’dan uzakta doğup büyümesine rağmen hiçbir zaman özünden kopmadı. Düşman baskılarından dolayı göç etmek zorunda kalan diğer tüm Kürt aileleri gibi fakir bir ailede yaşayan Zerdeşt yoldaşımız, daha küçük yaşlarından itibaren çalışarak ailesinin geçimine katkı yapmaya başladı. Bundan dolayı emek olgusundan uzak olmayan yoldaşımız, emekle yaratılan değerlerin kutsallığına inanarak yetişti. Yaşamının tamamında bu bilinçle hareket eden Zerdeşt yoldaşımız, her zaman emekçi özelliği ile tanınan, bilinen bir yoldaş oldu. Ailesinin Kurdistan’dan göç etmesinin sebeplerini sürekli sorgulayan Zerdeşt yoldaşımız, bu sorgulamaları sonucunda düşman gerçekliğini daha yakından tanıma ve anlama imkanı buldu. Bu nedenle halkımıza bunca acı yaşatan soykırımcı Türk devletine büyük bir öfke duydu. Yine yaşadığı yaşamın kendisine ait olmadığını, böyle yaşatılmak zorunda bırakıldığının farkında olan Zerdeşt yoldaşımız, daha anlamlı ve kendisi olabileceği bir yaşam arayışına girdi. Yakın çevresinden gerilla saflarına katılımların olması ve Kurdistan’da yaşanan savaşın giderek boyutlanması Zerdeşt yoldaşımızı derinden etkiledi. Rojava Özgürlük Devrimi’nin tüm zorluklara ve engellemelere rağmen gelişmesi ve ezilen tüm halklara umut kaynağı olması da Zerdeşt yoldaşımızı etkileyen başka bir faktör oldu. Bir Kürt genci olarak halkımızın içinde bulunduğu soykırım tehlikesine ortadan kaldırmak ve mücadelemizin özgürlükle taçlanmasını sağlamak için kendisinin de mutlaka direniş saflarında yer alması gerektiğine inandı.
Bu temelde yeni bir yaşamın kapısını aralayan Zerdeşt yoldaşımız 2013 yılında gerilla saflarına katılma kararı aldı. Gerilla saflarındaki ilk eğitimini alan Zerdeşt yoldaşımız; hayalini kurduğu, ulaşmak istediği anlamlı ve özgür yaşama gerilla ile ulaştığını ifade etti. Bundan dolayı yaşama son derece heyecanlı ve coşkulu katıldı. Her anını öğrenmeyle geçirmeye çalışan yoldaşımız, bu temelde kendisini kısa sürede askeri ve ideolojik anlamda yetiştirdi. Yaşanan yoğun savaş sürecine cevap olabilmek için daha çok askeri eğitimlere ağırlık veren yoldaşımız, gerilla tarz ve taktiğinde yetkin bir militan olmayı başardı. Halkımızın yıllarca ve her türlü bedeli ödeyerek geliştirdiği Rojava Özgürlük Devrimi’ne yönelik çete saldırılarının başladığı dönemlerde halkımızla birlikte bu çetelere karşı savaşmak üzere 2014 yılında Rojava’ya geçen yoldaşımız burada çetelere karşı geliştirilen hamlelere katıldı. Bu hamlelerdeki cesareti ile öne çıkan yoldaşımız birlikte savaştığı yoldaşlarına da güç ve moral kaynağı oldu. Yaşanan yoğun savaş sürecinde askeri anlamda büyük bir tecrübe edinen Zerdeşt yoldaşımız, bu tecrübelerini yoldaşları ile paylaşarak, onların da gelişimine katkı sundu.
Türk devletinin halkımıza ve Hareketimize yönelik 2015 yılının ortalarından itibaren soykırım saldırılarını yoğunlaştırması ve açıktan savaş ilan etmesi, Apocu bir militan olarak Zerdeşt yoldaşımızı daha fazla öfkelendirdi. Bir militan olarak görevinin halkımızı savunmak olduğu gerçekliğini bir an bile aklından çıkarmayan yoldaşımız, bu amaçla Dêrsîm’e doğru yola çıktı. Fakat talihsiz bir şekilde düşmana esir düşen yoldaşımız yaklaşık bir yıl sömürge zindanlarında kaldı. Zindanda Partimizin direniş geleneğini esas alan Zerdeşt yoldaşımız, büyük bir irade ve inançla düşmanın her türlü saldırısına karşı direnmesini bildi.
