Ayhan yoldaşla Haftanin alanında tanışan ve onunla birlikte pratikte kalan bir kadın yoldaşının Ayhan yoldaşa ilişkin söylediklerini olduğu gibi buraya alarak Ayhan yoldaşı anlatmaya çalışacağız.
“Şehit Ayhan arkadaşla Haftanin’de olduğum sürede tanıştık. Kısa bir süre içerisinde de zaten kaynaştık.
Gidişinden sonra Şengal'e üçüncü bahar geldi. Baharın kendisi ile getirmiş olduğu yeni yaşamlar. Her şey yenileniyor, tıpkı sen gibi. Yürüyorum şimdi kuş cıvıltıları ile, ruhun bu baharın hangi güzelliğine sinmiş, burnumu değdirdiğim sarı güllere mi, yoksa gülleri koklayan küçücük canlılara mı? Ya da gök gürlemesinden sonra hırçınca yağıp yere yavaşça değen yağmur tanesinde misin, kim bilir belki de hepsindesin…
Yaşam, anlaşıldığı kadar yaşanılır. Bir sır gibidir, peşinden koşarsın. Nasıl ve seni nereye götüreceğini çoğu zaman bilemezsin. Yeter ki cesur ol ve nereye gideceğinden korkma, sadece yol almaya bak. Hele bir de devrim yollarına çıkmışsan, o zaman ufkun daha derinlerde olmalı ve neyle karşılaşacağını beklemeden devam etmelisin…
Yaralı bir kış mevsimiydi. Dışarıda yüzleri donduran ayazı bir hava ve yüreklerimizin derinliklerine kadar üşüten ay ışığının soluk yüzü. Bir rüzgar kalmıştı geri de bir de çığlıklar. Ve yüreğimizin derinliklerinden gelen sessiz haykırışlar. Herkes umutlarını bahar sevdasına bağlamışken bu ayrılık neyin nesiydi…
Bir ayrıcalık değildi bir haktı istemi. Hakkın aşkıyla Kuzey Kürdistan'a doğru hiç yaşayamadığı çocukluğunun heyecanıyla yürürken esir düştü. İhanet çağrılarına karşılık, direnişle cevap verdi. Yüreği kanlılar hiç bir şekilde teslim alamayacağını anlayınca vahşice katletti.
Kürdistan... Toprağına kendine yabancı bırakılmak için her türlü insanlık dışı uygulamalarla yüz yüze kalan halkların ülkesi. Zulmün, acının, gözyaşının dindirilmek istenmediği topraklar... "teslimiyete hayır direnişe davet var" diyen halkının kutsal ülkesi...
Güney Kürdistan Kaladize doğumlu Vejin arkadaşımız Kürdistan’da ulusal birliğin büyük bir özgürlük mücadelesi ile yaratılacağına olan inancıyla Özgürlük hareketimize sempati duyar. Kadının iradesinin yok sayıldığı, değer olarak görülmediği bir gelenek içerisinde mevcut sistemlerin köleleştirici gerçeğini sorgular ve buna karşı gerçek özgürleşmenin Kadının Özgür mücadelesi ile sağlanabileceğine inanır.
1992 Şırnak doğumlu Şahin arkadaşımız yurtsever bir çevrede yetişerek mücadelemizin serhildanlar ruhlu ortamında şekillenmiştir. Mücadelemizin birçok öncü kadrosunun gerçeğini yakından tanımanın çabası içinde olan Şahin arkadaş özellikle Şehit Viyan arkadaştan etkilenmiş ve bu görkemli direnişin takipçileri olmak gerektiği kararlılığıyla 2006 yılında gerilla saflarına katılım sağlamıştır.
İnsanoğlu olarak anlamın başlangıcında olsak da zamanın oluşum sırrını kendimizde anlarız. Yaşamımızı kısa sürede büyük etkileyen bazı hakikatleri biliriz. Bunlar tarihsel belleğimizin ve toplumsal kimliğimizin eskimeyen oluşum gerçekleridir. Bu topraklarda özgürlük umudunu yeniden eken Önder APO böyle bir hakikattir bu hakikat görkemli güneş gibi karanlık ve kölelik dünyamıza ışığı ve özgürlüğü getirmiştir. Mücadelemizin on binlerce özgürlük şehitleri de bu güneşin kıvılcımlarıdır. Işığın ve özgürlüğün havarisidir. Umudun savaşçısıdır.
Mazlum arkadaş Azeri bir yoldştı. Xoy tarafında katılmıştı. 2006 yılında gerilla saflarına katılmıştı. Ve ben onu Xaxurke’de tanımıştım. Çok fazla birlikte kalmamıştık.
İlk yıllarında dil sorunlarından dolayı zorlanmaları vardı. Uyum sorunları da yer yer çıkıyordu. Ve belki bunlar doğaldı. Başka bir ulustan bir yoldaş olarak saflara katılmak belki de zorlanmalarını manalı kılar. Anlaşılırdır da.
Yücel yoldaş 1999 yılında Amed Eyaletinde gerillaya katılır. Katıldıktan kısa bir süre sonra gerillanın güneye çekilmesinden kaynaklı soran alanına geçer. Ş. Ayhan kampından sonra YNK peşmergelerinin ablukasını kırmak için 2000 güney savaşına katılır. Ardından kandil batı cephesinde oluşturulan taburlarda askeri eğitim görerek kuzeye hazırlanır.