2016 yılında zindandan çıktıktan sonra yüzünü bir kez daha kendisini ait hissettiği Kurdistan dağlarına dönen Zerdeşt yoldaşımız, Heftanîn alanında çalışmalara dahil oldu. Burada başta alt yapı ve teknik çalışmaları olmak üzere birçok çalışmada yer alan Zerdeşt yoldaşımız tempolu ve sonuç alıcı çalışma tarzı ile yoldaşlarına örnek oldu. Heftanîn alanında 2 yıl boyunca çalışma yürüten ve orada bulunduğu süre içinde emekçi özelliği ile tanınan Zerdeşt yoldaşımız, kendisini ideolojik anlamda yetkinleştirmek ve yeni dönem görevlerine hazırlamak için Şehîd İbrahim Akademisi’nde eğitime dahil oldu. Eğitime gitme amacını gerillanın yeniden yapılandırılması çalışmaları çerçevesinde askeri ve ideolojik olarak yetkinleşerek dönem görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirmek olarak belirleyen Zerdeşt yoldaşımız eğitim süreci boyunca bu bilinç ve amaçla hareket etti. Eğitim sürecinde Önderlik ideolojisini anlamak, kişiliğine yedirmek ve yaşamının esası haline getirmek için derinlikli yoğunlaşmalar yaşayan yoldaşımız, aynı amaçla yoldaşlarının eleştirilerini de büyük bir olgunlukla karşılayarak daha güçlü bir katılımın sahibi oldu. Eğitimden aldığı güç ve moralle yine teknik çalışmalarına geçen Zerdeşt yoldaşımız, bu alanda uzmanlaşarak gerilla tekniğinin gelişmesi için önemli bir çaba ve emeğin sahibi oldu.
Düşmanın halkımıza ve Hareketimize yönelik saldırılarını her geçen gün daha da genişletmesi ve böylece Kürt soykırım amacını sonuca ulaştırmak istemesi karşısında Apocu bir militan olarak mutlaka cevap olması gerektiğini düşünen yoldaşımız, bunu en iyi Bakurê Kurdistan’a geçerek gerçekleştirebileceğinin bilincindedir. Bu temelde Bakurê Kurdistan’a geçmek için ısrarcı olan Zerdeşt yoldaşımız, kökleriyle buluşmak üzere Botan alanına geçti. Botan’da bulunduğu süre içinde samimi, dürüst ve tereddütsüz katılımı ile tüm yoldaşlarının saygısını kazanan Zerdeşt yoldaşımız; yaşadığı yoğunlaşmaları pratiğe geçirmek için durup dinlenmeden mücadele ederek Önderlik ve şehitler gerçekliğine layık olmayı bildi.
7 Eylül 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi

Basına ve Kamuoyuna!
3 Haziran 2021 günü Zap’a bağlı Cîloya Biçûk alanında gerçekleşen düşman saldırısında değerli yoldaşlarımız Andok ve Destan yoldaşlarımız şehadete ulaştı.
2021 yılında Medya Savunma Alanları’na yönelik başlayan işgal saldırılarını Zap alanında fedaice karşılayan ve saldırıların ilk anından itibaren işgalci orduya ağır darbeler vuran Andok ve Destan yoldaşlarımız Bazên Zagrosê Devrimci Hamlesi’nin öncü militanları olarak mücadele tarihimizdeki yerini aldı. Başûrê Kurdistan’ın yiğit evladı, Helebçeya Şehîd’in fedai militanı Andok yoldaşımız ve yurtsever Nisêbîn halkımızın kahraman evladı Destan yoldaşımız savaştaki cesaretleriyle düşmana korku salarak tüm Kürt gençliğinin örnek alması gereken bir duruş sergilediler. Yüreği cesaret dolu, özgürlük ve ülke aşkıyla çarpan halkımızın seçkin ve fedai evlatları olan Andok ve Destan yoldaşlar, birer halk kahramanı ve gençlik öncüleri olarak daima hatırlanacaktır.
Andok ve Destan yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin anılarını mücadelemizde yaşatacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.
Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir:
|
Kod Adı: Andok Axîn |
Andok Axîn – Warzer Yasin
|
Kod Adı: Destan Dêrsîm |
Destan Dêrsîm – Mehmet Sait Acat
Derin bir yurtseverlik bilincinin hakim olduğu Başûrê Kurdistan halkımız yüz yılı aşkın bir süredir ülkemiz Kurdistan’ın özgürlüğü için mücadele etmekte ve bedel ödemekte. Talancı Osmanlı Devleti’nden, İngiliz emperyalizmine ve daha sonra kurulan yapay Irak devletine kadar ne zaman özgürlüğü ve varlığı tehlike altına girmişse bir an bile düşünmeden mücadele etmekten geri durmadı. Özellikle Saddam rejiminin tüm fiziki soykırım saldırılarına karşı her zaman direniş içinde olarak onurlu bir duruşun sahibi oldu. Faşist Saddam rejiminin Helebçe ve Enfal saldırılarıyla yüzbinlerce insanımızı katletmesi Başûrê Kurdistan halkımızı daha direnişçi kılarak, ülkemizin özgürlüğü için durmak bilmeden ve her türlü fedakarlığı göze alarak mücadeleye sevk etti. Yoksulluk, açlık ve sürgün demeden her zaman özgürlüğü ve onuru için mücadele ederek belli kazanımlar elde eden değerli Başûr halkımız, ulusal birliğe önem vermiş ve bu temelde Kurdistan’ın diğer alanlarında yürütülen özgürlük mücadelelerine de gerekli desteği vermekten geri durmadı.
Andok Axîn – Warzer Yasin yoldaşımızın değerli ailesi de Başûrê Kurdistan halkımızın bu genel özelliklerine sahip, yurtsever bir ailedir. Andok yoldaşımızın babası Mam Yasin ömrünü Peşmerge olarak geçirerek, halkımızın özgürlüğü için her türlü fedakarlığı yapmaktan ve bedeli ödemekten geri durmayan değerli bir şahsiyettir. Yine yoldaşımızın değerli annesi Dayê Zohre de terbiyeli, ahlaklı ve ulusal bilince sahip evlatlar yetiştirerek onları halkımızın özgürlük mücadelesine hazırladı. Böylesi değerli bir ailenin ferdi olan Andok yoldaşımız Helebçe ya Şehîd’de doğdu. Doğduğu kentin tarihi öneminin farkında olan ve yurtsever bir bilinçle büyüyen Andok yoldaşımız daha çocukluğundan itibaren özgürlük mücadelemizi tanıdı. Ailesinden özgürlük mücadelemize katılımın olması Andok yoldaşımızı etkileyerek, onun da çalışmalara katılmasını teşvik etti. İlk olarak devrimci, yurtsever gençlik çalışmalarında yer alan Andok yoldaşımız, belli bir süre bu çalışmada kalarak Başûrê Kurdistan gençlerini bilinçlendirme ve örgütleme çalışması yürüttü. Bu çalışmalardayken yaşadığı derin yoğunlaşmalarla Kurdistan’da yürütülen mücadelenin esas olarak ideolojik savaş olduğunu bilince çıkardı. Kurdistan’ın özgürlüğü için yola çıktığını iddia eden kesimlerin belli kazanımlardan sonra nasıl karşıtlarına benzeştiğini gözlemleyen Andok yoldaşımız bunun için esas olanın demokratik ve sosyalist bir anlayışla yürütülen özgürlük mücadelesi olduğunu düşündü. Zihniyet devrimine büyük önem verdi ve kendisinden başlayarak temas ettiği her insandaki iktidarcı zihniyetle mücadele etti. Bu çalışmalarda belli bir düzey kazanan ve büyük bir örgütsel ve ideolojik tecrübe edinen Andok yoldaşımız her zaman kendisini eksik görerek daha fazla mücadele etmenin arayışında oldu. Bunun da ancak gerilla saflarına katılarak mümkün olabileceğini düşünen yoldaşımız 2017 yılında yüzünü Kurdistan dağlarına dönerek gerilla saflarına katıldı.
Mücadele tarihimizin en yoğun saldırılarının yaşandığı bir dönemde büyük bir iddia ve kararlılıkla gerilla saflarına katılan Andok yoldaşımız, bu kararlılığına denk bir duruşun sahibi olarak daha gerilla yaşamının ilk günlerinden itibaren kendisine öncülük misyonu biçti. Yaşamın en küçük bir ayrıntısından, eğitime kadar her alanda her zaman en önde olmayı bildi. Duyarlı, disiplinli ve pratik zekasıyla, beraber eğitim gördüğü yoldaşlarına da yardım eden Andok yoldaşımız olgun kişiliği sayesinde tüm yoldaşlarının saygısını kazanmayı başardı. İdeolojik netliği ve Partimize olan derin bağlılığı sayesinde ideolojik, yaşamsal eğitimlerin yanı sıra askeri eğitimlerde de başarılı sonuçlar alarak her türlü görev ve sorumluluğu üstlenmeye aday oldu.
Yeni savaşçılar eğitiminden sonra 2018 yılında Zap alanına geçen yoldaşımız, ilk pratiğini bu alanda yaptı. Pratikçi bir gerilla olmasından kaynaklı Zap alanına uyum sağlamakta herhangi bir zorluk yaşamayan Andok yoldaşımız, birçok çalışmada yer aldı. Özellikle savaş tünellerini yapımında eşsiz bir emeği ve çabası olan yoldaşımız, gerillanın yeniden yapılandırılması projesine tüm benliği ile inandı. Yeniden yapılanma projesinde derinleşmek için derin bir yoğunlaşma yaşayan yoldaşımız, aynı zamanda yoldaşlarını da yoğunlaştırarak öncülük görevini yerine getirdi. Zorlu arazisi ve muhteşem doğası ile bilinen Zap’da birçok alanda görev yürüten yoldaşımız bulunduğu her alanda samimiyeti, mütevazılığı ve yoldaşlarına olan sevgisi ile, yoldaşlarını saygısını kazandı. En temel yoğunlaşmalarından biri Türk soykırımcı sistemine karşı mücadelesini büyütmek ve gelişen saldırılara cevap olmak olan Andok yoldaşımız bu temelde her zaman düşmana karşı gerçekleştirilecek eylemlere dahil olmak istedi. Bunun için kendisini askeri olarak yetkinleştiren yoldaşımız, her an hazır bir şekilde eylemlere katılacağı zamanı bekledi. İşgalci Türk devletinin saldırılarını sıklaştırması, her gün halkımıza yönelik katliamlar gerçekleştirmesi ve Önderliğimiz üzerindeki tecrit sistemini kalıcılaştırması Andok yoldaşımızda büyük öfkeye neden oldu. Bu temelde Zap alanına işgal amaçlı gelen sömürgeci Türk ordusuna karşı her zaman eylem halinde olarak işgalcilere büyük darbeler vurulmasını sağladı. Bu eylemlerde edindiği tecrübelerle, mücadelesini daha da keskinleştiren Andok yoldaşımız öncü bir komutan adayı olarak gelecek vadeden yoldaşlarımızdan oldu.
Sömürgeci Türk devleti 2021 yılında büyük hazırlıklar yaparak ve ihanetçi, işbirlikçi kesimleri de yanına alarak kısa bir sürede Medya Savunma Alanı’nı işgal edebileceğini düşündü. Bunun için Avaşîn, Zap ve Metîna’ya yönelik geniş çaplı saldırılar başlattı. Andok yoldaşımız her zaman hazır ve tetikte bir gerilla olarak bu işgal saldırılarını Zap alanında karşıladı. Özellikle Cîloya Biçûk alanına yönelik gelişen ve yoğun çatışmaların yaşandığı saldırılarda en önde savaşan yoldaşlarımızdan oldu. Düşmana ağır kayıpların verdirildiği Cîloya Biçûk Direniş Alanı’nda fedailik tarzındaki savaşı ile tüm yoldaşlarının örnek aldığı bir militan oldu. Savaş sürecinde eylemlere katılımının yanı sıra yaşamda da yoldaşlarına öncülük yapan Andok yoldaşımız tüm yoldaşları için güç ve moral kaynağı olmayı başardı. Düşmanın tüm imkanlarını kullanarak geliştirdiği saldırılara karşı; yoldaşlıktan aldığı güç, Önderliğimiz ve şehitlere olan derin bağlılığı ile fedaice savaşan Andok yoldaşımız Destan Dersîm yoldaşımızla birlikte gerçekleşen bir düşman saldırısında şehadete ulaşarak halkımızın özgürlük tarihindeki onurlu ve şerefli yerini aldı.
Kurdistan Özgürlük Mücadelemize aktif katılımları ve binlerce şehidiyle adını altın harflerle yazan Nisêbîn, serhildan ve direniş kenti olarak onurlu savaşımızda yerini aldı. Soykırımcı ve faşist Türk devletinin ve onun işgalci ordusuna onlarca yenilgi yaşatan, direniş ve serhildan kültürünü çizgi haline getiren bu güzide kentimizin yurtsever halkı nice Egîdler yetiştirdi. Böyle bir direniş geleneğinden gelen Destan yoldaşımız Nisêbîn de yurtsever bir aile doğdu, Kürt ve Kurdistani değerle büyüdü. Sadece ailesinin değil, tüm Nisêbîn halkının yurtseverliği, özgürlük davamıza olan inanç ve bağlılıkları Destan yoldaşımızın kişiliğinin şekillenmesinde belirleyici oldu. 90’lı yıllarda yaşanan serhildanların ve Bagok’un zirvelerinde mücadele eden gerillanın kahramanlık destanlarıyla büyüdü. Destan yoldaşımız daha küçüklüğünden Türk devletinin faşizan politikalarına, katliam ve baskılarına tanıklık etti ve bunları kabul etmeyerek kendisinde bir kine dönüştürdü. Örgütlülüğün ve güç olmanın önemini dinlediği hikayelerde öğrenen Destan yoldaşımız bir arayış içerisine girdi. Ülkemizin parçalanmışlığını, oluşturulan yapay sınırı ve bunun somut örneği olan Nisêbîn-Qamişlo sınırını hiçbir zaman kabullenmedi. Halk gerçekliğimizin farkında olan Destan yoldaşımız arayışları temelinde devrimci gençlik çalışmalarına katıldı. Bilinçli bir şekilde çalışmalarda yer alan Destan yoldaşımız düşünsel ve pratik anlamda kendisini geliştirme fırsatı yakaladı. 2013 yılının başında Mêrdîn’de hem duruşu hem de pratiğiyle müthiş etkiler oluşturan büyük komutanımız Akîf Bagok’un (Mehmet Şirin Cebe) şehadeti herkesi etkilediği gibi Destan yoldaşımızda da intikamının alınması ve silahının yerde bırakılmaması gerektiği bilincini geliştirdi. Yaşanan bu şehadetle çalışmalara daha fazla katılarak rotasını belirledi. Rojava Özgürlük Devrimi’ni yakından takip eden Destan yoldaşımız, devrimi ve açığa çıkan yeni yaşamı büyük bir coşkuyla karşıladı. DAİŞ faşizminin halkımıza yönelik saldırılarına karşı kendini sorumlu gören binlerce Bakur’lu genç gibi Destan yoldaşımız da devrimin kazanımlarını korumak için Rojava özgürlük güçlerine katıldı. Bu alanda gelişen birçok hamlede yer alarak etkili bir şekilde rol oynadı. Bakurê Kurdistan’da 2015 yılından itibaren başlayan soykırım saldırıları ve bunun sonucunda gelişen özyönetim ilan ve direnişiyle, Destan yoldaşımız yüzünü bu sefer doğup büyüdüğü Nisêbîn’e döndü. Destan yoldaşımız, sömürgeci Türk devletinin polisinden, ordusuna büyük hezimetler yaşadığı ve tarihe Nisebîn Sendromu olarak geçen bu destansı direnişte aktif ve ön saflarda yerini aldı. Nisêbîn Özyönetim Direnişi’ndeki destansı mücadelenin ardından hayalini kurduğu dağlara, gerilla saflarına katıldı.
Destan yoldaşımız, devrimci gençlik çalışmalarıyla başlattığı işgal ve soykırıma karşı mücadelesini Kurdistan dağlarına taşırarak taçlandırdı. Gençlik çalışmaları ve Rojava ve Nisêbîn’de edindiği savaş tecrübelerini aldığı temel eğitimlerle derinleştiren Destan yoldaşımız yabancısı olduğu dağ koşullarına adapte olmayı başardı. Özgürlük bilinciyle saflarımıza katılan Destan yoldaşımız, sadece özgür yaşam alanlarına gelmekle özgür olunmayacağını; bunun ancak kendini sürekli eğitmekle ve kesintisiz mücadeleyle gerçekleştirebileceğini söylem ve pratiğiyle kanıtladı. İdeolojik ve örgütsel anlamda belli bir derinliği yakalayan Destan yoldaşımız, Rêber Apo’nun öncü ve fedai bir militanı olmak adına çok çaba sarf etti. Rêber Apo’yu daha iyi anlamak ve ideolojisini yaşamsallaştırmak için azimli ve özverili bir şekilde katılım sağladı. Destan yoldaşımız, Rêber Apo’nun ideolojisiyle kendini var eden ve her boyutuyla öncülük eden Kadın Özgürlük Mücadelesi’nden çok etkilendi. Kadın özgürlük çizgisinde kendini sürekli sorguladı ve kadın yoldaşlarla doğru temelde yoldaşlık etme arayışında oldu. Yine bizleri var eden yoldaşlık ilişkilerine derinden bağlanarak, yaşama komünal-kolektif bir şekilde katıldı ve değerlere değer katmasını bildi. Destan yoldaşımız coşkun bir nehir misali mücadelesini tempolu ve istikrarlı bir şekilde sürekli büyüttü. Demokratik Modernite Gerillacılığı’nın tarz ve taktiğine sahip uzman bir gerilla olmak için askeri akademilere giden Destan yoldaşımız, sadece verili olanla kendisini sınırlamadı ve var olanı yeterli görmedi. Sürekli sorgulayan, araştıran ve geliştiren tarzıyla akademiden başarılı bir şekilde mezun oldu.
Eğitimden sonra Zap alanına geçen Destan yoldaşımız, büyük bir tutku ve coşkuyla pratiğe dahil oldu. Rêber Apo’ya layık olmak, şehitlerimizin intikamını almak ve mücadeleyi büyütmek amacıyla yaşama daha aktif katıldı. Destan yoldaşımız, işgalci Türk ordusuna geçit vermeyen savaş tünellerinin hazırlanmasında büyük emek sahibi oldu. Sömürgeci Türk devleti 2015 yılından itibaren başlattığı topyekûn imha ve soykırım saldırılarını 2021 yılına kadar kesintisiz bir şekilde sürdürerek; 2021 yılının başında bu saldırılarını Garê saldırısıyla sonuca ulaştırmak istedi. Fedai komutanımız Şoreş Beytüşşebap öncülüğünde tarihi hezimete uğrayan Türk ordusu bu yenilgisini örtbas etmek için aynı yıl Medya Savunma Alanları’na yönelik yeni işgal saldırıları başlattı. Destan yoldaşımız işgal operasyonuna karşı en ön cephede yerini alarak, işgalcilere darbe vurulan ilk eylemlerde yerini aldı. Destan yoldaşımız şehit düştüğü ana kadar büyük bir intikam hıncıyla işgalcilerin üzerine yürüdü. Rêber Apo’nun fedaileri olan özgürlük gerillaları; Apocu ideoloji ve iradeyle, yeni tarz ve taktik açılımla 2021 yılından bugüne kadar işgalci Türk ordusunun ahlaksız ve namertçe saldırılarına karşı direnerek Kurdistan tarihinde yeni bir sayfa açtı. Bu tarihin yazılmasında Destan yoldaşımız gibi kahraman şehidimizin emsalsiz direnişleri ve fedai duruşları öncülük etti. Destan yoldaşımızın şehadeti bizi derinden etkilese de Rêber Apo’ya, şehitlere bağlılığı, zafere olan inancı ve mücadele aşkı bizlerin bugüne kadar gelmemizde önümüzü aydınlatan meşale oldu.
31 Ağustos 2023
HPG Basın İrtibat Merkezi













